• Sonuç bulunamadı

Anadolu Yaz Dilinin Tarihi Gelimesinde Beylikler Devri Trkesinin Yeri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadolu Yaz Dilinin Tarihi Gelimesinde Beylikler Devri Trkesinin Yeri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANADOLU YAZI DILININ

T A R I H ~

GELISMES~NDE

BEYLIKLER DEVRI TURKCESIN~N

YERI

XI. yuzylldan sonra Anadolu bolgesinde kurulup geligmig olan ve guniimiize kadar suregelen Turk yazl dilini, tagldlklan degigik dil karakteri bak~mindan biribirinden farkl~ us ana doneme ayirmak miimkiindiir. Bunlar gene1 qizgileri ile Eski Anadolu Tiirkcesi,

Kldsik Osmanll Tiirkcesi ve Tiirkiye Tiirkcesi diye adland~r~lan donemlerdir. Bu donemlerden her birini, kendi i~ yapilar~nda meydana gelen basamaklanmalar ve biribirleri ile olan baglantllan aqisindan bazi alt boliimlere a y m a k da mumkiindur. Klisik Osmanl~ Tiirksesinden Tiirkiye Tiirkgesine geqigte, genellikle Yeni Osmanl~ca diye adlandudiglm~z ve 1839 Tanzimat doneminden 1908 Milli Edebiyat donemine kadar uzanan bir ara gqig doneminin bulunmast gibi. Boyle bir aylnm, hiq giiphe yok ki, Eski Anadolu Tiirkgesi iqin de soz konusudur. XII. yiizyll ortalanndan XV. yuzyll ortalmna kadar siiregelen Eski Anadolu Turkqesini, Anadolu bolgesinin geqirdigi siyasi ve sosyal geligmelere paralel olarak, kendi i ~ i n d e i i ~ alt bijliime ayirabiliyoruz. Bunlar slrasl ile: I. Selquklu Devri Tiirksesi, 2. Beylikler Devri Turkqesi ve 3. Klbik Osmanl~ Turkqesine nazaran dil yaplsl baklrnlndan oldugu kadar, Turkqenin olgun bir y a z ~ dili hiiline gqigini saglayan tarihi ve sosyal gartlann ortaya koydugu sonuslar bak~mlndan da miistesna bir yer tutar. Simdi konuya biraz daha yakmdan egilerek fakat dilin yapislna ait aynntlya girmeden, bu devir Turkqesinin, Anadolu yazl dilinin tarihi geligmesindeki yerini ana qizgileri ile belirtmeye galigallm.

Beylikler Devri Tiirkqesi ve ~ z e l l i k l e r i

Bilindigi iizere, Anadolu siyasi tarihinde, Selquklu Devletinin y ~ k i l ~ p parqalanmas~ndan baglayarak, Osmanli Beyligi'nin oteki beyliklerin varhgma son veren giiqlu bir devlet hiline geqigine kadar uzanan donem, "Beylikler Devri" diye adlandu~lmaktadu. XIII. yiizy~l sonlmndan XV. yuzyll baglanna kadar uzanan bu donem, dil tarihimizde, gimdiye kadar Eski Anadolu Turkqesinin bir paqast olarak kabul edilmekle birlikte, miistakil bir adla adland~r~lm~g ve uzerinde yeterince de durulmu~ degildir. Halbuki, Anadolu bolgesi VI. yiizylldan XIII. yiizylla kadar uzanan ve genellikle ayrl bolgelerde tek bir kol hilinde ilerleyen eski Tiirk yazl dilinden a y n l ~ p yepyeni karakterde, miistakil bir yazl dilinin kurulugunu dogrcdan dogruya Beylikler Devri Tiirkgesine borsludur. Gergi 1077 y~lindan baglayarak siyasi v a r l ~ g ~ n ~ XIII. yuzyll sonlanna kadar devam ettirmig olan Anadolu Selsuklu Devleti'nde, Arap~a ve Farssanm hiikimiyetine ragmen, bir dereceye kadar Tiirkqe de varllginl duyurmu~ bulunuyordu. Dini-destani nitelikleri kahramanl~k hikiyeleri ile, ~egitli mev'iza kitaplarlnin ve tasavvufi esaslar~ halk arasinda yaymak uzere kaleme alinmlg manzum ve mensur b a z ~ eserlerin Turkse olmas~ bu durumu dogrulayan orneklerdir. Bunlara, sozlu gelenege bag11 halk edebiyah uriinlerini de katabiliriz.

(2)

Aynca, Fuad Kiiprulu'nun onculuk ettigi galqmalarla Orta Asya ile Anadolu arasindaki edebi ve kulturel baglanhlmn ortaya konmasi,' daha sonra elde edilen yeni dil malzemesine dayanilarak, Anadolu yazi dilinin baglangicinin daha gerilere dogru giitiiriilebilmesi? hatta, Selguklu Devri Turkgesi ile Eski Tiirk yazi dili arasinda yalniz edebi ve kulturel gelenek bakimindan degil, dilin yaplsi balamindan da ban baglanblann ortaya konabilmig olmasi? elbette Selguklu Tiirkgesi lehine kaydedilebilecek hususlarhr. Ancak, butiin bu geligmelere ve yerli bir edebiyata bqlangig olabilecek (irneklere ragmen, XI-XIII. yuzyillar araslndaki Selguklu Anadolusunda, henuz resmi dil Tiirkge degildir. Din ve medrese dili olarak A r a ~ a , edebiyat dili ve divan dili olarak da Farsga yerlegmig bulunmaktad~r. XIII. yuzyilda Anadolu'nun buyuk merkezlerinde Islim kultiirunun giiglendigi, medreselerin agllchgi, hukumdarlar adina Arapca ve Farsga eserlerin yazllchgi, bu faaliyetin XIII. yiizyilda albn devrine ulagtigi bilinmektedir. Ayrica, Selguklu sultanlarinin, Abbasi halifeleri, Eyyubi ve MemlQkler ile yaptlklan yazigmalarda, Arapgayi h&im kild~klar~, kitabeler ve vakfiyelerle tevsik edilmigtir. Edebi eserlerde Farqaya gosterilen buyiik ragbet hginda, A r a ~ a bilmeyen vezir S&ib Fahreddin Ali'nin, H. 657'den sonra divan muamelitinl Arapgadan Farsgaya gevirttigi yolundak. tarihi kayitlar da4 bu gergegi ortay a koyan omeklerdir.

Selguklu devletinin yilunhsi uzerine kurulmug olan Anadolu Beylikleri Devri ise,

do@dan dogruya Tiirkgeye dayah yerli ve milli bir yazl diline gegig devridir. Selguklu Anadolusundaki, yalniz halka yararli olacak eserleri Tiirkge yazma egilimine kargl, bu devirde Tiirkgeyi butiinu ile ve guurlu olarak bir yazi dili haline getirme hedefi agir basmig bulunmaktachr. 0 hilde :

1- Beylikler Devri Turkgesinin ana ozelliklerinden biri Farqa ve Arapgaya kargl Tiirkgeyi h&im krlma muc%delesinde toplanmaktadlr. Gergi, Oguzca daha konugma dilinden yazi diline gegme muc2delesinin baglangicinda oldugundan, I s l h kultiiriiniin gerektirdigi yuksek seviyedeki ihtiyaglan butun ydnleri ile kargllayabilecek durumda degildir. Bu yuzden t?t Mevl2n3 ve Sultan Veled'den bqlayarak Sinan Pqa, Sanca Kemal ve Fuzuli'ye kadar uzanan ve yer yer TiirQenin yetersizliginden soz d e n yalanmalar aglk Pqa, Hoca Mes'Qd ve Devletoglu YQsuf gibi Beylikler Devri gair ve ediplerinde de goze garpar olmugtur. Ancak, bu durumlar yakinma olmaktan ileriye gegememig; bir aligkanhgln ifidesi olarak Turkgenin yetersizliginden soz eden giir ve edipler bile buyuk gapta, dolgun Tiirkge eserler verebilmiglerdir. Paga'nin Garipncime 'si, Hoca

Bu konuda bk. "Gameviler Devrinde Tiirk Siiri", Edebiyar Fakiiltesi Mecm. VII/2 (1924), s. 81-83;

"Anadolu'da Turk Dili ve Edebiyatinin Tekimiiliine Umumi Bir Bakig", Yeni Turk Mecm. S. 4 (1933). s .

277 ve Bt.; Turk Dili ve Edebiyatt Hakk~ttda Arajtrrmalar, Istanbul 1934, s. 260, Turk Edebiyatrndo flk Mufasavvrflar, Istanbul 1919. ikinci bask^, Ankara Diyanet l~leri Ba~kanligi 1966, XII+375 s.

Bk. Ertaylan, Ismail Hikmet, "VII H.IXIII. M. Asra Ait Cok Degerli Bir Tiirk Dili YadigBri: Behcetiil-hdiik fi Mev'izetil-bali%i&", TDED 11113-4 (tstanbul 1949). s. 274-293; B u l u ~ , Sadettin, "Eski Bir Tiirk Dili Yadigin Behcetii'l-hadiiik, TDED VI (Istanbul 1955). s. 119-131; Canpolat, Mustafa,

"Behcetii'l-had&i'm Dili Uzerine," TDAY. 1967 (Ankara 1968). s. 169.

Bk. Mansuro~lu, Mecdud, "Anadolu'da Tiirk Y a z ~ Dilinin Ba~lamasl ve Geli~mesi," TDED IV/3 (Istanbul 1951). s. 215-229; Arat, Regid Rahmeti, "Anadolu Y a z ~ Dilinin Tarihi fnkiSafina Dair," V. Tarih Kongresi (Kongreye Sunulan Tebligler) Ankara 1960, s. 225-232; Korkmaz, Zeynep, Sadm'd-din Seyhoglu, Marzuba-mme Terciimesi, Ank. Univ. DTCF. yay., Ankara 1973, s. 4-57, $5 5-18: Anadolu'nun Orta Asya ile olan DiI Baglant~s~.

(3)

Mes'fid'un Siiheyl ii Nevbahir '1 Gulgehri'nin Mantiku'ut-tayr '1, Seyhoglu Mustafa'nin

Hurjid-ndme 'si ve Kadi Burhaneddin Divdni bu durumu ortaya koyan canli (irneklerdir.

Anadolunun en bah kesimlerinden baglayarak

d

Erzurum'a kadar uzanan Milgelerde ve Mentegeogullar~, fnan$ogullan, Aydinogullan, Saruhanogullari, Osmanogullan, Germiyanogullan Karamano~ullan, Hamitogullan, fsfendiyarogullan vb.'ye ait yerlerde telif ve tercume yolu ile dini, tarihi, edebi, felsefi, ilmi nitelikte yuzlerce eserin meydana getirilmig olmasi? Turk~enin bu muc3deleden bagan ile giktigini ortaya koyan Sqmaz delillerdir. Bu dummla ilgili olarak elimizde baz~ tarihi kayltlar da vardlr. YaziclAie Ali, Ibn Bibi'den ~evirdigi Tdrih-i Al-i Sel~uk'unda Karamanoglu Mehmed Bey'in Konya'yi zaptindan ve Cimri'yi saltanat tahtlna gqirdikten sonra, Turk dili i ~ i n verdigi: "gimden girii hi$ kimesne kapuda ve divhda ve mecalis ve seyrinda Turki dilinden gayri dil ~ o ~ l e m e ~ e " ~ geklindeki buyruk hepimizin malfimudur. Her ne kadar bu buyrugun mahiyeti ve kaynagi hakkinda b3z1 tarti~malar yapilagelmig ise de, K a r am an o

g

1 u M e h m e d Bey'in dlginda, A y d i n o g l u M e h m e d , U m u r v e l s h B e y l e r ile, S a r u h a n o g l u f s h a k B e y ' i n G e r m i y a n o g l u S u l e y m a n $ahtin, Candaroglu lsfendiyar Bcy'in ve daha bagkalarinin tutumlari da yine ferman ve buyruklmn otesinde, Tiirkseyi h&m kllma gayretine tercuman olan ~uurlu tutumlardlr.

2- Yukandaki apklamalar da gosteriyor ki, Anadolu Beylikleri devrinde Turk~enin Fars~a ve Arap~a ile olan mucadelesinde h&im duruma ge~ebilmesi, bu dilin, tarihi geligme ve kendisini benimsetme gartlari digmda, buyuk gapta beyliklerin baginda bulunan ve o yiizyll Anadolusunun siyasi ve sosyal temsilciliklerini yapan Oguz ve Tiirkmen beylerinin rolleri ile ger~eklegebilmigtir. Selpklu Devletinin Mogol baskis1 ile zaylflamasi uzerine, bulunduklan billgelerde kendi adlanna hukiim siirmeye baglayan Tiirkmen beylerinin Arap ve Acem kultiiriine fazla itibar etmemeleri, milli geleneklerine ve kendi bolge aglzlarina verdikleri deger, ilim adamlanni, g%ir ve edipleri korumak bak~mindan gosterdikleri duyarlik, Tiirk dili ve edebiyati i ~ i n hlzla verimli bir devrenin baglamasina yo1 aGtnlgtir. Zamanlannin Sogunu memleket elde etmek i ~ i n yaptiklan savaglar ve siyasi muciidele ile geqiren Anadolu beylerinin, bu siyasi giiriiltuler arasinda bile, ilim ve edebiyat hareketlerini tegvik etmeleri? hele bazi hiikiimdar ve beylerin Arapc;a ve Fars~ayi iyi bildikleri h3lde isl3mi ilimler gelenegine ayklr~ olarak Turkqe yazmayl tercih etmeleri, uzerinde ozellikle durulmaya deger. fgte Kadi Burhaneddin

bunlardan biridir. Kaynaklarin verdikleri bilgilere goie, o, seferlerindeki eglence meclislerinde bile ilmi mubahaseler yaptinr, haftanin uc; gununde ilmi ve edebi sohbetler terti~letirdi.~ Boylece Sel~p~klu Devrinin say111 ii~be? eserine kargi, Beyllkler Devrinde Bk. Yinan~, Miikrimin Halil, Diisturcime-i Enverf yay. I . C., lstanbul 1930, Medhal s. 16; Kiipriilii,

Fuad, Not 4'te gost. e. s. 281-292; Uzungarpl~, fsmail Hakk~, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu Karakoyunlu Devletleri, TTK. yay. Seri: VIII, no 2, Ankara 1937, s. 80 ve ot.; ikinci bask1 TTK.

Ankara 1969, s. 209-223; Wittek, Paul ( ~ e v . Gokyay, Orhan Saik), Metrteje Beyligi, TTK. yay. no: I, Ankara 1944, s. 115-117; Akln, Himmet, Aydrnogullarr Tarihi Hakklnda Bir Aragtrrma, Ank.Univ. DTCF. yay. Istanbul 1946, s. XI-XXI; Olcay, SelPhaddin, Ebu'l-Ley! Semerkandri, Tezkiretu'l-Evliya (Teciimesi), Ank. Oniv. DTCF. yay. 1965, s. 2, not 2; Korkmaz, Zeynep not 3'te gost. e., s. 61-66; Varl~k, Mustafa Cetin, Germiyan-Ogullar~ Tarihi, Atatiirk Oniv. Edeb. Fak. yay. Ankara 1974, s. 121 -

134.

Bk. Topkap~ Sarayl Miizesi Ktp., R. 1391, yp. 404b-15.

Daha g e n i ~ bilgi igin bk. Uzungaqll~, fsmail Hakkl, not 5'te gost. e., s. 79, 80, ikinci bask, s.

217, 218; Wittek, Paul, not 5'te gost. s. 65, 66, 115.

(4)

telif ve terciime yuzlerce eser meydana getirilebilmigtir. Bizce, Oguz Tiirk~esinin Anadolu bolgesinde miistakil bir yaz~ dili hdlinde kurulabilmesinin as11 sirn oncelikle Anadolu beylerinin mill1 ruha bag11 bu sosyal ve kiiltiirel ijnciiliigiinde sakli bulunmaktadu.

3- Son aragtirmalar ve B e h c e t u ' l - h e

fi

Mev'izet'il-baldik tipindeki eserler bir dereceye kadar ortaya koymugtur

ki,

Anadolu Tiirk~esi, XIII. yiizyll sonlanndan onceye rastlayan baglangi~ doneminde, Oguzca ozellikler yanlnda azqok Orta-Asya yazi dilinden gelen dzellikleri de i ~ i n e alan karyrk bir dil yapismdadu. Fakat XIII. yiizyildan bqlayarak Anadolunun yeni Oguz g4leri ile tazelenmig olmasi, Oguzcayi bu Wlgede daha gii~lii bir duruma getirmigtir. Bu durumun tab$ bir sonucu olarak da, Oguzcaya dayali miistakil bir yazi dilinin kurulabilmesi i ~ i n , bu donemde Tiirk~e yalnlz A r a ~ a ve F a r ~ a ile miicadele etmekle kalmamig; aynl zamanda Orta-Asya yaz~ dilinin kalmtllanni siirdiiren ve "olga bolga dili" diye adlandnlan9 gqig devri niteligindeki bu kmglk dile de k q i koymugtur. Bu sebeple Beylikler Devri, dilin fonetik ve morfoloji yapisi bakunmdan, art& Orta-Asya yazi dili kalinhlanndan temizlendigi bir devir olarak da kabul edilmelidir.

4- Yukarldaki geligrnelerin tab3 bir sonucu olarak, Oguzca ilk defa bir yazi dili olarak tarih sahnesine ~tkrnig bulunrnaktadlr. G e r ~ i t5 fsl^amltk 6ncesi Eski Tiirk~e doneminden baglayarak Karahanli ve Harezm devrine kadar uzanan bazi eserlerde yer yer Oguzcanin izlerine rastlanmaktadir. Ancak Oguz lehqesi, Orta-Asya yazi dilinin kalmtilanndan da temizlenmig olarak miistakil bir yazi dili durumuna gqebilmek i ~ i n en elverigli gartlan, aragtirmalarin bu giinkii durumuna gore ancak Beylikler Devri Anadolusu'nda bulabilmigtir.

5- Beylikler Devri Tiirkqesi konugma dilinin yazi diline aktanlmasi yolu ile kurulmug oldugundan, varldr, yogrdr, olurrsa, oynaduriken, acrn oldi, a y a g ~ n turdl, karaiiulg, dinclrgum, diikeli, dutun, tam, tavar, viribidiler, eydivireyin, difileneviiz, geiiezdurur orneklerinde goriildiigii iizere bu devir Tiirk~esinde konugma dili ile yazi dili arasinda gene1 bir paralellik gozlenmektedir. Ayrica, yazida hareke sistemine dayanan Arap-Fats imlh gelenegi yaninda, huri3f-1 imli sistemine dayanan eski Tiirk imld gelenegi de a z ~ o k yan yana yiiriidiigiinden ve daha klislegmig itibar? imli da tegekkiil etmernig oldugundan, Arap alfabesinin miisaadesi nisbetinde, imld ile dilin fonetik yaplsi arasinda da bir baglanti goze qarpmaktadir. Bu durum Turk dili ile ilgili bazl konularin ve problemlerin aydinlatilmasi balumindan Beylikler Devri Tiirk~esini fevkaldde elverigli duruma getirmigtir.

6- Yine konugma dilinden yazi diline geqigin ve dil yaplsinln genellikle Oguz leh~esine dayaniginin bir sonucu olarak, Beylikler Devri Tiirk~esinde daha onceki ddnemde rastlanmayan yeni ek ve gekiller ortaya pkmigtu: yiyesi bijurmek, gidesi degul,

koyup varasr olursavuz, gorusewen, irdukce, olicak, olrca&az, bilmezuz, alurvan, ugrayavuz, seyran ediyorur, aiilayuban, aiilayubani, iciibenin, varryorrnza 'gitme', isteyu

kodl, cekini gordi vb. omeklerde goriilen bu yeni ek ve gkiller, Eski Anadolu Tiirk~esine kendine has bir dil yapisi kazandirmigtir. Her beyligin h&m oldugu biilgedeki konugma dilinin ayni zamanda bir yazl dili niteligi kazanabilmig olmasi, yazi dilinde biilgeler arasi bazl agiz aynllklanni dogumug olmakla birlikte, Anadoluda Kastamonu, Ankara, Sinop,

(5)

Kutahya, Tire, Peqin (Milas), Gulgehir, firgehir, Amasya gibi yeni kiiltur merkezlerinin dogmasina yo1 agmigtir. Dolayisiyla de daha olgun bir yazi diline gesig prtlarl balumindan zengin bir dil malzemesi hazirlamqtlr. Bu zengin dil malzemesi sayesinde bu

gun Beylikler Devri Turk~esi ile Anadolu Agizlari arasinda da saglam bir k6prii kurabilmekteyiz.

7- Beylikler Devri Turk~esi kelime hazinesi bakimindan Eski Turk yazi dilinden gelen arkaik gekillerle Oguzcadan gelen gekilleri kaynghrma suretiyle yeni bir ilim ve edebiyat dilini besleyebilecek kelime malzemesini de ortaya koymug bulunmaktadir. G e r ~ i bag11 bulundugu islimi kultiir alaninln gerektirdigi yeni kavramlar, dini, edebi ve kulturel munasebetlerin sebep oldugu kelime aligverigleri ve buyuk ~aptaki tercume faaliyeti Beylikler Devri Tiirksesine Arapga ve Farsc;a kelimelerin de girmesine yo1 aGmig ise de, bunlarin sayisi bir sonraki donemin klkik Osmanlicasina nazaran olduk~a azdir. Dil gene1 durumu itibariyle ~egitli kelime oyunlanndan, uzun ve agdali ifadelerden uzak, Turk~eyi h%im kilan sade bir uslip yapisindadlr.

so nu^

olarak diyebiliriz ki, Beylikler Devri Tiirkgesi, yukmda ozet olarak vermeye

~allgtigirniz biitun bu vasflan ile, Anadoluda yepyeni huviyette bir yazi ve kultur dilinin geligmesini kolayla$iracak birqok on gartlan hazirlamia bulunmaktadr. Yalniz Osmanli Devleti'nin imparatorluk temellerinin atilmasi ile birlikte yeni gartlara bag11 olarak yepyeni bir huviyetle geligmig olan Osmanli Turksesi, dili estetik ve semantik yonden gu~lendirilip geligtirirken Tiirkqe unsurlar yonunden oldukga zayiflatmig ise de, inigli ~lkigli dalgalanmalarla bu gune kadar uzanagelmig olan yazi dilimizin kurulug ve geligmesinde Beylikler Devri Turksesinin buyiik pay1 olmugtur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Demokratikleşme derecesine bağlı olarak geniş ve çok çeşitli Osmanlı matbuatında kullanıldığını ve şimdiden günümüz medeniyetinin dil sevi- yesine

(…) İnsanlık artık aramızda dolaşmasa bile, hatırası gö- nüllerde her zaman yaşayacak ve çocuklarımız bizden, bir zamanlar insanlığın oldu- ğunu, bizim gibi nefes

yiizylllar arasinda, dil yapisi balumin&, kendi biinyesinde bazi degigme ve geligmeleri gerseklegtirrnig; bir yandan da yukanda belirttigimiz ozel gartlar dolayisiyla

Türk milletini ve Türk dilini medeniyet tarihinin ve kültür dillerinin dışında görmenin ne yaman bir yanlış olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz."23 İşte Atatürk'ün

Selçuklu Devletinin yıkılması ile kurulan Anadolu beylikleri dönemi (1277-1450), Anadolu'da Oğuz-Türkmen lehçesi temelinde bağımsız bir yazı dilinin

Başka lehçelerde 'ince' anlamı süregelmiş (örn. 14 a-7) bulunmakta, bugün Türkiye Türkçesinde, yazı dilinde yaygın bulunan c açdmış hamur yaprağı' anlamının yanı

Sâniyen, sefer-i merkûmda levâzımât-ı vâeibenin tedâriki husûsunda hasbe'l-vakt vâki' olan kusûrdan ve tevâif-i askeri- yeden her zümrenin beyninde bir nev'i fesâd

Bu derste öğrencinin, Hitit Devleti kurulmadan önce Anadolu’nun siyasi ve kültürel yapısı, Anadolu’da var olan yerel krallıkların birbiriyle olan münasebetleri ve Asur