• Sonuç bulunamadı

Refik Halit'in çiçekleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Refik Halit'in çiçekleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ıfz

Refik H alit’in çiçekleri

Selim İLERİ

ANIM sıkıldıkça Refik Hallt B e y’in eşsiz kronik­ lerini okurum. Canım sıkıldıkça Refik Halit’in Id- --- diasız, sürükleyici romanlarına sığındığım olur. Re­ fik Hallt benim için düzyazı ve anlatma ustasıdır. Yetin­ memiş; hayatı dörtbir yanından kuşatmaya çalışmıştır.

Bütün güzelliklere tutkundur. Genç, güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, iç açıcı manzaralar, İştah açıcı yemek­ ler, zevkli möble, egzotik ülkeler, tarihin pitoresk sahne­ leri, aşk ve heyecan hafif, tatlı romanında cirit atar. Kro­ niklerini külyutmaz bir dedikodu üslubu sarıp sarmala- mıştır. Anıları iğneli fıçıdır. Burada İttihat ve Terrakl’nin, Cemai, Talât, Enver Paşa'ların başına gelmedik iş kalma­ mıştır.

Edebiyatımızda Türkçeyi en verimli kullanan çağdaş yazar belki de Refik Halit’tir. Sanırım günümüzde bile oku­ nurluğunu yurt çapında koruyor. Anadolu illerinin yarı kır­ tasiyeci küçük kitapçılarında Refik Hallt Karay imzalı eser­ lere rastlamak olası.

Refik Halit çiçeklere de tutkundur. Çiçek sözcüğüy­ le birlikte ‘ç’ harfi, yüreğimize su serpecek İsimlerin bir simgesi olup çıkar. Sözgelimi çiçeklerin en incesi, en za­ rifi çiğdemdir. Çayır, çimen, çim, kırağı anlamındaki çiğ hep yeşilin, yeşertinin sayısız çağrışımıyla belleğe üşü­ şür. Sırada ulu çınar veığam.. Suyun en coşkunu yine ‘ç ’ harfinin başı çektiği çağlayandır. Yazarımız çağlayanın gürül gürül sesini dinlemektedir. Gençliğinin hâlâ gö­ zünden silinmeyen eşsiz görünümleri İçinde yeldirmeli, maşlahlı, şık hanımların İlkyaz zamanı bahçeler arasın­ da dolaşarak çağla yemek gayesiyle badem ağaçlarına uzanmaları vardır. Çağla bademi, çilek...

O günleri yaşamış olanlar çiçekle maşlah arasında gi­ zemli bir bağ kuruverirler. Yasadığım B oğaziçi’nde İffet Evin bahçe yolundan eve doğru gelen bir öbek misafir hanımı havaî mavi, açık pembe, açık sarı, fes rengi, de­ niz mavisi taftadan sim işlemeli maşlahlarıyla hatırlar. Sal­ kımların, güllerin ortasında ilerlemektedirler. İffet Evin maşlahların gülkurusunu, krem rengini, eflâtununu ha­ tırlamakla kalmaz; yaşadığı Boğaziçi’nin ağaçlarına —o sayısız türden ağaca—, bitki örtüsüne, doğa muci­ zesine sessizce gözyaşı döker. (Bu kitapçık İstanbul’u ye­ niden tanzim etmek adına İstanbul’u şekilsizleştirenle- re çok içil bir protesto sayılmalıdır.)

Sonra yine çiçekler... Çiçek denince muhakkak beğen­ mek gerekir. Refik Halit sevdiği çiçekleri sayar ki, çoğu İstanbul’dan el ayak çekmiştir. Sözgelimi Boğaziçi yamaç­ larında güneş çekilir çekilmez batı yönünden değirmi bir bulut kopar gibi beliren erguvanı, yazarımız ışıklı ve renkli bir buğu diye tasvir etmiştir. İşte ışık sönmüş, buğu be­ lirsizleşmişti. Refik Hallt’e göre leylak dalında genç yaşta dul kalmış bir kadının hüznü vardır. Mor salkıma bayılır; mor salkımın tanelerini taze bir meyve gibi gizli gizil çiğ­ nediği olmuştur. Bütün bayağı şiirlerde, beylik aşk mek­ tuplarında adı geçen menekşe asla pespayeleşmez. Ç i­ çeklerin megalosefali ortanca bön duruşuna rağmen pek sevimlidir. Bende maskeli balo çağrışımı yaratan hercai menekşe, Refik Halit'in kaprisli beneği, süslü kelebeği­ dir.

Vapurdumanı çiçeğinin bugün adı bile hatırlanmıyor. Yazarımızın sevdiği karanfiller çiçekçilerde satılan han­ diyse mürekkebe batırılmış yarı sentetik karanfiller de­ ğil, ciddi rayihasıyla geniz yakanlardır. Daha o günlerde yarı sentetik karanfile İtirazlar döktürmüştür “Çiçekleri Ten kit” yazarı: “ Bu hanım hanımcık çiçeği tutup da sarı, pem be, ille karmakanşık çiğ renklere bulamak, hoppa kı­ yafetlere sokm ak ne yazık! Bazı çiçekçi cam ekânlarında gördüğüm çivldt boyalı, to z pem beleri beni adeta m ah­ zun ediyor. Nam uslu, haysiyetli aile kızlarının bar sah­ nelerine ve iskem lelerine düşm esi, kepazeleşm esi gibi bir şey!”

Akasyanın sabun köpüğü çağrışımlı zarif çiçeği ken­ diliğinden sesli, arı vızıltılı, devingendir. Hanımeli ismi kadar ince, hoş, şiirli değ(i midir?

Çiçeklerin, rayihaların, renklerin geçit töreni sürüp gi­ diyor. Refik Halit çiçeklerle ilintili başka fıkralar, maka­ leler de yazmıştır. Bu tutumuyla eski edebiyatımızın şü- kûfenâme (çiçek yazısı) yazarlarını andırır. Çiçeğin göz okşayıcılığından söz açar görünmekle birlikte, doğayı tır- panlayışımıza değinmekte, çorak, kupkuru geleceği sez­ dirmeye çalışmaktadır... Refik Hallt'i kimse dinlememiştir. Refik Halit edebiyatımızın ikinci sınıf bir yazarı sayılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

The freezing extender supplemented with methionine (1mM), curcumin (1 and 2mM) and ellagic acid (1 and 2mM) led to higher percentage of sperm plasma membrane integrity when compared

tasarımlarının oluşturulduğunu, daha çok deneysel çalışmaların yapıldığını gözlemliyoruz. Bu araştırmalar sonucunda ulaşılan sonuçların anlamlandırılması,

[r]

Fa­ kat yapı tarihinin herhangi bir aşam asında, yapı sözlüğünden Sinan kadar çok şah-yapıt çı­ karan sanatçı da çok sa yılıd ır... Edirne — Selimiye

Daha son­ ra 2 inci Sultan Selim, 4 üncü Avcı Mehmet, 3 ün­ cü Ahmet ve 1 inci Mahmut devirlerinde tadil ve tamir edilen şehrimizin tarihi hamamı, 1965

Önemli olan, ifl- levsellefltirilmifl yüksek yüzeyli malze- melerin tekstil, boya veya katk›land›¤› polimerle uyumlu hale getirilmesi ve zaman içerisinde bu

İşin ilginç yanı, 12 Eylüfden sonra Basın Kanunu'na eklenen antidem okratik maddeler, yalnız bun­ dan ibaret değil; daha da korkuncu, anayasa metninde, bütün

Halit Ziya Uşaklıgil üzerine ya­ zan Abdülhak Şlnasi Hisar —İşte bir başka unutul­ muş usta!—, büyük romancının daha yaşarken göz ardı edildiğini