Yeni Mühendislik ve Mimarlık kanuhu projesi Nafıa Bakanlığı tarafından Meclise tevdi edilmek üzere bir Yüksek Mühendislik ve Yüksek Mimarlık Kanunu proje- si hazırlanmaktadır. Bu kanun 1035 numaralı mevcut ka- nunun ihtiva etmediği ve hâlen lüzumlu görülen bir çok maddeleri ihtiva edecektir. Kanun projesinin lâyihasında, bil- hassa geçen sene Fen mektebinin (Teknikum) a tahvilinden sonra buradan mezun olacaklara (Mühendis) unvanı verilmesi üzerine 1035 numaralı kanuna bir ek yapılarak Mühendis mek- tebinden mezun mühendislere (Yüksek Mühendis), Güzel Sa- natlar Akademisinden mezun olanlara da (Yüksek Mimar) unvanı verilmişti. Bu meyanda Avrupanın bir çok memleket- lerinden diplomalı kimselerin vaziyeti ise tasrih edilememişti.
Yeni kanunla bilhassa Avrupa tahsil yapanların neş'et ettik- leri mektepler tetkik edilerek bunların (Mühendis) veya (Yük- sek Mühendis) sınıflarından hangisine ithal edilecekleri ta- yin edilecektir.
Kanun ayrıca diploması olmadığı halde. Mühendis veya Mimar unvanı kullananlar için ağır cezaları da ihtiva edecek-
Ihtisaslar ayrılacak ve mühendisler yalnız müte- hassıs oldukları işlerde kullanılacaklardır. Devlet memuru o- lanların hariçte iş yapmamaları nazarı itibare alınacaktır.
Tayin — Genç mimarlarımızdan Mustafa Kırkağaçlı Kül- tür Bakanlığı eski eserler mimarlığına tayin edilmiştir. Ar- kadaşımıza muvaffakiyet temenni ederiz.
U Kanunu ve MimarlaH
İnşaat mevsiminin gelmesi üzerine, İş dairesi Belediyeden inşaat ruhsatiyesi alınırken mimarların veya malsahiplerinin iş yerleri gibi yapıları için beyanname doldurmasını ve bir da- hilî nizamname vermesini mecburî kılmıştır. Bu mecburiyet bilhassa küçük yapılar için bir müşkülât vücude getirdiği ve mimarların amele ve usta tedariki ile alâkaları olmadığı için Mimarlar cemiyeti bu mesele ile yakından alâkadar olmak- tadır. İş dairesi ile Cemiyet arasında yapılan temaslar netice- sinde yapılar için bir nizamname tipi vücude getirilmesi ve bü- tün yapılarda bunların kullanılması kararlaştırılmıştır. Mü- teahhidlik etmiyen mimarların inşaat ruhsatiyesi alırken iş dairesine beyanname vermesine lüzum kalmamıştır. Bu tak- dirde mimarın işin müteahhidi olmadığını bildirmesi elzem- dir. Tamirat ve küçük yapıların ise iş yeri addedilemiyeceği ve bunlardan beyanname ve dahilî nizamname taleb edilme- mesi Cemiyet tarafından istenilmiştir.
istanbul piyasasına takas usulile 2.500 metre mikâb Rus kerestesi gelmiştir. Yerli kerestenin pahalılığı dolayısile Ro- manyadan olduğu gibi Rusyadan da kereste ithaline başlanmış- tır. Evvelce 24 liraya olan yerli mallar bugün 40 liradır. Bu tezayüd yabancı kerestelerinin yüksek gümrük resmine rağmen ithaline imkân bırakmaktadır.
Hadiseler :
K i r a c ı D e v l e t
istanbulda Devlet Müesseseleri daimî göç halindedir. Gün geçmez ki filân maliye şubesi bir mahalden bir başkasına, bir karakol bir sokaktan diğerine, evkaf dairesi vakıf bir binadan öbürüne, bir Adliye başka bir semte göç etmiş olmasın.
Yerini bin bir müşkülât ile öğrenmiş olduğu, bir daireyi ikinci defa sokak sokak aramak, halk için son zamanlarda bir âdet olmuştur.
istanbulun muhtelif semtlerinde lâalettayin köhne bina- larda asılı bayraklardan orasının yeniden bir Devlet müesse- sesi tarafından kiralandığı sık sık görüp anlamaktayız.
Bu daimî nakiller, halkı üzdüğü kadar, her cihetten de za- rarlıdır. Göçler yüzünden bir yere henüz yerleşmiş olan bir daire daha orasını benimsemeden, kullanışlı bir hale koymak imkânını bulmadan bir diğerine nakil için daima tetikte bir va - ziyettedir. Bunun için de dairelerde intizam yoktur. Evrakı, dosyaları tasnif edilmemiştir, insan içeri girdiği zaman, orada- kilerin hallerinden iğreti oturduklarnı ve daima bir rahatsızlık içinde bulunduklarını hemen anlar.
Göç yüzünden daire mobilyaları, evrakı ve defterleri dai- mî bir eskimeye mahkûmdur, ikamet için yapılmış bir ev res- mî bir dairenin ihtiyaçlarına nasıl yarayabilir?
Diğer taraftan son zamanlarda istanbulun Emin- önü, Galata gibi iş mıntakalarında iş binaları ve
M ü e s s e s e l e r i
hanların bir çoğu Devlet büroları tarafından ki- ralanmıştır. Her gün yeni ihtiyaçlar neticesinde, kurulmakta olan bir çok teşekküller, binasızlık yüzünden han odalarında yerleşmektedir. Galata ve Eminönündeki hususî binalarda, hanlarda boş yazıhane bulmak imkânı yoktur. Yer arayanlara, odabaşılar sırıtarak, - Efendim boş odamız yoktur, filân teşekkül bütün hanı, filânca daire iki katı, veya, filân- ca müessese yirmi oda kiraladı - diye cevap veriyorlar.
istanbulda Devlet kiracı olmağa başlamıştır. Devlet müesse- selerini şunun bunun tasarruflarındaki hanlardan, kurtarmak lâzımdır.
Hem bir Devlet müessesesinin lâalettayin bir binada otur- ması ayni zamanda lâübaliliktir ve temsil ettiği resmiyetle mütenasib değildir.
Resmî binaların millî ve resmî bir mimarîsi olmalıdır. Bir karakol, bir maliye şubesi, bir Adliye binası temsil ettiği oto- riteyi ifade edecek bir mimarîde olmalıdır.
Muamelâtının intizamını bozan, arşivi olmayan her va- kit, yangına maruz konforsuz binalardaki Devlet müesseseleri iyi çalışamaz. Resmî Müesseselere Devlet binaları inşa ede-
Z. S.