MESS AB Bülteni HAZİRAN 2011

(1)

MESS AB Bülteni HAZİRAN 2011

AB TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU AB’DEN 7 TALEPTE BULUNDU

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 12 Haziran tarihinde Türkiye’de gerçekleşecek seçimlerin ardından Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında yakın ilişkiler kurmak için 7 öneriden oluşan bir paketi AB’ye sundu. Türkiye’nin AB ilişkilerini güçlendirmek amacını taşıyan 7 madde şu konuları içeriyor: 2005 yılına kadar olduğu gibi Türkiye’nin AB zirvelerine katılımı; Türkiye’yi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konulara ilişkin AB Dışişleri Bakanları toplantılarına Türkiye’nin iştiraki; Bölgesel konulara ilişkin gayri resmi görüşmelerin yapılması; AB siyasi müdürlerinin 2004 yılından önceki dönemde olduğu gibi aday ülkeler ile görüşmelerde bulunması; Batı balkanlar bölgesi çalışma parti (COWEB) toplantılarının daha sık düzenlemesi; Siyaset ve Güvenlik Komitesi’nin (PSC) Türk Daimi Temsilciliği ile daha sık görüşmelerde bulunması; Stratejik diyalog kapsamındaki işbirliğine ilişkin detayların tespiti için bir komite kurulması.

Kaynak için tıklayınız

TÜRK VATANDAŞLARI İÇİN VİZE ALMAK BASİTLEŞECEK

Uzun bir süredir Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin gündem maddelerinden birini oluşturan vize sorununa ilişkin olarak Temmuz ayından itibaren “Basitleştirme ve Uyumlaştırma” adı altında yeni bir vize politikasının uygulanacağı açıklandı. Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle yeni uygulama ile Türk vatandaşlarına yönelik olarak vize alım süresinin kısaltılacağını belirtti.

Vizelerin tamamen kaldırılması yönünde bir adım niteliğinde olan “basitleştirme” uygulamasından sonra vizelerin kolaylaştırılması aşamasına geçilmesi düşünülüyor.

Basitleştirme kapsamında vize için istenen belgelerin en aza indirilmesi; vize için tüm konsolosluklarda tek tip belge doldurulması; vize başvurusunun ardından işlem süresinin 15 günü geçmemesi; ilgili konsolosluk tarafından reddedilen vize isteminin gerekçesinin açıkça dile getirilmesi; bir sonraki aşamada ise, belirli meslek gruplarına yönelik uzun süreli vize verilmesi ve vize ücretleri yarı yarıya düşürülmesi planlanıyor. Ayrıca vize başvuru ücretinin 60 Euro’dan 35 Euro’ya düşürülmesi; 12 yaşından küçükler, emekliler, engelliler, öğrenciler, gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve AB’de yakın akrabası bulunanların vize ücretinden muaf tutulması öngörülüyor.

(2)

Türkiye-AB arasında Ocak ayında sonuçlandırılan “Geri Kabul Antlaşması”nın ardından Türkiye vizelerin tamamen kaldırılması için müzakerelere başlanmasını ve bunun için AB Komisyonu’nun yetkili kılınmasını talep etmişti.

DANİMARKA TÜRKLERİ VİZEDEN MUAF TUTACAĞINI AÇIKLADI

Türkiye’ye yönelik olarak vizeleri kaldıran ilk Schengen ülkesi Danimarka oldu. Bu kapsamda Danimarka, ülkeye işçi olarak girmek veya ülkede iş kurmak isteyenlere yönelik olarak vizeleri kaldırdığını açıkladı. Adalet Divanı’nın geçtiğimiz yılın Aralık ayında verdiği C-300/09-301/09 sayılı

“Toprak ve diğerleri” kararını yorumlayan Danimarka Mülteci, Göç ve Entegrasyon İşleri Bakanlığı (Ministry for Refugee, Immigration and Integration Affairs) serbest meslek sahipleri veya hizmet sunanlar ve işçilere yönelik olarak vize şartını kaldırdığını açıkladı.1/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın 13. maddesi ve Katma Protokol’ün 41. (1) maddesinde yer alan “standstill” hükmünü yorumlayan Bakanlık, Türk işçileri, serbest meslek sahipleri veya hizmet sunanlara yönelik olarak göç yasalarında söz konusu “standstill” hükmünün yürürlüğe girdiği tarihtekinden daha kısıtlayıcı önlemler alınmayacağını bildirdi.

Kaynak için tıklayınız Kaynak için tıklayınız

EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER KONFERANSI İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Birleşmiş Milletler (BM) en az gelişmiş ülkeler (LDC) Konferansı 9 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu çerçevede Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso toplantıya katılan 48 ülke ile Avrupa Birliği’nin (AB) dayanışmasına değinerek, söz konusu ülkelerde yaşayan 880 milyon insanın yarısından fazlasının büyük bir yoksulluk içerisinde yaşadığını belirtti. Konferanstan iyi sonuçlar çıkmasını taahhüt eden Komisyon Başkanı büyüme için küresel ortaklığa dayalı, yoksulluğu azaltmaya yönelik ve dünyadaki sorunları dikkate alan bir sürece işaret etti. Barroso ayrıca uluslararası toplumun LDC’lerin kırılganlığı ile mücadele edilmesi gerektiğini, bu ülkelerde sürdürülebilir kalkınma ve içsel büyüme sağlanması gerektiğini belirtti.

Hâlihazırda dünyanın en büyük bağış vereni konumunda bulunan AB, 2010 yılında kalkınmaya 53,8 milyar Euro yardım yaptı.

AB POLİTİKALARI

AVRUPA BİRLİĞİ TERCİHLİ TİCARET SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRİYOR

Avrupa Komisyonu tercihli ticaret sisteminden faydalanan gelişmekte olan ülkelerin sayısını 2014 yılına kadar yarıya indirmeyi planlıyor. Hâlihazırda 176 gelişmekte olan ülkenin faydalandığı sistem ihraç ürünlerinde tercihli gümrük tarifelerinin –indirimli gümrükler veya gümrüksüz- uygulandığı bir rejim

(3)

özelliği taşıyor. 1971 yılında oluşturulan sistemden faydalanan ülkelerin sayısının 90’ın altına indirilmesi hedefleniyor.

Avrupa Birliği (AB); Çin, Hindistan, Endonezya, Cezayir, Nijerya, Pakistan, Ukrayna gibi artık Dünya Bankası’nın (DB) oluşturduğu gelişmekte olan ülkeler kategorisinde değil Orta Gelirli Ülkeler (OGÜ) arasında yer alan ülkeleri tercihli ticaret sisteminden çıkartmayı öngörüyor. Ayrıca AB ikili serbest ticaret anlaşmaları imzaladığı ülkeleri de bu sistem dışında tutmayı planlıyor.

Tercihli Ticaret Sistemi (TTS) üç yıllık programlardan oluşmaktadır. Mevcut programın 31 Aralık 2011 tarihinde sona ermesi öngörülmüş ancak bu yılın Nisan ayında iki yıl daha uzatmaya karar verilmiştir.

Değişiklikleri içeren yeni sistemin 1 Ocak 2014 yılında uygulamaya konulması beklenmektedir. Lizbon Antlaşması ışığında TTS’e ilişkin taslak yönerge Konsey ve Parlamento’da ortak karar prosedürü ile ortaya konulacaktır. Yeni sisteme yönelik olarak eleştirilerde DB’nin OGÜ kategorisi çok geniş bir yelpazeyi kapsadığı ve bu çerçevede bahse konu önlemlerin kırılgan ekonomilere sahip ülkeleri etkileyeceği belirtilmektedir.

SIRBİSTAN AB’YE ÜYELİK MÜZAKERELERİNİN BAŞLATILMASI ÇAĞRISINDA BULUNDU

Sırbistan, savaş suçlusu Ratko Mladiç’in yakalanmasının ardından Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakerelerinin başlatılması çağrısında bulundu. Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ise AB’nin tam üyelik süreci için gereğini yapması gerektiğini söyleyerek Sırbistan’ın ayrıca diğer bir savaş suçlusu olan Goran Haciç’i de yakalayacağını söyledi. AB, Sırbistan ile üyelik müzakerelerine başlanması için Mladiç’in yakalanmasını şart koşmuştu.

MALİ HİZMETLER

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE EKONOMİK İYİLEŞME SÜRÜYOR

Avrupa Komisyonu bahar dönemine ilişkin ekonomik tahminlerinin yer aldığı raporu yayımladı. Rapora göre Avrupa’da ekonomik toparlanma devam etmekle beraber Üye Devletler arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Enflasyonun artış eğilimi devam etmektedir ancak bu durumun geçici olması beklenmektedir. Makroekonomik düzeyde ise bütçe konsolidasyonu sonuç vermeye başlamıştır.

Komisyon 2011 ve 2012 yıllarında GSYH’nin sırasıyla %1,8 ve %1,9 oranında büyüyeceğini tahmin etmektedir. Euro bölgesinde 2011 yılında en fazla ekonomik büyüme Estonya (%4,9), Finlandiya (%3,7) ve Almanya’da (%2,6) görülecektir. Ancak, ekonomik kriz ile mücadele eden ve uluslararası kuruluşlardan yardım talep eden ülkeler olan Portekiz -%2,2 ve Yunanistan -%3,5 oranında küçülme yaşanacağı ve bu ülkelerde resesyonun devam edeceği tahmin edilmektedir. İrlanda’da ise hızlı bir büyümenin (%0,6) gerçekleşmesi beklenmektedir. 2011 yılında 27 AB ülkesinde %3,0, Euro Bölgesi’nde %2,6 olan enflasyon oranının 2012 yılında devam etmeyeceği düşünülmektedir. Ancak özellikle petrol fiyatlarındaki artışların enflasyon artış eğilimini devam ettirme olasılığı bulunmaktadır.

Ayrıca rapora göre; ortalama kamu açıkları 27 AB Üye Devletinde 2010 yılında %6,4 oranında gerçekleşmiştir. İrlanda’nın kamu açıklarının %10,5’e, Yunanistan’ın %9,5’a ulaşması beklenmektedir.

(4)

Söz konusu ülkelerin önümüzdeki süreçte özelleştirme ve yapısal reformlar gerçekleştirmesi beklenmektedir. Ancak, Avrupa çapında kamu borçlarının artış trendini gelecek dönemde sürdürmesi beklenmektedir.

SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM

AVRUPA SENDİKALAR KONFEDERASYONU (ETUC) TOPLANTISI ATİNA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

12. Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Kongresi Atina’da gerçekleştirildi. 36 ülkeden yaklaşık 500 delegenin katıldığı toplantıda Avrupa Birliği’nde ekonomik krizden en çok etkilenen ülke konumunda bulunan Yunanistan’a yönelik olarak IMF ve AB’nin önlemlerinin çok sert ve borç ödemeleri için belirlenen tarihlerin çok yakın olduğu belirtildi. Toplantıda ayrıca Avrupa Maliye Bakanlarına yönelik olarak bir mektup hazırlandı. Maliye Bakanlarına yazılan mektupta ekonomik krizin üstesinden gelebilmek için oluşturulan kurtarma paketlerinin değiştirilmesi ve sosyal tarafların bağımsızlıklarının korunması gerektiği belirtildi ve Avrupa’nın birlik düzeyinde ücret tayin etme gibi bir hakkının olmadığına vurgu yapıldı. Kongre sırasında “Atina Manifestosu” olarak adlandırılan kararlarda ETUC; aşırı sağ eğilimlerin güç kazanması ile mücadele ve bu kapsamda Avrupa Parlamentosu seçimlerinde etkin rol alma; ve işsizlik, artan eşitsizlik ve daraltıcı politikalar ile mücadeleye ilişkin konulara değindi.

Sosyal Avrupa’ya katkıları dolayısı ile Jacques Delors’a ödül verilen kongrede ayrıca dış borç sorunu, ekonomik kriz ve işsizlik gibi sorunlar ile baş edilebilmesi kapsamında Avrupa çapında uluslararası işlem vergisi konulması önerisinde bulunuldu. Konferans’ta ayrıca ETUC Genel Sekreterliği görevini 4 yıllığına yürütmek üzere Bernadette Ségol seçildi. Ségol ve ekibinin ETUC çerçevesinde görevlerine 2015 yılına kadar devam etmesi öngörülüyor.

ÇEVRE

2010 YILINDA EMİSYONLARDA ARTIŞ YAŞANDI

AB Emisyon Ticaret Sistemi çerçevesinde (AB ETS) sera gazı emisyonları %3 oranında artış gösterdi.

Avrupa Komisyonu’nun İklim Eyleminden sorumlu üyesi Connie Hedegaard 2010 yılında gerçekleşen söz konusu artışın ekonomik iyileşmeden kaynaklandığını belirterek AB ETS emisyonlarının halen 2008–

2012 dönemi için hedeflenenin altında bulunduğunu vurguladı.

12.000’den fazla enerji üretim tesisini içeren AB ETS sistemi 27 AB Üye Devleti ile birlikte Norveç ve Liechtenstein’ı kapsıyor. Söz konusu tesislerden salınan CO2 miktarı 2010 yılında 2009 yılına oranla %3 artarak 1.932 milyar tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl ekonomik resesyon emisyonlarda %11,6’lık bir düşüşe neden olmuştu.

(5)

ENERJİ

NABUCCO’NUN YAPIMI BİR YIL ERTELENDİ

Nabucco projesinin Genel Müdürü Mitschek geçtiğimiz ayın başında projenin inşasının bir yıl ileriye alındığını açıkladı. Bu çerçevede çalışmaların 2013 yılında başlatılması bekleniyor. Bahse konu değişikliğe gerekçe olarak Hazar Bölgesi ve Orta Doğu’daki doğal gaz tedarikçilerinin ortaya koyduğu tarih değişikliği gösterildi.

Yeni plan çerçevesinde 550 km daha uzun olması planlanan Nabucco boru hattından ilk doğalgaz akışının 2017 yılında gerçekleşmesi bekleniyor. Diğer boru hatları ile bağlanma olanağı bulunan Nabucco boru hattının kapasitesi 31 milyar metreküp olacak. Ayrıca daha önce maliyeti 7,9 milyar olarak belirlenen Nabucco’nun maliyetinin 12–15 milyar Euro düzeyinde çıktığı tahmin ediliyor.

Kaynak için tıklayınız Kaynak için tıklayınız

AVRUPA BİRLİĞİ NÜKLEER SANTRALLERE YÖNELİK RİSK TESTLERİ GERÇEKLEŞTİRME KARARI ALDI

11 Mart tarihinde Japonya’nın Fukuşima santralinde yaşanan nükleer sızıntı üzerine uzun tartışmaların ardından Avrupa Birliği (AB), Birlik çapında 143 nükleer santralde uygulanacak risk testinin kriterlerini belirledi. Söz konusu kriterler 1 Haziran 2011 tarihinden uygulamaya konuldu. Kapsamlı testler ile nükleer santrallerin doğal felaketler ve insan kaynaklı kazalara (örneğin; uçak kazaları, terörist saldırıları) karşı dayanaklılıkları ölçülecek. Risk denetimi; santral operatörlerinin cevapladığı risk testleri ve destekleyici belge, çalışma ve planların sunulduğu ön değerlendirme aşaması, ulusal düzeydeki düzenleyici kurumların nükleer santral operatörlerinin güvenilirliğini denetlediği ulusal raporlama aşaması ve Avrupa Komisyonu ve Üye Devletlerin düzenleyici kurumlarından altısının katılımı ile ulusal raporların ele alındığı emsal değerlendirmesi şeklinde üç aşamadan oluşuyor.

Avrupa Komisyonu nükleer santrallerin değerlendirilmesi bağlamında ayrıca Birlik dışından İsviçre, Rusya, Ukrayna ve Ermenistan ile temaslarda bulunuyor.

Halihazırda, 14 AB Üye Devletinde bulunan 143 nükleer santrallerin 58’i Fransa’da, 19’u İngiltere’de, 17’si Almanya’da, 10’u İsveç’te, 8’i İspanya’da, 7’si Belçika’da, 6’şar tanesi Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya’da, 4’er tanesi Macaristan ve Slovakya’da, 2’şer tanesi ise Bulgaristan ve Romanya’da faaliyet gösteriyor. Bunlarla birlikte İsviçre’nin 2034 yılında tüm nükleer santrallerini kapatma kararının ardından Almanya’da 2022 yılına kadar 17 reaktörü kapatma kararı alırken, 1987 yılında nükleer enerji kullanmayı bırakan İtalya ise nükleer enerji kullanımına yeniden hayat vermek için kolları sıvadı.

Kaynak için tıklayınız Kaynak için tıklayınız Kaynak için tıklayınız

(6)

BİLİM VE ARAŞTIRMA

KOMİSYON FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI STRATEJİSİ’Nİ SUNDU

Avrupa Komisyonu 24 Mayıs 2011 tarihinde sunduğu detaylı strateji ile Avrupa Birliği’ndeki Fikri Mülkiyet Haklarına ilişkin kanuni çerçeveyi değiştirerek yatırımcıların, yaratıcıların, kullanıcıların ve tüketicilerin yeni koşullara uyum sağlamalarına, Avrupa Tek Pazarı’nda yeni iş olanaklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Komisyon, yeni stratejinin yaratıcılara ödül ve yatırım olanakları sağlayarak yaratıcılığın ve yenilikçiliğin teşvik edilmesiyle Fikri Mülkiyet Hakları tarafından korunan mal ve hizmetlere erişim sağlanmasını teşvik etme arasındaki dengeyi bulmaya önem vermektedir. Patentler, ticari markalar, coğrafi işaretler, çok bölgeli telif hakları izinleri, dijital kütüphaneler, Fikri Mülkiyet Hakları ihlalleri, Fikri Mülkiyet Haklarının gümrüklerde korunması bahse konu stratejinin kısa ve uzun vadedeki önemli unsurlardır.

www.cpsag.com