• Sonuç bulunamadı

Uyarlanma ve Yaşam Tarzları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Uyarlanma ve Yaşam Tarzları"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Uyarlanma

ve Yaşam Tarzları

(2)

Uyarlanma

Tanımlanmış bir çevrede bir arada yaşayan organizmalar ya da organizma nüfuslarının hayatta kalma ve üreme olanaklarını yükselten biyolojik ve/veya davranışsal uyumlarını sağlayan süreçtir.

 Uyarlanma her zaman var olan fırsatları değerlendirme üzerine kuruludur.

 İster biyolojik isterse davranışsal olsun, varyasyon uyarlanma sürecinin anahtarıdır.

İnsanlar bulundukları çevrenin koşullarına göre çeşitli uyarlanma ve yaşam biçimleri

geliştirmişlerdir.

(3)

Uyarlanma ve Yaşam Tarzları

İnsanlık tarihine bakıldığında kabaca üç çeşit uyarlanmadan bahsedebiliriz.

Avcı-Toplayıcılık

Tarım ve Hayvancılık

 Kent, Devlet ve Endüstri

(4)

Avcı ve Toplayıcılık

 Tanımı ve Zamanlama

Yaklaşım 2-2,5 milyon yıllık bu süreçte, insana özgü temel biyolojik özelliklerle birlikte temel toplumsal ve psikolojik özellikler de oluştu.

Avcı-toplayıcı yaşam tarzı herhangi bir üretim etkinliğine değil, doğada hazır bulunan besin kaynaklarının tüketilmesine (bitkilerin toplanmasına ve hayvanların avlanmasına) dayanır.

16. yüzyılda başlayan Avrupa’nın kolonileştirme hareketi, dünyanın pek çok

yerindeki avcı-toplayıcıları büyük oranda ortadan kaldırmıştır. Var olanlar da içinde

yaşadıkları ulus-devletlerin modernleştirici etkileri karşısında tehdit altındadır.

(5)

Avcı ve Toplayıcılık

 Özellikleri

Ekolojik koşullara en üst düzeyde bağımlılık vardır. Burada ‘biyolojik taşıma kapasitesi’ anahtar rol oynar. Kıt kaynaklar biyolojik taşıma kapasitesi açısından hayati hale gelir. Avcı-toplayıcılarda nüfus biyolojik taşıma kapasitesi açısından diğerleriyle kıyaslandığında en düşük seviyededir.

Ömür beklentisi düşüktür (20-25 yıl).

El baltaları ve mızrak uçları ile avcılık yapılmış, dokumacılık ve sepet kullanımı da öğrenilmiştir.

Temel örgütlenme biçimlerine takım adı verilir. Mevsimsel değişikliklere bağlı olarak hareket ederler. Komşu topluluklarla ziyaret ve değiş-tokuş ilişkileri geliştirmişlerdir. Kurdukları ilişkiler ve ihtiyaçlarının minimalizmi yüzünden genellikle (yabanıl ve vahşi değil) barışçıldırlar. Takım liderleri olsa da bu bir otorite aracı değildir ve o yüzden eşitlikçi (biriktirme ve rekabet yok) bir toplum yapıları vardır. Uzmanlaşma, tabakalaşma (potlaç) da yoktur.

Bütün geçim biçimleri arasındaki en düşük verimlilik oranına sahiptir. Artı-ürün yaratımı yoktur.

Sadece tüketecekleri kadar avlar ya da toplarlar.

(6)

Avcı ve Toplayıcılık

 Sağlık

Yüksek protein tüketimi ve hareketli bir yaşam tarzı yüzünden sağlıklı bir hayatları vardır. Besin miktarı yanında onların beslenme değeri de önemlidir. İnsanların besin olarak kullanılabilecek kaynakları tanıma yeteneği yüksektir. Yüksek protein tüketimi hastalıklara karşı dirençlerini da arttırmıştır. Hastalık bulaşmasını önleyecek diğer topluluklardan yalıtık bir yaşamları vardır ancak bugün tanıdığımız çiçek, kızamık gibi bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklık geliştirememişlerdir.

Modern dönem avcı-toplayıcıları rezervasyon kampları gibi belirli küçük yerleşmelere mahkum edildiklerinden alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı ile de uğraşmaktadırlar.

(7)

Tarım ve Hayvancılık

Tanımı ve Zamanlama

Yaklaşık on bin yıl önce, Holosen adı verilen devirde, küresel ısınma yaşanmış ve Son Buzul Çağı’ndan çıkılmıştır. Değişen ekolojik ortam, ısınma ve nemlenme, bugün üretimi yapılan bitkileri ve evcilleştirilen hayvanların yaban atalarının yaygınlık kazanmasına neden olmuştur. Bu da yerleşik köy hayatına geçiş ve yeni yaşam biçimlerinin ortaya çıkışını sağlamıştır.

Bu küçük köyler, kısa sürece yabani türleri evcilleştiler ve böylece tarım ortaya çıktı. G. Childe’ın deyimiyle Neolitik Devrim gerçekleşti. Evcilleştirme dünyanın farklı yerlerinde, farklı türlerle ve farklı zamanlarda gerçekleşti. Tarım, Ortadoğu tahıl merkezli olarak ve Verimli Hilal (Filistin’den başlayıp Yukarı Mezopotamya’yı kuşatan, oradan İran’daki Zagros dağlarının batı yamacını işgal eden bir alan) adı verilen bölgede başlar.

Çayönü yerleşmesinin ilk tabakalarında, günümüzden 10.500 yıl öncesine ait buğday ve baklagil kalıntılarına rastlanmış. Bu Ortadoğu’da rastlanan en erken evcil bitki örneğidir.

18. yüzyılda başlayan Sanayi Devrimine kadar insanlık bu geçim tarzına bağlı olarak yaşamıştır.

(8)

Tarım ve Hayvancılık

 Tarımın Getirdiği Değişim

Tarıma geçişle birlikte nüfus artmıştır. Ancak salgın hastalıklar, açlık (tek ürüne bağlı kıtlık riski) çatışma ve ölüm oranları da artmıştır. (Ortalama ömür 25’den 30’a çıkabilmiştir) Ayrıca biyolojik taşıma kapasitesinin üstündeki nüfus artışı göçü doğurmuş, tarımcı yaşam tarzı çepere yayılmıştır.

Nüfustaki artışı sağlayan etken, yaşam kalitesinin artması değil ama yaşam

güvenliğini sağlayan üretimci hayattır.

(9)

Tarım ve Hayvancılık

Temel Tarım Biçimleri

A. Kaba Tarım Biçimleri (nüfusu fazla yoğun olmayan yerlerde, düşük verimli ancak yerleşik ve buna bağlı olarak gelişen bir toprak bilinci)

Bahçecilik (Çapa tarımı): İlk tarım yöntemlerindendir. Az emek ile az enerji elde edilir. Çapa gibi basit aletler, insan emeği kullanılır, toprak mülkiyeti yoktur. Ormanlık alanlara uyarlanmış ve artı ürün yaratmaz. Kabile örgütlenmesi ve düşük nüfuslu köy yerleşmesi. Basit ticari ilişkiler.

Kes-yak, Dönüşümlü tarım vb.

Geçimlik tarım: Küçük ve düzensiz tarlalar, çok az ürün fazlası. Bu da hanenin ihtiyaçlarını karşılar. Dolayısıyla tabakalaşma yok. İnsan ve hayvan gücüne dayalı. Nadasa bırakma. Yüksek emek ihtiyacı nedeniyle geniş aileler söz konusu, bu da geçimlik tarım yapanları köylülük kategorisine sokar.

(10)

Tarım ve Hayvancılık

Temel Tarım Biçimleri

B. Yoğun Tarım: Artık değer de yaratan bir üretim. Kuru tarımdan sulu tarıma geçiş ile artı- ürün başlamıştır. Artı-ürün yaratımı, G. Childe’ın ikinci büyük devrim olarak tanımladığı Kentleşme Devrimini ortaya çıkarmıştır. Tarımdan elde edilen artık ürün ile tarımda çalışmayan nüfusu besleyecek hale gelmiş ve toplumsal yaşam içinde başka uzmanlar, faaliyet alanları, yeni mekansal ve siyasal örgütlenme biçimleri, (kent ve devlet) ortaya çıkmıştır.

Yoğun tarım yapılan çeşitli toplumsal örgütlenme biçimleri

Feodal ya da haraççı üretim tarzı (toprak mülkiyeti beyde ya da kralda)

Köle emeği kullanan üretim tarzı (endüstriyel bitkilerin üretimi)

Küçük köylü işletmeleri yoluyla üretim (köylü özgür ama piyasanın etkisi altında)

(11)

Tarım ve Hayvancılık

 Temel Tarım Biçimleri

C. Göçebe hayvancılık (hayvan sürüleriyle birlikte hareket)

• Hiçbir biçimde yerleşik bir birime bağlı olmadan, tam göçer

• Yaylak ve kışlaklar arasında kısa mesafeli mevsimlik göç (Yörükler)

• Tarım ve hayvancılığı birlikte götüren agro-pastoralistler (D.Karadeniz yaylacıları)

Tarımcı komşularıyla alış-veriş ilişkisi içindedirler.

(12)

Tarım ve Hayvancılık

 Temel Tarım Biçimlerinin Enerji Üretimi ve Çevreye etkisi

Tarım biçimlerinin tamamının hedefi, belirli bir toprak biriminden, istikrarlı ve güvenilir enerji elde etmektir. Bahçeciler yoğun tarımcılara göre az ürün ve enerji elde ederler ama harcadıkları enerji de daha azdır. Bu nedenle aynı zamanda avcılığı da sürdürürler, çünkü zamanları vardır.

Kaba tarımcılar doğal çevrelerini az etkilerler. Yoğun tarımcılar çok etkiler, tek ürüne bağlı olmakla biyoçeşitliliğe zararlıdır, krizlere açıktır. Tek ürün insanın yerel doğa bilgisini yitirmesine neden olur.

Göçebe hayvancılık da çok fazla emek ve çok az verimlilik demektir. O yüzden bu alandan uzaklaşma, bitkisel üretime göre daha hızlıdır. Bundaki bir başka etken de göçebe-yerleşiklik çatışması ve Devletin yerleştirme baskısıdır.

(13)

Tarım ve Hayvancılık

Temel Tarım Biçimlerinin Toplumsal Örgütlenmeleri

Karmaşık bir toplumsal örgütlenme. Tarım yüksek nüfusu ve işbirliğini gerektirmiştir. İşbirliği ve örgütlenme, bu örgütlenmeyi sağlayacak karar vericilerin belirlenmesi, bunların işlevlerini yerine getirmesine ilişkin kuralların belirlenmesi vb. siyaset kurumunu ortaya çıkarır.

Tarımcılar büyük ölçüde evlilik ve akrabalık temelinde örgütlenir. Burada temel birim hane ve hane aile demektir.

Ancak bu haneler üretimden kaynaklanan riskleri karşılamak için daha büyük cemaatle bütünleşir. Bu bütünleşme evlilik ve akrabalık bağları, daha ileri düzeyde de dinsel ve siyasal kurumlar aracılığı ile olur.

Göçebe hayvancılıkta hane temel birim, siyasal birim olarak da kabileler, aşiretler (aynı dili konuşan, aynı kültürü paylaşan) ve beylikler ortaya çıkar.

Tarımcılar, avcı-toplayıcılara göre daha açık biçimde iktidar ilişkileri örerler. Bu örgü içinde önderler ortaya çıkar.

Bahçeçilerde reis önderlik rolü alır, geçimlik tarım yapanlarda klan veya kabileler vardır, bunlarda kandaşlık vardır, büyük ölçüde eşitlikçidir.

(14)

Tarım ve Hayvancılık

 Temel Tarım Biçimlerinde Beslenme ve Sağlık

Daha güvenli ve istikrarlı beslenme rejimi. Ancak tek yönlü beslenme. Bir yerde sürekli yerleşme, protein bakımında zayıf beslenme de sağlık faturasını yükseltmiştir. Bugün bildiğimiz hastalıkların kökeni yerleşik hayata geçiş ve bitki-hayvan evcilleştirmedir. Diş çürükleri (uygarlık hastalığı) de tarımın istenmeyen yan ürünüdür.

Tarıma geçiş ve sıtma. Evcil hayvanlardan geçen hastalıklar. Veba gibi kent

hayatının getirdikleri.

(15)

Kaynak

Aydın, S. ve Y. S. Erdal (2014) Antropoloji, (Ed: Handan Üstündağ) Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları

Referanslar

Benzer Belgeler

• Gündelik yaşam süregelirken kişiler farklı olaylarla karşı karşıya gelirler.. • Bu olaylar karşısında geliştirilen tutum toplumdan

Selçuk nahiyesi ile merkez nahiyeye bağlı tarım köylerin kaybıdır, diyebiliriz. 1970’li yıllarda Bakanlıklararası Turizm Koordinasyon Kurulu kararı ile birinci derecede

Aşağıdaki görselde geometrik şekillerden kaçar adet olduğu hangi seçenekte doğru

Dört ayrı renkte dokunmu olup atkı ve çözgüsü ince bükülmü tür. Ba lıca çe itleri yanardöner ve kumru gö sü eklindedir. Saray dokumalarının en belirgin özelli

toplumsal bağlam tarafından belirlendiği için, hem sözel hem de sözel olmayan iletişimin erkekler ve kadınlar tarafından farklı farklı algılanması şaşırtıcı değildir?.

Üretim Planlama Kontrol(ÜPK) faaliyet merkezinin maliyetleri bütçelenirken öncelikle direkt tükettiği kaynaklar, sonrasında faaliyet merkezleri tarafından ortak

Bunun için ulus-devletler geleneksel kültürel ağları tasfiye ederek, modern kurumlar aracılığı ile yeni bir kültür, ulusal kültür yaratmaya girişirler.. Ulusal kültür, tek

Diğer yandan kesin kimlik kararlarını vermiş bulu­ nan başarılı ve bağımlı kimlik statüsündeki bireylerin kendi davranışlarını kontrol altına alma puanları