• Sonuç bulunamadı

MESS AB Bülteni Haziran 2008

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MESS AB Bülteni Haziran 2008"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MESS AB Bülteni Haziran 2008

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE-AB ORTAKLIK KONSEYİ TOPLANDI

Türkiye–AB arasındaki en üst düzey karar organı olan Ortaklık Konseyi'nin 46'ncı oturumu 27 Mayıs 2008 tarihinde, AB Dönem Başkanı Slovenya başkanlığında, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in de katılımlarıyla Brüksel’de gerçekleşti.

Toplantıda Türkiye ve AB arasında son iki yıldaki ilişkiler, Türkiye’deki güncel gelişmeler, reform süreci ve Gümrük Birliği'nin işleyişine ilişkin çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunulurken mali işbirliği ve müktesebat uyumu alanlarındaki çalışmalar da gözden geçirildi.

Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitri Rupel, toplantı sonrasında gerçekleştirilen basın toplantısında, Türkiye’nin geçen iki yıllık süre zarfında dikkate değer bir gelişme gösterdiğini, ülkenin reformlara devam etmesinin, Kopenhag kriterlerini sağlama yolunda ilerlemesinin ve Avrupa yasalarıyla uyum sağlamasının çok önemli olduğunu ve müzakerelerin ilerlemesinin Türkiye’nin bu konularda gösterdiği gelişmelere bağlı olduğunu ifade etti. Rupel, aynı zamanda Türkiye’nin AB’nin en önemli ortaklarından biri olacağını ve ülkeyi ilgi, destek ve sempati ile izlediklerini sözlerine ekledi. Avrupa Komisyonu üyesi Olli Rehn ise, Türkiye’nin gerekli kriterleri yerine getirmesi koşulu ile ortak hedefin Türkiye’nin AB’ye katılımı olduğunu belirtti. Bu sebeple Ankara’nın reform sürecine eğilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ortaklık Konseyi Toplantısı öncesinde, AB Daimi Temsilciler Komitesi tarafından onaylanan ve Türk tarafına sunulan AB ortak tutum belgesinde ise, Slovenya dönem başkanlığı sırasında açılması beklenen Şirketler Hukuku ve Fikri Mülkiyet Hukuku fasıllarında Türkiye'nin tutum belgelerini sunmasının ardından AB'nin ortak tutum belgelerini hazırlamayı sürdürdüğü ifade edildi.

Kaynak için Tıklayınız

http://www.abhaber.com/english/ozelhaber.php?id=91 Kaynak için Tıklayınız

http://www.abhaber.com/haber.php?id=22085

(2)

AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA TÜRKİYE RAPORU KABUL EDİLDİ

Raportörlüğünü Hollandalı Parlamenter Ria Oomen-Ruijten’in yaptığı Türkiye Raporu, nihai şeklini aldığı Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda büyük bir oy çoğunluğuyla kabul edildi. Raporda, Türkiye’de son dönemde gerçekleştirilen yasal değişiklikler ve Türkiye tarafından 2008 yılının reform yılı olacağına ilişkin verilen taahhütler olumlu karşılanırken, verilen sözlerin hayata geçirilmesi ve reform sürecinin hızlandırılması çağrısında bulunuluyor.

Tavsiye niteliği taşıyan raporda, insan hakları ve bireysel özgürlüklere saygının önemi ve bu konuda yeni reformlara ihtiyaç duyulduğu vurgulanırken, Türkiye’de yaşanan güncel olaylara da değiniliyor. Bu çerçevede, yeni anayasa hazırlıklarının insan hakları ve temel özgürlüklerin anayasanın merkezine konulması açısından çok önemli bir fırsat sunduğu, Türkiye’nin Avrupa standartlarına uyum sağlamasının önemi ve müzakerelerin daha hızlı devam edebilmesi için reformlara ivme kazandırılması gerektiği belirtiliyor.

Öte yandan Brüksel’deki temasları çerçevesinde Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Babacan, katılımcı parlamenterlere Türkiye’nin önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini, bu süreçte gerçekleştirilen reformların Türkiye için kazanç olduğu düşünülerek yapıldığını, müzakere fasıllarında Türkiye’nin hazırlıklarının devam ettiğini ve son bir yılda reform sürecinde yeniden bir hızlanma yakalandığını belirtti.

Kaynak için Tıklayınız

http://www.europarl.europa.eu/sides/getDoc.do?pubRef=-//EP//TEXT+TA+P6-TA-2008- 0224+0+DOC+XML+V0//EN&language=EN

TÜRKİYE-AB ENERJİ İŞBİRLİĞİ’NDE YENİ ADIMLAR ATILIYOR

Türkiye ile Avrupa Birliği enerji konusundaki işbirliklerini artırmak için yeni adımlar atmaya devam ediyor. Brüksel’de bir araya gelen Türkiye Enerji Bakanlığı yetkilileri, Avrupa Komisyonu'nun Enerjiden Sorumlu üyesi Andris Piebalgs ve Dış İlişkilerden Sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, AB Dönem Başkanı Slovenya'nın Ekonomi Bakanı Tomaz Jersic ile Maşrık Arap ülkelerinin (Mısır, Ürdün, Lübnan ve Suriye) enerji bakanları ve boru hattı şirketlerinin yöneticileri, aralarındaki enerji işbirliğini artırmak konusunda anlaştı.

Katılımcılar Ürdün üzerinden Mısır ve Suriye'yi bağlayan ve yıllık 10 milyar metreküp kapasiteli Arap Doğal Gaz Boru Hattı’na Irak doğalgazının da dahil edilerek hattın Türkiye ağına bağlanması ve doğalgazın Türkiye ve AB’ye ulaştırılmasının hızlandırılmasına karar verdiler. Ayrıca, AB ve bölge ülkeleri, Arap Doğalgaz Boru Hattı’nın Nabucco’ya ve AB’deki diğer boru hatlarına eklenmesi konusunda da işbirliğine hazır olduklarını ifade etti. Avrupa Komisyonu'nun Enerjiden Sorumlu üyesi Andris Piebalgs, bu işbirliğinin yeni bir tedarik kaynağı sağlayarak Nabucco Boru Hattı’nı da canlandıracağını ifade etti ve Avrupa Komisyonu’nun Nabucco Projesi’ne ‘tam destek’ verdiğini yineledi.

Öte yandan, Avrupa Parlamentosu’nda onaylanan Türkiye Raporu’nda da enerjinin önemine dikkat çekildi. Türkiye'nin, Avrasya'nın enerji terminali olma hedefini ve Avrupa'nın enerji güvenliğine katkıda oynayacağı rolü tanıyan raporda, enerji faslının müzakerelere açılmasına destek verildi.

Kaynak için Tıklayınız

http://www.euractiv.com.tr/enerji/article/arap-doalgaz-boru-hatti-turkiyeden-gececek

(3)

AB POLİTİKALARI

AVRUPA KOMİSYONU VİZESİZ YOLCULUKLAR İÇİN YOL HARİTASI BELİRLİYOR

Avrupa Komisyonu, Bosna Hersek, Makedonya ve Sırbistan vatandaşlarının Avrupa Birliği Üye Devletleri’ne vizesiz yolculuk yapabilmelerine ilişkin olarak yol haritaları belirledi.

7 Mayıs 2008 tarihinde, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik’ten Sorumlu Komisyon Üyesi Jacquet Barrot, Sırbistan vatandaşlarının AB Üye Devletleri’ne vizesiz yolculuk yapabilmelerine yönelik oluşturulan yol haritasına ilişkin olarak, belgelerin güvenliği, sınır yönetimi, yasadışı göçe karşı mücadele, organize suça karşı mücadele, rüşvet ve temel haklar ile ilgili reformların uygulanmasını sağlayacak gereksinimleri ortaya koyduğunu ifade etti.

8 Mayıs 2008 tarihinde ise Makedonların AB Üye Devletleri sınırlarına vizesiz giriş yapabilmeleri için Makedonya ve AB arasında Sırbistan Diyalogu’na benzer bir girişim gerçekleştirildi. Bu çerçevede, söz konusu yol haritası, hukukun üstünlüğü, organize suçlarla mücadele ve benzeri alanlarda bölgesel ve AB seviyesinde işbirliğinin arttırılmasını amaçlarken aynı zamanda Makedonların ulaşım koşullarını da basitleştirmektedir.

Bunun yanı sıra, 26 Mayıs 2008 tarihinde, Jacquet Barrot, Bosna Hersek yetkilileri ile bir araya gelerek başka bir diyalog oluşturdu. Söz konusu diyalogun amacını, Bosna Hersek vatandaşlarının AB Üye Devletleri’ne vize olmadan yolculuk yapabilmelerinin sağlanması için, alınması gereken bir takım önlemlerin oluşturulması teşkil etmektedir.

1 Ocak 2008 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere, AB ile Bosna Hersek, Sırbistan ve Makedonya arasında vize işlemlerinin basitleştirilmesine yönelik bir sözleşme bulunmaktadır.

Kaynak için Tıklayınız

http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/08/717&format=HTML&aged=0&langua ge=EN&guiLanguage=en

Kaynak için Tıklayınız

http://europa.eu/rapid/start/cgi/guesten.ksh?p_action.gettxt=gt&doc=IP/08/792|0|RAPID&lg=EN

POLONYA VE İSVEÇ “DOĞU ORTAKLIĞI”NA İLİŞKİN ORTAK BİR ÖNERGE SUNDU

Polonya ve İsveç, Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Belarus’u da dahil ederek Avrupa Komşuluk Politikası’nın doğu kanadını güçlendirmeye yönelik bir ortak Önerge oluşturarak Avrupa Birliği Konseyi’ne sundu.

Avrupa Birliği içinde, Karadeniz Girişimi olarak bilinen kuzey ülkelerinin çalışmaları ve güneyde bulunan ülkelerin Akdeniz Birliği hususunda görüşmelerinin devam etmesi sebebiyle, Polonya ve İsveç, dengeyi sağlamak amacıyla doğuda bulunan komşu ülkelerin de bir girişimde bulunması gerektiğini belirtti.

Polonya ve İsveç Ortak Önergesi çerçevesinde iki temel amaç öngörülüyor:

1. Söz konusu girişim içinde yer alacak 6 ülkenin arasındaki ikili anlaşmaların güçlendirilmesi ve

(4)

Öte yandan, 20 Mayıs 2008 tarihinde, Avrupa Komisyonu Avrupa-Akdeniz ilişkilerinin geleceğine ilişkin bir bildiri kabul etti. Bu çerçevede, Avrupa Birliği Konseyi tarafından “Akdeniz Birliği’ne vekalet etmesine” yönelik Komisyon’a verilmiş göreve ilişkin Avrupa Komisyonu’nun cevabı bulunuyor.

Komisyon, Barselona sürecinin önemini vurgularken, ortaklar arasındaki eşitlik ve denkliği güçlendirmenin gerekliği olduğunun altını çiziyor.

Kaynak için Tıklayınız

http://euobserver.com/24/26211

MOSKOVA İLE YENİ BİR ORTAKLIK ANLAŞMASI’NA DOĞRU

21 Mayıs 2008 tarihinde, Avrupa Birliği Üye Devletleri, Avrupa Komisyonu’nun Rusya ile ortaklık anlaşmasının güçlendirilmesine yönelik sunmuş olduğu müzakere belgesi üzerinde anlaştı.

Bu çerçevede, Avrupa Birliği, güçlendirilmiş ortaklık anlaşması enerji bölümüne, Moskova tarafından henüz onaylanmamış olan enerji kontratını (energy charter) da ilave etmek istiyor. Ayrıca, Rusya tarafından 2006 yılında kapatılan Druzhba boru hattının da tekrar açılmasına yönelik bir anlaşmanın sağlanmasının önemi vurgulanıyor.

Bunun yanı sıra, uluslar arası suça yönelik işbirliği hususunda, Avrupa Birliği, Rusya’nın Litvinenko davası ve benzer olaylarda tam işbirliği yapmasını talep ediyor.

Söz konusu yeni sözleşmeyi müzakere etmek için Avrupa Birliği ve Rusya, 26-27 Haziran tarihlerinde Sibirya’da bir araya gelecek.

Kaynak için Tıklayınız

http://euobserver.com/880/26210

ÇEVRE

ÇEVRE YASALARI İHLALLERİNE YENİ CEZALAR GELİYOR

21 Mayıs 2008 tarihinde, Avrupa Parlamentosu, radyoaktif madde veya atıklar ile çevrenin kirletilmesi veya çevreye zarar verecek yasa dışı davranışlarda bulunulması hususlarının suç olarak nitelendirilmesine yönelik taslak yönergeyi kabul etti.

Bu çerçevede, AB Üye Devletleri’nin, kasten ve ciddi ihmal sonucu insanların yaralanmasına yol açacak veya hava, su, toprak ve bitki varlığına zarar verecek davranışlarda bulunacak kişilere etkin, orantılı ve caydırıcı cezaları uygulaması öngörülüyor.

Üye Devletler’in konuya ilişkin ulusal yasalarını söz konusu Yönerge’nin yürürlüğe girmesinden itibaren 24 ay içinde bu Yönerge ile uyumlu hale getirmeleri gerekiyor.

Kaynak için Tıklayınız

http://euobserver.com/22/26180

(5)

SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM

AB, İŞ PİYASASINDA GÜVENCELİ ESNEKLİK ANLAYIŞINI TEŞVİK EDİYOR

Avrupa Komisyonu, Avrupa’daki sosyal taraflar ile işbirliği içinde, Avrupa Birliği’nin güvenceli esneklik (flexicurity) yaklaşımını ulusal düzeyde hayata geçirmek amacıyla yeni bir insiyatif başlattı. Güvenceli esneklik, iş değiştirme oranının yükselmesi ve yeni güvencelere ihtiyaç duyulmasına istinaden, iş piyasasında ve sözleşmeli düzenlemelerde, işveren ve çalışanlar için yeterli bir esneklik sağlarken aynı zamanda çalışanlar için istihdam güvencesini de içeriyor.

‘Güvenceli Esneklik Misyonu’ olarak sunulan yeni insiyatif, AB’ye üye ülkelerde, güvenceli esnekliğin ortak ilkeleri konusunda bir farkındalık oluşması, bu ilkelerin ulusal sistemlere yerleştirilmesi ve hayata geçirilmesini amaçlıyor. Bu çerçevede, Avrupa Komisyonu'nun İstihdam, Sosyal İşler ve Fırsat Eşitliğinden sorumlu üyesi Vladimir Spidla başkanlığında kurulan 7 kişilik Misyon, çalışan ve işveren temsilcileri, Slovenya Dönem Başkanlığı ve Fransa Dönem Başkanlığı temsilcileri ile Avrupa Komisyonu temsilcilerinden oluşuyor. Misyon, beş üye ülkeyi (Fransa, İsveç, Finlandiya, Polonya ve İspanya) ziyaret ederek ilgili taraflarla görüşmeyi, bu ülkelerin ulusal düzeyde güvenceli esneklik ilkesini nasıl uyguladıklarını görmeyi ve hangi aşamada oldukları konusunda fikir alışverişinde bulunmayı planlıyor.

Misyon tarafından 2008 yılı aralık ayında hazırlanacak ve araştırmanın sonuçlarını gösterecek nihai rapor, farklı üye ülkelerdeki durumu tespit etmeyi ve ortak ilkelere dayanarak farklı ulusal sistemlerde güvenceli esnekliğin uygulanması için somut öneriler sunmayı öngörüyor.

Kaynak için Tıklayınız

http://ec.europa.eu/employment_social/employment_strategy/flex_mission_en.htm

AB VE HIRVATİSTAN İSTİHDAM ÖNCELİKLERİ KONUSUNDA ANLAŞTI

Hırvatistan’ın Avrupa Birliği’ne katılım hazırlıkları çerçevesinde, Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Sosyal İşler ve Fırsat Eşitliğinden sorumlu üyesi Vladimir Spidla ile Hırvatistan yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelerde Hırvatistan’ın istihdam politikası konusundaki temel önceliklerine karar verildi.

Hazırlanan ‘İstihdam Önceliklerinin Ortak Değerlendirmesi’ belgesi (Joint Assessment of the Employment Policy Priorities), Hırvatistan’ın Avrupa Birliği’ne ve Birliğin istihdam stratejisine katılımı çerçevesindeki ulusal işgücü piyasasında yapılması gereken hazırlıkları, gerçekleştirilmesi gereken reformları ve karşılaşılabilecek güçlükleri inceliyor.

Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Sosyal İşler ve Fırsat Eşitliğinden sorumlu üyesi Vladimir Spidla, Hırvatistan’ın sosyal politika ve istihdam konusunda Avrupa Birliği ile genel olarak iyi bir uyum sağladığını ancak yasal uyum ve özellikle yönetim kapasitesinin artırılmasına ilişkin bazı noksanları bulunduğunu ifade etti. Bu sebeple gereken uyumu sağlamak ve yasal düzenlemeleri hayata geçirmek için çalışmaların artarak devam etmesi gerektiğini belirtti.

Hırvatistan iş piyasasında son yıllarda önemli gelişmeler olmasına rağmen, istihdam oranı, Avrupa Birliğinin ortalama %64,5 oranına karşın %55,6 seviyesinde kaldı ve düşük vasıflı kişiler daha büyük bir işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu kapsamda, ‘İstihdam Önceliklerinin Ortak Değerlendirmesi’, kadınların ve yaşlıların istihdam oranının artırılmasını ve gençlerin işsizlik sorunu ile mücadele edilmesini öneriyor. Bununla birlikte, sosyal diyaloğun önemini ve belgede belirtilen taahhütlerin takip edilmesi gerekliliğini vurguluyor.

Kaynak için Tıklayınız

(6)

SLOVENYA DÖNEM BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA SÜRELERİNE VE GEÇİCİ SÜRELİ ÇALIŞMAYA İLİŞKİN BİR PAKET SUNACAK

9 Haziran 2008 tarihinde, gerçekleştirilecek olan İstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici İlişkileri Konseyi’nde (EPSCO), Slovenya Dönem Başkanlığı tarafından çalışma sürelerinin uyumlaştırılması ve geçici süreli çalışmaya yönelik sunulacak olan paket için uzlaşma aranacak.

İngiliz sosyal paydaşları arasında (TUC- Trade Union Congress, CBI- Confederation of British Industry, employers) 20 Mayıs 2008 tarihinde varılan anlaşma uyarınca, geçici süre ile çalışan işçilerin 12 hafta bir işyerinde çalışması durumunda daimi çalışanlar ile aynı haklara sahip olması öngörülürken, Slovenya Dönem Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, söz konusu gelişmenin AB düzeyinde de böyle bir çalışma yapılması için teşvik niteliğinde olduğu vurgulandı.

9 Haziran’da EPSCO’nun gündeminde yer alacak olan Çalışma Süreleri ve Geçici Süre ile Çalışan İşçilere ilişkin Yönerge’ler bir paket halinde tartışılacak.

Sosyal İlişkilerden Sorumlu Komisyon Üyesi Vladimir Spidla, İngiltere’de yapılan anlaşmanın Avrupa Birliği ve İngiltere’de geçici süre ile çalışan işçiler için önemli bir adım olduğunu kaydederken, 9 Haziran’da gerçekleştirilecek olan Avrupa Birliği Konseyi’nde de Geçici süre ile Çalışan İşçilere İlişkin Yönerge hususunda da bir uzlaşma sağlanmasını umut ettiğini belirtti.

Kaynak için Tıklayınız

http://www.euractiv.com/en/socialeurope/london-clears-way-temporary-workers-rights/article-172536

FRANSA İŞGÜCÜ PAZARINI ERKEN AÇIYOR

Fransa, 2004 yılında Avrupa Birliği’ne katılmış olan doğu Avrupa Ülkeleri’nde yaşayan işçilerin Fransa işgücü pazarına girebilmelerine yönelik olarak kapılarını açıyor.

Hâlihazırda Fransa’da çalışmak isteyen işçiler çalışma izni almaya yönelik olarak birçok idari prosedürü gerçekleştirmek durumunda kalıyor.

28 Mayıs 2008 tarihinde, Polonya’ya yaptığı ziyarette, Fransa Başkanı Nicolas Sarkozy, doğu Avrupa’da bulunan Üye Devlet işçilerinin Fransa’da çalışabilmesi için 2008 yılının ikinci yarısından itibaren kısıtlamaları kaldıracağını duyurdu. Söz konusu girişimin 2009 yılında gerçekleştirilmesi bekleniyordu.

Öte yandan, Fransa işgücü pazarı olumsuz biçimde etkilenirse, Fransa, doğu ve orta Avrupalı işçilere ilişkin olarak tekrar kısıtlamaları uygulayabilme hakkına sahip bulunuyor.

Kaynak için Tıklayınız

http://euobserver.com/851/26215

AB YASA DIŞI GÖÇMENLERE İLİŞKİN KURALLARI SIKILAŞTIRIYOR

22 Mayıs 2008 tarihinde, AB büyükelçileri yasa dışı göç ile mücadeleye yönelik ortak kurallar üzerinde uzlaştı. Söz konusu kurallar, sığınma isteyen kişileri kapsam dışında tutarken, vize süresi sona eren sığınmacıları etkileyecek.

AB Üye Devlet hükümetleri göçmenlerin sınır dışı edilmesi veya yasallaştırılmaları hususunda karar verecek. Gönüllü olarak ülkeyi ter etmek istemeyen göçmenler, Üye Devlet hükümetleri tarafından 5 yıl süre için sınır dışı edilebilecek.

(7)

Bunun yanı sıra söz konusu plan çerçevesinde, yasa dışı göçmenler, gönüllü olarak ülkeyi terk etmedikleri takdirde 18 ay boyunca gözaltına alınabilecek.

AB’nin bu planı, insan haklarını savunan bir takım grupların eleştirilerine maruz kalıyor. İnsan hakları savunucularına göre, uygunsuz ve aşırı bir suç işlemeyen göçmenlerin 18 ay boyunca gözaltına alınmasına ilişkin hüküm, kısa ve kabul edilebilir bir süre ile kişilerin gözaltına alınmasını uygun bulan uluslararası hukuka aykırı.

Kaynak için Tıklayınız

http://euobserver.com/22/26202

ENERJİ

DOĞALGAZ SEKTÖRÜNDEKİ AYRIŞIMA İLİŞKİN AVRUPA KOMİSYONU’NUN UZLAŞI TEKLİFİNE AP ENERJİ KOMİSYONU’NDAN OLUMLU YANIT

Avrupa Parlamentosu Enerji Komisyonu’nda Avrupa’nın iç enerji pazarının liberalleşmesine ilişkin gerçekleştirilen görüşmelerde, Avrupa Komisyonu tarafından 13 Mayıs tarihinde doğalgaz sektöründeki dikey olarak bütünleşmiş enerji operatörlerinin mülkiyet ayrışımına alternatif olarak önerilen yeni

‘Bağımsız Taşıma Operatörü’ (Independent Transport Operator) teklifine destek verildi.

Avrupa Komisyonu’nun başlangıçtaki teklifi; üye ülkeleri mülkiyet ayrışımı (taşıma ağına sahip olan bir şirketin aynı zamanda enerji üretimi ya da tedariki yapmaması) ve bağımsız sistem operatörü (dikey olarak bütünleşmiş bir şirketin, işletimi bağımsız bir şirket ve kurum tarafından yapıldığı sürece ağın mülkiyetine sahip olmaya devam etmesi) olmak üzere iki seçenek içeriyordu. ‘Etkili ve etkin ayrışım’

olarak isimlendirilen ve Fransa ve Almanya başta olmak üzere sekiz üye ülke tarafından önerilen üçüncü seçenek ise tedarikçilerin, taşımanın ayrı ve bağımsız olacağı bir sistem içerisinde dağıtım ağını muhafaza etmesine izin veriyordu.

Enerji Komisyonu tarafından üçüncü seçenek reddedilse de ona benzer çizgide, Avrupa Komisyonu ve Slovenya Dönem Başkanlığı tarafından hazırlanan son teklif desteklendi. Yeni teklif, bağımsız taşıma operatörlerinin oluşturulmasını sağlıyor ve ilk defa dikey olarak bütünleşmiş şirketlerin faaliyet alanlarını ayırmadan da etkili ayrışım, ayrım gözetmeyen erişim ve yüksek seviyede yatırım hedeflerine ulaşmanın mümkün olduğunu belirtiyor.

Bağımsız taşıma operatörü modeli, şirketlerin doğalgaz boru hatlarının mülkiyetini muhafaza etmelerinin, boru hatları, bağımsız taşıma operatörleri tarafından etkili bir karar alma mekanizması eşliğinde işletildiği sürece mümkün olduğunu ifade ediyor.

Kaynak için Tıklayınız

http://www.europarl.europa.eu/news/expert/infopress_page/052-29254-140-05-21-909-

20080519IPR29253-19-05-2008-2008-false/default_en.htm

(8)

TÜKETİCİ POLİTİKASI

AP, SINIRÖTESİ ANLAŞMAZLIKLAR İÇİN ORTAK AVRUPA TEMYİZ SİSTEMİ OLUŞTURULMASINI ÖNERİYOR

Avrupa Parlamentosu, Strasbourg oturumunda yapılan oylamada Avrupa Komisyonu tarafından 2007 yılı Mart ayında yayınlanan ve iç pazarda tüketicilerin güvenini artırmayı amaçlayan 2007-2013 tüketici politikası stratejisine büyük bir çoğunlukla destek verdi. İç pazarda tüketici güveninin kazanılması, AB pazarının dünyada en büyük perakende pazarına dönüşmesi için elzem olarak görülüyor.

Avrupa Komisyonu, konuya ilişkin hazırladığı bildirimde, mevcut düzenlemelerin tüketicileri koruyamadığı ve Topluluğun fiyat sabitleme konusundaki kurallarının ihlal edildiği durumlarda ortak temyiz sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. AP, özelikle sınır ötesi anlaşmazlıkların çözülmesinde, tüketiciler için ortak bir sistemin oluşturulmasının önemli olduğunu düşünüyor. Bu çerçevede, Avrupa Komisyonu, Parlamento ve üye devletlere danışarak Avrupa genelinde tüketicilerin sınır ötesi anlaşmazlıklarında ortak temyiz mekanizmalarına erişimini sağlayacak bir yol bulmaya, gerekirse de konuya ilişkin bir teklif sunmaya çağrılıyor. Malların ve hizmetlerin serbestçe dolaştığı bir pazarda, farklı ülkelerde yaşayan ve aynı sorunlarla karşı karşıya kalan tüketicilerin şikayetlerini ortak olarak sunmalarının mümkün olması gerektiği ifade ediliyor. AP üyeleri, aynı zamanda tüketici bilgilendirme kampanyalarının artırılmasını ve sınır ötesi tüketici davalarından sorumlu bir Avrupa Ombudsmanlık sistemi oluşturulmasını öneriyor.

Kaynak için Tıklayınız

http://ec.europa.eu/consumers/overview/cons_policy/doc/EN_99.pdf

Kaynak için Tıklayınız

http://www.europarl.europa.eu/sides/getDoc.do?pubRef=-//EP//NONSGML+REPORT+A6-2008- 0155+0+DOC+PDF+V0//EN&language=EN

Referanslar

Benzer Belgeler

1–2 Eylül tarihlerinde Fransa’nın La Rochelle kentinde buluşan AB Ulaştırma Bakanları deniz otoyolları, “Eurovignette” yönergesi ve şehir içi taşımacılığa

* Enstitümüz 2008 yılı eğitim programları içerisinde yer alan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü'nde “Süs Bitkileri Yetiştirme

13 Kasım 2006 günü Avrupa Parlamentosu’nun görüşü ve Avrupa Birliği Kültür Bakanları Konse- yi’nin onayıyla İstanbul’un, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduğu ilan

Basitleştirme kapsamında vize için istenen belgelerin en aza indirilmesi; vize için tüm konsolosluklarda tek tip belge doldurulması; vize başvurusunun ardından işlem süresinin

Fondan 150 milyon ormanların iyileştirilmesi için Euro Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, 145 milyon Euro ülkenin demiryolları ağının geliştirilmesi için TCDD’ye ve

Konuya ilişkin olarak, Avrupa Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve Eşit Fırsatlardan Sorumlu Komisyon Üyesi Vladimir Spidla, söz konusu uzlaşmanın Avrupalı işçiler için

Bununla birlikte, AB istihdam kılavuz ilkelerine ilişkin Avrupa Parlamentosu tarafından önümüzdeki Mayıs ayında yayınlanması beklenen raporun, Komisyon ve

Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerdeki kentsel ve şehircilik alt yapı ve üst yapılarını incelemek ve bu bağlamda araştırmalar yapmak; İspanyadaki tarihi ve