t
Ata 'yı anıyoruz
Bugün Anıtkabir de, tüm yurtta,
Başkanı Evren, yayınladığı
dış temsilciliklerimizde ve Kıb-
mesajda "Atatürk’ün ne sağın-
rıs Türk Federe Oevieti’nde an-
da, ne de solundayız” dedi,
ma törenleri yapılacak. Devlet
us. sayfada)
f ' ... — ... ... *
Yaşayan Atatürk
H
ÜRRİYET, C um huriyet’in kurucusu, Ulu ö n d e r Ata tü rk ’ün “100. Doğum Yıh” nı, geniş kapsamlı ve hare ketli b ir program içinde okuyucularıyla b irlikte kutlaya cak.Kutlama program ının temel ilkesi “Yaşayan Atatürk” olacak...
Yaşayan Atatürk...
Donmuş kalıplar içinde değil, çağın gereklerine uygun, yaşadığımız günlere ışık tutan Atatürk...
A tatü rk’ün 100. Doğum Yılı çalışmalarına aylarca önce başlayan Hürriyet ve bağlı kuruluşlar, uzun çalışmalardan sonra bu ilkeye uygun programı tespit ettiler.
Program yayın, sanat, spor ve çeşitli gösterilerle 1981 yılının sonuna kadar belirli tarihlerde uygulanacak
HÜRRİYET, "Yaşayan Atatürk”ü, 100. Doğum Yılında, okuyucularıyla b irlikte yaşamanın m utluluğu içindedir.
H t i u r r i y e t
Atatürk 99 yasında
\
TATÜRK bugün 99 yaşında...
* *
On yıl sonra 109 yaşında, bir on yıl sonra 119 yaşında, bir on yıl
sonra da 129 yasında...
Atatürk ölmedi kil Atatürkçülük ölmez ki! Ne der Atatürk?
-Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir.
Benim fiklrlerimLbenim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsa
nız bu kafidir.
yolda yürüyorsak,
ellerden sapmıyorsak,
rkçülük ölmez.
Eğer Atatürk’ün fikirlerini anlıyorsak.
Eğer Atatürk’ün duygularını anlıyorsak,
Ne zaman O’nun fikirlerini anlamaz hale gelmişsek.
i
gelmiş
B
At
lur.
anlamaz hale gelmişsek, çizdiği yol-
Atatürk ve yaşayan
Ne zamanO’nunduv
dan, gösterdiği hedeften sapmışsak,
türkçülük yine bizim imdadımıza
Bugün yine o gündür. Onun için Atatürk ölmez. Onun için Ata
türkçülük ölmez. Atatürk 99 yaşındadır.
Diğer haberler
3.Sayfamızda
B
ÜYÜK Atatürk'ü bugün ölümünün 42’nci yılında b ir kez daha anıyoruz. Atatürk’ ün ölüm yıldönümü nedeniyle TRT televiz yonunun b u g ü n yayınlayacağı tüm programlarda büyük önder konu ediliyor.Bu programlarda Atatürk çeşitli yönleriyle tanıtılıyor, anlatılıyor,
Yuvarlak
masada.
Ata anlatdacak
B
U Geceki Yuvarlak masadaki açık oturumda “ Ulu ö n d er A tatürk” konu edilecek.10 Kasım nedeniyle tamamen A tatürk'e ayrılan program kuşağı içinde yayınlanacak olan açık oturuma konuk olarak Profesör Sadi Irmak, Profesör Fahir Armaoğlu, Emekli Gene ral Turhan Olcayto katılıyorlar. Konuklar Büyük A tatürk’ü çeşitli yönleriyle anlatacaklar.
"Ata' ya sunuş" adlı programda
çocuk koroları, Anıtkabir'de
konserler verecek,
Atatürk şiirleri okuyup and içecekler
Çocuklarda
Ata'yı anıyor...
A
NKARA (Hürriyet)- Televizyon çocuk şubesi yapımcıla rından Mustafa Bülbül ve Canan Ansoy’un birlikte hazırladıkları Ata’ya sunuş programında ekrana Ankara rad yosu ve Televizyon çocuk korolarının A nıtkabir'deki konser leri gelecek. Çocukların Anıtkabri ziyaret edip çelenk koy masından sonra İstiklal Marşı ile konser başlayacak. Bu arada çocuklar Anıtkabri gezerlerken fonda Cahit Kulebi’nin “ Ata türk Kurtuluş Savaşında” adlı şiiri verilecek. Çocuklar daha sonra “ T ürk’üm doğruyum” andını içecekler.Korolar Öğretmenleri Taner Sadukcu’nun yönetiminde Zi ya Aydıntan’ın “ Atam” , “ Bayrağım” ve “ Dumlupınar” , Ah met M ahrar Ataman’ın “ Adımız Andımızdır” Faik Censelen’- in “ Yurdum için” marşlarıyla Haşan Toraganlı’nın “ Güzel Anadolu” adlı şarkısını da seslendirecekler.
onun devrimler!, Türk Ulusunu yeniden diriltmek için yaptığı ola ğanüstü çalışmalar ekrana getiriliyor.
Atatürk’ le ilgili çeşitli programlar arasında hiç kuşkusuz en ilgi çekeni saat 21.25’te yayınlanacak olan “Kendi sesinden” programı. TRT belgesel şube film arşivinden derlenen bu programda, Atatürk’ ün sesini duyacağız, onu göreceğiz.
10 Kasım 1980 Pazartesi
( j )
Düsseldorf Hilton'daki baloya çok sayıda Türk ve Alman katıldı
Gönül Yazar Almanya'daki
ilk konserinde çılgınca alkışlandı
20.10
0 Halit Kıvanç’ın sunu
culuğunu yaptığı ba
loda, birbirinden gü
zel şarkılar söyleyen
Gönül
Yazar
için
Türkler “Onu daha
sık dinlemek istiyo
ruz” dediler...
D
ü s s e l d o r f (Hürriyet)- Türk müziğinin ünlü sanatçısı Gönül Yazar, Almanya’da ilk konserini ge çen hafta Düsseldorf Hilton’da dü zenlenen baloda verdi.Takdimciliğini Halit Kıvanç’ın yaptığı Cumhuriyet balosunda, Kuzey Ren Vestfalye eyaletinin her tarafın dan gelen bine yakın Türk ve Alman bulundu. Bu arada Gönül Yazar’a sazlarıyla refakat etmek için Mustafa Kandıralı, Çoşkun Erdem ve Doğan Hoşses özel olarak Türkiye’den geldi ler.
Türk yemeklerinin sunulduğu b a loda bol bol eğlenen davetlilerin, sevgi gösterileri nedeniyle Gönül Yazar’m şarkıları zaman zaman kesildi. Buna rağmen, çok başarılı bir konser veren Gönül Yazar, programını adeta bir oryantal şova dönüştürmesini becerdi ve çılgınca alkışlandı.
Konseri çok beğenen ve unutul maz bir gece yaşadıklarını söyleyen Türkler, Gönül Yazar’ı sık sık dinle mek istediklerini bildirdiler.
( i f i ı n : A j i A T r n i l r n i A D A C I R IH A • Düsseldorf Hilton’daki baloda konser veren Gönül
b t V u l b u o l t K I L t K I H K H o lllU H .
Yazar’a büyük sevgi gösterisi yapıldı. Sanatçı baloya katılanlara güzel şarkılar sundu... izleyenler sanatçıyı sık sık dinlemek İstediklerini bildirdiler...m ¥ T sevtH ctsl
A V
DİY O R K İ...İkinci kez harcadılar
T
İYATRO yazarı Refik Erduran’m eseri ‘Cengiz Han’ın Bisikleti’nin televizyonda ikinci kez katle dilişini izledik. 1973 yılında Tekin Akmansoy ‘Kayna nalar’ dizisine henüz başlamamıştı, ama demek Kayse- ri'li şivesine çok alışkınmış ki, bir İstanbulluyu malesef layığı ile canlandıramadı. Bizim gibi oyunu Ulvi Uraz’ dan izleyenler için bir ıstırap haline gelen ‘Cengiz Hau’uı Bisiklcti’nde dekor ve kostüm de dökülüyordu, özellikle Can Gürzap’ın ayağındaki tozluklar, tozluk tan çok alçıya benziyordu.Emiıı Sereııgil-lstaubul
Atatürk'ün sevdiği ,
. . U - 1 1 9 . 4 0
şarkıları
Safiye Ayla söyleyecek
^ Safiye Ayla programda Büyük Ata'nın Türk
Sanat Müziği ile ilgili düşüncelerini de anlatacak
İ
ZMİR Radyosu Türk Sanat müziği Sa- natçüarı Kutlu Payaslı yönetiminde Atatürk'ün sevdiği dokuz şarkıyı seslendire cekler.Programa Safiye Ayla konuk olarak katılıyor. Safiye Ayla Atatürk'ün kişiliği ile Türk Sanat müziği konularındaki düşüncele riyle ilgili anılarını anlatacak. Sanatçı avnca
“Cana rakibi handan edersin” ve “ Mani olu yor halimi taktire hicabım” adlı şarkıları söy leyecek. Erol Aksoy'un hazırladığı programda yer alan diğer şarkılar şöyle sıralanıyor; “ Ata ya Ağıt” , “ Rast Methaİ” , “ Gözümde daim hayali canan” , “ Hebgâhı yere girdim” , “ Ni- hansın Dideden” , “ Şahane gözler şahane” ve “ M ajadağ'dan kalkan kazlar” ...
[ 17
.30( HABERLER
AKŞAMA DOĞRU: |
Program TRT Çok Sesli Korosu’- nun söylediği şarkılarla başlıyor. “ Atatürk ve Tarım” konulu bir film de yer alıyor.
HABERLER
ÇOCUKLARLA
MÜZİK
TÜRK BASININDA
j
ATATÜRK:
Basın Yayın Genel Müdürlüğü “Türk Basınında A tatürk” adlı bir sergi açtı. Programda, bu ser gideki fotoğraflara yer veriliyor.
ATATÜRK'ÜN
SEVDİĞİ ŞARKILARI
İzmir Rodyosu Türk Sanat Mü ziği sanatçıları Kutlu Payaslı yö netiminde bir konser verecekler.
2o.ıo] A TA'YA SUNUŞ:
TRT Ankara Televizyonu ve An kara Rodyosu korolarının Anıt kabir’de verdikleri konser yayın lanacak.
F
HABERLER
F
] HAVA DURUMU
" F KENDİ SESİNDEN:
Ünlü sanatçı en iyi komedi sanatçısı ödülüne "Sersem Kocanm
Kurnaz Karısı" ndaki başarılı
rolünden
dolayı layık bulundu
Münir Özkul yılın en başarılı
komedi sanatçısı seçildi
• "İsmail Dümbüllü" ödülü
Münir Özkul' a sanatçının ölüm
yıldönümü nedeniyle
düzenlenecek anma
töreninde verilecek
1979-1980 Tiyatro sezonunda en iyi komedi sanat çısı ödülüne Haldun Taner’in yazdığı “ Sersem k o c a
nın kurnaz karısı” adlı oyundaki rolüyle Münir ö z kul layık bulundu.
Sadık Şendil, Yıldız Kenter, Günay S.Akarsu, Akal Atilla, Seçkin Cılızoğlu, Tanju Çılızoğlu ve Zeynep Oral’dan oluşan jürinin “ En iyi komedi sa natçısı” olarak seçtiği sanatçıya “ Geleneksel İsmail Dümbüllü” ödülünün verileceği açıklandı.
Yıllar önce aramızdan ayrılmasına rağmen unu tulmayan ünlü güldürü üstadının Kent Oyuncuları salonunun girişine büstünü diktiren “ Mlyatro” oyun cuları adma Müjdat Gezen’in düzenlediği geleneksel “İsmail Dümbüllü” ödülünü Münir özkul’a sanatçı nın eşinin vermesi düşünülüyor. Aradan yıllar geçme sine rağmen hatıralarının yaşatılması için düzenlenen ödülün her tiyatro sezonunda yineleneceği belirtildi.
Ünlü güldürü ustasının ölüm yıldönümüne Tasla tılan ödül töreninin önümüzdeki günlerde sahneye konulacak “ Kanlı Nigar” müzikalinin başlangıç gü nünde yapılacağı da bildirildi. Bundan 13 yıl önce yine “ Kanlı Nigar” ı oynarken kendisine oyunundaki başarısından dolayı “ TAKKESİNİ” hediye ederek kutlayan İsmail Dümbüllü’nün ödülünü kazanan Münir özkul. “Çok mutluyum. Beni bu ödüle layık gördükleri için teşekkür ederim.” dedi.
AUER fırındaki bütün gelişmeleri birleştirdi
ve bir adım daha ileri
götürdü-sıcak hava dolasımlı fırın
r P
I 1 İ l », » ! ».Artık ’çevirmeye'gerek yok! AUER 630 ile yemeklerinizin her noktası
eşit olarak pişer.
AUER 630, özel sıcak hava dolaşım sistemi ile sıcaklığı fırının içine
eşit olarak dağıtır. Yemeğinizi kısa sürede, daha az yakıtla,
daha lezzetli pişirmenizi sağlar. Geniş hacimli fırını,
çeşitli güçte 5 masa brülörü, aydınlatma lambası,
modern görünüşlü camlı ön kapı ve kumanda tablosuyla
AUER 630'u
tanımadan karar vermeyin!
E
A U E R
’’ Is r a r d a h a k lıs ın ız .”
DİİVİİir CANATPI
Türk tiyatrosunun güçlüDU 1 U l\
O n l l nI y İ
ve ünlü sanatçısı Münir özkul, bu yılın en başardı komedi sanatçısı seçüdl. Münir özkul’a “ İsmail Dümbüllü” ödülü verilecek..AUER İm alat A .Ş .
Gümüşsüyü Cad. 48 Maltepe, To pk a p ı-İS T. Te l: 7 6 5 9 7 5 Santral (5 h a t )-7 6 0 7 7 2
:İ
TRT Belgesel şube film arşivin den derlenen ve Atatürk’ün çeşit li dönemlerde yaptığı Meclis açı lış konuşmalarından bazıları kendi sesinden görüntülerle ya yınlanacak.
2Ü3Sİ YUVARLAK MASA
B İZ İM K İL E R
C O P Y R IG H T .H .Y .
# G Ö N G Ö R M Ü Ş İ E R
Açık oturumda Atatürk anlatıla cak.
ATATÜRK'ÜN
SEVDİĞİ ŞARKILARI
Müşerref Tezcan’m söyleyeceği Ulu ö n d er’in sevdiği şarkılar ya yınlanacak. 2 2 .3 5 ] S P O R
F
İ HABERLER
K A V A N A G H
NE OUZEL BİR ÇAK!
A L M I Ş S I N S E V G İ-J ,
i, S eçm eler
TRT I İLE TRT li VE TRT III
ATATÜRK'ÜN
ÖLÜM YILDÖNÜMÜ
DOLAYISI İLE
ORTAK YAYIN
i
Mustafa Kemal
arkadaşlarım
anlatıyor.. *
& r
A ra ştırm a : Sadıın TANJU
Ulusun savaşma gücü ve savaşmak için
bir neden olmadığını iddia eden
Refet bey Amerikan güdümünü
reddetmekle tarihsel bir fırsatı
kaçıracağımız görüşünü savunuyordu...
Refet Beyin
Nutuk'tan Refet Pasa
¥ TÇÜNCÜ Kolordu Komutanım Refet Beyi Sivas’a Kolordu ' —'merkezine göndermek İstiyordum. Birkaç kez gelmesi İçin buyruk yermiştim. Buyruklarıma yanıt bile alamıyordum"."7 Temmuz 1919’da “Devletin asker sivil bütün örgütleri ve
sorumluları vatanın kurtuluşu İçin yapılan çalışmaları destekle mekten ve korumaktan kaçamazlar, ulusun bağrında güvence içindedirler, hiçbir sebeple kimse görevini bırakmamalı, güve- nemediği birine devretmemen, şüpheli kimseler yönetime so kulmamalıdır" yolunda bir uyarı yapmıştım. 13 Temmuz’da 3.
Kolordu komutanı Refet İmzasıyla bir şifre aldım. Birliğini, İstanbul’dan bir Ingiliz savaş gemisiyle gelen yeni komutana teslim ettiğini bildiriyordu.”
“ Refet Bey Sivas’ta değildi. Nerede bulunduğunu da kimse bilmiyordu. Üçüncü Kolordu bölgesinden ayrılması gerekirdi. Sonunda Ankara’da olduğu anlaşıldı. Ali Fuat Paşa’ya, hemen ve hiçbir özür dinlemeksizin Sivas’a göndermesini buyurdum.”
“ Refet Bey Kongrede Amerikan güdümüne girmemiz gerekti ğini öyle ustaca bir konuşmayla savunmuştu ki, ardından aynı düşüncedeki konuşmacıların üyeleri büsbütün zehirlemelerine meydan vermemek için, toplantıya ara verdim ve özel konuşma larla üyeleri aydınlatmaya ve uyarmaya zaman bulabildim .”
“ Konya ve dolaylarına amacı yakından anlamış birinin gön derilmesi gerekiyordu. Kongrece Refet Bey uygun görüldü. Yola çıktı. Konya’ yolundan bana gönderdiği bir telgrafla, daha etkin hizmet görebilmesi İçin kendisine İkinci Ordu M üfettişliği Unvanının verilmesini istedi. Bunu yapabilecek resmi bir yetkim olmadığını bilmesi gerekirdi.”
“ Salihli ve Aydın cephelerindeki güçleri, ordu düzenine sok mak gerekiyordu. Elimizde, yararlanabileceğimiz, Konya’da bu lunan Refet Bey vardı. Kolordunun başına Fahrettin Bey'geç mişti. Bu nedenle Aydın’daki ulusal güçlerin komutanlığını almasını istedik. Nazilli’ye giden Refet Bey, Demirci, Mehmet Efe’den komutayı almamış mı, alamamış mı, bilmiyorum, sade
ce Demirci Efe’nin yanında kurmay gibi görev yapmayı daha yararlı görmüş."
"Refet Bey yine kayboldu. Günün birinde “İstanbul üzerin
den Bursa’ya geldim” diye bir tel aldım, öğrendim kİ, Bandır-
ma’dan bir Fransız savaş gemisiyle İstanbul’a gidip görüşmeler yapmış."
“ Genelkurmay Başkanlığı görevini İsmet Paşa’nın yapacağını söyledim. Refet Bey “Bu en büyük askeri makam olmayacak
mıdır?” dedi. “Evet, ondan üst makam Büyük Millet Meclisi Başkanlığıdır” cevabını verdim. “İsmet Paşa’nın Başkomutanlı ğına razı olamam’ dedi. Gerekçe olarak da, Anadolu’ya daha
erken gelişini gösterdi.”
“ Gediz yenilgisinden sonra, Batı cephesinde düzenli ordu çalışmalarını hızlandırdık. Güney kanattaki görevi Refet Bey’e verdik. Çerkeş Etem ve kardeşleri çok kızdılar. “Refet Bey’le
aramızda bir onur sorunu vardır. Mustafa Kemal Paşa Refet Bey’in onurunu bizden üstün tutuyor, ölümüm pahasına da olsa, Refet Bey’i önüme katıp Ankara’ya kadar kovalayacağım”
demiş Kâzım Paşa’ya.”
“ Etem ve kardeşlerine karşı girişilen eylemde, Refet Bey seyirci kalmasaydı, kaçmalarına olanak yoktu.”
“ İkinci İnönü Savaşı’nda Güney cephesindeki askeri hareket leri değerlendirmekten sonra, şu karara vardım. “Refet Bey’in
komuta yeteneği yoktur.” Güney cephesini Batı cephesine bağ
layarak İsmet Paşa komutasına verdim. Refet Paşa’ya da Anka ra’ya dönmesini bildirdim .”
“Yani siz Genelkurmay Başkanı mı olmak istiyorsunuz,”
dedim. Cevap vermedi ama, amacının bu olduğunu anladım. Dedim ki: “Bu görev gerçekten başkomutanlık yeridir, ama siz
daha Türk Ordusu’nda başkomutan olacak nitelikleri kazanmış değilsiniz.”
“ Rauf Bey Bayındırlık Bakanlığı’ndan, Kara Vasıf Bey, Mec lis Grubu’ndaki görevinden, Refet Bey Savunma Bakanlığı’ndan çekildiler. Meclis’te bana karşı İkinci Grup’u oluşturdular.”
“ Mudanya Konferansı sonrası, Bursa’da Refet Paşâ’yı İstan bul’a temsilcimiz olarak göndermeye karar verdim. Bu arada Halifenin bütün yetkilerini ve ilişkilerini de denetim altında tutacaktı, öğrendim ki, Abdülmeclt Efendi’ye Konya adında bir at hediye etmiş. “En içten kulluk duygularımla” demiş.”
sözleri
__________________________
M. Kemalin beynine hançer gibi saplanmıştı
Ü
ÇÜNCÜ Ordu Müfettişi Mus tafa Kemal Paşa, Anadoluya giderken, Kolordu Komutanlarından birini de yanında götürüyor. Bu, Kurmay Albay Refet Bey’dir.Anadolu’da yapacağı işleri tasar larken, asker ve sivil yönetici kadro nun üzerinde çok durmuştur. Başarı, yetenekli ve “ amaca inanmış” kişiler le sağlanacaktır. Refet Bey. içinden yenik çıkılmış savaşın yetenekli ko mutanlarından biridir. Filistin cep
hesinde, Gazze’de başarılı olmuştur. Mustafa Kemal’le aynı yaştadırlar. Yenik çıkılmış Birinci Dünya Savaşı nın, “ savaş galibi” ününe ve saygısı na erişmiş tek komutam Mustafa Kemal’e bağlılığı tartışılmaz. Güve nilir bir arkadaştır. Samsuna çıkı lınca, orada devlet otoritesinin sıfırlı - ğı karşısında Mustafa Kemal’in aklı na gelen ilk çare, Refet Bey’in Sivas’ taki 3. Kolordu Karargâhına gitme sinin geciktirilmesi, geçici olarak Samsunda sivil-asker yönetimin en yetkili sorumlusu olarak devlet düze nini yeniden kurması için orada
bı-Sunarken...
A
TATÜRK,1927 yılının Ekim ayında partisinin İkinci kurultayında, altı gün süren bir konuşma yaparak, Samsun'a çıktığı tarihten o güne kadar son sekiz yılın olaylarını anlatıyor.Aslında anlattığı, olayların içinde insanların düşünce, duygu ve davranış yönünden geçirdikleri değişmelerdir. Olaylardan çok, insan ları anlatıyor. Bu insanlardan çoğu onun arkadaşlarıdır. Kurtuluş Savaşı’nda beraber olmuşlardır. Yeni devletin beş yıllık siyasal yaşa mında yine onlar vardır. Hepsine sevgi duyulur, saygı gösterilir, baş üstünde yer verilir. Her birinin kişiliği etrafında bir öykü anlatdır.
Ve A tatürk, birdenbire 1927 Ekimindeki o uzun konuşmasında, “ Bir de onları ben anlatayım" der.
Atatürk'ün çizdiği arkadaş portreleri siyasal açıdan bakıldığında, bir devrim kadrosunun eleştirisidir. Nereye kadar beraber olmuşlardır, nerede ayrılmışlardır; düşünce yapılan nedir, amacı kaybedenler hangi yollara sapmışlardır, sahip oldukları halk sevgisine lâyık mıdırlar; böyle yığınla soruyu, sekiz yıllık bir olaylar akışı içinde ayrıntılı olarak cevaplandırır. "Bu uzun ve ayrmtüı sözlerim en sonunda tarihe geçmiş bir çağın öyküsüdür. Bunda, ulusun ve yannki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlıyabilecek bazı noktalan beürtebilmişsem, kendimi mutlu sayacağım" der.
rakdmasıdır. “ Çağırdığım zaman ge lirsin” der ve Refet Beyi Samsunda bırakıp, işlerine koyulur, önce Hav za’ya, oradan da Amasya'ya geçer.
Kayıp komutan
Ondan sonra Refet Bey’i nereye koydunsa bul! Bir türlü ilişki kuru lamaz. Emirler verilir, Kolordudaki görevine dönsün denilir, cevap alı namaz. Soruşturulur, “ çevrede gezi ye çıktığı” öğrenilir. Sonunda, 21 Haziran gecesi. Ali Fuat Paşa’nm Rauf Bey'i gizlice A nkara'dan getir diği gece, Refet Bey de Amasya’da ortaya çıkıverir. Tam o gece de, Mustafa Kemal Sivas Kongresinin hazırlıkları için her tarafa bir genelge göndermektedir. Orada bulunan herkes imzaladığı halde, Refet Bey’in ortaya koyduğu tavır, Mustafa Kemal’in başından aşağı buz gibi bir kova su döker. Güvenilir arkadaş, “Ne gerek var Sivas Kongresine, ne faydası olacak, ben inanmıyorum!” der.
Mustafa Kemal’in “ Refet Bey” portresi böyle başlamaktadır.
Biraz sonra, Ali Fuat Paşa'nm sert çıkışıyla “ peki imzalayayım” di yecektir ama, bu öylesine baştan savma belli belirsiz bir karalamadır ki, Mustafa Kemal içinden imzala mamış sayacaktır, ancak olay, unut muş görünmesini de bilecektir.
Görevi bırakmak
İkinci şaşırtıcı olay üç hafta sonra patlak verir. 13 Temmuz’da Kavak tan Erzurum’a bir şifre gönderir Re fet Bey. Kolordusunu İstanbul’dan gelen Yarbay Selâhattin Bey'e teslim edip yola çıktığını, Amasya'da cevap
1 Refet Paşa, çeşitli olaylarda çeşitli davranışlar ve
sözlerle Mustafa Kemal’in karşısına çıkmıştı. An
cak sonuç olarak amaçtan sapmayınca, işini sap
tırma çabaları ve onları yapanlar Mustafa Kemal’e
vız geliyordu...
beklediğini yazar. Yeni komutanın bir İngiliz savaş gemisiyle geldiği, önceki görevinin İstanbul’da Genel Kurmayda Savunma Dairesi Başkan lığı olduğu gibi ayrıntılarla Mustafa Kemal’in midesini iyice bulandır maktan da çekinmez. Peki, daha çok yakında verilen emirler ne oldu? Konya’da İkinci Ordu Müfettişi Mer sinli Cemâl Paşanın kimseye haber vermeden gizlice İstanbul’a çekip gitmesi üzerine “ Hiçbir komutan gö rev yerini terk etmeyecek, güvenme diği, inanmadığı bir başkasına bırak- mayacak;bırakmak zorunda kalsa da o bölgeden uzaklaşmayacak!” uyarısı neden dinlenmedi?
Refet Bey, sadece şu bilgilerle Mustafa Kemal’in yüreğini serinlet mektedir. Selâhattin Bey’le konuş muştur, yeni komutan amaç yönünde çalışılacak bir kişilikte görünmekte dir, ama kendisine ürkütülmeden yanaşılmalıdır. Refet Bey şimdilik bu yörelerde bulunacaktır, İstanbul’a dönmek niyetinde değildir. Eh, bu da bir şeydir.
Özür dinlemeden
Eylülün başında kongre için Si vas’a gelince, Mustafa Kemal, bakar ki delegeler arasında Refet Bey yok, araştırır bulamaz. Emir vermişti, Üçüncü Kolordu bölgesinden ayrıl maması gerekirdi. Sora sora izini
Mamsan
Yetkili
Bölge Bayilikleri
Verilecektir
Ç eşitli bebek m am aları üreten M am san,
ürünlerinin b ö lg esel ta n ıtım ın ı ve o bölgedeki
eczanelere dağıtım ın ı üstlenecek firm alara
bayilik verecektir.
T an ıtım ve d ağıtım için b ölgelerin d e gerekli
organizasyonu kurm ak kaydıyla konu ile ilgilen en
firm aların kendi ö zellik lerin i belirten bir m ektupla
30 K asım 1980 tarihine kadar aşağıdaki adrese
b aşvu rm aları rica olunur.
MAMSAN MAMA SAN. ve TİC. A.Ş.
Cumhuriyet Cad. No: 49, Taksim-Îst.
M AM SAN,
Bebek beslenmesi konusunda en ileri düzeye
erişmiş bir ülke olan İsveç’in Semper firmasının
teknik işbirliği (Knowhow) ve tamamen yerli sermaye
ile kurulmuştur.
Modern tesislerinde, bebeğin muhtelif
yaşlardaki besin gereksinmelerine göre ayarlanmış,
•Anne sütüne yakın bileşimde iki ayrı formül,
•Diyare ve kabızlık hallerinde kullanılacak
tedavi formülleri,
•Anne sütü devresinden sonra okul çağına kadar
verilebilen ek ve destek mamalar üretmektedir.
Ayrıca, mama üretimi için gerekli olan ve
şimdiye kadar ithal yoluyla temin edilen
Elektrodiyalize Whey Powder (özel
protein) ve Laktoz’u da kendi üretebilen ilk
entegre tesistir.
Ankara’da yakalar. Ali Fuat Paşaya emreder: “ Hemen ve hiçbir özür dinlemeksizin buraya gönder.”
Gelince de, Kongreye, Temsilciler Kurulu Üyesi olarak tanıtır. Mustafa Kemal tek başına hiçbir başarının kazanılamayacağını bilir, ulusal sa vaş kadro ister, Refet Bey de, ne yapıp edip kadroda tutulacak, feda edilemeyecek bir yetişkin vatan evlâ
dıdır. Üğraştmr. Mustafa Kemal’in mesleği de uğraşmaktır.
Bağımsızlığa hançer
Ulusal bağımsızlık savaşının Si vas’ta buyurucu ve yönetici örgütünü kurmaya çalışırken, Mustafa Ke mâl’in karabasanı Amerikan M anda sı, Amerikan güdümüdür. Osmanb, sarayı, hükümeti ve aydını ile bir umudun peşine takılmıştır. Ameri kanın güdümüne girilirse ülke bü tünlüğü korunacak, devlet yaralarım saracak ve eski güce kavuşulacaktır. Amerika, pir aşkına modern bir Os manlI Devleti yaratıp dünyaya hediye edecektir.
Mustafa Kemâl, aylardan beri bu anlayışı yıkmak için, bu zehirin etki sini azaltmak için uyku uyumuyor, ter döküyor, karar aldırıyor, genelge gönderiyor, özel mektuplar yazıyor ve tam Kongrede Mandacı’ları saf dışı bıraktığına inanırken, kürsüde Refet Bey’i buluyor. Portre’nin en derin gölgelerini Refet Bey’in bu konuşma sı sırasında vurmuştur Mustafa Ke mal. Kulaklarında uğuldayan sözler şunlardır: “ İngiliz boyunduruğu ye rine, ulusların inançlarına saygılı Amerikanın güdümünü tercih ede riz.” “ Manda, bağımsızlığımızı zede lemez, eğer biz gerçekten güçlü ol mazsak, işte o zaman bir yabancının güdümü alıma gireriz ve eziliriz.” “ İçerde vc dışarda tam bağımsızlığı istemek başka, gerçekleştirmek baş ka. Sorarım, gücümüz yeter mi? Bizi kendi başımıza bırakırlar mı?” “ Tanrı korusun, İzmir Yunanlılarda kalsa ve aramızda bir savaş açılsa, düşmanımız Yunanistan gemilerle asker getirecek güçte iken, acaba biz Erzurumdan hangi trenlerle ulaştır-mamızı yapacağız? “ Amerikan güdümü, bizim için güvence ve des tektir, yoksa parçalamak için ba şımızda bekliyorlar.”
Mustafa Kemal şöyle diyor: “ Ar kasından aym yönde başkaları da konuşsa, Kongre üyeleri büsbütün zehirlenecekti; onlarla özel görüşme ler yapıp bu etkiyi silebilmek için toplantıya hemen ara verdim.”
Refet Bey’in sözlerinden, ulusun savaşma gücü olmadığı, savaşmak için bir neden olmadığı, savaşırsak ele güne rezil olacağımız, Amerikan güdümünü reddedersek tarihsel bir fırsatı kaçıracağımız anlamları çık maktadır ve bu sözler, bir hançer gibi, Mustafa Kemâl'in beynine saplanmaktadır.
Kongre
7nin generali
Sivas Kongresinde “ Tam bağım sızlığı sağlaymcaya kadar savaş” kararı alındığını biliyoruz. Mandacı lar yenilmişti. Amaçtan sapmayınca, tüm saptırma çabalan ve onları ya panlar Mustafa Kemal’e vız gelir. Aralarında hiçbir şey geçmemiş gibi, Refet Bey'i çağıracak ve Mersin’li Cemal Paşa’nm İstanbul’a kaçışın dan sonra işlerin bir hayli karıştığı Konya’ya gidip duruma egemen ol masını Kongre adına buyuracaktır. Refet Bey, Konya yolunda bir telgraf çeker, daha etkin görev yapabilmesi için kendisine İkinci Ordu Müfettişi ünvanmm verilmesini ister. Daha önce de, Bolu ve çevresindeki silâhlı soyguncuları uslandırmakla görev lendirildiğinde, yine yoldan çektiği bir telgrafla, halk üzerindeki etkisi nin artması için kendisine paşalık rütbesinin verilmesini istemişti. Mus tafa Kemâl’in böyle şanlar ve şerefler dağıtacak bir yetkisi ve görevi mi vardır? İkisi de, İstanbul hükümeti ve saray gözünde idamlık iki âsi komutanken, böyle bir şeyi nasıl düşünür? Böyle istekler, portrenin hafif tonları, çiğ renkleridir. Biraz sonra, Konyadaki Kolordunun başı na Fahrettin Bey geçip de, Refet Bey’e, Aydın bölgesi ulusal güçlerini yeniden düzenli bir örgüt haline ge tirmek görevi verilince; Mustafa Kemal’in istediği ve beklediği, Nazil- liye gidip Demirci Efeden görevi almaktır. Refet Bey’in yaptığı ise, koskoca komutanın gidip çete reisi nin emrine girmesidir, onun kurmayı gibi çalışmaya gönüllü olmasıdır.
Karışık işler
Arkasından Refet Bey yine kaybo lur. Balıkesir'den bir tel çeker. G ü nün birinde, İstanbul üzerinden Bur sa’ya geldim der. Mustafa Kemâl onun yerli yabancı pek çok kimseyle görüştüğünü, Bandırmadan bir Fransız savaş gemisiyle İstanbul'a
Yol ayrımı
gittiğini, sonra döndüğünü öğrenir. 23 Nisan 1920’de, Büyük Millet Meclisinin açıldığı gün Ankara'da bulunması yine de sağlanabilmiştir. Mayıs’ın başında ilk Bakanlar Kuru lu saptanırken, Genel Kurmay Baş kanlığına İsmet Paşanın seçilmesini hazmedememiş, “ Ben ondan önce Anadolu’ya geçtim, niçin onun ko mutası altına girecekmişim?” diye mızıklanmıştır. Mustafa Kemâl, “ciddiyetinden” diyememiştir. İç işleri Bakanlığım vererek öfkesini bastırmıştır.
Etem
7in Öfkesi
Düzenli bir ordu kurma kararın dan sonra kendisine Batı Cephesinin Güney kanadım örgütleme görevi verilen Refet Bey, Çerkeş Etem ve kardeşlerinin öfkesini uyandırır. Etem, “ Mustafa Kemâl Paşa Refet Bey’in onurunu üstün tutuyor, bizim kini kırıyor; ama ilk fırsatta onu önüme katıp Ankaraya kadar kova lamak boynuma borç olsun” demiş tir. Yine de Eteni ve kardeşlerini kısa bir süre sonra Yunan hatlarına kadar kovalayıp ulusal yaşamdan silmek onuru, Refet Bey’in komutasındaki Derviş Bey’in atlılarına kısmet ol muştur.
Refet Bey’in Refet Paşa olarak tamamlanan portresinde, Mustafa Kemâl'in son çizgileri şunlardır. İkinci İnönü Savaşında öylesine an lamsız bir başarısızlık gösterir ki, düşman farkına varsa, belki de o sa vaş bir yenilgi ile bitebilirdi. Refet Bey'den komutan olarak yararlana mayacağını kesin kararını vermiş ve “ Ankara’ya dön ve beni bekle” diye hemen onu cepheden uzaklaştırmıştır Mustafa Kemal. “ Ona uygun bir görev ararken, bana Genelkurmay, Başkanlığım ver isteminde bulundu” der. Şaşırmıştır Mustafa Kemâl, “ Yani, sizin deyiminizle, başkomutan olmak mı istiyorsunuz?” diye sorar ve uyarıcı bir ses tonuyla hemen dü şüncesini söyler:
“ Siz daha Türk ordusunda baş komutan olacak nitelikleri kazanmış değilsiniz!”
Sakarya Savaşından sonraki bek leme günlerinde, Mustafa Kemâl’in asker ve sivil politikalarını kemirme ye başlayan muhalefetin önemli adamlarından biri olmaya başlamış tır Refet Bey. Mustafa Kemâl’in ar tan otoritesini parçalama önerilerin de bulunmuş, sonunda Savunma Ba kanlığından ayrılıp “ İkinci Grup” a, yani Mustafa Kemâl'in karşısına geç miştir. Ulusal Kurtuluş’un kesin so nucunu yaratan savaşta eylemsiz kal mış, ama savaş sonrası rütbesinin yükseltilmesini de istemiştir
Zafer o kadar büyüktü ki, Musta fa Kemal’in İçinde hiçbir burukluk ve tortu bırakmamıştı. Cumhuriyetin ilânı, halifeliğin kaldırılması günle rinde Refet Paşanın bu kez devrimi anlayamamaktan doğan karşı çıkışla
rı, eylemleri bile, Mustafa Kemal’in bakış açısını saptırmamıştır. O insanları sonuna kadar ülke hizme tinde kullanmasını bilen bir komu tandır. 1922 Kasımında Keçiörende- ki evinde Mustafa Kemal'e “ Padişah vc halifelikten başka bir yönetim bi çimi düşünülemez” diyen Refet Paşa, Ocak 1923 başında, bütün yet kileri ve etkileri budanmış bir halife nin davranışlarını güdüm altında tu tan bir devrimci hükümet temsilcisi olarak, İstanbul’da görev yapıyordu.
Mustafa Kemal; “ Sonradan! öğ rendik, bu arada Halifeye Konya İsimli bir at hediye etmiş” der. “ Hem de en İçten kulluk duygularıyla ve ellerini öperek..”