• Sonuç bulunamadı

EĞİTİM BİLİMLERİ 5A KPSS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EĞİTİM BİLİMLERİ 5A KPSS"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

5. Açık oturumlarda başkan, konuyu be- lirtir ve konuşmacıları tanıtır. Konuşma- cılara ara ara sorular yöneltir, konuş- macılar da görüşlerini belirtirler. Diğer konuşmacılar da konuşmakta olanın sözlerini dinleyip, gerekli notları alırlar.

Gerekirse, konuşmacının bazı görüşle- rine katılmadıklarını nedenleri ile birlikte belirtirler. Ortam gerilirse başkan müda- hale eder. Süreç konunun özetlenme- siyle son bulur. Açık oturumda başkan soruları yöneltir ve süreci denetler.

Başkanın sorularıyla süreç ilerler. Açık oturumda belirgin olan, başkanın tartış- madaki rolüdür.

Cevap E

6. Mikro öğretim uygulamaları öğretmen adayının yansıtıcı düşünme becerileri- ni geliştirmeyi amaçlar. Yansıtıcı düşü- nen birey kuramsal bilgiyi pratiğe dö- ker, öğrendiklerini hayata aktarır. Mikro öğretim tekniğinde öğretmen adayının eğitim fakültesinde öğrendiği bilgile- ri öğretmenlik becerisine aktarması amaçlanır. Görüntülü kayıt vasıtasıyla öğretmen adayı kendi hatalarını ve eksiklerini görme imkânı bulur. Adayın yeniden hazırlanma aşamasında bu görüntülü kayıttan ortaya çıkan değer- lendirme sonuçları dikkate alınır.

Cevap B

7. Benzetim, gerçek hayattaki olayla- rın kontrollü bir şekilde uygulamaya dönüştürülmesidir. Yaparak yaşaya- rak öğrenme ve farklı duyu organları devreye girdiğinden kalıcı öğrenmeler sağlamada diğer seçeneklere göre daha etkilidir.

Cevap D

8. Düşün eşleş paylaş tekniği hem iş- birlikli öğrenmeye, hem de aktif öğ- renmeye uygundur. Öğrenciler önce bireysel olarak düşünür, ardından kendilerine eş seçerek düşüncelerini paylaşır. Son aşamada da düşünce- ler sınıfla paylaşılır.

Cevap B

9. Tahtaya ya da boş kâğıtlara kum sa- ati çizilir. İşlenecek konu kum saatinin tam ortasına yazılır. Kum saatinin üst bölümüne ön bilgiler yazılır. Konu işle- nir ve ardından yeni öğrenilenler kum saatinin altına yazılır. Yeni öğrenilen- lerle eski bilgiler arasında ilişki kurma- ya yardımcı olur.

Cevap E

10. Benzetim, öğrencilerin gerçek ortam- larda öğrenmelerinin zor, tehlikeli ve maliyetli olduğu durumlarda kullanılır ve en önemli işlevi budur. Bu işlev benzetim tekniğini diğer tekniklerden ayırıcı bir özelliktir.

Cevap C

11. Iraksak ve yaratıcı düşünme becerile- rinde karşılaşılan problemlere çabuk çözüm üretme performansına akıcı- lık adı verilir. Yaratıcı düşünmenin alt boyutlarından olan akıcılık; hafızadaki bilgilerin ihtiyaç duyulduğunda hızlı bir şekilde sentez yapılıp sonuçlara ulaşı- labilmesidir. Yani karşılaşılan problem- lere çabuk çözüm üretme işidir.

Cevap C 1. Yaratıcı düşünme için üst düzey

zekâya ihtiyaç vardır ifadesi yanlıştır çünkü yaratıcılıkta orta düzey zekâ da yeterlidir.

Cevap B

2. Kuantum öğrenme çağdaş yaklaşım ve prensiplerin sentezlenmiş halidir. Özel- likle beyin temelli öğrenme, çoklu zekâ, yaratıcı düşünme, zihin haritaları, duy- gusal zekâ, anlamlı öğrenme, bütüncül eğitim, nörolenguistik programlama, süper kamplar gibi uygulamaları içe- risinde barındırır. Yaşam becerilerinin kazandırılması için eğlenceli etkinlikler düzenlenir.

Cevap D

3. Örnek olay yöntemi; eleştirel düşünme, neden sonuç ilişkisi kurma, karar alma, alternatifler üretme, eleştirel düşünme gibi faydalar sağlamakla beraber en önemli faydası, günlük hayatta aynı problemle karşılaşıldığında nasıl davra- nılması gerektiğini öğretmesidir.

Cevap E

4. Soruda özellikle dikkat edilmesi gere- ken nokta, “Öğrenciler genellikle aynı sonuçlara ulaşır” ifadesidir. Öğrenci- lerin genellikle aynı sonuçlara ulaştı- ğı yöntem; deneydir. Deney kontrollü ortamlarda yapıldığı için aynı şartlar altında aynı sonuçları vermesi bekle- nir. Deney araştırma inceleme strate- jisine uygundur, dolayısıyla bilimsel düşünme üretir. Var olan bir durumun ispatına uygundur.

Cevap C

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN

informalyayinlari@gmail.com

www.informalyayinlari.com

(0543) 614 01 88

Yayınevi Kurumsal İletişim

5A

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ

DENEME SINAVI ÇÖZÜM KİTAPÇIĞI

(0539) 775 48 50 Kurumsal Deneme

Teknik Destek Sorumlusu

Sınav sonuç ve analizlerine www.karakutuyayin.comadresinden ulaşabilirsiniz.

(2)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 12. Tersten beyin fırtınası, problem çöz-

mek ya da belirli bir amaca ulaşmak için sorunun tersine çevrilmesiyle ger- çekleştirilen bir beyin fırtınası çeşididir.

"Bir işyeri nasıl zarara uğratılabilir?"

tarzında sorular, sorunun tersine çev- rilmesiyle ele alınır.

Cevap E

13. Altı şapkalı düşünme tekniğinde her öğrencinin tek bir şapka takması değil, öğrencinin tüm şapkaları takarak olaya farklı açılardan bakması istenir. Böyle- ce lateral (yanal) düşünme becerisi, yani bir duruma farklı açılardan bakma becerisi kazandırılır. Tüm öğrencilerin tüm şapkaları takmasına gerek yoktur.

Sınıftan seçilen birkaç öğrenci üzerin- de de uygulama yaptırılabilir.

Cevap D

14. Paragrafta programlı öğretimin ilke- lerine vurgu yapılmıştır. Programlı öğretim bireysel, kendi kendine öğren- me yöntemidir. Bilginin özel parçalara veya temel ögelere ayrılarak belirli bir sıraya göre düzenlenip bireysel esa- sa göre öğrenilebileceği varsayımına dayanmaktadır. Soruda verilen “üni- teler sistematik ve anlamlı bir bütün- lük içinde ufak parçalara ayrılmıştır”

ifadesi küçük adımlar ilkesi ile ilgilidir.

Öğretilecek her bilgi, konu, kavram küçük birimlere bölünerek ele alınır ve bu birimler basitten karmaşığa doğru oluşturulur. “Öğrencinin aktif katılımına imkân verilir” ifadesi etkin katılım ilkesi ile ilgilidir. Bu ilkeye göre öğretilen her birimden sonra öğrenciden, yönlendiri- lecek sorularla kazandırılması istenen davranışı göstermesi istenir.

Soru hem sunulan bilginin kazanılıp kazanılmadığını yoklamalı hem de öğrencinin öğrenme sürecinde aktif bir rol üstlenmesini sağlamalıdır. “Öğ- renci bir tepkide bulunduğunda doğru ya da yanlışlığına dair hemen dönütte bulunulur” ifadesi anında düzeltme il- kesidir. Sorulan soruya öğrencinin ver- diği yanıtın doğruluğu yanlışlığı anında ona bildirilmeli, yanlışsa hemen düzelt- me olanağı ve fırsatı verilmelidir. Yan- lış cevap düzeltilmeden ikinci bilgiye geçilmemelidir. Programlı öğretimin başarı ilkesi, öğrenciye yöneltilen so- rular onun cevaplayabileceği güçlükte olması ve öğrenci her doğru cevabı ve doğru davranışı için pekiştirilmesidir.

Bireysel hız ilkesine göre ise öğrenci- ler arasında bireysel farklılıklar olduğu kabul edilip her öğrencinin kendi hızıy- la ilerlemesi sağlanmalıdır.

Cevap A

15. Basamaklı öğretim modelinde C ba- samağı bilişsel alan taksonomisin- deki bilme ve kavrama düzeylerine hitap eder. B seçeneğindeki “Nokta- lama işaretlerinin kullanım alanlarını öğrendikten sonra hazırlanan bir metinde noktalama işaretlerini doğru olarak kullanmak” bilginin kullanıl- ması, pratiğe dökülmesi ile ilgili bir durumdur. Bilişsel alan taksonomi- sinde uygulama basamağına karşılık geldiğinden B basamağına uygun bir etkinliktir.

Cevap B

16. Hem temel öğretme hem de eğitim durumları modelleri davranışçı ve bilişsel yaklaşımların sentezlenme- siyle ortaya çıkmıştır. Yani farklı öğ- renme yaklaşımlarını bir araya geti- rirler. Bunun yanında iki modelde de;

öğrenme hem içsel hem dışsal fak- törlerle ilgilidir, okul öğrenmelerinin asıl amacı problem çözmedir, en iyi öğretim okulda öğretmen tarafından yapılır, bağımsız çalışma alışkanlığı- nın kazandırılması önemlidir.

Cevap B

17. Öykü tamamlamada öğretmen öy- künün bir kısmını okur ya da anlatır.

Öğrenciler bireysel ya da grup halin- de öyküyü tamamlar. Soruda “Kukla- cı” hikâyesi yarıya kadar okunmuş, devamını öğrencilerin tamamlaması istenmiştir.

Cevap A

18. Çözüm: Dedikodu ve rulman teknikleri, öğrencilerin konuyu kavramaya çalış- masını, o konuda düşünmesini ve de- ğerlendirmesini sağlamaya yöneliktir.

Dedikoduda aşağıdaki işlemler izlenir:

1. Öğrenciler ikişerli grup oluşturur.

2. Verilen konu ya da soru ile ilgili dü- şüncelerini birbirlerine aktarırlar.

3. Başlangıçta oluşturulan çiftler birbi- rinden ayrılıp yeni ikililer oluştururlar.

4. Yeni eşlerine düşüncelerini ve ön- ceki eşlerinin düşüncelerini iletirler.

Katılıp katılmadıkları noktaları söy- lerler. Ancak rulmanda eski eşin dü- şüncelerinden bahsetme şartı yoktur.

Cevap C

19. Aktif öğrenme tekniği olan pazar yeri, aynı sınıftaki öğrencilerin birbirini ta- nıması, birbirleriyle görüşlerini pay- laşması ve soruna ilişkin çözümlerini karşılaştırmaları amacıyla kullanılır.

Öğrencilerden, onlara dağıtılan küçük kâğıt parçalarına bir soruna ilişkin kendi çözümü, kendi deneyimlerini, görüşünü veya bildikleri yazmaları istenir. Daha sonra her bir öğrencinin bu yazdıklarını yakalarına takmaları ve sınıfta dolaş- maları istenir. Öğrenciler birbirlerinin yakalarındakini okuyarak sınıfta dola- şırken arkadaşının kâğıdı ile ilgili soru- ları o arkadaşa sormaları, beğendikleri kâğıtları karşılıklı değişmeleri sağlanır.

Daha sonra kâğıtları değiştirilenlerin neden değiştirdiklerini sınıfa açıklama- larıyla bu aktif öğrenme tekniği tamam- lanmış olur.

Cevap E

20. Beceri gerektiren işlerde çalışacak ya da çalışmakta olan personeli işin getirdiği nitelikte yetiştirmek amacıyla en yaygın bir biçimde kullanılan yön- temlerden biri “işbaşında eğitim”dir.

Bu yöntemde benzetişim yönteminde olduğu gibi çalışma yerinin benzeri- ni yapmaya, modeller oluşturmaya gerek yoktur. Öğrenci çalışma orta- mında, atölyede, makine başında eğitilerek sonuçta işiyle baş başa kal- dığından meslekte karşılaşacağı pek çok soruna çözüm bulmaktadır. Eği- timi sırasında gelişmelerinden dolayı ödüllendirilmekte, yanlışlar alışkanlı- ğa dönüşmeden düzeltilmektedir. Bu yöntemin başarısı büyük ölçüde iyi bir öğretici seçimine ve tamamlayıcı öğ- retim materyalleri olarak öğretim yap- raklarının hazırlanmasına bağlıdır.

Cevap A

21. Beyin fırtınası, yaratıcı düşünceyi destekleyen, kısa sürede çok fazla fikrin üretilmesini sağlayan bir teknik- tir. Fikirler not alınır ve gruplandırılır.

Süreç sonunda değerlendirme yapı- labilir.

Cevap D

22. Araç ve gereçler hedef ve içerik doğ- rultusunda kullanılmalıdır. Kullanılan araç ve gereçler öğrencilerin gelişimi dikkate alınarak seçilmelidir. Araç ve gereçler ne kadar iyi olur ise olsun öğrencinin seviyesine uygun olmadığı takdirde bir anlam ifade etmeyecektir.

Cevap A

(3)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 28. Öğrencinin bu durumu alışkanlık ha-

line getirmesi problem oluşturmak- tadır. Bu problemin nedeni aile veya evdeki yaşam kaynaklı olabilir. Bu nedenle öğrencinin velisiyle görüşüp işbirliğine gitmesi gerekir.

Cevap D

29. Öğretmenlerin ders anlatımında hep aynı tekniği kullanması öğrenciler açısından da iyi bir durum değildir.

Yine öğretmenin hep aynı tekniği kul- lanması diğer tekniklerden haberdar olmaması öğretim ve eğitim yönüyle kendisini de köreltebilir.

Cevap C

30. Öğrenci uzun süre okula gelmemekte ve yalan konuşmaktadır. Bu durum sı- nıf öğretmenini aşmaktadır, bu neden- le bu durumu okul rehberlik servisine bildirmesi en doğru anlayış olacaktır.

Cevap A

31. Sınıf içerisinde öğrencilerin ve öğ- retmenin iletişiminin kuvvetli olması dersin olumlu bir havada geçmesini sağlayacaktır. Olumlu iletişim nasıl kurulur tarzında iletişim etkinlikleri- nin yapılması davranışın daha kalıcı hale gelmesini sağlayacaktır.

Cevap B

32. Pragmatizm felsefesinden etkilen- miştir. Öğrenci merkezlidir. Öğrenci- lerin ilgi ve ihtiyaçlarını dikkate alır.

Bu felsefeye göre okul yaşamın ken- disi olmalıdır. Birey olarak gelişimin sağlanması için eğitim ortamında de- mokrasinin önemi vurgulanır.

Cevap B

33. Türk Milli Eğitimin Temel ilkelerinden biri olan yöneltme; bireylerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda çeşitli prog- ramlara, alanlara ve okullara yönelti- lerek yerleştirilirler. Eğitim ise bu yö- neltmeyi gerçekleştirebilecek biçimde düzenlenir.

Cevap E

34. A seçeneği, kavrama boyutundadır.

Kavrama; örnek vermek, açıklama ve tersine çevirmedir. B seçeneği bilgi, C seçeneği sentez, D seçeneği değer- lendirme, E seçeneği uygulamadır.

Cevap A

35. Analitik yaklaşımda gelecekte ortaya çıkması muhtemel sorunlar şimdiden belirlenir. Sorunlar gerçekleşmeden ya da gerçekleşme ihtimalini yaşamadan çözme için önceden tedbirler alınır.

Cevap A

36. Ardışık ilişkili ya da ön koşullu dav- ranışları gerektiren durumlarda doğ- rusal yaklaşım kullanılır. Bir önceki öğrenilmeden bir sonrakine geçile- meyecek durumlarda bu içerik yakla- şımı kullanılır. Özellikle matematik ve fizik dersinin kullanımına uygundur.

Cevap B

37. Oran ölçeklerinde başlangıç noktası bellidir. Bu nedenle gerçek sıfırın kul- lanıldığı ölçekler oran ölçeğidir. Püf nokta olarak şunu söyleyebiliriz: adet, miktar, süre ifadelerinde oran ölçeği kullanılır. Soruda verilen devamsızlık gün sayısı süre belirtmektedir. Bu ne- denle cevap oran ölçeği olacaktır.

Cevap E

38. Sertifikanın alınmasında mutlak ölçüt kullanılmaktadır. Ölçüt miktar olarak ifa- de edilmiştir (devam edilmesi gereken gün sayısı, soruların %70’inin doğru olarak cevaplanması). Yapılış amacına göre değerlendirme dikkate alındığında cevap değer biçmedir. Püf noktamız şu olabilir: diploma, sertifika ifadeleri (hedef davranışların kazanıldığını gös- teren göstergeler) belirtildiğinde cevap değer biçmedir. Seçme amaçlı durum- lar ifade edildiğinde tanıma yerleştirme, eksiklikleri dönüt alarak düzeltme ama- cı güdüldüğünde biçimlendirme olur.

Cevap C 23. II. Vurgulamalar için yazının tümünü

büyük harfle yazmış-Yanlış IV. Görselleri ayrıntılı ve gerçeğe ya- kın kullanmış-Yanlış

Cevap D

24. Hizalama ögelerin aynı hizada olma- sıdır. Tasarımda düzen oluşturmak ve birlik oluşturmak için kullanılır. Dikey ya da yatay şekilde de hizalanabilir.

Düzensiz bilgilerin daha düzenli bir şekilde anlaşılmasını sağlar. C seçe- neğinde sadece dikey şekilde hizala- ma olur ifadesi yanlıştır. Çünkü hem dikey hem yatay şeklinde olabilir.

Cevap C

25. D seçeneği dışındaki bütün ifadeler doğrudur. Materyallerin kullanımı bir defaya mahsus olmamalıdır. Hatta dayanıklı olarak hazırlanıp birçok defa kullanıma uygun olmalıdır.

Cevap D

26. Bilgisayarla öğretimde amaç öğren- cinin uzun süre bilgisayarla meşgul olması değildir. Hatta uzun süre bil- gisayarla meşgul olunduğu takdirde olumsuz durumların da yaşanması söz konusu olabilir. E seçeneğinin dı- şındaki bütün ifadeler amaçlar arasın- da yer alır.

Cevap E

27. Ahsen Öğretmen'in gelecekte orta- ya çıkmasını muhtemel gördüğü bir konu ile ilgili tedbir alması önlemsel sınıf yönetimi kapsamında değerlen- dirilebilir. Öğrencilerin gelişim özel- liklerine dikkat etmesi ise gelişimsel model kapsamındadır. Aynı anda iki ya da daha fazla model kullanmak bütünsel-sistemsel modeldir.

Cevap D

(4)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 39. Sabit hata, hata miktarının sabit kal-

masıyla ilgili bir durumudur. Yapılan hatanın miktarı bütün ölçümlerde ay- nıdır. Ancak soruda hata miktarının bütün öğrencilere yapılmadığı sa- dece çalışkan olan öğrencilere puan verildiği ifade ediliyor. Şart bildiren hatalar sistematik hata olarak ifade edilir. Sadece şartları yerine getiren öğrencilere bu hata işlenecektir.

Cevap B

40. Testlerde soru sayıları farklı verildi- ğinde ve farklılaşma durumları sorul- duğunda bağıl değişkenlik kat sayısı dikkate alınır. Bağıl değişkenliğin diğer bir ifadesi değişim yüzdesidir.

Yani değişimi yüzde olarak verir. Ba- ğıl değişken kat sayısı formülü:

Sapma.100 V= --- Aritmetik Ortalama

Çıkan sonuç; 19 ve aşağısı ise sivri uçlu (homojen dağılım) olur.

20 ve 25 arası ise normal dağılım (si- metrik) olur.

26 ve üzeri çıkar ise basık (hetero- jen) dağılım olur.

Formül uygulandığında III. ve IV.

testlerin bağıl değişkenlik katsayıları sırasıyla: 15 ve 8’dir.

Cevap D

41. Standart sapmanın büyük olması, özelliğe sahip olan ile olmayanı birbi- rinden ayırt ettiği anlamına gelir. Bu da güvenirliğin yüksek olduğu anla- mına gelir.

Cevap C

42. Özelliği gerçekten ortaya çıkara- bilmesi, o özelliğe sahip olanların testten yüksek puan alması anlamı- na gelir. Yine o özelliğe sahip olma- yanların testten düşük puan alması gerekir. İstediğimiz özelliği ortaya çıkarabilmesi için yapı geçerliğinin yüksek olması gerekir. Testlerin ölç- mek istediği nitelikler farklı oldu- ğundan bu durumun farkını dikkate almamız gerekir.

Cevap C

43. Grafikler sırasıyla incelendiğinde A seçeneği sivri uçlu bir dağılımdır.

Bu duruma bakarak öğrencilerin homojen puanlara sahip olduğunu söyleyebiliriz. B seçeneği sağa çar- pıktır. Sağa çarpıkta öğrenciler başa- rısız test zordur. C seçeneği de yine aynı şekilde sağa çarpık bir dağılım göstermektedir. D seçeneği normal dağılım eğrisidir. Öğrencilerin yarısı başarılı yarısı başarısız bir durum- dadır. E seçeneği ise sola çarpıktır.

Öğrencilerin yarıdan fazlası aritmetik ortalamanın üstünde toplanmıştır.

Cevap E

44. Şıkları tek tek analiz ederksek;

I. öncülde: Ayırt ediciliği en yüksek olanı kolaylıkla bulabilmek için üst grubun çok fazla, alt grubun ise çok az doğru yapması gerekir. Bu du- rumda farkın en fazla olduğu mad- de M4’tür. Onun da ayırt ediciliği 0.80’dir.

II. öncülde en zor maddenin güçlü- ğünü bulabilmek için üst ve alt grupta toplamda doğru sayısının en az ola- na bakmamız gerekir. M1: 45 doğru, M2: 74 doğru, M3: 54 doğru, M4: 50 doğru, M5: 50 doğru. Doğru sayısının en az olduğu madde M1’dir. Onun da güçlüğünü hesapladığımızda formül;

doğru cevaplayan sayısı/tüm cevap- layıcı sayısı 45/100 = 0.45’tir.

III. öncülde bir maddenin varyansı- nın en yüksek olduğu madde madde güçlük indeksinin 0.50 olanıdır. Bu durumda madde güçlük indeksi 0.50 olan maddeler M4 ve M5’tir.

IV. öncülde madde sapması en dü- şük olan madde, madde güçlük in- deksinin 0 veya 1’e en yakın olanı- dır. Bu durumda bu yakınlığı dikkate aldığımızda M2’nin sapması daha düşüktür.

Cevap C

45.

30 40 50 60 70 80 90 Aritmetik ortalamayı 0 (z) noktasına koyup standart sapma kadar artırıp ve azalttığımızda sonuç ortaya çıkar.

Rümeysa’nın aldığı puan 70’tir. 70'in karşısındaki z puanı ise 1’dir. Rümey- sa sınıf sıralamasında Z’nin 1 olduğu yerdedir. Z, 1’den sola doğru topladı- ğımızda 34+34+13,59+2,14=84 Rü- meysa sınıfın yüzde 84’ünden daha başarılıdır.

Cevap E

46. Sabit Hata: Hatanın kaynağı ve mik- tarı belirlenebiliyor ise bu sabit hata- dır. Hatanın miktarı her bir ölçüm için eşit etki etmesi gerekiyor. Herkese eşit etki ettiği için standart sapmayı değiştirmez. Geçerliliği Etkiler. Güve- nirliği Etkilemez.

Cevap D

47. Performans değerlendirme teorik bilgi- lerin uygulamaya dökülmesidir. Uygula- ma kısmı olduğundan en uygun ölçme aracı performans değerlendirmedir.

Cevap C

48. Çoktan seçmeli bir test bilen öğrenci ile bilmeyen öğrenciyi ayırt edemiyor ise şu yorumlar yapılabilir. Çeldirici- ler iyi çalışmadığından bilen öğrenci ile bilmeyeni ayırt edememektedir.

Bu nedenle ayırt edicilikleri düşüktür.

İpucu verildiğinden bilmeyenler de yapacağından ayırt edicilik düşebi- lir. Öğrencilerin yarısı doğru cevabı bulamamış ise soruların güçlük de- recesi orta düzeydedir. Bu durumda sapma yüksek olur ve ayırt ediciliğin de yüksek olduğu söylenebilir.

Cevap E

-3

2,1413,59 2,14

34,33 34,13 13,59

-2 -1 0 +1 +2 +3

(5)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 49. Çağdaş ve öğrenci merkezli yakla-

şımlar öğrencilerin öz yeterlik algısını geliştirir. Öğrenme sürecine katılan, kendi kapasitesine uygun etkinliklerle karşılaşan öğrenci kendine güvenme- ye, kendine inanmaya başlar. Ancak değerlendirme sürecinde başkalarıyla karşılaştırılan öğrenci, daha başarılı öğrencilerin yanında kendini değersiz görecektir.

Cevap D

50. Bellek destekleyici ipuçlarından askı sözcük (kanca, çengel) yöntemi, sıray- la hatırlanması gereken kavramların, rakamlarla ses benzerliği olan sözcük- lerle ilişkilendirilerek akılda tutulması- dır. Muhittin’in kullandığı strateji de bu tekniktir.

Cevap C

51. Soruda vurgu yapılan yer Zehra’nın isteksiz bir şekilde ailesinin yanında üniversite okumak zorunda kalma- sıdır. İstek, hazırbulunuşluğun bir ögesidir. Hazırbulunuşluk yasasına göre organizma bir davranışı yap- maya istekli ve hazır değilse, ancak bu davranışı yapması konusunda baskı yapılırsa bundan haz almaz ve huzursuz olur. Zehra istekli olmadığı bir tercih yapma konusunda zorlan- dığından başarısız olmuştur.

Cevap B

52. Verilen örnek Guthrie’nin alışkanlık- ları değiştirme yöntemlerinden bık- tırma (yorma) yöntemidir. Bıktırma (yorma) yönteminde istenmeyen tep- ki, organizmaya yapmaktan bıktırın- caya ve yoruluncaya kadar yaptırılır.

Böylece organizma bu tepkiyi gös- termekten bıkacağı için o uyarıcıya karşı tepkisi ortadan kalkacaktır.

Cevap A

53. Zıt tepki (çatışan uyarıcılar) yönte- minde iki uyarıcı ortamda aynı anda vardır (yani birlikte verilir) ve uyarı- cıların rekabet ettirilmesi (uyarıcılar- dan birinin baskınlığı) devreye girer.

Yani itici ve çekici uyarıcılar birlikte verilir. Korkulan birinin yanında gü- venilen ve sevilen birinin yer alması, korkulan kişiye karşı korku tepkisini azaltacaktır.

Cevap B

54. Soruda "kısa süreli belleğimizde tutmak"la kastedilen durum, bilginin kısa süreli bellekte (KSB) saklanma- sıdır. Bilginin KSB'de saklanması iki şekilde gerçekleşir; sürekli tekrar ve gruplama. KSB yaklaşık 5-9 birim- lik bilgieri saklayabilir ve bilgi uzun süreli belleğe gönderilmezse kısa zamanda unutulur. Bilgiyi soruda ve- rilen örnekte olduğu gibi gruplayarak birim sayısı azaltılır ve KSB'nin ka- pasitesi daha verimli kullanılmış olur.

Cevap B

55. A seçeneğindeki “Sosyal öğrenme- nin gerçekleşmesi için öğrenmenin hemen performansa dönüşmesi gerekmez” ifadesi doğrudur. Sosyal öğrenme sonucu kazanılan bir dav- ranış çok uzun bir zaman sonunda da davranışa dönüşebilir. Sosyal öğrenmede gözlemcinin izlediklerini kodlayıp bilişe yerleştirmesi işlemine sembolleştirme denildiğinden B se- çeneği doğrudur. C seçeneği sosyal öğrenme için hatalı bir ifadedir. Çün- kü sosyal öğrenmede gözlemcinin ortaya koyacağı davranışı doğrudan yaşaması gerekmez. Abisi köpekten korktuğu için kendisi de köpekten korkan bir çocuk, doğrudan yaşantı geçirmediği halde köpekten kork- maktadır. Sosyal öğrenme bilişsel ağırlıklı davranışçı kuramdır, bu yüz- den ağırlıklı olarak bilişsel kuramla- ra dayanır ki D seçeneği doğrudur.

Gözlenen davranışlardan pekiştiri- lenler taklit edilirken, sonucu olumlu olmayan davranışlar taklit edilmez.

Bu yönüyle E seçeneği de sosyal öğrenmeye uygun bir ifadedir. Tüm bunlara göre doğru cevap C şıkkıdır.

Cevap C

56. Organizmada bir davranışın pekişti- rilmesi bırakıldığında davranışta çe- şitlenme gözlenir. Bunun sebebi or- ganizmanın pekiştirece ulaşmak için çaba göstermesidir. Buna davranışın topoğrafyasının değişmesi adı verilir.

Ayılar yem bulamadıklarında açlıkla- rını gidermek için farklı davranışlar üretirler. Yani ayıların davranışlarının topoğrafyasında değişme gözlenir.

Cevap E

57. Gestaltçılara göre davranışımızı belir- leyen esas faktör fiziksel çevre değil, bizim bu çevresel koşulları algılama biçimimizdir (psikolojik çevre). Kadının yediği yemekte sorun olmamasına rağ- men, yemeğin bozuk olduğunu düşü- nerek midesinin bulanmasının nedeni fiziksel çevre değil, kadının algılama biçimi yani psikolojik çevresidir.

Cevap E

58. C seçeneği hatalıdır çünkü verilen ifadenin aksine “Birey kısa süreli hafızadaki bilginin bilincindedir, uzun süreli hafızadaki bilginin farkında de- ğildir. Uzun süreli bellekteki bilgi kısa süreli belleğe aktarıldığında farkına varılır”.

Cevap C

59. Algıda gruplama ilkelerinden yakınlık ilkesine göre birbirine yakın olan uya- rıcılar algısal alanımızda birlikte grup- landırılır. Verilen görselde iki noktasal grubun algılanması, noktaların yakınlı- ğıyla ilgilidir.

Cevap A

(6)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 60. İngilizce dersinde katılım gösterdiği

için öğretmenin Esra’yı sözlü sınavdan muaf tutması olumsuz pekiştirmedir.

Olumsuz pekiştirmede hoşa gitmeyen uyarıcının ortamdan çekilmesi yoluyla davranışın sıklığı artırılır. Burada da hoşa gitmeyen sözlü sınav ortamdan çekilmiş ve derse katılımın devamı amaçlanmıştır. İkinci örnekte Ceren’in babasının ona sevdiği meyvelerden oluşan tabak hazırlamaması, II. tip ce- zadır. II. tip cezada hoşa giden uyarıcı ortamdan çekilerek davranışın sıklığı azaltılır. Ceren’in sevdiği uygulama ortadan çekilmiş ve ablasıyla kavga etme davranışı ortadan kaldırılmak istenmiştir.

Cevap B

61. İnsanların anne-babasından getirdiği kalıtımsal yapıları (zekâ, mizaç, cinsi- yet, yetenek) ve çevre ile olan yaşantı- ları (kültür, dil, sosyo-ekonomik düzey) farklı olduğu için gelişimde birtakım bireysel farklılıklar bulunur. Buna göre kimi bebeklerin 9. ay, kimilerinin 13.

ayda kimilerinin de 16. ayda yürüme- leri hem kalıtımsal yapıdan hem de çevresel faktörlerden kaynaklıdır. Bu bireysel farklılıklar yürüme, konuşma, zekâ, yetenek, kişilik gibi bir çok du- rumda görülmektedir.

Cevap B

62. İkincil cinsiyet özellikleri dolaylı üre- me sistemiyle ilgili olan özelliklerdir ve ilk kez erinlikte ortaya çıkar. Her iki cinste de vücutta tüylenme, kıl- lanma, erkeklerde ses kalınlaşması, gırtlak oluşumu ve kasların gelişimi, kızlarda yağlanma, kalça ve göğüs gelişimi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesidir. C şıkkındaki adet ka- naması kızlarda ortaya çıkan birincil cinsiyet özelliklerindendir.

Cevap C

63. Burcu’nun, diş doktorunun muayene- sini canını yakmaya yönelik bir dav- ranış olarak yorumlaması özümleme olarak adlandırılmaktadır. Özümleme bireyin yeni karşılaştığı durumları zih- ninde daha önceden var olan bilişsel yapıları (şemaları) içerisine yerleş- tirerek açıklamasıdır. Beş yaşındaki Burcu dişini çekmeden önce bir diş doktorunun kendisine iğne yaptığında canı yanmış ve daha sonra diş dok- torlarını can yakan ve kötü biri olarak tanımlamıştır (oluşturulan şema: Diş doktoru can yakan kötü biri). Diş için kontrole gittiği başka bir zamanda farklı bir diş doktorunun kendisine yönelik muayenesini canını yakmaya yönelik bir davranış (yeni durum ön- ceki oluşturulan şemaya göre aynen açıklanmaktadır) olarak yorumla- ması. Bu nedenle sorunun cevabı C şıkkıdır.

Cevap C

64. Okul öncesinde öğrencilerin oda- larının resmini çizebilmeleri onların en azından imgesel dönemde oldu- ğunu kesin olarak gösterir. İmgesel dönemde çocukların görsel belleği çok gelişmiştir. Değişik durum ve ya- şantılar imgesel formüllere (sözcük, kavram) dönüştürülerek zihne aktarı- lır ve öğrenme gerçekleştirilir. Bilgiyi imgeler temsil eder.

Cevap B

65. Psikolinguistik kurama göre dil gelişi- minin temeli biyolojiktir, ancak çevre- sel koşullardan bağımsız değildir. Dil gelişimi büyük oranda olgunlaşma- nın (biyolojik etkenin) etkisi altında- dır. Bu kuram, insanların kalıtsal ve örtük bir dil bilgisel yapıyla doğdukla- rını, çocukların dili doğumdan sonra- ki belli bir yaş döneminde öğrenebil- melerinin, bu kalıtsal ve örtük yapıya bağlı olduğunu savunur.

Chomsky’e göre; bütün insanlar ge- netik olarak (doğuştan) dil öğrenme altyapısına (beyin ve sinir yapısına) sahiptir. İnsan beyninin belirli böl- geleri dilin öğrenilmesinden sorum- ludur. Bu altyapı sayesinde belirli bir biyolojik olgunluğa erişince ve gerekli çevresel koşullar da sağlan- dığında dil rahatlıkla öğrenilmektedir.

Doğuştan getirilen bu altyapı saye- sinde tüm çocuklar aynı aşamalar- dan geçerek, biyolojik olarak belli bir olgunluk düzeyine geldiklerinde, tıpkı yürümeyi öğrendikleri gibi konuşma- yı da öğrenebilmektedirler.

Cevap A

66. Ali kız arkadaşına karşı “Bebekler ve küçük çocuklar” ile ilgili duygularını gerçekçi bir biçimde göstermemiş, tam tersi davranmıştır. Ali “bebekleri ve küçük çocukları pek sevmemekte- dir” ama kız arkadaşı bebekleri ve kü- çük çocukları çok sevdiği için kendisi de bebekleri ve küçük çocukları çok sevdiğini söyleyerek duygularının tam tersini sergilemiştir. Bu nedenle Ali’nin kullandığı savunma mekanizması

“karşıt tepki geliştirme” dir.

Cevap C

67. 3 çocuk ve 4 toruna sahip bir ev ha- nımı olan Selin Hanım, uyumsuz, hır- çın ve kendinden hoşnutsuz bir yapı sergilemesi ve de hiçbir şeyden mem- nun olmaması, durumu için özellikle çocuklarını suçlaması umutsuzluk duygularına sahip olduğunu gösterir.

Ego bütünlüğüne ulaşmamış kişi- ler hayatını boşa geçirdiğine inanır, keşkeleri çoktur, hayatında değişiklik yapmak için çok geç olduğunu düşü- nür. Bu nedenle kendine güvensiz, uyumsuz, hırçın, sinirli, sevgiden mahrum bir yapıya sahip olurlar ve ölümü kabullenmekte zorluk çeker- ler ve geleceğe dair sürekli planlar yapmaya çalışırlar. Buna göre Selin Hanım’ın içinde bulunduğu durum umutsuzluk duygusuyla açıklanır ve bu nedenle cevap B şıkkıdır.

Cevap B

68. Şule’nin davranışlarına neredeyse hiçbir sınır koyulmaması, her türlü davranışının anlayışla karşılanması, verdiği hiçbir karara karışılmaması Şule’nin “izin verici: aşırı hoşgörülü”

bir tutumla yetiştirildiğini göstermek- tedir. Bu tutum çocukların tüm istek- lerini kabul eden ve çok az kontrol kullanılan tutumdur. Anne-babanın kabul ve ilgisi yüksek iken çocuk üzerindeki kontrolü düşüktür. Ço- cuklarına çok fazla özgürlük verirler, çocuklarını hiçbir şekilde kontrol et- mezler. Özgürlük neredeyse sınırsız- dır. Bu nedenle aile içinde çocuğun hakları sınırsızdır. Hiçbir denetim koşulu yoktur. Her türlü davranış an- layışla karşılanır.

Cevap B

(7)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 69. “İdam cezası her durumda yanlış bir

uygulamadır” ifadesinde insan haya- tının önemi vurgulanmıştır. İnsan ha- yatının her şeyden daha önemli oldu- ğu dönem evrensel ahlak dönemidir.

“Trafik kamerasının olmadığı yerler- de kırmızı ışıkta geçmenin bir sa- kıncası yoktur” ifadesinde kurallara uymada otoritenin varlığına göre bir tutarsızlık var. Trafik kameralarının varlığı bir otoritedir ve otorite tarafın- dan verilecek cezadan kaçınmak için kurallara uyum söz konusu iken, tra- fik kameraları (yani otorite) yokken kurallara uymama söz konusu ola- bilmektedir. Bu durum ceza ve itaat dönemini yansıtmaktadır.

“Kaçak elektrik kullanmak her koşul- da yanlıştır” ifadesinde otorite olsun olmasın, şartlar ne olursa olsun ku- rallara uymanın vurgusu vardır. Bu durum kanun ve düzen dönemine uygundur. Kanun ve düzen evresin- de kanunlara ve kurallara sorgusuz sualsiz uyulması söz konusudur. Ka- nunlar herkes için geçerlidir ve herkes kanunlara uymak zorundadır. Yani bu dönemde aşırı kuralcılık söz konusu- dur.

Cevap C

70. D şıkkındaki “Ahlaki gerçekçilik dö- neminde, davranışı altıda yatan ne- denler artık göz önüne alınır” bilgisi yanlıştır. Çünkü ahlaki gerçekçilik döneminde davranışın altıda yatan nedenler yani niyet göz önüne alın- maz/ alınamaz. Niyet ancak 11 yaş sonrası olan ahlaki özerklik döne- minde dikkate alınabilir. Bu nedenle sorunun cevabı D şıkkıdır.

Cevap D

71. Öğrencinin kendisi ile ilgili bilgilerinin paylaşılmaması (hukuksal bir durum ve hayati konu olmadıkça) gerekir. Öğ- rencinin izni olmadan konu hakkında ailesine bilgi verilmesi okul psikolojik danışmanına karşı olumsuz bir tavır oluşturacaktır. Buna göre okul psikolojik danışmanı gizlilik ilkesini ihlal etmiştir.

Cevap A

72. Doğru bir programlama yapmak için ihtiyaçların dikkate alınması gerekir.

Okul rehberlik programı ile yapacağı bu çalışmada araştırma ve inceleme yapmaktadır. Bireylerin belli bir konuda görüşlerini alıp ve bu konu ile ilgili veri toplamak için en uygun teknik ankettir.

Cevap B

73. Öğretmenin öğrencinin ifadelerinden sonra onu anlaması ve süreci devam ettirmesi empatidir. Bir kişinin kendini karşısındakinin yerine koyarak olay- lara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine EM- PATİ adı verilir.

Cevap B

74. Tuba’nın meslek seçiminde en önemli unsur kazanç miktarıdır. Mesleğin ge- tirmiş olduğu para Tuba’nın önceliği olmuştur. Değer; meslek seçiminde statü, para, çevre edinme, yardım etme gibi unsurlardan herhangi birine bireyin önem vermesidir.

Cevap D

75. Emre’nin bağdaşım düzeyi düşük de- ğildir. Çünkü özellikleri hem kendisi hem arkadaşları tarafından biliniyor.

Furkan; özellikleri arkadaşları tara- fından biliniyor ancak kendisi bilmi- yor. Pencerenin kör kalan kısmında- dır. Furkan’ın bu özelliklerinin farkına varabilmesi için arkadaşları tarafın- dan geri bildirim verilmesi gerekmek- tedir. Otobiyografiyi kendi yazmakta- dır ve bu teknik bu farkındalığı ona kazandırmaz.

Emel ağlama davranışının nedenini ne kendisi ne de arkadaşları bilme- diği için pencerenin kapalı kısmında- dır. Kapalı alanda olan kişinin psiko- lojik danışmana ihtiyacı olabilir.

Cevap C

76. Ahmet Bey fizyolojik ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilmektedir. Ancak Ahmet Bey’in tanınma gereksinimi vardır. Diğer bir ifadeyle çok kişi ta- rafından tanınıp saygı ihtiyacını kar- şılamak istemektedir.

Cevap D

77. Soruda yer alan “Etkili ve verimli ça- lışma becerilerini geliştirmek, özel eğitime muhtaç öğrencileri tespit et- mek, yeteneklerinin altında ve üstün- de başarı gösteren öğrencileri tespit etmek, öğrencilerin ilgi ve yetenekle- rine göre alan seçmesine yardımcı olmak” gibi çalışmalar eğitsel reh- berliğe yönelik çalışmalardır. Öğren- cilerin eğitim ortamlarından en yürek düzeyde yararlanabilmeleri ve aka- demik başarılarını arttırabilmesi için sunulan rehberlik hizmetleri eğitsel rehberliktir. Çocuğun eğitsel gelişim alanında ona belli yeterlilikler kazan- dırmak, öğrenmesini kolaylaştırmak, karşılaştığı güçlükleri gidermesine yardımcı olmak ve böylece uygun ve etkin öğrenme ortamı oluşturmaya yönelik hizmetlere “eğitsel rehberlik”

denir. Öğrencilerin ilgi ve yetenekleri- ne uygun bir eğitim dalını seçmesi ve bu alanda başarılı olması için kendi- sine uygulanan yardımlar da eğitsel rehberlik kapsamına girmektedir.

Buna göre sorunun cevabı E şıkkı eğitsel rehberliktir.

Cevap E

78. Klinik modelde birey tüm yönleriyle araştırılır. Araştırma yapılırken kulla- nılan testlerde geçerlik ve güvenirlik çalışmasının yapılması ve değerleri- nin yüksek olması önemsenir. Toplu dosyaların rehberlik servisine kazan- dırılmasında önemi büyüktür.

Cevap D

(8)

İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN İNFORMAL YAYINLARIKARA KUTU YAYIN 79. E şıkkındaki “gözlenen davranışın ne-

denleri ve dayanakları hakkında derin- liğine bilgi verir” bilgisi yanlıştır. Çünkü gözlem ve gözlem teknikleri, gözlenen olayların, kişilerin, davranışların, özel- liklerin, nesnelerin zamana bağlı olarak, gözlem sırasındaki gözlenebilir yönleri hakkında bilgiler verirler, gözlenen so- nuçların nedenleri ve dayanakları hak- kında bilgi vermezler. Yani gözlem de- rinliğine bilgi vermez.

Cevap E

80. Kaynaştırma eğitimine gereksinim duyan bireylerin gelişim özellikleri dikkate alınarak ihtiyaç duyulan dav- ranışlar belirlenir ve program haline getirilir. BEP planı okul müdürlüğü- nün başkanlığında, müdür yardım- cısı, psikolojik danışman, öğrencinin velisi ve kendisi, sınıf rehber öğret- meni, alan öğretmeni tarafından hazırlanır. BEP sadece özel eğitim tanısı almış kişilere hazırlanır ve aile görüşleri mutlaka dikkate alınır. BEP hazırlanırken bireyin ilgileri, yetenek- leri, yeterlilikleri, gelişimsel özellikleri dikkate alınır.

Cevap C

Referanslar

Benzer Belgeler

Grup araştırmalarında uyma (conformity), genellikle bireyin kendi düşünce ve davranışlarını, belirli nedenlere dayanarak değiştirmesi ve kendisinden farklı

Yanda formülü verilen bileşikteki fonksiyonel grupları belirlemek için, yapılacak tanıma deneylerini, reaksiyon denklemleri ile birlikte yazınız. 4) Diazo deneyi

Doğum ve ölüm hızları arasındaki fark azaldığı için nüfus artış hızı çok yavaşlamakta ve toplam nüfustaki artış da çok azalmaktadır. Bugün Avrupa’nın çok büyük

(Asıl kıyasın sonucun çelişiği K. yapıldı) Hiçbir gümüş altın değildir. Ö.’ü aynen yerinde kaldı) O halde hiçbir maden altın değildir... ise tümel

Ortaöğretim bakolaryasını elde eden ilk kadın Julıa Daubie diplomasını 1861'de aldı (Tekeli, 1982:58). Avrupa'nın ilk kadın avukatı Jeannne Chauvin ve Fransa’nın ilk

Ayırt ediciliği en yüksek olanı kolay- lıkla bulabilmek için üst grubun çok fazla, alt grubun ise çok az doğru yapması gerekir.. Yani arasındaki far- kın en fazla

2017 yılında envantere eklenen Rembetiko ile ilgili olarak Yunanistan, rembetikonun mübadeleyle göç eden ve çoğunlukla Atina, Pire, Selanik, Retimo gibi şehir merkezlerinde

1’den 9’a kadar, 9 adet rakam› üçgenlerin içine öyle yerlefltirin ki kenar uzunlu¤u 2 birim olan tüm eflkenar üçgenlerin içerisindeki rakam- lar toplam›