• Sonuç bulunamadı

Ziya Gökalp ve fikirlerinin menşei

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ziya Gökalp ve fikirlerinin menşei"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET

3a. y

$ ; / ' f Ö İ 7 4

D U Ş U N

E L E R

Ziya G ökalp ve

fikirlerinin menşe'

Greçen hafta Ziya Gbkalpın ölümünün otuzuncu yıldönümü hâtırası münasebetile büyük tö­ renle Eminönü konferans sa­ lonunda kutlandı. Hatibler b ü ­ yük Türk mütefekkirinin sis­ tendi bir görüşle Türk İçtima! meselelerini tetkik ettiğini ve bi­ zim fikri İnkılâbımızda önderlik eylediğini tebarüz ettirdiler. Haki­ katte içtimai düşüncelerimiz muh telif mütefekkirlerimiz tarafından tek taraflı olarak görülmüş ve bir prensipe bağlanmamıştır. Ziya Gökalp din. ahlâk, lisan., hulasa bütün içtimai meseleler hakkın­ da muayyen bir sisteme istinad eden kesin mülâhazalarım, kana­ atlerini bir kül halinde bir gaye etrafında toplamıştır. Ona mu­ hafazakâr, örfçü, Turana, an'aneci diyen kimseler olmuştur. Hakikat­ te en geniş mânada asri bir devlet fikirlerini müdafaa e - den, felâket ve saadetlerle y u ğ - rulmuş, müşterek an’aneler te­ varüs etmiş, müşterek lisan, din, ahlâk gibi içtimai müesseselere ma­ lik İnsan topluluklarının bir mület teşkil eyliyeceklerini ısrarla tebliğ eyleyen bir mütefekkirdi. Ölümün­ den otuz yıl sonra da kendisinden derin bir hürmet ile bahsettiren bu fikir adamının dimağına hangi prensipler hükümran idi. Niçin bu kadar ısrarla Türk milliyetçiliğinin üzerinde duruyordu. Bir taassubun kurbanı mı oluyordu. A n ’ans içine gömülmüş, hür ve serâzad fikirler­ den gafil, asri devlet mefhumundan mahrum, bir muhafazakâr mıdır. Bu mutalealara cevap vermek için dünya fikir hareketlerinde esas teş­ kil eden kanaatlere bir göz gezdir­ mek icap eder. Bu sistemleri baş­ lıca dört büyük grupa ayırmak mümkündür: 1 — Fikirlerimiz bir kemal .âleminin mahsulüdür. T e­ fekkür, kalbi bir istiğraka dalmak v* hakikatleri vicdanımızın derinlikle­ rinde araştırmaktır. Biz mutlak bir kemal âleminde yaşadık. Şimdi de derin bir murakabeye dayanarak bu kemal hayatımızı derhatır et­ mek, bu suretle hakikate vasıl ol­ mak mecburiyetindeyiz. Metafizik âleminin istinad ettiği bu vetireye göre mütefekkir, hakikatleri kalbi­ nin, vicdanın a’makmda bulur. 2 — Hakikat şe’niyeti tetkik etmek ve onu külli mefhumlara bağlamak demektir. İlim, ancak külli, m ü- cerred ve müsbet hakikatlerdir. 3 — Biz doğduğumuz zaman bazı vehebl hakikatlere malikiz. Nasıl ağzımızda dişimiz, başımızda saçı­ mız varsa dimağımızda da fikir menbalarma sahibiz. Bu menbalar tali fikrilerin, hayattan aldığımız tecrübelerin neticesi zenginleşir. Bu suretle fikir hayatımız teşek­ kül eder. 4 — Biz doğduğumuz za­ man hiç bir fikre, hiç bir mefhu­ ma malik değiliz. Lisan, din, ah­ lâk, hukuk, bedii hisler, İktisadi müesseseler gibi tefekkür tarzları cemiyetimizden gelir. V e cemiyeti­ mizin geçirdiği safhalara, inkılâb- lara tâbidir. Ferd kendisini düşü­ nüyor zanneder. Halbuki başardığı cemiyetin geçirdiği maceraların

di-Yazan :

\

---I

EM İŞ Â Lİ ÇAVLI

]

inağındaki in'ikâsı onda tefekkür hayalini yaşatır.

Cemiyet, fertlerin fevkinde ayn bir şe'niyettir. Ve ferdi hayatımıza muarızdır. Ferd istediği gibi hür ve serâzad yaşamak ister, cemiyet onu kayıtlar ve zaruretler içinde yaşamağa icbar eder. Cemiyetin kanunlarına kat’iyyen aykırı hare­ ket edemez. Derhal tedib vasıtaları başlar. Cemiyet muhalif hareketle­ ri derhal tebessüm ile, kahkaha ile karşılar. Bu suretle ferde verilen ceza merhale merhale şiddetini art­ tırarak idama kadar gider. Ferd cemiyete muhalif olunca nasıl oeza görürse, intibak edince • suretle mükâfat görür. Cemiyete hizmet edince ferdin fazilet denilen k ıy­ meti artmağa, zevk ve neş'e içine dalmağa başlar. Mevcud olan ce­ miyettir. Ferd bir malzemeden baş­ ka bir şey değildir. Onun için bir mütefekkir cemiyetin refahını ve saadetini düşünmelidir. Ferd fâni­ dir, cemiyet hâkidir ve ebedîdir.

Tam yüzyıl önce (Augöste Comte) tarafından tesis edilen müs­ bet felsefe ile (Sociologie) içtima! mesleği tesis edilmiştir. Bu kelime­ nin teşekkülü yanlış olduğu

anla-şılıyor. Societe kelimesi latince, (logie) kelimesi ile yunanca oldu­ ğuna göre İkisinin birleşmesi yanlış bir terkib husule getiriyor. Bu yan­ lış kelime ile başlayan meslek bir kafile halinde şakirdler bulmuş ve bir asırlık mesai parlak neticeler vermiştir. Ziya Gökalp bu içtima! mesleğin Türkiyede hakiki, velûd bir mümessilidir. (Auguste Comte) un felsesi üimlerin tasnifinde (psychologie) ilmini tasnif cetvelin­ den k a ti surette çıkarmıştır. Onu takib eden mütefekkirler de.. Ma­ dem ki ruhi dediğimi* hâdiseler cemiyet mahsulüdür. Cemiyetin bünyesi, ruhi hâdiselerle tamamile değişmektedir. Bunlar öyle İse aslî hâdiseler değildir. Beşeriyeti an­ lamak için ferdi değil, cemiyeti tetkik etmek lâzımdır. Ferd# ruh, irade, felâket ve saadet getiren ce­ miyetidir. Mütefekkir, cemiyetin hakikî hayatım sezen bir adamdır. Bu suretle cemiyeti zaman ve me kân dahilinde geçirdiği istihalelerle tetkik etmek, ona müsbet ve vâzıh bir istikbal çizmek esası bir vazife­ dir, demişlerdir.

Türk medeniyet tarihi müellifi Ziya Gökalp mesleğinin hakikî bir --- ■ — —

mümini, vecdli bir müçtehıdiydi. Onun eserlerinde en küçük, en hurda bir inhirafa tesadüf edilmez. O, müsbet felseye mensub bir içti­ maiyatçıdır. Ve onun sadık bir mümessilidir. Auguste Comte fel­ sefesi psychologie’yi reddetmiş m u- akkiblerinden hiç biri bu büyü1- prensipten inhiraf etmemiştir. Ziya Gökalp da bu sisteme sadık kala rak bütün fikirlerin cemiyetten nebean ettiğine kani olarak bir münakaşa kapısı açmağa lüzum görmemiştir.

Ziya Gökalp gene hayatında manevî bir buhran geçirmiş ve ka­ fasına bir kurşun sıkarak intihara teşebbüs etmiştir. Ölümünden son ra çekilen radyografisinde kurşun kafatasının kenarında duruyordu. Nekahetten sonra İçtimaî tetkikleri başlar v# kendisini Türk cemiyeti­ ne vakfeden mütevazı, sade, çekin­ gen, tutkun, fakat fikir ve imanla dolu hayatının içine bıraktır.

Fânî hayat onu ölüme şevketti. Fakat o cavidanî bir âlem içine gö müldü. Güneş doğarken ışınları hafif ve yavaştır. Yükseldikçe şid­ deti artmağa başlar. Ziya Gökalp da zamanında pek mahdud kimseler tarafından anlaşılmıştı. Çimdi za­ man geçtikçe büyük kıymet daha geniş ufuklara yayılmağa başlıyor. Otuzuncu ölüm senesinde yapılan kutlama töreninde onun gittikçe ya yılan zafer teraneleri işitiliyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca başka yerlerde sınıflandırılmamış (BYS) makine ve teçhizat imalatı, motorlu kara ta şıtı, römork ve yarı römork imalatı ile tıbbi aletler, hassas ve optik

In this study, a collocation method based on Laguerre polynomials has been developed for solving the fractional linear Volterra integro-differential equations.. For this purpose,

第九條 本辦法限於總館使用,不及於附屬醫院分館。

Within this context, Lawrence and Joyce manage to step out of traditional lines in terms of the concept of hero in their works Women in Love and A Portrait of

Malzeme- yi küçük miktarlarda ve yavafl yavafl elde etmenin bir di¤er yolu, uranyum izotoplar›n› iyonlaflt›r›p bir manyetik alan›n üzerinden geçirmek.. Ayn›

Geleneksel içten yanmal› motorlar›n veriminin düflük oluflunun en önemli nedenleri, bu motorlar›n yol- culu¤un çok büyük bölümünde gere- kenden çok daha

Serdar Öztürk – Ankara Hacı Bayram Veli Üni.. Tülay Şeker – Akdeniz

Thus, this study investigates emoji on five (Facebook, WhatsApp, Insta- gram, Snapchat and Twitter) social networking sites in order to ascertain which of it the research