Türk DilleriAraştırmaları3 (1993): 310-312
Die Reehtslehre des Imam an-Nasaft inıürkischerBearbeitung vom Jahre 1332. Milan Adamovic.Deutschen Morgenlandischen Gesellschaft Band XLIX, 3. Stuttgart 1990,575 s. (412 -575. sayfalartıpkıbasım) Çalışmadört bölümden oluşuyor: Giriş, Metin, Dizin, Tıpkıbasım. Giriş
bölümünde ilk önce İmam cn-nefesl ve eseri üzerinde durulur. Buna göre, önemli birİslam fıkıhçısıolan en-Nefesl, adındandaanlaşılacağıüzere Amu Derya ve Semerkandarasındakalan Nesef'tendir (daha sonraKarşi). 1068'de buşehirde doğan İmamen-Nesefl daha sonra Semerkand'agitmişve ilahiyat okumuş,hemenardındandafıkıhkonusundayoğunlaşmıştır.Ölümüne kadar da Semerkand'daİslam dünyasındangelen öğrencilerini yetiştirmiştir.Jmam en-Nesefl'nin 1110'da manzum olarak yazdığıbu eserinadıel-Manumefi' l-lJilafiyyat'tır(Dichtung der Umstrittenen Rechtsfragen). Eser daha sonra sa-dece öğrencileriçin değil, aynızamandakadılariçin de birbaşvuru kaynağı. olmuştur.Dahaİmam 'ın sağlığındaeser üzerine on iki adet tefsiryazılmıştır.
Bunlarınon biri Arapça, biri de Türkçedir (bkz. Einleitung: 1-3). Tek yazma
nüshasıbulunan Türkçe tefsir British Museum Or. 6815kaydı altında sakları maktadır. 153varağıelimizeulaşabilen yazmanın diğerözellikleri için bkz. Einleitung s. 4. Eserin Arapça aslında olduğugibi, Türkçe çevrisi de önce be-yitler halindedir; hemenardındanda mensur olarak yorumu yer alır.Türkçe tefsir, 2666 beyit olan Arapça eserin 1600 beytini içermektedir (bkz. s. 5).
i.Bölümde üçkişinin, İmamEbu Hanife, Ebu Yusuf ve Muhammedeş
Şeybanlveçeşitli fıkıh sorunlarıüzerinde durulur.
Türkçe çevirnıenegelince, tam adı İbrahim b. Mustafa b. Alişir el-Muleyfedevl olan çevirmen Suriye 'nin Hama şehrinde kadıdır. Yayıncının
gözlemlerine göre adında Alişir olmasından dolayı Şiikültür çevresinden
gel-diği,enazındano yöredeöğrenim gördüğü düşünülebilir. Ayrıcatekil ikinci
kişiekini de yine o yöreye göreye, örneğin Azerbaycan'ın Karabağ,Agdam, Gence ve Gazalı ağızlarında olduğugibi
-sant-sen
olarakkullanmaktadır.Çevirmen bu tefsiri Arapçası yeterli olmayan Türklerin istekleri üzerine
çevirnıiştir(s. 10). Türkçe tefsirden ilk bahseden ise 1913'te Rus Türkolog'u
TANITMALAR 311
Yazmanın özelliklerine gelince, yazmada1)için
k ,
g
ve kiçin~ kul-lanılmış, ~ harfi de sadece Arapça ve Farsça sözcükler içinkullanılmıştır.Türkçe sözcüklerdesözbaşındatya dadkullanılışıisedönemdaşı diğer
eser-lerlerde olduğugibidir; d,genellikle ön ünlüler yanındayer alırkentart ünlüleryanındayeralır.Bununla birliktet'ninön ünlülerle birlikte kullanıldığıdurumlar da yok değildir: türk, tepele-, tez, vb. Aynı sözcük için ikili
yazımlarda görülür:dagr-tag, dagarcuk>tagarcuk daşra>- taşravb. gibi
(krş. s. 12). Türkçe sözcüklerde p sadece hece içi ve sonunda görülür: öp-mdk, diipiilii-vb.; sözbaşıve sözsonunda ise sadece b görülür: balık" bişür-. gelübgibi. Benzeridiğerözellikler için bkz. s. 12-13.
Bugün Anadoluağızlarındada görülenbazısesolayları, benzeşmeleriçin
(-mışsa ~ -mıssa,iç don ~ işdon,güçlü~ güşlügibi) bkz. s. 13.
Ünlülerinyazımındada birlik görülmez:sağ
,."
sag,
ona-.
orta,beş> beş gibi, s. 13-14.Dudak uyumu ise hemen hemen görülmez bulun 'tutsak',bulıt,ddmür,
dyü, okı-, ödinc, ôli- 'nemlenmek', konşıgibi (s. 14); dudak uyumunun
karışık olduğuörneklersekurı-,."kuru-,buyrıl- ,." buyrul-vb. gibi sözcük-lerde görülür (s. 14).
Oldukça sık görülen vurgusuz orta hece ünlüsünün düşmesineise şu sözcükler örnek olarak verilebilir: ayru
«
*ayıru, gögsi<
gögüsi, götrüm<
götürümvb. (s. 15). Hemen devamla ad ve eylem çekimine yer verilir.
Sıfatfiilekleri veulaçların kullanılışıiçin bkz. s. 18-20,yapımekleri için bkz. s. 20.
Kısaca sözdizimiv~ yabancısöz varlığınada değinen yayımcı, alınma
sözcüklerin Farsça ve Arapçaolduğunu, çoğunluklada teknik terimlerin bu
alınmasözvarlığıiçinde yer aldığınıbelirtir. Alınmasözcükleraslı şekillerine.
göreyazılırlar. Bazı alınmasözcüklerde Türkçeyeyabancıolan ünsüz çiftleri araya bir ünlü katımıyla yazılır:
gusl
~gusul, kavl
~kavul, kavm
~kavum gibi. Bu alınmasözcüklerde ünlü uyumunu tesbit etmek güçtür,
örneğin Farsça cift ve Ar. mürted sözcükleri bir kere ciftlendürmek,
mürtedlik,bir kere deciftlendurmak murtadlık şeklindegörülürler (s. 32).
Girişinsonunda dayayımcımetinyayımında izlediğiilkeleri,kurallarıve
yazıçevrimisisteminikısaca açıklar.
Çalışmanınikincikısmını yazıçevrimlimetinoluşturur.Metninilk.yaprağı
kopuktur. Yazar,işlenenher konuya ayrıbir numaravermiştir,bu durumda metinyaklaşık970 konudanoluşur. tıkkonu