• Sonuç bulunamadı

Ġğneada – Kıyıköy Ekoturizm Turizm Kenti

b. Projeler

Bölgede son 10 yıl içinde ekoturizmin alt yapı çalıĢmalarını kolaylaĢtıran 2 kapsamlı Proje tamamlanmıĢtır. Bu projelerin tümünde ekoturizmin teĢvik edilmesini sağlayan unsurlar bulunmaktadır.

Projelerden ilki Bölgede Dünya Bankası ile Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında yapılan Biyolojik ÇeĢitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi (GEF-II)‟dir. Bu projede envanter alanının flora ve fauna değerleri tanımlandıktan sonra kaynak kullanımı konusundaki fırsat ve tehditler sıralanarak yerelde yaĢayanlar ile koruma-kullanma dengesinin oluĢturulması salık verilmiĢtir.

Ġkincisi ise; AB‟nin Bulgaristan-Türkiye Sınır ötesi ĠĢbirliği Programı kapsamında desteklenen, Çevre ve Orman Bakanlığı; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü Koordinasyonunda yürütülen Kırklareli Ġli‟nin Karadeniz‟e bakan kısmını oluĢturan Yıldız Dağlarında uygulanan Yıldız Dağlarında Biyolojik ÇeĢitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir GeliĢtirilmesi Projesi Aralık 2008 tarihinde uygulanmaya baĢlanmıĢ ve Aralık 2009 tarihinde tamamlanmıĢtır. Bu projede 4 ana faaliyet öngörülmüĢtür;

Envanter ve Planlanma; ĠĢbirliği (yereldeki ilgili kurum ve kuruluĢlar ile Türkiye ve Bulgaristan‟daki ilgili kurumlar arasında), Eğitim, Bilinçlendirme ve Kapasite GeliĢtirme, Doğa Eğitim Merkezi (Dereköy yolu üzerinde).

8 Türkiye Turizm Stratejisi 2023, s.82. http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/Eklenti/906,ttstratejisi2023pdf.pdf?0 (EriĢim Tarihi 04.05.2013).

7 c. Ulusal ve Uluslararası Yaptırımlar

Kırklareli‟nde gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde koruma alanları olarak tanımlanmıĢ alt bölgeler bulunmaktadır. Bu alt bölgelerde Longoz ve çevresinde bulunan 1 milli park, 2 adet tabiatı koruma alanı ve 2 adet sulak alan mevcuttur.

 Eko Turizm Kentleri: Demirköy ve Vize ilçelerinde spor, agro-eko ve doğa turizm alanları geliĢtirilecek ve Ġğneada- Kıyıköy beldeleri “eko-turizm” kenti olarak değerlendirilecektir. Bu alanlar, doğaya duyarlı kullanımlarla eko-turizm ve kıyı turizminin yapılması öngörülen yerler olarak potansiyel taĢımaktadırlar.

• Agro- Eko- Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar: Kırklareli ilinin Kofçaz, Demirköy ve Vize ilçeleri agro eko turizm potansiyeline sahip yerleĢimlerdir. Kofçaz, Demirköy ve Vize‟nin organik tarım potansiyeli bölgenin kültürel kimliği ile bütüncül bir anlayıĢ içerisinde değerlendirilmelidir.

• Yat Turizminin GeliĢtirileceği Alanlar: Demirköy ve Vize‟de yat turizminin geliĢtirilmesi önerilmektedir. Mevcut limanların iĢletmelerinin geliĢtirilmesi, kıyılarda yapılacak fizibilite çalıĢmaları kapsamında, özellikle Ġstanbul‟la bağlantısını güçlendirecek deniz otobüsü seferleri için uygun alan belirlenerek deniz ulaĢımının geliĢtirilmesi de hedeflenmektedir.

• Deniz UlaĢımının Diğer Bölgelerle Bağlantısının Güçlendirileceği Alanlar: Planla turizmin geliĢtirilmesi planlanan Kırklareli Demirköy ve Vize ilçelerinin, öncelikle deniz ulaĢımının bu geliĢmeyi besleyecek Ģekilde desteklenmesi gerekmektedir. Bu merkezlerde mevcut ya da öneri yat limanları bu amaç için kullanılacaktır.

• Arkeolojik Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar: Kırklareli ilinde Vize ilçeleri arkeolojik turizminin destekleneceği alanlar olarak belirlenmiĢtir. Bu alanlarda Arkeolojik kentlerin ve diğer yapıların ortaya çıkarılması için kazılarının baĢlatılması, tarihsel mirasın bakım ve onarımının yaygınlaĢtırılması, restorasyon oluĢturulması, tarihsel mirasın ziyaretini teĢvik edecek güzergahların düzenlenmesinin yanı sıra bölgenin kültür envanterinin çıkarılıp tanıtımının güçlendirilmesi sağlanacaktır.

8

• Doğa ve Spor Turizminin GeliĢtirileceği Alanlar: Doğa turizmi yapılabilecek potansiyel alanlar arasında; Longoz ormanları, Kasatura Körfezi Tabiat Koruma Alanı, Ġğneada ve Kıyıköy‟de Karadeniz kumsalları ve bunun dıĢındaki yapay ve doğal göller yer almaktadır.

• Sağlık Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar: Trakya Alt Bölgesi orman alanları ve su kaynakları ile sağlık turizmi açısından önemli potansiyeller barındırmaktadır. Sağlık Turizmi‟nin geliĢtirileceği alanlar Kırklareli ilinde Demirköy ilçesi ve çevresidir.

Arkeolojik Turizmin GeliĢtirileceği Alanlar:

a. Trakya Bölgesi, tarih öncesi dönemlere kadar uzanan ve çok çeĢitli kültürlere ev sahipliği yapmıĢ, bir kısmının kazı çalıĢmalarına baĢlanmıĢ antik yerleĢme alanlarıdır. Bu alanlarda Arkeolojik kentlerin ve diğer yapıların ortaya çıkarılması için kazılarının baĢlatılması, tarihsel mirasın bakım ve onarımının yaygınlaĢtırılması, restorasyon oluĢturulması, tarihsel mirasın ziyaretini teĢvik edecek güzergahların düzenlenmesinin yanı sıra bölgenin kültür envanterinin çıkarılıp tanıtımının güçlendirilmesi sağlanacaktır.

b. Antik yerleĢmelerden Kırklareli Ġli‟nde Vize ilçeleri arkeolojik turizminin destekleneceği alanlar olarak belirlenmiĢtir. Bu planda sembol olarak gösterilen arkeolojik turizmin geliĢtirileceği alan sınırları alt ölçekli planlarda belirlenecektir.

4. BÖLGENĠN GENEL DURUMU 4.1. Bölge Hakkında Genel Bilgi

Bölgede yer alan Istranca (Yıldız) Dağları, Bulgaristan‟da “Strandja”, Türkiye‟de

“Istranca” veya “Yıldız” Dağları olarak anılmaktadır. Istranca Dağı, Bulgaristan‟ın güneydoğusu ile Türkiye‟nin Avrupa kesimi arasında 70 km uzanmaktadır. Bir bölümü Türkiye, bir bölümü de Bulgaristan sınırları içinde kalan Istranca Dağları‟nın Türkiye tarafında kalan kısmı Karadeniz kıyı bölgesini içine alacak Ģekilde 197.000 ha.‟lık bir alanı kaplamaktadır. En yüksek tepesi 1031 metre ile Türkiye tarafında bulunan Mahya tepesidir. Burası aynı zamanda Türkiye‟nin Avrupa kesimindeki en yüksek noktasıdır 9

Uluslararası düzeyde Istranca Dağları, Avrupa doğal mirasının korunması açısından Orta ve Doğu Avrupa‟daki 5 en önemli alanlardan biri olarak tanımlanmıĢtır. Alan, Bulgaristan

9 Yıldız Dağları Biyosferi Kitapçığı, (2010). Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, s.2.

9

Strandja Tabiat Parkı‟ndan itibaren bir kemer Ģeklinde sürekli vejetasyona sahip baskın olarak orman formu ile kaplıdır 10

4.2. Bölgenin Sahip Olduğu Ekoturizm Değerleri 4.2.1. Doğal Değerler

4.2.1.1. Ormanlar

Trakya‟nın kuzeyinde yer alan Istranca Dağları kıĢın yaprağını döken ormanlarla kaplıdır ve baskın alan türlerini Fagus orientalis, Carpinus betulus, Castanea sativa ve Quercus spp.

oluĢturur 11

Istranca Dağları‟nın Karadeniz‟e bakan yamaçları sık bir orman örtüsü ile kaplıdır. Bu ormanlar, kıyıdan baĢlayarak dağların yamaçları boyunca 1000 metreye kadar yükselir. Buradaki ağaçlar geniĢ yapraklı olup, kıĢ mevsiminde yapraklarını dökerler. Kayın ormanları, Istranca Dağları‟nın genel doğrultusu olan Kuzeybatı-Güneydoğu istikametinde Bulgaristan sınırı yakınlarına ve Ġğneada‟nın güneyinde yer alan Panayır Deresi Havzası‟na kadar devamlı bir Ģerit halinde geliĢmektedir12.

Vadilerin denize yakın kesimlerinde meĢe ormanları içinde azda olsa diĢbudak, karaağaç, kızılağaç, gürgen, söğüt, ıhlamur, ceviz, kayın, akağaç, kavak gibi türler bulunmaktadır.

Demirköy platosunda ormanlık alanlar genellikle iğne yapraklıdır.

Kastros Koyu‟nun batı kesiminde Trakya‟daki tek karaçam ormanı bulunmaktadır.

Tabiatı koruma alanı ilan edilen Saka Gölü Longozu diĢbudak, saplı meĢe, kızılağaç ağaçlarının dıĢında zengin bir floraya sahiptir13.

Ġğneada ve çevresi ülkemizde birbiriyle ekolojik olarak bağlı ekosistemler zincirini oluĢturan ender yerlerden biridir. Dolayısıyla alanı besleyen su kaynakları ile iliĢkili olan bu ekosistemlerden birisi çevre Ģartlarından olumsuz Ģekilde etkilenirse, diğer ekosistemlerde etkilenecektir. Alan, akarsu, tatlı ve tuzlu su gölleri, kıyı kumulları, tatlı ve hafif tuzlu bataklıklar, longoz ormanları ve yaprak döken karıĢık oldukça boylu ağaç türlerinden oluĢan orman vejetasyon tiplerini bünyesinde barındırır.

10 Yenilmez Arpa, N. (2009). “Yıldız Dağları‟nda Biyolojik ÇeĢitliliğin Korunması ve Sürdürülebilir GeliĢtirilmesi Projesi Tanıtımı ve Sonuçları” Yıldız Dağları Biyosfer Projesi Biyolojik ÇeĢitlilik Envanter Yöntemleri Eğitimi, s.7.

11 Okyar, Zühal. (2010). “Trakya Bölgesi Dıurnal ve Nocturnal Lepidoptera Faunasına Katkılar” . Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, s.50.

12 Anonim, (2000). Kırklareli 2000. Editör Zülküf Yılmaz, Kırklareli Valiliği, Mega Basım Yayın San. Tic. A.ġ, s. 125.

13 Kırklareli Ġl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2012a) http://www.kirklarelikulturturizm.gov.tr/belge/1-59761/bitki- inceleme.html. (Son EriĢim Tarihi: 04.08.2012).

10

Kıyı kumulları, longoz ormanları ile birlikte Ġğneada‟nın en hassas ekosistemlerini oluĢtururlar. Alan içerisindeki kıyı kumulları, çevre Ģartlarından fazlaca etkilenmeden ve bozulmadan günümüze kadar gelebilmiĢ nadir ekosistemlerimizdendir. Ġğneada ve çevresinde bilinen, Türkiye‟nin kuzeybatısı ve Bulgaristan‟a endemik veya nadir bitkilerin büyük bir kısmı, kumulları üzerinde yaĢamını sürdürmektedir 14

Ġğneada‟nın doğusunda ve güneyinde, kıyı kordonları ile ağızları tıkanarak göl ve bataklık haline dönüĢmüĢ saz ve bataklık bitkileri görülür. Bu saha dahilinde nemli alüvyal tabanları kaplayan ve „Longoz‟ denilen orman topluluğu vardır15. Longoz ormanında arazi oldukça düz olup, eğim yok denecek kadar azdır. Longoz orman bitki topluluğu, sık sayılabilecek yüksek bir orman formasyonundadır. Avrupa‟nın güneydoğusuna özgü bu diĢbudak-meĢe-kızılağaç orman tipinin en sulak bölümlerinde kızılağaç ve diĢbudak, nispeten daha kuru bölümlerde ise saplı meĢe baĢta olmak üzere çeĢitli meĢe türleri baskındır. Buna ek olarak tırmanıcı bitki türleri ormanın en belirgin özelliğidir. Longoz ormanlarının haricinde kalan bölgede daha çok yaprak döken karıĢık orman örtüsü bulunur ve bu ormanlar floristik kompozisyon itibariyle longoz ormanlarına büyük oranda benzerlik gösterirler. Daha çok karıĢık meĢe türlerinin oluĢturduğu bu vejetasyon tipinde meĢe toplulukları hakimdir16.

Ġğneada Longoz Ormanları‟nda çok çeĢitli mantarlar bulunmaktadır. Bu mantarlar, yenen ve ihracat değeri olan mantarlar, yenen mantarlar, yenmeyen ve Ģüpheli mantarlar, zehirli mantarlar ve öldürücü mantarlar olmak üzere çeĢitli gruplara ayrılmaktadır.

Ġğneada Longoz Ormanları‟nda gerekli düzenlemeler yapıldığı taktirde gelen ziyaretçiler trekking, orienteering, bisiklet ve mantar toplama aktivitelerini yapılabilir

4.2.1.2. Flora a. Longoz Bitkileri

Ġğneada Longoz Ormanları, Istranca Dağları‟ndan Karadeniz‟e doğru akan derelerin beslediği Erikli, Mert ve Saka göllerinin, önlerinde bulunan kumul nedeniyle ilkbaharda fazla gelen sularla ĢiĢerek geriye doğru taĢması ve düz araziyi kaplaması sonucunda oluĢmuĢtur. KıĢ ve ilkbahar aylarında tamamen sularla kaplı olan, yaz ve sonbahar aylarında ise suyu çekilen bu ormanlar, oldukça boylu (8-15 metre) karıĢık orman ağaçlarından oluĢan bir floristik

14 Güler, N., (2007). s, Ġğneada Longoz Ormanları Bitkileri Resimli Tanıma Kılavuzu. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma Ve Milli Parklar Genel Müd., s.2.

15 Anonim, (2000). s. 138.

16 Güler, N., (2007), s.5.

11

kompozisyona sahiptir. Bu karıĢık ormanları; diĢbudak, kayın, saplı meĢe, sapsız meĢe, ova akçaağacı, çınar yapraklı akçaağaç, üvez, ıhlamur, kızılağaç, mürver, kızılcık, karaağaç ve gürgen gibi ağaçlar oluĢturur. Zengin bir orman altı florasına sahip olan bu ormanlar, alüvyal toprakların mikro-organizma faaliyetinin yoğunluğu nedeniyle çevresine göre daha sıcak olup burada yetiĢen ağaçlar ve diğer bitkiler daha erken vejetasyona baĢlarlar. Bu ormanların mevcut durumlarını korumaları yüksek taban su seviyesine bağlıdır. Gerek Avrupa‟da gerekse Türkiye‟de nadir bulunan bu ormanların habitatlarının korunması büyük önem arz etmektedir 17.

b. Soğanlı Bitkiler

Alanda çok sayıda bulunan soğanlı bitkiler, ilkbahar ve sonbahar olmak üzere iki farklı mevsimde çiçek açarlar. Bu bitkiler arasında alanda en çok rastlanan; siklemen ve iki yapraklı ada soğanıdır. Mavi bataklık süseni ve kardelen daha çok orman içi açıklıklarda bulunurken, orkide türleri ve ters lale ise orman altında sıkça görülür. Longoz ormanlarında suyun bol olduğu kesimlerde ise göl soğanlarını öbekler halinde görebilmek mümkündür 18.

c. Kumul Bitkileri

Longoz ormanlarını çevreleyen göl ve bataklık alanlarıyla deniz arasında bir Ģerit oluĢturan kıyı kumulları, önemli bir bitki alanıdır. Uzunluğu 18 km‟yi bulan bu sahil Ģeridi en fazla geniĢliğe, Mert Gölü‟nün doğusundan Panayır Ġskelesi‟ne kadar olan bölümde ulaĢır.

Bugüne kadar yapılan araĢtırmalarda Ġğneada kumullarında 46 bitki türü tespit edilmiĢtir.

Bu bitkilerden Karadeniz Salkımı, Peygamber Çiçeği ve Crepis Macropus Avrupa‟da yalnızca Trakya‟nın Karadeniz sahillerinde görülen endemik bitkilerdir. Alanda yayılıĢ gösteren Kum Ġncisi, Peygamber Çiçeği, Akyumak ve Kum Zambağı ise Bern SözleĢmesi ile koruma altına alınan nadir bitkilerdir.

Kıyı kumullarının gerisinde, kıyı kumulu-bataklık geçiĢ zonunda ise Alıç, Adi Kızılcık, Dağ Karaağacı, Akçakesme, Saplı MeĢe, Karaçlı, KuĢkonmaz gibi bitkiler yayılıĢ gösterir ve denizden karaya doğru esen rüzgarların kumu içeri taĢımasına izin vermeyen bir yükselti oluĢtururlar19

17 Anonim (2009b). Ġğneada Longoz Ormanları Flora. Biyolojik ÇeĢitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, s1-3.

18 Anonim (2009b). s.5-6.

19 Anonim (2009b). s.8-9.

12 d. Sulak Alan Bitkileri

Ġğneada‟da yer alan göller ve çevresindeki diğer sulak alanlar birçok su bitkisi türünün yaĢam alanıdır. Göl içlerinde su derinliğinin 50-100 cm olduğu alanlarda yayılıĢ gösteren ve yer yer örtüĢü %100‟ü bulan bitki topluluğunun baskın türleri Schoenoplectus lacustris. Phragmites australis, Thypha domingensis ve T. Angustifolia‟dır. Floristik kompozisyonu daha zengin olan taban suyu yüksek yarı tuzlu bataklık alanlarda Bolboschoenus maritimus, Juncus heldreichanus, Sparganium erectum, Atriplex patula, Leucojum aestivum (göl zambağı), Limonium gmelinli, Cirsium creticum, Polypogon viridis gibi bitkiler yayılıĢ gösterir.

Hamam ve Pedina gölleri etrafındaki tatlısu bataklıkları ise, Türkiye‟de örneğine çok az rastlanan Avrupa-Sibirya tatlısu florasını içermesi açısından oldukça önemlidir. Bu bataklıklarda görülen tehdit altındaki göl kestanesi ve nilüfer toplulukları yüksek su kalitesinin göstergesi olarak kabul edilir. Dere kenarlarındaki doğal setler boyunca yayılıĢ gösteren kumlu mera toplulukları arasında, Türkiye için yeni bir tür olan Logfia minima ve nadir görülen bazı Trifolium türlerine rastlanır20.

Bölge hem sahip olduğu subasar (longoz) ormanları hem de nadir ve endemik bitki türleri sayesinde botanik turizmine ilgi duyan ekoturistlerin ilgisini çekebilecek potansiyele sahiptir21.

4.2.1.3. Fauna a. Balıklar

Ġğneada'nın lagün, göl ve dere gibi farklı sulak alanlarında bilinen 30 balık türü yaĢamaktadır. Bu balık türlerinden 8'i Bern SözleĢmesinde "korunması gereken tür" ilan edilmiĢtir. Bunlar; Dere Hamsisi (Chalcalburnus chalcoides). Deniz Ġğnesi (Syngnathus abaster), Tatlısu Kaya Balığı (Neogobius fluviatilis), Kurt Balığı (Aspius aspius), Noktalı Ġnci Balığı (Alburnoides bipunctatus), Acı Balık (Rhodeus amarus), TaĢ Yiyen Balık (Cobitis taenia) ve Kababurun Balığı‟dır (Chondrostoma nasus). Balık çeĢitliliğinin en fazla olduğu Mert, Erikli ve Saka lagün gölleri, üreme, beslenme ve korunma amacıyla denizden tatlı suya veya tatlı sudan denize göç eden kefal (Mugil cephalus) ve gümüĢ balığı (Atherina boyeri) gibi balık türlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bir tatlı su gölü olan Hamam Gölü‟nde kerevit, alanı besleyen derelerin Istranca Dağları'ndan çıkan kaynaklarında ise kırmızı benekli alabalık (Salmo trutta) yaĢamaktadır22. Ġğneada sulak alanı sürdürülebilir turizm kapsamında üreme zamanları dıĢında,

20 Anonim (2009b). S.12-14.

21 Çakır, Gülay ve Çakır, Ali (2011b). Sulak Alanların Ekoturizm Açısından Değerlendirilmesi: Ġğneada Örneği, Ahi Evran Üniversitesi, , Türkiye Sulak Alanlar Kongresi, 22-24 Haziran 2011, s. 6.

22 Ġğneada Belediyesi, (2012). http://www.igneada.bel.tr /i4.html. (EriĢim Tarihi, 08.07.2012).

13

korunması gereken balık türleri de korunarak, doğal yapıyı ve dengeyi bozmamak üzere önemli bir sportif olta balıkçılığı potansiyeline sahiptir23

Bölgede bulunan göller araĢtırma alanını balık türleri açısından zengin bir hale getirmektedir. Özellikle deniz ile bağlantısı olan Mert, Erikli ve Saka Gölleri‟nden yılın belirli zamanlarında denizle bağlantı meydana gelir. Üreme, korunma ve beslenme amacıyla denizden tatlı suya veya tatlı sudan denize göç eden balık türleri açısından bu lagün gölleri çok önemlidir

24.

Çizelge 1: Istranca Dağları‟nın Tatlı Su Balıkları Listesi25 Tatlı Su Balıkları

GökkuĢağı Alabalık Gambusya Dikence

Eğrez Balığı Bıyıklı Balık Dere Karabalığı

Kızılgöz Mini Ġnci Balığı GümüĢ

Tatlı Su Kayabalığı Kızıl Kanat Pullu Sazan GümüĢ Havuz Balığı Aynalı Sazan

b. KuĢlar

Ġğneada ornitolojik olarak Batı Palearktiğin önemli kuĢ göç yolları üzerindedir. ÇeĢitli bitki ve hayvan türlerine yaĢam alanları oluĢturmasıyla yüksek biyoçeĢitlilik değeri içermektedir.

Ayrıca, Avrupa kıtasında ender özellik gösteren kritik bir ekosistem ve sıcak nokta oluĢu gibi nedenlerle Avrupa Kıtası ve Dünya doğa mirasını koruma açısından uluslararası öneme sahip bir alandır26.

Kapladıkları alan itibariyle sırasıyla kıyı kumulları, kıyı çayırları, ormanlık alanlar ve kayalık kıyılardan oluĢan sahiller Istranca Dağları‟nı hem içinde yaĢayan kuĢlar hem de göçmen kuĢlar için çok önemli bir alan haline getirmektedir27. Türkiye kuĢ varlığını oluĢturan 454 kuĢ türünden yarıya yakını (194 tür) yıl içerisinde Ġğneada‟da görülebilmektedir. Alan çok sayıda su

23 Çakır, Gülay ve Çakır, Ali (2011a). Ġğneada Longoz Ormanları ve Çevresinin Rekreasyonel Faaliyetler Açısından Değerlendirilmesi, KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, s.7.

24 Özyavuz, M., (2008). Yıldız Dağları‟nın Ġğneada-Demirköy Arasında Yer Alan Bölümünün Biyosfer Rezervi Olarak Planlaması, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, s.98.

25 Anonim (2009d). Yıldız Dağları‟nın Tatlı Su Balıkları Posteri. Yıldız Dağları Biyosfer Projesi.

http://yildizdaglari.cevreorman.gov.tr/medialibrary/2010/07/balik posterleribaski.pdf. (Son EriĢim Tarihi: 12.07.2012).

26 Özyavuz, M. ve ġiĢman, E. E., (2009). “Ġğneada‟nın Ekoturizm Potansiyeli ve Bölge Halkının Yararlanma Olanakları”. I. Trakya Bölgesi Kalkınma ve GiriĢimcilik Stratejileri Sempozyumu, 16-18 Ekim 2009, s.127-128.

27 Yıldız Dağları Biyosferi Kitapçığı, (2010). s.7.

14

kuĢu ve yırtıcı kuĢun, özellikle de leyleklerin (ak ve karaleylek) sonbahar göçünde geçiĢ yoludur.

Bazı su kuĢları (balıkçıllar, kazlar, ördekler, su tavukları, yağmurcunlar vb.) ve yırtıcılar (kartallar, Ģahinler, doğanlar, deliceler vb.) ise alanda üremektedir28.

Alanda görülen dokuz kuĢ türü, Ġğneada ekosisteminin sağlıklı iĢleyip iĢlemediğini gösteren gösterge tür olarak kabul edilmiĢtir. Bu türlerden Küçük YeĢil Ağaçkakan ülkemizde sadece Kuzey Trakya‟da yayılıĢ göstermektedir. Cüce Karabatak, Ak Kuyruklu Kartal ve Küçük Kerkenez ise Avrupa Kırmızı Listesi‟nde nesli tehlike altında olan ve/veya tehlike altına girebilecek türlerdir29.

Çizelge 2: Ġğneada Gösterge KuĢ Türleri30

Ġğneada Gösterge KuĢ Türleri

Kuğu (Cygnus olor) Küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) Puhu (Bubo bubo) Ötücü kuğu (Cygnus cygnus)

Alaca baykuĢ (Strix aluco) Küçük kerkenez (Falco naumanni) Yalıçapkını (Aldeco atthis) Akkuyruklu kartal (Haliaetus albicilla) Turna (Grus grus)

Bölgedeki 133 kuĢ türü, SPFS (Strickly Protected Fauna Species =Kesinlikle Koruma Altına Alınması Gereken Türler), 51 kuĢ türü PFS (Protected Fauna Species = Koruma Altına Alınması Gereken Türler) olmak üzere 184 kuĢ türü Bern SözleĢmesi‟ne göre tehlike kategorisindedir31.

Ġğneada‟da özellikle Mert ve Erikli gölleri su kuĢları için beslenme, barınma, konaklama ve yuvalanmaları açısından önemli bir sulak alandır. Ġki tarafının ormanla çevrili olması ve geniĢ bir sazlık alanın bulunması burada bulunan kuĢlar için çok büyük avantajlar sağlamaktadır32.

KuĢ gözlemciliği yapmak isteyenler tarafından Ġğneada sulak alanları ve çevresi sahip olduğu bütün bu potansiyel ile 4 mevsimde de ziyaret edilebilir.

28 Anonim, (2009c). Ġğneada Longoz Ormanları Fauna. Biyolojik ÇeĢitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, s.3.

29 Anonim, (2009c). s. 4

30 Anonim, (2009c). s.5

31 Özyavuz, M., (2008). s.98.

32 Kaya, M. (1998). “Mert Ve Erikli Göllerinin (Kırklareli/Ġğneada) KuĢ Faunası Açısından Önemi Ve Ekolojik Sorunları”. Ekoloji Çevre Dergisi. 7 (27), s.18. http://www.ekolojidergisi.com.tr/resimler/27-4.pdf (Son EriĢim Tarihi:

02.08.2012).

15 c. Kelebekler

Istrancalar ve çevresi kelebek türü açısından oldukça zengindir. Karaca (2008)‟ın hazırladığı çalıĢmada, Kırklareli‟nde toplam 114 kelebek türü bulunduğunu belirtmektedir.

Bunlardan 5 tür Papilionidae, 13 tür Pieridae, 28 tür Nymphalidae, 20 tür Satyridae, 32 tür Lycaenidae, 1 tür Riodinidae ve 15 tür Hesperiidae‟den oluĢmaktadır33

Bölgede kelebekler için belirlenen habitat tipleri Ģöyledir:

1. Longoz adlandırılan subasar ormanları 2. Tarım alanları

3. Orman içi açıklıklar 4. KarıĢık ormanlar

5. Dereler boyunca uzanan çalılıklar 6. Çam ekim alanları

Kelebekler özellikle orman içi açıklıkları, çayırları, yol kenarlarındaki ve dere kenarındaki açık alanları tercih ederler34.

Çizelge 3: Kırklareli‟nde Bulunan Bazı Kelebek Türleri35 . Bazı Kelebek Türleri

PAPILIONIDAE PIERIDAE NYMPHALIDAE SATYRIDAE

Erik kırlangıç kuyruğu Sarı Azamet Trakya Ġmparatoru Küçük zıpzıp perisi Kırlangıç kuyruk Alıç beyazı Isırgan kelebeği Halkacık

Orman fistosu Büyük beyaz melek Bahadır Ağaç karameleği LYCAENIDAE RIODINIDAE HESPERIIDAE

Kutsal mavi Ġncili kelebek Kızıl zıpzıp

Balkan esmergözü Sarı antenli zıpzıp

Zümrüt Orman zıpzıpı

33 Karaca, Ufuk (2008). List of the Butterflies of The Kırklareli Province (N.W. Turkey). CESA (Centre for Entomological Studies Ankara) News. Nr. 29, s.11

34 Anonim (2009a). Yıldız Dağları‟nın Kelebekleri Posteri. Yıldız Dağları Biyosfer Projesi.

http://yildizdaglari.cevreorman.gov.tr/medialibrary/2010/07/kelebekposteribaski.pdf, (Son EriĢim Tarihi: 29.01.2011).

35 Karaca, Ufuk (2008). List of the Butterflies of The Kırklareli Province (N.W. Turkey). CESA (Centre for Entomological Studies Ankara) News. Nr. 29, s.12-14.

16

Kelebek gözlemciliği yapmak isteyenler, Ġğneada ve çevresinin sahip olduğu birçok kelebek türünü doğal ortamlarında gözlemleme imkanı bulabilirler.

d. Memeliler

Memeli tür çeĢitliliği oldukça yüksek olan Ġğneada ve çevresi, tüm Türkiye‟deki memelilerin %34‟ü ve Trakya‟daki memelilerin %57‟sini barındırmaktadır36. Sahada; geyik, karaca, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, sansar, orman faresi, porsuk, yarasanın yanı sıra temiz suların göstergesi su samuru gibi önemli yaban hayvanları yaĢamaktadır37 Alanın her yerinde varlığı tespit edilen Orman Faresi, et-oburlar ve gece-gündüz yırtıcılarının besinini oluĢturduğu için gösterge tür olarak tespit edilmiĢtir38.

e. Ġki YaĢamlılar ve Sürüngenler

Ġğneada ve çevresi, 6 iki yaĢamlı ve 11 sürüngen türüyle Trakya genelindeki ikiyaĢamlı ve sürüngen sayısının yarıdan fazlasını barındırmaktadır. Bunun nedeni sulak alanların özellikle de tatlı su ortamlarının, zengin bitki örtüsü ve böcekleriyle, iki yaĢamlı ve sürüngen türleri

Ġğneada ve çevresi, 6 iki yaĢamlı ve 11 sürüngen türüyle Trakya genelindeki ikiyaĢamlı ve sürüngen sayısının yarıdan fazlasını barındırmaktadır. Bunun nedeni sulak alanların özellikle de tatlı su ortamlarının, zengin bitki örtüsü ve böcekleriyle, iki yaĢamlı ve sürüngen türleri