folklor/edebiyat
halkbilim· iletişim • antropoloji • arkeoloji • sosyoloji • rnüzlkolof • tarih • edebiyat
Üç
AYlıKKÜLTÜR DERGiSi
ISSN 1300-7491
cür.
13 SAYı: 50 2007/2Sahibi:UEM (ULUSLARARASı Eğitim-Öğretim, Basın-Yayın Ltd. Şti.)
Genel Yaym Yönetmeni:
Metin Turan
Sorumlu Yaz/işleri Müdürü:Doç.Dr. Faruk GOçlO DüzelCi: KaflyeYlnanç
AkademikDanışmaveHakerrıKurulu Prof.Dr. Ahmet Gökbel (CumhuriyetUı:ıiversitesi) Prof. Dr.Büleı:ıtYorulmaz(Yakın Do~u Unjvers[~esi) Prof. Dr. Ali Osman Oztürk (ÇanakkaleOnşekiz Mart Universitesi)
Prof. Dr. AskerKartarı(Ankafa Vniversitesi) Prof. Dr. Ata Atun(Yakın Doğu Univerş.itesi) Prof. Dr. CelilGaribğluNagiyev (Bakü Asya Unversitesi)
Prof. Dr. Edip Günay (Istanbul TekniJ.<. Universitesi) Prof. Dr. Erman Artun(Cukurov~ Universitesi)
Prof. Dr. EsmaŞimşek (FıratUI).iversitesi) Prof. Dr. Fuat Bozkurt (Akdeni?: Unversitesi)
Prof. Dr.GülsürıParlar (Gazi Un.!versitesi) Prof. Dr. HasanÖzdemır (Ankara..Universitesi)
Prof. Dr.HaşimKarpuz (Selçuk Vniversitesi) Prof. Dr.ı,han Başgöz (100.YılUn!yersltesi) Prof. Dr.ılhanTomanbay (Hacettepe Uf1!versitesi) Prof. Dr. IsaHabib~yll(NahcivanDevl~tUniversitesi)
Prof. Dr.ısmaılÖztürk (Dokuz EylüL Universitesi) Prof. Dr.Kurtuluş Kayalı (Ankar~Universitesi)
Prof. Dr. Bekir Onur (Ankara Unlversitesü Prof. Dr. MehmetÖlmez(Yıldız T~~njk Universitesi)
Prof. Dr. Muhan Bali (KültürUnlversitesl) Prof.Dr. Muharrem Caferli (Nahcivan Devlet Universltesi)
Prof. Dr. MusaYaşar Sağlam(Hacett~peUnlversitesl) Prof. Dr.Namık Açıkgöz (Muğla.Universitesi)
Prof. Dr. Nuran Elmacı (Dicle~nlversitesi) Prof. .Dr. Oktay Belli (Istanbul Univ~rsitesi) Prof. Dr. ÖzkulÇobanoğlu(Hacettepe Universitesl)
Prof. Dr. Taner Timur (Ankara !:Jniversitesi) Prof. Dr. Tuna Ertem (Ankara Universitesi) ..
Prof. Dr. TülayUğu.;zmanEr (Çanakkale OnsekizM~rtUniversitesi) Prof. Dr. Zafer Onler (Çanakkale OnseJ.<.iz Mart Universitesi)
Doç. Dr. AhmetAşgın(DicleU.ı:ıiversitesi) Doç. Dr. Aynur Koçak (Kocaeli~.niversitesi) Doç. Dr. Birsen Karaca (AnkaraUniv~rsitesi) Doç. Dr. F.Belkıs Kümbetoğlu(Marmara Uf.liversitesi) Doç. Dr. Dilek Batislam(Uluslararası Kı~.rıs Universitesi)
Doç. Dr. Hande Birkalan (Yeditepe Universitesi) Doç. Dr. MuhtarKuııu (Ankara li.niversitesi) Doç. Dr. Mustafa Oral (Akdeniz Universitesi)
Temslldllkler: Anta/ya: Ali Aksüt, Istanbut. VuralYıldırtrn- AyhanAydın. Kars: Sait Küçük, Kayseri: Bayram Durbilmez Kocaeli: EsatHarmancı
Yönetlm Yerl veYazışmaAdresi
Konur Sokak 36/13, 06410Kızılay-Ankara Tel: (312) 425 39 20 Belgeç: (312) 417 57 23
WWN.folkloredeblyat.org E-posta: tolkloredebiyat@gmail.com
AboneKoşulları
.. YurtiçiYıllık(Postalama ücreti dahil): 100YTL
Eski Aboneler veOğrencilere Sayısı:10YTL •Yıllık(Postalama ücreti dahil) : 50YTL Avrupa Için SClYISI: 15 EURO • YıllıkAbone Bedeli(Postalama ücreti dahil): 50 EURO
Amerika IçinSayısı:20$ •YıllıkAbone Bedeli (Postalama ücreti dahil): 80$
Abone bedelinin Metin Turanadına 104233numaralı posta çekihesabınaya da TürkiyeIş Bankası Meşrutiyet Şubesi'ndeki Uluslararası Eğitim-OğretimLtd.Şt'nin4213-854796numaralı hesabayatıntarak,dekontun
adres-imize gönderilmesi gereklidir. (Abonelerimizyıliçindeki fiyatartışlarındanetkilenmezler.) folklorledebiyanayayımlanan yazılar
fo/klor/edebiyat
KARAGÖZ
SANATıNA iŞLEVSELLiK
KAZANDıRMA BAGLAMıNDA
KARAGÖZ
USTALARıNDAN
HAYALT CiNAS ÖRNEGi+
Nilgün
Çıblak-ç2
eleneksel halk tiyatrosu içinde önemli bir yeri bulunan Karagöz, beyaz bir perdeninarkasınakonulan ışığın yardımıylave deriden yapılmış boyalı birtakımtasvirleriri ya ay çubuklarla bu perdeye yine arka taraftan yansıtılarak oynatılması esasınadayanan bir gölge oyunudur. "Hayali" ya da "hayalbaz" adıverilen ustalartarafından oynatılanbu gölge oyunu, ilk önceleri "zıll-i hayal" veya "hayal-izıll" adlarıylabilinirken, günümüzde "Karagöz ve Hacivat" ya da sadece "Karagöz" isimleriyle yaygınlaşmıştır.Kendine özgü perdesi,ışığı,dekoru,değişmeyen konuşmaları, şarkı ve gazelleriyle bu gölge oyununun,adındandaanlaşılacağıüzere, başkahramanlarıHacivat ve Karagöz'denoluşmaktadır.
Türk gölge oyunu ya da diğer adıylaKaragöz'ün kesin yapısına17.yüzyılda kavuştu ğubilinmektedir, ancakOsmanlı İmparatorluğu topraklarınahangi tarihlerde ve hangi yol-dan geldiğikonusunda çeşitli görüşlerönesürülmüştür.Bu görüşlerden bir kısmına göre Karagöz, Türklertarafından Bizanslılar'danalınmışolup onun da aslıantik Yunan tiyatro-su (mimosl'na kadar uzanmaktadır.Buna karşılık Karagöz'ün Çin'den Moğollar aracılığı
• Gazi Üniversitesi Türk HalkbilimiAraştırma ve Uygulama Merkezi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırmave
EğitimGenelMüdürlüğüve UNESCO TürkiyeMilliKomisyonu tarafından27-28 Nisan 2006 tarihleri arasında
Ankara'da düzenlenen "Somut Olmayan Kültürel Miras:YaşayanKaragöz Sempozyumu"nda sunulan bildiri metninin makale halinegetirilmiş şeklidir.
fo/k/ort
edebiyat
ile Orta Asya Türkleri'ne ve İran'a,oradan daOsmanlıtopraklannayayıldığını;Hindistan
kaynaklıolup buradan Budizm'le birlikte Orta Asya'ya,dolayısıylaAnadolu'ya geldiğini;
yine Hindistan'dan Cava adasına geldiğini,daha sonra buralardan göç eden Çingeneler
aracılığıyla Yakındoğu'yave Anadolu'ya getirildiğiniöne sürenler de olmuştur.Burada
Mısır kaynaklıolup İspanya'dangöç eden Yahudiler aracılığıyla Osmanlı'ya aktarıldığıya da Orta Asya'dayaşayanTürkler tarafından yaratıldığıgibi çeşitli görüşlerin de
bulundu-ğunubelirtmek gerekmektedir (Sakaoğlu,2003: 22). Bütün bunların yanı sıraKaragöz'ün kökeni konusunda, sözlü gelenekte, birbirindenfarklırivayerlere de rastlanmaktadır.Bu ri-vayetlerden özellikle Karagözustaları arasındaen yaygın olanıSultan Orhan dönemi 04.
yüzyıllnekadar götürülmektedir. Buna göre Karagöz ve Hacivat, birincisi demirci diğeri duvarcıolarak, SultanOrhan'ınBursa'dayaptırdığıcamideçalışanikiişçiolup nükteli
soh-betleri ve maskaralıkları ile diğer işçileri çalışmaktan alıkoydukları için sultan tarafından ölümlecezalandırılrnışlardır.Ancak Sultan Orhan, bir ~resonra bu olaydanpişmanlık du-yuncaŞeyh Kuşteri adıverilen bir tasavvuf ehli, Karagöz ve Hacivat'ı tasvir halinde hayal perdesindecanlandıraraksultanıteselli etmeye çalışmışve böylelikle gölge oyunu ortaya
çıkmıştır.Halkarasında anlatılanbu tür rivayetlerde Karagöz ve Hacivat,yazılı kaynaklar-da haklarında herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, gerçekten yaşamış kişilerolarak
gösterilmiştir.Şeyh Küşteriise Sultan Orhan dönemindeyaşamış,1366yılında Bursa'da
öl-müşünlü bir kişidirve Karagözcüler arasındagölge oyunu sanatının"pir"!sayılmaktadır
(Boratav, 1988: 195).
Sözlü gelenekteki bu türanlatılarKaragöz'ün kökenini 14.yüzyıla kadar görürebilmek-tedir, ancakyazılıkaynaklardem edinilen bilgiye göre gölge oyunununOsmanlı toprakları
na aktarılmaya başlandığı dönem, 16.yüzyıl olup daha öncesinde konuyla ilgili herhangi bir belgeyerastlanmamaktadır.
i
Türk gölge oyunu üzerine uzun yıllarönemli araştırmalardabulunan Metin And ise, Karagöz'ün Orta Asya kaynaklı olmadığını,bu görüşü öne sürenlerin Orta Asya'da çok es-ki veyaygınolan "kol korçak" ile"çadırhayal" adıverilenoyunlarıgölge oyunusandıkla rını,oysa bunlardan birincisinin el kuklası ikincisinin ise ipli kukla olduğunuifade etmek-tedir. Bununla birlikte And, Yavuz Sultan Selim döneminin güvenilir kaynaklarındanbiri olan ünlü Arap tarihçisi İbni İlyas'ın eserlerinden yola çıkarak, gölge oyununun
Osman-lı'ya16.yüzyılda Mısır'dan geldiğini,bunu destekleyenbaşka kaynaklarında bulunduğu
nu belirtmektedir. Buna göre Yavuz Sultan Selim, 1517yılında Mısır'ı ele geçirmiş ve
dö-nüştebir gölge oyuncusunu daoğlunungörmesiamacıyla İstanbul'a getirmiştir. Mısır'dan .alınan bu oyun zaman içerisinde Türkyaratıcılığıylabirlikte renkli, hareketli, özgün bir bi-çim alarak17.yüzyıldakesinyapısına kavuşmuştur.Bugelişimin ardından Osmanlı İmpa
ratorluğu'nunetki alanıve çevresindeyayılmaya başlamıştır(And,1968: 499-505).
Karagöz, sonrakiyüzyıllardada büyükgelişme göstermişve halkarasındabüyükrağ
bet görmüştür. Buna bağlıolarak birçok Karagözustası yetişmiştir,ancakgeçmiş dönem-lere ait ünlü Karagözcüler hakkındabildiklerimiz oldukça sınırlıdır.Bununla birlikte 17.
yüzyıldanKör Hasanzade Mehmet Çelebi,ŞengülÇelebi,Kandillioğlu,KörMusluoğlu, Sa-n Ahmet vb. isimleri sıralamakmümkündür. 18. ve 20.yüzyıllar arasında da pek çok Ka-ragözcüyetişmiştir.Bukişilerinisimlerini alfabetik olarak Metin Andçalışmasındavermiş
tir (And,1985: 333-336).
Osmanlıdönemindeilkkezİstanbul'daoynatılmayabaşlananve zaman içerisinde us-ta hayalilerin elindegeliştirilenKaragöz,17.- 19.yüzyıllar arasında İstanbul halkının
beğe-fo/klor/edebiyat
niyle izlediği gösteri sanatlarının başındagelmektedir. Nitekim saray çevresinden başla mak üzere, ramazan gecelerinin, bayramların,sünnet törenlerinin en önemli eğlencelerin
den olup büyük küçük herkestarafındanilgiyleizlenmiştir.Hatta bir süre sonra, Evliya
çe-lebi'nin seyahatnamesinden de edinilen bilgiye göre, İstanbul dışındaAnadoluşehirlerinede yayılmıştır. .
Yüzyıllarboyu halkı eğlendirenKaragöz,eğlendirirken çeşitli konularda mesaj verme-sidolayısıyla, aynı zamanda sosyal birişlevede sahipolmuştur;Karagözoyunlarında; ta-rihi gelişimi, kültürü, sosyal çevresi belli bir halkın espri anlayışını, aynca sosyalolaylar
karşısındakiduygu vedüşüncesininizlerini bulmak mümkündür(Siyavuşgil,1941:19).Bir
başka deyişle Karagözustaları,içinde yaşadıklarıtoplumun gelenek ve göreneklerini,
ya-şam tarzını, inanışlarını, ahlakıru, espri anlayışını vb. ö~elliklerini iyi gözlemleyen buna
bağlıolarak kimi zaman sosyal, siyasal ve ekonomiksorunları, aksaklıkları, düzensizlikle-ri nükteli bir üsltiflla perdeyeyansıtmasınıbilen, bu yollainsanlarıetkileyen,eğlendirirken
eğiten,mesaj verensanatçılardır~
Karagöz ustası, olaylarıya da kimi zaman realist hayat sahneleriniOsmanlı dönemin-de özellikle İstanbul'da yaşayan çeşitli tipleri komik yönleriyle seyirciye sunmuş, söz ko-nusu tiplerarasındakikeskin farklardan yararlanarak oyununu daha etkileyici hale
getir-miştir. Nitekim oyununbaş kahramanlarındanolup herhangi bir eğitim almamışKaragöz, içindengeldiğigibi hareket etmesinekarşılıkonun karşısındayer alaneğitim görmüş Ha-civat, toplum kurallarına,kanunlara saygılı, işini bilen bir kişidir. Bununla birlikte Kara-göz'ün iki yönününolduğuda göz ardıedilmemelidir. Halk, insanın kendisinin dahi gör-mek istemediği bazı kusurlarııu sergilediği için Karagöz'ü komik bulmuş,ona gülmüşöte yandan yapmak isteyip de yapamadıklarınıhayal perdesi üzerinde gerçekleştirdiğiiçin ona karşıbüyük bir sempatiduymuştur(Boratav, 1991: 504). Genelolarak hayalinin perde-yeyansıttığıtüm unsurlar, mahalli bir niteliktaşımaktadır.Seçilen tipler,kıyafetveşive
ba-kımından Osmanlı şehir halkının insanı olup bu kişiler arasındaki komik durumlar
oyun-ların kaynağını oluşturmuştur.
Mekan bakımından genellikle evlerin sofalarında, bahçelerde ve kahvelerde oynarılan
Karagöz, söz konusu alanlarınbüyüklükleri göz önündebulundurulduğundaçok
kalaba-lık bir topluluğa hitap eden bir sanat türü değildir.Oyunun İcra edilişi sırasındairticalen
söyleyişinönemli bir yerininbulunduğudikkati çekmektedir. Her Karagöz oyunu
gelene-ğin tespitettiğibelirli bölümlerdenoluşmuş,hatta bazı yerleri olduğugibi tekrar edilmiş
tir.Karagözcü,geleneğinönceden belirlediğibukalıpiçerisinde irticaIyeteneğinide kulla-narak oyunu kendisi yaratma imkanı bulmuştur.Öte yandan bazıusta karagözcülerin
ya-zıya geçirdikleri oyunlar,okuyucularında ilgisini çekmesi dolayısıyla, bu yüzyılın başın
dan itibaren birçok kez metin halindeyayınlanmıştır.Hatta yakın zamanımızdaradyoda Karagöz oyunlarınayerverilmiş, bazıKaragöz ustaları özellikle çocuklar için eski metinle-ri günümüz şartlarınıve beğenisini göz önünde bulundurarak radyo yayınlarına
uygula-mayı denemiştir(Boratav, 1988: 193-194).
Geçmiş kültürümüzün bir ürünü olupyüzyıllarcagelenekteki yerini koruyan ancak son dönemlerde pek rağbetgösterilmeyen Karagöz'ün, zaman içerisindebirtakım yenileştirme
denemeleriyle eski dönemlerde olduğugibi yaşatılmaya çalışıldığı bir gerçektir. Nitekim Karagöz, Tanzimat'tan sonraedebiyatımızagiren batıtiyatrosunakarşı yabancı kalmamış,
bu etkilenmenin bir sonucu olarak perde ya da meclis olarakadlandırılan birtakım bölüm-lereayrılmıştır. Hatta batıtiyatrosunun kimi oyunları Karagöz'e uyarlanmıştır.II.
Abdül-folklor/edebiyat
hamit döneminin ünlü karagözeülerinden Katip Salih, perde yerine buzlu cam kullanmak,
açılır kapanırbir tiyatro perdesi eklemek, oyunIarda dekorlu sahneler kurmak ya da
tulü-at tiyatrolarına benzer yenifasıllardüzenlemek vb.çalışmalarıyla yenileştirme hareketleri-ne öncülüketmiştir.Karagöz'üyenileştirme çabası Meşrutiyetve Cumhuriyet dönemlerin-de dönemlerin-de sürmüş,bu kapsamda tulüat oyuncusuNaşit,Karagöz'ücanlıolarak sahneyeçıkar
mış, aynı şekildeCumhuriyet döneminin kimi yazarları yeni çevreleri, kişileri,nesneleri perdeye getiren Karagöz oyunları yazmışlardır. Ancak bu çalışmaların hiçbirisi beklenen
başarıyı sağlayamamıştır(Kudret, 1992: 44-45). Bu tarz yenileştirme hareketlerinerağmen
günümüzde Karagöz'ün gelenekteki yerini kaybetmek üzere olmasının çeşitlinedenleri
bulunmaktadır. Bilindiğiüzere toplumsalolaylara yönelik bir sanat türü olan Karagöz, per-de gazelleri, konusu, tipleriyle eski kültürümüzün bir aynası olmuştur. Bu yönüyle bugü-nüninsanına doğrudanhitap edememektedir. Karagöz'e gösterilen ilginin azalmasınınbir
başkanedeni ise bu yüzyılın başındanitibaren teknolojikgelişmelerinbüyük birhız
kazan-ması,buna bağıı-olarakinsanların yaşam tarzlarınıve eğlence anlayışlarını değiştirmeleri,
bir başka deyişlegeleneksel eğlencelerimizinyerini tiyatro, sinema ve hemen her eve
gir-mişdurumda olan televizyonunalmasıdır.Bugelişmelere karşılıkKaragöz'ünyaygınlaştı
rılmasıkonusunda,komşuülkelerdeolduğugibi, iletişim araçlarındanyeterince
yararlam-larnamış, aynızamanda ilgili kurum vekuruluşlar tarafındanbu sanat türüne gereken des-tek verilememiştir. Günümüzde, bu gölge oyununu yaşatanhayalilerin sayısınınoldukça
azalması, ayrıca usta-çırak ilişkisinineski işlevselliğinikaybetmenoktasınagelmesi de Ka-ragöz'ü olumsuz anlamdaetkilemiştir.
Karagözsanatınıngünümüzdeyaşadığısorunlar, gerekli önlemlerin alınmaması duru-munda devam edecek hatta bir süre sonra bu gölge oyunu belki de sadece yazılı kaynak-larda eski kültüreldeğerlerimizdenbiri olarak kalacaktır.Bu nedenle koruma altınaalma
çalışmalarınınbir an evvel başlatılmasıgerekmektedir. Günümüzdesayılarıçok az da olsa Karagöz oynatabilensanatçılarınbugeleneğisürdürmeyeçalıştıklarıunutulmamalıdır. Ka-ragöz'ün koruma altına alınmasıve yaşatılması, genişhalk kitleleri tarafındanilgiyle izle-nebilir duruma getirilerek gelecek kuşaklara aktarımının sağlanabilmesi konusunda, elle-rindekikısıtlıimkanlarla, büyük çaba sarf eden busanatçılardanbiri de Hayali Cinas
mah-lasınıkullanan Tevfik Dinç'tir.
Bilindiği üzere Karagöz'ün Anadolu'ya geçişi, Osmanlı'nınkültür sanat politikasının
özellikle merkeze yönelikolmasınedeniyle oldukça geç bir dönemde, 19.yüzyılınikinci
ya-rısında gerçekleşmiştir. İstanbul'dan Anadolu'ya gösteriler yapmak amaayla giden
sanat-çılar,tiyatrotopluluklarıbaştaolmak üzere Karagözsanatınailgi duyupöğrenmek isteyen-ler de bugeçişe katkıda bulunmuşlardır(Özhan, 1995: 115-116). Karagöz sanatını iletişim
araçlarından tanımış,daha sonra kendi kendini yetiştirerek ustalaşmışolan Hayali Cinas da, bu geleneği günümüz insanınasevdirebilmek, böylelikle Karagöz'ün yaşatılmasında katkıdabulunmak amacıyla,Mersin ilinde özverili çalışmalardabulunan karagözcüleri· mizden biridir.
Hayalt
cinas
(TevfikDinç)'ın HayatıveSanatı1968yılında Mersin'de dünyaya gelen Tevfik Dinç,ilköğrenimini Ağrı,Artvin, Aydır
veTekirdağillerinde; liseyi ise Mersin'detamamladı.Askerlik görevini yerine getirmesinir
folklor/edebiyat
süre ticaretleuğraştıktansonra da Tarsus (Mersin) Belediyesi'ndeişe alındı,ancak 2006yı
lında Karagözsanatınıicra edebileceği elverişli ortamların sağlanamamasınedeniyle bura-dakiişindenaynlmak durumunda kaldı. Şuan evli ve iki çocukbabasıolup Mersin'de
ya-şamakta ve geçimini Karagözcülüktensağlamaya çalışmaktadır.
Tevfik Dinç'in Karagöz ile ilktanışması,ilkokulöğrencisi olduğu1976yılına
rastlamak-tadır. O yıllarda televizyonda izlediği, radyoda dinlediği Karagöz oyunlarındançok
etki-lenmiş,daha sonra karton üzerineyaptığıtasvirleri mahallearkadaşlarınaoynatmayabaş
layarak hayali olmak için ilk adımı atmıştır.Çocuklukyıllarında sık sıkelektrik kesintileri-ninyaşanmasınedeniyle hemen her akşamailesine ya daarkadaşlarınaKaragözoynatmış
tır. Gençlik dönemlerinde de yakınlarına Karagöz oynatmaya devam eden Dinç, liseyılla
rındabu gölge oyununu dahayakından tanımaya başlamıştır.Bu dönemlerde saydam de-ri bulmaktasıkınh çektiğive henüz o yıllarda deriyi işleyerektasviryapmasını bilmediği için, ilk tasvirlerini plastik levhadanyapmıştır.
Karagöz'üny~nı sıratiyatroya da ilgi duymayabaşlayanTevfik Dinç, 1989yılında Ada-na Devlet Tiyatrosu sanatçısıRaif Hikmet Çam ile tanışmasının ardından bu kişinin yol göstericiliğindebu alanda da kendisiniyetiştirmişve Mersin'de çeşitlitiyatrooyunlarında rolalmıştır.Ancak evlilik dönemininbaşlamasıylaberaber günümüzde bu türişlerinbir ai-leyi geçindiremediğini anlayınca istemediği halde hem gölge oyunundan hem de tiyatro-danuzaklaşıp farklı iş ortamlarındaçalışmakzorundakalmıştır.Aradan bir süre geçtikten sonra asılyapmak istediğininKaragöz oynatmak olduğunu anlayınca2003yılında tekrar gölge oyununa yoğunlaşmıştır.Bu dönemde plastikten yaptığı tasvirlerle birçok okulda Karagöz oyuatan Tevfik Dinç, cinas sanatınailgiduymasıve bu sanatı oyunlarında kullan-ma yönünde kendisinigeliştirmeyeçalışmasıdolayısıylaHayali Cinasmahlasını kullanma-ya başlamıştır. Bu süre içerisindeyazılıkaynaklardan öğrendiğibilgileri uygulamaya ko-yarak uzun denemelerinardındanderiden tasviryapmayıda öğrenmiştir.
2004yılında merkezi Ankara'da bulunan UNIMA (Union Internationale dela Maririnet-te) yaniUluslararasıKukla Birliği'neüye olan Hayali Cinas, burada Ankara devlet tiyatro-su sanatçısı Hayali Mustafa Mutlu'dan hızlandırılmışbir eğitimalarak, bir başka deyişle geleneğegöre bir ustadan el alarak resmikayıtlaragöre Karagözsanatçısıolma statusüne kavuşmuştur.Karagözsanatını,2004-2006yılları arasında Tarsus Belediyesi'ninşehir tiyat-rosunda devam ettirmiş,burada gölge oyunununyanı sıra tiyatro ve sahne düzenlemesi alanlarındadaçalışmıştır.2004yılında gösterimekoyduğu "Uzaylı" adlıoyunuyla, resmi kayıtlaragöre Mersin ilindeyaklaşık12bin çocuğa ulaşmıştır.
Tarsus'ta yayımlanan "Eshab-ıKehf" ve "Zirve" gazetelerinde kültür ve sanatağırlıklı yazılarkaleme alan Hayali Cinas, Tarsus Belediyesi'ndeki görevinden ayrılmasınınardın dan Karagözsanatıylailgili çalışmalarına ağırlık vermiş durumdadır.
Tasvir
Yapımı:Karagözsanatındatasviradıverilen suretlerinhazırlanmasıilk aşamayı oluşturmakta
dır.Gelenekte tasvirler, buişimeslekedinmiş kişilerya da karagöz oynatan ustalartarafın
danyapılmıştır.Günümüzde Karagöz oyununun kendisi gibi, tasvirciliksanatıda yok ol-ma tehlikesiylekarşı karşıya kalmıştır.Öte yandan eski tasvirler de, ülkemizde belirli mer-kezlerde koruma altına alınmaktanziyade, yabancıülkelerin müzelerinde sergilenmekte ya da yine yurtdışındakiözel koleksiyonlarda bulunmaktadır.Türkiye'de de Behzat
Bu-folklorledebiyat
tak, CemalettinSaraçoğlu,Metin And'a vb. şahıslaraait tasvir koleksiyonlarıbulunmakla birlikte en iyi koleksiyonlaryurtdışına çıkartılmış durumdadır(And, 1985: 327-328).
Günümüzdesayıları hızlaazalan Karagöz ustaIan, kendi tasvirlerini kendileri
yapmak-tadır.Busanatıya eski ustalardan ya da özel veya resmikuruluşların açmış olduğu kurs-lardanöğrenmişlerdir(Mutlu, 1992: 148). Hayali Cinas ise tasviryapımınıöncelikleyazılı
kaynaklardan,ardındandenemeyanılmayoluyla kendi kendineöğrenmiş,zaman içerisin-de içerisin-de bu alanda ustalaşmıştır.Tasvirleri için sığırderisini kullanan Hayali Cinas, derinin
işlenmesinden kalıpların çıkartılması, boyanması, parçaların birleştirilmesinekadar her
aşamayı kendisi yapmaktadır.Tarz olarak ise yakın geçmişimizde aramızdan ayrılan ve döneminin etnoğrafiközelliklerini Karagöz şekillerine işlemiş olan Hayali Ragıp Tuğte
kin'in stilinikullanmıştır.Bununyanı sıratasvirlerin, günümüzinsanının hoşuna gidebile-cekgörünüşte yapılması gerektiğinidedüşünmekteve bu konuda yeni arayışlariçerisinde
bulunmaktadır.
"
Tasviryapımıoldukça zahmetli vemasraflıbiriştir. Bugün Hayali Cinas gibi kendi
ola-naklarıyla bu geleaeği devam ettiren karagözcülerin tasvirleri arşiv çalışmaları için kayıt altınaalınmalıdır. Ayrıca Karagöz sanatıylailgilenen kişilere Kültür ve Turizm Bakanlığı
ya da UNIMA bünyesinde tasvirciliksanatıylailgili kurslaraçılmalıdır.
KaragözUstasınınYardımalan:
Karagözsarıatı tek bir kişiningösterisi olmakla birlikte karagözeünün yardımcılarıda
bulunmaktadır. Hayalustasının yardımcısına "çırak" adıverilir. Perdeninhazırlanması oy-uanacak fasıhngörüntülerininsıraya konulmasıgibi görevleri olan çırak, ustanın öğrenci
si olup ileride bu mesleğidevam ettirecek olan kişidir. çırağın yardımcısı olupfasıl dağar
Ciğıiçin gerekli bütün görüntülerinbakımıylagörevli kişiise"sandıkkar" dır. Karagöz
oyu-nunda şarkıları,türküleri okuyanlara "yardak", tef çalan yardımcıya ise "dayrezen" deni-lir (And, 1968: 514). Bununla birlikte dayrezen/e günümüzde "sazende" adıverilir (Mutlu,
1992: 3).
Karagöz ustalarınındahi bu meslekten geçimlerini sağlamaktagüçlük çektikleri bu za-manda, söz konusu yardımcılarıbulunan hayalilerinsayısıda oldukçaazdır. Mevcut
yar-dımcılarise, karagözustasınıngenellikleeşiya daçocuklarıgibi aile fertlerinden oluşmak tadır.
Hayali Cinas ise çocuklarının henüz küçük olması,öte yandan yardımcısınaherhangi bir ücretödeyebileceğibir konumdaolmamasınedeniyle bu işitekbaşınasürdürmektedir.
Oyunlarında,şarkıve türküleri kendisi söyleyen Hayali Cinas, nareke, tef ve zil
çalmakta-dır.Bu üç çalgıaletini kullanabilmek için kendisine görebirtakımpratik yöntemlergeliş
tir-miştir. Örneğin zili bir lastikle ayağına bağlamakta,buraya da bir yaprak mikrofon monte ederek gerekli durumlardaayağıylaritim tutabilmekte,zamanındamüzikgirişlerini yapa-bilmektedir. Bunakarşılıkkendisi türkü ya da şarkısöylerken perdearkasında,eskiden
ol-duğugibi, kanun, ud, keman, zurna, klarnet, def, zil, zillimaşa,nakkare gibi çalgı aletleri-ni çalabilen bir ekibin yer almasının,hem seyirciyieğlendirmedehem de Karagöz sanatını
Türk müziğinin beğenilen parçaları eşliğindedaha etkileyici hale getirmedeişlevsel
olaca-ğınıda belirtmektedir.Dolayısıylabugün hayal ustalanna ve perde gerisindeçeşitli
enstrü-manlarıçalarak oyuna katkıdabulunanyardımcı kişilere,ilgili kurum ve kuruluşlar
folklor/edebiyat
olarak daha genişbir çevrenin ilgisini çekebileceğigözardıedilmemelidir.
OyunIarda
Müzik:
Karagözoyunlarımüzikle iç içe bir görünüm sergilemektedir. Bu küçük perdenin
arka-sındanklasik Türk musikisinin ve Türk halk musikisinin; gazel, semai, hayal şarkıları, tür-küleri gibi çeşitli formları kullanılır.Semaileri. Hacivat perdeye gelmeden önce söylemeye
başlar,perdeortasındaise sona erdirir. Perde gazeli ise Karagöztarafındanokunur. Günü-müzde ise hayalller. perde gazeli yerine düz bir şiirde okuyabilirler. Bundan sonra belirli tipler, oyunun belirli yerlerindeçeşitli şarkıtürkü söylerler (Mutlu, 1992: 13).
Karagöz, musikisiyle eski kültürümüzün beğenisinibizlereyansıtmaktadır.Genellikle seyircinin sevipbeğendiğisöz konusuşarkılar,türküler, hem oyunaneşeve hareketkatmış
hem de seyirciyi eğlendirmiştir.Öte yandan musiki ve oyunlardaki işlevi bakımındançok
değerli olan bu es~rler,bugününinsanınapek hitap edememektedir. Budeğişimin farkın da olan Hayali Cinas, gazel veya sema!okuduğundaseyircinin kendisini pekanlamaması dolayısıyla oyunlarında,günümüzde Türk halk müziğininsevilen türkülerini, kimi zaman da Türk popmüziğinindillerdendüşmeyen parçalarınıseslendirmekte ya da cd çalar
yar-dımıylaseyirciye dinletmekte, böylelikle Karagözmüziğinidaha güncel hale getirmeye
ça-lışmaktadır.
OyunIardaki
Tipler:
Karagöz oyunlarındayer alan tiplerin, yüzyıllara dayanan kendilerine özgü tavırları
olup her oyunda belirli davranışları sergiledikleri görülmektedir. Bu kişilerin tanınmaları
ise,görünüşleri vedışözellikleri,konuşmaları,ses ve telaffuzları, davranışları,hareketleri,
tavırlarıve başkalarının okişi hakkındaki değer yargıları yardımıyla mümkünolmaktadır (Koçak,2002: 122).
Oyunların bellibaşlı kişileri daima Karagöz ile Hacivat'tır. Bunları;Çelebi, Zenne, Tir-yaki, Beberuhi, Tuzsuz Deli Bekir, Zeybek (Efe),Sarhoş,Külhanbeyi, Türk, Yahudi, Acem, Arap, Arnavut vb. tipler takip etmektedir. Kendilerine özgü yöresel kıyafetleriveşiveleriy
le değişmezözelliklere sahip olan bu tipler, Osmanlıdöneminin, özellikle İstanbul
sokak-larında rastlanan kişilerinden seçilmiştir.Sosyokültürel hayatımızdaki değişimler, çevre-mizdeki tipleri dedeğişime uğratrmştır.Bu yönüyle Karagöz'dekullanılantiplerin büyük bir bölümü bugününyaşantısınapek uygun görünmemektedir.
Günümüzde Karagöz oyunlarındaeski tipler kullanılmaklabirlikte yeni tip arayışına
giren Karagözustalarıdabulunmaktadır.Nitekim Hayali Cinas, gelenekteki tiplerle kendi
yarattığıbiraz daha güncelleştirilmiştipleri bir arada kullanmaktadır.Bunlardan bazısını şu şekilde sıralamakmümkündür:
1.Safi,ve:Batıyaayakuydurmayıkendi kültüründenuzaklaşmaolarakalgılayan,bazen Frenk bazen de Rum aksanıyla konuşan, eğlenmeyiseven, kimi zaman kantocu olarak
kar-şımıza çıkan,sonradan görme,rüküş, ayrıcabencil birisidir.
2.Pehlivan:Usta güreşçilerden biri olup dürüst, bunun yanı sıraçevresindekileri kor-kutacak kadar sert görünümlü bir tiptir.
3.Bitirim Bebe: Yaramaz, huysuz, yerinde duramayan bir bebektir. Oyunda, Safiye ile
fo/k/ort edebiyat
4. Huysuzİhtiyar:Adındanda anlaşılacağı üzere aksi, oyunlarda Karagöz'ü sürekli
ola-rak sinirlendiren,başı sıkıştığındakendisiniyaşlıvehastalıklıgibi gösteren, ancak yeri gel-diğindegenç birdelikanlıgibi hareketli ve atak olabilen, elindeki bastonu birkılıçgibi kul-lanarakortalığı karıştıranbir tiptir.
5. Çokkeser Hamdi: Mahallede kasaplıkyapan biridir.
6.Bezirgan:Başkalarınafaiziyle borç vererek servetine servet katan, son derece cimri bir Yahudi'dir.
7.Deli: Üstü başı perişanbir halde olup tuhaf hareketleriylekarşımıza çıkar.
8. Tiryaki: Bir elindeşarap şişesi diğerindekadehi olmak üzere, sürekli sarhoşbir hal-de dolaşanve bu nedenle mahallenin alay konusu haline gelen biridir.
9. Dilenci: Geçimini dilenereksağlayan,öte yandanihtiyacıolanlara faiziyle borç vere-bilecek kadar zengin bir tiptir.
10. Dansöz: Oyuna neşekatmak için dans eden tiptir.
11. Palyaço:Çocukları eğlendirmek amacıyla perdeyeçıkartılır.
12. Melek: Çocuklara iyi huyluolmalarıkonusunda mesaj verilmekistendiği durumlar-da kullanılır.
13. Fare Adam:Çevrekirliliği dolayısıyla genetiğibozulup fareden insana dönen, kötü niyetli bir yaratıktır. Seyircilere bir ders vermek amacıylaözellikle seçilmiş olan bu tip, oyunlarda kimi zamandiğertipleri korkutmak kimi zaman da oyuna heyecan katmak ama-cıyla kullanılmıştır.
14. Yılan' Oyuna heyecan katmakamacıyla kullanılır.
HayaliCinas'ın oyunlarında kullandığıbu tipler, genellikle günlük hayatırmzdaher an karşılaşabileceğimiz kişilerden seçilmesi,insanların yaşadıklarıçevreyekarşı sorumluluk-larının olduğukonusunda mesajlar verınesiyönüyle ilgi çekicidir. Bunun yanı sıra Hayali Cinas, gölge oyununun baş kahramanları dışındaki diğertipleriri de günümüze uyarlan-ması gerektiğini,hatta Karagöz veHacivat'ındahi, oyunun başıve sonundaki görüntüleri hariç olmak üzere,olayların gelişimineparalelolarak farklı kıyafetlerdede gösterilebilece-ğini düşünmektedir.Bu yönüyle Karagöz'ün kendine özgülüğükorunarak güncelleştiril mesi sağlanabilecektir.
Oyunlann
Konusu:
Karagözoyunları,eski tarz (kar-i kadim) ve modern (nev-icad) oyunlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.Bunlardan birinci grupta yer alan ve sayısı28 olan klasik oyunlar, es-kiden ramazan aylarında,Kadir gecesi hariç olmak üzere, her gece oyuatılmıştır. Bilinen Karagöz oyunlarının sayısıdaha fazla olması dolayısıyla, karagözustaları,ramazanayları için bu oyunlardan 28 oyun seçerek kendilerine göre bir dağarcık oluşturmuşlardır (Kud-ret, 1992: 24). Modern oyunlar ise, bir kısmıklasikoyunlarınetkisinde bir kısmıise döne-minin özelliklerine göre yeniden yaratılmışoyunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Günlük olaylara açıkbir sanat türü olan Karagöz, zaman içerisinde döneminin eğilimi ve ilgisi göz önünde bulundurularak yeni konularla zenginleştirilmiştir.Örneğin Tanzi-mat'tan sonra HançerliHanım,Tayyar-zade gibi realist halk hikayeleri Karagöz'e uyarlan-mış, diğertaraftan edebiyatımızda Batı'yayönelmeyle birlikte Ahmet Mithat'ınHüseyin Fellah romam ile Moliere'in Zoraki Hekim komedyasıgibi eserler Karagöz oyunu haline getirilmiştir. AyrıcaHain Kahya, Sahte Kedi vb. tulüat tiyatrolarınınoyunlarındanda
ya-fo/klor/edebiyat
rarlanılmıştır(Kudret, 1992: 24). Ancak Karagözoyunlarını yenileştirme çalışmaları olduk-ça sınırlı kalmış, daha sonraki dönemlerde bu tür çalışmalardevam ettirilememiştir. Bu-nunla birlikte hem Karagöz'ün gelenekseloyun dağarcığındanyararlanan hem de günü-müzşartlarınauygun yeni oyun metinleri yazan, Hayali Cinasörneğindeolduğugibi, ya-şayankaragözcüler debulunmaktadır.
HayaliCinasıöncelikle klasik oyun metinlerini, mizah ve nükteözelliğinibozmadan
sa-deleştirmeye çalışarakperdeyeaktarmaktadır.Ancaksadeleştirmeçalışmalarınınuzun za-man alması, ayrıca oyunlarınkonusunun eski kültürümüze ait olması dolayısıylakimi za-man kendisi, bugünün yaşam koşullarınauygun yeni oyun metinleri de yazmaktadır.
Oyunlarındanbirkısmının adıve konusuaşağıdaki şekildedir:
1. EmlakQ:Hacivat,işsizolan Karagöz'le birlikteemlakçılıkyapmaya karar verir. İlk iş lerinde mahallenin perili evini,yediği dayağa dayanarnayıpevinden kaçan Pala Remzi'nin hanımınakiraya verirler. Evin periliolduğunun anlaşılmasını sağlayanbir dizi komik olay
t'
içinde içki, kumar ve dayak yüzünden kopma noktasınagelen aile bağlarinadikkat çekile-rek, bir ailenin ayakta durabilmesi içinyapılmasıgerekenler konusunda çeşitlimesajlar ve-rilir ve oyunun sonunda Pala Remzi ileeşi barıştırılır.
2.ÇelebrIlİn Sevdası: Hacivat'ın kızı Dilruba ile Çelebi birbirineaşıkolur. Buişe, Dil-ruba'yıçok seven Tuzsuz Deli Bekir çok bozulur ve ikisininkavuşmalarınıengellemek için birçokgirişimlerdebulunur. Ancak sonunda Çelebi, Dilruba ile evlenir.
3. Uzaylı.'Gece uykusu kaçan Hacivat, Karagöz'ün evine giderek onu uyandırır. Aşağı inen Karagöz. bir süre Hacivat'lakonuştuktansonra evine girmek ister, ancakkapıyı açma-sı için hanımına sesini duyurarnayınca dışarıdayatmak zorunda kalır.Geceleyin uzay ge-misinden inen biruzaylı,Karagöz'ünbaşındankan örneği alırve onahastalık bulaştırır,Bu olay üzerine kafasıkocaman olan Karagöz.herkes tarafından dışlanır. Uzaylıtekrar gelir, dünyanın kirletilmesine ve savaşlara karşı önlem alınmasıkonususunda çeşitli uyarılarda bulunduktan sonra Karagöz'ü iyileştirir.
4.Bezirgan'ın Parası:Karagöz'ün karısı, ablasının yanınagitmek için Karagöz'den para ister. Ancak Karagöz. her zamanki gibi parasız olduğu için Hacivat'tan borç ister. Kendi-sinde de para bulunmayan Hacivat, Karagöz'e Bezirgan'dan borç almayı önerir.
Bezir-gan'ınyüklü miktardaki faiz tuzağına düşmeyenKaragöz, gidip Kastamonulu Himmet'ten borç alır. Bu arada Bezirgan'ın parası kaybolur. Hacivat, Karagöz'ün bu parayı çaldığını düşünür ve Bezirgan'ın parasınıödeyerek arkadaşınıkurtarmak düşüncesiylefaizle bir
başkasından paraalır.Sonunda Karagöz'ünsuçsuzluğuortaya çıkarve oyun,arkadaşların
birbirlerine güvenmesi, gerçekleri bilmeden birisininsuçlanmamasıgibi konularda mesaj-lar vererek sona erer.
5. Dolandırıcı: Çalışmadan parakazanmayı kafalarınakoyan Karagöz ile Hacivat, do-landınalığakarar verir. Karagöz, Kastamonulu Himmet'idolandırmayakalkışır,ancak ter-si olur ve Himmet, Karagöz dahil herketer-sidolandırır.Sivil polis Temel, mahalleye gelir. Da-ha sonra Karagöz'ünkarısı,Kastamonulu Himmet'iyakalatır.Oyun, kolay para kazanmak için çevresindekileridolandıranlarınmutlaka cezalandırılacağımesajıylasona erer.
6. Tuzsuz'un Dİşİ: Dişlerini fırçalamayanTuzsuz Deli Bekir, birgünfıstıkyerkendişini kırar,ancakkorktuğuiçin bir türlüdişçiyegitmek istemez. Sonunda Karagöz, Deli Bekir'i dişçiyegitme konusunda ikna eder. Oyunda,ağızve diş temizliği, dişdoktoruna gitmenin önemi gibi konularda mesajlar verilir.
fo/k/or/edebiyat
kitlesi olarak kendisine gençleri ve çocuklan hedefalmıştır.Kendi yazmış olduğu oyunlar-da,izleyenıerehoşçavakit geçirtmedüşüncesini taşımaklabirlikte bazen sosyalhayatımız
daki aksaklıkları,düzensizlikleri, yolsuzluklarıbazen çevremize karşı sorumluluklarımızı
bazen de sağlığımıziçin dikkat etmemiz gerekenleri gözler önüne sermekte, bu yönüyle özellikleçocukları eğlendirirken eğitme amacını taşımaktadır.Ona göre, Karagöz'ün küçük
yaşlardanitibaren ilgiyle izlenmesinin sağlanmasıuzun vadede busanatın yaşatılmasında
büyükkatkı sağlayacaktır.Gerçekten de Karagöz sanatınınokul yıllarının başından itiba-ren çocuklara tanıtılması,sevdirilmesi, bu geleneğin gelecekkuşaklara aktarılmasında son derece büyük öneme sahiptir. BubakımdanMilliEğitim Bakanlığı'nın,okullarda "Halk Ti-yatrosu" dersininkonulmasıve bu alana giren kültüreldeğerlerimizingörselolarak da öğ
rencilere aktarılabilmesiiçin, mevcutsanatçıların yardımlarıyla,gerekli çalışmalarıbir an evvelbaşlatmasıgerekmektedir.
Hayali Cinas, bu konuyla ilgilibirtakımprojelerini uygulamaya koyma aşamasındadır.
.. ~
Oneelikle kişisel girişimleriyleTarsus ZiraatOdası'nın desteğini almışve bu çerçevede ilk
aşamada, Tarsus ilçesindeki 12 köyün ilköğretimokulunda, çocuklara Karagöz oynatmak için çalışmalara başlamıştır. Ayrıca çocukların yanı sıragençlerin ve yetişkinlerinde ilgisi-ni çekebilmekamacıyla Mersin ilindeki belediyelerlegörüşerek çeşitli şenlik, kutlama tö-renlerinde ya da tanıtım amaçlı organizasyonlarda, fuar alanlarında sanatını sergileyebil-rnek için ilgili kurum ya da kuruluşlarla görüşmeler halindedir. Çalışmalarınıüniversite
öğrencilerineyönelik olarak da sürdürmek isteyen Hayali Cinas, 2006 yılının mayıs ayı
içinde Mersin Üniversitesi'nindüzenlediğibaharşenlikleri kapsamındaEdebiyat
Toplulu-ğu öğrencilerinindavetlisi olarak bir gösteri de sunmuştur.
Hayali Cinas, Karagözsanatının yaşatılmasıve genişbir kitlenin ilgisine sunulabilmesi
amacıylateknolojikgelişmelerdende faydalanılması gerektiğini düşünmüş,bunun sonucu olarak internetortamındakendine ait "Karagöz" sayfası(www.haYjllicinas,cQm) da hazır lamıştır. Buradan hareketle Karagöz'ün. televizyon kanallarının eğlence amaçlı düzen-ledikleri çeşitli programlarındaya da bir zamanlar olduğu gibi radyoda yer alması,bu
sanatın tanıtilması ve yeniden canlandırılması konusunda önemli katkı sağlayacağını
belirtmek gerekmektedir.
Sonuç:
16.yüzyıldan 20.yüzyıla kadar ramazan aylarının,sünnet törenlerinin, şenliklerinen önemlieğlencelerindenbiri olan Karagöz, güldürürkendüşündüren,komik olaylarla hiciv ve mizahı bir araya getiren, diğer yönüyle geçmişten günümüze halkımızın kültürel
yapısını bizlere yansıtansanat türlerimizden biridir. Ancak yüzyıllar boyu halkın sesi,
kulağı ve ifadesi olan Karagöz, sosyalhayatımızdaki değişikliklereparalelolarak
modern-leşmesüreci içerisinde Batı'yaözenen toplumumuzun kendi kültüreldeğerlerinden
uzak-laşması,bununyanı sırateknolojik gelişmelere bağlıolarakeğlence anlayışımızın farklılaş
ması gibi temel nedenlerden dolayıgünümüzde kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya
kal-mıştır. Geleneksel kültürümüzün bir parçası olup halk tiyatrosunun önemli dalını oluş
turan Karagöz'ün, vakit kaybedilmeden korumaaltına alınmasıve yenidencanlandırılması
gerekmektedir.
Karagöz'ü koruma,yaşatmave gelecekkuşaklara aktarma çalışmaları kapsamında ön-celikle bu sanatın, bugününyaşam koşullarına,beğenive ilgisine göre yeniden
güncelleş-fo/klor/edebiyat
tirilmesiyle mümkünolabileceğigöz ardıedilmemelidir. Bubağlamda günümüz Karagöz ustalanndan Hayali Cinas, önemli bir örnek oluşturmaktadır.Hayali Cinas, geleneksel Karagöz oyunlarını, bugünün seyircisinin anlayabileceği şekilde sadeleştirerek perdeye
yansıtmaklabirlikte konusu, tipleri vemüziğiyletamamen günümüzyaşam tarzınauygun yeni oyunlar da yazmaktadır. Ayrıca geçmiş dönemlerden farklıyeni icra ortamları oluş
turmakta ve bu sanatındahagenişbir kitleye ulaştınlmasını sağlamakiçin teknolojikgeliş
melerden deyararlanmaktadır.
Karagöz'ün çağımızın koşullarınagöre uygun hale getirilmesi sırasında, bu sanatın
kendine özgü özelliklerinin kaybedilmemesigerektiğinide belirtmek gerekmektedir. Bunu
gerçekleştirecek olanlar çağımızın hayalileri olmakla birlikte, bu sanatın yaşahıması
konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarada büyük görevlerindüştüğü unutulmamalıdır.
Kaynakça
And, Metin (1968), "Karagöz Üzerindeki Bilgilere Yeni Katkılar",Türk Dili, Türk HalkEdebiyatıÖzel
Sayısı,C XIX, 5. 207,5.497-518.
And, Metin (1985),Geleneksel Türk Tiyatrosu, Köylü ve Halk Tiyatrosu Gelenekleri.İstanbuL, İnkılap
Kitabevi.
Boratav. Perrev Naili (1988), 100 Soruda Türk HalkEdebiyntı.S. b., İstanbul, Gerçek Yayınevi.
Boratav. Pertev Naili (1991), "Türk HalkTemaşası",Falklor ve Edebiyat ll,2.b.,İstanbul.Adamyayın
ları,s.497-507.
Koçak, Aynur (2002), "Karagöz Oyunlarındaki 'Tuzsuz Deli Bekir' Tipi Üzerine Bazı Değerlendir mdd'rMilli Folklor, Yıl: 14,C 7,5.56,5.121-129.
Kudret, Cevdet (1992), Kamgôz,C 1,İstanbul, BilgiYayınevi.
Mutlu, Mustafa (1992), "Dünden Bugüne Karagöz TasvirYapımcılığının Gelişimi",IV. Milletleraresı
Türk Halk Kültürü Kongresi Bitdirileri. lll. Cilt, HalkMüziği,Oyun, Tiyatro, Eğlence,Ankara, KB HAGEMYayınları,5.149-153.
Özhan, Mevlüt (1995), "Gaziantep'te Karagöz",Folklor / Edebiyat,Cı,S.4, 5.115-123.
Sakaoğlu,Saim (2003), Türk Gölge Oyunu Karagöz,Ankara,Akçağ Yayınları.