• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş."

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EKONOMİK GELİŞMELER ÖZET DEĞERLENDİRME RAPORU

KASIM 2009/II

HAZIRLAYANLAR Mustafa ŞİMŞEK Fulya BAYRAKTAR

Mustafa TOSUN

EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Kasım 2009

(2)

Kasım ayının ikinci ve üçüncü haftalarında ekonomide yaşanan gelişmeler ve bunun piyasalara yansımaları, açıklanan son veriler doğrultusunda aşağıda özetlenmiştir.*

Yurtiçi Piyasaları Etkileyen Gelişmeler

••

TCMB Para Politikası Kurulu, 19 Kasım 2009 tarihli toplantısında; Banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının indirilmesine karar vermiştir.

a) Merkez Bankası borçlanma faiz oranı %6.75’ten %6.50’ye, borç verme faiz oranı ise %9.25’ten %9’a indirilmiştir.

b) Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı %2.75’ten %2.50’ye, borç verme faiz oranı ise %12.25’ten

%12’ye indirilmiştir,

c) Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkânı faiz oranı

%8.25’ten %8’e indirilmiştir.

Kurul tarafından yapılan açıklamaya göre; son dönemde açıklanan veriler, Kurul’un iktisadi faaliyette gözlenmekte olan toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına ilişkin görüşünü teyit etmiştir. Dış talep ve yurt içi yatırım talebi zayıf seyrini sürdürmektedir. Bunun yanı sıra, tüketim talebi ikinci çeyrekte sergilediği kayda değer yükselişten sonra daha zayıf bir seyir izlemektedir. İstihdam koşullarının kalıcı olarak iyileşmesinin uzun zaman alacağı anlaşılmaktadır. 2010 yılının ortalarına kadar baz etkisi nedeniyle enflasyonda dönemsel artışlar gözlenebilecekse de, yurt içi kaynak kullanımının ve dolayısıyla enflasyonun düşük seyrini koruyacağı tahmin edilmektedir. Kurul, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyit etmiştir.

••

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin uluslararası rekabet konumunun güçlenmesinin, küresel eğilimlerin belirlenmesi ve sağlıklı politikaların oluşturulmasına bağlı olduğunu, bu bağlamda Merkez Bankası'nca yürütülen iki araştırma projesinin bulgularının tartışmaya açılacağını belirterek,

"Bulgular, Türkiye'nin küresel rekabet gücünün kalıcı artışı için döviz kuruna dayalı kısa vadeli politikalardan ziyade, mikro reformları içeren uzun vadeli bir bakış açısına ihtiyaç duyulduğuna işaret etmektedir" dedi. Yılmaz, "Dış Ticarette Yapısal Dönüşüm: Küresel Dinamikler ve Türkiye Ekonomisi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Merkez Bankası olarak, sanayide yaşanan dönüşümü yakından takip ettiklerini dile getirdi. Türkiye ekonomisinde ihracatın ağırlığının artmasıyla birlikte üretim yapısının da değiştiğini ve üretim değerinde ithalat bileşenlerinin payının arttığını anlatan Yılmaz, Türkiye'nin üretim yapısındaki bu değişimi, dünyada 1980'lerden itibaren hız kazanan küreselleşme eğilimiyle birlikte değerlendirmenin daha doğru olacağını düşündüğünü söyledi.

* Rapor 20 Kasım 2009 tarihinden önceki gelişmeleri içermektedir.

(3)

•••

AB Komisyonu, aday ve potansiyel aday ülkelerin, ekonomik kriterlerde AB'ye uyumunu inceleyen raporunda, Türkiye ekonomisini övdü. Raporda, Türkiye'nin 2002 yılından itibaren bankacılık ve mali sektörde hayata geçirdiği reformlar sayesinde, küresel krizde şu ana kadar kapsamlı bir finansal kriz yaşamadığı bildirildi. AB Komisyonu raporunda, ''Son birkaç yıldır, Türkiye güçlü bir istikrar programını başarıyla uyguladı. Bankacılık, kamu işletmelerinin yeniden yapılandırılması, özelleştirme, eğitim ve enerji dahil olmak üzere kilit alanlarda yapılan derin yapısal reformlar, Türk ekonomisine esneklik kazandırdı. Süren küresel kriz Türkiye'de reel ekonomiyi ciddi şekilde etkilese de düzenleme ve denetlemeyle ilgili daha önceki reformlar etkisini gösterdi ve şu ana kadar tam kapsamlı bir finansal kriz yaşanmadı'' denildi. Küresel krizle birlikte ''küresel likidite darlığına rağmen, Türkiye'nin uluslararası sermaye piyasalarına yeterli erişime ve dış borç yükümlülüklerini rahat bir şekilde karşılamaya devam ettiği'' vurgulanan raporda, ekonomideki daralmaya rağmen özel sektörün de beklenenden daha iyi bir performans göstererek dış borçlarını başarıyla döndürebildiğine dikkat çekildi.

••

OECD, yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporu'nda, 4 çeyrek devam eden negatif büyümenin, 2009'un ikinci yarısında güçlü toparlanma ile sona erdiğini belirterek, yılın geri kalanında ılımlı toparlanma gösteren Türk ekonomisinin, 2010 yılında %3.7 ve 2011 yılında %4.6 büyüyeceğini öngördü. OECD, bu büyüme tahminleri üzerinde, global toparlanmanın gücünün ve Türk ekonomisinin görünümüne ilişkin güvenin iyileşmeye devam etmesinin belirleyici olacağını vurguladı. OECD, makroekonomik politikaya ilişkin belirsizliklerin artması veya ekonominin uluslararası rekabet gücünün zayıflaması halinde toparlanmanın yavaşlayabileceğini de belirtti. Ayrıca OECD, Türkiye ekonomisinin 2009'un tamamı için %6.5 daralma yolunda ilerlemeye devam ettiğini bildirdi.

•••

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel anlamda toparlanmaya rağmen, kalıcı bir iyileşmeye, sürdürülebilir, güçlü bir büyümeye dünyanın ulaşması için vaktin erken olduğunu söyledi. Küresel anlamda iyileşmenin bir miktar zaman alacağını belirten Şimşek, ''kimisine göre 3 yıl, kimisine göre 5 yıllık süreçte dünya tekrar potansiyel büyümeye doğru ulaşacak'' dedi. ''Küresel Kriz Sonrası İktisat Politikaları'' konulu panele katılan Şimşek, küresel krizin dünyadaki bütün şirketleri ve bireyleri etkilediğini belirtti.

•••

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, 2010 yılının bankacılık sektörü açısından zorlu bir yıl olması beklentisi içinde olduklarını belirtirken, 6 Kasım 2009 itibariyle, kullanılan bireysel kredi miktarının 125 milyar TL olduğunu bildirdi. Bilgin, söz konusu büyüklüğün, 90 milyar TL'sinin tüketici kredilerine, 35 milyar TL'sinin ise kredi kartlarına ait olduğunu söyledi.

Toplam 376 milyar TL kredi portföyünün yaklaşık %60'lık bölümünün bir yıldan kısa vadeli kredilerden oluştuğunu ifade eden Bilgin, bireysel kredilerin Eylül 2008'den itibaren 2 çeyrek boyunca gerilediğini, Mart 2009 ve sonrasında yürürlüğe konulan vergisel teşviklerin, bireysel kredilerin toparlanmasını temin ettiğini belirtti.

••

Goldman Sachs, TCMB'nin aldığı faiz kararını ve bu karara ilişkin açıklamalarını değerlendiren bir rapor yayınladı. Söz konusu raporda TCMB'nin faiz oranlarını 2010'un ilk yarısının sonuna kadar sabit tutmasının beklendiği ifade edildi.

(4)

Goldman, TCMB'nin faizlerdeki düşüş politikasını mümkün olan en yumuşak şekilde sonlandırmakt

••

a olduğunu belirterek, bankanın toplantı sonrası açıklamalarında bundan sonraki dönemde alınacak kararlar için "faiz indirimleri" tabirinin yerine "faiz kararı"

ifadelerini kullanmasına dikkat çekildi. Goldman Sachs, sonuç olarak TCMB'nin 2010'un ilk yarısı boyunca faiz oranlarını değiştirmeyeceğini, ikinci yarıda ise faiz oranlarını 2.5 puan artıracağını öngördü. Barclays'in değerlendirmesi ise, TCMB'nin Aralık ayında son bir indirim daha yapacağı ve faiz oranlarını çeyrek puan daha düşüreceği yönünde oldu. Barclays'in raporunda; TCMB'nin faiz toplantısı sonrası yaptığı açıklamaların bir netlik taşımadığı, yeni indirimler için açık bir kapı bırakıldığı yönünde yorum yapıldı.

••

Moody's, Türk bankalarına ilişkin gözden geçirmesinde, bankaların yerel para cinsinden kredi ve mevduat notlarını, sistemsel destek yaklaşımını revize etmesine bağlı olarak düşürdü. Moody's, not indirimlerinin bankaların yapısal güçlerinde veya faaliyet performanslarında bir kötüleşmeyi yansıtmadığını vurguladı. Moody's notların, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 50 bankacılık sistemine global olarak uygulanan sistemsel destek değerlendirmesinde değişikliğin sonucu olarak revize edildiğini belirtti.

Uluslararası Piyasalardaki Gelişmeler

••

ABD Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Ekim ayında tarım dışı istihdamdaki azalış 190,000 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Beklentiler verinin 175,000 azalış olarak gerçekleşmesi yönündeydi. Açıklamada ayrıca Eylül ayında 263,000 azalış olarak açıklanan veri 219,000 azalış olarak revize edildi. İşsizlik oranı ise Ekim ayında beklentilerin üzerinde, yıllık bazda %10.2 seviyesine yükseldi. Eylül ayında %9.8 olarak gerçekleşen verinin, %9.9 seviyesine yükselmesi bekleniyordu.

••

ABD Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ABD’de perakende satışlar Ekim ayında bir önceki aya göre %1.4, dalgalı seyreden otomobil fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek perakende satışlar %0.2 artış gösterdi.

Beklentiler, perakende satışların bir önceki aya göre %1.0, çekirdek perakende satışların ise %0.4 artış göstermesi yönündeydi. Açıklamada ayrıca Eylül ayında

%1.5 azalış olarak açıklanan perakende satışlar %2.3 azalış olarak, %0.5 artış olarak açıklanan çekirdek perakende satışlar %0.4 artış olarak revize edildi.

••

ABD’de, New York eyaletindeki üretim büyümesini gösteren New York FED İmalat Endeksi, Kasım ayında 23.51 değerini alarak beklentilerin altında gerçekleşti. Ekim ayında 34.57 değerini alan verinin Kasım ayında 30 değerini alması bekleniyordu. Endeksin artı olması iyimserlerin sayısının kötümserlerden fazla olduğunu göstermektedir.

•••

ABD’de üretici fiyatları endeksi (ÜFE) Ekim ayında aylık bazda beklentilerin altında %0.3 artış gösterdi. Eylül ayında aylık bazda %0.6 azalış gösteren verinin Ekim ayında %0.5 artış göstermesi bekleniyordu. Açıklanan son veriyle birlikte Eylül ayında yıllık bazda %4.8 gerileyen ÜFE, Ekim ayında %1.9 geriledi. Gıda ve enerji fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek ÜFE ise Ekim ayında bir

(5)

önceki aya göre %0.6 azalış gösterdi. Eylül ayında %0.1 azalan verinin Ekim ayında %0.1 artması bekleniyordu.

••

ABD’de sanayi üretimi Ekim ayında bir önceki aya göre %0.1 artarken, kapasite kullanımı %70.7 oldu. Beklentiler sanayi üretiminin %0.4 artması, kapasite kullanımının ise %70.8 olması yönündeydi. Açıklamada Eylül ayında %0.7 arttığı açıklanan sanayi üretimi %0.6 artış olarak revize edilirken, %70.5 olarak açıklanan kapasite kullanımı revize edilmedi.

•••

ABD’de tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ekim ayında bir önceki aya göre %0.3 artış gösterdi. Beklenti, verinin %0.2 artış göstermesi yönündeydi. Gıda ve enerji fiyatlarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek TÜFE ise Ekim ayında %0.2 artış gösterdi. Beklenti, verinin %0.1 artış göstermesi yönündeydi. TÜFE ve çekirdek TÜFE, Eylül ayında bir önceki aya göre %0.2 artış göstermişti. Yıllık bazda ise TÜFE Eylül ayındaki %-1.3 seviyesinden Ekim ayında %-0.2 seviyesine yükseldi.

Çekirdek TÜFE’nin yıllık artışı ise Eylül ayındaki %1.5 seviyesinden Ekim ayında

%1.7 seviyesine yükseldi.

••

ABD’de, konut başlangıçları verisi Ekim ayında beklentilerin aksine %10.6 azalarak 529,000 seviyesinde gerçekleşti. Beklentiler verinin 600,000 seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi. Açıklamada ayrıca Eylül ayında %0.5 artış olarak açıklanan veri %1.9 artış olarak revize edildi.

••

ABD’de, Philadelphia FED Endeksi, Kasım ayında 16.7 seviyesinde, beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ekim ayında 11.5 olarak gerçekleşen verinin Kasım ayında 12 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Philadelphia FED endeksinin sıfırın üstünde bir değer alması bölgede üretim faaliyetinin arttığı anlamına gelmektedir.

•••

Eurostat tarafından yapılan açıklamaya göre, Euro Bölgesi’nde Gayri Safî Yurt içi Hasıla (GSYH) 3. çeyrekte geçici verilerle bir önceki çeyreğe göre %0.4 artarken, geçen yılın aynı çeyreğine göre ise %4.1 daraldı. Euro Bölgesi ekonomisinin 3. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %0.5 artması ve geçen yılın aynı çeyreğine göre %3.9 daralması bekleniyordu. Veri 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %0.2 ve geçen yılın aynı çeyreğine göre %4.8 daralmıştı.

••

Eurostat tarafından yapılan açıklamaya göre, Euro bölgesinde tüketici fiyatları Ekim ayında aylık bazda %0.2 artarken, yıllık bazda %-0.1 seviyesinde gerçekleşti. Enerji ve gıda fiyatlarının dahil edilmediği çekirdek enflasyon ise Ekim ayında aylık bazda %0.3 artarken, yıllık bazdaki artış %1.0 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon bir önceki ay, aylık bazda %0.2 artış göstermiş, yıllık artış oranı ise %1.1 olmuştu.

••

Eurostat tarafından yapılan açıklamaya göre, Eylül ayında Euro bölgesinde 3.7 milyar EUR dış ticaret fazlası verildi. Euro bölgesinde geçen yıl aynı dönemde 6 milyar EUR dış ticaret açığı verilmişti. Açıklanan rakamlara göre, Euro bölgesinde ihracat Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre %18 azalış göstererek 111.8 milyar EUR’a, ithalat ise %24 azalış göstererek 108.1 milyar EUR’a geriledi.

•••

Almanya merkezli ZEW Araştırma Enstitüsü’nün, analist ve kurumsal yatırımcılar arasında yaptığı araştırmaya göre, Alman yatırımcılarının Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’ya ilişkin güven eğilimleri, Kasım ayında 51.1 değerini alarak beklentilerin altında gerçekleşti. Ekim ayında 56 değerini alan verinin Kasım ayında 55 değerini alması bekleniyordu. Pozitif rakamlar iyimserlerin sayısının kötümserlerden fazla olduğunu göstermektedir. ZEW’in açıkladığı bir diğer endeks olan cari durum endeksi ise Kasım ayında -65.6

(6)

Aylık İşsizlik Oranı (%)

7.0 8.0 9.0 10.0 11.0 12.0 13.0 14.0 15.0 16.0 17.0

%

2007 11.3 11.7 10.7 10.1 9.2 9.2 9.3 9.7 9.9 10.2 10.5 10.9 2008 11.6 11.9 11.0 9.9 9.2 9.4 9.9 10.2 10.7 11.2 12.6 14.0 2009 15.5 16.1 15.8 14.9 13.6 13.0 12.8 13.4

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

değerini alarak beklentilerden daha iyi açıklandı. Ekim ayında -72.2 değerini alan verinin Kasım ayında -70 değerini alması bekleniyordu.

••

Japonya Merkez Bankası (BOJ), gösterge faiz oranını beklentilere paralel olarak %0.1 seviyesinde değiştirmeden bıraktı. BOJ yaptığı açıklamada, finansal koşulların iyileşme işaretleri göstermeyi sürdürdüğünü ve dış ticaretteki artışın devam ettiğini belirtti. BOJ ayrıca ekonomik düşüş riskleri azalsa da gevşek para politikasının süreceğini açıkladı.

•••

Deloitte, "Enerji Öngörüleri 2010" Raporu’nda, küçük enerji şirketlerinin büyüklerden, büyük şirketlerin ise devlet şirketlerinden kaynaklanan rekabetle baş etmek zorunda olduğu belirtilerek, "Bu nedenle birleşme ve satın almalarda artış yaşanırken 2011'de bu eğilim kriz öncesindeki yüksek düzeyine erişecek"

denildi. Deloitte tarafından yapılan yazılı açıklamada, kuruluşun, dünya için kritik bir öneme sahip olan enerjinin geleceği konusundaki tahminlerini "Enerji Öngörüleri 2010" başlıklı raporda bir araya getirdiği ifade edildi. Uluslararası petrol ve doğal gaz firmalarının önümüzdeki yıllarda çeşitli sorunlarla baş etmek zorunda kalacağı ifade edilen rapora göre, sektördeki birleşme ve satın alma girişimlerinin 2010 yılında hız kazanacağı, 2011 yılında ise bu tür girişimlerin kriz öncesi seviyesine erişeceği tahmin edilmektedir. Bağımsız ve küçük petrol ve doğal gaz firmalarının, petrol fiyatlarındaki ani değişimlere ve vergi rejimlerindeki değişikliklere karşı duyarlı olmaya devam ettiği belirtilen raporda, "Bu sektörde büyümenin yolu satın almalar veya birleşmelerden geçiyor.” denildi.

Son Açıklanan Veriler

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2009 Ağustos Dönemi (Temmuz, Ağustos, Eylül 2009) Sonuçları’na göre; 2009 yılı

Ağustos döneminde, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 873 bin kişi artarak 51 milyon 789 bin kişiye ulaşmıştır. İstihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 40 bin kişi artarak 22 milyon 108 bin kişiye yükselirken, işgücüne katılma oranı %49.3 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye genelinde işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 927 bin kişi artarak 3 milyon 429 bin kişiye yükselirken, işsizlik oranı 3.2 puanlık artış ile

%13.4 seviyesinde, tarım dışı işsizlik oranı da %17.0 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Bu dönemde, istihdam edilenlerin %26.5’i tarım, %18.8’i sanayi, %6.2'si inşaat,

%48.5’i de hizmetler sektöründedir. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payının 1 puan, inşaat sektörünün payının 0.1 puan, hizmetler sektörünün payının 0.6 puan arttığı, buna karşılık sanayi sektörünün payının 1.7 puan azaldığı görülmektedir.

(7)

Aylık Sanayi Üretim Endeksi Değişimi (2005=100)

-1.9 10.4 8.5

4.0 6.2 7.9

7.3 4.2 5.9 6.3 18.8

9.1

-6.8 11.6 8.4

2.6 7.0

3.2 2.4 3.8 -3.6 -4.3

-13.3 -17.8 -6.3 -8.6

-21.3 -23.8 -20.8 -9.0

-18.5 -17.3 -10.3

-30.0 -25.0 -20.0 -15.0 -10.010.0-5.00.05.0 15.0 20.0 25.0

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Aylar

%

2007 2008 2009

İmalat Sanayi KKO

78.3

80.182.0 81.783.3 83.5 81.9

80.383.2 83.1 82.6 81.1 80.3

79.3 81.281.7 82.4 82.3 80.0

76.2

79.8 76.7 72.9

64.7 70.171.8

69.7 72.3 70.472.7

66.8 63.864.7

63.8

60 64 68 72 76 80 84 88

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Aylar

%

2007 2008 2009

TÜİK tarafından açıklanan, 2005=100 temel yıllı Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2009 yılı Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %8.6 oranında azalarak 104.1 olmuştur. Sanayinin alt

sektörleri düzeyinde, bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi %6.4 oranında, imalat sanayi sektörü endeksi %9.3 oranında, elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise %4.1 oranında azalmıştır.

Ana sanayi grupları sınıflamasına göre de;

enerjinin %8.2 oranında, ara malı imalatının %8.0, dayanıksız tüketim malı imalatının %7.5 oranında düştüğü, dayanıklı tüketim malı imalatının ise %10.1 oranında arttığı görülmektedir.

2009 yılı Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre imalat sanayi üretim endeksi alt gruplarındaki en yüksek düşüş %33.8 ile diğer ulaşım araçları imalatında gerçekleşmiş olup, bunu %31’lik düşüş ile kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı takip etmektedir. Büro makineleri ve bilgisayar imalatında ise %23.3’lük bir artış gerçekleşmiştir.

TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre; 2008 yılı Ekim ayında %76.7 olan üretim değeri ağırlıklı İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO), 2009 yılı Ekim ayında, geçen yılın

aynı ayına göre 4.7 puan azalırken, bir önceki aya göre 1.7 puan artmış ve

%71.8 olarak

gerçekleşmiştir. İşyerlerinin

tam kapasite ile

çalışmamasının nedenleri olarak, önem sırasına göre;

iç talep yetersizliği ilk sırada yer alırken, bunu dış pazarda talep yetersizliği, mali

imkânsızlıklar, yerli mallarda hammadde yetersizliği, ithal mallarda hammadde yetersizliği ve işçilerle ilgili meseleler izlemiştir. KKO, 2009 yılı Eylül ayında

%70.1 seviyesindeydi.

2009 yılı Ekim ayında, bir önceki aya göre, işyerlerindeki üretim miktarı %2.9 oranında artmış, satış miktarı %1.1 oranında azalmış, satış fiyatları %0.1 oranında azalmış, hammadde fiyatları da %1.1 oranında artmıştır. 2009 yılı Kasım ayında üretim miktarının %0.8 azalması, satış miktarının %0.8 azalması, fiyatlarının %0.3 artması, hammadde fiyatlarının da %0.2 oranında artması beklenmektedir.

TÜİK tarafından açıklanan geçici verilere göre; 2009 yılı Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat miktar endeksi %19.3 oranında, ithalat miktar

(8)

Dış Ticaret Hadleri (%)

94.6 93.9

90.0 89.3 93.5 93.8

93.3 96.6

96.1

99.8 99.3 100.5 100.2

92.5 95.7

88.0 90.0 92.0 94.0 96.0 98.0 100.0 102.0 104.0

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Aylar

%

2008 2009

endeksi %10.8 oranında azalış gösterirken, ihracat birim değer endeksi %17.7 ve ithalat birim değer endeksi de %21.9 oranında azalmıştır.

Ana sektörler itibarıyla, Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat miktar endeksleri; balıkçılık sektöründe %14.9, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %4.7 oranında artış, tarım ve ormancılık sektöründe %15.6, imalat sanayii sektöründe %20.1 oranında düşüş göstermiştir. İthalat miktar endeksleri de aynı dönemde; tarım ve ormancılık sektöründe %14.4, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %21.7, imalat sanayii sektöründe ise %11.5 oranında gerileme kaydetmiştir.

Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat birim değer endeksleri; tarım ve ormancılık sektöründe %16 oranında artmış, balıkçılık sektöründe %5.7, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %23.9 ve imalat sanayii sektöründe

%18.7 oranında azalmıştır. İthalat birim değer endeksleri de geçen yılın aynı ayına göre, tarım ve ormancılık sektöründe %15.5, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %38.2, imalat sanayii sektöründe ise %15.8 oranında azalış göstermiştir.

Bu gelişmelerden sonra;

2009 yılının Nisan ayında büyük bir sıçramayla ihracat lehine dönmüş olan dış ticaret hadleri, Temmuz ayından sonra Eylül ayında da; bir önceki aya göre ihracat fiyat artışının (%1.62) ithalat fiyat artışından (%1.14) daha fazla olması nedeniyle, 0.5 puan artışla, 99.8 seviyesinde ihracat lehine devam etmiştir. Bu

seviyesiyle geçen yılın aynı dönemindeki 94.6 oranının 5.2 puan üzerinde yer almıştır.

TÜİK tarafından yapılan açıklamaya göre; 2009 yılının Ekim ayında, yeni kurulan şirket ve kooperatif sayısı, geçen yılın aynı ayına göre %24.4 oranında artarak 3,026’dan 3,764’e yükselmiştir. Kapanan şirket ve kooperatif sayısı ise bir önceki yılın aynı ayına göre %39.6 oranında artarak 568’ten 793’e yükselmiştir.

Türkiye İstatistik Kurumu ve T.C. Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi’ne göre, 2009 yılının Eylül ayında 81.92 olan Tüketici Güven Endeksi, Ekim ayında bir önceki aya göre %1.79 oranında azalarak 80.46 değerine düşmüştür. Ankete göre, güven endeksindeki azalış, tüketicilerin mevcut ve gelecek dönem satın alma gücü, gelecek dönem genel ekonomik durum, gelecek dönem iş bulma olanakları ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna ilişkin değerlendirmelerinin kötüleşmesinden kaynaklanmaktadır.

T.C. Merkez Bankası tarafından, Ödemeler Dengesine ilişkin yayınlanan son verilere göre; 2008 yılı Eylül ayında 952 milyon USD açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın Eylül ayında 869 milyon USD açık vermiştir. Cari işlemler

(9)

hesabının açık vermesinde, ödemeler dengesindeki dış ticaret açığının bir önceki yılın Eylül ayına göre %21.3 oranında düşerek 2,704 milyon USD’ye gerilemesi etkili olmuştur. Öte yandan, aynı ayda hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan net gelirler bir önceki yılın aynı ayına göre %12.5 oranında azalarak 2,468 milyon USD’ye düşmüş, gelir dengesi kaleminden kaynaklanan net giderler %17.9 oranında artarak 817 milyon USD’ye yükselmiş ve cari transferlerden kaynaklanan net girişler %48.7 oranında azalarak 184 milyon USD olarak gerçekleşmiştir.

Sonuç olarak, bu yılın Ocak-Eylül döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, %75.9 oranında azalarak 35,890 milyon USD’den 8,644 milyon USD’ye gerilemiştir.

Finans hesaplarında, bir önceki yılın Ocak-Eylül döneminde 37,529 milyon USD net sermaye girişi gerçekleşmişken, bu yılın aynı döneminde 2,460 milyon USD tutarında net sermaye girişi olmuştur. Bu dönemde gözlenen başlıca gelişmeler şu şekilde özetlenebilir; Doğrudan yatırımlar kaleminde bu yılın Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen net sermaye girişi, bir önceki yılın Ocak-Eylül dönemine göre %57.6 oranında azalarak 6,021 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde 464 milyon USD net sermaye girişi olan portföy yatırımlarında, bu dönemde 659 milyon USD net giriş gerçekleşmiştir. Ticari ve nakit krediler ile mevduatlardan oluşan diğer yatırımlar kaleminde ise bir önceki yılın aynı döneminde 29,311 milyon USD net giriş gerçekleşmişken, bu dönemde 4,033 milyon USD net çıkış olmuştur. Bu gelişmeler sonucu resmi rezervler, 2008 yılının Ocak-Eylül döneminde 4,196 milyon USD artmışken, bu yılın aynı döneminde 666 milyon USD azalış göstermiştir.

Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; 2009 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla, Merkezi Yönetim Brüt Toplam Borç Stoku, 438 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Borç stokunun 308.1 milyar TL tutarındaki kısmı (%70) Türk Lirası cinsinden, 129.5 milyar TL tutarındaki kısmı (%29.9) döviz cinsinden ve geriye kalan 0.4 milyar TL tutarındaki kısmı ise (%0.1) dövize endeksli borçlardan oluşmaktadır. 2009 yılı Ekim sonu itibariyle merkezi yönetim brüt borç stokunun

%59.9’u iç piyasaya, %14.8’i ise kamu kesimine olan iç borçlardan oluşurken, dış borçların ağırlığı %25.3 olarak gerçekleşmiştir.

İç borç stokunun alacaklılara göre dağılımına baktığımızda; 2008 yılında %76.1 olan piyasa payının, 2009 yılı boyunca sürekli yükseldiği görülmektedir. Ocak ayında iç borç stokunun piyasa payı %76.3 iken Mayıs ve Haziran aylarında

%77.9’a ve Eylül ayında %79’a yükselmiş ve Ekim ayında ise %80.2 olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılı genelinde 23.9 ay olarak gerçekleşen iç borç stokunun ortalama vadeye kalan gün sayısı ise, 2009 yılının ilk yarısı boyunca 2008 seviyesinin altında kalmakla beraber, Ağustos ve Eylül aylarında 24.2 aya, Ekim ayında ise 25.4 aya yükselmiştir.

Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; 2009 yılı Ekim ayı Hazine Nakit Dengesi Gerçekleşmelerine ilişkin geçici sonuçlar alınmış olup, bu sonuçlara göre; nakit bazda 20.2 milyar TL gelir elde edilmiş, 16.2 milyar TL faiz dışı harcama yapılmış ve 4 milyar TL faiz dışı fazla oluşmuştur. Toplam 4.9 milyar TL faiz ödemesi ve 1.9 milyar TL’lik İşsizlik Fonu nema aktarımından sonra, Hazine nakit dengesi 1 milyar TL fazla vermiştir.

Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Merkezi Yönetim Bütçesi, 2008 yılı Ekim ayında 71 milyon TL açık vermişken, 2009 yılı Ekim ayında 2.4

(10)

milyar TL açık vermiştir. 2009 yılı Ekim ayında faiz dışı fazla geçen yılın aynı ayına göre %19 oranında artışla 2.3 milyar TL dolayında gerçekleşirken, bütçe harcamaları 21.4 milyar TL, bütçe gelirleri ise yaklaşık 19 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz harcamalarının 4.7 milyar TL dolayında olduğu bu ayda, vergi gelirleri 13.8 milyar TL ile merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yaklaşık

%72.8’ini oluşturmuştur.

Türkiye İş Kurumu'nun yayınladığı Aylık İstatistik Bülteni'ne göre, İşkur'a yapılan işsizlik başvuruları Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre %25.83 artışla 117 bin 860 oldu. Aynı ayda kayıtlı işgücü %94.82 oranında, kayıtlı işsiz sayısı

%96.64 oranında artış gösterdi. Bültene göre, kayıtlı işsiz sayısı 1 milyon 649 bin 682'ye çıktı. Geçen yıl aynı ayda işsiz sayısı 838 bin 933 seviyesinde bulunuyordu. 2009 yılı Ekim ayı içerisinde 127 bin 562 kişi Kurum’a başvuruda bulundu. Böylece geçen yıla göre başvurularda %25.14 artış oldu. İşe yerleştirme ise, geçen yılın aynı ayına göre %39.95 oranında azalarak 7 bin 582 kişiye geldi.

Merkez Bankası’nın verilerine göre; Türkiye'de protesto edilen senet sayısı, Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık %1, tutarı da %18.9 oranında arttı. Geçen yılın Eylül ayında 132 bin 412 adet olan protestolu senet sayısı, bu yılın aynı ayında 133 bin 706 adete, 552 milyon 132 bin 797 lira olan protestolu senet tutarı da 656 milyon 395 bin 902 liraya yükseldi. 2009 yılının 9 aylık döneminde, protesto edilen senet sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %8.1 artarak 1 milyon 124 bin 689 adetten 1 milyon 215 bin 621 adete çıktı.

T.C. Merkez Bankası’nın mali ve reel sektörden katılımcılarla gerçekleştirdiği 2009 Yılı Kasım Ayı II. Dönem Beklenti Anketi sonuçlarına göre; Türkiye ekonomisinin 2009 yılında %5.6 oranında küçüleceği, tüketici fiyatlarının %5.81 oranında artacağı, cari işlemler açığının 11,392 milyon USD ve dolar kurunun 1.5037 TL civarında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Önümüzdeki 12 ve 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentileri ise sırasıyla %6.29 ve %6.36 düzeyindedir.

12 ay sonrası için, 6 ay vadeli hazine bonosunun yıllık bileşik getirisi %8.96, 5 yıl vadeli, 6 ayda bir ödemeli devlet tahvillerinin yıllık bileşik getirisi de %11.41 olarak beklenmektedir. Kasım II. Dönem Beklenti Anketi kapsamında, bir önceki dönem anket sonuçlarına göre; dolar kuru ve 12 ay sonrası TÜFE beklenti değerleri dışında, bütün ekonomik göstergelerin beklenti değerleri yükselmiştir.

• Merkez Bankası Analitik Bilânçosu Ana Kalemlerindeki Gelişmeler

30 Ekim –13 Kasım 2009 döneminde Merkez Bankası Analitik Bilânçosu aktif büyüklüğü, ‰4.4 oranında daralarak 110,047 milyon TL seviyesine gerilemiştir.

Bu dönemde Dış Varlıklar kalemi ‰7.1 oranında azalış gösterirken, İç Varlıklar kalemi -3,523 milyon TL’den, -3,192 milyon TL düzeyine çıkmıştır.

Bilânçonun pasif kalemleri incelendiğinde ise bu dönemde Merkez Bankası Toplam Döviz Yükümlülüklerinin, %1.51 oranında azaldığı görülmektedir. Toplam Döviz Yükümlülükleri kaleminin alt ayırımına bakıldığında, Dış Yükümlülükler kaleminin ‰7.4, İç Yükümlülükler kaleminin de %2.0 oranında gerileme kaydettiği göze çarpmaktadır.

Bu dönemde Bankalar Mevduatının %20.16 oranında azalış göstermesine bağlı olarak Rezerv Para, 55.60 milyar TL seviyesine gerilerken, geçen dönem %1.49 oranında daralan Emisyon Hacmi ise %2.39 genişleyerek 37.58 milyar TL düzeyine yükselmiştir. Öte yandan Diğer Merkez Bankası Parası kaleminin alt başlıklarından birisi olan ve 30 Ekim tarihi itibariyle -18.59 milyar TL seviyesinde

(11)

Gösterge tahvilin yıllık bileşik getirisi

8.25 8.50 8.75 9.00

06.11 09.11 10.11 11.11 12.11 13.11 16.11 17.11 18.11 19.11 20.11

Tarih

Getiri oranı (%)

03.08.2011 itfa tarihli tahvil

bulunan Açık Piyasa İşlemleri kalemi, 9 milyar TL artış kaydederek -9.59 milyar TL düzeyine çıkmıştır. Diğer bir ifade ile Ekim ayı sonu itibariyle Merkez Bankası, Açık Piyasa İşlemleri yoluyla piyasadan 18.59 milyar TL alacaklı iken, bu dönem bu tutar 9.59 milyar TL seviyesine inmiştir. Diğer yandan Merkez Bankası’nın bir diğer politika aracı olan Kamu Mevduatı kalemi de %53.36 oranında azalış göstererek 4.27 milyar TL seviyesine gerilemiştir.

Merkez Bankası Analitik Bilânçosu Ana Kalemleri (Milyon TL.)

Değişim 14.11.08 30.10.09 13.11.09

Son Yıl Dönem

AKTİFLER 120,032 110,531 110,047 -9,985 -484

1.DIŞ VARLIKLAR 122,329 114,054 113,239 -9,090 -815

2.İÇ VARLIKLAR -2,297 -3,523 -3,192 -895 331

PASİFLER 120,032 110,531 110,047 -9,985 -484

1.TOPLAM DÖVİZ YÜKÜMLÜKLERİ 69,671 60,688 59,770 -9,901 -918

1.1. DIŞ YÜKÜMLÜKLER 21,602 23,378 23,206 1,604 -172

1.2. İÇ YÜKÜMLÜKLER 48,069 37,310 36,564 -11,505 -746

1.2.1. Döv. Ol. Takip Ol. Mev. 22,804 17,020 17,171 -5,633 151 1.2.2. Bankaların Döviz Mevduatı 25,265 20,290 19,393 -5,872 -897 2.MERKEZ BANKASI PARASI 50,361 49,844 50,277 -84 433

2.1. REZERV PARA 57,946 59,284 55,596 -2,350 -3,688

2.1.1. Dolaşıma Çıkan Banknot 33,440 36,704 37,580 4,140 876 2.1.2. Bankalar Mevduatı 24,406 22,473 17,943 -6,463 -4,530

2.1.3. Diğer Kalemler 100 107 73 -27 -34

2.2. DİĞER MB PARASI -7,585 -9,440 -5,319 2,266 4,121

2.2.1. APİ’den Doğan Borçlar -8,234 -18,596 -9,589 -1,355 9,007

2.2.2. Kamu Mevduatı 649 9,156 4,270 3,621 -4,886

TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $) 69,296 71,540 71,603 2,307 63 Kaynak: TCMB

TC Merkez Bankası brüt rezervlerindeki artışın, ivme kaybetmekle birlikte bu dönemde de sürdüğü görülmektedir. 30 Ekim –13 Kasım 2009 döneminde TCMB brüt döviz rezervleri, 63 milyon USD artarak 71,603 milyon USD düzeyine yükselmiştir.

• Tahvil-Bono Piyasası

Kasım ayının ilk haftasını %8.72 düzeyinden kapatan piyasanın gösterge kâğıdı niteliğindeki 03 Ağustos 2011 itfa tarihli tahvilin yıllık bileşik faizi, ayın ikinci haftasının ilk günlerinde, G-20

liderler zirvesinde yapılan açıklamalar ve TC Merkez Bankası’nın faiz oranlarını uzun bir süre daha düşük tutacağı yönündeki beklentinin etkisiyle düşüş kaydetti. Bu süreçte %8.57 seviyesine kadar gerileyen gösterge kâğıdının yıllık bileşik faizi, hafta sonuna doğru gelen kâr satışları sonucunda, Kasım

ayının ikinci haftasını %8.73 düzeyine yükselerek kapattı. Kasım ayının üçüncü haftasında da dalgalı bir seyir izleyen tahvil-bono piyasasında, ABD’den gelen olumsuz makro ekonomik verilere bağlı olarak hafta başında faizlerin yükseldiği

(12)

ABD Dolar Denge Kuru

1.44 1.46 1.48 1.50 1.52

06.11 09.11 10.11 11.11 12.11 13.11 16.11 17.11 18.11 19.11 20.11

Tarih TL

görüldü. Bu süreçte %8.80 düzeyinin üzerine yükselen gösterge kâğıdının yıllık bileşik faizi, TC Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği faiz indiriminin ardından gerileme kaydetti. 8.73 seviyesine kadar gerileyen gösterge kâğıdının yıllık bileşik faizi, haftanın son işlem gününde ise Ukrayna’nın borç ödeme yeterliliği ile ilgili çıkan olumsuz haberlerin uluslararası piyasalarda risk iştahının azalmasına neden olmasına bağlı olarak hızlı bir yükseliş gösterdi. Kasım ayının üçüncü haftasını %8.89 düzeyine yükselerek kapatan gösterge kâğıdının yıllık bileşik faizi, bu dönem içerisinde 17 baz puan artış kaydetmiştir.

• Döviz Piyasası

Kasım ayının ilk haftasını 1.4828 TL seviyesinden kapatan dolar, ayın ikinci haftası içerisinde pariteye bağlı bir seyir izledi. Hafta başında paritedeki yükseliş sonucunda TC Merkez

Bankası gösterge kurları itibariyle 1,4710 TL seviyesine kadar gerileyen dolar, hafta ortasından itibaren paritenin gerileme kaydetmesine bağlı olarak artış gösterdi. Kasım ayının ikinci haftasını TC Merkez Bankası gösterge kurları itibariyle 1.4817 TL düzeyine yükselerek kapatan

dolar, Kasım ayının üçüncü haftasında ise paritedeki gerilemenin sürmesinin yanı sıra alternatif piyasalarda görülen satışların da etkisiyle TL karşında değer kazanmaya devam etti. Özellikle haftanın son iki işlem gününde etkili olan alımların etkisiyle 1.49 TL seviyesinin üzerine yükselen dolar, Kasım ayının üçüncü haftasını da TC Merkez Bankası gösterge kurları itibariyle 1.4949 TL düzeyinden kapattı. Dolar, bu dönem içerisinde TL karşısında ‰8.16 oranında değer kazanırken, euronun TL karşısındaki değer kazancı ise ‰7.57 olarak gerçekleşmiştir.

Kasım ayının ilk haftasını 1.4882 seviyesinden kapatan EUR/USD paritesi, ayın ikinci haftasının ilk günlerinde, FED faizlerinin bir süre daha düşük seyredeceği yönündeki beklentiye bağlı olarak yükseliş kaydetti. Bu süreçte TC Merkez Bankası gösterge kurları itibariyle 1.5034 düzeyine kadar yükselen parite, hafta ortasından itibaren ise uluslararası piyasalarda görülen satışlar sonucunda rezerv para konumundaki dolara gelen talebe bağlı olarak gerileme gösterdi.

Kasım ayının ikinci haftasını, TC Merkez Bankası gösterge kurları itibariyle 1.4885 seviyesine gerileyerek kapatan parite, ayın üçüncü haftasında da dalgalı bir seyir izledi. Kasım ayının üçüncü haftasının ilk günlerinde ABD’den gelen olumsuz makro ekonomik verilere bağlı olarak 1.50 düzeyine kadar yükselen parite, haftanın son iki işlem gününde ise uluslararası piyasalarda pozisyon kapatmaya başlayan yatırımcıların, rezerv para olan dolara yönelik artan talebine bağlı olarak düşüş kaydetti. Söz konusu gerileme sonucunda parite, Kasım ayının üçüncü haftasını TC Merkez Bankası gösterge kurları itibariyle 1.4873 seviyesinden kapattı.

• İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)

Kasım ayının ilk haftasını 46,970 seviyesine gerileyerek kapatan İMKB Bileşik Endeksi, ayın ikinci haftasının ilk günlerinde, dünyanın önemli merkez

(13)

İMKB Bileşik Endeksi

43000 44000 45000 46000 47000 48000 49000 50000 51000

06.11 09.11 10.11 11.11 12.11 13.11 16.11 17.11 18.11 19.11 20.11

Tarih

Endeks

bankalarının, ekonomik büyümeye ilişkin olarak uygulanan tedbirlerin, bir süre daha sürdürüleceğine yönelik verdikleri sinyallere bağlı olarak yükseliş kaydetti.

Bu süreçte 49,149 puana kadar yükselen bileşik endeks, haftanın son iki işlem gününde gelen sınırlı kâr satışları sonucunda bir miktar gerileme göstererek, Kasım ayının ikinci haftasını 48,653 puandan kapattı. Kasım ayının üçüncü haftasında ise ABD ekonomisine ilişkin olarak açıklanan olumsuz makro ekonomik verilerin etkisiyle

uluslararası borsalarda yaşanan satışların, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na yansıması sonucunda bileşik endeksin hızlı bir gerileme kaydettiği görüldü. Hafta boyunca etkili olan satışların, haftanın son işlem gününde Ukrayna’nın borç ödeme yeterliliği ile ilgili çıkan olumsuz haberlere bağlı olarak tekrar yoğunlaşması sonucunda bileşik endeks, Kasım ayının üçüncü haftasını 45,231 puana gerileyerek tamamladı. Böylece bileşik endeks, bu dönem içerisinde

%3.70 oranında değer kaybederken, yabancı portföylerin piyasa içerisindeki payı ise %66.45 seviyesinden %66.55 düzeyine yükselmiştir.

• Türk Bankacılık Sektörü Gelişmeleri

21 Ekim – 04 Kasım 2009 döneminde %1 oranında artarak 503 milyar TL seviyesine yükselen bankacılık sektörü toplam mevduat hacminin, bu dönemde de %2 oranında genişleyerek 513 milyar TL düzeyini geçtiği görülmektedir.

Bankacılık sektörü toplam mevduat hacminin alt ayrımına bakıldığında ise vadeli mevduatlarda gerçekleşen ‰1 oranındaki azalışa karşılık, vadesiz mevduatların

%14.8 düzeyinde artış kaydetmesi göze çarpmaktadır. Ancak dönem sonu tarihinin, kamu maaş ödemelerinin ertesine rastladığı hususu göz önüne alındığında, vadesiz mevduatlardaki yüksek oranlı bu artış, ay içerisindeki dönemsel hareketler olarak değerlendirilmektedir.

Bankacılık Sektörü İle İlgili Seçilmiş Göstergeler (Milyon TL.)

Değişim (%) 31.12.08 04.11.09 17.11.09 Yıl Sonuna

Göre Dönem MEVDUAT VE FONLAR

TOPLAM MEVDUAT VE FONLAR 469,455 503,138 513,270 9.3 2.0

Vadeli 404,359 431,149 430,644 6.5 -0.1

Vadesiz 65,095 71,989 82,626 26.9 14.8

KREDİLER

TOPLAM KREDİLER 372,812 381,288 385,797 3.5 1.2

TL 264,463 276,827 282,181 6.7 1.9

YP 108,350 104,461 103,615 -4.4 -0.8

YP Krediler/Toplam Krediler (%) 29.1 27.4 26.9

Krediler /Mevduat (%) 82.4 80.0 79.4

Takipteki Alacaklar (Brüt) 13,836 21,473 21,614 56.2 0.7 Takipteki Alacaklar / Krediler (%) 3.6 5.3 5.3

Menkul Değerler Portföyü 194,275 249,619 249,721 28.5 0.0

MDP/ Mevduat (%) 41.4 49.6 48.7

Kaynak: BDDK

(14)

Geçen dönem %1.7 genişleyerek 381.3 milyar TL seviyesine yükselen bankacılık sektörü toplam kredi hacminin, bu dönemde de %1.2 oranında artarak 385.8 milyar TL düzeyine yaklaştığı görülmektedir. Toplam kredilerin alt ayrımına bakıldığında ise TL kredilerde görülen %1.9 oranındaki artışa karşılık, yabancı para cinsinden kredilerin ‰8 gerileme kaydetmesi dikkati çekmektedir. Ancak aynı dönem itibariyle döviz sepetinin ‰6 oranında değer kaybettiği hususu göz önüne alındığında, yabancı para cinsinden kredilerde gerçekleşen azalışın esasen, döviz kurlarındaki düşüşten kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Son 15 aydır düzenli olarak artış gösteren bankacılık sektörü takipteki alacaklar hacminin, genişlemesini bu dönemde ivme kaybetmekle birlikte devam ettirdiği görülmektedir. Bankacılık sektörü takipteki alacaklar hacmi, bu dönem ‰7 oranında artış kaydederek 21.6 milyar TL düzeyini geçerken, takipteki alacakların kredilere oranı ise bankacılık sektörü toplam kredi hacminin de artış göstermesine bağlı olarak %5.3 seviyesinde kalmıştır.

21 Ekim – 04 Kasım 2009 döneminde ‰3 oranında genişleyerek 249.6 milyar TL seviyesini geçen bankacılık sektörü menkul değerler portföyü hacmi, bu dönemde sadece 102 milyon TL artarak 249.7 milyar TL düzeyine yükselmiştir.

Bankacılık sektörü menkul değerler portföyü hacmindeki artışın, toplam mevduat hacmindeki yükselişin gerisinde kalması nedeniyle, MDP/Mevduat oranı bu dönemde %48.7 seviyesine gerilemiştir.

İletişim Bilgileri

Oktay Küçükkiremitçi Müdür 0312 4179200/2340 oktay.kucukkiremitci@kalkinma.com.tr Mustafa Şimşek Müdür Yardımcısı 0312 4179200/2340 mustafa.simsek@kalkinma.com.tr Fulya Bayraktar Kıdemli Uzman 0312 4179200/2356 fulya.bayraktar@kalkinma.com.tr Mustafa Tosun Kıdemli Uzman 0312 4179200/2355 mustafa.tosun@kalkinma.com.tr

(15)

MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER

2008 2009

2006 2007

Kas Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki

GSYİH (Milyon $) 526,429 656,670 - 156,311* - - 126,867* - - 145,630* - - - -

Büyüme Oranı (1998 fiyatlarıyla) 6.9 4.7 - -6.5* - - -14.3* - - -7.0* - - - -

İmalat Sanayi KKO (%) 81.0 81.8 72.9 64.7 63.8 63.8 64.7 66.8 70.4 72.7 72.3 69.7 70.1 71.8

İşsizlik Oranı (%) 9.9 9.9 12.6 14.0 15.5 16.1 15.8 14.9 13.6 13.0 12.8 13.4 - -

Enflasyon (ÜFE) (%) (yıllık) 11.58 5.94 12.25 8.11 7.90 6.43 3.46 -0.35 -2.46 -1.86 -3.75 -1.04 0.47 0.19 Enflasyon (TÜFE) (%) (yıllık) 9.65 8.39 10.76 10.06 9.50 7.73 7.89 6.13 5.24 5.73 5.39 5.33 5.27 5.08 TÜFE Bazlı Reel Kur Endeksi 160.1 190.3 170.2 168.8 166.5 163.4 159.5 166.8 168.4 165.3 168.2 169.3 166.7 171.2 Cari İşlemler Dengesi (Milyon $) -32,051 -38,219 -380 -3,024 -444 -264 -1,109 -1,520 -1,658 -2,039 -149 -528 -863 - Dış Ticaret Dengesi (Milyon $) -54,041 -62,844 -2,678 -3,683 -1,399 -641 -2,363 -2,556 -3,492 -4,160 -3,487 -4,982 -3,948 - - İhracat-FOB (Milyon $) 85,535 107,213 9,396 7,722 7,883 8,434 8,162 7,565 7,347 8,340 9,053 7,830 8,501 - - İthalat-CIF (Milyon $) 139,576 170,057 12,074 11,405 9,282 9,075 10,525 10,121 10,839 12,500 12,540 12,812 12,449 - Karşılama Oranı (%) İhracat/İthalat 61.3 63.0 77.8 67.7 84.9 92.9 77.6 74.7 67.8 66.7 72.2 61.1 68.3 - Bütçe Gelirleri (Milyon TL) 171,309 189,617 17,990 15,140 15,830 18,415 13,053 20,063 18,854 15,411 16,785 21,994 15,953 19,010 - Vergi Gelirleri (Milyon TL) 137,554 152,832 15,752 12,014 13,825 13,805 10,514 12,814 15,275 12,850 14,435 19,296 12,517 13,831 - Diğer Gelirler (Milyon TL) 33,756 36,785 2,237 3,126 2,004 4,611 2,539 7,250 3,579 2,561 2,350 2,697 3,436 5,178 Bütçe Harcamaları (Milyon TL) 175,304 203,501 21,375 23,937 18,796 25,808 21,820 21,010 19,464 17,932 23,392 23,518 25,428 21,431 - Faiz Harcamaları (Milyon TL) 45,945 48,732 5,440 1,871 3,783 9,859 4,449 3,038 4,991 1,123 5,226 8,058 4,987 4,731 - Faiz Hariç Harcamalar (Milyon TL) 129,359 154,769 15,935 22,066 15,013 15,950 17,372 17,972 14,473 16,809 18,166 15,461 20,441 16,699 Bütçe Dengesi (Milyon TL) -3,995 -13,883 -3,385 -8,797 -2,967 -7,393 -8,767 -947 -610 -2,521 -6,607 -1,525 -9,475 -2,421 - Faiz Dışı Denge (Milyon TL) 41,951 34,848 2,055 -6,926 816 2,466 -4,319 2,091 4,381 -1,398 -1,381 6,533 -4,488 2,310 Merkezi Yönetim Toplam

İç Borç Stoku (Milyon $) 178,906 219,207 175,253 181,728 170,839 171,230 173,167 186,478 196,723 197,161 208,339 211,696 216,349 220,686 Merkezi Yönetim Toplam

Dış Borç Stoku (Milyon $) 66,576 67,117 67,724 69,754 68,476 67,916 68,469 69,950 71,334 70,159 72,386 73,391 74,615 74,773

*: Çeyrek dönemler itibariyledir.

Kaynak: TÜİK, TCMB, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı

Referanslar

Benzer Belgeler

 Yurt içi çarpan analizinde, Şirket’in ana faaliyet alanı yumuşak şeker sektöründe birebir karşılaştırılabilir şirket olmaması sebebiyle Borsa

Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2014 yılı ağustos ayında, 2013 yılının

Haklarında olumsuz tespit bulunanlardan ihraç kaydıyla mal alan ancak diğer alışlarına ilişkin olumsuz tespit veya rapor bulunmayan mükelleflerin iade talepleri genel esaslara

Aralık ayında, faaliyet giderlerindeki %29 artışa rağmen, çekirdek bankacılık gelirlerinde gözle görülür toparlanma (%17), 6,8 milyar TL seviyesinde kuvvetli ticari kar ve

Bu bağlamda, risksiz getiri oranı olarak, 2021 yılı için TRT13113OT 14 ISIN kodlu 10 yıl vadeli tahvilin işbu rapor tarihi itibarıyla son bir aylık ortalama getiri oranı

 Mevduat kamu bankalarının net karı %43,4 geriledi - BDDK tarafından açıklanan konsolide olmayan verilerine göre, bankacılık sektörünün 2018 yılı Ekim ayında

Türkiye Bankalar Birliği, bu çalışmada yer alan bilgilerin yanlışsız olması için gerekli özeni göstermiş olmakla birlikte, bu konuda herhangi bir sorumluluk üstlenmez....

TEFAS’ta işlem gören fonları türlerine göre; Hisse Senedi Fonları, Borçlanma Araçları Fonları, Fon Sepeti Fonları, Kıymetli Maden Fonları, Para Piyasası Fonları, Karma