• Sonuç bulunamadı

SAĞLIK TURİZMİ SEKTÖR RAPORU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SAĞLIK TURİZMİ SEKTÖR RAPORU"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAĞLIK TURİZMİ SEKTÖR RAPORU

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI Mutlu Yaşam Bölgesi

Batı Akdeniz

(2)

ÖNSÖZ

Gelişmiş ülkelerde 1900’lü yılların başlarından itibaren kurulmuş olan kalkınma ajansları, ülkemizde yeni benimsenmiş bir modeldir. Kalkınma Ajansları; bölgesel düzeyde kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel po- tansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalar- la uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kurulmuştur.

Bu amacı gerçekleştirmek için ajanslara verilen görevlerden biri de, bölgenin kaynak ve olanaklarını tes- pit etmeye, ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandırmaya ve rekabet gücünü artırmaya yönelik araştırmalar yapmak ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların yaptığı araştırmaları desteklemektir.

Kuruluş ve kurumsallaşma sürecini büyük ölçüde tamamlayan Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), faali- yet alanı olan Antalya, Isparta ve Burdur illerinde yatırımcılara ücretsiz danışmanlık hizmeti vermek ve ya- tırımcıların, kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemleri ile diğer ida- ri iş ve işlemlerini, ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde sonuçlandırmak üzere tek elden takip ve koordine görevinin yanı sıra bölgenin iş ve yatırım imkânlarının ilgili kuruluşlarla işbirliği içinde ulusal ve uluslarara- sı düzeyde tanıtımını yapma görevini de üstlenmiştir.

Bu amaçla Batı Akdeniz Bölgesi’nde yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yol göstermek ve bölgenin yatı- rım fırsatlarını tanıtmak amacıyla sektör raporları hazırlanmıştır.

İlk etapta, Batı Akdeniz Bölgesi’nin Mermer, Süt ve Süt Ürünleri, Su, Meyve Suyu, Gül, Güneş Enerjisi, Golf Turizmi ve Sağlık Turizmi sektör raporları ile Eğirdir İlçesi Turizm Potansiyeli Raporu ve Antalya – Konya Hızlı Tren Hattı Projesi Raporu hazırlanmıştır. Zamanla bölgeye ilişkin birçok sektör raporu hazırlanacak, bölgeye yatırımcı çekebilmek için bölgenin yatırım fırsatları tanıtılmaya devam edilecektir. Hazırlanan sek- tör raporlarının bölgemize ve yatırımcılarımıza yardımcı olması en büyük dileğimizdir.

Tuncay ENGİN

BAKA Genel Sekreteri

Dr. Ahmet ALTIPARMAK

Antalya Valisi

BAKA Yönetim Kurulu Başkanı

(3)

İnsanların tedavi olmak amacıyla ikamet ettikleri ülkeden, kaliteli ve görece daha ucuz hizmet alabilecekleri başka ülkelere seyahat etmelerine Sağlık Turizmi denir.

Bu seyahatte, tedavi amaçlı giden kişiye de sağlık turisti denir. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca hasta her yıl, sağlığına kavuşmak için başka ülkelere gitmekte, bu yönelim de sağlık turizmi sektörünü oluşturmaktadır.

Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

• Sağlık hizmetinin ikamet edilen ülkede pahalı olması

• Daha kaliteli ve daha kısa sürede sağlık hizmeti alma isteği

• Tedavi için bekleme sürelerinin uzun olması

• Yapılacak tedavinin sigorta kapsamı dışında olması

• Tedavinin sağlık otoritelerince onaylanmamış olması

• Yapılacak tedavinin gizlilik gerektirmesi

1. SAĞLIK TURİZMİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

• Alternatif tedavi yöntemlerinin eksikliği

• Tedavi ile tatili birleştirme isteği

• Dünyada yaşlanan nüfusun oransal olarak artması

• Yaşlıların ve engellilerin değişik ortamlarda tedavi olma ihtiyacı

Önceki yıllarda gelişmekte olan ülkelerdeki hastalar kendi ülkelerinde bulunmayan tedaviler için ileri teknolojiden yararlanmak ve daha kaliteli sağlık hizmeti almak amacıyla gelişmiş ülkelere doğru seyahat etmekteydi.

Son yıllarda ise bu durum tam tersi yönde bir ivme kazanmıştır. Amerika ve Avrupa gibi, sağlık sigortasının pahalı olduğu, bazı önemli tedavilerin sig- orta kapsamı dışında kaldığı, çeşitli tedaviler için uzun bekleme sürelerinin olduğu ya da alternatif tedavi yöntemlerinin az olduğu ülkelerdeki sağlık turistleri Hindistan, Tayland, Malezya, Singapur, Güney Kore, Kosta Rika gibi gelişmekte olan ülkelere tedavi olmak amacıyla seyahat etmektedir.

Sigorta şirketleri de yurtdışında bulunan hekimleri ve sağlık kuruluşlarını sundukları hizmetin kapsamına alarak yurtdışında tedavi olmayı bir seçenek olarak sunmaktadırlar.

Sağlık turizminde, belirli sağlık hizmetleri için başka bir ülkeye gitmek, bulunduğu ülkeye ve tedavi türüne göre hastaya %60 ile %80 oranlarında fiyat avantajı sağlayabilmektedir. Sağlık turistleri, tedavi olmak amacıyla

Sağlık turizminde,

belirli sağlık

hizmetleri için başka

bir ülkeye gitmek,

bulunduğu ülkeye

ve tedavi türüne

göre hastaya %60

ile %80 oranlarında

fiyat avantajı

sağlayabilmektedir.

(4)

gidilecek ülke ve sağlık kuruluşunu seçerken, kaliteli hizmeti uygun fiyata ve kısa zamanda almayı göz önünde bulundurmaktadırlar. Buna göre, sağlık kuruluşunun uluslararası akreditasyona sahip olması (Joint Commission International JCI ve TEMOS gibi), fiyat avantajı sağlaması ve bekleme süres- inin kısa yada hiç olmaması sağlık turistleri için en önemli üç kriter olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sağlık turizmi ile turistin sağlığı kavramları birbirine karıştırılmaması gereken kavramlardır. Turizm ve kültürel faaliyetlerde bulunma maksadıyla başka bir ülkeye giden turistin hasta olması ve acil tedavi olması gerektiğinde turistin sağlığından söz edilmektedir. Sağlık turisti ise, öncelikli olarak tedavi olma maksadıyla kendi ülkesinden başka bir ülkeye genelde çok acil olmayan müdahaleler için giden kişidir.

Sağlık turistleri açısından karmaşık ve ciddi müdahale gerektiren tedavilerde gidilecek ülkenin tatil imkânları fazla bir önem taşımazken, karmaşık olmayan ve ciddi müdahale gerektirmeyen tedavil- erde gidilecek ülkenin tatil imkânları sağlık turistleri için cazibe unsuru olabilmektedir.

Sağlık turizmi üç ana başlık altında değerlendirilebilir; Medikal Turizm, Spa-Wellness ve Termal Tu- rizm, İleri Yaş ve Engelli Turizmi.

Medikal turizm, sağlık turizminin bir çeşidi olmakla birlikte genellikle sağlık turizmiyle birlikte anılır.

Medikal turizmin gelişmesinin önemli sebepleri arasında ulaşım imkânlarının kolaylaşması ve ucuzlaması, gelişmekte olan ülkelerdeki doktorların batıda tıp eğitimi ve sertifikasyonu alarak batı ülkelerindeki hastalar için güven unsuru oluşturmaları, yine bu ülkelerin sağlık hizmetleri ve teknolojide yüksek standartları yakalamış olmaları ve uluslararası akreditasyona sahip olmaları yer almaktadır.

Medikal turistlerin tercih ettikleri ilk on ülke; Hindistan, Tayland, Singapur, Meksika, Brezilya, Malezya, Kosta Rika, Güney Kore, Tayvan ve Türkiye’dir. Bu ülkeler, sağlık hizmetlerini daha uygun fiyata ve yüksek kalitede sunarken ülkelerini daha cazip hale getirmek için sağlık hizmetlerini turistik faaliyetlerle birleştirmektedirler.

Medikal turistlerin seyahat etmelerine neden olan en önemli sağlık sebepleri arasında çeşitli kalp ameliyatları, kardiyoloji, özel ameliyatlar, ortopedik ameliyatlar, onkoloji, estetik, plastik cerrahi, kısırlık tedavisi, diş, göz ve şişmanlık tedavisi bulunmaktadır.

2.1 Medikal Turizm

2. SAĞLIK TURİZMİNİN ANA UNSURLARI

(5)

Spa-Wellness ve Termal turizm, medikal turizmden farklı olarak tıbbi müdahaleden ziyade, fizik tedavi, rehabilitasyon, doğal ve sağlıklı yaşam için başka bir ülkeye seyahat etmekle gerçekleşir. Bu kapsamda kaplıca tedavisi, fizyoterapi, hidroterapi, şifalı çamur ve topraklar, çeşitli egzotik masajlar, kür tedavileri, dinlenme ve bakım seansları, bitkisel iyileştirme teknikleri gibi yöntemler yer almaktadır. Günümüzde insanların sağlıklı yaşam, zindelik ve güzellik gibi konulara ilgi ve talebinin artmış olması bu turizm dalının gelişmesine yardımcı olmuştur.

SPA, Latince “Salus Per Aquam” kelimelerinin kısaltması olarak kullanılır ve

“Sudan Gelen Sağlık” anlamına gelir. SPA, su ve çamur tedavilerinin yanında çeşitli sıcak su havuzu, çeşitli masaj terapileri, aroma terapileri, güzellik ve bakım gibi sağlık kür hizmetleri veren tesislere verilen bir isim olup su ile iyileşme, suyun faklı biçimlerde kullanımından gelen sağlık, dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği terapi anlamında kullanılmaktadır.

Wellness kelimesi iyi ve zinde olmayı ifade etmekte ve insanın kendisini ruhsal, bedensel, ve zihinsel olarak iyi ve zinde hissetmesini sağlayan her türlü masaj, cilt bakımı, çamur ve yosun banyoları gibi doğal ve sağlıklı yaşam yöntemlerini içerir.

2.2 Spa-Wellness ve Termal Turizm

Türkiye sahip olduğu termal kaynakları, uygun iklim koşulları ve Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine olan coğrafi yakınlığı sebebiyle önemli bir Spa-Wellness ve Termal turizm destinasyon ülkesidir. Jeotermal kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından Avrupa’da birinci sırada, Dünyada ise ilk yedi ülke arasında yer almaktadır. Ülkemizin termal suları, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşımaktadır. Ülkemiz, sıcaklıkları 20ºC’nin üzerinde debileri ise 2–500 lt/sn arasında değişebilen 1500’den fazla termal kaynağa sahiptir.

Türkiye’de, 250 adet kaplıcadan yılda 10 milyon yerli turist ve 300 bini aşkın yabancı turist hastalık tedavisinde, rehabilitasyon ve dinlenme amaçlı olarak faydalanmaktadır.

Termal turizm Avrupa ülkelerinden Almanya’da önemli bir sektör haline gelmiştir. Almanya’da tesislerin toplam yatak kapasitesi 750 bin, toplam ziyaretçi sayısı 10 milyon ve termal turizm faaliyetlerinden yıllık kazanç 30 milyar dolar civarındadır. Termal turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a 10 milyon, Rusya’ya 8 milyon, Fransa’ya yaklaşık 1 milyon ve İsviçre’ye 800 bin kişi gitmektedir.

Önleyici ve iyileştirici termal tedaviler ve zinde kalmayı sağlayan Spa ve Wellness hizmetleri, yaşlanan Avrupa nüfusunun öncelikli gereksinimleri haline gelmiştir. Bu talebin en yoğun hissedildiği ülkeler özellikle romatizmal hastalıkların görüldüğü Kuzey Avrupa ve İskandinav ülkeleridir.

Önleyici ve

iyileştirici

termal

tedaviler ve

zinde kalmayı

sağlayan Spa

ve Wellness

hizmetleri,

yaşlanan

Avrupa

nüfusunun

öncelikli

gereksinimleri

haline gelmiştir.

(6)

2.1. İleri Yaş ve Engelli Turizmi

Sağlık turizmi günümüzde en hızlı büyüyen hizmet sektörlerinden biri haline gelmiştir.

Sağlık turizmi uluslararası bir sektör olduğundan, rekabet yoğun bir yapıya sahiptir. Bu özelliğinden dolayı, başarı elde etmek için kaliteyi artırmak, uluslararası standartlara sa- hip olmak, yenilikleri ve trendleri takip etmek ve en nihayetinde sahip olunan kaynakları iyi pazarlayabilmek ve marka olmak kaçınılmaz hale gelmiştir.

Dünyada sağlık turizminde öne çıkan ülkelerde sağlık kuruluşlarının akreditasyona sahip olmaları küresel ölçekte sağlık turistlerinin kalite adına aradıkları kriter olmaktadır. Bu anlamda Türkiye sahip olduğu 44 adet JCI akreditasyonuna sahip hastanesiyle dünyada en çok akreditasyona sahip ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır.

Küresel olarak sağlık turistlerinin büyük bir çoğunluğunun Asya ülkelerini tercih ettikleri bilinmektedir. Şekil 1’e göre, Amerikalı sağlık turistlerinin %45’i Asya ülkelerine, %26’sı Latin Amerika’ya giderken Avrupalı sağlık turistlerinin %39’u Asya ülkelerine, %33’ü Amerika’ya, %13’ü ise Orta Doğu ülkelerine tedavi olma maksadıyla gitmişlerdir.

Dünya genelinde yaşlı nüfus toplam nüfustan daha hızlı büyümektedir. 2000 senesinde her on kişiden biri 60 yaş veya üstü iken, 2050 senesinde her beş kişiden birinin 60 yaş veya üstü olacağı tahmin edilmektedir.

Dünyada yaşlı nüfusun fazla olmasının nedenlerinden biri yaşam sürelerinin uzamış olmasıdır. Dünyanın pek çok yerinde insanlar kayda değer oranda uzun yaşamaktadırlar. Sağlıklı yaşam beklentisi 2005 ile 2009 senelerinde 68 iken bu rakam son yıllarda 76’ya yükselmiştir. Yaşlı nüfusun artmasına neden olan bir diğer faktör doğurganlık oranlarındaki düşüştür. 1950’lerde kadın başına 5 çocuk olan doğurganlık oranı son yıllarda 2.5 olmuştur ve 2050’de 2.2 olması beklenmektedir. Aileler daha az çocuk sahibi oldukça, nüfusun yaşlı oranı artmaktadır.

Avrupa şuanda dünyanın en fazla yaşlı nüfusuna sahip bölgesidir ve önümüzdeki 50 sene içerisinde de bu şekilde kalacağı tahmin edilmektedir. 2000 senesinde Avrupa nüfusunun %20’si 60 yaş veya üstü iken bu oranın 2050’de %37 olması beklenmektedir.

Avrupa Birliği İstatistik Kurumunun (Eurostat) verilerine göre, 65 yaş ve üstündeki insanlar, diğer yaş gruplarına oranla daha fazla seyahat etmekte ve daha fazla harcama yapmaktadırlar. Buna göre, 2011 senesinde yapılan tatillerin

%19’unu 65 yaş ve üstü grup oluşturmakta ve Avrupalıların yapmış olduğu turizm harcamalarının %20’sini yine bu yaş grubu oluşturmaktadır. 2011 senesinde 65 yaş veya üstü bir turist ortalama olarak 1.344 Euro harcarken, diğer yaş gruplarının ortalaması 1.203 Euro’dur.

Yaşlanma olgusuyla artan sağlık ve bakım masrafları, içinde yaşanılan ülkeler için ekonomik bir yük haline gelmiştir.

İleri yaş turizmi ve sağlıklı yaşlanma bu ülkeler için çözüm yolları arasındadır. Sağlık hizmetlerinin pahalı olduğu ülkelerdeki 65 yaş ve üstü grubu hastaların, tedavi, bakım ve sağlıklı yaşam amacıyla maliyetlerin daha düşük olduğu ülkelere seyahat etmeleri ileri yaş ve engelli turizmini oluşturmaktadır.

65 yaş veya üstü grubun en çok karşılaştığı hastalıklar genellikle bulaşıcı olmayan ama uzun dönem bakım gerektiren hastalıklardır. Bu grupta en sık kardiovasküler, kanser, diyabet ve kronik solunum yolu rahatsızlıkları gibi hastalıklara rastlanmaktadır. Bakıma yönelik tedaviler, gezi turları, rehabilitasyon ve fizik tedavi hizmetleri, termal terapiler, bakım evlerinde yaşlıların bakımı ve engelliler için özel geziler ileri yaş turizminin alt başlıklarıdır. Klinik oteller ve rehabilitasyon merkezlerinde engelliler için özel bakım hizmetleri verilebilmektedir. Yeni otellerin ve tatil köylerinin yaşlılar ve engelliler için erişilebilir hizmet sunmaları ve personelini eğitmeleri ileri yaş turizmi için önem taşımaktadır.

3. DÜNYA’DA SAĞLIK TURİZMİ

(7)

Sağlık turistlerinin uluslararası hareketini gösteren harita aşağıda verilmiştir.

Şekil 1. Sağlık Turistlerinin Uluslararası Hareketi

3.1. Hindistan

Hindistan, yüksek kaliteli sağlık hizmetlerini uygun fiyatla sunabildiği için sağ- lık turistleri tarafından tercih edilen bir ülke haline gelmiştir. Sahip olduğu tek- noloji ve hastane altyapısının Amerika ve Avrupa ülkelerinin standartlarında olması, doktorların eğitimlerini yurtdışında tamamlayıp uluslararası deneyime sahip olmaları, doktorların batıdaki tedavi yöntemlerine hâkim olmaları, teda- vinin kısa sürede yapılabilmesi ve uygun fiyatlı olması Hindistan’ı güçlü kılan faktörlerdir. Ülkedeki sağlık kuruluşlarında İngilizcenin yaygın bir şekilde ko- nuşulması sağlık turizmini destekleyen en önemli unsurlardan biridir.

Hindistan’da sağlık kuruluşlarını ve hastaneleri denetleyen ve akredite eden üst kuruluşlar bulunmaktadır. Buna ek olarak hastaneler JCI gibi uluslarara- sı kurumlardan akreditasyon almakta ve kalitelerini belgelendirmektedirler.

Hindistan’da 22 adet JCI belgeli hastane bulunmaktadır. Ülkenin önemli sağ- lık kuruluşlarından olan Apollo Hastaneler Gurubu, Fortis Healthcare, Global Hastaneler Gurubu gibi sağlık kuruluşları uluslararası sağlık pazarından ciddi oranda sağlık turistini Hindistan’a çekmektedir.

Hindistan’da kalp kapakçığı değişimi, anjiyo, bypass, diz, kalça ve ortopedik ameliyatlar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki fiyatın dörtte biri ile onda biri arasında yapılmaktadır. Sağlık turistlerine uygulanan ve birden fazla giriş imkânı sağlayan 6 ay ila 1 yıl süreli vize uygulaması, Hindistan’ı sağlık turizmi Kaynak: The McKinsey Quarterly, 2008

Amerikalı ve Avrupalı sağlık turistlerinin çoğunluğunun tedavi için tercih ettikleri Asya ülkeleri günü- müzde medikal turizm pazarının en önemli bölgesi haline gelmiştir. Sağlık turizminde Asya kıtasında öne çıkan en önemli üç ülke aşağıda kısaca ele alınmıştır.

Yapılacak olan

karşılaştırmalı

ülke analizleri,

örneğin Hindistan ve

Tayland ile yapılacak

karşılaştırmalı

incelemeler ve

bu konuda en

iyi örneklerin

incelenmesi sağlık

turizmi aktörlerinin

stratejik hedef

oluşturmasında

belirleyici olacaktır.

(8)

alanında tercih edilen bir ülke haline getirmiştir. Ülkede uygulanan “Ayurveda” gibi alternatif tedavi yön- temlerinin modern tıpla birleştirilmesi ülkeyi sağlık turizmi açısından cazip hale getirmektedir.

3.2. Tayland

Sağlık turizminde en iddialı ülkeler arasında yer alan Tayland, kozmetik, organ nakli, ortopedi, diş, kardi- yoloji ve cerrahi müdahaleler için çoğunlukla diğer Asya ülkelerinden hasta çekmektedir. Tayland, SPA, fizik tedavi ve mental tedaviler konusunda bölgedeki diğer ülkelerden daha ileri konumdadır. Medikal turizmin gelişmesinde devlet önemli bir rol oynamaktadır.

Tıbbi eğitimlerini ve diplomalarını ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden alan Taylandlı doktorlar sağlık turistlerine İngilizce hizmet verme noktasında avantaj sağlamaktadırlar. Ülkedeki hastanelerin bir kısmı JCI akreditasyonuna sahipken bir kısmı da ISO 9001:2000 belgesine sahiptir. Tayland’da bulunan Bum- rungrad Hastanesi Güney Asya bölgesindeki en büyük hastanelerden biridir ve bir yılda gelen 1 milyon hastanın üçte birini karşılamaktadır.

3.3. Singapur

Sağlık alanında oldukça ileri bir konumda olan Singapur’un sahip olduğu sağlık sistemi Asya’daki en iyi sistemlerden biridir. Singapur son yıllarda Endonezya, Malezya, Çin, Güney Asya ve Orta Doğu’dan büyük oranda sağlık turisti çekmektedir. Sağlık turizminin bir devlet politikası haline geldiği Singapur’da devlet ve özel hastanelerin sunduğu hizmetin kalitesi oldukça yüksektir. Özellikle hijyen alanında çok ileri olan Singapur’daki hastane ve sağlık kuruluşlarının birçoğu, uluslararası akreditasyon ve standardizasyon

ABD Türkiye Hindistan Tayland Singapur

Anjiyo 47 5 11 10 13

Kalp Bypass 113 12 10 13 20

Kalp kapakçık Değişimi 150 17 9,5 11 13

Kalça Eklem Değişimi 47 11 9 12 11

Diz Eklem Değişimi 48 11 8,5 10 13

Spinal Füzyon 43 7 5,5 7 9

kurumları tarafından akredite edilmiştir. Bu özelliklerinden dolayı sadece komşu ülkelerden değil aynı zamanda ABD’den ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinden de sağlık turistleri Singapur’u tercih etmektedir.

Asya ülkelerindeki ve Türkiye’deki sağlık hizmet ücretleri Amerika ile karşılaştırıldığında bu ülkelerdeki fiyat avantajı daha iyi anlaşılabilmektedir.

Tablo 1. Ülkeler Bazında Sağlık Hizmetleri Ücret Karşılaştırması (Bin Dolar)

Kaynak: OECD (Medical Tourism: Treatments, Markets and Health System Implications),2011; Türkiye Sağlık Turizmi Rehberi, 2012

(9)

4. SAĞLIK TURİZMİ EKONOMİSİ

İnsanların kaliteli sağlık hizmetlerine daha uygun fiyatlarla kısa sürede erişimini sağla- yan sağlık turizmi, ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır. Dünya’da yıllık %20 ile %30’luk bir artış hızı ile büyüyen sağlık turizminin 2012 senesindeki pazar payının 100 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir.

Treatment Abroad isimli İngiliz kaynaklı bir şirketin 2012 senesinde yaptığı Medi- kal Turizm Anketine göre, sağlık amaçlı seyahat eden Avrupalı (çoğunlukla İngiliz) hastaların %41’i kozmetik ameliyat, %32’si diş, %9’u şişmanlık tedavisi, %4,5’i ise kısırlık tedavisi için yurtdışına gitmişlerdir. İngiliz bir hastanın tedavi başına 5 bin ile 8 bin dolar arasında harcama yaptığı hesaplanmıştır.

Ankete göre, Avrupalı sağlık turistlerinden her on kişiden dokuzunun tedavi için

“kesinlikle veya büyük olasılıkla” tekrar yurtdışına çıkacakları ve aynı zamanda o ülkeyi arkadaşlarına ve akrabalarına tavsiye edecekleri belirtilmiştir. Yurtdışında

sağlık hizmeti alan medikal turistlerin % 83’ü fiyatın yurtdışına çıkmalarında en önemli neden olduğunu söylemiştir. Ankete katılan hastaların %85’i ise aldıkları sağlık hizmetinden “çok veya oldukça memnun”

olduklarını dile getirmişlerdir.

İstatistikler konusunda tam bir mutabakat olmamakla birlikte OECD verilerine göre, dünya çapında me- dikal turist sayısının 50 milyon olduğu tahmin edilmektedir. 2007 yılında 750 bin Amerikalının medikal amaçlı yurtdışına çıktığı, bu sayının 2010 senesinde 6 milyon olduğu ve 2017 senesinde de 10 milyon ola- cağı tahmin edilmektedir. Amerikalı sağlık turistlerinin, dünyadaki medikal turistlerin yaklaşık %20’sini oluşturduğu ve Amerika’daki bazı işverenlerin sağlık harcamalarını azaltmak için çalışanlarına yurtdışın- da tedavi olma seçeneğini sunduğu bilinmektedir.

47 milyondan fazla Amerikalının sağlık sigortasının olmadığı ve 120 milyondan fazla Amerikalının ise diş sigortasının olmadığı bilinmektedir. Genel sağlık sigortası kapsamında olmayan diş ve kozmetik, Ame- rikalı hastaların en çok tercih ettiği tedaviler arasında yer almaktadır. Amerikalı sağlık turistleri diş te- davileri için Meksika ve Kosta Rika’yı, kozmetik tedavi için Brezilya, Arjantin ve yine Kosta Rika’yı tercih etmektedirler. Bununla birlikte, anjiyo, bypass, kalp ameliyatları, kalça, diz, omurga ve diğer ortopedik ameliyatlar gibi kritik tedaviler için Hindistan ve Tayland gibi ülkeleri tercih edebilmektedirler.

Amerika’da yapılan bir araştırmada, yurtdışında sağlık hizmetleri almak için en azından 6 bin dolar ve üstü harcamalarda yurtdışına çıkmanın tasarruf sağladığı, bu miktarın altında kalan tedavilerde yurtdışına git- menin bir tasarruf sağlamadığı belirtilmektedir.

Sağlık turizminde son dönemde öne çıkan ülkelerin çoğunlukla gelişmekte olan ülkeler olduğu gözlen- mektedir. Ülke ekonomilerinin gelişmişlik düzeyi bir bakıma bu ülkelerdeki fiyatların düşük oluşunu da açıklamaktadır. Buna göre, bu ülkelerde tedavi ücretleri, işçi ve doktor ücretleri, tıbbi alet ve ilaç maliyet- leri gelişmiş ülkelere kıyasla daha düşüktür. Bununla birlikte, bu ülkelerdeki sağlık çalışanlarının mesleki sorumluluk sigorta giderleri, gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarının sigorta giderlerinin ancak %4’ü kadar olmaktadır. Bu ve benzeri etkenler sağlık turizminde ülkelerarası fiyat farklılıklarını açıklayan sebepler arasındadır.

(10)

Türkiye’ye en çok hasta Almanya, Türk Cumhuriyetleri, Bulgaristan, Romanya ve Irak gibi komşu ülkelerden gelmektedir. Sağlık turisti sayısının yıllara göre artış göstermesi, ülkemizin sağlık turizminde bilinirliliğinin artışıyla doğru orantılıdır.

Ülkemize gelen sağlık turistleri tedavi başına ortalama %50 ile %65 oranında bir fiyat avantajı sağlamaktadırlar.

Türkiye sahip olduğu kaliteli sağlık kuruluşları, güçlü altyapısı ve uzman hekimleriyle medikal turizmde öne çıkan ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye’ye birçok ülkeden birkaç saatlik uçuşla ulaşılabilmesi, tedavi hizmetlerinin uygun fiyata sunulması ve turistik zenginliğin olması sağlık turizminin gelişiminde rol oynayan önemli faktörlerdir.

Türkiye, 44 adet JCI akreditasyonuna sahip hastanesiyle diğer ülkelere kıyasla Dünya’da ilk sıralarda yer almaktadır. Hastane kalitesinin akreditasyonu, tedavinin sıra beklemeden zamanında yapılabilmesi ve tatil imkânlarının çeşitliliği Türkiye’yi güçlü kılan unsurlardır.

Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı yabancı hasta istatistiklerine göre, Türkiye’ye 2011 yılında gelen 156 bin yabancı hastanın 60 bine yakını sağlık turisti kapsamında, geri kalan 96 bini ise turistin sağlığı kapsamında değerlendirilmiştir. Sağlık turistlerinin %91’i (54 bin) özel hastanelerde, % 9’u (6 bin) ise kamu hastaneler- inde tedavi olmuştur

Grafik 1. Yıllara Göre Türkiye’de Sağlık Hizmeti Alan Yabancı Hasta Sayısı-2011

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Çalışmaları Raporu, 2012 Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Çalışmaları Raporu, 2012

Grafik 2. Kamu Hastanelerine Gelen Sağlık Turisti Sayısı (İlk 10 Ülke)-2011

AZERBEYCAN

ALMANYA

BULGARİSTAN GÜRCİSTAN

IRAK RUSYA

TÜRKMENİSTAN

FRANSA SURİYE İRAN

77 86

96 153 132

192 84 203 411

500 449 450 100 350 300 250 200 150 100 50 0 160140

120100 8060 4020 0

2008 2009 2010 2011 74,093 91,961 109,678

156,176

Toplam ÖzelKamu

Türkiye

sahip olduğu

kaliteli sağlık

kuruluşları,

güçlü altyapısı

ve uzman

hekimleriyle

medikal

turizmde öne

çıkan ülkeler

arasında yer

almaktadır.

(11)

Türkiye genelinde illere göre yabancı hasta sayılarına bakıldığında İstanbul 25 bin sağlık turisti ile ilk sırada yer almaktadır.

2011 yılında Türkiye’de kamu hastanelerinde tedavi olan toplam sağlık turisti sayısı 5.487’dir.

2011 yılında Türkiye’de özel hastanelerde tedavi olan toplam sağlık turisti sayısı 53.986’dir.

Türkiye’ye gelen sağlık turistlerinin en çok tercih ettiği branşlar şunlardır; göz, onkoloji, ortopedi, kardiyoloji, beyin cerrahisi, plastik cerrahi ve diş. Bunlara ek olarak yabancı hastalar özellikle son dönemde estetik, saç ektirme ve tüp bebek için gerek düşük maliyet, gerekse yüksek kalite ve teknoloji standartları nedeniyle Türk sağlık kuruluşlarını tercih etmektedirler.

Grafik 3. Özel Hastanelere Gelen Sağlık Turisti Sayısı (İlk 10 Ülke)-2011

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Çalışmaları Raporu, 2012

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Çalışmaları Raporu, 2012 Grafik 4. Türkiye’ye Gelen Sağlık Turistlerinin Branşlara Göre Dağılımı-2011

ALMANYA

BULGARİSTAN IIRAK

AZERBEYCAN

ROMANYA

LİBYA

İNGİLTERE HOLLANDA

ABD RUSYA

6000 5376

5074

3858 3657 3654

3568

2541 2475

1171 1139 5000

4000 3000

2000 1000 0

60000 50000 40000 30000 20000 10000 0

Göz

OnkolojiOrtopedi

Kardioloji, KVCBeyin Cerrahis i

Plastik Cerrahi

Toplam

Özel

ÖzelKamu

Sağlık

turizminde

hedef seçilen

ülkelerin sağlık

ihtiyaçlarının

tespit edilmesi

önemlidir.

(12)

• Sağlık hizmetlerinin pahalı olduğu ve sigortaların kapsamadığı hizmetleri talep eden hastaların bulunduğu ülkeler (Amerika, Almanya).

• Arz-talep dengesindeki yetersizlik nedeniyle uzun bekleme sırası olan ülkeler (İngiltere, Hollanda ve Kanada).

Sağlık turizminin geleceği açısından, sahip olduğumuz kaynakları en iyi şekilde değerlendirmek, hedef pazarlara yönelik tanıtım ve reklam çalışmalarını etkin bir şekilde yürütmek ve sağlık turizmini ulusal bir politika haline getirerek devlet destekli ilerlemek önem arz etmektedir. Sağlık turizminde Türkiye’nin hedef ü keleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Sağlık turizmi sektöründe, hastane ve tur şirketlerinin uluslararası sigorta şirketleriyle kuracakları işbirlikleri hasta akışını sağlamak adına önemli görülmektedir. Benzer şekilde, yurtdışında faaliyet gösteren danışman veya aracı kurumlarla işbirliğine gidilerek hedef pazarlara yönelik organizasyonların yapılması sağlık tu- rizminin gelişimi için önem arz etmektedir.

Sağlık Bakanlığı sağlık turizmi konusunda çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Bakanlık, Türkiye’nin sağlık tu- rizminde hedef alması gereken pazarları şu şekilde tanımlamaktadır:

• Çeşitli nedenlerden dolayı bünyesinde büyük bir Türk nüfusu barındıran ülkeler (Almanya, Hollanda, Belçika vb.)

• Altyapı ve hekim yetersizliği nedeniyle hizmet sıkıntısı çeken gelişmekte olan komşu ülkeler (Balkan ülkeleri, Orta Asya’daki Türki Cumhuriyetler).

Grafik 5. İllere Göre Sağlık Turisti Sayısı (İlk 10 Şehir)-2011

Tablo 2: Sağlık Turizminde Türkiye’nin Hedef Ülkeleri

Kaynak: Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Çalışmaları Raporu, 2012

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı,2012/4 Sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklen- mesi Hakkında Tebliğ, Ek A-4, 2012

Afrika Avrupa Amerika Asya Ortadoğu

Angola Madagaskar Almanya Karadağ ABD Azerbaycan Katar

Sudan Mali İngiltere Rusya Kanada Özbekistan Irak

G. Sudan Moritanya Hollanda Ukrayna Türkmenistan Kuveyt

D. Kongo Uganda Danimarka Romanya Kazakistan Suudi Arabistan

Libya Tunus Norveç İsviçre Tacikistan Yemen

Çad Zambiya İsveç Lüksemburg Moğolistan Bahreyn

Gana Senegal Finlandiya Belçika Afganistan BAE

Nijerya Etiyopya Fransa Bosna Hersek Pakistan

Kenya Cezayir Arnavutluk Kosova Kırgızistan

Tanzanya Kamerun Makedonya

İSTANBUL KOCAELİ ANKARA ANTALYA MUĞLA SAMSUN ADANA

AKSARAY İZMİR

NEVŞEHİR 25073

10947

7708 6579

1941 1938 1048 573 308 181

25000

20000 15000

10000 5000 0 30000

(13)

Sağlık turizmi, Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz bölgesinde turizmin çeşitlendirilmesi ve on iki aya yayılmasında önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle Antalya medikal turizm konusunda oldukça önemli gelişmeler kaydetmiştir. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan ileri düzeyde organ nakli ameliyatları başarı ile sonuçlanmakta ve bölgenin marka değerini artırmaktadır.

Antalya’da 25’i özel, 13’ü devlet, 1’i üniversite ve 1’i eğitim araştırma olmak üzere toplamda 40 hastane bulunmaktadır. Bu hastanelerden iki tanesi JCI akreditasyonuna sahiptir. Isparta’da ise beşi özel, on biri devlet, biri üniversite hastanesi olmak üzere toplamda 17 hastane, Burdur’da ise sekizi devlet biri özel toplamda 9 hastane bulunmaktadır.

Batı Akdeniz bölgesi ileri yaş ve engelli turizminde de rekabet

avantajına sahiptir. Ilıman iklim koşulları ve özellikle Avrupa’ya olan coğrafi yakınlığı sebebiyle, Avrupa’da hızla artan yaşlı nüfus için önemli bir varış noktası olmaktadır.

Yurt dışından getirilen yaşlı ve engelli bireyler için hazırlanan turlar ve programlar, bölgede turizmin 12 aya yayılmasında göze çarpan gelişmelerdendir. 2008 yılında Norveçli emeklilerin Türkiye’de yaşaması için bir proje başlatılmış, bu projenin ilk denemesi için 1.400 emeklinin sekiz aylığına Antalya Belek’te beş yıldızlı bir otele getirilmesi gündeme alınmıştır. Buna ek olarak, özellikle Gazipaşa ilçesinde yer alan hazine arazileri yaşlı bakım ve rehabilitasyon için uygun görülmekte ve yatırım yapılabilir alanlar olarak değerlendirilmektedir.

Akdeniz Üniversitesi, Organ Nakli Eğitim Araştırma Bölümünde gerçekleştirilen organ nakilleri, rekonstrüktif ve cerrahi operasyonlar dünya’da ve Türkiye’de ilklere imza atmıştır. Akdeniz Üniversitesinde gerçekleştirilen Türkiye’de ilk tam yüz nakli tıp tarihinde yerini almıştır. Özellikle Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahide Prof. Dr. Ömer ÖZKAN, Genel Cerrahide Prof. Dr. Alper DEMİRBAŞ ve Doç. Dr. Ayhan DİNÇKAN, Göğüs Kalp Damar Cerrahisinde Prof. Dr. Ömer BAYEZİD, Göz Hastalıklarında Prof. Dr. Mustafa ÜNAL ve Nefroloji alanında Prof. Dr. Gültekin SÜLEYMANLAR, Antalya ve bölgemizde öne çıkan isimlerden sadece bazılarıdır.

Dünya çapında ses getiren organ nakilleri ve diğer operasyonlarda, eşzamanlı olarak işbirliği ve koordinasyon içinde çalışan ve kimi zaman 30 kişiyi bulan doktor ve hemşire ekibin katkıları da yadsınamaz.

Bu operasyonlarda öne çıkan doktorların yanı sıra birçok alanda başarılı çalışmaları ile göz dolduran başka uzman doktorlar da bulunmaktadır. Organ nakli alanında Antalya’da sağlanan bu başarılar, Antalya’nın dünya çapında bir sağlık turizmi destinasyonu olmasına ve bilinirliğine son derece kuvvetli katkılar yapmıştır.

6. BATI AKDENİZ (ANTALYA, ISPARTA, BURDUR) BÖLGESİNDE SAĞLIK TURİZMİ

6.1. Batı Akdeniz Bölgesinde Yapılan Organ Nakilleri

(14)

Tablo 3: Akdeniz Üniversitesi Tarafından Dünya’da İlk Kez Yapılan Organ Nakilleri

Kaynak: Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Kasım 2012

Operasyon Tarihi Hasta Adı Dünyada İlk Kadavradan Rahim Nakli 08.08.2011 Derya SERT Dünyada İlk Aynı Anda Kalp, Böbrek ve

Damar Nakli 02.03.2012 Ahmet ALP

Dünyada İlk Aynı Hastaya 2 Kol ve 1 Bacak

Nakli 21.01.2012 Atilla KAVDIR

Batı Akdeniz bölgesinde bulunan iki tıp fakültesi spesifik operasyonlarda göstermiş olduğu ilerleme ile başarılı tedavi sayısını gün geçtikçe artırmaktadır. Bölgemizde sağlık alanında yaşanan bu başarılar sağlık turizminin geleceği açısından önem arz etmektedir. Gerek Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi gerekse bölgemizde bulunan özel hastaneler, özelikle plastik cerrahi ve çeşitli kanser tedavilerinde, yeni ekipler oluşturmakta ve yüksek kaliteli teknolojik cihazlarla alt yapılarını güçlendirmektedirler. Bu durum bölgemizde yapılan tedavilerin tanınırlığını ve bölgenin sağlık turizmi alanında marka değerini artırmaktadır.

Antalya’da gerçekleştirilen önemli organ nakillerinden bazıları şunlardır;

• Dünya’da gerçekleştirilen kadavradan ilk rahim nakli

• Dünyada gerçekleştirilen ilk aynı anda kalp, böbrek ve damar nakli

• Türkiye’de ilk çift kol nakli

• Türkiye’de ilk tam yüz nakli

Akdeniz Üniversitesi tarafından Dünya’da ilk defa yapılan organ nakilleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

(15)

Nakil Sayıları Antalya/ Türkiye

TÜRKİYE ANTALYA (%)

Böbrek 16.957 4.547 27

Karaciğer 5.314 295 6

Kalp 559 48 9

Akciğer 39 0 0

Kalp Akciğer 6 0 0

Pankreas 164 90 55

İnce Barsak 18 0 0

Kalp Kapağı 338 0 0

Yüz 4 2 50

Rahim 1 1 100

Uzuv 3 1 33

Toplam 23.403 4.984 21

Tablo 4: Akdeniz Üniversitesi Tarafından Türkiye’de İlk Kez Yapılan Organ Nakilleri

Tablo 5: Türkiye’de ve Antalya’da Yapılan Organ Nakilleri (2002-2012 Kümülatif)

Kaynak: Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Kasım 2012

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Kasım 2012 Türkiye’de ve Antalya’da yapılan organ nakilleri ve Antalya’da yapılan nakillerin Türkiye’de yapılan nakiller içerisin- deki yeri aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Operasyon Tarihi Hasta Adı Türkiye’de Aynı Anda İlk Kalp ve Böbrek

Nakli 12.05.2009 Mehmet Ali GÜLER

Türkiye’de İlk Çift Kol Nakli 25.09.2010 Cihan TOPAL

Türkiye’de İlk Tam Yüz Nakli 21.01.2012 Uğur ACAR

Türkiye’de Dördüncü Yüz Nakli 15.05.2012 Turan ÇOLAK

Akdeniz Üniversitesi tarafından Türkiye’de ilk defa yapılan organ nakilleri ise aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Sağlık turizminde atılabilecek

adımlardan bir tanesi de ortak bir

tanıtım politikası oluşturarak her

bölgeyi sunabileceği en iyi sağlık

hizmeti bazında markalaştırmak ve

bunu teşvik etmektir.

(16)

6.2. Batı Akdeniz Bölgesi Organ Bağışı Guinness Rekoru

6.3. BAKA Sağlık Turizmi Kümelenme Çalışmaları

Batı Akdeniz bölgesinde gerçekleştirilen başarılı organ nakillerinin yanı sıra Antalya İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan “Bir Saatte En Fazla Organ Bağışı” denemesinde 1981 kişi organ bağışı yaparak Guinness Rekoru kırmıştır.

Çin’de 2012 yılında 474 bağışla kırılan rekor Antalya’da ilk 7 dakikada 475 kişinin yaptığı organ bağışı ile kırılmıştır.

Bir saat içerisinde yapılan rekor sayıda organ bağışı ile Batı Akdeniz Bölgesi organ bağışı konusunda başarısını tes- cillemiştir.

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) 2010 yılında hazırlamış olduğu Bölge Planında sağlık turizminin alternatif tu- rizm alanlarının başında geldiğini vurgulamış ve 2011 Mayıs ayında sağlık turizmi paneli düzenleyerek bölgemizin sahip olduğu potansiyeli ortaya koyarak farkındalık yaratmıştır.

Antalya Valiliği öncülüğünde sağlık turizmi yapmak isteyen hastane ve diğer tesislerin ruhsatlandırılmasında yaşa- nan sorunların çözümü için Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlar nezdinde girişimlerde bulunan BAKA, mevzuat düzenlemesi yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir. BAKA tarafından konu ile ilgili yapılan çalışmalar sektörün pay- daşlarıyla işbirliği içerisinde yürütülmektedir.

BAKA sağlık turizmi alanında Birleşmiş Milletlerle başlatmış olduğu kümelenme çalışmalarını tamamlamayı ve daha sonra Ekonomi Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve diğer kurumlarca verilebilecek desteklere başvurup sektörün gelişimine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Birleşmiş Milletler Ortak Programı ile daha önce tohumculuk ve yatçılık sektörlerinde kümelenme çalışmaları yürüten BAKA, Ekonomi Bakanlığı’ndan 1,5 milyon dolarlık hibe desteğini sektöre kazandırmıştır. Sağlık turizmi kümelenme çalışmaları ile Antalya, Isparta ve Burdur illerindeki sağlık kuruluşları ve sağlık turizmi paydaşları arasında yapıcı rekabetin artırılması hedeflenmektedir.

BAKA’nın sürdürmüş olduğu sağlık turizmi kümelenme çalışmalarının hedefleri şöyle sıralanabilir;

• Sağlık turizmi pazar payının büyümesi,

• Küme aktörlerinin üretkenlik ve verimlilik artışı,

• Birbiriyle ilişkili sektörlerin ortak hareket etmesi ve işbirliği sağlaması,

• Yeni ürün ve hizmet gruplarının oluşması ve yenilikçiliğin teşvik edilmesi,

• Sektörün profesyonelleşmesi, bilgi birikiminin artırılması ve paylaşılması,

• Yurtdışı pazarlar karşısında ortak rekabet edilmesi,

• İstihdamın artırılması ve bölgesel kalkınmanın hızlandırılması hedeflenmektedir.

Sağlık turizminin gelişimi için sürdürülen kümelenme çalışmaları kapsamında bölgenin önde gelen sağlık kuruluş- ları, sigorta acenteleri, seyahat acenteleri, sivil toplum kuruluşları ve yerel idarecilerle saha analizi ve mülakatlar gerçekleştirilerek bölgenin sağlık turizmi konusundaki mevcut durumu ortaya konmuştur. Sektör paydaşlarının iş- birliği ve katkılarıyla Batı Akdeniz Bölgesinin sağlık turizmi yol haritası belirlenmiştir.

(17)

Sağlık turizminin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ivme kazanması yatırımcılar açısından yakından değerlendirilmesi gereken konular arasında yer almaktadır. Sağlık turistinin normal bir turiste oranla yaklaşık 5 kat daha fazla harcama yapması bu sektörün önemini vurgulamaktadır. Türkiye’ye gelen milyonlarca turiste Türkiye’nin sağlık turizmindeki potansiyelinin tanıtılması, ülkemizin sadece turizm alanında değil sağlık alanında da tanınmasını sağlayacaktır.

Çeşitli ülkelerde bulunan sigorta şirketleri sağlık giderlerini azaltmak amacıyla çalışanlarına yurt dışı sağlık hizmetlerini önermekte, sundukları hizmet kapsamını yurtdışı hekimleri de içerecek şekilde genişletmektedirler. Bu eğilim sağlık turizminin geleceği açısından önemli bir göstergedir ve sağlık turizminin kapsamının giderek genişlediğini göstermektedir. Bu anlamda, sağlık sektörümüzün sağlık turizmi pastasından pay alabilmesi için yabancı sigorta şirketleriyle ilişkilerini güçlendirmesi önem arz etmektedir.

Sağlık turizminin gelişimi için hastanelerin ve sektördeki diğer aktörlerin işbirliği içerisinde olmaları

7. SONUÇ

önemlidir. Sağlık turizminin ana aktörleri hastanelerdir fakat pazarlaması, konaklama hizmetlerinin sunulması, sigortanın yapılması gibi konularda farklı aktörlerle işbirliği yapılması gerekmektedir.

Dolayısıyla, aktörler arasındaki iletişimin güçlendirilerek tanıtımın ortak bir zeminde yapılması faydalı olacaktır. Sağlık sektöründe birliktelik sağlandıkça tanıtım konusunda gelişme kaydedilebilecektir.

Sağlık turizminin gelişimi için üzerinde durulması gereken diğer bir konu ise dil bilen sağlık personelinin yetiştirilmesidir. Ülkemize gelen hastanın tıbbi açıdan doktorla olan iletişimi hayati bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla tıbbi terminolojiye sahip sağlık personeli yetiştirmek hastayla iletişim açısından kritik bir öneme sahiptir.

Önemle üzerinde durulması gereken bir diğer konu etik bir yapılanmaya gitmektir. Ülkemizde tedavi olan hastanın başına gelebilecek tıbbi hatalardan kaynaklanan sorunların giderilmesinde hukuki yapılanmanın oluşturulması faydalı olacaktır. Bununla birlikte turist sağlığında yaşanan güven problemine çözüm bulmak, uzun vadede sağlık turizmi için olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Ülkemizin yurtdışı tanıtımında sunulan sağlık hizmetlerini kalite bazında tanıtmak sağlık kuruluşları tarafından tercih edilen bir yaklaşımdır. Sağlık kuruluşları arasındaki genel kanı, sağlık hizmetlerinde en önemli pazarlama unsurunun kalite olduğudur. Tanıtımın öncelikle kalite bazında yapılması ve fiyatın destekleyici bir unsur olarak kullanılması öngörülmektedir.

Sağlık turizminde atılabilecek adımlardan bir tanesi de ortak bir tanıtım politikası oluşturarak her bölgeyi sunabileceği en iyi sağlık hizmeti bazında markalaştırmak ve bunu teşvik etmektir. Organ naklinde belli bir bölge marka haline gelirken, onkolojide başka bir bölge markalaşabilir ve böylece belirli alanlardaki en iyiler belirlenerek daha etkili bir tanıtım yapılabilir.

Sağlık turizminde hedef seçilen ülkelerin sağlık ihtiyaçlarının tespit edilmesi önemlidir. Her ülkenin kendine özgü bir sağlık sistemi ve buna bağlı sorunları ya da eksiklikleri bulunmaktadır. Söz konusu eksikliği veya

(18)

talebi tespit etmek ve buna yönelik ülke bazında pazarlama stratejileri belirlemek fayda sağlayacaktır.

Örneğin Amerika’nın ve Ortadoğu’nun ihtiyaç duydukları sağlık hizmetleri farklılık göstereceğinden bu ihtiyaçların iyi tespit edilmesi ve bunlara yönelik pazarlama ve tanıtım stratejilerinin geliştirilmesi sağlık turizminin gelişimi açısından önem arz etmektedir.

Sağlık turizmi yoğun çaba gerektiren bir konu olmakla beraber, sağlık alanında güvenin oluşturulması ve doğru pazarlara doğru ürünlerin tanıtılmasıyla gelişime son derece açık bir sektördür. Sağlık turizminin temel aktörleri olan hastanelerin devletin sunmuş olduğu teşviklerden yararlanmaları sektörün gelişimi açısından önemlidir. Konuyla ilgili yapılacak bilimsel ve akademik çalışmalar, konunun önemini ortaya koymak adına önem arz etmektedir. Yapılacak olan karşılaştırmalı ülke analizleri, örneğin Hindistan ve Tayland ile yapılacak karşılaştırmalı incelemeler ve bu konuda en iyi örneklerin incelenmesi sağlık turizmi aktörlerinin stratejik hedef oluşturmasında belirleyici olacaktır.

Sonuç olarak ülkemizin ve beraberinde Batı Akdeniz bölgesinin gerek sağlık alanında gerekse ileri yaş, engelli ve spa-wellness alanlarında hak ettiği konuma gelebilmesi, var olan potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmekle mümkün olacaktır. Tanıtım faaliyetlerinin amaca yönelik yürütülmesi ve tanıtıma konu olan sağlık ve ilgili kuruluşların işbirliği ve birlikteliği Batı Akdeniz bölgesinde sağlık turizminin gelişimine katkı sağlayacaktır.

1. “Population Aging: Facts, Challenges, and Responses”, Program on the Global Demography of Aging, Harvard University, May 2011

2. “Magnitude and Speed of Population Ageing”, Population Division, DESA, United Nations 3. The McKinsey Quarterly, 2008

4. “Medical Tourism: Treatments, Markets and Health System Implications: A Scoping Review” OECD, Directorate for Employment, Labour and Social Affairs

5. KPMG, Issues Monitor, Mayıs 2011

6. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Çalışmaları Raporu, 2012

7. T.C. Sağlık Bakanlığı, Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Kasım 2012

KAYNAKÇA

(19)

8. Ekonomi Bakanlığı, 2012/4 Sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ, Ek A-4, 2012

9.Türkiye Sağlık Turizmi Rehberi, 2012, http://www.saglik.gov.tr/SaglikTurizmi/dosya/178962/h/

medikalturizmweb.pdf

10. The Medical Tourism Survey 2012, www.treatmentabroad.com/medical-tourism/medical-tourist- research-2012/contents

11. TMMOB Jeotermal Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara 2009, http://www.tmmob.org.tr/resimler/

ekler/081594975a764c8_ek.pdf 12. http://epp.eurostat.ec.europa.eu

13. http://www.jointcommissioninternational.org

Referanslar

Benzer Belgeler

Otomotiv Sanayinin 2013 yılının ilk 6 ayında ülkelere göre ihracat değerlerini incelediğimizde, Almanya’ya gerçekleşen ihracatın yaklaşık %3 oranında azalarak 1,482

Ayrıca 24/12/2015 tarihli ve 29572 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 464 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de 2015 ve müteakip yıllarda

Otomotiv sanayinin 2015 yılının ilk 10 ayında ülkelere göre ihracat değerlerini incelediğimizde, Almanya’ya gerçekleşen ihracat %11 oranında azalarak 2,742

Hatta rakamlarla bu durumu daha açık hale getirecek olursak, diş hekimliği lisans eğitimi için Amerika’da yapılan bir ça- lışmada 4268 öğrencinin 342si

İnşaat sektörünün ana girdi malzemesi olan demir, hazır beton ve çimentoda fiyatlar bu malzemelerin Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinden (örn inşaat demirine

Örneklem grubundaki bireylerin STAI FORM TX ön test puan ortalamaları eğitim durumuna göre karşılaştırıldığında, üniversite mezunu hastaların kaygı skorlarının,

EY (Ernst & Young) Türkiye olarak beşincisini düzenlediğimiz Health Talks toplantımızda, sağlık ve yaşam bilimleri sektörünün önde gelen liderleriyle birlikte

Özellikle Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde kurulan Türkiye’nin ilk tematik sağlık teknoparkı ve yapımı devam eden Şehir Hastaneleri ve İzmir’in bölgesel bir