• Sonuç bulunamadı

Kişiliğini yansıtan yazılar ve yapıtla- rından örneklerle bezeli bir de broşür ya- yınladı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kişiliğini yansıtan yazılar ve yapıtla- rından örneklerle bezeli bir de broşür ya- yınladı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E d i p H. K ö s e o ğ 1 u S e ı r g i s i n e d e n i ! A n ı ı m s a d ı k 1 a r ı m,

Edip H. Köseoğlu

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ni- san 1976 da, Köseoğlunun bir sergisini açtı. Kişiliğini yansıtan yazılar ve yapıtla- rından örneklerle bezeli bir de broşür ya- yınladı. Ayrıca, gazete ve dergilerde övü- cü eleştiriler çıktı. Ama yerli yerinde ve yeterli oldu mu? Hiç sanmıyorum.

Sanatçılıktan, hocalıktan başka birbi- rinden üstün nice yanlarıyla Köseoğlunun kişiliği bir sergi ve bir kaç da yazıtla açık- lanacak gibi değildir. Ancak bugünedek yaptığı resimlerle kendisi- için yazılanlar derlenir de bir araya getirilirse, o zaman başka..

Sayın Doçent Sümer Saldıray bu dü- şüncemizi değer tanımazlıkla, minnet duy- mazlıkla yorumlamazlar umarım. Ne yapa- lım, sanat şölenlerine doyum olmadığı için yetinmek de olamıyor. Yoksa, Köse- oğlu sergisini onun girişimine borçlu ol- duğumuzu çok iyi biliyor ve hemen de okurların önünde kendisine şükranlarımı sunuyorum.

Köseoğlu için benim yazacaklarıma gelince, kuş konduracağım sanılmasın.

Yok böyle bir yeteneğim. Ama, elli beş yıllık tanışı ve meslektaşı olarak herkes- çe bilinmiyen niteliklerinden söz edebili-

Öncelikle anımsadığım Daumier ile Köseoğlu arasındaki benzerliktir ki, şimdi- ye kadar hiç değinen olmamıştır. Oysa kıpırtı öğesi dışında taşlama ve güldürü- de, ruhta beraberlikleri vardır. Bu savı kanıtlayıcı bir örnek olarak Daumier'nin (duruşma) sını gösterebilirim. Sanık yerin- de oturan kadının suçtan arı görünüşü, savunmasını yapan avukatın çırpınışı ko- nu açısından olduğu kadar espri yönün- den de Köseoğlunun mizacını eşler.

Sirkte iki canbazın çaktırmasız fisko- su da öyle. Eğer çalışma yöntemlerinde- ki ayrıcalık olmasa resmin altında Köse- oğlunun imzasını aramak hiç te yanılgı sa-

(2)

Tutuklu - Kurşun kalem

Daumier'nin özel yaşamındaki tutu- I munu pek bilemiyorum. Ama Köseoğlunun

gerçek yaşamı da yapıtlarındaki gibi taş- i lama ve acıklı güldürülerle dolup taşmış

ve taşmaktadır. Bu yüzden sanatını beğe-

| nenler kadar dostluğuna da can atanlar I çok olmuş, çevresine sevgi ve mutluluk E saçmıştır.

I Zeki Sayâr «Arkitekt» için bu H yazıyı benden isterken (Cüda biliyorsun, E Köseoğlu bizim sevgilimizdir.) diyordu.

I Evet, öyledir. Nasıl olmasınki, onunla o- I lunca insan saatları, günleri unutur, dert- I lerinden kurtulur.

Bir akşam Tuna'dayız. Müzisyen ar- kadaşlar da var. Ama, içlerinden biri ek- sik. Acaba hangisi derken, Köseoğlü, ba- S kın. İşte, dedi. Yüzü değişti, değişti ve

| eksik olanı karşımıza geliverdi. Şaşırdık.

| Değme mimör bu denli başarı göstere- I Okurlar benim sap derken saman E dediğimi sanabilirler. Öyle ya, sergiden

1| başladım mimörlüğe ulaştım. Ama başka i ne yapabilirdim? Köseoğlunun biyoğrafi- [ sinden söz etsem, kimbilir kaç kez ya- E .ı.ınıştır. Gereksiz olurdu.

1 Müstakil Ressamlar ve Heykeltraş- lardan olduğunu ileri sürüp savunsam, sanatta değer ölçüsü kişisel beceri oldu-

ğuna göre, Köseoğlunun başarısını birlik- te paylaştırarak çarçur etmiş gibi olur- dum.

Hele, sanattaki güçsüzlükleri nede- niyle işi yazıya çevirip eleştirmenlik tas- layanlar gibi davransam yakışık almazdı.

Hem de sanatçıların eleştirmenlere özgü yantutmazlıkla hoşgörüden yoksun olduk- ları bilindiğinden Köseoğlunun yüceliğine kimseyi inandıramazdım.

Eğer tatsız çağrışıma neden olmazsa, bir de açıklama yapayım. Yaşı yetmişi aşan bizim kuşak, Çallı atölyesinden ilk yetişenler, hocamızdan hep iyi şeyler kap- madık. Aralarında bir de kötüsü var: içki.

Hala kulaklarımdadır: çocuklar, içme- - yen sanatçı olamaz, haydi bakalım. Evet, haydi ama, aramızda içmesini de iyi öğre- nen yalnızca iki kişi çıktı. Biri Cevat De- reli. Yuvarladığı kadehlerin sayısı çoğaldı- ğı oranda nezaketi de artar. İncelir, ince- lir ipince olur. Ne varki, sonunda kopar ve sıvışır kaçar. İkincisi ise, Köseoğlu- dur. O da içer, içer, içtikçe içkinin dürtü- süne uyanlara karşı yüreği yumuşayıp ge- nişler. Ne kimseye kırılır, ne de kimseyi kırar.

Sevgili Köseoğlu sağ ol, var ol. Elle- rin dert görmesin.

Mahmut CUDA

Edip Hakkı Köseoğlunun kısa biyog- (1904) de İstanbulda doğdu.

Babası: «93 Harbi» nde İstanbul'a gelmiş olan Filibe göçmenlerinden İsma- il Hakkı Köseoğlu.

Annesi: Şeyhülislâm Yahya Efendi soyundan Seniye hanımdır. Çocukluğu Ve- fa'da geçmiş, Numune Mektebi ve Kadı- köy Sultanisi'nden sonra «Sanayii Nefise Mektebi Alisi» ni (Güzel Sanatlar Akade- misi) 1927 yılında İbrahim Çallı Atelye- si'nden bitirmiş ve Fransa'ya gönderilmiş- tir. Orada «Arts et Metiers» de dekoras- yon ve fresk öğrenimi gördü. AndrĞ Lho- te atelyesinde, «Grand CHAUMIER» e devam etti. Paul Dumas fabrikasında du- var kağıdı ve kumaş desenleri üzerinde

1932'de yurda döndü. Güzel Sanatlar Akademisi'ne hoca tayin edildi. 1968 de emekli oldu. Halen U.E. Sanatları Yüksek Okulunda Öğretim görevlisi olarak çalış- maktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışma, Türkiye’nin dört önemli sorun alanı sayılabilecek olan yukarıdaki meselelerine cumhurbaşkanlığı sisteminin ne derece çözüm bulabileceğini

Bu çalışmada, Salmonella aşıları ile aşılanan sığırların serumu (IgG) verilen ve Salmonella antijenleri ile çelınç yapılan farelerin dışkı örneklerinden

Akademi öğrencileri arasında her yıl kendi adlarına birer konkur düzenleyip, gençlerin çalışmalarını teşvik etmek gibi son derece faydalı bir hizmette bulunan Sayın

Resim, Heykel, Mimarlık ve Dekoratif sanatların ihtiva ettiği çeşitli ihtisas kollarında devam eden bir yıllık çalış- maların meyvelerini sanat sever halkımıza sunuyoruz..

kondurmaz, bu gibilere ihtiyar ha­ linde bile kendi elile hareminden şerbet getirmek zahmetini seve, seve ihtiyar ederdi. Büyük püs­ küllü büyük fesi

Birey tarafından değerli bulunan hedefler yaşam bağlılığında önemli rol oynayan amaçların sağlamlaştırılmasına yardım etmekte ve seçtiği ulaşılabilir

Parazitin insanlar üzerindeki etkilerinden en tu- hafı, daha kesin olarak kanıtlanmamış olsa da, beyin- de hayat boyu kalan ve dopamin gibi kimyasalların salgısını artıran

“L” aydınlık değerine ışınlamanın etkisi açısından sıvı yumurta akında pastörize yumurtaya göre ortalamalar arasındaki fark önemli ancak