• Sonuç bulunamadı

ULUSlARARASI MİMAR SiNAN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ULUSlARARASI MİMAR SiNAN"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ATATÜRK KÜLTÜR, DIL VE TARİH YÜKSEK KURUMU

ATATÜ RK KÜLTÜR MERKEZi YAYINI SAYI : 8 3 KONGRE VE SEMPOZTIJM BiiDİRİLERi DizİSİ : 3

ULUSlARARASI MİMAR SiNAN SEMPOZY"UMU BiLDİRİLERi

(Ankara, 24-27 Ekim 1988)

Yayma Hazırlayan

Azize AKTAŞ-YASA

T ÜR K TAR İH KU R U M U B AS l MEV I

A N K A R A , 1 996

(2)

MİMAR KOCA SiNAN'IN SERİLLERİ

YILMAZ ÖNGE*

Anadolu 'da Selçuklulardan beri kullanıl~elen en basit sebil şekli, yüksek- çe bir kaide veya seki üzerine yerleştirilmiş, musluklu bir tekne veya küptür.

Bu tekne veya küplerin bazıları itina ile işlenmiş, çeşitli motifler ve kitabelerle

süslenmiştir. Hayır sahipleri veya vakıf görevlileri tarafından iyi su ile dolduru- lan bu sebil haznelerinden, isteyenler bir zincirle bu tekneye veya bulunduğu

yerin duvarına bağlanmış taslarla su içehilmektedirler. Bu tip sebiller cami, med- rese, han gibi büyük yapılarm girişlerinde, özel olarak hazırlanmış Dişler halin- de tesis edilmiş veya sonradan bu yapıları.n veya avlularının kapılarına, işlek

yol kenarlarına yerleştirilmişlerdir.

Sebil teknelerinin veya küplerinin, bir duvar gerisine yerleştirilip, bu duva- ra açılmış parmaklıklı bir pencereden gelip geçeniere su verilmesi ile "sebilhane"

dediğimiz, sebil mimarisinin en basit örnekleri oluşturulmuştur. Bunlar, özel- likle yağışsız ve sıcak mevsimlerde kullanıldığı için "yazlık sebil" de denilir.

Bu tip sebillerde, büyük ağaçların gölgelendirdiği parmaklıklı pencerenin geri- sindeki avlu veya bahçede, belli zamanlarda bulunan bir görevli (sebilci) elin- deki uzun saplı maşrapa ile tekne veya küpteki iyi ve soğuk su ile istiyenlerin

taslarını <ioldurur. Bu sebil pencerelerini, diğer pencerelerden ayıran en önemli özellik, mermer eşik taşlarının kenarlarında az yüksek bir bordür kalacak şe­

kilde, tepsi gibi hafıfçe çukurlaştırılmış olması ve buraya dökülebilecek suyu

dışarı akıtmak üzere bir köşesinde küçük bir deliği ihtiva etmesidir. Keza, pen- cere parmaklıklarmm, bu mermer eşik veya tezgah üzerindeki ilk sıra gözleri- nin, sebil tasları.mn girip çıkabileceği ölçülere ayarlanmış bulunmasıdır.

İyi su haznelerinin hava tesirlerine karşı daha mahfuz, insan ve hayvanla-

rın kirletemeyeceği bir mekin içinde emniyete alınması ve daha sürekli ve ra- hat hizmet verebilmesi için, kapalı sebilhane örnekleri yapılmıştır. Bu sebilhaneler, içinde bir sebilcinin rahatça durabileceği, bir veya birkaç pence- re ile dışarı açılan, zemininde ve duvarlarında su teknelerinin ve küplerin yer- leştirileceği kaideler ~e Dişler ihtiva eden mekinlardır. Bunlar yarı müstakil

* Prof. Dr., Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Mimarhk Bölümü, Konya.

1 Sebil için balunız: M. Ziya Pakalın, Oamanl• Tarih Deyimleri ve Terimleri Sösl~ I, ll, lll, İstanhull946, "sebil" maddesi; Sedat Çetintat, "T"ürklerde Su-Çetme, Sebil,'' Güzel Sanatlar, İs­

tAnbul, s. 142-147; Semavi Eyice, İılam ANiklopediai, İaUtnbul (Tarihi Eaerler) maddesi, a. 1214195-98.

(3)

114 YILMAZ ÖNGE

veya müstakil yapılar bilinde külliyeterin işlek veya yolların kesiştiği köşeleri­

ne inşa edilmişlerdir. Mimar Koca Sinan, Anadolu'nun en eskisebil şekli olan tekne sebili, Edirne'deki 1979 M. tarihli Selimiye Camii'nde tatbik etmiştir.2 Şadırvan avlusundan harerne girişte cümle kapısının iki yanında, Bursa kemer- li birer Dݧ içine sebil tekneleri yerleştirilmiştir (Şekil1). Teknelerin üst tarafı,

yani nişin tabanı dairevi pllnlı bir ağız ihtiva eden, mermer bir tezgih bilinde

işlenmiştir. Tezgiha dökillebilecek suların akınlması için, tezgih tablasına kü- çük bir delik açılmıştır. Bir ucu niş duvarına zincirle ba~lanmış, uzun saplı bir

maşrapa ile sebil teknesinden su, niş içindeki mermer rafa diziimiş tasiara dot- durularak içilebiliyordu. Bu sade görünüşte sebilde, tasların konuldu~ mer- mer rafın altı bir sıra iri mukarnas dilimi, sebil Dişinin tavanı ise geometri motifli oyma bir kompozisyonla süslenmiştir. Sebil teknesinin üst tarafına ikinci bir mus- luk takılmak ve bunun önüne bir mermer kurma teknesi yerleştirilmek süreliy- le sonradan bu sebillerin abdest muslu~ biline getiril~i anlaşılmaktadır. 3

Mimar Koca Sinan'ın eseri olup olmadı~ kesinlikle bilemediğimiz; fakat onun mimarbaşılığı zamanında yapılmış çok sade bir sebil de Şehzade Camii haziresinin batı duvarında, Rüstem Paşa Türbesi'n.in bizasındaki yazlık sebil- dir. • Eşi~i mermerden oyma büyük bir tezgih şeklinde işlenmiş olan büyük se- bil penceresinin ön tarafına klasik üslilpta, tokmalı demir parmaklık yerleştirilmiştir (Şekil 2, Resim 1). Pencerenin hazire tarafındaki duvar cephe- sine, yüksek kaideler üzerine oturtulmuş, iki büyük su teknesi konulmuştur (Re- sim 2). Bu mermer teknelerden güney tarafındaki, dışarıdan kırbalarta iyi su getiren sakalarm, sebile girmeden su doldurabilmesi için, ilgi çekici bir kapak-

lı Dݧ yapılmıştır (Resim 3). Kuzeydeki teknenin mermer plaklardan oluşan, dört- gen ağızı da ihtiva eden kapak parçaları bugün de mevcuttur. Topkapı Sarayı'nda

saklanan, Bergama'dan gelirtilmiş antik bir mermer küpün de evvel ce bu sebil- de durdu~ söylenmiştir.5 Sebil, 1916 yılında iptal edilmiştir.

2 Şimdilik yazılı belge bulunmamaama ralmen Mimar Koca Sinan zamanında da, gelene~e uy- gun olara.k buı antik parçaların eebil tekneei olarak kullanıldıRı eöylenebilir. Nitekim Süleym.ani- ye Camii külliyeeinde Salie Medreeeeinin revak eekieinde, mermerden itlenmit deptik biçimli bir aebil tekneeinin kullanıldııı, eeki fotovaflardan anlatılmaktadır. Aelı.nda Bizana dönemine ait bir vaftiz tekneai olan bu parçanın, dıt yüaleri kilaik üalOpta mukarnaa dilimleriyle aüalenmek sure- tiyle, tonradan Türk tatçılan tarafından yeniden elden geçirilmitti.r. Mermer kaide üzerinde tera çevrilerek bir ubil hazneai haline setiriten ve bir mualuk takılan bu parçanın Süleymaniye Camii avluauna çıkartılarak yakın yıllarda bir havuz hazneei pbi kullanıtdııı görülmektedir.

Zeki Sönmez, Mimar Sinorı ile 118ili Tarihi Y4ml41ar-Bels-eler, İetaobul 1988, e. 113.

İnet Ku.mba.racılar, İıtaııbul Sebilleri, İetaobul 1938, •· 63.

İzzet Kumbaracılar, a.s-.e., •· 9; 1. Aydın Yüksel, "Takyeci tbrabim Çavuf Camü," Liile 3,

Kaaım 1985, s. 9.

(4)

MİMAR KOCA SiNAN'IN SEBiLLERj llS

Mimar Koca Sinan'ın mimarbaşıtııı zamanıoda yapılmış, Topkapı'daki Tak- yeci İbrahim Ağa sebil, 6 dörtgen planlı sebilbaoelerio eo eski örneklerioden bi- ridir. Bunun Koca Sinan tarafından inşa edildiği hakkında elde mevcut bir belge yoksa da Sinan döneminin kapalı sebil mimarisinin tipik bir örneği olduğu an-

laşılmaktadır. Takyeci İbrahim Ağa tarafıodao, Topkapı'daki camünden önce

yaptırılan bu sebilhane, kareye yakıo dörtgen plinlı bir mekin halinde olup et-

rafı, kesme taş direklerle birbirinden ayrılmış, demir parmakiıktı peocerelerle

çevrilmiştir (Resim 4). Kuzey cephede yer alan çeşmeoin baznesi dolayısıyla se- bilbanenio bu duvarı kısmen sağır olarak yapılmış, dış cephede de bu kısmın etrafı bir profıl şeridiyle çerçevelenmiş, sebilin 1578 M. tarihli kitabesini ihtiva eden büyük bir pano ile donatılmıştır. İki yolun kesiştiği kuzeybatı köşesindeki sebil pencereleri lokmalı demir parmaklıkları ve mermerden tezgih biçiminde- ki eşikleri ile servis penceresi olarak düşünülmüştür. Bu sebilhanede daııtılao

suyun, içerideki kuyudan sağlandııı anlaşılmaktadır. Sonradan doğusuoa bitiş­

tirilen yeni yapılar yüzünden sebilhanenio kapısı gizli kalmış, üstüne de ahşap

bir ev eklenmiştir. Takyeci İbrahim Ağa' nın, camiinin kıble tarafında ve rnekte- bine bitişik olarak, daha itinalı bir şekilde inşa edilmiş 100211594 tarihli bir sebili daha bulunmakla beraber, Koca Sinan'ın ölümünden sonra inşa edildiği

için bu örneği dikkate almıyoruz. İstanbul'da Sultan Ahmet Camü Külliyesi'- nden Araata Sebili, Edirne'de Ayşe Kadın Sebili, Takyeci Sebili'nio orijinal du- rumu hakkında fıkir veren, benzeri muahbar örneklerdir.

Sultan lll. Murad'ın 1587 tarihli fermanı ile Kanuni Sultan Süleyman'ın ru- hu için Koca Sinan'a yaptırılan Süleymaniye'deki sebiF çokgen plinlı sebilba- nelerio en eski örneklerioden biri, belki de birincisidir (Resim 5). Koca Sinan'ın

vakfiyelerioe göre Sinan'ın kendi mezarlDJO bulunduğu, etrafı taş şebekelerle

çevrili baziren in kuzeyine inşa edilen bu sebilhaoenin ki tabesi yoktur. Tıpkı Si-

nan'ın türbesi gibi, bu sebilhanenio de Sinan tarafından yapılıp yapılmadığı hu- susunda tereddütler mevcuttur. Ancak sebilhanenio bazı mimari detaylarına,

yine Sinan'ın Edirne Selimiye Camü şadırvanı ile İstanbul Süleymaniye Cam.ü makBeminde rastlanılması, bu yaplDlD Sinan'ın eseri olma ihtimaline kuvvet ka-

zandırmaktadır. Sebilhane, sekizgen bir plin üzerine sekiz taş dikmenin taşıdı­

ğı, geniş mermer saçaklı mermer bir kubbe ile örtülmüştür (Şekil 3, Resim 6).

Biri kapısının, diğeri sebile bitişik su haznesinin yer aldığı iki yüzün (Resim 7) dışında, her yüzde birer dikdörtgen pencere mevcuttur. Pencerelerin alt kıs-

lnet Kumbaracılar, a.g.e., s. 63.

1 Bu aebil için blr..z., hzet Kumbaracı.lar, a.g.e., a. 63; C. Esat Aneven, Türk Sanatı Tarihi, s. 506; Semavi Eyice, İd4m Anıiklopedui, sebil maddeai, a. 1214/96; İ. Hakkı Konyalı. Mimar Koca Sinan, İatanbul 1948, s. 119; Aygen Bilge, "Mimar Sinan Hakkında Arattırmalar 0," Sanat Tarihi Yıllı8J 5, İetanbull973, a. 141-162; Behçet Ünsal, "Tü.rk Mimarlı!mda Klieik Sebil Anıtları," Taç, Temmuz 1987, cih 2, sayı 6, e. 10-13.

(5)

ll6 YILMAZ ÖNGE

mında, köşe dikmeterin arası, mermer lentolarla birbirine bağlanarak, orta boş­

lukları içerlek mermer tablalarla kapatılmış; lentoların üstüne ve pencerelerin

eşiklerine, içi çukurlaştırılmış mermer tezgahlar yerleştirilmiştir. Sinan'ın tür- besine bakan sebil penceresinin, diğerlerinden farklı olarak, üstü nakışlı, di- limli bir kemer ile süslenmiş (Resim 8) ve bunun altına da sebilhaneye dıştan bitişik, mermer su teknesinin yerleştirilmiş bulunması dikkat çekicidir. Sebil- hanenin sekiz adet oyma mermer levhadan oluşan kubbesine geçişte, iki sıra halinde köşe mukarnasları ve kordon biçiminde bir silme kullanılmıştır. Bunun benzeri bir teknik de Sinan'ın türbesindeki üst örtüde görülmektedir.

1933-34 yıllarında Mimar Koca Sinan'ın hazire duvarları tamir edilirken, bu sebilhanenin dış kapısı, müdhali gibi kısımlar da değiştirilip yenilenmiştir.

Sebil pencerelerindeki bugünkü parmaklıkların muhdes olduğu, eski klAsik par-

maklığın izlerinden anlaşılmaktadır.

Koca Sinan'ın 988/1580-81 yılında inşa ettiği Tophane'deki Kılıç Ali Paşa Kül- liyesi'nin kuzeydoğu köşesinde de, klisik üsl6pta bir sebilhane bulunmaktadır.

Ancak bunun Koca Sinan'ın eseri olmadığı evvel ce cam ün karşısındaki kışianın köşesinde iken, yol genişletmesi dolayısıyla sökülerek, şimdiki yerine taşınan,

1046/1636-37 tarihli Mustafa Paşa Sebili olduğu tahmin edilmektedir.8 Nitekim Melling ve Allom'un gravürlerinde bu sebilhane eski yerinde gösterilmekte, C.

Gurlitt'in Kılıç Ali Paşa Külliyesi plAnında yer almaktadır. Diğer taraftan, gayri- muntazam beşgen bir plAn üzerine, tuğla bir kubbe ile örtülmüş ve üç pencere ile dışarı açılan bu sebilhanenin hem mimari, hem de tezyini detayları, eseri 17. yüzyıl başlarına tarihlendirrneğe uygun düşmektedir. Sebilhanenin sütun baş­

lığı, kemer ve kubbe geçiş elemanları gibi bazı iç mimari detayları ile köşe du- varlarlDJD üst kısınılarına eklenmiş sütunceler, bugün olmayan eski saçağın

seviyesinde yer alan basit silme, bu yapının da büyük ölçüde değişiklik geçirdi-

ğini ispat etmektedir. Orijinal pencere yerinde bugün görülen parmaklıklar se- bilin muvakkithane olarak kullanılmağa başlandığı zaman konulmuş olmalıdır.

Netice olarak, diğer yapı türlerinde olduğu gibi sebil veya sebilhane mima- risinde de Mimar Koca Sinan'ın geleneksel biçim ve şekillerin yanı sıra bazı ye- nilikler denediği söylenebilir. Bunların başında, poligonal plAnlı, yarı müstakil veya müstakil sebilhanelerin inşaası gelir. Mevcut örneklere göre, Süleymaniye Külliyesi'nde, Kanuru Süleyman için yapılmış olan köşe sebili, bu yenilikterin ilki olmuş ve kısa zamanda öğrencileri tarafından gerçekleştirilen yeni uygula- malarla geliştirilip, zenginieştirilmiştir.

Bu sebil için bakıoız: İzzeı Kuınbaracılar, a.g.e., s. 9; C. Esat Arseven a.g.e., s. 506; Sedat Çetintaf, a.g.e., e. 144; Sema vi Ey ice, /ş lanı Ansiklopedi..i, se bil maddesi s. 1214/96; Sübeyl On ver,

"Osmanlı Türklerinde Muvakkithaneler," Atatürk Konferatı$ları 5, 1971-72, Ankara 1975, s. 244-245;

Abdullah Kuran, "Topbane'de Kılıç AliPata Külliyesi," Bogaziçi O niversitesi Dergisi, cilt 6, İlian­

bul 1978, s. 176; Behçet Ünsal, a.g.e., s. 19-20.

Referanslar

Benzer Belgeler

YAVUZ Sultan Selim’den sonra tahta oturan Sultan Süley­ man devrinin başlarında, Mimar Ali Usta ölünce, Lütfi Paşa'nuı tavsiyesiyle koca Sinan Sermîmarlığa

Gündoğdu Akkor dergiler hazırlıyor, resim yapıyor durmadan, Bilkent tepeleri gibi yeşeriyor, renkleniyor duvarları, inci Akkor da seramik, resim çalışmalarından sonra

ifüz idyopatik iskelet hiperostozu DISH spinal, paravertebral ligaman ve kasların, dejeneratif, travmatik veya enfeksiyöz sebepler olmaksızın ossifikasyonu ile karakterize kronik

Nasal type extranodal NK/T-cell lymphoma (ENKTCL), previously known as lethal midline granuloma is a rare type of lymphoma that typically causes destruction of the midface.. The

Il m aintiendra l'éducation scientifique moderne dans l'ordre et la discipline d'une sag e liberté que les découvertes tech­ niques et sp atiale s promettent au x

Yılların sisleri içinden Kissinger, Hitchens’tan, bir sorumlu bul­ manın peşine düşmüş yeni bir gazeteci he­ veslisi olarak, Henry’nin Soğuk Savaş’ın ka­ zanılmasında,

Korelasyonu bir ortalama olarak yorumlamak için başka bir yol onu standartlaştırılmış değişkenlerin ortalama çapraz çarpımı olarak ifade etmektir.. (2.5)

Olma­ yacak şey istemem, onun için hayal kırıklığına uğramadım; o, insanı çok sarsar.. Emekli olduktan sonra kendimi bırakmayacağım