• Sonuç bulunamadı

ISTRANCALAR VE ÇEVRESĠNDE EKOTURĠZM ÇALIġTAYI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ISTRANCALAR VE ÇEVRESĠNDE EKOTURĠZM ÇALIġTAYI"

Copied!
66
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ISTRANCALAR VE ÇEVRESĠNDE EKOTURĠZM ÇALIġTAYI

Komisyon BaĢkanı Prof. Dr. Kemal TURAN

Koordinatör Öğr. Gör. Ali ÇAKIR

Raportör Öğr. Gör. Gülay ÇAKIR

Moderatör

Yrd. Doç. Dr. Kaplan UĞURLU

ÇalıĢtay Komisyonu

Mustafa ÇALTI – Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürü

Prof. Dr. Kemal TURAN – Kırklareli Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Yrd. Doç. Dr. Kaplan UĞURLU - Kırklareli Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yrd.

Öğr. Gör. Ali ÇAKIR – Kırklareli Üniversitesi Pınarhisar Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Gülay ÇAKIR – Kırklareli Üniversitesi Pınarhisar Meslek Yüksekokulu

Nusret TÜRKKAN – Doğal YaĢamı Koruma Vakfı BaĢkanı

Yayınlayan

Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ISBN: 978-605-149-455-5

Kapak Fotoğrafları

Erhan Baycan, Tamer Arda, Nedret Benzet, Öğr. Gör. Ali Çakır, Kıyıköy Belediye ArĢivi

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenmiĢtir.

24/25 Mayıs 2013 Ġğneada/Demirköy/Kırklareli

(3)

i SUNUġ

Trakya’nın akciğerleri durumunda bulunan bir bölümü Kırklareli Ġlimizde, bir bölümü de Bulgaristan sınırları içerisinde yer alan Istranca (Yıldız) Dağları Türkiye’nin Avrupa kesimindeki en yüksek noktasını oluĢturmaktadır. Istranca Dağları sahip olduğu zengin flora ve faunasıyla önemli bir yaĢam alanı olduğu gibi aynı zamanda önemli bir ekoturizm merkezidir.

Istrancalar ve çevresinde yapılacak olan ekoturizm faaliyetleri bölgemizin kırsal kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu sayede yöre insanımızın ekonomik refah seviyesi artacaktır. Ekonomik refah seviyesinin artmasına bağlı olarak da bölge içerisindeki sosyo- ekonomik geliĢmiĢlik farklılıkları en az seviyeye inecektir. Gençlerimize yeni iĢ alanları açılmıĢ olacak ve istihdam artacaktır. Ġstihdamın artmasıyla birlikte kırsal alanlardan sanayinin olduğu bölgelere olan iç göç hareketleri de en aza indirgenmiĢ olacaktır.

Ayrıca ekoturizm doğa ile içi içe yaĢayan yöre insanımızın, yaĢadıkları ekosistemin öncelikle kendileri tarafından korunmasına yönelik farkındalık geliĢtirmeleri için önemli bir araçtır. Diğer taraftan ise kent yaĢamının ağırlığını üzerinde hisseden, doğayı kavrama dürtüsüyle hareket eden ve bu konuda bilinç geliĢtirmek isteyen pek çok insanın bilgilendirilmesi ve onlara ekosistemlerin tanıtılması bakımlarından da bölgede yapılan ekoturizm faaliyetleri önemli bir fırsattır.

“Istrancalar ve Çevresinde Ekoturizm ÇalıĢtayı”nın hazırlanması ve uygulanması aĢamasında Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kırklareli Üniversitesi ve DAYKO birlikte hareket ederek verimli bir çalıĢma ortaya koymuĢlardır. Gerek bu etkinliğin yapılmasında, gerekse etkinliğin sonuç raporunun hazırlanmasında görev alan herkese teĢekkür ederim.

Yapılan çalıĢtayın bölgemize ve ilimize hayırlı olmasını dilerim.

Mustafa YAMAN Kırklareli Valisi

(4)

ii

(5)

iii ÖNSÖZ

Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün görevlerinden biri yöredeki mevcut turizm türlerinin geliĢmesini sağlamak ve potansiyel turizm türlerini tespit etmektir.

Ayrıca turizmi çeĢitlendirerek on iki aya çıkartılmasını sağlamak ve sürdürülebilir bir nitelik kazanması için gerekli çalıĢmaları yürütmektir. Bu faaliyetleri de yılsonunda bir rapor halinde Kültür ve Turizm Bakanlığına göndermektir. GerçekleĢtirilen ekoturizm temalı çalıĢtay da bu görevi yerine getirmekte önemli bir adımdır. Bu çalıĢtayda ortaya konulan görüĢ ve talepler önemli birer girdi olarak göz önüne alınmıĢ ve çalıĢtay sonuç raporuna yansıtılmıĢtır. ÇalıĢtay sonucunda sağlanan girdiler, Istranca ve çevresinin ekoturizm altyapısının oluĢturulması, çevrenin korunması, eğitim, biyoçeĢitlilik, tanıtım, reklam, pazarlama, tarım, hayvancılık, gastronomi, iletiĢim vb. mevcut sorunların çözümü gibi konularda uygulayıcılara ıĢık tutacaktır.

ÇalıĢtayın yapıldığı bölge hem doğal, hem tarihi, hem de kültürel değerlere ev sahipliği yapan önemli bir alandır. Bu potansiyelin etkin bir Ģekilde değerlendirilmesi alanda geliĢtirilecek olan ekoturizm altyapısı ile mümkündür. Bu sayede tek baĢına ekonomik bir değeri olmayan doğa, tarih ve kültüre turizm sayesinde ekonomik bir değer katılmıĢ olacaktır. Bu çalıĢtay ile bölgedeki potansiyelin nasıl harekete getirilebileceği üzerinde tartıĢılmıĢtır. Bölgenin kamu/kurum ve kuruluĢları, sivil toplum örgütleri, iĢadamları, akademisyenleri bu çalıĢtayda bir araya gelerek potansiyelin harekete geçirilmesinde gerekli olan faaliyetlerin neler olabileceği üzerinde durmuĢlardır. Amaç bir yandan bölgenin sahip olduğu ekoturizm potansiyelini koruma-kullanma dengesini gözeterek aktif hale getirmek, diğer yandan da yörenin kalkınmasını ve yöre halkının refah seviyesinin yükselmesini sağlamaktır.

ÇalıĢtayın ardından hazırlanan bu sonuç raporunun bölgenin Kültür, Turizm Koruma ve GeliĢim Bölgesi (KTKGB) ilan edilmesi ve ekoturizm alanında geliĢmesine katkıda bulunmasını dilerim. ÇalıĢtayın gerçekleĢmesinde emeği geçen herkese teĢekkür ederim.

Mustafa ÇALTI

Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürü

(6)

iv

(7)

v

ĠÇĠNDEKĠLER

1.

SUNUġ………...

ÖNSÖZ………..

ĠÇĠNDEKĠLER………..

HARĠTA LĠSTESĠ……….

ÇĠZELGE LĠSTESĠ……….

GĠRĠġ……….…

i iii v vii viii 1

2. EKOTURĠZM……… 1

2.1. Kavram……….... 1

2.2. Amaç………...… 1

2.3. Ekoturimin Temel Ġlkeleri………...….... 2

2.4. Ekoturistin Temel Özellikleri ………... 3

2.5. Ekoturizm Etkinlikleri……….… 3

3. MEVCUT DURUM………... 4

3.1. Dünyadaki Ekoturizm………. 4

3.2. Türkiye‟deki Ekoturizm……….. 4

3.3. Istranca ve Çevresinde Ekoturizm Potansiyelinin Temel Nedenleri……….. 5

4. BÖLGENĠN GENEL DURUMU……… 8

4.1. Bölge Hakkında Genel Bilgi………... 8

4.2. Bölgenin Sahip Olduğu Ekoturizm Değerleri………... 9

4.2.1. Doğal Değerler………...……….……... 9

4.2.1.1. Ormanlar………..……… 9

4.2.1.2. Flora………...………..… 10

4.2.1.3. Fauna………... 12

4.2.1.4. Mağaralar……….………..….. 17

4.2.2. Korunan Alanlar………...………..…... 18

4.2.2.1. Milli Parklar………... 18

4.2.2.2. Tabiatı Koruma Alanları………....………... 20

4.2.2.3. Doğal Sit Alanları……… 21

4.2.3. Su Kaynakları…………...………... 21

4.2.3.1. Göller……….………... 21

4.2.3.2. Deniz….……….…….. 23

4.2.4. Kültürel Değerler……..……….……….. 24

(8)

vi

4.2.5. Tarihi Değerler………...……….. 24

4.3. Istranca Dağları ve Çevresinde Ekoturizm Kapsamında Yapılabilecek Alternatif Turizm Faaliyetleri……….……….... 24

5. ÇALIġTAY PROGRAMI………..………... 27

6. ISTRANCALAR VE ÇEVRESĠNDE EKOTURĠZM ÇALIġTAYI……….………… 28

7. ISTRANCALAR ve ÇEVRESĠNĠN GÜÇLÜ ve ZAYIF YÖNLER – FIRSATLAR ve TEHDĠTLER (GZFT) ANALĠZĠ………...……… 30 7.1. Güçlü Yönler...……….………. 30

7.2. Zayıf Yönler……….………... 31

7.3. Fırsatlar….……….……….……… 32

7.4. Tehditler……….………. 33

8. ISTRANCALAR ve ÇEVRESĠNDE MEVCUT SORUNLAR……… 34

9. ISTRANCALAR ve ÇEVRESĠNDE MEVCUT SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ĠÇĠN YÜRÜTÜLMESĠ GEREKEN FAALĠYETLER VE SORUMLU KURULUġLAR……. 35 10. KATILIMCILAR………...……… 48

11. ISTRANCALAR VE ÇEVRESĠNDE EKOTURĠZM ÇALIġTAYDAN FOTOĞRAFLAR………... 52

KAYNAKÇA……….………… 53

(9)

vii Harita Listesi

Harita 1: Ġğneada – Kıyıköy Ekoturizm Turizm Kenti ………..…… 6

Harita 2: Istranca Dağları ve Çevresinde Bulunan Mağaralar……….... 18

Harita 3: Ġğneada Longoz Ormanı Milli Parkı... 19

Harita 4: Kasatura Körfezi Tabiatı Koruma Alanı... 20

Harita 5: Ġğneada‟da Bulunan Göller... 22

(10)

viii Çizelge Listesi

Çizelge 1: Istranca Dağları‟nın Tatlı Su Balıkları Listesi………. 13 Çizelge 2: Ġğneada Gösterge KuĢ Türleri……….. 14 Çizelge 3: Kırklareli‟nde Bulunan Bazı Kelebek Türleri …………..………..… 15 Çizelge 4: Istranca Dağları ve Çevresinde Ekoturizm Kapsamında Yapılabilecek Alternatif

Turizm Faaliyetleri……….... 25

Çizelge 5: Turizm altyapısıyla ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi……….. 34 Çizelge 6: Çevreyle ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi………... 37 Çizelge 7: Eğitimle ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi………... 39 Çizelge 8: BiyoçeĢitlilikle ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi………. 40 Çizelge 9: Tanıtım, Reklam ve Pazarlamayla ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem

süresi……….…… 41

Çizelge 10: Tarım ve Hayvancılıkla ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi.… 43 Çizelge 11: Yerel Yönetimler, Kamu Kurumları ve Sivil Toplum KuruluĢlarıyla ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi……… 44 Çizelge 12: Gastronomiyle ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi…………... 45 Çizelge 13: ĠletiĢimle ilgili faaliyetler, sorumlu kuruluĢlar ve eylem süresi……… 46

Çizelge 14: Katılımcı Listesi……… 47

(11)

1 1. GĠRĠġ

Son yıllarda turizmin geliĢim sürecine baktığımızda; turizm talebinden daha fazla pay almak isteyen ülkelerde olduğu gibi Türkiye‟de de on iki aya yayabilmek için alternatif turizm türleri gündeme gelmiĢtir. Alternatif turizm türlerinin ortaya çıkmasına iki kaynak sebep olmaktadır. Bunlar, yoğun çalıĢma koĢullarının yarattığı stres ve stresten kurtulma çabası içinde olan ana kentli insanların doğaya duydukları özlemin artması ve çevre bilincinin giderek artmaya baĢladığı duyarlı insan topluluklarının oluĢması. BirleĢmiĢ Milletler Topluluğu verilerine göre, 21. yy‟da kente yaĢayan nüfus sayısı, kırsal alanda yaĢayan nüfus sayısını geçmiĢtir. Bu nedenler ekoturizm talebini de beraberinde getirmiĢtir. Artık insanlar kalabalık güzergahlar yerine doğal yapısı bozulmamıĢ ve en az düzeyde kirlenmiĢ güzergahları talep etmeye baĢlamıĢlardır. Bu değiĢim de beraberinde alternatif turizmin yeni adresi olarak tanımlanan ekoturizmin güçlenmesine neden olmuĢtur.

2. EKOTURĠZM

2.1. Kavram

Uluslararası Ekoturizm Topluluğu TIES (The International Ecotourism Society) ekoturizmi, çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karĢı duyarlı seyahattir olarak tanımlamıĢtır. Bu tanım çok basit ve özlü bir ekoturizm tanımıdır. Alternatif turizm çeĢitlerinden biri olan ekoturizm, kitle turizmine yani deniz-güneĢ-kuma bir tepki olarak geliĢmiĢtir. Son yıllarda geliĢen bir terminoloji ile kullanılan Agro-Eko Turizm ise doğa, kültür ve kırsal turizmin bütünleĢik öğelerini içermektedir.

2.2. Amaç

Dünya Turizm Örgütü‟ne (WTO) göre; ekoturizmin amaçları aĢağıdaki Ģekilde sıralanmıĢtır; Ekoturizmin çevreye verdiği zararın en alt düzeye indirilmesi, yerelde yaĢayan ile yöreyi ziyaret edene sosyo-kültürel çevrenin korunmasına yönelik eğitimine önem verilmesi, yerelde yaĢayan insanların ihtiyaçlarını karĢılayan ve eĢ-güdümle geliĢen sorumlu bir ticaret tabanın oturtulması, kültürel ve doğal koruma alanlarının yönetim planına kaynak ayırarak katılımının sağlanması, güzergahların taĢıma kapasitesine uygun geliĢmesine önem verilmesi.

(12)

2 2.3. Ekoturizmin Temel Ġlkeleri

Uluslararası Ekoturizm Topluluğu (UET); sivil toplum örgütleri, özel Ģirket iĢletmeleri, devletler, akademisyenler ve yerel topluluklar ile bir araya gelerek çok katılımlı tartıĢmaların sonucunda ekoturizmin ilkelerini aĢağıdaki gibi belirlemiĢtir.

 Destinasyonlara zarar verebilecek doğal ve kültürel etkileri en aza indirmek,

 Ekoturizmin varıĢ noktalarından olması düĢünülen bölgeler veya doğal alanlar için ziyaretçi yönetim planlarının ve turizm geliĢme alanlarının düzenlenmesi gereğini ortaya koymak; sosyal ve çevre temeline dayalı çalıĢmaların kullanılmasını teĢvik etmek,

 Özellikle doğal ve koruma alanlarının içinde ve çevresinde yaĢayan toplulukların, yerel iĢletmelerin ve ev sahibi ülkenin ekonomik faydalarını artırmak için çaba göstermek ile yerel yönetimler ve toplum ile iĢbirliği içinde çalıĢacak sorumlu bir iĢletmeciliğin önemini vurgulamak,

 Petrol kaynaklarının kullanımını azaltacak, yerel bitki örtüsü ve yaban hayatını koruyacak Ģekilde doğal ve kültürel çevre ile uyumlu bir alt yapının geliĢtirilmesini temin etmek,

Üçüncü dönem evrensel çevre hareketi sonucu ortaya çıkan ve dönemin ABD baĢkanı tarafından kurulan Sierra Club‟a1 göre, ekoturizmin temel özellikleri Ģunlardır;

 Çevrenin biyolojik çeĢitliliğine ve taĢıma kapasitesine öncelikle yer verilmelidir.

 Nadir veya eĢsiz olan ekosistemler tamamen koruma altına alınmalıdır.

 Planlar, yerel toplumun haklarını ve onların gereksinimlerini dikkate almalıdır.

 Yaban hayatı göç yolları ile ekosistemin yapısı ve fonksiyonları bakımından karĢılıklı etkileĢimin sürdürülebilmesinin sağlanması göz önünde bulundurulmalıdır.

 Kırsal mimari özgün kılınmalı kırsal rekreasyon desteklenmelidir.

 Doğal alanlar içinde ve çevresindeki alt yapı ve diğer geliĢmeler temel gereksinimleri karĢılayacak seviyede sınırlandırılmalıdır.

 Uygun atık yönetimi, enerjinin korunması ve çevresel iyileĢtirme tüm planlamanın bir parçası olmalıdır.

1 Sierra Club, “Ecotourism”, The Board of Directors, September 18-19, 1993,

*http://www.sierraclub.org/policy/conservation/ecotuorism.asp, 20.08.2002

(13)

3

 Uygun faaliyetler ve yardımlarla yerel, ulusal, uluslararası koruma çabaları desteklenmeli ve teĢvik edilmelidir.

 Ekoturizm alanları gelecek nesiller için eğitim ve uygulama alanı olmalıdır.

2.4. Ekoturistin Temel Özellikleri

Ekoturist; doğal ve kültürel değerlere önem veren öğrenme ve öğretme isteğinde özverili davranan kiĢidir. Ayrıca ekoturist, ziyaret ettikleri bölgenin kültürünü, geleneklerini ve doğal özelliklerini öğrenmek ve deneyim kazanmak için seyahat yapan kiĢilerdir2. Eko-turizm turlarına katılanlar genellikle küçük gruplardır. Gruplardaki kiĢi sayısı çoğu zaman 25 kiĢiyle sınırlıdır.

Son yıllarda ekoturizm faaliyetlerine gelir seviyesi yüksek olan birçok birey katılmaktadır3.

2.5. Ekoturizm Etkinlikleri

 Organik Ürünler ile beslenmek (Eating with Organic Products)

 Doğa Fotoğrafçılığı (Nature Photography)

 Yayla Turizmi (Highland Tourism)

 KuĢ Gözlemleme (Ornitoloji) Turizmi (Bird Watching Tourism)

 Kelebek Gözlemleme Turizmi (Butterfly Watching Tourism)

 Yaban Hayatı Gözlemleme Turizmi (Wildlife Watching Tourism)

 Sportif Olta Balıkçılığı (Sports Fishing)

 Bisiklet Turizmi (Bicycle Tourism)

 Balon Turizmi (Balloon Tourism)

 Sualtı DalıĢ Turizmi (Diving Tourism)

 Ekolojik Tarım ve Çiftlik Turizmi (Agro-ekoturizm)

 Av Turizmi (Hunting Tourism)

 Botanik Turizmi (Botanic Tourism)

 Kamp Karavan Turizmi (Camping Caravan Tourism)

 Mağara Turizmi (Cave Tourism)

 Doğa yürüyüĢü (Trekking)

 Dağcılık (Mountaineering)

2Orhan T (2008). Uzundere Ġlçesi ve Yakın Çevresinin Ekoturizm Potansiyelinin Belirlenmesi ve Sınıflandırılması.

Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

3 GüneĢ G (2008). Sürdürülebilir Turizm ve Türkiye. Ġz Atılım Üniversitesi Dergisi, Sayı:6, s. 16-19, Ankara.

http://www.atilim.edu.tr/publ/iz-sayi6.pdf

(14)

4

 Yamaç ParaĢütü (Paragliding)

 Eko- Gastronomi Turizmi (Eco-Gastronomy Tourism)

 Yön Bulma (Orienteering)

3. MEVCUT DURUM 3.1. Dünyadaki Ekoturizm

Dünyada ekoturizme yönelik destinasyonların birçoğu tropikal bölgeler, ada ülkeleri, dağlık bölgelerden oluĢan az geliĢmiĢ veya geliĢmekte olan ülkelerdir. 1990 yılında Amerika‟da macera seyahatleri ile ilgili bir araĢtırmada, ekoturizmle aktivitelerine yönelik çeĢitli destinasyonlar için Ģu programlar oluĢturulmuĢtur;

- Doğa yürüyüĢü: Arjantin, Hindistan, Nepal, Pakistan, Peru, Türkiye, - Doğa tarihi: Antartika, Brezilya, Kosta rika, Ekvator, Madagastar, - VahĢi doğada safari: Orta Afrika, Kenya, Tanzanya‟dır.

Belirtilen destinasyonlarla birlikte günümüzde dünyada ekoturizm açısından önemli bölgeler arasında Latin Amerika, Karayipler ve Pasifik Adaları, Güneydoğu Asya, Güneydoğu Afrika, Antartika ve Avustralya sayılabilir. Mısır, Cezayir, Irak, Afganistan, Ġran gibi ülkeler ekoturizm açısından fırsatlara sahip olmakla birlikte geliĢme gösterememiĢtir. Bu bölgede ekoturizm açısından en avantajlı ülke üç kıta arasında kalan Türkiye‟dir.

Ekoturizm açısından örnek gösterilen destinasyonların dikkat çekici özelliği ekonomik açıdan geri kalmıĢ, doğal yapısı bozulmamıĢ ülkeler olmasıdır 4.

3.2. Türkiye’deki Ekoturizm

Dünyada artık keĢfetmek amacı ile yapılan eko turizm, son yıllarda ülkemizde de sık sık gündeme gelmekte, fakat sadece yayla turizmi olarak düĢünülmektedir. Oysa bir bütün olarak ele alınması gereken ekoturizm, sosyal ve kültürel faaliyetleri de içine alan, geniĢ alanlarda bir çok aktiviteyi kapsayan bir etkinliktir. Turizm Bakanlığı ekoturizmi; yayla turizmi, ornitoloji (kuĢ gözleme) turizmi, foto safari, akarsu sporları (kano-rafting) çiftlik turizmi, botanik (bitki inceleme) turizmi, bisiklet turları, atlı doğa yürüyüĢü, kamp-karavan turizmi, mağara turizmi, dağ turizmi ve doğa yürüyüĢü, botanik (bitki inceleme) gibi baĢlıklar altında değerlendirmektedir 5

4 Çekmez Nursel (2009). Kuzey Saroz Bölgesi‟nin Ekonomik Kalkınmasında Ekoturizmden Yararlanma Olanakları.

Namık Kemal Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Tarım Ekonomisi ABD. Yüksek Lisans Tezi, s. 33.

5 Kılıç Benzer A. Nüket (2006). Bolu-Göynük Ve Yakın Çevresi Doğal Ve Kültürel Kaynaklarının Ekoturizm Açısından Değerlendirilmesi. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora Tezi. 266s, Ankara.

(15)

5

Ülkemizin, Akdeniz‟deki en önemli turizm alanlarından birisi olduğu açıktır. YaklaĢık 8000 km. uzunluğundaki sahilleri, çeĢitli uygarlıklardan kalan zengin tarihi ve kültürel mirasın yanı sıra iklimsel çeĢitliliği nedeniyle olağan üstü bir biyoçeĢitliliğe sahiptir ve tek baĢına bütün bir Avrupa kıtası ile karĢılaĢtırılabilecek niteliktedir. Örneğin, tüm Avrupa‟da 500 kuĢ türü bulunmasına karĢılık, Türkiye‟de 420 civarında kuĢ türü tespit edilmiĢtir. Ayrıca Avrupa‟da tespit edilen yaklaĢık 12.000 bitki türünden yaklaĢık 9.000‟i ülkemizdedir. Türkiye, gerek dağları, ormanları, yaylaları, kıyıları, gölleri, akarsuları gibi doğal varlıkları; gerek flora ve faunası, gerekse mağaraları ve kanyonları gibi ilginç jeolojik oluĢumları açısından diğer ülkelerle kıyaslanamayacak düzeyde bir zenginliğe sahiptir. Bu zenginlikler ülkemizi gündemde olan ekoturizm için oldukça ilgi çekici bir ülke konumuna getirmektedir6.

Türkiye‟de Bakanlık destekli çevre korumaya yönelik turizm projeleri bulunmaktadır.

Bunlar: Atak Projesi, Mavi Bayrak Projesi, Belek Yönetim Planı, Yayla Turizmi Projesi, Dağ- Doğa YürüyüĢü Projesi(Trekking), Akarsu Turizmi (Kano-Rafting) Projesi, Bisiklet Tur Güzergahlarının GeliĢtirilmesi Projesi, Atlı- Doğa YürüyüĢü Projesi, Mağara Turizmi Projesi, Sportif Olta Balıkçılığı, KuĢ Gözlemciliği (Ornitoloji), Botanik (Bitki Ġnceleme) Turizmi, Av Turizmi 7

3.3. Istrancalar ve Çevresinde Ekoturizm Potansiyelinin Temel Nedenleri

Bölgede ekoturizmin baĢarı ile uygulanmasını gerektiren 4 temel neden bulunmaktadır.

Bunlar; Planlar, Projeler, Bakanlık Uygulamaları ve Sınırötesi uygulamalar.

a. Planlar

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Turizm Stratejisi 2023‟te 2007-2013 Eylem Planı bölümünün 2. Eylem Planı içerisinde Ġğneada – Kıyıköy Ekoturizm kenti olarak öngörülmüĢtür.

6 Özkan Yürik, Esin (2012). Turizmin Geleceği: Ekoturizm http://www.ekoturist.com/ekoturizm-makaleler-bilgi/12- ekoturizm-turizm.html . (EriĢim Tarihi, 10.09.2012).

7 Kültür ve Turizm Bakanlığı (2001). Türkiye‟de Ekoturizm. Yatırımlar Genel Müdürlüğü, Yatırımları Yönlendirme Daire BaĢkanlığı.

(16)

6

Harita 1: Ġğneada – Kıyıköy Ekoturizm Turizm Kenti 8

b. Projeler

Bölgede son 10 yıl içinde ekoturizmin alt yapı çalıĢmalarını kolaylaĢtıran 2 kapsamlı Proje tamamlanmıĢtır. Bu projelerin tümünde ekoturizmin teĢvik edilmesini sağlayan unsurlar bulunmaktadır.

Projelerden ilki Bölgede Dünya Bankası ile Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında yapılan Biyolojik ÇeĢitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi (GEF-II)‟dir. Bu projede envanter alanının flora ve fauna değerleri tanımlandıktan sonra kaynak kullanımı konusundaki fırsat ve tehditler sıralanarak yerelde yaĢayanlar ile koruma- kullanma dengesinin oluĢturulması salık verilmiĢtir.

Ġkincisi ise; AB‟nin Bulgaristan-Türkiye Sınır ötesi ĠĢbirliği Programı kapsamında desteklenen, Çevre ve Orman Bakanlığı; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü Koordinasyonunda yürütülen Kırklareli Ġli‟nin Karadeniz‟e bakan kısmını oluĢturan Yıldız Dağlarında uygulanan Yıldız Dağlarında Biyolojik ÇeĢitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir GeliĢtirilmesi Projesi Aralık 2008 tarihinde uygulanmaya baĢlanmıĢ ve Aralık 2009 tarihinde tamamlanmıĢtır. Bu projede 4 ana faaliyet öngörülmüĢtür;

Envanter ve Planlanma; ĠĢbirliği (yereldeki ilgili kurum ve kuruluĢlar ile Türkiye ve Bulgaristan‟daki ilgili kurumlar arasında), Eğitim, Bilinçlendirme ve Kapasite GeliĢtirme, Doğa Eğitim Merkezi (Dereköy yolu üzerinde).

8 Türkiye Turizm Stratejisi 2023, s.82. http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/Eklenti/906,ttstratejisi2023pdf.pdf?0 (EriĢim Tarihi 04.05.2013).

(17)

7 c. Ulusal ve Uluslararası Yaptırımlar

Kırklareli‟nde gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde koruma alanları olarak tanımlanmıĢ alt bölgeler bulunmaktadır. Bu alt bölgelerde Longoz ve çevresinde bulunan 1 milli park, 2 adet tabiatı koruma alanı ve 2 adet sulak alan mevcuttur.

 Eko Turizm Kentleri: Demirköy ve Vize ilçelerinde spor, agro-eko ve doğa turizm alanları geliĢtirilecek ve Ġğneada- Kıyıköy beldeleri “eko-turizm” kenti olarak değerlendirilecektir. Bu alanlar, doğaya duyarlı kullanımlarla eko-turizm ve kıyı turizminin yapılması öngörülen yerler olarak potansiyel taĢımaktadırlar.

• Agro- Eko- Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar: Kırklareli ilinin Kofçaz, Demirköy ve Vize ilçeleri agro eko turizm potansiyeline sahip yerleĢimlerdir. Kofçaz, Demirköy ve Vize‟nin organik tarım potansiyeli bölgenin kültürel kimliği ile bütüncül bir anlayıĢ içerisinde değerlendirilmelidir.

• Yat Turizminin GeliĢtirileceği Alanlar: Demirköy ve Vize‟de yat turizminin geliĢtirilmesi önerilmektedir. Mevcut limanların iĢletmelerinin geliĢtirilmesi, kıyılarda yapılacak fizibilite çalıĢmaları kapsamında, özellikle Ġstanbul‟la bağlantısını güçlendirecek deniz otobüsü seferleri için uygun alan belirlenerek deniz ulaĢımının geliĢtirilmesi de hedeflenmektedir.

• Deniz UlaĢımının Diğer Bölgelerle Bağlantısının Güçlendirileceği Alanlar: Planla turizmin geliĢtirilmesi planlanan Kırklareli Demirköy ve Vize ilçelerinin, öncelikle deniz ulaĢımının bu geliĢmeyi besleyecek Ģekilde desteklenmesi gerekmektedir. Bu merkezlerde mevcut ya da öneri yat limanları bu amaç için kullanılacaktır.

• Arkeolojik Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar: Kırklareli ilinde Vize ilçeleri arkeolojik turizminin destekleneceği alanlar olarak belirlenmiĢtir. Bu alanlarda Arkeolojik kentlerin ve diğer yapıların ortaya çıkarılması için kazılarının baĢlatılması, tarihsel mirasın bakım ve onarımının yaygınlaĢtırılması, restorasyon oluĢturulması, tarihsel mirasın ziyaretini teĢvik edecek güzergahların düzenlenmesinin yanı sıra bölgenin kültür envanterinin çıkarılıp tanıtımının güçlendirilmesi sağlanacaktır.

(18)

8

• Doğa ve Spor Turizminin GeliĢtirileceği Alanlar: Doğa turizmi yapılabilecek potansiyel alanlar arasında; Longoz ormanları, Kasatura Körfezi Tabiat Koruma Alanı, Ġğneada ve Kıyıköy‟de Karadeniz kumsalları ve bunun dıĢındaki yapay ve doğal göller yer almaktadır.

• Sağlık Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar: Trakya Alt Bölgesi orman alanları ve su kaynakları ile sağlık turizmi açısından önemli potansiyeller barındırmaktadır. Sağlık Turizmi‟nin geliĢtirileceği alanlar Kırklareli ilinde Demirköy ilçesi ve çevresidir.

Arkeolojik Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar:

a. Trakya Bölgesi, tarih öncesi dönemlere kadar uzanan ve çok çeĢitli kültürlere ev sahipliği yapmıĢ, bir kısmının kazı çalıĢmalarına baĢlanmıĢ antik yerleĢme alanlarıdır. Bu alanlarda Arkeolojik kentlerin ve diğer yapıların ortaya çıkarılması için kazılarının baĢlatılması, tarihsel mirasın bakım ve onarımının yaygınlaĢtırılması, restorasyon oluĢturulması, tarihsel mirasın ziyaretini teĢvik edecek güzergahların düzenlenmesinin yanı sıra bölgenin kültür envanterinin çıkarılıp tanıtımının güçlendirilmesi sağlanacaktır.

b. Antik yerleĢmelerden Kırklareli Ġli‟nde Vize ilçeleri arkeolojik turizminin destekleneceği alanlar olarak belirlenmiĢtir. Bu planda sembol olarak gösterilen arkeolojik turizmin geliĢtirileceği alan sınırları alt ölçekli planlarda belirlenecektir.

4. BÖLGENĠN GENEL DURUMU 4.1. Bölge Hakkında Genel Bilgi

Bölgede yer alan Istranca (Yıldız) Dağları, Bulgaristan‟da “Strandja”, Türkiye‟de

“Istranca” veya “Yıldız” Dağları olarak anılmaktadır. Istranca Dağı, Bulgaristan‟ın güneydoğusu ile Türkiye‟nin Avrupa kesimi arasında 70 km uzanmaktadır. Bir bölümü Türkiye, bir bölümü de Bulgaristan sınırları içinde kalan Istranca Dağları‟nın Türkiye tarafında kalan kısmı Karadeniz kıyı bölgesini içine alacak Ģekilde 197.000 ha.‟lık bir alanı kaplamaktadır. En yüksek tepesi 1031 metre ile Türkiye tarafında bulunan Mahya tepesidir. Burası aynı zamanda Türkiye‟nin Avrupa kesimindeki en yüksek noktasıdır 9

Uluslararası düzeyde Istranca Dağları, Avrupa doğal mirasının korunması açısından Orta ve Doğu Avrupa‟daki 5 en önemli alanlardan biri olarak tanımlanmıĢtır. Alan, Bulgaristan

9 Yıldız Dağları Biyosferi Kitapçığı, (2010). Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, s.2.

(19)

9

Strandja Tabiat Parkı‟ndan itibaren bir kemer Ģeklinde sürekli vejetasyona sahip baskın olarak orman formu ile kaplıdır 10

4.2. Bölgenin Sahip Olduğu Ekoturizm Değerleri 4.2.1. Doğal Değerler

4.2.1.1. Ormanlar

Trakya‟nın kuzeyinde yer alan Istranca Dağları kıĢın yaprağını döken ormanlarla kaplıdır ve baskın alan türlerini Fagus orientalis, Carpinus betulus, Castanea sativa ve Quercus spp.

oluĢturur 11

Istranca Dağları‟nın Karadeniz‟e bakan yamaçları sık bir orman örtüsü ile kaplıdır. Bu ormanlar, kıyıdan baĢlayarak dağların yamaçları boyunca 1000 metreye kadar yükselir. Buradaki ağaçlar geniĢ yapraklı olup, kıĢ mevsiminde yapraklarını dökerler. Kayın ormanları, Istranca Dağları‟nın genel doğrultusu olan Kuzeybatı-Güneydoğu istikametinde Bulgaristan sınırı yakınlarına ve Ġğneada‟nın güneyinde yer alan Panayır Deresi Havzası‟na kadar devamlı bir Ģerit halinde geliĢmektedir12.

Vadilerin denize yakın kesimlerinde meĢe ormanları içinde azda olsa diĢbudak, karaağaç, kızılağaç, gürgen, söğüt, ıhlamur, ceviz, kayın, akağaç, kavak gibi türler bulunmaktadır.

Demirköy platosunda ormanlık alanlar genellikle iğne yapraklıdır.

Kastros Koyu‟nun batı kesiminde Trakya‟daki tek karaçam ormanı bulunmaktadır.

Tabiatı koruma alanı ilan edilen Saka Gölü Longozu diĢbudak, saplı meĢe, kızılağaç ağaçlarının dıĢında zengin bir floraya sahiptir13.

Ġğneada ve çevresi ülkemizde birbiriyle ekolojik olarak bağlı ekosistemler zincirini oluĢturan ender yerlerden biridir. Dolayısıyla alanı besleyen su kaynakları ile iliĢkili olan bu ekosistemlerden birisi çevre Ģartlarından olumsuz Ģekilde etkilenirse, diğer ekosistemlerde etkilenecektir. Alan, akarsu, tatlı ve tuzlu su gölleri, kıyı kumulları, tatlı ve hafif tuzlu bataklıklar, longoz ormanları ve yaprak döken karıĢık oldukça boylu ağaç türlerinden oluĢan orman vejetasyon tiplerini bünyesinde barındırır.

10 Yenilmez Arpa, N. (2009). “Yıldız Dağları‟nda Biyolojik ÇeĢitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir GeliĢtirilmesi Projesi Tanıtımı ve Sonuçları” Yıldız Dağları Biyosfer Projesi Biyolojik ÇeĢitlilik Envanter Yöntemleri Eğitimi, s.7.

11 Okyar, Zühal. (2010). “Trakya Bölgesi Dıurnal ve Nocturnal Lepidoptera Faunasına Katkılar” . Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, s.50.

12 Anonim, (2000). Kırklareli 2000. Editör Zülküf Yılmaz, Kırklareli Valiliği, Mega Basım Yayın San. Tic. A.ġ, s. 125.

13 Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2012a) http://www.kirklarelikulturturizm.gov.tr/belge/1-59761/bitki- inceleme.html. (Son EriĢim Tarihi: 04.08.2012).

(20)

10

Kıyı kumulları, longoz ormanları ile birlikte Ġğneada‟nın en hassas ekosistemlerini oluĢtururlar. Alan içerisindeki kıyı kumulları, çevre Ģartlarından fazlaca etkilenmeden ve bozulmadan günümüze kadar gelebilmiĢ nadir ekosistemlerimizdendir. Ġğneada ve çevresinde bilinen, Türkiye‟nin kuzeybatısı ve Bulgaristan‟a endemik veya nadir bitkilerin büyük bir kısmı, kumulları üzerinde yaĢamını sürdürmektedir 14

Ġğneada‟nın doğusunda ve güneyinde, kıyı kordonları ile ağızları tıkanarak göl ve bataklık haline dönüĢmüĢ saz ve bataklık bitkileri görülür. Bu saha dahilinde nemli alüvyal tabanları kaplayan ve „Longoz‟ denilen orman topluluğu vardır15. Longoz ormanında arazi oldukça düz olup, eğim yok denecek kadar azdır. Longoz orman bitki topluluğu, sık sayılabilecek yüksek bir orman formasyonundadır. Avrupa‟nın güneydoğusuna özgü bu diĢbudak-meĢe-kızılağaç orman tipinin en sulak bölümlerinde kızılağaç ve diĢbudak, nispeten daha kuru bölümlerde ise saplı meĢe baĢta olmak üzere çeĢitli meĢe türleri baskındır. Buna ek olarak tırmanıcı bitki türleri ormanın en belirgin özelliğidir. Longoz ormanlarının haricinde kalan bölgede daha çok yaprak döken karıĢık orman örtüsü bulunur ve bu ormanlar floristik kompozisyon itibariyle longoz ormanlarına büyük oranda benzerlik gösterirler. Daha çok karıĢık meĢe türlerinin oluĢturduğu bu vejetasyon tipinde meĢe toplulukları hakimdir16.

Ġğneada Longoz Ormanları‟nda çok çeĢitli mantarlar bulunmaktadır. Bu mantarlar, yenen ve ihracat değeri olan mantarlar, yenen mantarlar, yenmeyen ve Ģüpheli mantarlar, zehirli mantarlar ve öldürücü mantarlar olmak üzere çeĢitli gruplara ayrılmaktadır.

Ġğneada Longoz Ormanları‟nda gerekli düzenlemeler yapıldığı taktirde gelen ziyaretçiler trekking, orienteering, bisiklet ve mantar toplama aktivitelerini yapılabilir

4.2.1.2. Flora a. Longoz Bitkileri

Ġğneada Longoz Ormanları, Istranca Dağları‟ndan Karadeniz‟e doğru akan derelerin beslediği Erikli, Mert ve Saka göllerinin, önlerinde bulunan kumul nedeniyle ilkbaharda fazla gelen sularla ĢiĢerek geriye doğru taĢması ve düz araziyi kaplaması sonucunda oluĢmuĢtur. KıĢ ve ilkbahar aylarında tamamen sularla kaplı olan, yaz ve sonbahar aylarında ise suyu çekilen bu ormanlar, oldukça boylu (8-15 metre) karıĢık orman ağaçlarından oluĢan bir floristik

14 Güler, N., (2007). s, Ġğneada Longoz Ormanları Bitkileri Resimli Tanıma Kılavuzu. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma Ve Milli Parklar Genel Müd., s.2.

15 Anonim, (2000). s. 138.

16 Güler, N., (2007), s.5.

(21)

11

kompozisyona sahiptir. Bu karıĢık ormanları; diĢbudak, kayın, saplı meĢe, sapsız meĢe, ova akçaağacı, çınar yapraklı akçaağaç, üvez, ıhlamur, kızılağaç, mürver, kızılcık, karaağaç ve gürgen gibi ağaçlar oluĢturur. Zengin bir orman altı florasına sahip olan bu ormanlar, alüvyal toprakların mikro-organizma faaliyetinin yoğunluğu nedeniyle çevresine göre daha sıcak olup burada yetiĢen ağaçlar ve diğer bitkiler daha erken vejetasyona baĢlarlar. Bu ormanların mevcut durumlarını korumaları yüksek taban su seviyesine bağlıdır. Gerek Avrupa‟da gerekse Türkiye‟de nadir bulunan bu ormanların habitatlarının korunması büyük önem arz etmektedir 17.

b. Soğanlı Bitkiler

Alanda çok sayıda bulunan soğanlı bitkiler, ilkbahar ve sonbahar olmak üzere iki farklı mevsimde çiçek açarlar. Bu bitkiler arasında alanda en çok rastlanan; siklemen ve iki yapraklı ada soğanıdır. Mavi bataklık süseni ve kardelen daha çok orman içi açıklıklarda bulunurken, orkide türleri ve ters lale ise orman altında sıkça görülür. Longoz ormanlarında suyun bol olduğu kesimlerde ise göl soğanlarını öbekler halinde görebilmek mümkündür 18.

c. Kumul Bitkileri

Longoz ormanlarını çevreleyen göl ve bataklık alanlarıyla deniz arasında bir Ģerit oluĢturan kıyı kumulları, önemli bir bitki alanıdır. Uzunluğu 18 km‟yi bulan bu sahil Ģeridi en fazla geniĢliğe, Mert Gölü‟nün doğusundan Panayır Ġskelesi‟ne kadar olan bölümde ulaĢır.

Bugüne kadar yapılan araĢtırmalarda Ġğneada kumullarında 46 bitki türü tespit edilmiĢtir.

Bu bitkilerden Karadeniz Salkımı, Peygamber Çiçeği ve Crepis Macropus Avrupa‟da yalnızca Trakya‟nın Karadeniz sahillerinde görülen endemik bitkilerdir. Alanda yayılıĢ gösteren Kum Ġncisi, Peygamber Çiçeği, Akyumak ve Kum Zambağı ise Bern SözleĢmesi ile koruma altına alınan nadir bitkilerdir.

Kıyı kumullarının gerisinde, kıyı kumulu-bataklık geçiĢ zonunda ise Alıç, Adi Kızılcık, Dağ Karaağacı, Akçakesme, Saplı MeĢe, Karaçlı, KuĢkonmaz gibi bitkiler yayılıĢ gösterir ve denizden karaya doğru esen rüzgarların kumu içeri taĢımasına izin vermeyen bir yükselti oluĢtururlar19

17 Anonim (2009b). Ġğneada Longoz Ormanları Flora. Biyolojik ÇeĢitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, s1-3.

18 Anonim (2009b). s.5-6.

19 Anonim (2009b). s.8-9.

(22)

12 d. Sulak Alan Bitkileri

Ġğneada‟da yer alan göller ve çevresindeki diğer sulak alanlar birçok su bitkisi türünün yaĢam alanıdır. Göl içlerinde su derinliğinin 50-100 cm olduğu alanlarda yayılıĢ gösteren ve yer yer örtüĢü %100‟ü bulan bitki topluluğunun baskın türleri Schoenoplectus lacustris. Phragmites australis, Thypha domingensis ve T. Angustifolia‟dır. Floristik kompozisyonu daha zengin olan taban suyu yüksek yarı tuzlu bataklık alanlarda Bolboschoenus maritimus, Juncus heldreichanus, Sparganium erectum, Atriplex patula, Leucojum aestivum (göl zambağı), Limonium gmelinli, Cirsium creticum, Polypogon viridis gibi bitkiler yayılıĢ gösterir.

Hamam ve Pedina gölleri etrafındaki tatlısu bataklıkları ise, Türkiye‟de örneğine çok az rastlanan Avrupa-Sibirya tatlısu florasını içermesi açısından oldukça önemlidir. Bu bataklıklarda görülen tehdit altındaki göl kestanesi ve nilüfer toplulukları yüksek su kalitesinin göstergesi olarak kabul edilir. Dere kenarlarındaki doğal setler boyunca yayılıĢ gösteren kumlu mera toplulukları arasında, Türkiye için yeni bir tür olan Logfia minima ve nadir görülen bazı Trifolium türlerine rastlanır20.

Bölge hem sahip olduğu subasar (longoz) ormanları hem de nadir ve endemik bitki türleri sayesinde botanik turizmine ilgi duyan ekoturistlerin ilgisini çekebilecek potansiyele sahiptir21.

4.2.1.3. Fauna a. Balıklar

Ġğneada'nın lagün, göl ve dere gibi farklı sulak alanlarında bilinen 30 balık türü yaĢamaktadır. Bu balık türlerinden 8'i Bern SözleĢmesinde "korunması gereken tür" ilan edilmiĢtir. Bunlar; Dere Hamsisi (Chalcalburnus chalcoides). Deniz Ġğnesi (Syngnathus abaster), Tatlısu Kaya Balığı (Neogobius fluviatilis), Kurt Balığı (Aspius aspius), Noktalı Ġnci Balığı (Alburnoides bipunctatus), Acı Balık (Rhodeus amarus), TaĢ Yiyen Balık (Cobitis taenia) ve Kababurun Balığı‟dır (Chondrostoma nasus). Balık çeĢitliliğinin en fazla olduğu Mert, Erikli ve Saka lagün gölleri, üreme, beslenme ve korunma amacıyla denizden tatlı suya veya tatlı sudan denize göç eden kefal (Mugil cephalus) ve gümüĢ balığı (Atherina boyeri) gibi balık türlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bir tatlı su gölü olan Hamam Gölü‟nde kerevit, alanı besleyen derelerin Istranca Dağları'ndan çıkan kaynaklarında ise kırmızı benekli alabalık (Salmo trutta) yaĢamaktadır22. Ġğneada sulak alanı sürdürülebilir turizm kapsamında üreme zamanları dıĢında,

20 Anonim (2009b). S.12-14.

21 Çakır, Gülay ve Çakır, Ali (2011b). Sulak Alanların Ekoturizm Açısından Değerlendirilmesi: Ġğneada Örneği, Ahi Evran Üniversitesi, , Türkiye Sulak Alanlar Kongresi, 22-24 Haziran 2011, s. 6.

22 Ġğneada Belediyesi, (2012). http://www.igneada.bel.tr /i4.html. (EriĢim Tarihi, 08.07.2012).

(23)

13

korunması gereken balık türleri de korunarak, doğal yapıyı ve dengeyi bozmamak üzere önemli bir sportif olta balıkçılığı potansiyeline sahiptir23

Bölgede bulunan göller araĢtırma alanını balık türleri açısından zengin bir hale getirmektedir. Özellikle deniz ile bağlantısı olan Mert, Erikli ve Saka Gölleri‟nden yılın belirli zamanlarında denizle bağlantı meydana gelir. Üreme, korunma ve beslenme amacıyla denizden tatlı suya veya tatlı sudan denize göç eden balık türleri açısından bu lagün gölleri çok önemlidir

24.

Çizelge 1: Istranca Dağları‟nın Tatlı Su Balıkları Listesi25 Tatlı Su Balıkları

GökkuĢağı Alabalık Gambusya Dikence

Eğrez Balığı Bıyıklı Balık Dere Karabalığı

Kızılgöz Mini Ġnci Balığı GümüĢ

Tatlı Su Kayabalığı Kızıl Kanat Pullu Sazan GümüĢ Havuz Balığı Aynalı Sazan

b. KuĢlar

Ġğneada ornitolojik olarak Batı Palearktiğin önemli kuĢ göç yolları üzerindedir. ÇeĢitli bitki ve hayvan türlerine yaĢam alanları oluĢturmasıyla yüksek biyoçeĢitlilik değeri içermektedir.

Ayrıca, Avrupa kıtasında ender özellik gösteren kritik bir ekosistem ve sıcak nokta oluĢu gibi nedenlerle Avrupa Kıtası ve Dünya doğa mirasını koruma açısından uluslararası öneme sahip bir alandır26.

Kapladıkları alan itibariyle sırasıyla kıyı kumulları, kıyı çayırları, ormanlık alanlar ve kayalık kıyılardan oluĢan sahiller Istranca Dağları‟nı hem içinde yaĢayan kuĢlar hem de göçmen kuĢlar için çok önemli bir alan haline getirmektedir27. Türkiye kuĢ varlığını oluĢturan 454 kuĢ türünden yarıya yakını (194 tür) yıl içerisinde Ġğneada‟da görülebilmektedir. Alan çok sayıda su

23 Çakır, Gülay ve Çakır, Ali (2011a). Ġğneada Longoz Ormanları ve Çevresinin Rekreasyonel Faaliyetler Açısından Değerlendirilmesi, KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, s.7.

24 Özyavuz, M., (2008). Yıldız Dağları‟nın Ġğneada-Demirköy Arasında Yer Alan Bölümünün Biyosfer Rezervi Olarak Planlaması, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, s.98.

25 Anonim (2009d). Yıldız Dağları‟nın Tatlı Su Balıkları Posteri. Yıldız Dağları Biyosfer Projesi.

http://yildizdaglari.cevreorman.gov.tr/medialibrary/2010/07/balik posterleribaski.pdf. (Son EriĢim Tarihi: 12.07.2012).

26 Özyavuz, M. ve ġiĢman, E. E., (2009). “Ġğneada‟nın Ekoturizm Potansiyeli ve Bölge Halkının Yararlanma Olanakları”. I. Trakya Bölgesi Kalkınma ve GiriĢimcilik Stratejileri Sempozyumu, 16-18 Ekim 2009, s.127-128.

27 Yıldız Dağları Biyosferi Kitapçığı, (2010). s.7.

(24)

14

kuĢu ve yırtıcı kuĢun, özellikle de leyleklerin (ak ve karaleylek) sonbahar göçünde geçiĢ yoludur.

Bazı su kuĢları (balıkçıllar, kazlar, ördekler, su tavukları, yağmurcunlar vb.) ve yırtıcılar (kartallar, Ģahinler, doğanlar, deliceler vb.) ise alanda üremektedir28.

Alanda görülen dokuz kuĢ türü, Ġğneada ekosisteminin sağlıklı iĢleyip iĢlemediğini gösteren gösterge tür olarak kabul edilmiĢtir. Bu türlerden Küçük YeĢil Ağaçkakan ülkemizde sadece Kuzey Trakya‟da yayılıĢ göstermektedir. Cüce Karabatak, Ak Kuyruklu Kartal ve Küçük Kerkenez ise Avrupa Kırmızı Listesi‟nde nesli tehlike altında olan ve/veya tehlike altına girebilecek türlerdir29.

Çizelge 2: Ġğneada Gösterge KuĢ Türleri30

Ġğneada Gösterge KuĢ Türleri

Kuğu (Cygnus olor) Küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) Puhu (Bubo bubo) Ötücü kuğu (Cygnus cygnus)

Alaca baykuĢ (Strix aluco) Küçük kerkenez (Falco naumanni) Yalıçapkını (Aldeco atthis) Akkuyruklu kartal (Haliaetus albicilla) Turna (Grus grus)

Bölgedeki 133 kuĢ türü, SPFS (Strickly Protected Fauna Species =Kesinlikle Koruma Altına Alınması Gereken Türler), 51 kuĢ türü PFS (Protected Fauna Species = Koruma Altına Alınması Gereken Türler) olmak üzere 184 kuĢ türü Bern SözleĢmesi‟ne göre tehlike kategorisindedir31.

Ġğneada‟da özellikle Mert ve Erikli gölleri su kuĢları için beslenme, barınma, konaklama ve yuvalanmaları açısından önemli bir sulak alandır. Ġki tarafının ormanla çevrili olması ve geniĢ bir sazlık alanın bulunması burada bulunan kuĢlar için çok büyük avantajlar sağlamaktadır32.

KuĢ gözlemciliği yapmak isteyenler tarafından Ġğneada sulak alanları ve çevresi sahip olduğu bütün bu potansiyel ile 4 mevsimde de ziyaret edilebilir.

28 Anonim, (2009c). Ġğneada Longoz Ormanları Fauna. Biyolojik ÇeĢitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, s.3.

29 Anonim, (2009c). s. 4

30 Anonim, (2009c). s.5

31 Özyavuz, M., (2008). s.98.

32 Kaya, M. (1998). “Mert Ve Erikli Göllerinin (Kırklareli/Ġğneada) KuĢ Faunası Açısından Önemi Ve Ekolojik Sorunları”. Ekoloji Çevre Dergisi. 7 (27), s.18. http://www.ekolojidergisi.com.tr/resimler/27-4.pdf (Son EriĢim Tarihi:

02.08.2012).

(25)

15 c. Kelebekler

Istrancalar ve çevresi kelebek türü açısından oldukça zengindir. Karaca (2008)‟ın hazırladığı çalıĢmada, Kırklareli‟nde toplam 114 kelebek türü bulunduğunu belirtmektedir.

Bunlardan 5 tür Papilionidae, 13 tür Pieridae, 28 tür Nymphalidae, 20 tür Satyridae, 32 tür Lycaenidae, 1 tür Riodinidae ve 15 tür Hesperiidae‟den oluĢmaktadır33

Bölgede kelebekler için belirlenen habitat tipleri Ģöyledir:

1. Longoz adlandırılan subasar ormanları 2. Tarım alanları

3. Orman içi açıklıklar 4. KarıĢık ormanlar

5. Dereler boyunca uzanan çalılıklar 6. Çam ekim alanları

Kelebekler özellikle orman içi açıklıkları, çayırları, yol kenarlarındaki ve dere kenarındaki açık alanları tercih ederler34.

Çizelge 3: Kırklareli‟nde Bulunan Bazı Kelebek Türleri35 . Bazı Kelebek Türleri

PAPILIONIDAE PIERIDAE NYMPHALIDAE SATYRIDAE

Erik kırlangıç kuyruğu Sarı Azamet Trakya Ġmparatoru Küçük zıpzıp perisi Kırlangıç kuyruk Alıç beyazı Isırgan kelebeği Halkacık

Orman fistosu Büyük beyaz melek Bahadır Ağaç karameleği LYCAENIDAE RIODINIDAE HESPERIIDAE

Kutsal mavi Ġncili kelebek Kızıl zıpzıp

Balkan esmergözü Sarı antenli zıpzıp

Zümrüt Orman zıpzıpı

33 Karaca, Ufuk (2008). List of the Butterflies of The Kırklareli Province (N.W. Turkey). CESA (Centre for Entomological Studies Ankara) News. Nr. 29, s.11

34 Anonim (2009a). Yıldız Dağları‟nın Kelebekleri Posteri. Yıldız Dağları Biyosfer Projesi.

http://yildizdaglari.cevreorman.gov.tr/medialibrary/2010/07/kelebekposteribaski.pdf, (Son EriĢim Tarihi: 29.01.2011).

35 Karaca, Ufuk (2008). List of the Butterflies of The Kırklareli Province (N.W. Turkey). CESA (Centre for Entomological Studies Ankara) News. Nr. 29, s.12-14.

(26)

16

Kelebek gözlemciliği yapmak isteyenler, Ġğneada ve çevresinin sahip olduğu birçok kelebek türünü doğal ortamlarında gözlemleme imkanı bulabilirler.

d. Memeliler

Memeli tür çeĢitliliği oldukça yüksek olan Ġğneada ve çevresi, tüm Türkiye‟deki memelilerin %34‟ü ve Trakya‟daki memelilerin %57‟sini barındırmaktadır36. Sahada; geyik, karaca, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, sansar, orman faresi, porsuk, yarasanın yanı sıra temiz suların göstergesi su samuru gibi önemli yaban hayvanları yaĢamaktadır37 Alanın her yerinde varlığı tespit edilen Orman Faresi, et-oburlar ve gece-gündüz yırtıcılarının besinini oluĢturduğu için gösterge tür olarak tespit edilmiĢtir38.

e. Ġki YaĢamlılar ve Sürüngenler

Ġğneada ve çevresi, 6 iki yaĢamlı ve 11 sürüngen türüyle Trakya genelindeki ikiyaĢamlı ve sürüngen sayısının yarıdan fazlasını barındırmaktadır. Bunun nedeni sulak alanların özellikle de tatlı su ortamlarının, zengin bitki örtüsü ve böcekleriyle, iki yaĢamlı ve sürüngen türleri açısından besin değeri yüksek, çekici bir yaĢam ortamı oluĢturmasıdır39. Bern SözleĢmesine göre kesinlikle korunması gereken ikiyaĢamlı türlerden Pürtüklü Semender (Triturus karelini) ve Gece Kurbağası (Bufo viridis) ile sürüngen türlerinden Oluklu Kertenkele (Ophisaurus apodus), YeĢil Kertenkele (Lacerta viridis) ve Ġnce Kertenkele (Ablepharus kitaibelii) alanda yaĢamaktadır.

Bunların dıĢında Yılan ve Kaplumbağa türleri de dahil 17 tür ikiyaĢamlı ve sürüngen türü yaĢam alanı çok uygun bu bölgede barınır40.

f. Omurgasızlar

310 tür böcek bulunan Ġğneada ve çevresinde, yapılan çalıĢmalar sonucunda 123 türle Pedina ve Hamam Gölü arasındaki bölge en zengin bölge olarak tespit edilmiĢtir. Bölgede bulunan orman içi açıklıklar, böcek türleri için uygun yaĢam alaları oluĢturmaktadır. IUCN (Uluslararası Dünya Koruma Birliği) koruma kategosinde yer alan Büyük Teke Böceği ve Benekli Bakır Kelebeği alanda kendine uygun yaĢam ortamı bulmuĢtur. Bu türlerden Büyük

36 Anonim, (2009c). s.6

37 Özyavuz, M., (2008). s.98.

38 Anonim, (2009c). s.7

39 Anonim, (2009c). s.8

40 Anonim, (2011). Trakya Doğa Eğitimi Projesi. http://www.trakyadogaegitimi.com/kat /igneada/ (Son EriĢim Tarihi, 30.06.2012).

(27)

17

Teke Böceği, orman içindeki ağaçlarda yaĢamakta ve türün buradaki devamlılığı amacıyla izlenmektedir. Böcek türlerinden besin zincirinin en üstünde yer alan Helikopter böceği Ġğneada ve çevresi için gösterge böcek türü kabul edilmiĢtir. Sulak alanların civarında yaĢayan ve kolayca gözlenebilen bu yaygın tür, diğer böcek türleri ile beslenerek böcek nüfusunun kontrolünde önemli rol oynamaktadır41.

Istrancalar çok zengin fauna çeĢitliliğine sahiptir. Yaban hayatı (fauna) gözlemleme ile ilgilenen kiĢiler 4 mevsim bölgeye gelerek hayvanları doğal ortamlarında gözlemleme imkanı bulabilirler.

4.2.1.4. Mağaralar

Kırklareli il sınırları içinde pek çok mağara bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı tarih öncesi dönemlerde, diğer bir kısmı ise Erken Hıristiyanlık sürecinde, bu din mensupları tarafından iskana tabi tutulmuĢ, turizm açısından önemli mağaralardır.42 Doğal özellikleri itibariyle dikkat çeken ve turizme yönelik çalıĢmaların yürütüldüğü 4 adet mağara bulunmaktadır. Bunlar; Dupnisa Mağarası, Yenesu Mağarası, Domuzdere Mağarası ve Kıyıköy Mağarası‟dır.

Bunlardan en önemlisi, Kırklareli‟nin yaklaĢık 50 km. kuzeydoğusunda, Demirköy ilçesi, Sarpdere Köyü‟nün 6 km. güneyinde bulunan Dupnisa Mağarası‟dır.43

Fotoğraf 1: Dupnisa Mağarası

Trakya‟nın turizme açılan ilk ve tek mağarası olan Dupnisa Mağarası; Karadeniz‟in serin ikliminin etkisi altındadır. Türkiye-Bulgaristan sınırını oluĢturan Rezve Deresi‟nin Istranca Dağları‟nı derin vadilerle yardığı, vahĢi görünümüne sahip bir bölgede yer almaktadır.44

Yenesu Mağarası; Vize Ġlçesi, Balkaya Köyünde bulunmaktadır. Trakya‟nın üçüncü büyük mağarasıdır.

Domuzdere Mağarası; Vize Ġlçesi, Balkaya Köyü‟nde bulunmaktadır.

41 Anonim, (2009c). s.8.

42 BaĢgelen N (2006). Tarihi ve Doğal Değerleriyle Kırklareli. Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Ġstanbul.

43 Kırklareli (2000) . s.192.

44 Kırklareli Rehberi. (2005). Kırklareli Valiliği Ġl Özel Ġdare Müdürlüğü, Kırklareli.

(28)

18

Kıyıköy Mağarası; Vize Ġlçesi, Kıyıköy Beldesinin 2 km. güneyinde bulunmaktadır. 305 metre uzunluğundadır. Kıyıköy Mağarası turizm amaçlı kullanıma uygun özelliklere sahiptir.45

Harita 2: Istranca ve Çevresinde Bulunan Mağaralar46

4.2.2. Korunan Alanlar 4.2.2.1. Milli Parklar

Karadeniz kıyısında Türkiye – Bulgaristan sınırında yer alan Ġğneada Longozu, mevsimsel subasar ormanları, bataklıkları, tatlı su gölleri ve kıyı kumullarını bir arada bulunduran ender ekosistemlerden biridir. Kırklareli sınırındaki 3.155 hektarlık alan 2007 yılında milli park ilan edildi47. Longoz (subasar) ormanları, ulusal olduğu kadar uluslar arası ölçekte de ender özellik gösterirler. Bu tip ormanlara ülkemizin bazı bölgelerinde de rastlanılmasına rağmen, gerek büyüklüğü ile gerekse de karakteristik özelliğini tam olarak göstermesiyle diğer alanlardan ayrılmaktadır. Bu nedenle bu ormanlar “uluslar arası ölçekte ender” özelliktedirler48 Ġğneada‟da 3 ayrı bölgede Longoz Ormanı bulunmaktadır. Bunlar; Saka Gölü, Erikli Gölü ve Mert Gölü Longozu‟dur.

Ġğneada kıyı kumulları bölgedeki subasar ormanlar ile birlikte alanın en hassas ekosistemlerini oluĢturur. Ġğneada kıyı kumulları çevre Ģartlarından fazlaca etkilenmeden günümüze kadar büyük oranda korunmuĢ nadir kumul ekosistemlerindendir. Nadir ve endemik

45 Kırklareli Mağaraları. Kültür ve Turizm Bakanlığı http://www.kultur.gov.tr/TR/belge/1-19562/kirklareli- magaralari.html

46 Anonim (2010). Yıldız Dağları‟ndaki Mağaralar ve Faunaları, Yıldız Dağları Biyosfer Projesi Raporlar Serisi No:5, Boğaziçi Uluslararası Mağara AraĢtırma Derneği, s.48, Kırklareli. http://www.bumad.org/site/images/stories/pdf/5CaveSurveys Report tr.pdf

47 Tayfur, Kemal (AraĢtırma Editörü). (2011). Türkiye Milli Parklar, Doğa Alanları ve Arkeolojik Yerler Atlası. s.36.

48 Özyavuz, M. (2008). s. 125.

(29)

19

bitkilerin büyük bir kısmı, bölgedeki kıyı kumulları üzerinde yaĢamını sürdürmektedir. Bu nedenle korunması gereken habitatların baĢında kıyı kumulları gelmektedir49

Ġğneada longoz ormanlarında geyik, karaca, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, sansar, porsuk, yarasa, su samuru gibi memeliler; cüce karabatak, ak kuyruklu kartal, küçük kerkenez, küçük yeĢil ağaç kakan gibi toplam 194 kuĢ türü görülmekte; pürtüklü semender, gece kurbağası, oluklu kertenkele, yeĢil kertenkele, ince kertenkele, yılan ve kaplumbağa gibi sürüngen ve iki yaĢamlılar, büyük teke böceği, benekli bakır kelebeği gibi böcekler; dere hamsisi, deniz iğnesi, tatlı su kaya balığı, kurt balığı, noktalı inci balığı, acı balık, taĢ yiyen balık, Karaburun balığı gibi balıklar yaĢamaktadır 50.

Avrupa‟nın güneydoğusuna özgü DiĢbudak-MeĢe-Kızılağaç karıĢık orman tipinin en sulak bölümlerinde kızılağaç ve diĢbudak, nispeten daha kuru bölümlerde ise saplı meĢe baĢta olmak üzere çeĢitli meĢe türleri baskındır. Buna ek olarak tırmanıcı bitki türleri ormanın en belirgin özelliğidir51 Alan, uluslararası sözleĢmelerle korunan bitki türlerinin bulunduğu zengin florası nedeniyle oldukça önemlidir. Küresel ve Avrupa ölçeğinde tehdit altında bulunan endemik ve nadir bitki türleri bu alanda yer almaktadır.

Harita 3: Ġğneada Longoz Ormanı Milli Parkı*

*Kaynak: http://www.trakyaka.org.tr/uploads/pdf/cevre_plan.pdf (Son EriĢim Tarihi: 05.08.2012).

49 Güler (2007). s. 2.

50 Akkaya, M., Macit, F. ve KurtulmuĢ, Z. (2010). Istranca Dağları ve Dupnisa Mağarası. Kırklareli Valiliği Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kırklareli.

51Güler (2007). s. 5.

(30)

20 4.2.2.2. Tabiatı Koruma Alanları

Kasatura Körfezi Tabiatı Koruma Alanı

Kırklareli ili, Vize ilçesi, Kıyıköy köyü sınırları içerisinde 329 ha‟lık alan 1994 tarihinde Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilmiĢtir. Trakya Alt Bölgesi‟nin tek doğal Karaçam MeĢceresi‟ne sahip alanıdır. Karaçam, Macar MeĢesi, Sapsız MeĢe, Saçlı MeĢe, Gürgen, DiĢbudak, Kayın, Akçaağaç, Ihlamur, Kızılağaç sahadaki baĢlıca ağaç türlerini oluĢturmaktadır52. Sahada; karaca, yaban domuzu, kurt, çakal, sansar, tilki, porsuk, tavĢan bulunmaktadır53. Bakir kıyısı, temiz ve berrak denizi ve yer yer kayalık yapısı ile nesli tehlikeye düĢmüĢ bir tür olan Akdeniz Foku‟nun da yaĢamasına elveriĢli bir habitat durumundadır54.

Harita 4: Kasatura Körfezi Tabiatı Koruma Alanı

*Kaynak: http://www.trakyaka.org.tr/uploads/pdf/cevre_plan.pdf (Son EriĢim Tarihi: 05.08.2012).

Saka Gölü Longozu Tabiatı Koruma Alanı

Marmara Bölgesinde, Kırklareli ili, Demirköy ilçesi, Sivriler köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha; 1345 Ha. büyüklüğünde ve Demirköy'e 26 km. mesafededir55.

Çok sınırlı yayılıĢa sahip, yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya bulunan subasar ormanların Avrupa çapında nadir ve eĢsiz bir örneğini oluĢturmaktadır. Özellikle, henüz bozulmamıĢ doğal bir çevrenin yanı sıra Saka, Pedina ve Hamam Gölleri‟nin varlığı alana estetik açıdan da güzellik ve değer katmaktadır56.

52 Anonim (2009c). s. 146.

53 Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2012c). http://www.kirklarelikulturturizm.gov.tr/belge/1-20930 /kirklareli---kasatura-korfezi-tabiati-koruma-alani.html (Son EriĢim Tarihi, 30.06.2012).

54 Erdoğan, N. (2003). Çevre ve (Eko) Turizm. Erk Yayınları, s. 283.

55 Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2012b). http://www.kirklarelikulturturizm.gov.tr/belge/1-20931 /kirklareli---saka-golutabiati-koruma-alani.html (Son EriĢim Tarihi: 25.08.2012).

56 Erdoğan, N. (2003).s. 284.

(31)

21

Kızılağaç, karaağaç, diĢbudak baĢlıca ağaç türleri olup, ayrıca meĢe, gürgen, kayın, karakavak, akkavak, söğüt, ıhlamur ve ceviz bulunmaktadır.

Geyik, karaca, tilki, kurt, tavĢan, domuz, yaban kedisi, kuğu, yaban ördekleri, yaban kazları, çulluk, tahtalı, engerek, kör yılan, su yılanı, sazan, mercan, levrek, kerevit faunayı oluĢturmaktadır57.

4.2.2.3. Doğal Sit Alanları

Istranca Dağları ve çevresinde bulunan doğal sit alanları aĢağıda verilmiĢtir.

 Demirköy Sivriler Köyü, Pedina Tepe Mevkii, Pedina Gölü ve çevresi 1. derece Doğal sit+ 1.derece Arkeolojik sit alanı.(24.08.1990/759 tescil kararı)

 Demirköy, Ġğneada Mert Gölü ve çevresi 3.derece Doğal sit

 Demirköy Ġğneada Erikli Gölü ve sahil çevresi, 2.derece doğal sit (11.07.1991/944 tescil kararı)

 Demirköy Sivriler Köyü, Hamam Gölü ve çevresi 1. derece Doğal sit.(24.08.1990/759 tescil kararı)

 Demirköy, Dupnisa Mağarası 1.derece doğal sit (11.07.1991 /944 tescil tarihi)

 Vize, Kıyıköy Kazandere, Papuçdere yatakları (20.06.1990/717 tescil kararı)

 Saka Gölü Longoz Ormanları 1.derece doğal sit (11.07.1991/944 Tescil kararı)58.

4.2.3. Su Kaynakları 4.2.3.1. Göller

Kırklareli‟nde büyük göl yoktur. Çoğu denizle bağlantılı olan küçük göller, Istranca Dağları‟nın doğusunda, oldukça büyük bir alan kaplayan Ġğneada çöküntü oluğunda toplanmıĢtır59.

Longoz ormanları ile kumullar arasında büyüklükleri değiĢken lagün gölleri ve iç kısımlardaki orman içi göller, bölgenin sulak alanlarını oluĢturmaktadır. Kuzeyden güneye doğru Erikli Gölü, Mert Gölü ve Saka Gölü birer lagün, Hamam ve Pedina Gölleri ise orman içi gölleridir60.

57 Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2012b).

58 Kırklareli Ġl Çevre Durum Raporu, (2013). Kırklareli Ġl Çevre ve Orman Müdürlüğü, www.csb.gov.tr/db/ced/editordosya/kirklareli_icdr2011.pdf (Son EriĢim Tarihi: 05.04.2013). s. 94.

59 Anonim (1982). Yurt Ansiklopedisi. Türkiye Ġl Ġl; Dünü, Bugünü, Yarını, Anadolu Yayıncılık, Cilt:7, s. 4798.

60 Ġğneada Belediyesi, (2012). http://www.igneada.bel.tr /i4.html. (EriĢim Tarihi, 08.07.2012).

(32)

22

Mert ve Erikli gölleri Trakya bölgesinin kuzeydoğusunda, Kırklareli ili, Demirköy ilçesi, Ġğneada beldesi sınırları içerisinde kalan, Bulgaristan sınırına 15 km uzaklıkta iki lagün gölüdür61.

Harita 5: Ġğneada‟da Bulunan Göller62

Mert Gölü: Demirköy ilçesinde ve Ġğneada‟nın 1 km güneyinde, Koca Göl olarak da bilinen bu göl Deringeçit Deresi‟nin zamanla denizi doldurması ile oluĢmuĢ bir lagün gölüdür.

Göl, doğusunda bulunan Karadeniz‟den bir kum seddesi ile ayrılmıĢtır. Ancak suların yükselmesi ile birlikte zaman zaman denizle birleĢmektedir. Bu bölgedeki ormanlık alanlar, yağıĢların bol olduğu özellikle ilkbahar ve sonbaharda sular altında kalmaktadır. Bu nedenle bölge Mert Longozu (Koca Longoz) olarak da bilinmektedir. Bir bölümü sazlıklarla kaplı olan göl, kuzeybatısında yer alan Deringeçit Deresi ile beslenmekte ve fazla suyunu doğrudan Karadeniz‟e akıtmaktadır63. Gölün 2/3'lük bir bölümünü sazlık ve bataklıklar oluĢturmaktadır. Göl, Istranca Dağları‟ndan akan Deringeçit Deresi ve birçok küçük dereciklerle beslenir. Küçük derecikler yaz aylarında kurumaktadır. Mert Gölü kuzeyden Ġgneada yerleĢim alanı, güney ve batıdan ise Istranca Dağları ile kuĢatılmıĢtır. Doğusunu ise Karadeniz sahili oluĢturur 64.

Erikli Gölü: Demirköy ilçesi sınırları içinde, Karadeniz kıyısında ve Ġğneada‟nın kuzeyinde bulunan Efendi Deresi‟nin zamanla denizi doldurması ile oluĢmuĢ bir lagün gölüdür.

Gölün doğusu Karadeniz, güneyi Ġğneada yerleĢim alanı, kuzey ve batısı ise ormanlık alandır.

Büyük bir kısmı sazlıklarla çevrili olan göl, kuzeybatısında yer alan Efendi Deresi ile

61 Anonim (2009c). s.133.

62 Anonim, (2012). http://www.neredennereye.com/tatil-cennetleri/igneada /nasil-gidilir/ (Son EriĢim Tarihi:

02.06.2012).

63 Anonim (2009c). s.133.

64 Kaya, M. (1998). s.15-16.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne Antalya Akev Üniversitesi Rektörlüğüne Antalya Bilim Üniversitesi Rektörlüğüne Ardahan Üniversitesi Rektörlüğüne Artvin

Gerekmez küfr ü îmânı Gereksin cânı cânânı Umar cân senden istimdâd 9 Sinân Ümmî umar ey cân. Olasın sırrına mihmân N’ola ger idesin iḥsân Diler cân

Avrupa Birliği’nin çevre müktesebatı kapsamında yer alan ve Doğa Koruma Başlığı’na uyum açısından önemli olan 92/43 sayılı Yabani Flora ve Faunanın ve

Kasîde: 16 beyit olan bu kasîde aruzun "Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün".. kalıbıyla kaleme

Best Tourism Agency which Supports Sports Best Boutique City Hotel.

Bölge Müdürlüğü, Samsun Şube Müdürlüğü, SAMFAD ve TFSF’nin katkıları ile 18-19-20 Aralık 2015 tarihlerinde Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde

11- Film Çekimi sonrası 1 adet CD’si İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teslim edilecektir.

Bu ödüller; binlerce yıllık kültür geleneğinin biriktiği bir coğrafya üzerinde, bu kültür birikimine ait mimari mirasa hak ettiği saygının gösterilerek korunması,