• Sonuç bulunamadı

AYT COĞRAFYA KONU İŞLEME MODÜLÜ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AYT COĞRAFYA KONU İŞLEME MODÜLÜ"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AYT

COĞRAFYA

KONU İŞLEME MODÜLÜ

ANKARA

(2)

KONU İŞLEME MODÜLÜ

ISBN

978-625-7823-15-9

BASKI

Özyurt Matbaa

Yazışma Adresi

Fidanlık Mh. Ziya Gökalp Cd. No: 23 Kat:1, 06600 Çankaya/Ankara www.fencebir.com

Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Fencebir Yayıncılık Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi'ne aittir. Bu kuruluşun izni alınmadan yayının tümü ya da herhangi bir bölümü mekanik, elektronik, fotokopi,

manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.

BU KİTAP T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ BANDROLÜ İLE SATILMAKTADIR.

(3)

Sevgili öğrenciler,

Yaşam boyunca insanlar belirli aşamalardan geçer ve sınanırlar. İnsanı olgunlaştıran, çabalama- ya iten bu aşamalar, gerçekten başarmayı gaye edinenlere ‘’vazgeçmeme’’ duygusunu aşılar. Bir düşünürün dediği gibi, ‘’Adım adım küçük başarılar dizisi oluşturabilirsiniz. Her yolculuk ilk adımla başlar ama gideceğiniz yere ulaşmak için ikinci, üçüncü ve gerekli tüm adımları atmak zorundasınız.’’

İşte bu adımları atarak güzel, umut dolu bir geleceğe ulaşmak için geçeceğiniz bazı sınavlarda sizle- re yardımcı olabilmek, başarınıza katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan bu soru bankası; konuların bütününü ölçen, kalıcı bilgiler sağlayan, bilgi eksiklerinizi görmenizi ve gidermenizi sağlayacak şekil- de, özgün ve öğretici bir bakış açısıyla hazırlanmıştır.

Değişim hayatın değişmez kuralı olup sürekli ve kaçınılmazdır. Hepimiz için önemli olan, deği- şim zamanının geldiğini fark edip zaman kaybetmeden değişime yönelmek ve değişimi yönetmektir.

Fencebir Yayınları, eğitim-öğretim hayatımızdaki değişim ve gelişmelere bağlı olarak kendini sürek- li, yeniliklere açık tutmayı ilke edinmiştir. Bu doğrultuda sınav sistemine ve müfredata uygun olarak hazır- lanan yayınlarımız ile sizlere fayda sağlamak en büyük temennimizdir.

Başarı dileklerimizle…

Fencebir Yayınları

(4)

– Yeryüzündeki Biyomların Dağılışı ve Özellikleri ...4

– Ekosistemlerin İşleyişi ...8

– Besin Zinciri ve Enerji Akışı ...10

– Madde Döngüleri ...12

– Ekstrem Doğa Olayları ...22

– Bildiğimiz Havaların Sonu: Küresel İklim Değişimi ...27

II. ÜNİTE: BEŞERÎ SİSTEMLER – Nüfus Politikaları ...37

– Türkiye'de Nüfus Politikaları ve Bu Politikaların Etkileri ...40

– Yerleşmelerin Özellikleri ...41

– Şehirlerin Gelişimlerinin Küresel Etkileri ...44

– Türkiye'de Yerleşmeler ...45

– Geçmişten Geleceğe Şehir ve Ekonomi ...53

– Geleceğin Dünyası ...55

– Ekonomik Faaliyetler ...62

– Doğal Kaynaklar ve Ekonomi ...65

– Türkiye'nin Ekonomi Politikaları...74

– Türkiye Ekonomisinin Sektörel Dağılımı ...75

– Türkiye'de Tarım ...76

– Türkiye'de Ormancılık ...89

– Türkiye'de Madencilik ...99

– Türkiye'de Enerji Kaynakları...102

– Türkiye'de Sanayi ...105

– Türkiye'nin İşlevsel Bölgeleri ve Kalkınma Projeleri ...114

– Hizmet Sektörünün Türkiye Ekonomisine Etkisi ...125

– Ulaşımı Etkileyen Faktörler ...127

– Türkiye'de Ulaşım Sistemlerinin Gelişimi ...128

– Dünya Ticareti ve Ticaret Bölgeleri ...138

– Türkiye'deki Ticaret Merkezleri ve Ticari Ürünler ...139

– Türkiye Turizmi ...146

III. ÜNİTE: KÜRESEL ORTAM: BÖLGELER VE ÜLKELER – İlk Kültür Merkezleri ...154

– Kültür Bölgelerinin Oluşumu ve Dağılışı ...156

– Türk Kültürü ...158

– Anadolu'nun Kültürel Özellikleri ...159

– Küresel Ticaret Ham Madde, Üretim ve Pazar ...165

– Turizm ...166

– Sanayileşme Süreci Almanya ...167

– Tarım Ekonomi İlişkisi Fransa ve Somali ...168

– Uluslararası Örgütler ...169

– Jeopolitik Konum ...178

– Ülkeler Arası Etkileşim ...184

– Çatışma Bölgeleri ...191

IV: ÜNİTE: ÇEVRE VE TOPLUM – Çevre Sorunları ve Türleri ...199

– Madenler ve Enerji Kaynaklarına Ait Kullanımın Çevresel Etkileri ...201

– Doğal Kaynak Kullanımının Çevresel Etkileri ...203

– Arazi Kullanımının Çevresel Etkileri ...204

– Küresel Çevre Sorunları ...205

– Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı ...209

– Doğal Çevrenin Sınırlılığı ...215

– Çevre Politikaları ...216

– Çevresel Örgütler ...218

– Doğal Ortam ve Kültürel Mirasa Yönelik Tehditler ...220

(5)

Ekosistemlerin Özellikleri ve İşleyişi

Doğal Sistemler

A. BİYOÇEŞİTLİLİK

Canlıların yaşamını etkileyen cansız ve canlı varlıkla- rın tamamına çevre denir.

Çevre; bir canlının tüm yaşam faaliyetlerini yürüttüğü ortamdır.

Atmosfer, litosfer ve hidrosfer fi ziki çevreyi oluşturan ortamlardır. Bu fi ziki çevrede canlıların yaşadığı kıs- ma biyosfer (canlı küre) denir.

Biyom: Aynı iklim ve bitki örtüsünün hakim olduğu alanda birbirine benzer bitki ve hayvan türlerinin bu- lunduğu alandır.

Ekosistem: Bir bölgede yaşayan ve etkileşim halin- de olan canlılar ile cansız çevrelerinin tamamıdır.

Komünite (Yaşam Birlikleri): Bir bölgede yaşayan tüm canlı bireylerin oluşturduğu topluluktur.

Popülasyon: Bir bölgede yaşayan aynı türe ait bi- reylerin oluşturduğu topluluktur.

Tür: Aynı atadan gelen ve çiftleştiklerinde sağlıklı ne- siller meydana getirebilen bireylerin tamamıdır.

Biyoçeşitlilik: Biyoçeşitlilik kelime karşılığı olarak;

canlı çeşitliliğidir. Bir bölgedeki türlerin, genlerin, eko- sistem ve ekolojik olayların çeşitliliği biyoçeşitliliği en iyi ifade eder.

Flora: Bir bölgede yaşayan bitki türlerinin tamamına denir.

Fauna: Bir bölgede yaşayan hayvan türlerinin tama- mına denir.

Habitat (Yaşam Alanı): Bir canlının doğal olarak ya- şadığı ve yaşamsal aktivitelerini devam ettirdiği yere denir.

Adabtasyon: Canlıların yaşadığı alanın iklim başta olmak üzere fi ziki koşullarına uyum sağlamasıdır.

Canlıların Yeryüzüne Dağılışını Etkileyen Faktörler Yeryüzünün iklim ve doğal özellikleri her yerde aynı değildir. Bu nedenle her canlı kendine farklı bir ya- şam alanı seçmiştir. Ancak yüzeyden 10 m derinlik ile 120 m yükseklik arasında kalan kısım canlı yoğunlu- ğunun en fazla olduğu alandır. Deniz ve okyanuslar- da 200 m derinliğe kadar olan kısım Güneş ışınlarını alabildiği için canlıların yoğun olduğu alandır. Ayrıca çok derin deniz dipleri ile 6500 m yükseltiye kadar yaşam bulunabilmektedir.

Canlıların Yeryüzüne Dağılışını Etkileyen Faktörler

Fiziki Faktörler

Paleocoğrafya Faktörleri

Biyolojik Faktörler

İklim Kıtaların

kayması İnsan

faaliyetleri Yer şekilleri

İklim

değişiklikleri Diğer canlılar Toprak yapısı

Su

1. FİZİKİ FAKTÖRLER a) İklim

Canlıların dağılışını etkileyen en önemli faktördür.

Her bitki türünün sıcaklık ve nem isteği farklıdır. Bu nedenle bir yerde iklimin değişmesi bitki türlerinin de- ğişmesine neden olur. Bitkiler –40°C ile +40°C sıcak- lıklar arasında yaşayabilir. Ancak her türün sıcaklık isteği farklıdır. Sıcaklık Ekvator’dan kutuplara ve yük- seltiye bağlı olarak değişir; bu nedenden dolayı bitki türleri de değişir. Havadaki nem, topraktaki nem ve yağış miktarı değiştikçe de bitki türleri değişir. Nem- li bölgelerde bitki türleri daha gür ve sık iken kurak alanlarda daha seyrektir.

Bitkilerin ve hayvan türlerinin dağılışı birbirine para- lellik gösterir. Sıcak iklimlerdeki hayvan tür ve çeşitli- liği soğuk iklimlere göre daha fazladır.

Sıcaklık

Tropikal Yağmur Ormanları

Sıcaklığa göre bitki örtüsü yayılışı (Yatay Dağılış) Savan

Çöl Bitkileri Maki

(+)

(–)

Step Karışık Orman İğne Yapraklı Orman

Çayır Tundra

90°

Doğal Sistemler

(6)

Doğal Sistemler

Yükseltiye göre bitki örtüsü yayılışı (Dikey Dağılış) (+)

(–)

(–)

Yükselti Sıc

aklık (+) Kalıcı Kar

Alpin Çayırları İğne Yapraklı Ormanlar

Karma Ormanlar Geniş Yapraklı Ormanlar

Dünya’nın farklı yerlerinde adaptasyon örnekleri;

Tropikal Yağmur Ormanları

Yıl boyunca yağışlı ve sıcak olan 10°K - 10°G enlem- leri arasında yıl boyunca yeşil kalan gür ormanlardır.

Yeryüzünde canlı çeşitliliğinin en fazla olduğu yaşam alanıdır.

Tropikal yağmur ormanları toprak yüzeyinden itiba- ren farklı türlerin yetiştiği katmanlar oluşturmuştur:

1. Kat: Otlardan, ağaç köklerinden ve dökülen yap- raklardan oluşan katmandır. Böcekler ve yerde yaşa- yan hayvanlara uygun ortamlardır.

2. Kat: Üst katlardan daha az ışıkla yetinen küçük ve genç ağaçların oluşturduğu kattır. Bu alandaki bitkiler nadiren 12 metreye kadar büyür.

3. Kat: 30 - 40 metreye ulaşan ağaçlardan ve sar- maşıkların oluşturduğu katmandır. Alt katlara göre daha fazla ışık aldığı için canlı çeşitliliği daha fazladır.

Birçok hayvan bol yiyecek olduğu için bu katmanda yaşar.

4. Kat: Güneş ışınlarının en çok ulaştığı 50 metreyi geçen boylara sahip ağaçların olduğu katmandır. Bu kattaki ağaçlar ışık isteği çok olan ağaçlardır.

Çöller

Çölün oluşmasını sağlayan temel faktör yağış azlı- ğıdır. Ancak şiddetli buharlaşma da kuraklığı arttırır.

Sıcaklığın yüksek, yağışın az olduğu alanlarda sıcak çöl, buharlaşmanın az, sıcaklığın düşük olduğu yer- lerde soğuk çöller oluşur.

Arizona Çölü

Büyük Sahra Çölü Orta Asya Çölü

Arabistan Meksika

Çölü Atacama Çölü

Kalahari

Dünya Üzerindeki Çöllerin Dağılışı Namib

Victorya ve Gibson Çölü

Sıcak çöllerde bitkiler yağışın azlığına bağlı olarak hızlı gelişir. Buharlaşma ile su kaybını azaltmak için bitki yaprak yerine dikenli bir yapıdan oluşur. Yapraklı bitkiler ise gözenekleri kapatılacak şekilde sertleş- miştir.

Bitkilerin kökleri derinlerdedir. Sıcak çöllerde yaşa- yan hayvanlar çoğunlukla gece avlanırlar. Soğuk çöllerde bitki ve hayvan çeşitliliği yağışın olduğu yerlerde daha fazladır. Burada yaşayan hayvanların kürkleri soğuğu geçirmeyecek şekilde gelişmiş ve derilerinin altında kalın bir yağ tabakası mevcuttur.

Burada yaşayan canlılar besin azlığından dolayı kış mevsiminde uykuya yatar.

Bir bölgede biyoçeşitliliğinin zenginliğini belirleyen te- mel faktör iklim özellikleridir.

IV

V II III I

Buna göre yukarıdaki haritada gösterilen numaralı bölgelerden hangisinde biyoçeşitliliğin daha fazla ol- duğu söylenebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V Örnek 1

(7)

Doğal Sistemler V numaralı bölge Ekvatoral iklim bölgesi içinde yer

alır. Bu iklim bölgesinde yıl boyunca sıcaklık ve yağış fazla olduğu için canlı tür ve çeşitliliğinin en fazla olduğu karasal alanlardan biridir.

E Çözüm

b) Yer Şekilleri

Yükseltiye, bağlı olarak sıcaklığın düşmesi bitki türle- rinin değişmesine neden olur.

Kara ve denizlerin dağılışı, karalar ve denizler biyom- ları sınırlandırdığından canlıların dağılışını etkiler.

Engebe, arttıkça toprak kalınlığı azalır ve engebeye bağlı olarak iklim çeşitliliği artar. Bu değişmeler canlı- ları, özellikle de bitki dağılışını etkiler.

Bakı, Güneş’e dönük yamaçlar daha sıcak olduğun- dan canlı türü daha çeşitlidir. Ayrıca bu sahalarda yüksek yerlerde de bitkiler yaşayabilir.

Dağların uzanışı, dağların kıyıya paralel uzandığı alanlarda deniz etkisi ve nemli hava iç kesimlere iler- leyemediği için kıyı ile iç kesimlerde iklimsel farklılık- lar oluşur.

c) Toprak

Toprağın içerisinde yer alan bakteriler, hava, su, organik maddeler, sıcaklık oranı, mineraller, tuz ve kireç gibi maddeler verimliliği belirler. Ayrıca toprak örtüsünün kalınlığı da bitki yetişmesinde etkilidir.

Toprağın kimyasal ve fi ziksel özellikleri toprakta ya- şayan bitki ve hayvan türlerini belirler.

Örneğin, solucanlar killi toprakların olduğu yerlerde yoğundur, salyangozlar volkanik arazilerde yaşa- makta zorlanır, buğday ve arpa tuz ve kireç oranının fazla olduğu yerlerde, zeytin ve turunçgiller kireç ora- nı fazla yerlerde yetişir.

Canlılar yaşamını devam ettirebilmek için bulunduğu alanın özelliklerine uyum sağlar. Bu uyuma adap- tasyon denir. Bulundukları ortamın koşullarına uyum sağlayamayan canlıların bir kısmı göç ederek daha uygun ortamlara giderler. Ancak uyum sağlayama- yan ve göç edemeyen canlıların önce sayısı azalır zamanla nesli yok olabilir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi canlıların adap- tasyonunu örneklendirmek için kullanılamaz?

A) Akdeniz iklim bölgelerinde makilerin yapraklarının küçük ve kalın olması

B) Afrika’nın savan bölgesindeki leyleklerin yaz dö- neminde Avrupa, Anadolu ve Rusya’da yavruları- nı büyütmesi

C) Çöl alanlarındaki bitkilerin kök sisteminin gelişmiş olması

D) Kutuplara yakın kısımlarda yaşayan hayvanların kürklerinin beyaz olması ve derilerinin altında ka- lın bir yağ tabakasının bulunması

E) Soğuk bölgelerde ve yüksek alanlarda ağaçların iğne yapraklı olması

Örnek 2

B Çözüm

2. BİYOLOJİK FAKTÖRLER a) İnsan

Biyolojik çeşitliliği, tür ve sayı olarak en fazla tehdit eden insanlardır. Nüfusun artması, makineleşme, çevre kirliliği gibi olgular doğal ortamların daralma- sına ve kirlenmesine hatta yok olmasına neden ol- muştur. Günümüzde yok olan canlı türü giderek art- maktadır.

(8)

Doğal Sistemler

İnsanların biyoçeşitlilik üzerine olan olumsuz et- kileri:

•  Makineleşme ile doğal ortamların tarım alanına dönüştürülmesi

•  Tarımda kullanılan ilaçların olumsuz etkileri

•  Hayvanların meralarda aşırı otlatılması

•  Tarım ve inşaat faaliyetleriyle erozyon ve heyela- nın artması

•  Nükleer denemeler ve savaşlar

•  Denizlerin kirletilmesi

•  Kentsel ve sanayi atıklarından dolayı çevre ve hava kirliliğinin artması

•  Küresel ısınma

•  Akarsular üzerine kurulan barajlar b) Diğer Canlılar

Ekosistemdeki canlılar karşılıklı etkileşimle birbirleri- nin dağılışını etkilemektedir. Kendileri için tehdit oluş- turan veya uyum sağlayamayan türleri göç etmeye zorlayabilirler. Bitki türlerinin bir bölgede fazla olması biyoçeşitliliği artırırken, az veya hiç olmaması o böl- gedeki biyoçeşitliliğin az olmasına sebep olabilir.

Örneğin, çayırların fazla olduğu yerlerde büyükbaş, bozkır bitki örtüsünün fazla olduğu yerlerde küçük- baş hayvanlar yayılış gösterir.

3. PALEOCOĞRAFYA FAKTÖRLERİ a) Kıtaların Kayması

Paleozoik (I. Zaman) dönemde dünyamız pangea adı verilen tek bir kara parçası halindeydi. Ancak bu kara parçası zamanla kırılıp parçalanarak bugünkü halini almıştır.

Karaların birbirinden uzaklaştığını bugün farklı kıta- larda bulunan fosil örneklerinden anlayabiliriz. Farklı yerlerde karaların birbirine doğru yaklaşmasıyla da canlı türleri birbirinden etkilenmiştir.

b) İklim Değişiklikleri

Jeolojik devirler boyunca yeryüzünde meydana ge- len iklim değişmeleri canlıların yaşam alanının farklı- laşmasına, genişlemesine ya da bazı türlerin yok ol- masına neden olmuştur. Örneğin, III . Jeolojik devrin sonlarına (Kuaterner) yaşanan buzul çağı bazı tür- lerin yok olmasına bazı türlerin ise Ekvator ve alçak yerlere doğru yaşam alanının daralmasına neden olmuştur. Kuzey Amerika ve Asya arasındaki Bering Boğazı’nın donmasıyla bu iki ortam arasında doğal bir göç güzergahı oluşmuştur.

YERYÜZÜNDEKİ BİYOMLARIN DAĞILIŞI VE ÖZELLİKLERİ

Benzer sıcaklık ve yağış özelliklerine sahip bölgeler- de birbirine benzer canlılar yaşar. Biyomlar karasal ve su biyomları olarak ikiye ayrılır. Karasal biyomlar iklim ve bitki örtüsüne göre sınıfl andırılırken su bi- yomları suyun fi ziksel ve kimyasal özelliklerine göre sınıfl andırılır.

KARASAL BİYOMLAR

Tropikal Yağmur Ormanları Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C) 3028 2624 2220 1816 1412 108 64 20 Ş M N M H T A E E K A

•  10° Kuzey ve Güney enlemleri arasında etkilidir.

•  Amazon Havzası, Kongo Havzası, Gine Körfezi ve Endonezya Adalarında görülür.

•  Doğal bitki örtüsü yıl boyunca yeşil kalabilen geniş yapraklı ağaçlar ve uzun boylu orman altı florasın- dan oluşur.

•  Şempanze, orangutan, leopar, sürüngenler, tropi- kal kuşlar, jaguar, kaplan, kelebekler ve böcekler faunayı oluşturur.

(9)

Doğal Sistemler Savan Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 360

280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C)

Ş M N M H T A E E K A 3032 2826 2422 2018 1614 1210 86 42 0

•  10° - 20° Kuzey ve Güney enlemleri arasında et- kilidir.

•  Afrika’da; Sudan, Çad, Nijerya, Mali, Kenya ve Moritanya ile Güney Amerika’da Venezuela, Gü- ney Brezilya, Peru, Bolivya ve Kolombiya’da gö- rülür.

•  Yağışlı yaz döneminde yeşeren uzun boylu ot top- lulukları ile yer yer çalı ve ağaç grupları florasını oluşturur.

•  Fil, aslan, su aygırı, gergedan, çita, zebra, zürafa, antilop türleri, ceylan türleri, timsah, deve kuşu ve babun gibi hayvanlar faunayı oluşturur.

Tropikal Yaprak Döken Orman Biyomu (Muson)

0 °C

O Yağış (mm)

320 360 400

280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C)

Ş M N M H T A E E K A 30 32 28 2624 22 2018 1614 1210 8 64 20

•  Güneydoğu Asya kıyılarında etkilidir.

•  Kurak kış döneminde yaprak döken geniş yapraklı ağaçlar florasını oluşturur.

•  Kaplan, panda, fil, makak maymunu, sürüngenler ve böcekler faunayı oluşturur.

Çöl Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C) 33 3639 30 2724 21 18 15 129 6 30 Ş M N M H T A E E K A

•  20° - 30° Kuzey - Güney enlemleri arasında etkilidir.

•  Kuzey Afrika (Büyük Sahra), Arap Yarımadası, As- ya’nın iç kesimleri, Kuzey Amerika’da Arizona ve Meksika, Orta Şili (Atacama), Güney Afrika’da Ka- lahari, İç ve Batı Avustralya’da görülür.

•  Su tutabilen kurakçıl otlar, çalılar ve kaktüsler flo- rasını oluşturur.

•  Çöl tilkisi, deve, sürüngenler, böcekler ve bazı kuş- lar faunasını oluşturur.

(10)

Doğal Sistemler

Çalılık Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

20 4060 80 100 120 140 160 180200 220 240 260

0

Sıcaklık (°C)

Ş M N M H T A E E K A 3028 26 24 2220 1816 1412 10 86 42 0

•  30° - 40° Kuzey - Güney enlemleri arasında etki- lidir.

•  Akdeniz Havzası, Kaliforniya Körfezi çevresi, Orta Şili, Güney Afrika’da Kap Bölgesi ve Güneybatı Avustralya kıyılarında görülür.

•  Kısa boylu ağaçlar, kızılçamlar, makiler, garig ve psödomaki formasyonları florasını oluşturur.

•  Kurt, çakal, dağ keçisi, domuz, yabani koyun, ko- karca, puma, böcekler, sürüngenler ve kuş türleri faunasını oluşturur.

Ilıman Çayır Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

20 4060 10080 120 140 160 180200 220 240 260

0

Sıcaklık (°C)

Ş M N M H T A E E K A 3028 2624 22 2018 1614 1210 8 64 20

•  Orta kuşak karalarının iç kesimlerinde etkilidir.

•  Orta Asya, Doğu Avrupa, Mezopotamya, Kuzey Amerika’nın iç kesimleri ve Güney Arjantinde gö- rülür.

•  İlkbahar yağışları ile yeşerip yazın kuruyan kısa boylu otlar (step, çayır, pireri ve pampa) florasını oluşturur.

•  Kanguru, bufalo, yabani atlar, bizon, lama, koyun, kurt, çakal, tilki, sürüngenler ve kuşlar faunasını oluşturur.

Ilıman (Karışık) Orman Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

20 40 60 80 100 120 140 160 180200 220 240

0

Sıcaklık (°C)

Ş M N M H T A E E K A 3028 2624 22 2018 1614 1210 8 64 20

(11)

Doğal Sistemler

•  Batı Avrupa, Batı Kanada, Güney Şili ve Yeni Ze- lenda’da görülür.

•  Yaprak döken geniş yapraklı ağaçlar ve iğne yap- raklı ağaçlardan oluşan ormanlar florasını oluşturur.

•  Ayı, geyik, kartal, sincap, samur, gelincik, kurt, ça- kal, domuz böcekler ve kuş türleri faunasını oluş- turur.

İğne Yapraklı Orman (Tayga) Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C) 3028 2624 2220 1816 1412 108 64 20 Ş M N M H T A E E K A

•  Sibirya, Kanada, Alaska, Doğu ve Kuzey Avru- pa’da görülür.

•  İğne yapraklı ağaçlardan oluşan tayga (boreal) or- manları florasını oluşturur.

•  Kaplan, vaşak, ayı, kurt, tilki, samur, kunduz, geyik, ren geyikleri, baykuş, kartal faunasını oluşturur.

Tundra Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C) 3028 2624 2220 1816 1412 108 64 20 Ş M N M H T A E E K A

•  Kuzey Sibirya, Kuzey Alaska, Kuzey Kanada, Grönland’ın güney kıyılarında görülür.

•  Kısa süren yaz döneminde yeşeren likenler, kaya yosunları ve otlar florasını oluşturur.

•  Misk öküzü, ren geyiği, kurt, kutup ayısı, kutup til- kisi bazı kuşlar ve böcekler faunasını oluşturur.

Kutup Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C) 3028 2624 2220 1816 1412 108 64 20 Ş M N M H T A E E K A

•  Grönland ve Antarktika’da görülür.

•  Flora bulunmaz.

•  Kutup ayası, penguen ve fok faunasını oluşturur.

Sıcaklık ve yağış grafi kleri Kuzey Yarım Küre için verilmiştir.

Dikkat

(12)

Doğal Sistemler

Yüksek Dağ Biyomu

0 °C

O Yağış (mm)

320 280 240 200 160 120 80 40 0

Sıcaklık (°C) 3028 2624 2220 1816 1412 108 64 20 Ş M N M H T A E E K A

•  Alp, Himalaya, Kayalık ve And Dağları’nda görülür.

•  Sıcak dönemde yeşeren alpin çayırlardan oluşur.

•  Tibet öküzü, kartal, kar leoparı, dağ keçisi fauna- sını oluşturur.

SU BİYOMLARI Tuzlu Su Biyomu

•  Denizler ve okyanuslarda görülür.

•  Bitkisel planktonlar ve yosunlar florasını oluşturur.

•  Balina, deniz anası, yunus, deniz yıldızı, ahtapot, midye, yengeç ve balıklar faunasını oluşturur.

Tatlı Su Biyomu

•  Akarsular, bataklıklar ve bazı göllerde görülür.

•  Bitkisel planktonlar, saz, kamış ve nilüfer gibi bitki- ler florasını oluşturur.

•  Kurbağalar, yumuşakçalar, böcekler ve çeşitli ba- lıklar faunasını oluşturur.

V IV

III II

I

Yukarıdaki haritada gösterilen numaralı bölgeler ile eşleştirilen canlı türlerinden hangisi yanlış verilmiştir?

A) I - Şempanze B) II - Deve C) III - Fil D) IV - Aslan E) V - Boz ayı

Örnek 3

D Çözüm

B. EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ Ekosistem

Bir bölgede yaşayan birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlı ve cansız varlıkların oluşturduğu çevrenin bütününe denir.

(13)

Doğal Sistemler EKOSİSTEM

Canlı Unsurlar

Cansız Unsurlar

Fiziksel Unsurlar Bitkiler (Üreticiler)

Hayvanlar (Tüketiciler)

Kimyasal Unsurlar

Mikroorganizmalar (Ayrıştırıcılar)

Işık Sıcaklık

Organik

•  Yağ

•  Protein

•  Karbonhidrat

•  Vitamin İnorganik

•  Su

•  Oksijen

•  Karbondioksit Rüzgâr

Yağış Nem

Ekosistemlerin Özellikleri

•  Ekosistemler değişkendir.

•  Ekosistemler gelişme halindedir.

•  Ekosistem bir ağaç olabildiği gibi bir göl, bir okya- nusun tamamı da olabilir.

•  Ekosistem içindeki elemanların rolleri değişkendir.

•  Dünya en büyük ekosistemi oluşturur.

Dünya üzerinde canlıların yaşam alanlarına “ekos- fer” denir. Ekosfer, atmosfer, litosfer ve hidrosferden oluşur. Bu üçünün bileşimi olan biyosferi de kapsar.

Ekosfer kara, deniz ve tatlı su olmak üzere üçe ayrı- lır. Bu ekosistemlerin içinde çok sayıda küçük ekosis- temler yer alır. Her ekosistemin bazı özellikleri vardır.

Bu özellikler iklim, topraktaki mineral miktarı, su mik- tarı ve besin miktarlarıdır.

Ekosistem denildiğinde Dünya’nın herhangi bir ye- rindeki her türlü koşul ve bu koşullara uyum sağla- mış canlıların oluşturduğu sistem gelmelidir.

Dikkat

Bir ekosistemde sadece cansız ögelere uyum sağ- lamış canlılar yaşayabilirler.

Dikkat

Su Ekosistemlerinin Doğal Sistemlerin İşleyişine Etkisi

SU EKOSİSTEMLERİ

Karasal Denizel

GölEkosistemleri Okyanus

Ekosistemleri Nehir

Ekosistemleri Deniz

Ekosistemleri Bataklık

Ekosistemleri SU EKOSİSTEMLERİ

•  Tatlı su kaynakları, deniz ve okyanuslar yeryüzü- nün büyük bir kısmını kapsar. Bu alanlarda mikro- organizmalardan memeliler gibi kompleks canlıla- ra kadar birçok tür yaşar. Bu bölümlerdeki ekosis- temlere “su ekosistemleri” denir.

•  Yeryüzünde yaşamın kaynağı sudur. Yeryüzünün 3/4’ü, insan vücudunun % 65’i, bitkilerin ağırlığı- nın % 60 - 85’i sudan oluşur. Su canlılar için hayat kaynağı olmakla birlikte cansız çevrenin değişme- sinde de etkilidir.

•  Dünyadaki suların % 97’si tuzlu, % 3’ü ise tatlı su- lardan (göl, akarsu, yeraltı suları, buzullar, batak- lıklar) oluşur.

•  Su ekosistemlerinde ısınma ve soğuma kara ve atmosfere göre daha yavaş gerçekleşir.

•  Su ekosisteminde bulunan mineral ve tuz gibi maddelerin yatay ve dikey dağılışındaki değişim kara ve havaya göre daha yavaş gerçekleşir.

(14)

Doğal Sistemler

Denizel (Tuzlu) Su Ekosistemleri

Okyanuslar, denizler, gel-git alanları, tuzlu su batak- lıkları ve mangrov ormanları ile mercan resifl eri gibi alanları içine alan ekosistemdir. Yeryüzünün en ge- niş ekosistemlerinden biridir. Su ekosistemlerinde en önemli etkenler; sıcaklık, oksijen, ışık ve mineraller- dir.

Denizlerde bitki ve hayvan türlerinin büyük bir çoğun- luğu Güneş ışınlarının ulaşabildiği ilk 100 metrelik yüzey kısmında yaşar. Tuzlu su ekosisteminde yaşa- yan canlıların % 60’ı bu kısımda yaşar.

Denizlerin ekosistem açısından en zengin alanları kıta sahanlığının geniş olduğu yerlerdir. Mercan ka- yalıkları Dünya’da en zengin ekosistemlerden biridir.

Denizler Ekvator çevresindeki ısı enerjisini okyanus akıntıları ile Dünya’ya dağılmasını sağlar. Denizlerde dalgaların çatlaması sonucunda atmosfere karışan su damlacıkları içinde bulunan minerallere aerosol denir. Aeroseller karalar üzerinde yağış oluşumunu arttırır. Ayrıca toprağın mineral yönünden zenginleş- mesini sağlar.

Karasal (Tatlı) Su Ekosistemleri a) Akarsu (Nehir) Ekosistemleri

Akarsuyun kaynak ve ağız kısımları ekolojik yönden farklıdır. Akarsuyun; akış hızı, su miktarı, derinliği, yatak şekli, taban genişliği canlı çeşitliliğini etkiler.

Akarsuyun hızlı ve bulanık aktığı yerlerde biyoçeşit- lilik azdır.

Yukarı Çığır

(Kaynak) Orta Çığır Aşağı Çığır (Ağız) Eğim ve akış

hızı fazla oldu- ğundan biyoçe- şitlilik azdır.

Yatağı genişle- meye başladı- ğından biyoçe- şitlilik artar.

Tatlı ve tuzlu suyun karşılaş- tığı ve mineral birikiminin faz- la olmasından dolayı biyoçe- şitlilik fazladır.

– Biyoçeşitlilik +

b) Göl Ekosistemi

Göl ekosistemlerinde canlı çeşitliliği; gölün büyüklü- ğü, derinliği, bulunduğu karasal iklim bölgesi, tuzluluk miktarı, su sıcaklığı, ışık miktarı, suyun özelliği, ve gölün gideğen durumuna bağlıdır. Dışa akışı olma- yan göllerde sular tuzlu, sodalı veya acı olduğundan biyoçeşitlilik azdır. Sular içinde yaşayan çok küçük bitki ve hayvan türlerine plankton denir.

c) Sulak Alanlar (Bataklık) Ekosistemi

Karalar üzerinde doğal veya yapay, sürekli veya mev- simlik, su özelliği acı veya tatlı olabilen yer şekillerine bağlı olarak oluşan durgun, sığ yüzeyi saz ve kamış- larla kaplı akıntının yetersiz olduğu su birikintileridir.

Bataklıklar bulundukları bölgenin nem oranını arttırır.

Sel ve taşkınları azaltır. Yer altı sularının dengesini sağlar. Biyoçeşitliliğin yoğun ve zengin olduğu eko- sistemlerdir. İran’ın Ramsar kentinde 2 Şubat 1971 tarihinde imzalanan sulak alanların korunması ve akılcı kullanımını amaçlayan Ramsar Sözleşmesi’ne Türkiye 1994 yılında taraf olmuştur.

Avrupa, Kuzey Afrika, Batı Asya ve Sibirya arasında bulunan 4 önemli kuş göç yolundan ikisi Türkiye üze- rinden geçmektedir. Bu nedenle yılın farklı dönem- lerinde göç eden kuşlar Türkiye’deki 135 sulak alanı göç esnasında veya üreme dönemlerinde kullanmak- tadırlar. Türkiye’de 14 tane Ramsar alanı bulunmak- tadır.

Türkiye’deki Ramsar Alanları Göksu Deltası (Mersin) Burdur Gölü

Gediz Deltası (İzmir) Manyas Gölü (Balıkesir) Yumurtalık Lagünleri

(Adana) Seyfe Gölü (Kırşehir)

Kızılırmak Deltası

(Samsun) Uluabat Gölü (Bursa)

Sultan Sazlığı (Kayseri) Nemrut Kalderası (Bitlis) Kızören Obruğu (Konya) Kuyucuk Gölü (Kars) Meke Maarı (Konya) Akyatan Lagünü (Adana) C. BESİN ZİNCİRİ VE ENERJİ AKIŞI

Bir ekosistemde enerjinin taşındığı organizmalar di- zisine “besin zinciri” denir. Besin zinciri Güneş’ten alınan enerjinin bitkiler tarafından fotosentez yoluyla

(15)

Doğal Sistemler kullanılmasıyla başlar. Bitkiler algler ve bakteriler fo-

tosentez yoluyla inorganik maddeleri (su, karbondi- oksit) organik besin maddelerine dönüştürürler.

Fotosentez

Karbondioksit

Besin Zinciri

+ +

CO2 H2O C6H12O6 O2

Güneş Enerjisi

Oksijen

Su Glikoz

(Şeker)

Bitkiler karbondioksit ve suyu kullanarak güneş ener- jisi yardımıyla glikoz ve oksijen üretirler. Güneşten alınan enerji fotosentez yapan canlıların üretmiş ol- dukları besinlerde depolanır. Besin maddeleri can- lılar tarafından tüketildiğinde enerji tüketici canlıya geçer. Böylece enerji beslenme yoluyla bir canlıdan diğerine geçer.

Atmosfere verilen oksijenin yarıya yakını bitkilerin fotosentezi ile ortaya çıkar. Bu nedenle bitki örtüsü- nün gür olduğu alanlar önemli oksijen üretim alanları içinde yer alır.

IV V III

I II

Buna göre, yukarıdaki haritada gösterilen numaralı bölgelerden hangisi önemli oksijen üretim alanların- dan biri değildir?

A) I B) II C) III D) IV E) V Örnek 4

C Çözüm

su Karbondioksit

Glikoz Oksijen

Besin zincirinde bitkiler ihtiyacı olan besini ürettikleri için üreticiler gurubuna girer. Otçullar I. tüketiciler, et- çiller II. tüketiciler, hem etçil hem otçullar III. tüketici- ler olarak adlandırılır. Ayrıştırıcılar ise besin zincirinin her basamağında yer alır.

Üreticiler

(Bitkiler) I. Tüketiciler

(Otçullar) Isı

Organik

maddeler Organik

maddeler Organik

maddeler Organik

maddeler

Isı Isı

Isı

Isı Enerji Akışı

II. Tüketiciler (Etçiller)

AYRIŞTIRICILAR

(Hayvan ve bitki kalıntılarını ayrıştırarak minerallere ve humusa dönüştürürler.)

III. Tüketiciler (Etçil ve otçul beslenenler)

rg İno admdeleik ran

(16)

Doğal Sistemler

SeviyeIV.

etçillerle beslenen etçiller (Kartal, Doğan) III. Beslenme seviyesi

otçullarla beslenen etçiller (Tilki, Kurt)

1 kcal

II. Beslenme seviyesi Birincil tüketiciler, otçullar

(Tavşan, Geyik, Çekirge) I. Beslenme seviyesi (Ağaçlar, otsu bitkiler)

10 kcal AYRIŞTIRICILAR

100 kcal

1000 kcal

Besin zinciri boyunca bir üst basamağa aktarılan enerjinin % 90’lık kısmı o canlının yaşam gereksinim- lerinde kullanılır. % 10’luk kısmı besin zincirinin bir üst basamağına aktarılır. Besin zincirinde enerjinin % 90’ını alıp % 10’luk kısmının üst zincire aktarılmasına

“% 10 Yasası” denir.

Besin zincirinde her halkada çevreye ATP veya ısı salınımı gerçekleşir.

Dikkat

Besin piramidinde üst basamağa doğru ilerledikçe biyokütle azalır. Biyokütle besin piramidinin bir ba- samağındaki ağırlığına denir.

Dikkat

Besin zincirinin her halkasında canlı kalıntıları ve atık maddeleri ayrıştıran ayrıştırıcılar zincire katılır.

Dikkat

Besin piramidinde aşağıdan yukarıya doğru,

•  Birey sayısı azalır.

•  Vücut büyüklüğü artar.

•  Üst basamaktaki canlıya ulaşan enerji azalır.

•  Dokularda biriken toksik madde birikimi artar.

•  Biyokütle azalır.

Dikkat

Canlılar tüm yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebil- mek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Canlılar arasında enerji akışı besin zinciri ile diğer üyelerine aktarılır.

Bu olaya “Enerji Akışı” denir.

Enerji akışı Güneş’ten gelerek üreticiler, otçullar, etçiller ve ayrıştırıcılara doğru giden her canlıda değişime uğrayan ve tek yönlü olan bir enerji akışı vardır. Yani diğer madde döngülerinde olduğu gibi enerjide geriye dönüş yoktur.

Dikkat

Enerji Akışının İşleyişi

•  Güneş ekosistemlerin tek enerji kaynağıdır.

•  Güneş’ten gelen enerji bitkiler tarafından alınarak büyük bir kısmı fotosentez vasıtasıyla kimyasal enerjiye çevrilir.

•  Otçullar bitkilerden aldıkları enerjinin büyük bir kıs- mını yaşam faaliyetlerinde kullanır, bir kısmını da ısı olarak çevreye verirler.

•  Etçiller otçulların vücudunda depolanan enerjiyi bünyelerine alır. Alınan bu enerji yaşamsal faali- yetlerde kullanılır. Bir kısmı da ısı olarak çevreye verilir.

Güneş ışınları

Ayrıştırıcılar bulundukları ekosistemdeki enerjinin bü- yük bir kısmını kullanır. Bir kısmını toprağın organik maddelerine ve organizmalarına verirken bir kısmını ısı olarak çevreye verir.

Ekosistemlerin sürekliliği için üreticilerin Güneş enerjisini tutması gerekir.

Dikkat

D. MADDE DÖNGÜLERİ

İnorganik maddelerin (su, karbon, hidrojen, azot, fos- for gibi) cansız ortamdan alınıp canlı unsurlar arasına aktarıldıktan sonra cansız ortama geri aktarılmasına

“Madde Döngüsü” denir. Doğada yaşamın sürekliliği

(17)

Doğal Sistemler için bu döngüye ihtiyaç vardır.

Ekosistemdeki madde varlığı sınırlıdır. Bu maddeler yerine konmadığı taktirde tükenmeye mahkumdur.

İnsanların olumsuz etkileri sonucunda madde dön- güsü bozulmaya uğrar. Bu durum canlı yaşamını teh- likeye sokar. Madde döngüleri enerji akışından farklı olarak tek yönlü değildir. Sistem içerisinde devir daim halindedir.

Kimyasal maddelerin ana kaynağı olan cansız do- ğadan alınan maddeler, canlıdan canlıya geçerek kimyasal değişime uğrar ve canlı yaşamında kulla- nılır. Canlı ölünce tekrar cansız ortama geri döner.

Dikkat

Kimyasal maddeler ekosistem içinde yok olmaz.

Dikkat

1. SU DÖNGÜSÜ (HİDROLOJİK DÖNGÜ)

Dünya’daki su sürekli hareket eder ve şekil (katı, gaz, sıvı) değiştirir. Bu Güneş enerjisi ve yer çekiminin et- kisiyle gerçekleşir.

Suyun litosfer, hidrosfer ve atmosfer arasındaki ha- reketine “Su Döngüsü” denir. Buna hidrolojik döngü de denir. Suyun litosfer ve hidrosferden atmosfere çıkmasının itici gücü Güneş enerjisi, atmosferdeki nemin yeryüzüne düşmesi ise yoğunlaşma ve yer çekimine bağlı olarak gerçekleşir.

Kar Yağmur

Sızma Buharlaşma

Yoğuşma

Terleme

Yüzeysel akış

Yer altı akışı Yer üstü sularının

buharlaşması

Güneş’ten gelen ısı ile deniz, göl, akarsu, toprakta- ki su buharlaşır, bitkiler de terlemeyle havaya nem katar. Su buharı yoğunlaşarak bulutları oluşturur. Yo- ğuşmanın yeterli olmasıyla yağışlar meydana gelir.

Yağış olarak yeryüzüne düşen sular toprağa sızarak yer altı sularına veya yüzeysel akış halinde deniz ve okyanuslara ulaşır. Yüzeydeki suların buharlaşma- sıyla su tekrar atmosfere döner.

Su Döngüsüne Katılan Suların Hareket etmesini Sağlayan Faktörler:

Buharlaşma: Sıvı haldeki suyun Güneş enerjisine bağlı olarak gaz haline (buhar) dönüşmesidir. Bu suyun % 90’ı okyanus, deniz, göl ve akarsulardan sağlanır.

Terleme: Bitkilerin yapısında bulunan suyun yaprak- larındaki gözeneklerden buhar halinde atmosfere ve- rilmesidir. Atmosfer neminin % 10’unu karşılar.

Yoğuşma: Havadaki su buharının soğumaya bağlı olarak gözle görülmeye başlamasıdır. Yoğuşmayla sis veya bulut oluşur.

Yağış: Su buharının yoğunlaşarak katı veya sıvı hal- de hava kütlesini terk etmesidir.

Yüzey Akışı: Kar ve buz erimeleri ve yağış nedeniyle oluşan suların eğim doğrultusunda hareket etmesidir.

Kara yüzeyine düşen yağışların büyük bir kısmı akar- sular tarafından okyanus ya da denizlere ulaşır.

Yer Altı Akışı: Yer altına sızan suyun yerin altında kanallar vasıtasıyla akışa geçmesidir.

Su Döngüsünün Doğal Sistemler Üzerinde Etkisi Toprak için; kayaçların kimyasal ayrışmasını sağlar.

Bitkiler için; fotosentezde su kullanılır. Ayrıca su topraktaki besin maddelerinin bitki kökleriyle alınma- sını ve yaprağına taşınmasını sağlar.

Hayvanlar için; birçok hayvanın vücut ağırlığının ya- rıdan fazlası sudan oluşur. Sindirimde, solunumda, vücut ısısının dengelenmesinde, vücuttaki bazı atık maddelerin idrar vasıtasıyla atılmasında ve hayvan- ların dış temizliğinde su önemli bir etkendir.

Suyun devamlılığı için; 1 m2’lik alana ortalama 1000 mm yağış düşer. Eğer su döngüsü olmasaydı bu miktar 24 mm ile sınırlı olacaktı. Su döngüsü sa- yesinde yılda 4.000.000 km3 su atmosfer ile karalar arasında döngü sağlar.

Biyoçeşitlilik için; bitki ve hayvanların yapısında suyun olması döngünün yaşamsal faaliyetler için bü- yük bir önem taşıdığını gösterir.

(18)

Doğal Sistemler

2. KARBON DÖNGÜSÜ

Ekosistemdeki canlıların yapısını oluşturan en önem- li elementlerden biri karbondur. Karbon, canlılardaki bütün organik bileşenlerin yapısında bulunur. Karbo- nun yeryüzünde dört önemli deposu vardır. Atmosfer- de karbondioksit gazı (CO2), sularda CO2 ve bikarbo- nat (HCO3), litosferde kömür - petrol - doğalgaz ve kireç taşı halinde bulunur. Canlıların ise tüm organik moleküllerinde yer alır.

Okyanuslar ve denizler karbonun depolandığı alanlardır. Denizlerdeki karbondioksit miktarı at- mosferden 50 kat daha fazladır.

Dikkat

Fosil yakıtların yanması Volkanizma Orman yangınları

Fotosentez

Hayvanların solunumu

Okyanus kaybı

Okyanus alımı Akarsu

Fosil yakıtlar Yer kabuğu

Toprak

Fosil yakıtlar

Kayaç oluşumu Bitki solunumu

Canlıların ayrışması

• Kara ve deniz bitkilerinin fotosentezi

• Deniz hayvanlarının kabuk oluşturması

• Deniz ve kara hayvanlarının ölerek karbonatlı kayaçlar halinde depolanması

• Deniz ve göl tabanlarında ölen canlıların fosil yakıtlar şeklinde depolanması

• Atmosferin suyla temas ettiği yerde suya geçer.

• Canlı solunumuyla atmosfere döner.

• Ölen canlıların çürümesi

• Orman yangınları

• Karbonatlı kayaçların fiziksel ve kimyasal ayrışmasında

• Su ile atmosferin temas ettiği yüzeyde sudan atmosfere geçer.

• Volkanik faaliyetlerle ve fosil yakıtların yanmasıyla atmosfere geçer.

KETİM ÜR

ETİM Atmosferdeki

karbondioksit

Atmosferde artan karbondioksit yeryüzünün sıcak- lığının 3 - 4°C artmasına neden olur. Bu ısı artışı buzulların erimesine ve iklim değişimine yol açar.

Buna “Sera etkisi” denir.

Dikkat

I. Orman yangınları

II. Deniz hayvanlarının kabuk oluşumu III. Bitkilerin fotosentez yapması IV. Fosil yakıtların yanması V. Canlıların solunum yapması

Yukarıda verilenlerden hangileri atmosferdeki kar- bondioksitin artmasına neden olan faktörler ara- sında yer almaz?

A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) II ve V E) IV ve V

Örnek 5

C Çözüm

3. OKSİJEN DÖNGÜSÜ Solunum

Fotosentez Oksijen Döngüsü

Karbondioksit Su+ Glikoz (Besin)

Oksijen+

Canlılar aldıkları besini enerjiye dönüştürmek için oksijene ihtiyaç duyar. Atmosferin % 21’i oksijenden

(19)

Doğal Sistemler oluşur. Ayrıca suda oksijen çözünmüş halde bulunur.

Atmosferdeki oksijen:

•  Atomik oksijen (O)

•  Moleküler oksijen (O2)

•  Ozon (O3) olmak üzere 3 halde bulunur.

Atmosferdeki Oksijenin Kaynağı:

1. Yeşil bitkilerin (klorofi lli bitkiler) fotosentezi sonu- cunda ortaya çıkar.

2. Su buharının Güneş ışınlarıyla parçalanması (fo- toliz)

Atmosferde Oksijen Tüketimi:

1. Canlıların solunumu sırasında 2. Orman yangınları sırasında

3. Canlıların besin maddelerini yakmaları sırasında 4. Fosil yakıtların yanması sırasında

CO2 O2O2 O2

CO2 CO2

fosil yakıt yanması Bitki

solunumu

FOTOSENTEZ

Buharlaşma HO2 Su

Oksijenin en önemli kaynağı fotosentez sonucu serbest oksijen olduğundan karbon ve oksijen döngüsü birbirine bağımlı olarak gerçekleşir.

Dikkat

Tüketilen oksijen miktarı ile üretilen oksijen miktarı bugüne kadar hep denk olmuştur.

Dikkat

4. AZOT DÖNGÜSÜ

•  Atmosferde yıldırım, şimşek ve volkanik faaliyetler sırasında ortaya çıkan elektrik deşarjları (boşalım) sonucunda azot oksijen ile birleşerek nitrit ve nit- ratlara dönüşür. Nitratlar yağışlarla toprağa düşer.

Havadaki serbest azot baklagillerin köklerindeki azot bağlayıcı bakteriler tarafından toprağa bağ- lanır.

•  Nitratlar suyla beraber kökler vasıtasıyla emilerek yapraklara iletilir.

•  Yaprakta fotosentezle azot kullanılarak bitkisel proteinler üretirler.

•  Bitkisel proteinler içindeki azot beslenme yoluyla otçullara, otçullardan etçillere geçer hayvansal proteinlere dönüşür.

•  Ölü hayvan atıkları ve bitkiler ayrıştırıcılar (sap- rofitler) tarafından parçalanarak amonyak (NH3) oluşturulur.

•  İnorganik ve zehirli olan amonyak nitrifikasyon bakterileri tarafından nitratlara dönüştürülerek top- rağa karışır.

•  Topraktaki nitrat tuzlarının bir kısmı denitrifikasyon bakterileri tarafından parçalanarak atmosferdeki serbest azot gazına dönüşür.

Ayrıştırıcılar: Besinini ölü veya çürüyen canlı kalıntı- larından elde eden mantarlar ve bakterilerdir.

Nitrifi kasyon: Amonyağın bitkiler tarafından kullanı- labilen nitratlara dönüştürülmesidir.

Denitrifi kasyon: Nitrat bileşiklerinin azot gazına dö- nüştürülmesidir.

(20)

Doğal Sistemler

Madde döngüleri ile ilgili aşağıda verilen bilgiler- den hangisi yanlıştır?

A) Atmosferik azot yıldırım ve şimşek gibi doğa olay- ları ile toprağa geçerek, topraktaki bazı bakteriler tarafından bitkilere bağlanır.

B) Suyun atmosfer ve yeryüzü arasında döngüye katılmasında en önemli itici güçler sıcaklık ve yer çekimidir.

C) Karbon döngüsünde fosil yakıtların ve deniz ka- buklularının kabuk oluşumu ile karbon geçici ola- rak depolanır.

D) Hayvanlar ve insanlar topraktaki azotu direkt ola- rak kullanabilirler.

E) Azot döngüsünde ölen canlıların vücudundaki amonyağı nitrat ve nitrit tuzlarına saprofi t bakteri- leri dönüştürür.

Örnek 6

D Çözüm

Aşağıda azot döngüsü ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Yeryüzündeki azotun en önemli kaynağı atmos- ferdir.

B) Topraktaki azot insan veya hayvanların bünyesi- ne bakteriler yoluyla geçer.

C) Elektrik deşarjları ile toprağa geçen azotun bitkile- re bağlanması için bazı bakterilere ihtiyaç vardır.

D) Nitrit ve nitrata dönüşen azot suyla birlikte kökler vasıtasıyla emilerek yapraklara iletilir.

E) Bitkisel proteinler içindeki azot beslenme yoluyla otçullar, otçullardan etçillere geçerek hayvansal proteinlere dönüşür.

Örnek 7

B Çözüm

EKOSİSTEMİN FAYDALARI

Atmosferdeki gazları dengeler.

Atmosferin ve su kaynaklarının temizlenmesini sağlar.

İklimsel dengelerin sürekliliğini sağlar.

Madde döngüleri enerji akışının sürekliliğini sağlar.

Biyoçeşitliliğin devamlılığını sağlar.

Toprak erozyonu ile toprak kaybının azaltılmasını sağlar.

Bitkilerin tohumlarının yayılmasını sağlar.

Tarımsal üretimde verim düşüklüğüne yol açan zararlıların kontrolünü

sağlar.

Klimatolojik doğal afetlerin etkisinin azaltılmasını sağlar.

Güneşten gelen zararlı ışınlardan koruma sağlar.

Artık maddelerin etkisiz hale getirilmesini sağlar.

Bitkilerin üremesi için gerekli olan tozlaşmayı sağlar.

Ekosistemdeki Bozulmaların Çevreye Olan Etkileri Dünya coğrafyasının değişmesi:

•  Kuraklık nedeniyle bitki ve hayvan sayısı hızla azalır.

•  Su kirliliğinden dolayı suyun oksijen oranı azalır.

•  Orman yangınları çevrenin çölleşmesine neden olur.

İklimin değişmesi:

•  İklimlerin değişmesiyle canlı yaşamı ve dağılışı değişir.

•  Bazı canlıların yok olmasına sebep olur.

•  Ozon tabakasının incelmesi birçok çevre sorunu yaratır.

Enerji kıtlığının başlaması:

•  Madenlerin azalması sonucu termik santraller

•  Su kaynaklarının azalması hidroelektrik kaynakla- rın, petrolün azalması ulaştırma araçlarının kulla- nım oranını azaltır.

Canlı çeşitliliğinin azalması:

•  Ekosistemdeki fiziksel ve kimyasal şartların değiş- mesi canlıların yaşamını, yayılışını ve üremesini etkiler. Şartlara uyamayan canlılar yok olur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun sonucunda, etrafında daha fazla sayıda negatif yüklü parçacık bulunduran oksijen kıs- mi negatif yüklü iken hidrojenlerin bulunduğu bölümler ise kısmi pozitif

Bununla birlikte dışarıdan yüksek düzeylerde uygulanan İAA’ in kök ucundaki hücre genişlemesi etilen oluşumu nedeniyle engellenebilmektedir Yatay (lateral) kök oluşumu

Serbest-akışlı oyun diğer oyun türlerinden (doğrudan deneyimler, kurallı oyunlar ve tasarımlamalar) destek almakta ve onlara destek vermektedir.. Ser- best-akışlı oyun,

mun taza.man Kfı.. Halicin h~v as

Statlog kalp hastalığı veri kümesi için YAKÖS+TBA+YSA sisteminin iterasyon sayısına göre sınıflandırma doğruluğu grafiği ve gizli düğüm sayısına göre

Bitki çimlendirme soğuk odalarında ± 0 °C sıcaklık ile % 100 bağıl nem, çimlenen bitkiyi büyütme ve fidan yetiştirme soğuk odalarında + 5 °C sıcaklık ile % 100’e

E- TÜRKİYE’DE NÜFUS (Türkiye’de Nüfusun Değişimi, Türkiye’de Nüfusun Dağılışı ve Türkiye’de Nüfusun Yapısal Özellikleri).

B- TÜRKİYE’DE YERLEŞMELER (Türkiye’de Şehirlerin Fonksiyonları ve Türkiye’de Kırsal Yerleşme Tipleri) C- EKONOMİK FAALİYETLERİN SOSYAL VE KÜLTÜREL ETKİLERİ.