Yetişkinlik Yıllarında Fiziksel ve Bilişsel
Gelişim
Orta Yetişkinlikte
Fiziksel ve Bilişsel Gelişim
Orta Yetişkinliğin
Doğası Fiziksel Gelişim Bilişsel Gelişim Kariyer, İş ve
Boş Zaman Din ve Yaşamın Anlamı
İnsanlar daha sağlıklı yaşam stillerini benimsedikçe
tıbbi keşifler yaşlanma sürecini yavaşlattıkça orta yaş sınırı yukarıya çekilmiş oldu.
Orta yaş daha geç başlamakta ve daha uzun sürmektedir.
Orta yetişkinlik yılları, 40-45 yaşlarında başlayıp yaklaşık 60-65 yaşına kadar süren bir gelişim
dönemidir.
Orta yaş değişmelerle doludur. İnsanlar başarı ve başarısızlıkları deneyimledikçe kaymalar ve
dönüşler yaşarlar.
Değişen Orta Yaş
Fiziksel Gelişim
Fiziksel
Değişmeler Sağlık ve
Hastalık Ölüm
Oranları Cinsellik
Gözle farkedilebilir işaretler
Boy uzunluğu ve ağırlık
Kuvvet, Eklemler ve Kemikler
Görme
İşitme
Kalp damar sistemi
Akciğerler
Uyku
Fiziksel Değişmeler
Yaşlanmanın dışarıdan gözlenebilen ilk işaretleri yaklaşık 40’lı veya 50’li yıllarda başlar.
Deri, deri altındaki kolajen ve yağ kaybına bağlı olarak kırışmaya ve sarkmaya başlar.
Küçük bölgesel olarak ortaya çıkan renklenme deride yaşlılık lekeleri oluşturur.
Saç incelir ve grileşir.
El ve ayak tırnaklarında kabarık çizgiler oluşur, tırnak sertleşir ve kırılganlaşır.
Gözle Farkedilebilir Değişmeler
Çoğu bireyde boy kısalır ve ağırlık artar.
Erkekler 30-50 yaş arası 2.5 cm., 50-70 yaş arası 2.5cm. kısalırken, kadınlarda 25-75 yaş arası 5 cm.
kısalır.
Vücuttaki yağlar, ergenlikteki ağırlığın yaklaşık
%10’unu açıklarken, orta yaşta yaklaşık %20’sini oluşturur.
Aşırı kilolu olma yetişkinlik yıllarında önemli bir sağlık sorunudur.
Yaklaşık %30 ve üzeri oranda kilo fazlası olan bireyler için orta yetişkinlikte ölüm olasılığı %40 oranında artmaktadır.
Boy Uzunluğu ve Ağırlık
40’lı yaşların ortalarında özellikle sırt ve bacak
kaslarındaki kuvvet dikkat çeker derecede azalır.
Kemiklerin hareketinde önemli olan yastıkların (tendonlar ve bağların) etkililiği orta yetişkinlik yıllarında azalır.
30’lu yaşların ortalarından itibaren ilerleyen oranda bir kemik kaybı vardır.
Kadınlarda kemik kaybı erkeklere göre yaklaşık iki kez daha fazladır.
Orta yaşın sonunda kemikler kolaylıkla kırılır ve daha yavaş iyileşir.
Kuvvet, Eklemler ve Kemikler
Gözlerin odaklanma ve görüntüyü retinada
tutma yeteneği 40-59 yaşları arasında önemli bir azalma gösterir.
Özellikle orta yaştaki bireyler yakını görmede zorlanmaya başlarlar.
50-60’lı yıllarda göze giden kan miktarı azalır.
Retinanın düşük düzeydeki aydınlatmaya daha az duyarlı olduğuna dair de bulgular vardır.
Görme
İşitme 40 yaşından itibaren azalmaya başlar.
Önce yüksek tonlara duyarlık azalır; düşük tondaki sesleri ayırtetme yeteneğinde orta yaşta bir azalma gözlenmez.
Erkeklerde genellikle bu kayıp, kadınlardan daha kısa sürede ortaya çıkar.
İşitme
20 yaşındaki birinin kalbi dakikada 40 litre kan
pompalarken 40 yaşında bu rakam 23 litreye düşer.
Kalp damarları daralır.
Kolesterol düzeyi yaşla artar ve 60 yaşına kadar damar duvarlarında birikmeye başlar.
Damar duvarları kalınlaşır, kan basıncı ve kalp krizi olasılığı artar.
Orta yetişkinlik boyunca ciğerlerin kapasitesinde çok az değişim olur. Ancak 55 yaş civarında akciğer
dokularındaki proteinler daha az esnek hale gelir.
Kalp Damar Sistemi ve
Akciğerler
Uykuda geçen toplam saat ilk yetişkinlikteki kadardır.
40’lı yaşlardan başlayarak uykuda uyanık geçen
süreler artmaya derin uyku süresi azalmaya başlar.
Gece yatakta uyanık yatarak geçen zaman orta yaşta artar.
Bu durum sabahları daha az dinlenmiş olarak uyanmaya yol açar.
Uyku
Kazaların sıklığı azalır ve insanlar soğuk algınlığı ve allerjilere daha az yakalanırlar.
Orta yetişkinlik yıllarında kronik hastalıklar artar.
Kronik hastalıklar yavaş yavaş ortaya çıkar ve uzun sürelidir.
Kadın ve erkeklerde yaygın olan kronik hastalıklar değişmektedir.
Erkeklerin öldürücü kronik hastalıklara yakalanma olasılıkları yüksek iken kadınların kronik hastalıkları genellikle öldürücü değildir.
Sağlık ve Hastalık
Kültür, kardiyovasküler hastalıklarda önemli rol oynar.
Etnik gruplar göç ettikleri zaman kültürlerinin öğrettiği sağlık alışkanlıkları değişir fakat belli hastalıklar için genetik olarak taşıdıkları
önyatkınlıklar değişmeden kalır.
Kültür ve Kalp Damar
Hastalıkları
20. yy’ın ortalarına gelinceye kadar enfeksiyon hastalıkları temel ölüm nedeniydi.
Şimdi orta yetişkinlikte kronik hastalıklar asıl ölüm nedenidir.
Ölümlerin başta gelen nedeni kalp hastalıklarıdır.
Kanser ve beyin damarlarıyla ilgili hastalıklar ikinci ve üçüncü sırada gelmektedir.
Önde gelen ölüm nedenlerinin hepsinde erkeklerde ölüm oranı kadınlardakinden daha yüksektir.
Ölüm Oranları
Menopoz
Hormon Yerine Koyma Tedavisi
OrtaYaşlı Erkeklerde Hormonal Değişmeler
Cinsel Tutum ve Davranışlar
Cinsellik
40’lı yaşların sonları ile 50’li yaşların başlarında kadınların adet dönemlerinin sona ermesidir.
Yumurtalıklarda üretilen östrojen miktarında önemli bir azalma olur.
Bu azalma, “sıcak basması” mide bulantısı,
yorgunluk ve hızlı kalp atışı gibi rahatsızlık verici bir takım belirtiler ortaya çıkarır.
Menopozdaki bazı kadınlar depresyon ve sinirlilik bildirmektedir.
Menopozda kültürlerarası değişmeler bulunmakla birlikte nedenleri tam olarak anlaşılmış değildir.
Menopoz
İki temel hormon yerine koyma tedavisi vardır:
sadece östrojen (ERT) ve progestinle beraber östrojen (HRT).
Rahim kanseri riskini arttırdığı için rahmi olan
kadınlara sadece östrojen tedavisi önerilmemektedir.
HRT’nin olumlu etkisi kemik kaybını önlemesidir.
HRT’nin ayrıca kalp damar hastalıkları için
koruyucu etkisi olduğu da bugün için bilinmektedir.
HRT’nin potansiyel risklerinden biri göğüs kanseridir.
Hormon Yerine Koyma Tedavisi
Erkekler, 50’li ve 60’lı yaşlarında hormonal değişmeler yaşarlar; fakat bunlar kadınların östrojende yaşadığı gibi ani düşüşler değildir.
Testosterone üretimi orta yetişkinlik yıllarından başlayarak her yıl yaklaşık %1 azalır ve sperm
sayısında yavaş bir azalma gözlenmekle birlikte orta yaş erkeklerinde üretkenlik kaybolmaz.
Testosterone düzeylerindeki düşüşe bağlı olarak erkeklerin cinsel dürtüleri ve ereksiyonları zayıflar ve sıklığı azalır.
Orta Yaş Erkeklerinde Hormonal
Değişmeler
Orta yetişkinlik yıllarında erkeklerin ve
kadınların cinsel fonksiyonlarında çok az bir biyolojik azalma gözlenir.
Cinsel aktivite ilk yetişkinlik yıllarına göre daha seyrek gerçekleşir.
Bu azalma gerçekte mesleki ilgiler, aile olayları, enerji düzeyi ve rutinlerle ilgili olabilir.
Özellikle kadınlar için cinsel aktivitenin sıklığındaki farkı eş belirlemektedir.
Cinsel Tutum ve Davranışlar
Bilişsel Gelişim
Zeka Bilgi
İşleme
Süreci
J. Horn bazı yeteneklerin orta yaşta düşmeye
başlarken diğerlerinin arttığını belirtmiştir.
Akıcı zeka - soyut düşünme yeteneği orta yetişkinlik yıllarında azalmaya başlar.
Kristalize zeka - bir bireyin bilgi birikimi ve sözel becerileri orta yetişkinlik yıllarında artmaya devam eder.
Bu veriler enlemesine kesitsel araştırmalardan elde edildiği için kuşak farkı da hesaba katılmalıdır.
Seattle Boylamsal Çalışması, yetişkinlikteki zihinsel yetenekleri yoğun biçimde araştırmaktadır.
Zeka
K. Warner Schaie, zekada bireysel değişme ve
duraganlığı yaşam boyu incelemektedir.
Araştırılan temel zihinsel yetenekler:
sözcük dağarcığı – tümevarımsal muhakeme
sözel bellek – mekansal yönelim
sayı yeteneği – algısal hız
Orta yetişkinlik yıllarında altı zihinsel yeteneğin
dördünde (sözcük dağarcığı, tümevarımsal muhakeme, sözel bellek ve mekansal yönelim) en yüksek düzeyde
fonksiyon saptanmıştır.
Seattle Boylamsal Çalışması
Bilgi İşleme Hızı
Bellek
Uzmanlık
Pratik Problem Çözme
Bilgi İşleme
Schaie algısal hızın ilk yetişkinlik yıllarında
azalmaya başladığını ve orta yetişkinlik yıllarında da azalmanın sürdüğünü bulmuştur.
Bilgi işleme hızı genellikle reaksiyon zamanıyla ölçülmektedir.
Orta yetişkinlik yıllarındakilerin tepki süresi genç yetişkinlere göre daha yavaştır.
Azalma birden değildir ve kadınlarda erkeklerdekinden daha fazladır.
Bilgi İşleme Hızı
Schaie’nin bulgularına göre sözel bellek 50’lerde zirve yapmaktadır.
Enlemesine kesitsel araştırmalarla belirlenmeye çalışıldığında sözel bellek azalma gösterir.
Bellekteki azalma özellikle bireyler organizasyon ve imgeleme gibi etkili bellek stratejilerini
kullanmadıkları zaman ortaya çıkmaktadır.
Bu türden stratejiler kullanıldığında orta yetişkinlik yıllarında bellek gelişir.
Bellek
Uzmanlık belli bir alanda aşırı, iyi organize olmuş bilgi ve anlayış demektir.
Bir alanda uzman olma uzun yıllar gerektiren deneyim, öğrenme ve çabanın bir sonucudur.
Uzmanlık elde edilmesi uzun süren bir
unvan olduğu için ilk yetişkinlik yıllarından ziyade orta yetişkinlik yıllarında elde edilir.
Uzmanlık
Uzmanlar, problemlerin çözümünde biriken
deneyimlerine güvenirler.
Uzmanlar genellikle bilgiyi otomatik olarak
işlerler ve bir acemiden farklı olarak bilgiyi daha etkili biçimde analiz ederler.
Uzmanlar alanlarındaki sorunların çözümünde daha iyi stratejilere ve daha kısa yollara
sahiptirler.
Uzmanlar uzmanlıklarıyla ilgili sorunların
çözümünde daha esnek ve daha yaratıcıdırlar.
Uzmanlık Stratejileri
Nancy Denney yetişkinlerin bir banka hatası veya mülkiyetle ilgili sorunlardaki çözüm yaklaşımlarını incelemiştir.
Pratik sorunların çözümünün 40-50 yaşları arasında biriken deneyimin sonucu olarak arttığını bulmuştur.
Pratik Problem Çözme
Kariyer, İş ve Boş Zaman
Orta Yaşta İş Kariyer Sorunları ve
Değişmeler Boş Zaman
İş doyumu, iş yaşamı süresince 20-60 yaşları
arasında artar.
Bu gelişim üniversite mezunu olan ve olmayan tüm çalışanlar için doğrudur.
Aynı zamanda hem erkek hem de kadınlar için doğrudur.
Yaş ilerledikçe işe bağlanma ve kendini işe verme artmaktadır.
Araştırmalar maaşlı bir işte istedikleri kadar çalışma yapabilen bireylerin fiziksel ve
psikolojik açıdan iyiliklerinin en üst düzeyde olduğunu göstermiştir.
Orta Yaşta İş
Orta yaşlı çalışanlar günümüzde çalışmanın
evrenselliği, bilgi teknolojilerindeki hızlı değişim, organizasyonların küçülmesi, erken emeklilik ve emeklilik maaşı ve sağlıkla ilgili bazı endişeler yaşarlar.
Pek çok şirket orta yaş yetişkinlerini erken emekli olmaları için özendirmektedir.
Bazı bireyler sürekli aynı işte çalışmayı özellikle tercih etmemektedir.
Kariyer Sorunları ve
Değişiklikler
Boş zaman bireylerin iş dışında kalan ve
kendi isteklerine göre yönlendirebilecekleri zamandır.
Bazı gelişimcilere göre orta yaş, zamanın nasıl geçirilmesiyle ve önceliklerle ilgili sorgulamaların yapıldığı bir dönemdir.
Çoğu birey için orta yetişkinlik yılları
ilgilerini yönlendirmek için fırsat buldukları bir dönemdir.
Boş Zaman
Din ve Yaşamın
Anlamı
Din ve Yetişkin
Yaşamı
Din ve
Sağlık Yaşamın
Anlamı
McArthur orta yaş gelişimi araştırmasında
yetişkinlerin %70’i dindar olduklarını ve dini,
yaşamlarının önemli bir alanı olarak düşündüklerini ortaya koymuştur.
Yaklaşık yarısı ayda bir kezden daha az dini
servisleri kullandıklarını veya hiç kullanmadıklarını ifade etmiştir.
Kadınların dine ilgileri erkeklerden daha fazladır.
Çoğu Amerikalı Tanrı’ya inandığını ve dine bağlı olduğunu ifade etmekle birlikte dini kurumlara katılma ve aktivitelerde azalma gözlenmektedir.
Din ve Yetişkin Yaşamı
Bazı çalışmalar, dine bağlılığın kan basıncı üzerinde koruyucu etkisi olduğunu
göstermiştir.
Bir dizi araştırma, dine bağlılık ve uzun ömür arasında pozitif korelasyon bulmuştur.
Bu bağlantılar için olası açıklamalar:
yaşam stili
sosyal ağ
stresle baş etme
Din ve Sağlık
Yeni araştırmalar bazı dinsel başetme
stratejilerinin yüksek düzeyde kişisel girişim ve yeterlik düzeyiyle ilişkili olduğunu göstermiştir.
Dini bilişler umudu ve iyileşme yönündeki motivasyonu uyarmada önemli bir rol
oynayabilir.
Din sosyal etkileşim ortamları sağlayarak kaygı ve depresyon bozukluklarının gelişimini
önleyebilir.
İbadethaneler, kolaylıkla ulaşılabilir ve ucuz destek kaynağıdır.
Başetme
Bir grup araştırmacı dini açıdan aktif bireylerin aktif olmayanlara göre daha fazla mutluluk
bildirdiklerini bulmuştur.
Diğer araştırmalar mutlu insanların anlamlı bir dini inanca sahip olma eğiliminde olduklarını göstermiştir. ,
Ancak, inanmış olmanın mı mutluluğu beslediği yoksa mutlu insanların mı inanma eğiliminde olduğunu bilmek mümkün değildir.
Mutluluk
Victor Frankl kişinin özgünlüğünü ve yaşamın sonluluğunu vurgulayan bir kitap yazmıştır.
Frankl’ye göre üç farklı nitelikte insan vardır: Bu nitelikler, tinsellik, özgürlük ve sorumluluktur.
Frankl insanların kendilerine niçin var
olduklarını, yaşamdan ne beklediklerini ve
yaşamın anlamını sorduklarını belirtmektedir.
İnsanların çoğu bu soruları orta yaşta sormaktadır.
Yaşamın Anlamı
Orta Yetişkinlikte Sosyal ve
Duygusal Gelişim
Kişilik Kuramları
ve Gelişim Durağanlık ve
Değişme Yakın İlişkiler
Kişilik Kuramları ve Gelişim
Yetişkinlik
Dönemleri Yaşam Olayları Yaklaşımı
Orta Yaş Döneminde Stres ve Kişisel Kontrol
Orta Yaş Gelişim Bağlamları
Üretkenliğe karşı durgunluk:
Erikson’a göre üretkenlik yetişkinlerin sonraki kuşaklara bir miras bırakma istekleridir.
Üretkenlikle geride birşeyler bırakarak bir bakıma ölümsüzlüğü başarmaktadırlar.
Bireyler gelecek kuşaklar için bir şey
yapmadıklarını hissettiklerinde durağanlık veya kendi içine çekilme gerçekleşir.
Yetişkinler, anne babalık yaparak, öğreterek, liderlikle ve toplum yararına işler yaparak üretkenliklerini sağlamış olurlar.
Yetişkinlik Dönemleri
Biyolojik üretkenlik
Anne baba olarak üretkenlik
İşte üretkenlik
Kültürel üretkenlik
Üretkenlik
Üretkenlikle ve daha genç yetişkinlere yol
göstermeyle en çok ilgilenenler orta yaş yetişkinleridir.
Orta yaşta üretkenlikle en çok ilişkili olan
değişkenin pozitif kimlik olduğu bulunmuştur.
Erikson’ın kuramının gözden geçirilmiş şeklinde yakınlık, üretkenlik ve ego bütünlüğünün
kimlikle ilgili önemli gelişim evreleri olduğu görülmüştür.
Bu yüzden kimlik, yetişkinlik yıllarındaki
kendilik gelişiminde merkezi bir role sahiptir.
Üretkenlik ve Kimlik
30- 50 Yaşları Arasında Kimlik Belirginliği ve Üretkenlik Arasındaki Değişmeler
1.
5 2.
0 2.
5 3.
0
1.
0
Kimlik Belirginliği Üretkenlik
Ortala ma Puan
40’lı 50’li yaşla r
30’lu
Yetişkinlik Dönemi Kuramcıları:
Levinson’un Geçiş Kuramı
Daniel J. Levinson, 28 Mayıs 1920 –
Bir dönem kuramcısı olmasına rağmen dönem kelimesi yerine sezon kelimesini kullanmaktadır.
Dönem kelimesini önceki dönem sonraki döneme göre üstünmüş gibi bir anlamı çağrıştırdığı için kullanmak istememiştir.
Levinson’un kuramının üç özgün kavramı bulunmaktadır:
Yaşam yapısı: Herkesin yaşamı benzer kalıplar
üzerinden geçmektedir; ancak her kişinin yaşamının kendine özgü özellikler içeren bir yanı da vardır bu yan o kişinin yaşam yapısını oluşturmaktadır.
Yaşam döngüsü: Dört temel sezonun sırasıyla gerçekleşmesi durumudur.
Rüya: Bireyin yetişkin yaşamında olmak istediği yeri gösterir.
Dönemleri: Çocukluk ve ergenlik, ön yetişkinlik, orta yetişkinlik ve son olarak, geç yetişkinlik.
Eleştiriler:
Erkek yaşamı ve Levinson’un kendi yaşamı merkeze alınarak oluşturulmuştur.
Daniel Levinson orta yaşlı 40 yetişkin erkekle (yevmiyeli
işçiler, yöneticiler, biyologlar ve roman yazarları)
derinlemesine mülakatlar yaparak ve ünlü erkeklerin ve edebiyattaki unutulmaz karakterlerin biyografilerinden bilgiler edinmiştir.
Onun asıl ilgisi orta yaş geçişidir ancak tüm yaşamı kapsayan evreleri tanımlamıştır.
Levinson’a göre her döneme özgü gelişimsel görevler vardır ve o dönemde bu görevlerin üstesinden gelinmesi gerekir.
Orijinal veri kadınlarla ilgili olmamakla birlikte Levinson kuramının kadınları da kapsadığını öne sürmektedir.
İnsan Yaşamının Evreleri
20’li yaşlar yetişkin gelişiminde acemi fazdır.
28 - 33 yaşları arasında erkekler hedeflerini belirleme yönünde bir geçiş yaşarlar.
30’lu yaşlar boyunca aile ve mesleki gelişime odaklaşırlar.
Bu dönemin sonraki yıllarında “kendi adamı olma”
fazına geçerler.
40’lı yaşlarda mesleklerinde duragan bir konuma ulaşırlar ve orta yetişkinlik yıllarını beklerler.
40-45 yaşlarında ortayaş değişimlerini yaşamaya başlarlar.
Levinson’ın Dönemleri
Levinson erkeklerin orta yaşa geldiklerinde ergenlikten beri sürmekte olan 4 çatışmayı çözmeleri gerektiğine inanmaktadır:
Genç olmaya karşı yaşlı olma
Yıkıcı olmaya karşı yapıcı olma
Erkeksi olmaya karşı kadınsı olma
Diğerlerine bağlı olmaya karşı ayrışık olma
Dört Temel Çatışma
Levinson orta yaşı bir kriz olarak görür—yetişkin, geçmiş ve gelecek arasında bir kesiklik yaşamaktadır ve yaşamın sürekliliğini tehdit eden bu boşluğun
üstesinden gelmeye çalışırlar.
Son çalışmalar ortayaş krizi fikrinin abartılmış olduğunu göstermiştir.
Pek çok çalışma ortayaş yetişkinlerinin işlerinde daha fazla kontrol, ustalık ve maharet, daha fazla özerklik, güç ve mali açıdan güven hissettiklerini göstermiştir.
Ortayaş Krizi Yaygın mıdır?
Dönem kuramları yetişkin kişilik gelişiminde evrensel olanla ilgilidir ve bireysel
değişmeleri sorgulamaz.
500 erkekle yapılan geniş çaplı bir araştırma erkeklerde önemli bireysel değişmeler
göstermiştir.
George Vaillant’ın çalışması bireysel
işlevlerde de değişmeler olduğunu ortaya koymuştur.
Bireysel Ayrılıklar
Yaşl ı Genç
Ortayaş1 3 1 4 1 5 1 6 1 7 1 8
1
2 Yaş
grubu Ort.
Psikolo jik
iyilik puanı
Yaşam amacı Pozitif ilişkiler Çevresel maharet Kişisel büyüme Özerklik
Olumlu kabul
Yaş ve İyilik
Çağdaş yaşam olayları yaklaşımı, yaşam olaylarının bireyi nasıl etkilediğinin gelişimsel dönem ve
sosyotarihsel zaman gibi aracı faktörlerin rolüne bağlı olarak değişeceğini vurgulamaktadır.
Değişme üzerine aşırı vurgu ve stresin asıl
kaynağının büyük yaşam olayları değil günlük olaylar olduğunun önemsizleştirilmesi bu
yaklaşımın eksikliğidir.
Yaşam Olayları Yaklaşımı
Yaşam Olaylarının Gelişime Etkisi
Aracı Değişkenler:
Sağlık Zeka Kişilik Aile desteği Gelir
Yaşam Olayı:
Evlilik Boşanma Yeni iş Kaza
Yeni bebek
Sosyotarihsel Bağlam
Yaşam Dönemi
Uyum süreci
Yetişkinde Gelişimsel Değişme Tehdit Baş etme
Tarihsel Bağlamlar
Toplumsal Cinsiyet Bağlamları
Kültürel Bağlamlar
Orta Yaş Gelişiminin Bağlamları
Değişen tarihsel zaman ve farklı sosyal
beklentiler, farklı kuşakların yaşam dönemlerini nasıl geçireceklerini etkilemektedir.
Değerlerimiz, tutumlarımız, beklentilerimiz ve davranışlarımız yaşadığımız dönemden
etkilenmektedir.
Bir kuşaktan diğerine evrensel doğruları ve gelişim örüntülerini ayırtetmek oldukça
karmaşık bir iştir.
Neugarten’a göre belli bir yaş grubunun sosyal çevresi onun sosyal saatini değiştirebilmektedir.
Tarihsel Bağlamlar
Yaşamdaki evlenme, çocuk sahibi olma, meslek edinme gibi görevleri bireylerin ne zaman yerine getirecekleriyle ilgili zaman çizelgesi.
Yaşamı sosyal saate uygun olmayan bireyler yaşamlarını sosyal saate eşzamanlı olarak
götürenlere göre daha fazla stres altındadırlar.
Günümüzde belli başlı yaşam olaylarının ortaya çıkma yaşı olarak hangi yaşın en uygun olduğu konusunda çok daha az uyuşma vardır.
Sosyal Saat
Kadınların rolleri gittikçe daha karmaşıklaştığı ve çeşitlendiği için kadınların gelişimiyle ilgili
normatif bir sıra tanımlama imkansız değilse bile çok güçtür.
Kadınların iş gücüne katılımı, aileler ve
toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili değişmeler, kadınların orta yaşta elde edebileceği fırsatları artırmaktadır.
Orta yaş kadınlar arasında da farklılıklar gösteren heterojen bir dönemdir.
Toplumsal Cinsiyet Bağlamları
Özellikle endüstrileşmemiş olan pek çok
kültürde orta yaş ya yoktur ya da bu kavram çok açık değildir.
Endüstrileşmemiş toplumlarda insanlar genç ve yaşlı olarak ayrılmaktadır; orta yaş yoktur.
Bu kültürlerde bir yaşam döneminden
diğerine geçiş genellikle yaşa değil yaşam olaylarına bağlıdır.
Kültürel Bağlamlar
Durağanlık ve Değişme
Boylamsal
Araştırmalar Sonuçlar
Costa and McCrae’nin “Baltimore
Araştırması”
Berkeley Boylamsal Araştırmaları
Helson’ın Mills College Araştırması
Vaillant’ın Araştırmaları
Boylamsal Araştırmalar
Costa & McCrae kişiliğin büyük beş faktörünü
(Big Five Factors) esas almışlardır:
duygusal denge (emotional stability)
deneyime açıklık (openness to experience)
dışadönüklük (extraversion)
uyumluluk (agreeableness)
sorumluluk (conscientiousness)
Araştırmada 20-96 yaşları arasında 1000 kadar üniversite mezunu kadın ve erkek uzun yıllar boyunca izlenmiştir.
Beş faktörde de oldukça durağan bir örüntü izlenmiştir.
Baltimore Araştırması
Dışadönüklükle ilgili bulgular karmaşık; sosyal baskınlık ergenlikten orta yetişkinliğe doğru artarken, sosyal
canlılık ergenlikte artmış ve genç yetişkinlikte ve ileri yetişkinlikte azalmıştır.
Uyumluluk ve sorumluluk genç ve orta yetişkinlikte artmıştır.
Nevrotizm yetişkinliğin başlangıcında azalmıştır.
Deneyime açıklık ergenlikte ve genç yetişkinlikte artmış ve yaşlılıkta azalmıştır.
Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kişilik özellikleri en çok genç yetişkinlik dönemi boyunca değişmiştir.
Meta Analiz Çalışmasının Sonuçları
(Roberts, Walton & Viechtbauer, 2006)
Uzun süreli bir dizi araştırmada 500 çocuk ve anne babaları boylamsal olarak incelenmiştir.
En durağan özelliklerin bireylerin ne ölçüde entellektüel yönelimli, kendine güvenen ve yeni deneyimlere açık olduklarıdır.
En çok değişme gösteren özellikler ise
bireylerin besleyici veya düşmanca olmaları ve kendini kontrol etmede iyi olmalarıdır.
Berkeley Boylamsal Araştırmaları
1950’li yılların sonunda 132 kadınla
gerçekleştirilen bu çalışmada katılımcılarla 30, 40 ve 50 yaşında tekrar görüşmüşlerdir.
Bu çalışmada kadınların üç ana gruba ayrıldıkları bulunmuştur:
aile yönelimli
meslek yönelimli
her iki yönelimde de olmayan
Bu farklılıklara rağmen her üç grup kadın da yetişkinlikte benzer gelişim göstermişlerdir.
Üçüncü gruptakiler en az değişme göstermişlerdir.
Helson’ın “Mills College”
Araştırması
27 - 40’lı yaşların ilk yıllarında daha az geleneksel
olan kadınsı tutumlara bir geçiş vardır.
Kadınlar bir ortayaş krizinden çok orta yaş bilinçliliği yaşamaktadır.
Bir mesleğe ya da aileye bağlanma kadınların
dürtülerini kontrol etmelerine, bağımsız olmalarına, kişilerarası ilişkiler geliştirmelerine ve hedeflere
varmak için sıkı çalışmalarına yardımcı olmaktadır.
Bunlardan herhangi birine bağlanmayan kadınlar diğerleri kadar bütünüyle gelişememektedir.
Mills Araştırmasının Diğer
Bulguları
Diğerlerinden farklı olarak, Vaillant’ın boylamsal
çalışmasında şu soruya cevap aranmıştır?
Orta yetişkinlikteki kişilik özellikleri bireyin ileri yetişkinlikteki yaşamını yorduyor mu?
Vaillant (2002) yetişkinlik ve yaşlılıkla ilgili üç boylamsal çalışma gerçekleştirmiştir:
1920 ‘li yıllarda Harvard’dan mezun olmuş sosyal olarak avantajlı bir örneklem
1930’lu yıllarda doğmuş sosyal olarak dezavantajlı bir konumda olan erkeklerden oluşan bir örneklem
1910’lu yıllarda doğmuş orta sosyo-ekonomik düzeyden gelen ancak yetenekli kadınlardan oluşan bir örneklem
Vaillant’ın Araştırmaları
Vaillant 75 ila 80 yaşları arasındaki bireyleri üç grupta sınıflandırmıştır:
Mutlu-iyi (happy-well)
Sad-sick (üzgün-hasta)
Dead (ölü)
75-80 yaşındaki ölümü en iyi yordayan değişkenin 50 yaşında alkol ve sigara kullanımı olmuştur.
50 yaşında düzenli spor yapmak, aşırı kilodan uzak durmak, eğitim düzeyinin yüksek olması, evliliğin
uzun süreli olması, gelecek yönelimli olmak, minnettar ve affedici olmak, empati duyabilmek, diğer insanlarla birlikte olmak ve iyi başetme becerilerine sahip olmanın 75-80 yaşlarında “mutlu-iyi” sınıflamasına dahil olmayı yordadığı bulunmuştur.
Bulgular
İnsanlar uyum sağlayabilen yaratıklardır.
Yetişkin yaşamımızda oldukça dirençli ve dayanıklıyızdır.
Tümüyle yeni olan kişilikler geliştirmeyiz.
92 boylamsal çalışmayı içeren meta analiz
çalışmasının bulguları kişilik özelliklerindeki en büyük değişmenin -20 ila 40 yaşları arasında- genç yetişkinlik döneminde meydana geldiğini ortaya koymaktadır.
Bazı insanlar diğerlerinden daha fazla değişmektedir.
Sonuç
Yakın İlişkiler
Orta Yaşta Aşk ve Evlilik
Boş Yuva ve Yeniden Doldurulması
Kardeş İlişkileri ve Arkadaşlıklar
Büyükanne ve
Büyükbabalık Kuşaklararası İlişkiler
Şefkatli veya arkadaşça sevgi orta
yetişkinlikte artar.
Güvenlik, sadakat ve karşılıklı duygusal ilgi, ilişki olgunlaştıkça daha önemli olmaktadır.
İlişkinin,
Diğer eşle bilgi paylaşıldığı zaman
Herbiri diğerinin doyumu için kendini sorumlu hissetttiğinde
İlişkiyi etkileyen bilgi paylaşıldığı zaman olgunlaştığı kabul edilmektedir.
Orta Yaşta Aşk
Orta yaşta evli olan bireyler memnun oldukları
şeylerin başında evli olmayı saymışlardır.
Geniş çaplı yeni bir araştırmada ortayaşta evli bireyleri %72’si evliliklerini “çok iyi” veya
“mükemmel” olarak tanımlamışlardır.
Orta yaşta evli olma erkeklerin kaygısını, depresyonunu ve incinebilirlik duygularını azaltmaktadır.
Ortayaştaki evli kadınlar öncesine göre daha olumlu duygulara sahip olmaktadır.
Ortayaşta boşanan çiftler soğuk, mesafeli ve
duygularını bastıran bireyler olma eğilimindedir.