• Sonuç bulunamadı

"Unuturlar seni" münasebetiyle:Refi Cevat Ulunay'a açık mektup

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Unuturlar seni" münasebetiyle:Refi Cevat Ulunay'a açık mektup"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

“Unuturlar seni,, münasebetiyle:

11

'T f -

Çf.&M

Üstad-ı kercmkârıın efendim; Yazılarının tiyaldsiyim. Hiç bir fıkranı kaçırmıyor, . zevkle okuyor, istifade ediyorum. Seni nekadar sevdiğimi de biiirsiıı. Hanı benim neshinsin, hc-m de iîk patronıınısiin. (Alemdar) :ia epey çilekeşiik ettim. Goıtiilria- şmı. kafadaşımsm. Mistik zevk­ lerimizde hiç ayrıiik yokta;. Şark edebiyatına sen de meftun­ sun, ben de. Fakat Garp kiıl.ii- rünü askı inkâr etmeyerek.

Biitiin bunlardan ve kik yıla kavlaşan dostluğumuzu kucak­ layan güneşli, neşe!: ve bozan fırtınalı günlerin samimiyetin- deu cesaret alarak 13 Ocak ta­ rihinde çıkan «Unuturlar Se­ ni...» isimli fıkranın üstüm! ■ du racağım. Bunu hoş görürsün de­ ğil mi aziz Refi Cavadım?

Süleyman N azifin ateşli he!â- gati. ısıtan ve yakan üslûbu, vatanperverliği hakkında söz say ¡emeğe kimsenin dili varamaz. Şayet böyle bir küslah çıkarsa, onun di'ini kesmek edebi ceza­ ların en muhteşemi ve en lâyikı olur.

Dediğin gibi «Süleyman Nazif demek, Türk lisanı demekti. O- mın huzurunda yanlış bir kelime söylenvk korkusundan lâkırdı e demezdik.»

(Süleyman Nazif sayfası) tertip ledim. Yecizelerinden, şiir ve nüktelerinden örnekler sundu;-.!.

Daha evvel. (Siyaset) Mecmu­ asında bir özel sayfa neşrettim. (Rus kimdir, Moskof kimdir?)

isimli nefis bir yazısını yayınla­ dım. Ondan sonra (Türkiye Hat tası) Dergisinde özel bir sayfa hazırlayıp neşrettim. Yine geçen yıl ( H ür Türkiye) Mecmuasın­ da ona dair bir yazım çıktı.

Belki bunlar «Eski şeyler, bu­ güne bakalım?» dersek, o da var:

Bu sene, ölümünün dönüm yılına rastlayan günde (Tan) Ga

zetesinde büyüklerimiz hakkın­ da yazdığı ve hazırladığı biyeğra fiilerle haklı bir şöhret kazanan ve kendisine teşekkür etmekliği­ miz lâzımgelcn.- Hilmi Yücebaş’- larnı bir yazısı çıktı.

Bütün bunlar gösteriyor ki, «Süleyman Nazif1 29 sene içinde hiç anılmamış değil, fırsat ve imkân zuhura geldikçe hatırla­ tılmış, onun şanma lâyık maka­ leler yazılmıştır. 29 yıl içinde n- nu anan, yalnız sayın Maziıar Önad Bay Efendi değildir.

Bir noktayı daha belirtmek isterim: Süleyman N azifin, meş­ hur Kara Kemal Beye yazdığı

o meşhur mektup, «kimse malû mu olmayan» bir mektup değil­ dir. Bu mektup, ilk defa (Ak Baba) Mecmuasında neşredilmiş (ir. Oıuian sonra, merhum İbra­ him Alâeddin Beyin lıaiılayıp Siifıüict Kütüphanesi sahibi Se­ mih lütfü tarafından çıkarılan (Süleyman Nazif) isimli kitabın 135 inci sayfasında yayınlanmış tır. (1933)

İşte benim aziz dostum ve ke- reinkârım üstadım, bu hikâye! bu kadardır ama bakisi duruğu binihaye değildir. Büyüklerimizi anma mevzuuna - fırsat bulur­ sam - bir kere daha avdet edece ğim.

Gözlerinden ve ellerinden ö-periin.

Yazan:

M. S f l ? y m m Çapa? oğuı

,. A ^ «v v w v w v v w w v ^ w w i ñ w v y v w w w , »

Eğer bugiin. bu büyük adanı s-ğ olsaydı, güzel Türkçeııin. ga zel yazı dilinin basma gelen ve getirilen felâket, kaid sirük ve gramer hataları yüzünden muhakkak kahrından ölürdü. Onun yeri hâlâ boştur. Bir Sü­ leyman Nazif daha yetişeceğine kail ve kani değilim. Bir (Kara­ ğım dostu» hitabesini sövüşerek, bir (Kara gün) yazısmı yazacak, bir (Afak-ı Trak) bediasmı yara­ tacak. Türk'ün matemine kelline lere renk ve ıtır katarak ağ rı­ yacak bir Süleyman Nazif, ba memleketin fikir vc kalem saha­ sında asla yetişmivecektir.

Bir kere daha yazdığım gibi. Süleyman Nazif, bu m cmlfi-ti-i uğradığı haksızlıklar, felâket­ ler, ıztıraplar, kederler^rve m ih ­ netler karşısında, hayranı oldi?ğ ı N âuıık Kemal’i hile zaman -Ma­ nian geçmiş, onrfcn dalın enk kuvvetli yazılar yazmıştır. Söv !e bir adam nasıl unutulur?

«Unuturlar S -ri...» • i- da şövle birkaç sıtır ı'y : «Tu- yük Üstad Siilevman

-hum hakkında geçen gün Maz- har O natın güzel bir yazısını okudum. Üstad. .1927 senesinde 5 Ocakta vefat ettiğine göre, ve fatının 29 sene siifcûût He geç­ mesi elemli bir sızlayişle anlatı­ lıyor.»

Süleyman Nazif, denildiği gibi unutulmamış, ve «29 sene elemli bir sükût ile geçmiştir. Tefabiire yeltenmiyeceğimi bilirs’n - esasen tefahüre değer bir tarafı olamaz, sadece bir vazifeyi, bir hürmet vazifesini yerine getirmekten ibn rettir - buna inanarak açıklıyo­ rum.

«Sema - Paye» üs adm - btı tâbir Süleyman Nazif’indir; Ab- diilhak Hâınid'e böyle hitap ed- r di. Fakat bu hitap, Hâmid ka­ dar ona da lâyıktır - ölümünün, aşağı yukarı her dönüm yılında ve ilk defa yazı yazan ve omı hatırlatan benim.

İstanbul'da bulunmadığım biz zamana rastlayan ölümünün bi­ rinci dönüm ’yılında «Ordu» Vî- Sâyetinde çıkan (Tekâmül) G a­ zetesinde ond:m ben bahsettim'.

Geçen yıl (Türk Ses!) inde bir

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Göz kamaştırıcı sarı saçları, çelik rengindeki gözleri, nihayet boyu po$u ve eşsiz şahsiyeti ile o, her kadın özerinde tesir uyandırabiliri.. Yazan: Sza Sza

Bir ara işyerinde canı sıkılınca araba­ sına atladığı gibi Sarıyer’e kadar gidip dönme­ sini, çok sevdiği eşi Selim beyin bunu anlayış­ la karşılamasını

Dieses Serai wurde, unter der Regierung Sulei- man des Grossen, vom Grosswesire Ibrahim Pascha zugleich mit dem am Hippodrome gelegenen, ebenfalls nach dem Gründer

Lozandan Sı- vasa, 38 yaşından 46 yaşma gelince­ ye kadar saçları nasıl seyrelmiş ve ağarmış, yüzü nasıl yeni izler bağla­ mış, kaşlarının

Güney Kore’nin başkenti Seul S-coin adı verilen bir kripto para birimini şehir genelinde kullanmayı planlıyor.. Toplu taşıma ve sosyal yardımlarda kullanılacak S-coin ile

Bu araştırma, son dönem çocuk edebiyatı yazarlarından Zeynep Cemali’nin roman ve öykülerini çocuk edebiyatının temel ögeleri olan biçim, içerik, dil anlatım ve

DiOHF’ un uyguland iskemi ve I/R gruplar nda, oksidatif hasar sonucu artm doku ve plazma MDA düzeylerinin DiOHF takviyesi ile tekrar kontrol düzeylerine dü mesi ve takviye yap

Fransız dilini öğrendi, Tuna Va­ lisi Mithat Paşanın himayesine gir­ di, Tuna gazetesine başyazar oldu, Mithat Paşa Bağdat valiliğine tayin edilince onunla