Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) Türkiye’nin petro-kimya sektöründe en önemli kuruluşu olan PETKİM’in Turcas- Socar ortaklığına satışını düzenleyen ihalenin sonuçlarını onayladı. Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Aydın,
Aliağalıların Zonguldak’ı örnek alarak birleşmesi gerektiğini belirtti.
5 Temmuz 2007’de Kazak-Rus ortaklığında kalan ihalenin, hiçbir gerekçe gösterilmeden ikinci en yüksek teklifi veren Turcas-Socar ortaklığına verilmesi kurumda örgütlü sendika Petrol-İş tarafından “tüm dünyanın gözü önünde yaşanan bir komedi” şeklinde yorumlandı. Sendika, PETKİM’in özelleştirilmesinin Türkiye sanayine vurulacak büyük bir darbe olduğu görüşünde. Petrol-İş tarafından özelleştirmenin yürütmesinin durdurulması ile ilgili açtığı dava 30 Ekim 2007’de Danıştay 13. Daire tarafından reddedilirken, ÖYK da 22 Kasım günü satışı onayladığını duyurdu. Sendika,
“özelleştirmenin iptali için açtığımız esas davamız hala sürüyor” diyerek yargıdan ümidini kesmediğini dile getiriyor.
Aliağa PETKİM’de örgütlü olan Petrol-İş Aliağa Şubesi’nin yeni başkanı Salih Mehmet Aydın’la son yaşanan gelişmeleri ve sendikanın bu noktadan sonra yapacaklarını konuştuk.
PETKİM’in özelleştirilmesi sürecinin geldiği nokta hakkında bilgi verir misiniz?
1989 yılında ilk özelleştirilme programında olan PETKİM’di. 2007’nin sonuna geliyoruz, diğer yerler özelleştirildi ama PETKİM duruyor. Hâlâ mücadele sürüyor. Burada en büyük dayanağımız Danıştay’a açtığımız dava. O davada olumlu bir sonuç çıkmazsa sendika olarak işimiz zor gerçekten. Bu davayı da gündeme getirerek ülkemize
özelleştirmeleri, özelleştirmeler sonrası yaşanan sıkıntıları anlatmak istiyoruz. Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerin hiçbirisi yararlı olmamıştır. Bizim ilk amacımız eylem ve etkinlikler kamuoyuna bu olumsuzlukları anlatmak.
Kamuoyu desteği olmadan bundan bir sonuç almak mümkün değil. Diğer sendikalar, partiler, halkımız ne kadar destekçimiz olursa o kadar başarılı oluruz. Bugüne kadar iki kere ihaleyi iptal ettirdik. Bunu da iptal ettireceğimize inanıyoruz. Özelleştirmeler ülke için iyi değil. İkincisi PETKİM stratejik bir yer ve ülkede tekel durumunda. Her şeyi ülke için düşündüğümüzden bu özelleştirmelere karşıyız.
Aliağa kamuoyundan size yeterli destek geldi mi?
Türkiye’deki kamuoyu ne kadar özelleştirmelerle ilgiliyse Aliağa da pek farklı değil aslında. Belki biraz fazladır diğer yerlere oranla ama yeterli değil tabii. Aliağa’yı bir direniş bölgesi şeklinde adını koyarsak, bu ancak Türkiye sahip çıktığında başarılı olabilir. Aliağa bir Zonguldak olamadı, bu biraz da bilinçle ilgili. Biraz da Zonguldak’la Aliağa’nın yapıları farklı. Aliağa çok daha kozmopolit bir yer. Demirçelik fabrikaları, enerji santralleri, gemi söküm işçileri, kağıt fabrikası, doğal gaz çevrim santrali var. Organize sanayi yapılıyor, Türkiye’nin her yanından insanlar var. Bizim üye sayımız 3 bin kişi. Zonguldak’ta nüfusun neredeyse yarısı madenle ilgiliydi. Esnafla da son yıllarda ilişkimizi
ilerlettik ama sahiplenme istenilen düzeyde değil yine de. Bir de kendi ücretleri ile petrol işçisinin aldığı ücretleri kıyaslayıp, bizim aldığımızı çok görenler de var tabii.
Son yıllarda PETKİM’de çalışan işçi sayısında bir azalma oldu mu?
Bir azalma var tabii. Temmuz ayında 200’e yakın arkadaşımız kendi istekleri ile emekli oldular. Bu arkadaşlar 25 yıldır vardiyalı çalışıyorlar. Bu vücudu yıpratan bir süreç. İşçi arkadaşlarımızın da verimlilikleri düştüğü için kendi istekleri ile ayrıldılar. Şimdi önümüzdeki ocak ayında da var kendi istekleri ile ayrılmak isteyenler. Bizim şu an da 3 bin 50 civarında üyemiz var. Sendika üyesi olmayan ise 500-600 kadar kapsam dışı personel var. Biz onları da kendimizden ayırmıyoruz tabii.
25/11/2007 evrensel'