• Sonuç bulunamadı

Kamu yönetiminde halkla ilişkiler uygulaması olarak "idari danışma merkezleri"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kamu yönetiminde halkla ilişkiler uygulaması olarak "idari danışma merkezleri""

Copied!
146
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KOCAELø ÜNøVERSøTESø * SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLER UYGULAMASI

OLARAK øDARø DANIùMA MERKEZLERø

YÜKSEK LøSANS TEZø

SALøH ÖZGÜR SARICA

ANABøLøM DALI : SøYASET BøLøMø VE KAMU YÖNETøMø

PROGRAMI : YÖNETøM BøLøMLERø

(2)

T.C.

KOCAELø ÜNøVERSøTESø * SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLER UYGULAMASI

OLARAK øDARø DANIùMA MERKEZLERø

YÜKSEK LøSANS TEZø

SALøH ÖZGÜR SARICA

ANABøLøM DALI : SøYASET BøLøMø VE KAMU YÖNETøMø

PROGRAMI : YÖNETøM BøLøMLERø

DANIùMAN: YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN ùENGÜL

(3)

T.C.

KOCAELø ÜNøVERSøTESø * SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLER UYGULAMASI

OLARAK øDARø DANIùMA MERKEZLERø

YÜKSEK LøSANS TEZø

Tezi Hazırlayan: SALøH ÖZGÜR SARICA

Tezin Kabul Edildi÷i Enstitü Yönetim Kurulu Tarihi ve No:

Doç. Dr. Hamza ATEù Yrd. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr.

Ahmet NOHUTÇU Ramazan ùENGÜL

(4)

I

ÖNSÖZ

Kamu yönetiminde halkla iliúkiler son yıllarda uygulama alanı geniúleyen bir konudur. Ça÷daú bir yönetim modeli oluúturma çerçevesinde, bir çok giriúim kurum ile çevresi arasındaki iliúki tarzlarını düzenlemeyi hedeflemektedir. ødari danıúma merkezleri de kamu yönetiminde halkla iliúkiler konusunda son yıllarda uygulama alanı bulan bu tarz giriúimlerdendir. Kamu yönetiminde bireysel baúvuruya iliúkin iliúki tarzları, daima bürokrasinin görüntüsünü oluúturmuútur. Dolayısıyla birey-yönetim iletiúimini düzenleme yönelik çabaları, son yılların önemli birer halkla iliúkiler giriúimleri olarak niteleyebiliriz.

Kamu yönetiminde halkla iliúkiler ve idari danıúma merkezleri ile ilgili çalıúmalar, iúletme yönetimlerinde halkla iliúkiler çalıúmalarına nazaran oldukça azdır. Kavramın ülkemizde ilk ortaya çıkıúı ile birlikte kamu yönetimi açısından sıkça ele alınan halkla iliúkiler, sanayileúmenin hızla artması ile birlikte iúletme yönetimlerinde daha çok anılmaktadır. Yine halkla iliúkiler e÷itiminin, Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın-Yayın Yüksekokulundan, yeni oluúturulan øletiúim Fakültelerine aktarılması, bu süreci daha da hızlandırmıútır. Öncelikle bu çalıúmada halkla iliúkilere kamu yönetimi perspektifinden yaklaúılmıútır. øúletme yönetimi halkla iliúkiler uygulamalarının, yeniden yapılandırma süreci adı altında kamu yönetimine uyarlanması söz konusu de÷ildir.

Bu çalıúma iki yıllık bir çabanın sonucu oluúmuútur. Öncelikle Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü 4.sınıf ö÷rencisiyken “Kamuda Kalite Yönetimi ve Halkla øliúkiler” dersinde almıú oldu÷um “Kamu Yönetiminde Halkla øliúkiler” baúlıklı bir ödev ile halkla iliúkilere olan merakım baúladı. Daha sonra bu konu üzerinde, Halkla øliúkiler ve Tanıtım bölümü mezunu, Neslihan Yolçu ile olan yakın münasebetimiz vesilesiyle de daha çok ilgilenmeye baúladım. Bu çalıúmalara yönelmemde vesile olmasından ve de÷erli katkılarından dolayı sonsuz teúekkürlerimi kendilerine sunmak isterim. Kamu yönetimi ve halkla iliúkilere dair tartıúmalarımız olmasaydı böyle bir çalıúma ortaya çıkmazdı. Yine bu yolda kendime güvenimi sa÷layan, çalıúmalarımda ilgi ve deste÷ini hiç esirgemeyen saygıde÷er hocam Meral Berzah’a teúekkürlerimi bir borç bilirim.

(5)

II

Akademik e÷itimim boyunca desteklerini hiç esirgemeyen aileme sonsuz teúekkür ve minnet borcumu belirtmek isterim. Bu çalıúmamda ve bu noktaya gelmemde katkıları bulunan, baúta danıúman hocam Yrd. Doç Dr. Ramazan ùengül’e, titizlikle yapmıú oldu÷u de÷erlendirmelerinden ve katkılarından dolayı; birikimleriyle bu noktaya gelmemde eme÷i geçen saygıde÷er hocalarım Doç. Dr. Hamza Ateú, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Nohutçu ve Yrd. Doç. Dr. Pınar Eraslan Yayıno÷lu’ya desteklerinden ötürü çok teúekkür ederim.

(6)

III øÇøNDEKøLER ÖNSÖZ………...…..I øÇøNDEKøLER………..…..III ÖZET……….…VI ABSTRACT………...…VIII KISALTMALAR……….……..X ùEKøLLER………...XI GøRøù………...1 BÖLÜM-1 HALKLA øLøùKøLER 1.1. HALKLA øLøùKøLER TANIMLARI………...………6

1.2. HALKLA øLøùKøLERøN SINIRLANDIRILMASI………13

1.2.1. Reklam……….13

1.2.2. Propaganda………...14

1.2.3. Siyasal øletiúim……….16

1.3. HALKLA øLøùKøLER MODELLERø……….…17

1.3.1. Grunig ve Hunt’ın Dört Halkla øliúkiler Modeli………..18

1.3.1.1. Basın Ajansı/Tanıtım Modeli………..18

1.3.1.2. Kamuyu Bilgilendirme Modeli………...19

1.3.1.3. øki Yönlü Asimetrik Model……….…20

1.3.1.4. øki Yönlü Simetrik Model………...21

1.3.2. Sistem Modeli………..22

1.4. HALKLA øLøùKøLERøN TARøHSEL GELøùøMø………..23

1.4.1. Sanayi Toplumları Öncesi Halkla øliúkiler Benzeri Uygulamalar……...23

1.4.1.1. Dünya’dan Örnekler………24

1.4.1.2. Türk Tarihinden Örnekler………...25

1.4.1.2.1. Osmanlı’da Halkla øliúkiler………...26

1.4.1.2.2. Cumhuriyet ve Çok Partili Yaúama Geçiú Dönemlerinde Halkla øliúkiler………..29

(7)

IV

BÖLÜM-2

KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLER

2.1. TÜRK KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLERøN GELøùøMø………35

2.1.1. Yeniden Yapılandırma Çalıúmalarında Halkla øliúkiler………….…..…35

2.1.1.1. Merkezi Hükümet Teúkilatı Araútırma Projesi (MEHTAP)….…..35

2.1.1.2. ødareyi ve ødari Metotları Yeniden Düzenleme Komisyonu……...36

2.1.1.3. ødari Reform Danıúma Kurulu Çalıúmaları……….37

2.1.1.4. Kamu Yönetimi Araútırma Projesi (KAYA)……….……….39

2.1.2. Kalkınma Planları ve Yıllık Programlarda Halkla øliúkiler……….41

2.1.3. Mevzuat ve Uygulamada Halkla øliúkiler………....44

2.2. KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLERøN GELøùøMøNø ETKøLEYEN FAKTÖRLER……….…48

2.2.1. Yönetsel Faktörler………49

2.2.1.1. Yönetim Kuramları……….51

2.2.1.1.1.Geleneksel (Klasik) Yönetim Kuramları………...52

2.2.1.1.2. Davranıúçı Kuram (ønsan øliúkileri)………..54

2.2.1.1.3. Ça÷daú Yönetim Kuramları………..55

2.2.1.2. Yeniden Yapılandırma………58

2.2.2. Siyasal ve Sosyal Faktörler………..59

2.2.3. Kitle øletiúimi Faktörü……….…….61

2.3. KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLERøN ÖNEMø………63

2.3.1. Merkezi Yönetimde Halkla øliúkiler………68

2.3.2. Yerel Yönetimlerde Halkla øliúkiler………70

2.4. KAMU YÖNETøMø REFORMU VE HALKLA øLøùKøLER………73

2.4.1. Yeni Kamu Yönetimi (New Public Management) ve Halkla øliúkiler….74 2.4.2. Toplam Kalite Yönetimi (TKY) ve Halkla øliúkiler………75

2.4.3. Yönetiúim (Governance) ve Halkla øliúkiler………76

2.4.4. E-Devlet, A÷ Ba÷lar ve Halkla øliúkiler………...77

2.4.5. Avrupa Yönetsel Alanı (AYA) ve Halkla øliúkiler………..78

2.5. KAMU YÖNETøMøNDE HALKLA øLøùKøLERøN KULLANDIöI ARAÇ VE YÖNTEMLER………78

(8)

V

2.5.2. ønternet……….80

2.5.3. Kurumsal Etkinlikler………81

2.5.4. Kurumsal Yayınlar………...81

BÖLÜM-3 øDARø DANIùMA MERKEZLERø 3.1. BøREYSEL BAùVURULAR………..82

3.2. øKø YÖNLÜ DANIùMA……….…………84

3.3. øDARø DANIùMA’NIN KAPSAM VE NøTELøöø………86

3.3.1. Bilgilendirme………...88

3.3.2. Yönlendirme………89

3.3.3. Talep ve Önerilerin De÷erlendirilmesi………90

3.4. KAMU YÖNETøMøNDE øDARø DANIùMA MERKEZLERø………..91

3.5. øDARø DANIùMA MERKEZLERøNøN ETKøNLøöø………97

3.5.1. ødari Danıúma Merkezlerinde Tanıtımın Önemi………..98

3.5.2. ødari Danıúma Merkezlerinin Ölçek Bazında De÷erlendirilmesi……….99

3.5.3. ødari Danıúma Merkezlerinde øletiúim Kanalları………...100

3.6. DøöER ÜLKELERDE øDARø DANIùMA MERKEZø UYGULAMALARI...102

3.5. TÜRK KAMU YÖNETøMøNDE øDARø DANIùMA MERKEZø UYGULAMALARI……….……….105

3.5.1. Divan-ı Hümayun ùikayet Kalemi……….105

3.5.2. ødari Danıúma Merkezi………..106

3.5.3. Semt Danıúma Merkezleri (SEDAM)………113

3.5.4. Beyaz Masa………115

3.5.5.Baúbakanlık øletiúim Merkezi (BøMER)……….117

3.5.6. Halkla øliúkiler………...122

SONUÇ………124

YARARLANILAN KAYNAKLAR………..127

(9)

VI

ÖZET

Halkla iliúkiler son yıllarda uygulama alanı hızla geniúleyen bir olgudur. øúletme yönetiminden kamu yönetimine, sivil toplum örgütlerinden siyasi yapılanmalara de÷in birçok alanda iletiúin konusu kurumsallaúmakta ve halkla iliúkiler örgütün sürekli bir fonksiyonu haline gelmektedir.

Yönetimler arasında en önemli, asli ve genel nitelikte olan kamu yönetiminde ise halkla iliúkilere olan ihtiyaç, iletiúim ve bilgi ça÷ına girdi÷imiz günümüzde giderek artmıútır. Ço÷ulcu toplumlarda, demokratik ve verimli yönetim talepleri, kamu yönetiminin çevresine olan duyarlılı÷ını zorunlu hale getirmiútir. Dolayısıyla toplum odaklı bir yönetim için halkla iliúkiler uygulamaları, kamu yönetiminin planlı ve sistemli iletiúim ihtiyacını karúılayan bir yönetsel süreç konumundadır.

Örgüt-çevre etkileúiminin en yo÷un oldu÷u kamu yönetimlerinde, sa÷lıklı bir iletiúim düzeni sa÷lamak için birtakım halkla iliúkiler yöntemleri uygulanmaktadır. Bu yöntemlerin yüz yüze iliúkiler kapsamındaki uygulama biçimi ise kamu yönetimine özgü bir oluúum olan idari danıúma merkezleridir.

ødari danıúma merkezlerinde iletiúim, makro düzeyde yönetim-kamu ö÷eleri arasında de÷il, mikro düzeyde idari birim ve birey ö÷eleri arasında gerçekleúmektedir. Söz konusu yapılanmalar ile kurum, bireysel iliúkilerde tek tek bireylerle ilgilenerek iletiúimsizlik sorununu gidermeyi hedeflemektedir.

ødare ile bireysel iliúkilerde karúılaúılan problemler, öncelikle kamu yönetiminde etik olmayan birtakım davranıú modellerini pekiútirmektedir. Ayrıca bireysel baúvurularda iletiúimsizlikten kaynaklanan bilgi eksikli÷i de toplumsal iúgücü ve zaman kaybını arttırmakta ve milli gelir üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.

Anlaúılması zor, büyük ve karmaúık yönetimler ise, bu olumsuz etkileri gidermek için belli baúlı yöntemler ve isimler altında “idari danıúma merkezleri” yapılanmalarına giderek, örgüt-çevre iletiúimini mikro düzeyde kurumsallaútırmaktadır. Kamu yönetiminde halkla iliúkilerin bir uygulama biçimi

(10)

VII

olarak idari danıúma merkezleri, yönetsel ve toplumsal faydayı tesis etmede oldukça önemli bir role sahiptir.

(11)

VIII

ABSTRACT

Public Relations subject is a fact whose application field is extending fast recently. Communication subject has been institutionalized and public relations have been a constant function of the organisations in plenty fields such as business administration, public administration, non-governmental organisations and political structures.

The need of public relations in public administration which is the most important, actual and general among administrations has increased recently. It has been a must for public administration to be sensitive to its environment because of democratic and efficient administration demands in pluralist societies. Accordingly, public relations applications, for a public focused administration, have been an administrative process which meets the needs of a planned and systematic public administration.

Several public relations methods are being applied in public administrations which have interaction most between organisation and environment to settle a right communication system. The application way of these methods in the content of face to face relations is the structure of administrative consultancy centres.

Communication is carried out in administrative consultancies, not at macro level between administration and public elements but at micro level between administrative unit and public elements. In such structures, public institutions aim to deal with individuals one by one to disperse lack of communication.

The problems which are faced in relations between administration and individual have been consolidating some non-ethic behaviour models. Besides, the lack of information which derives from lack of communication in individual applications has been increasing the loss of social labour force and time. It also has a negative effect on national income.

(12)

IX

Complicated, big and extensive administrations have institutionalized the interaction between organisation and environment to prevent from these negative effects by setting fundamental methods such as the structure of “administrative consultancy centres”. In public administrations as an application way of public relations, administrative consultancy centres have an important role to provide administrative and social benefit.

(13)

X

KISALTMALAR

AB :Avrupa Birli÷i

ABD :Amerika Birleúik Devletleri A.e. :Aynı eser

a.g.e. :Adı geçen eser a.g.m. :Adı geçen makale AYA :Avrupa Yönetsel Alanı BøMER :Baúbakanlık øletiúim Merkezi Bkz. :Bakınız

CIRA :Centre Interministerial de Renseignements Administratifs

DPT :Devlet Planlama Teúkilatı KAYA :Kamu Yönetimi Araútırması KHK :Kanun Hükmünde Kararname KøT :Kamu øktisadi Teúebbüsü

MEHTAP :Merkezi Hükümet Teúkilatı Araútırma Projesi M.Ö. :Milattan Önce

PTT :Posta Telgraf Telefon SEDAM :Semt Danıúma Merkezleri TKY :Toplam Kalite Yönetimi

TODAøE :Türkiye ve Ortado÷u Amme ødaresi Enstitüsü vb. :ve benzeri

vd. :ve devamı yy. :yüzyıl

(14)

XI

ùEKøLLER

ùekil. 3.1. ødari Danıúma Merkezleri øletiúim ùeması………..96 ùekil 3.2. ødari Danıúma Merkezleri’nin Etkinli÷i………...97 ùekil 3.3. ødari Danıúma Merkezi’ne Yapılan Baúvuruların Sayısı ve Kurumlara Göre Da÷ılımı………107 ùekil 3.4. BøMER’e Yapılan Baúvuruların Genel Da÷ılımı( Ocak-Aralık- 2007 ) ………117 ùekil 3.5. BøMER’in Etkinli÷ine øliúkin Bilgiler (Ocak-Aralık-2007)………...118

(15)

GøRøù

øletiúim, hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Toplumsallaúmanın ise bir ön koúuludur. Hayatımızın her alanında iletiúimde bulunuruz. Bir arada yaúamak için bir gereksinim haline gelmiútir artık. Birtakım amaçlar için bir araya gelmiú sosyal oluúumlar(yönetimler) için de aynı gereksinim söz konusudur. Bu sosyal yapılar, belirli bir amaç çerçevesinde bireylerin iradesi ve yetkisiyle oluútu÷undan, iletiúim, bir gereksinimin ötesinde artık bir yükümlülük haline gelmektedir.

øletiúimin kurumsallaúmıú bir ifadesi olan halkla iliúkiler, kamu yönetiminde son yıllarda gittikçe geliúen bir uygulama alanıdır. Halkla iliúkiler, öncelikle özel yönetimlerin ihtiyaçlarına cevap veren bir iletiúim süreci iken son yıllarda kamu yönetiminde sıkça dile getirilmektedir. Çünkü ça÷daú toplumlarda demokratik ve verimli yönetim stratejileri geliútirilmekte ve bu arada toplum odaklı yönetim yaklaúımları dile getirilmektedir. Bu do÷rultuda halkla iliúkiler, örgüt-çevre iletiúimi kapsamında kamu yönetiminin klasik (bürokratik) yapısından ça÷daú yönetim modeline do÷ru evriminde önemli bir rol oynamaktadır.

“Kamu Yönetiminde Halkla øliúkiler Uygulaması Olarak ødari Danıúma Merkezleri” baúlı÷ını taúıyan bu çalıúmada, halkla iliúkiler ve kamu yönetimi disiplininin temel argümanlarının genel görünümü ile teorik bir sentezi yapılarak, idari danıúma merkezleri uygulama modelinin her iki disiplin açısından tarihsel geliúimi, önemi, yapılanması kısaca tabiatı irdelenmektedir

Bu çalıúmanın amacı, öncelikle halkla iliúkilerin kamu yönetimindeki (teorik ve pratik) görünümünü açıklamak ve kamu yönetimine özgü bir halkla iliúkiler alt birimi olan idari danıúma merkezlerinin do÷asını sorgulamak, toplumsal ve yönetsel anlamda önemine de÷inmek ve birey ile yönetim arasındaki iliúki tarzını ne derecede etkiledi÷ini ortaya koymaktır. Pragmatik bir yaklaúım çerçevesinde, kamu yönetiminde bir fonksiyonun, yönetimde demokratik anlayıúa ve verimlili÷e(kamu yararına) do÷rudan veya dolaylı bir úekilde yapmıú oldu÷u katkılar, o fonksiyonun kamu yönetimindeki önemini belirlemektedir. Dolayısıyla kamu yönetimine özgü bir halkla iliúkiler modeli olarak idari danıúma merkezleri incelenirken önemi

(16)

belirlenmeye çalıúılmakta ve yalnızca kamu yönetimine de÷il, bireye ve topluma olan getirilerinin tespiti amaçlanmaktadır. Ayrıca çalıúmada, kamu yönetiminde “idari danıúma merkezleri” yapılanmalarının tarihsel süreç içerisindeki uygulama örnekleri dikkate alınarak ve bu uygulamaların belirli ortak e÷ilimleri de sorgulanarak bir model oluúturma yolundaki ilk adımların atılması ve daha sonra yapılabilecek örnek olay çalıúmalarına kaynak oluúturması hedeflenmektedir. Uygulamalı bir disiplin olan halkla iliúkilerin teorik çerçevesine katkıda bulunmak çalıúmanın bir di÷er amacıdır.

Çalıúmanın problem durumu: Kamu yönetiminde örgüt-çevre iletiúimi kapsamında, gerek yönetime bireysel baúvuruda bulunan yurttaúlara yönetimin yapı ve iúleyiúi hakkında (bireyin talep ve önerileri do÷rultusunda)gerekli idari bilgileri temin etmek ve idari iúlemlerinin en kısa sürede sonuçlanmasını sa÷lamak, gerekse belirli dönemlerde gerçekleúmiú olan bu bireysel baúvuru iliúkilerinden elde edilen veriler ile yönetimin bilgi belle÷ini geniúletmek ve karar mekanizmalarına rehberlik etmek amacıyla, söz konusu bireysel baúvuru iliúkileri, bir halkla iliúkiler yapılanmasına gidilerek düzenlenebilir mi? Kamu yönetiminde halkla iliúkilerin geliúimi ile beraber yönetimlerde bu tür düzenlemelere, ayrı bir mekanizma oluúturmak suretiyle ihtiyaç duyulmakta mıdır? Bireysel baúvuru iliúkisinde bir idari danıúma gereksinimi do÷uyorsa bu gereksinimlerin karúılanması do÷rultusunda kamu kurumlarında farklı isimler altında oluúturulan, yönetimin dinamiklerine göre yapı ve iúleyiúi úekillenen mekanizmaların fonksiyonları nelerdir? Bu mekanizmaların tabiatında ortak bir e÷ilim var mıdır? Halkla iliúkilerin temel argümanlarına göre bu e÷ilimler nelerdir? Gerek amaçsal gerekse fonksiyonel ba÷lamda benzer e÷ilimler söz konusu ise kamu yönetiminde halkla iliúkiler kapsamında bir “idari danıúma merkezleri” modelinden bahsedebilir miyiz? Böyle bir modelin tabiatında ne gibi özellikler bulunabilir? Yönetsel etkinli÷ini belirleyen koúullar ve ilkeler nelerdir? Sorularına verilebilecek cevaplara ulaúılmaya çalıúılmaktadır.

Hipotez: Kamu yönetiminde halkla iliúkiler, örgüt-çevre iletiúimi konusunda belirleyici bir role sahiptir. Halkla iliúkiler uygulamaları ile kamu yönetimindeki demokratik ve verimli yönetim anlayıúı geliútirilmek istenmektedir. Halkla iliúkiler uygulamalarına önem veren kamu yönetimlerinde çeúitli isimler altında

(17)

uygulanmakta olan, bireysel iliúkileri düzenlemeye yönelik birtakım yapılanmalar mevcuttur. Her ne kadar genel kaideye tesir etmeyecek iúleyiú farklılıkları bulunsa da bir halkla iliúkiler uygulaması olarak genel prensipleri bulunmaktadır. Bu genel e÷ilimlerden yola çıkarak ve tarihsel uygulama úekillerini de dikkate alarak bir “idari danıúma merkezleri” modelinden söz edebiliriz. ødari danıúma merkezleri kamu yönetiminde halkla iliúkiler uygulamasının önemli bir parçası konumundadır.

Bu çalıúmanın varsayımlarını úu úekilde sıralayabiliriz: Kamu yönetiminde halkla iliúkiler uygulamasının geliúimiyle yönetim-toplum iliúkileri dengeli bir iletiúim zeminine oturtulmak istenmektedir. Bireysel baúvurular, bu yönetim-toplum iliúkilerinin büyük bir parçasını oluúturmaktadır. Kamu yönetimine yöneltilen eleútirilerin büyük bir bölümü ise bu bireysel baúvuru seviyesinde oluúmaktadır. Dolayısıyla bireysel baúvuruların sistemli ve planlı bir iletiúim zeminine oturtulması gerekmektedir. Bu konuda idari danıúma merkezlerinin etkili bir role sahip oldu÷u söylenebilir.

Yöntem: Çalıúmada öncelikle konuyla ilgili literatür taraması yapılarak günümüze

kadar yapılmıú olan çalıúmalar toplanmıú ve detaylı bir de÷erlendirmeye alınmıútır. Bu çalıúmalardan elde edilen verilerle çalıúmanın teorik yapısı oluúturulmaya ve uygulamaya yönelik bilgiler aktarılmaya çalıúılmıútır. Ayrıca uygulamalardan elde edilen verilerle de çalıúma desteklenmektedir. Halkla iliúkilerin, kamu yönetimindeki uygulamasının ve bir uygulama biçimi olarak idari danıúma merkezlerinin do÷asına ve geliúimine iliúkin tespitler, tarihsel araútırma yöntemi ile belirlenmektedir. Uygulamadan(örnek olaydan) çok teorik temelli bir araútırma niteli÷ine sahip çalıúmada, benzer uygulamaların tabiatı ve ortak e÷ilimleri sorgulanarak, kalitatif araútırma yöntemi ile bir kamu yönetiminde halkla iliúkiler modellemesi yoluna gidilmektedir.

Kamu yönetiminde halkla iliúkiler ve idari danıúma merkezlerine iliúkin literatürdeki tüm (Türkçe) çalıúmalara ulaúılması hedeflenmiútir. Yapılmıú çalıúmaların ezici bir ço÷unlu÷una ulaúıldıktan sonra görüúme ve internet yoluyla konuyla ilgili çalıúma raporları temin edilmeye çalıúılarak uygulamaya iliúkin bilgiler elde edilmeye çalıúılmıútır. Daha sonra teori ile uygulama bir arada verilerek karúılaútırma yapma

(18)

imkanı sa÷lanmıútır. Tek bir örnekten yola çıkan araútırmacının, idari danıúma merkezlerine iliúkin tarihsel süreçte bir çok örne÷in var oldu÷u, bu örneklerin ortak e÷ilimlerinin bulundu÷u ve kamu yönetiminde bir halkla iliúkiler modelini oluúturabilece÷i yönündeki úüpheleri, bu çalıúmanın tek bir alan araútırması yerine teorik bir modelleme çerçevesinde yürütülmesini sa÷lamıútır.

Evren, tüm toplumların kamu yönetimlerindeki halkla iliúkiler uygulamalarını kapsamaktadır. Örneklem ise kamu yönetiminde halkla iliúkiler çerçevesinde bireysel iliúkileri düzenlemek amacıyla, yönetim giriúimleriyle oluúturulan idari danıúma merkezleridir.

Bu çalıúmanın kapsamı üç aúamada belirlenmektedir. Çalıúmanın birinci bölümünde halkla iliúkilerin büyük resmi betimlenmekte ve kuramsal temeli verilmeye çalıúılmakta, halkla iliúkiler kavramının ne oldu÷u ve nasıl geliúti÷i incelenmektedir. Öncelikle halkla iliúkiler kavramına açıklık getirilmek istenmektedir. “Halkla iliúkiler nedir?” sorusuna herkesçe kabul edilebilir bir cevap arayıúına gidilmiútir. Ayrıca kavramın ne oldu÷uyla ilgili tanım çoklu÷una de÷inilerek, tanımların belirgin ortak ö÷eleri belirtilmekte, belli baúlı tanımlara da yer verilerek, halkla iliúkiler ile ilgili formülasyona gidilmektedir. Buradaki formülasyonun amacı, farklılaúabilen tanım ö÷elerinin bir cümle içerisinde nasıl yer aldı÷ını göstererek, ortak bir tanım iskeleti oluúturmak ve büyük çerçeveyi görmemizi sa÷lamaktır. Bir di÷er baúlıkta kavramın sınırlandırılması ile betimlemek istedi÷imiz olgunun özü yakalanmaya çalıúılmaktadır. Birinci bölümde son olarak halkla iliúkilerin teorik çerçevesine iliúkin birtakım modellere yer verilmiú ve kavramın tarihsel geliúimine iliúkin evreler, sanayi toplumları öncesi ve sanayi toplumları úeklinde sınıflandırılmıútır. Kavramın geliúimine iliúkin milat, sanayi toplumlarında kavramın ilk kullanılıúı kabul edilerek zaman boyutu dikkate alınmamaktadır. Çünkü batıda sanayileúme 19.yy’da baúlarken geliúmekte olan toplumlarda 20.yy’da baúlamaktadır.

Çalıúmanın konusu kamu yönetiminde bir halkla iliúkiler uygulaması oldu÷undan ikinci bölümde halkla iliúkiler kavramının kamu yönetimine yansıması ele alınmaktadır. Halkla iliúkilerin kamu yönetiminde niçin ihtiyaç duyuldu÷u, nasıl geliúti÷i, bu geliúimi etkileyen dinamiklerin ne oldu÷u, nasıl uygulandı÷ı belirtilmeye

(19)

çalıúılarak konu ikinci aúamada sınırlandırılmaktadır. Ayrıca bu bölümde halkla iliúkilerin kamu yönetimindeki önemi vurgulanmakta ve yönetimdeki reform süreciyle ba÷lantısı tespit edilmektedir.

Üçüncü bölümde ise halkla iliúkilerin kamu yönetimindeki bir uygulama biçimi olan idari danıúma merkezleri modelinin geniú kapsamlı bir analizi yapılmaktadır. ødari danıúma merkezleri modelini betimleyici alt baúlıklara yer verilerek, uygulama biçimleri incelenmektedir. Her iki disiplinin pragmatik bir sentezi niteli÷inde olan idari danıúma merkezleri modeli ile çalıúmanın konusu daraltılarak geniú anlamda kapsamı çizilmektedir. Dar anlamda ise çalıúma, yönetimdeki bireysel baúvuru iliúkilerini, yönetimin sistemli ve planlı iletiúim düzenine sürekli kanalize eden bir yönetsel yapılanmayı, ayrı bir örgütlenme modelini kapsamaktadır. Dolayısıyla bireyin giriúimiyle yönetimle arasında oluúan bir bireysel baúvuru iliúkisi ve bu bireysel baúvuru iliúkilerini düzenlemeye yönelik yönetimin giriúimiyle oluúturulan bir mekanizma söz konusu olmalıdır.

(20)

BÖLÜM 1

HALKLA øLøùKøLER KAVRAM VE GELøùøMø

1.1. Halkla øliúkiler Tanımları

Halkla iliúkiler konusu, sanayileúmeden, ticarette ve siyasette rekabetin ortaya çıkmasından günümüze kadar birçok araútırmacının ilgi oda÷ı haline gelmiútir. Liberal demokrasi siyasetini benimsemiú toplumlarda, tarihsel süreç içerisinde halkla iliúkiler uygulamalarının do÷ası incelenmiú ve çeúitli tanımlamalara gidilmiútir. (Baúlıktan da anlaúılaca÷ı gibi) Halkla iliúkilerin ne oldu÷uyla ilgili tek bir tanım üzerinde görüú birli÷ine varılamamıútır. Halkla iliúkilerin yüzlerce tanımı bulundu÷undan1 herkes tarafından benimsenen ortak bir halkla iliúkiler tanımının oldu÷unu söylemek zordur2. Bu yüzden tanım çoklu÷unun nedenlerini ortaya koyup, halkla iliúkilerin belli baúlı tanımlarına ve içerik özelliklerine yer vermek, kavramın daha iyi anlaúılmasını ve büyük çerçeveyi görmemizi sa÷layacaktır.

Halkla iliúkilerin öncelikle çok disiplinli oluúundan ve çok yönlü uygulamaları kapsamasından dolayı tanım çoklu÷unun var oldu÷unu ileri süren görüúler vardır. “Halkla iliúkiler, kendi içine kapalı, somut, dar çerçeveli bir çalıúma disiplini de÷il, geniú kapsamlı, çeúitli bilim, meslek ve sanat kolları ile ba÷ıntılı, dıúa açık bir faaliyet alanıdır”3.

Yalçında÷’a göre halkla iliúkiler konusu, kamu yönetiminin çevresiyle çok yakından ilgili bir disiplindir. Toplumsal yapının özellikleri, bireysel ve toplumsal de÷erler, kamu yönetiminin toplumdaki yeri, ekonomik koúullar, geliúme düzeyi, teknoloji, siyasal yapı ve de÷erler, gelenekler, kamu yönetiminde halkla iliúkiler söz konusu oldu÷unda, hep göz önünde tutulması gereken ö÷elerdir. Böyle olunca da konuya çok

1 Birkan Uysal, Siyaset Yönetim Halkla øliúkiler, Ankara: TODAøE Yayınları, 1998, s.2. 2

Metin Kazancı, Kamuda ve Özel Kesimde Halkla øliúkiler, Ankara: Turhan Kitabevi, 2006, s.61.

3

(21)

çeúitli biçimlerde yaklaúılabilmesini do÷al karúılamak gerekiyor4. Halkla iliúkiler pek çok faktörlerden etkilenen dinamik bir süreçtir. Buna paralel olarak tanımı da zaman içinde ve özel úartlardan etkilenerek çeúitlilik arz eder5.

Halkla iliúkilerin çok geniú bir uygulama alanına sahip oldu÷unu belirtmek gerekir. Yöneten-yönetilen, satan-satın alan ikili÷inin bulundu÷u her yerde halkla iliúkiler konusu ortaya çıkmaktadır. Fakat konu, kullanıldı÷ı her ülkenin sosyo-ekonomik özelli÷ine, öznelerinin kar amaçlı kurum ya da kamu kurumu olma niteliklerine göre úekil de÷iútirmektedir. Bu öznelerin en ufak bir farklılı÷ı bile halkla iliúkilere baúka görünüm kazandırmaktadır6.

Halkla iliúkiler, kamu yönetiminden iúletme yönetimine, beúeri bilimlerden siyasal bilimlere, iktisattan tabii bilimlere kadar uzanan geniú bir yelpazede yerini bulan disiplinler arası bir faaliyettir. Pek çok disiplinin karúılıklı etkileúimi sonucu ortaya çıkmıú, di÷er disiplinlerden pek çok úey almıútır. Bu özellik , halkla iliúkilere farklı yönlerden bakmaya ve dolayısıyla çok farklı tanımlar getirilmesine neden olmuútur7.

Kazancı’ya göre halkla iliúkiler belki de son dönemlerin en eklektik alanıdır. Bir görüúe göre halkla iliúkiler siyaset sosyolojisinin bir alt baúlı÷ıdır ya da uygulamasıdır. Bir baúka görüú, halkla iliúkileri sosyal psikolojinin deney ve uygulama bahçesi olarak görür. Yine bir görüú halkla iliúkileri yönetim biliminin bir parçası olarak benimser. Yani halkla iliúkilerde birçok bilim dalının etkisi, katkısı ve rolü bulunmaktadır. Halkla iliúkiler de bu dallardan bilgi, yöntem almıútır. Ancak bu bilgiler halkla iliúkiler alanında etiketli halde tutulmakta ve geldi÷i dalın adıyla anılmaktadır. Bu alıntılar halkla iliúkiler içinde ba÷ımsız adacıklar gibidir. Bu nedenden ötürü halkla iliúkilerin kullandı÷ı ana tanımlamalar ve yöntemler halkla

4

Selçuk Yalçında÷, “Kamu Yönetiminde Halkla øliúkiler”, Amme ødaresi Dergisi, Cilt:19, Sayı:1, 1986, ss.131-132.

5 Yusuf Erbay, “Halkla øliúkiler Kavramı Açısından Türk Kamu Yönetiminin Tarihi Geliúimi,

Sorunları ve Çözüm Önerileri”, Türk ødare Dergisi, Sayı:404, Eylül, 1993, s.190.

6

Metin Kazancı, “Halkla øliúkiler ve ødari Danıúma Merkezleri”, Amme ødaresi Dergisi, Cilt:5, Sayı:2, 1972, s.11.

7 Türksel Kaya Bensghir, “Halkla øliúkilerde Etkileúimli øletiúim Web (www)”, Amme ødaresi

Dergisi, Cilt:33, Sayı:1, 2000, s.112.; Açıkö÷retim Fakültesi, Halkla øliúkiler, Eskiúehir:Anadolu

(22)

iliúkiler bütünü içinde erimemiú, geldi÷i alanın adını halkla iliúkiler içinde yaúatmaya devam etmiútir8.

Halkla iliúkilerin tanım çoklu÷unun nedenleri arasında, çok disiplinlili÷e ek olarak tarihsel süreç içerisinde farklı tanımlama e÷ilimlerini gösteren görüúler de mevcuttur. Halkla iliúkileri reklamcılık ve propagandadan ayrı tutmak iste÷i, fakat yine de kesin sınırların çizilemeyiúi tanım çoklu÷una bir etken olarak gösterilebilir. Halkla iliúkilerin kapsamı geniú tutuldu÷unda, reklamcılık, propaganda ve duyuruyu içine alacak úekilde tanımlanıyor ve bu üç teknikten ayırt edilmiyor. Çevre ile iliúkilerin tümü halkla iliúkiler olarak kabul ediliyor. Ancak halkla iliúkileri dar anlamda ele alan tanımlama e÷ilimi de halkla iliúkileri benzer uygulamalardan ayırmak istemekle birlikte, ortak ve herkesçe kabul edilen bir tanım veremiyor9.

Halkla iliúkilerin ne oldu÷u konusundaki kavramsal açıklı÷ın kesin bir sonuca ba÷landı÷ını söylemek güçtür. Bunun baúlıca nedenini, “halkla iliúkilerin henüz belli standartlar ve normlar, dolayısıyla da genel ilkelerini üretememiú” olmasında aramak yanlıú olmayacaktır10. Nitekim bu konuda yapılan tanımların bir bölümü evrensellikten uzak, bir bölümü de çok geniú içerimlidir11.

Uysal’a göre halkla iliúkiler tanımlarının büyük bir bölümü çeúitli nedenlerle kapsayıcı bir içerikten yoksundur. Ço÷u halkla iliúkiler tanımı bir belirsizlik içerir. øyi niyet veya sempatinin vurgulandı÷ı tanımlarda iyi niyet ile neyin amaçlandı÷ı açık de÷ildir. Kimi tanımlar ise belirsizli÷e yol açmasa da halkla iliúkilerin içeri÷ini tam olarak yansıtmayan, yetersiz ya da eksik olarak niteleyebilece÷imiz tanımlardır12.

Erdo÷an’a göre tarihsel süreç içerisinde de÷iúiklik gösteren halkla iliúkiler olgusunun tanımları da farklılaúabilmektedir. Bununla birlikte açıklanmak istenen bir olgunun

8 Kazancı, a.g.e., ss.69-70. 9

Kazancı, “Halkla øliúkiler ve ødari Danıúma Merkezleri”, ss.11-12.

10 Birkan Uysal Sezer, “Yönetsel Liderlik ve Halkla øliúkilere Etkisi”, Amme ødaresi Dergisi, Cilt:18,

Sayı:1, 1985, s.83.

11

Fevzi Ulu÷, Kamu Yönetiminde Halkla øliúkiler, Ankara: Okan Yayınları, 1994, s.2.

12

(23)

tanımlanmasıyla, tanımlayanın açıkladı÷ı olguya nasıl yaklaútı÷ı ortaya çıkabilmektedir. Tanımla gelen yaklaúım tarzıyla birlikte, belli dünya görüúü, ideoloji, felsefe, bilgi kuramı ve yöntem bilimi de belirmektedir. Bu nedenle bir paradigma arayıúı içerisinde olan halkla iliúkilerin, tanımı ve geliúmesinin tek bir açıklamasının olması beklenemez. Yani tek de÷il, birden çok açıklaması olacaktır13. 1987 yılında gerçekleútirilen bir halkla iliúkiler sempozyumunda Uysal Sezer úu ifadelere yer vermektedir; “Aslında iki gün boyunca , bir bakıma halkla iliúkilerin kimlik bunalımı geçirdi÷ini ve bu yüzden de kimlik arayıúı içinde oldu÷unu gördük. Ama bu sadece Türkiye’de de÷il, dünyada da geçerli bir olgudur”14. Ancak günümüzde bu sorunun azaldı÷ını belirten Kazancı’ya göre halkla iliúkilerin temel karakteri ve iskeleti artık ortaya çıkmıútır. Çok geniú bir uygulama alanı, komúu disiplin ve uygulamalarla kimi kez iç içe girmiú olması tanımlamada zorluklar çıkarmıútı. Ne var ki günümüzde bunun aúıldı÷ı görülmektedir. Bu konudaki görüú ayrılıkları bundan yirmi otuz yıl öncesinde oldu÷u kadar yo÷un ve keskin de÷ildir. Halkla iliúkilerde alan ve inceleme yöntemleri yavaú yavaú netleúmiútir15.

Halkla iliúkiler ile ilgili belli baúlı tanımlar úöyledir:

“Halkla iliúkiler, özel ya da tüzel kiúilerin belirtilmiú hedef kitlelerle düzenli ve sa÷lam ba÷lar kurup geliútirerek onları olumlu inanç ve eylemlere yöneltmesi, tepkileri de÷erlendirerek tutumuna yön vermesi, böylece karúılıklı yarar sa÷layan iliúkiler sürdürme yolundaki planlı çabaları kapsayan bir yöneticilik sanatıdır”16. “Yönetimin izlemekte oldu÷u politikanın halka benimsetilmesi, çalıúmaların devamlı ve tam olarak halka duyurulması, yönetime karúı olumlu bir hava yaratılması ve buna karúılık, halkın da yönetim hakkında ne düúündü÷ünün, yönetimden ne istedi÷inin bilinmesi ve halkla iúbirli÷i sa÷lanması görevine halkla iliúkiler denir”.17

13 ørfan Erdo÷an, Teoride ve Pratikte Halkla øliúkiler, Ankara: Erk Yayınları, 2006, s.11. 14

Panel, “Türkiye’de Halkla øliúkilerin Geliúmesi øçin Yapılabilecekler”, Halkla øliúkiler

Sempozyumu-87, BYYO-TODAøE, 1988, s.235.

15 Kazancı, a.g.e., ss.61-69. 16

Asna, a.g.m., s.57.

17

(24)

“Yönetimin çevre ile iyi iliúkiler kurmak ere÷iyle, halka kendisini tanıtmayı ve halktan gelecek tepkileri göz önünde tutarak bünyesinde iúlevsel ve yapısal de÷iúiklikleri gerçekleútirmeyi kapsayan planlı çabalardır”18.

“Karúılıklı olarak, doyurucu bir iki yönlü iletiúime dayalı, toplumsal sorumlulu÷u içeren bir iúleyiúle kanaat ve eylemleri etkilemek üzere gerçekleútirilen planlı çabalardır”19.

“Özel ya da kamu kesimindeki kuruluúların iliúki kurdukları ve kuracakları grupların anlayıú, sempati ve deste÷ini elde etmek ve sürdürmek için gerçekleútirdikleri, örgütlenmiú, sürekli ve iletiúime dayalı bir etkileúim süreci ve buna ba÷lı olarak da; ister kamu kuruluúlarında olsun ve isterse özel sektör kesiminde olsun, yönetimin eylem ve iúlemlerini bu gruplarla etkileúerek gerçekleútirme ve böylece kendili÷inden oluúan bir onay elde etme sürecidir”20.

“Kamusal ya da özel bir kuruluúun iúlevleri gere÷i dolaysız ya da dolaylı olarak iliúkide bulundu÷u kitlelerin güven ve deste÷ini kazanmak üzere giriúti÷i iki yönlü iletiúime dayalı ve sonuçta kitlede kuruluúun, kuruluúta ise kitlenin taleplerine uygun de÷iúimlerin gerçekleútirilmesine yönelik, sistemli ve sürekli çabaları içeren bir süreci ifade etmektedir”21.

“Bir kamu örgütünün izledi÷i hizmet politikasının ve çalıúmalarının halka duyurulması ve benimsetilmesi, örgüte karúı toplumda olumlu bir tutum yaratılması, halkın örgüt hakkında ne düúündü÷ünün ve ondan ne istedi÷inin ö÷renilmesi ve halkla iúbirli÷inin sa÷lanmasına iliúkin faaliyetler ve hizmetlerdir”22.

“Bir kamu kuruluúunun iliúkide bulundu÷u, hizmet sundu÷u toplumsal çevrelerin güven ve deste÷ini sa÷lamak, onların görüúlerinden yararlanarak hizmetine yön

18 Kazancı, “Halkla øliúkiler ve ødari Danıúma Merkezleri”, s.12.

19 Birkan Uysal Sezer, “Bir Halkla øliúkiler Kuramı Olabilir mi?”, Halkla øliúkiler Sempozyumu-87,

BYYO-TODAøE, 1988, s.203.

20

DPT, Tanıtma ve Kamuoyunu Aydınlatma, V. Beú Yıllık Kalkınma Planı Özel øhtisas

Komisyonu Raporu, Ankara: DPT Yayınları, 1983, s.10.

21 Birkan Uysal, “Halkla øliúkiler: Bir De÷erlendirme”, Amme ødaresi Dergisi, Cilt:16, Sayı:3, 1983,

s.24.

22

(25)

vermek amacıyla giriúti÷i, kurum hakkında kamuoyunda olumlu bir imajın kökleúip yerleúmesine neden olacak ve karúılıklı anlayıúı geliútirecek iletiúim temeline dayalı, sistemli, planlı ve sürekli çabalardır”23.

1970’lerin ortalarında bir makalede Rex Harlow, 65 uzmandan elde edilen ve 472 farklı halkla iliúkiler tanımlamasından özetlenen bir tanımlama çalıúması yapmıútır. Buna göre: “Halkla iliúkiler, bir kuruluúla hedef kitlesi arasındaki karúılıklı iletiúimi, anlayıúı, kabulü ve iúbirli÷ini oluúturmaya ve sürdürmeye yardımcı olan, sorun ve problemlerin yönetimini içeren, kamuoyuna cevap veren, kamuoyunun bilgilendirilmesi için yönetime yardımcı olan, kamu yararına hizmet etmek için yönetimin sorumlulu÷unu tanımlayan ve vurgulayan, e÷ilimleri önceden tahmin etmeye yardımcı olmak için bir erken uyarı sistemi gibi hizmette bulunan, de÷iúikliklerden etkin bir biçimde faydalanmak için yönetime yardımcı olan ve baúlıca araçları olarak ahlaki iletiúim tekniklerini ve araútırmayı kullanan ayrıcalıklı bir yönetim fonksiyonudur”24.

Tanımlardan ortaya çıkan temel özellikleri úu úekilde gruplandırmak mümkündür; a) Tanımlarda en belirgin özellik iletiúimde bulunulacak olan iki öznenin

bulunmasıdır. Bunlardan birincisi, iletiúim sürecinde merkeze alınan baúka bir deyiúle kaynak özelli÷ini gösteren yönetimdir. Kimi tanımlarda açıklanmak istenen olgunun özelli÷ine göre yönetim türleri spesifik olarak belirlenmektedir. Örne÷in iúletme, firma, belediye, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri vb. úeklinde olmaktadır. Baskın tanımlarda ise bu yönetim türlerini kapsayacak ortak ifadelere yer verilerek halkla iliúkilerin aslında tüm yönetimlerin konusu olabilece÷i izlenimi verilmektedir. Örne÷in organizasyon, örgüt, yönetim, kurumlar vb.

b) øletiúimde bulunulacak di÷er özne ise yine tanımlarda farklılaúabilmektedir. Ayrıca bu subjelerin nitelikleri, önüne bir sıfat eklenerek farklılaúabiliyor. Örne÷in belirlenmiú kitle, örgütün çevresi, iliúki kurdukları gruplar, örgütlü

23 Yücel Ertekin, “Yerel Yönetimlerde Halkla øliúkiler Sorunu”, Ça÷daú Yerel Yönetimler Dergisi,

Cilt:4, Sayı:5, 1995, s.3.

24

Ayla Okay ve Aydemir Okay, Halkla øliúkiler, Kavram Strateji ve Uygulamaları, østanbul: Der

(26)

gruplar, hedef kitle, kamuoyu, halk, iç ve dıú çevre vb. Aslında halkla iliúkilerde önemli olan yönetim tarafından bu subjelerin bilinebilir, tanınabilir, görece homojen, örgüt için önemli ve ulaúılabilir olmasıdır25. Yani halkla iliúkilerde, yönetimin amaçlarına ve hizmet politikalarına göre iletiúimde bulunulacak olan kitle, hedeftir ve sınıflandırılabilir.

c) Tanımlarda bir baúka ortak özellik ise gerçekleútirilecek halkla iliúkiler faaliyetleriyle neyin amaçlandı÷ına yönelik temel ifadelere yer verilmesidir. “Olumlu bir tutum yaratılması, iúbirli÷inin sa÷lanması, kanaat ve eylemlerin etkilenmesi, güven ve deste÷in sa÷lanması, anlayıú ve sempati yaratma, kamuoyunu etkileme ve etkilenme, uyum ve dengenin sa÷lanması, olumsuz imajı düzeltme, çıkarların bütünleútirilmesi, hizmet politikaları ve kararlara yön vermek” gibi…

d) Son olarak tanım cümlelerinde, iletiúimde bulunacak ö÷eler ve gerçekleútirilecek halkla iliúkiler faaliyetleriyle neyin amaçlandı÷ı belirlendikten sonra kavramın genel niteli÷ini vurgulayan bir yüklemle halkla iliúkilerin özü verilmeye çalıúılmaktadır. “Planlı çabaları kapsayan bir yöneticilik sanatıdır, sistemli ve sürekli çabaları içeren bir süreçtir, iki yönlü iletiúime dayalı bir yönetim sürecidir, kendili÷inden oluúan bir onay elde etme sürecidir, ikna süreci ya da çabasıdır, ahlaki iletiúim tekniklerini ve araútırmayı kullanan ayrıcalıklı bir yönetim fonksiyonudur, iletiúim çabasıdır” gibi…

Halkla iliúkiler konusuna farklı yaklaúımlarda bulunan yazarların tanımlamalarında göze çarpan benzer e÷ilimler dolayısıyla bu ö÷eler gruplandırılabilmektedir. Ancak bu ö÷eler, kavramın çok disiplinli oluúundan dolayı aúırı farklılaúmakta, ortak bir tanıma gitmeyi zorlaútırmaktadır. Dolayısıyla tüm bu bilgiler ıúı÷ında basit bir (tanım) formülasyonuna gidebiliriz. Böylece halkla iliúkiler “a” ile “b” arasında “c” için/amacıyla “d” dir.

25

(27)

1.2. Halka øliúkilerin Sınırlandırılması

Halkla iliúkilerin kapsamının daha net bir úekilde çizilmesi amacıyla, uygulamada iç içe geçme e÷ilimi bulunan di÷er yakın kavramların, halkla iliúkiler ile benzer ve farklı yönlerini ortaya koyma ihtiyacı duyulmaktadır. Halkla iliúkiler ö÷retisinde, bu yakın kavramların halkla iliúkilerden ayrıldı÷ı yönler, amaç ve yöntem bakımından ele alınmakta, uygulamada iç içe geçme e÷ilimleri sorgulanmaktadır.

1.2.1. Reklam

Kâr amacı güden kuruluúların terminolojisinde yer alan reklamın amaç ve yöntemleri halkla iliúkiler uygulamalarından farklı gibi görünse de nihai hedefte bu iki kavram kısmen benzemektedir. Uygulamada iç içe geçme e÷ilimlerinin altında yatan temel nedenlerden biri de budur.

Reklam, pazar ya da piyasa koúullarının geçerli oldu÷u durumlarda ve daha çok özel sektörde kullanılan bir ikna edici iletiúim türüdür. Reklamda üreten ya da satan tarafın yararının önde gelmesi, halkla iliúkiler iletiúimi ile arasındaki temel farkı oluúturur. Dahası, reklam bir ürüne olan talebi körüklemeyi amaçlayan, özünde tüketim e÷ilimi yaratma, var olan bir e÷ilimi etkileme ve destekleme olgusu olan, ürünün satıúını arttırma ve piyasa payını büyütme endiúesine dayanan bir iletiúimdir26. Oysa halkla iliúkiler do÷rudan do÷ruya satıúa yönelik bir çaba de÷ildir27. Halkla iliúkilerde amaç, örgütün çevresi ile bütünleúmesi anlayıúına dayalı olarak, kuruluúun tanınma ve saygınlık düzeyini yükseltmek ve halkın gözünde o kuruluú hakkında daha olumlu bir görüntü yaratmaktır. Halkla iliúkilerde ulaúılması amaçlanan kitle, örgütün iliúkili oldu÷u tüm toplumsal gruplar iken; reklamda yalnız müúteri kesimine yönelme söz konusudur28.

Reklam, kısa dönemde sonuç alınması istenen bir eylem biçimidir. Oysa halkla iliúkiler genellikle bunun tersine, mesajlarını saptadı÷ı hedef kitlelere dolaylı bir

26 Uysal, a.g.e., ss.6-7. 27

Yücel Ertekin, Halkla øliúkiler, Ankara: Yargı Yayınevi, 2000, s.51.

28

(28)

biçimde ve sabırla iletmeye çalıúır29. Reklam kaynaktan hedefe tek yönlü mesaj gönderilmesi sürecidir. Oysa halkla iliúkilerde bu süreç karúılıklıdır. Reklam kitle iletiúim araçları kullanılarak yapılır. Halkla iliúkilerde ise kitle iletiúim araçlarının yanı sıra yüz yüze iliúkiler, sergiler, konferanslar, iúletme gezileri gibi di÷er tanıtım teknikleri de kullanılır30.

ølkece ikna edici bir iletiúim türü olan reklam, iletiúim ve ikna süreci açısından bakıldı÷ında halkla iliúkiler iletiúimi ile aynı özellikleri taúır; kitlenin tanınması, gereksinmelerinin ve ye÷lemelerinin bilinmesi, kampanyaların planlaması ve sonucun de÷erlendirilmesi, aynı halkla iliúkiler sürecindeki gibi iúler. Bilgi edinme, bilgilendirme reklam açısından da önem taúır31.

øki kavram, iktisadi açıdan de÷erlendirildi÷inde, nihai hedefte buluútukları söylenebilir. Monopolcü rekabet piyasalarında, iúletmelerin halkla iliúkiler faaliyetleri, belirli bir satıú kaygısı ve kısa dönemde kâr amacı gütmese de ilgili kesim üzerinde olumlu bir izlenim oluúturması, yine imge ve ikna çabaları, iúletmenin monopol gücünü koruma ve arttırma misyonuyla kısmen paralellik göstermektedir. Halkla iliúkiler görünürde rekabete konu olmasa da32 iúletmenin monopol gücü, kısa dönemde reklamla, uzun dönemde ise halkla iliúkiler ile desteklenmektedir33. Yine reklam ve halkla iliúkiler faaliyetleri ile bir takım de÷erler(marka, isim hakkı vb.) yaratılmakta ve bu de÷erler global ve ulusal ölçekte birbiriyle yarıúmaktadır.

1.2.2. Propaganda

Propaganda, bir bireyin veya grubun baúka bireylerin veya grupların tutumlarını belirleyip biçimlendirmek, denetim altına almak veya de÷iútirmek için iletiúim araçlarından yararlanarak bu bireylerin veya grupların belirli bir durum veya konumdaki tepkilerinin kendi amaçlarına uygun tepkiler olaca÷ını umarak 29 Ertekin, a.g.e., s.50. 30 Açıkö÷retim, a.g.e., s.9. 31 Uysal, a.g.e., s.6. 32 Kazancı, a.g.e., s.42. 33

Monopolcü rekabet piyasaları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Zeynel Dinler, Mikro Ekonomi, Bursa: Ekin Kitabevi, 2004, ss.343-346.

(29)

gerçekleútirdikleri bilinçli bir giriúimdir34. Propagandanın nihai amacı, karúılıklı anlayıú yaratmak yerine, önerilen düúünce ya da davranıúın kesin kabulünün sa÷lanmasına yöneliktir. Bunun gerçekleúmesi için, kimi kez do÷ruları yanlı bir biçimde ve dengesiz olarak sunmakta, kimi kez gerçekleri saptırmaktadır. Baúka deyiúle do÷rudan hareket edilse bile, sunulan sonucun do÷ru olması gibi bir zorunluluk taúımamaktadır35. Halkla iliúkilerde ise asıl amaç do÷ru bilginin en uygun araçlarla iyi niyet esasları çerçevesinde ve dürüstçe kamuoyuna iletilmesidir36.

Propaganda da topluma yönelik mesajların tek yönlü ve tek merkezden yönetilmesi zorunludur. Halkla iliúkilerde görülenin tersine propagandada tartıúma yoktur. Mesajların sayısız denebilecek ölçüde tekrar edilmesine özen gösterilir. Reklamda oldu÷u gibi propagandada da kitle iletiúim olayı çok önemli bir yer tutarken, halkla iliúkilerde yalnızca bu araçlar de÷il, en az onlar kadar yüz yüze iliúkiler, örgüt içi düzenlemeler ve örgütün çalıúanları da önem kazanmıútır37.

Halkla iliúkiler ile propagandanın do÷asındaki farklılıkların temel nedeni, tarihsel süreç içerisindeki siyasal, toplumsal de÷iúkenlerin farklılaúması ve iletiúim teknolojisindeki geliúmelerdir. Aslında halkla iliúkileri propagandadan ayıran gerekçeler, halkla iliúkilerin ço÷ulcu-demokratik yapıya sahip toplumlarda var oldu÷unu göstermektedir. Propaganda ile demokratik yönetim ve halkla iliúkiler ile otoriter yönetim arasında ters orantı bulundu÷unu söylemek yanlıú olmayacaktır. Ancak bu önermeye göre demokratik yönetimlerde propagandanın kesin olarak uygulanmayaca÷ı, gerçe÷e pek uymuyor. Ço÷ulcu-demokratik yönetim anlayıúından sapmalar, halkla iliúkilerin özünden sapmalara da neden olmakta, halkla iliúkiler ile propagandanın iç içe geçmesine yol açmaktadır.

Kazancı’ ya göre halkla iliúkilerle propaganda bir tek amaçta üst üste gelmektedir. Her iki uygulama da devletin topluma ideoloji aúılamak ya da mevcut ideolojiyi sürdürmek için kullandı÷ı iletiúim teknikleri arasındadır. Topluma, egemen gücün varlı÷ını ve düzeni sürdürebilmesi için zorunlu olan ideoloji aúılama iúlevinin

34

Açıkö÷retim, a.g.e., ss.10-11.

35 Uysal, a.g.e., s.7.

36 Ahmet Ramazano÷lu, Yönetici ve Halkla øliúkiler, Eskiúehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları,

1986, s.49.; Erbay, a.g.m., s.192.; Ertekin, a.g.e., s.53.

37

(30)

totaliter ülkelerde propaganda, ço÷ulcu yapıya sahip ülkelerde ise halkla iliúkiler adı altında yerine getirildi÷i ileri sürülmektedir38. Bu sav, halkla iliúkileri bir bütün olarak ele aldı÷ımızda do÷rudur. Yani bir toplumda, bir yönetimin yürüttü÷ü basit bir halkla iliúkiler faaliyeti bu amacı tek baúına gerçekleútirecek nitelikte de÷ildir. Tek bir propaganda faaliyeti ise bu amaca do÷rudan ba÷lı olarak gerçekleútirilmektedir. 1.2.3. Siyasal øletiúim

Tüm kamu hizmetlerinde oldu÷u gibi kamusal bir faaliyet alanı olarak halkla iliúkilerinde nihai amacı kamu yararı olmalıdır. Ancak halkla iliúkilerin siyasal etkilere çok açık bulunması39 ve yürütmenin karar verici kanadının siyasi nitelikte olması kamu yararı amacının göz ardı edilebilmesine neden olmaktadır. Bu yüzden halkla iliúkilerin izlenen politikayı benimsetme, siyasal destek sa÷lama gibi siyasal bir amacı olabilmektedir40.

Halkla iliúkilerin kamu yönetimindeki uygulaması daima siyasal destek kazanma ile gölgelenmiútir. Bir ikna süreci olarak halkla iliúkiler, gerek bir bütün olarak çeúitli dünya görüúlerinin ideolojisini yayma, gerek hükümetlerin kendi politikalarını haklılaútırma amacıyla kullanılabilir ve belli ölçüde kullanılmaktadır da41. Bu durumun en tipik örne÷ini yerel yönetimlerde görebiliriz. Örne÷in yerel yönetimin halkla iliúkiler uygulamaları, yerel yönetimin kendisine de÷il, baúkana yönelmekte, onun siyasal imajına, yeniden seçilmesine ve partisinin ülke çapında baúarısına katkıda bulunacak biçimde gerçekleútirilmektedir42. Bu durumda konu gerçek yörüngesinden sapmıú olacak ve yerel yönetimlerin halkla iliúkiler programları, olanakları ve kaynakları siyasal amaçlar için araç olarak kullanılmıú olacaktır43. Kamu yönetiminde esas olanın halkla iliúkilerin kuruma yönelik olmasıdır. Baúka deyiúle bir bakanlıkta bakana de÷il bakanlı÷a, yerel yönetimde belediye baúkanına

38 Kazancı, a.g.e., ss.45-46. 39

Yücel Ertekin, “Halkla øliúkiler Hizmetinde Örgütlenme ve Personel Sorunları”, Amme ødaresi

Dergisi, Cilt:23, Sayı:4, 1990, s.50.

40 Cemal Mıhçıo÷lu, Yönetimde Halkla øliúkiler, Ankara: BYYO Yayınları, 1966, s.13.; Kazancı,

“Halkla øliúkiler ve ødari Danıúma Merkezleri”, s.12.

41

Uysal, a.g.e., s.20.

42 Birkan Uysal Sezer, “Yerel Yönetimler ve Halkla øliúkiler”, Ça÷daú Yerel Yönetimler Dergisi,

Cilt:5, Sayı:6, 1996, s.65.

43

Selçuk Yalçında÷, Belediyelerimiz ve Halkla øliúkileri, Ankara: TODAøE Yayınları, 1996, ss.37-38.

(31)

de÷il, belediyenin kendisine yönelmelidir. Bakanın ya da belediye baúkanının kiúisel halkla iliúkileri ise kurumdan ayrı, belki de ba÷lı oldu÷u parti ile birlikte düúünülmelidir44.

Siyasal destek kazanma ve sürdürme amacıyla gerçekleútirilmek istenen halkla iliúkiler çalıúmaları, özetle, belirli siyasal kampanyalarla seçimi kazanıp yönetimde yer alan kiúinin, bu deste÷i uzun dönemde, kamu olanaklarıyla sürekli güncellenen çabalarıdır. Siyasal amaçların a÷ır bastı÷ı bu tür uygulamaların halka hizmet götürmede, hizmetlerin da÷ılımı ve niteli÷i hakkında düúündüklerini ö÷renmede, bu ba÷lamda halk katılımını sa÷lamada yeterli sayılamayaca÷ı açıktır45.

Bir kamu hizmetinin uygulanmasından önce halkla temasa geçilmesiyle aynı kamu hizmetinin uygulama sonrası temasa geçilmesi arasında farklılık bulunmaktadır. ølk durumda hizmetin yerindeli÷i konusunda halkın görüú ve önerilerine baúvurularak katılım teúvik edilmekte ikinci durumda ise hizmetin yerindeli÷ini haklılaútırmak amacıyla halkın deste÷ine baúvurulmaktadır. Ancak ikinci durumla ilgili hizmetin etkinli÷i ve kamu yararı için hizmet sonrası iletiúimin zorunlu oldu÷u faaliyetleri bu durumun dıúında tutmak gerekir.

Kamu yönetiminde halkla iliúkilerin siyasal iletiúimle iç içe geçmesi durumu ile, özel kesimde halkla iliúkiler ile reklamın iç içe geçmesi durumu arasında çok fazla bir fark yoktur. øúletme, halkla iliúkiler ile monopol gücünü korumakta, uzun dönemde sürdürülebilir kâr sa÷lamaktadır. Kamu yönetiminde ise resmi siyasal iletiúim faaliyetleriyle iktidar oda÷ı, siyasal deste÷ini(nüfuzunu) korumakta uzun dönemde oylarını arttırmaktadır.

1.3. Halkla øliúkiler Modelleri

Halkla iliúkilerin interdisipliner bir yapıda olmasından dolayı, tıpkı kavramı tanımlamada oldu÷u gibi, halkla iliúkiler prati÷ini açıklayan tek bir model yoktur. Halkla iliúkilerin geliúim sürecindeki yaklaúım tarzları, bu disiplinlere yapılan

44

Uysal, a.g.e., s.145.

45

(32)

vurgular halkla iliúkilerin geniú bir alana yayıldı÷ını göstermektedir. Halkla iliúkiler en baúta iletiúim teorilerinden, daha sonra yönetim, sosyoloji, sosyal psikoloji, iúletme, siyaset bilimi, ekonomi, kamu yönetimi gibi bir çok alandan etkilenmektedir.

Bu çalıúmada sadece iki yaklaúıma de÷inilecektir. Bunlardan birincisi, halkla iliúkilerin tarihinde birçok makaleye ve desteklenmiú en büyük araútırma projesine temel olmuú46, úimdiye dek yapılan en etkili model olarak gösterilen47 Grunig ve Hunt’ın dört halkla iliúkiler modeli, ikincisi ise kamu yönetiminde halkla iliúkiler prati÷ine en uygun çerçeveyi veren sistem modelidir.

1.3.1. Grunig ve Hunt’ın Dört Halkla øliúkiler Modeli

Grunig ve Hunt halkla iliúkileri dört tarihsel döneme ayırmıú ve bu dönemlere tekabül eden kuramsal açıklamalar getirmiúlerdir48. Her biri neredeyse kendi baúına bir teori oluúturabilecek modeller; Basın Ajansı/Tanıtım modeli, kamuyu bilgilendirme modeli, iki yönlü asimetrik model ve iki yönlü simetrik modeldir49. Sözü edilen dört model günümüzde de÷iúik sektörlerde, kuruluúlarda ya da bunların de÷iúik dönemlerinde karúımıza çıkabilmektedir. Tarihsel olarak birbirlerini etkilemiú olsalar da bu modellerin en geliúkin ya da ideal olanının günümüze damgasını vurdu÷u, böyle bir evreye ulaúıldı÷ı iddia edilmemektedir. Bir modelden di÷erine yönelmede dönemin de÷iúken koúulları önemli rol oynamaktadır50.

1.3.1.1. Basın Ajansı/Tanıtım Modeli

Grunig ve Hunt’ın halkla iliúkiler modellerinden ilki olan basın ajansı/tanıtım modeli(19.yy), kamunun ilgisini çekerek bir konunun tanıtımının yapılmasıdır. Bu model, dört halkla iliúkiler modeli arasında en basit olanıdır. Göndericiden, alıcıya do÷ru tek yönlü bir iletiúimdir. Tanıtım faaliyetleri, ilgi çekici gösterilerle

46 Erdo÷an, a.g.e., s.187. 47

Okay ve Okay, a.g.e., s.82.

48 Erdo÷an, a.g.e., s.187. 49 Okay ve Okay, a.g.e., s.83. 50

Pınar Eraslan Yayıno÷lu, Yerel Yönetimlerde Halkla øliúkiler, østanbul: Birsen Yayınevi, 2007, s.30.

(33)

süslenmiútir. Ne úekilde olursa olsun basında yer almak ana hedeftir. Bu model aracılı÷ıyla amaçlanan, en kısa zamanda bir satın alma veya seçim davranıúı úeklinde olumlu bir tepki elde etmektir. Bu duruma kısa, sorunu ortaya koymayan mesajlarla ulaúılabilece÷i için, tüm do÷rular ne gönderici için, ne de alıcı için önemli olarak görülmemektedir. Bu modelin önemli temsilcisi P.T.Barnum’dur. Makyavelist düúünceye sahip olan Barnum’a göre kötü bir tanıtım yoktur. Bir konunun tanıtımı yapılırken her yola baúvurulabilece÷ini öngören Barnum, sahibi oldu÷u sirkin izleyici talebini arttırmak için insanların ilgisini çekecek olaylar yaratmakta ve bunların basında yer almasını sa÷lamaktaydı51. Bu model günümüzde sporda, e÷lencede ve pazarlamada kullanılmaktadır52.

1.3.1.2. Kamuyu Bilgilendirme Modeli

Bu modelin adından da anlaúılaca÷ı üzere, burada esas olan kamunun bilgilendirilmesidir. Kuruluúlar, kendileri hakkında kamuya, basın aracılı÷ıyla bilgi iletirler. Bu modelin tanımını “bir kiúi veya kuruluúun kendisi ve faaliyetleri hakkında hedef kitlesine bilgi vermesi” úeklinde yapmak mümkündür53. Kamuyu bilgilendirme modelinde(1900-1920) kamuya gerçek bilgilerin iletilmesi önem taúımaktadır. øletiúim göndericiden alıcıya tek yönlü özelliktedir ve dürüstlük her zaman iletiúimin temelini oluúturmaktadır. Amaç kamuyu bilgilendirmek oldu÷undan abartıdan, yalandan uzak net ve dürüst bilginin iletilmesi önem taúımaktadır54. Bu modelin temsilcisi olan Ivy Lee’nin basına göndermiú oldu÷u bildiride kuruluúun kamuyu bilgilendirmesinde gerçek, gizli olmayan mesajların kullanılması gerekti÷ini úu ifadelerle dile getirmektedir: “Bu, gizli bir basın bürosu de÷ildir. Bütün çalıúmalarımız açıklık esasına dayanır. Amacımız haber sa÷lamaktır. Bu bir reklam ajansı de÷ildir. Konularımız günceldir. Ele aldı÷ımız her konuda istenen daha ayrıntılı bilgi derhal sa÷lanır ve her editöre konunun do÷rulu÷unun ispat edilmesi konusunda yardımcı olunur. Kısaca planımız kamu kurumları ve iú dünyası yararına basına ve ABD halkına bilmesi gerekli, de÷erli olan, do÷ru ve güncel bilginin

51 Okay ve Okay, a.g.e., ss.86-89. 52 Erdo÷an, a.g.e., s.187.

53

Okay ve Okay, a.g.e., s.104.

54

(34)

sa÷lanmasıdır”55. Bu modelin günümüzdeki uygulayıcıları daha çok kâr amacı gütmeyen kuruluúlar ve derneklerdir56.

1.3.1.3. øki Yönlü Asimetrik Model

1920’den sonra uygulanmaya baúlanan iki yönlü asimetrik model temel olarak karúılıklı, ancak dengesiz bir iletiúime dayanmaktadır. Bu modelde kuruluú, uygulanan halkla iliúkiler sonucu kendisi de÷iúmek yerine, hedef kitlenin davranıúlarında de÷iúiklik yaratmayı amaçlamaktadır. økna etmeye yönelik mesajların gönderildi÷i bu modelde, hedef kitlenin tepkilerinin ölçülme nedeni, onun davranıúlarını kontrol edebilme iste÷idir. Bu modelde iletilen bilgilere alınan geri yansıma dengesiz oldu÷u için(iletilen bilgilere tam karúılık vermedi÷i için) ve kuruluú daha çok hedef kitlenin kontrolü amacıyla bunları geriye alıp de÷erlendirdi÷i için, modelin adı “iki yönlü asimetrik” olmuútur57. øki yönlü asimetrik modelin en önemli temsilcisi Edward Bernays’tır. Araútırmanın ve iki yönlü iletiúimin úart oldu÷una inanan Bernays, halkla iliúkiler alanına bilimsel ikna yöntemini getirmiútir. Bernays’a göre halkla iliúkiler danıúmanları toplumu yönlendiren bir aracıdırlar ve faaliyetlerinin sonucu genellikle toplumun sosyal, ekonomik ve politik de÷erlere ilgisini arttırıcı özellik taúımaktadır. øki yönlü asimetrik model, bilimsel ikna yolunu kullanmaktadır. Kuruluúun bakıú açısını halka benimsetebilmek ve halkın deste÷ini kazanabilmek için davranıúlarla ilgili araútırmalar ve sosyolojik teoriler önem taúımaktadır58. Bu dönemde iletiúim araútırmalarının ço÷u savaú zamanı propagandası, beyin yıkama ve sosyal manipülasyon üzerinde duruyordu. Savaú sonu da bu ilgi “ikna iletiúimi” çerçevesinde devam etti. Günümüzde halkla iliúkiler firmaları, ticari örgütler, siyasal halkla iliúkiler gibi halkın deste÷ini arayan, belli dava güden hareketler bu modeli kullanmaya devam etmektedir59.

55 Filiz Balta Pelteko÷lu, Halkla øliúkiler Giriú, østanbul: Marmara Üniversitesi Yayınları, Yayın

No:524, 1993, s.17.; Okay ve Okay, a.g.e., s.112.

56 Okay ve Okay, a.g.e., s.120; Eraslan Yayıno÷lu, a.g.e., s.33. 57 Okay ve Okay, a.g.e., ss.157-158.

58

Balta Pelteko÷lu, a.g.e., s.19.; Eraslan Yayıno÷lu, a.g.e., s.34.

59

(35)

1.3.1.4. øki Yönlü Simetrik Model

øki yönlü simetrik model(1960’lardan itibaren), dört halkla iliúkiler modelinin son aúamasını oluúturmaktadır. Bu model, hem organizasyonun, hem de hedef gruplarının tutum ve davranıúlarında bir arada yaúayabilmek için gerekli de÷iúiklikler için kullanılabilecek müzakere ve çatıúma çözme stratejilerini içeren halkla iliúkiler programlarını tarif etmektedir. øki yönlü simetrik model, hedef kitlenin görüúlerini de÷erlendirmesi ve kuruluúun sosyal sorumlulu÷unu uygulaması açısından 21. yüzyılın ça÷daú halkla iliúkiler anlayıúını ortaya koymaktadır. øki yönlü simetrik modeli uygulayan kuruluúlar, hedef kitlelerinden aldıkları bilgileri de÷erlendirerek, kuruluúun halkın istedi÷i biçimde davranmasına yol açar. Kuruluú ile hedef kitlesi arasında uyum sa÷lamak bu modelin hedefidir. øki yönlü simetrik iletiúim her iki taraf açısından da dengeli bir iletiúimdir. Hedef kitlenin görüúleri alındı÷ında, kuruluúun kendisini buna göre biçimlendirmesidir. øletiúim simetrik oldu÷u için kuruluúların aldıkları kararların isabet derecesi de artmaktadır. Edward Bernays, iki yönlü asimetrik modelin temsilcisi olmakla birlikte, iki yönlü simetrik modeli de zaman zaman uygulayan öncülerden birisi olmuútur. Ayrıca bu modelin geliúmesinde halkla iliúkiler e÷itimcilerinin önemli katkıları olmuútur60.

Grunig, Hunt ve di÷erleri tarafından sunulan dört halkla iliúkiler modeli ve benzeri yaklaúımlar aslında halkla iliúkileri “yapılan faaliyetlerin ne oldu÷una” göre yazmaya yönelik bir tarih anlayıúıdır. Bu tarih anlayıúına göre halkla iliúkiler, tek yönlü iletiúimden iki yönlüye, tek yönlü manipülasyondan iki yönlü tanıma ve tanıtmaya, katılımcı demokrasi ve yönetim türüne do÷ru bir de÷iúim göstermiútir. Aslında modellerin hepsi de iliúki modelidir. Temel amaçta farklılık yoktur. Fark varsa, fark iliúkinin do÷asındadır. Fark, ikna ve kandırma yöntemlerinin geliútirilmesindendir61.

60

Okay ve Okay, a.g.e., ss.158-165.

61

(36)

1.3.2. Sistem Modeli

Sistem yaklaúımında örgütler hem çeúitli etkilere açık, hem bu etkilere kendini uyarlayabilen ve hem de di÷er parçaları etkileyebilme kapasitesine sahip iliúkiler ve etkileúimler bütünüdür62. Sistem modelinin iddiası gere÷ince bir örgütün iúleyiúinin anlaúılması için o örgütün unsurlarının tek baúına incelenmesi mümkün de÷ildir. Bu örgütsel yapının toplumun geneli içinde oluúan iliúkiler çerçevesinde ele alınması gerekir63.

Sistem modeli özellikle halkla iliúkiler için faydalıdır; çünkü halkla iliúkiler hakkında düúünülmesini sa÷lamaktadır. Ayrıca bütünü ve parçaları yakalayarak, yapıyı anlama imkânını kolaylaútırmakta ve parçalarla nasıl ilgilenildi÷inin anlaúılmasına yardımcı olmaktadır. Bu model bir bütünün kısımlarının nasıl birbirlerini etkiledi÷i konusunda fikirleri formüle ederek, zaman düúüncesini açıklamak ve sonuçları tahmin etmek için kullanılabilir. Sistem teorisi bir bütünü alt dallara bölmek için en uygun yoldur64. Sistem kuramı ile halkla iliúkilerin çeúitli yönleri arasında önemli iliúkiler bulunur. ølk olarak kuram, halkla iliúkilerin siyasal toplumsal yönetsel ö÷elerini açı÷a çıkarmaktadır. økinci olarak ise yönetsel-toplumsal-siyasal alt sistemler arası etkileúimi göstermektedir. Kuram, örgüt-çevre etkileúimini tek bir örgütle sınırlamamakta, tüm alt sistemler ile örgüt arasında etkileúimi göstermektedir. Örgütün mekanik-davranıúsal boyutlarının hangi dinamiklerce etkilenece÷i, hangi koúullarda hangi dinamiklerin olumlu ya da olumsuz yönde belirleyici olaca÷ı bilinebilmektedir. Baúka deyiúle, sistem yaklaúımı halkla iliúkilerin iúlerli÷i açısından mantıksal bir çerçeve sa÷lamaktadır65.

Ancak sistem modeli, organizasyonu temel alan makro düzeyde bir ça÷daú örgüt kuramı olmasından dolayı dar kapsamda iliúkilerin do÷asını sorgulamamakta, yalnızca geniú kapsamda bu iliúkilerin organizasyonun yaúam kayna÷ı oldu÷unu

62 Uysal, a.g.e., s.49. 63

Mahmut Oktay, øletiúimciler øçin Davranıú Bilimlerine Giriú, østanbul: Der Yayınları, 1996, s.37.; Pınar Eraslan Yayıno÷lu, Yerel Yönetimlerde Halkla øliúkiler, østanbul: Birsen Yayınevi, 2005, s.111.

64

Okay ve Okay, a.g.e., s.57.

65

(37)

belirtmekle yetinmektedir. Bu yüzden sistem modeli bir organizasyon için kanun ise halkla iliúkiler, bu ve di÷er kanunların(iletiúim teorileri, davranıú teorileri vb. halkla iliúkileri etkileyen teoriler) uygulandı÷ını gösteren tüzük veya yönetmeliktir.

1.4. Halkla øliúkilerin Tarihsel Geliúimi

Tarih boyunca, günümüzdeki anlamda olmasa da halkla iliúkilerin do÷asına atıfta bulunacak, ona referans gösterecek bir takım halkla iliúkiler benzeri uygulamalar var olmuútur. Halkla iliúkilerin bir disiplin olarak incelenmesi ise son birkaç yüzyılda dünyadaki toplumsal geliúmelere paralel olarak gerçekleúmiútir.

1.4.1. Sanayi Toplumları Öncesi Halkla øliúkiler Benzeri Uygulamalar

Halkla iliúkiler do÷al olarak insanlararası olan her faaliyette ve her örgütlü yapı içinde vardır66. Uysal’a göre yirminci yüzyıla özgü bir iúlev özelli÷ini göstermesine karúın, bir otorite örgütlenmesi üreten her toplumda halkla iliúkilerin var oldu÷u açıktır67. Bir di÷er benzeri görüúe göre halkla iliúkilerin tarihsel geçmiúi insanlı÷ın geçmiúi ile paralellik arz eder. ønsanların bulundu÷u her yerde yönetim olgusu, yönetimin bulundu÷u her ortamda da halkla iliúkiler ortaya çıkmıútır68. Kazancı ise yönetim-yönetilen ikili÷inin ortaya çıktı÷ı dönemden bu yana, yani yönetimin(devletin) ortaya çıkmasıyla birlikte halkla iliúkiler uygulamasının de÷iúik görünüm ve biçimlerine rastlanıldı÷ını belirtmektedir69. Bu açıklamalar ıúı÷ında halkla iliúkiler benzeri uygulamalar, ilk uygarlıkların ortaya çıkmasıyla birlikte iktidarını belli bir kaynaktan alan yönetimin, bu iktidara rıza gösteren yönetilenin davranıú biçimini, iliúki tarzını ifade eder. Halkla iliúkiler benzeri uygulamalar dikkate alındı÷ında ilk örneklerin kamu yönetimi alanında verildi÷i göze çarpmaktadır70.

66 Erdo÷an, a.g.e., s.37.

67 Uysal Sezer, “Yönetsel Liderlik ve Halkla øliúkilere Etkisi”, s.81.

68 Muzaffer Dilek, “Belediyelerimizde Halkla øliúkiler”, øller ve Belediyeler Dergisi, No:572, 1993,

s.276.

69 Muhittin Acar, Türk Kamu Yönetiminde Halkla øliúkiler Araútırması, Ankara: DPT Yayınları,

1994, s.2.

70

Pınar Eraslan Yayıno÷lu, “Yerel Yönetim Kuruluúlarında Halkla øliúkiler øúlevi ve Yeni Yaklaúımlar”, Selçuk øletiúim Dergisi, Cilt:3, Sayı:1, 2005, s.43.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılan bir çalışmada obez yetişkinler, normal yetişkinlere göre daha yüksek kemik mineral yoğunluğuna, daha kalın ve daha yoğun kortekslere ve daha

• Kriz döneminde ortaya çıkan uyarı sinyalleri, bu sinyallerin yok edilmesi için gerekli çalışmalar, kriz sürecinde ve. sonrasında yapılan çalışmalar gözden

Üçüncü araĢtırma dersi sürecinde dil bilgisi yapısının yanlıĢ ya da hatalı kullanımına karĢı öğretmenler verecekleri tepkileri çok detaylı

Hiemstra (1996), özyönetimli öğrenen bireylerin çeşitli öğrenme stratejilerini bir arada kullanabilme özelliklerine vurgu yapmıştır. Bireyler

: 2.5 mg/L Fe Konsantrasyonu için Çift Tabakalı Filtrede Tutulan Fe Miktarının Zamanla Değişimi……… : 2.5 mg/L Fe Konsantrasyonu için Filtre Boyunca Toplam

Malzemelerin mekanik özellikleri üzerinde yapılan çalışmalarda ise genel olarak, KD oranı arttıkça eğilme dayanımının ve kırılma enerjisinin arttığı,

Çalışmada farklı süreç iyileştirme teknikleri (Kaizen, Neden-Sonuç Diyagramı, Poka-Yoke, 8D, Hata Türü ve Etkileri Analizi) bir arada kullanılmıştır.. Anahtar

“He carried a strobe light and the responsibility for the lives of his men.” (O’Brien, 5) He makes it seem like physical, mental and emotional possessions all fuse together and