• Sonuç bulunamadı

Laringeal Botulinum Toksin Enjeksiyonu; Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Gelişimine Yol Açabilir mi?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Laringeal Botulinum Toksin Enjeksiyonu; Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Gelişimine Yol Açabilir mi?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(SB-08)

Laringeal Botulinum Toksin Enjeksiyonu;

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Gelişimine Yol Açabilir mi?

1

Burcu Arslan,

2

Erhan Demirhan,

1

Zeynep Zeren Uçar Hoşgör

1S.B. Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi E.A.H. Uyku Bozuklukları Kliniği, İzmir

2S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği, İzmir

Spazmodik disfoni(SD) hastaların konuşmasını etkileyen laringeal bir distonidir. Spazmodik disfonili hastaların istirahatta hiçbir yakınması yoktur. Ancak konuşma esnasında istemsiz laringeal kontraksiyonlar meydana gelir.

Bunun sonucunda konuşma esnasında vokal kordların aralıklı veya sürekli spazmının yarattığı ses duraklamaları ve gayretli, gergin ve boğuk ses kalitesi izlenir. Spazmodik disfoni için kalıcı bir tedavi yoktur. Larengeal kaslara botulinum toksin (BT) enjeksiyonu bütün tedavi alternatifleri arasında en çok tercih edilen tedavi seçeneğidir.

Enjeksiyon sonrasında hastalar dramatik iyileşme gösterirler ancak enjeksiyonun 4-6 aylık aralıklar ile tekrarlanması gerekmektedir. BT nöromusküler bileşke seviyesinde etkinlik gösterir. Presinaptik bağlanarak bir nörotransmitter olan asetilkolinin salınımı önler ve ilgili alanda kas kontraksiyonları engellenir. BT enjeksiyonu yoluyla aslında üst solunum yollarında kas güçsüzlüğü yada paralizisi yaratılmakta mıdır? Ve bu paralizi veya güçsüzlük uyku esnasında hava yollarında tıkanıklığa ve dolayısı ile obstrüktif uyku apne sendromu gelişimine yol açabilir mi?

Bu sorulara yanıt aramak amacı ile spazmodik disfoni nedeni ile takip edilmekte olan hastamıza botulinum toksin enjeksiyonu öncesinde ve sonrasında polisomnografik (PSG) tetkik uygulamaya karar verdik. Bu olguda sunulan hastamız adduktor spazmodik disfoni nedeni ile takip edilmektedir. Hasta 44 yaşında ve özgeçmişinde SD tanısı haricinde özellik yoktur. Hastamız ilk SD tanısını 2012 yılında almıştır. 2012’den bu yana 5 kez laringeal botulinum toksin enjeksiyonu uygulanmıştır. Son olarak Nisan 2016 ‘da her bir tiroaritenoid-lateral krikoaritenoid kas kompleksine 5 ünite botulinum toksin ve her bir bant ventriküle de 3 ünite botulinum toksin enjeksiyonu uygulanmıştır. Enjeksiyon öncesinde hastaya polisomnografik tetkik uygulanmıştır. PSG sonucunda apne- hipopne indeksi(AHİ): 0,6 (supin AHİ: 0,6, REM AHİ: 2,1) olarak tespit edilmiş ve OSAS tanısı dışlanmıştır.

Botulinum toksin enjeksiyonu sonrası 6. haftada hastanın semptomları tam olarak düzeldi. Ve hastaya kontrol PSG tetkik uygulandı. Yapılan kontrol PSG sonucunda AHİ: 9.1, supin AHİ: 30 ve REM AHİ: 25.3 olarak tespit edildi.

PSG sonuçları değerlendirildiğinde açıkça görülmektedir ki; laringeal kaslara BT enjeksiyonu sonrasında hastada obstrüktif uyku apne sendromu gelişmektedir. Bu vaka, obstrüktif uyku apne sendromu ile laringeal kaslara BT enjeksiyonu arasındaki ilişkiyi ortaya koyan ilk vakadır. Laringeal kaslara uygulanan BT enjeksiyonu sonucunda ortaya çıkan üst hava yolu kas güçsüzlüğü yada paralizisi, uykuda kas gruplarında meydana gelen normal fizyolojik değişiklikler ile birlikte tam veya kısmi hava yolu kollapsına neden oluyor olabilir. Obstrüktif uyku apne sendromu ile laringeal kaslara BT enjeksiyonu arasındaki ilişkiyi daha net ortaya koyabilmek için geniş vaka serileri içeren klinik çalışmalara gereksinim mevcuttur.

Referanslar

Benzer Belgeler

HFS grubunda toksin uygulaması yapılmış frontalis kasından elde edilen ortalama jitter değeri 55,6±10,6 mikrosan, bireysel yüksek jitter sayısı ortalama 8,4±3,1 iken;

Medikal Uygulama: Hacer Durmuş Tekçe, Yeşim Parman, Piraye Oflazer Serdaroğlu, Feza Deymeer, Konsept: Hacer Durmuş Tekçe, Yeşim Parman, Piraye Oflazer Serdaroğlu, Feza

5-7 Hastamızda frontal hiperhidrozun yaşam kalitesine olan olumsuz etkisi tedavi sonrası belirgin olarak azalmıştır.. Aksiller ve palmar bölgede botulinum toksin uygulaması

Botu- linum enjeksiyonu sonras›nda gerek minor niflasta testinin kalitatif skorlar›nda, gerekse de hastalar›n subjektif yak›nma skor- lar›nda istatistiksel olarak anlaml›

Materyal ve Metot: Araştırma Ocak 2015 – Mayıs 2016 tarihleri ara- sında nöroloji kliniğinde izlenen ve BoNT-A enjeksiyonları uygulanan 21 hastanın tanıları, tedavi

Asistan hekimler tarafından BTX-A enjeksiyonu uygulama tekniğini tercih ederken en çok tekniğin etkinliğine, uygulanacak kasın lokalizasyonuna, tek- niğin kısa sürede

REM ile ilişkili OSAS’ın daha geniş bir olgu grubunda incelendiği başka bir çalışmada ise kadınlarda OSAS’ın erkeklere göre daha hafif şiddette olduğu ve kadın gru-

Sonuç olarak; pratikte BTA nın hamile ve süt verenlerde kullanımı kontrendike olarak kabul edilse de, bu görüşü kanıtlayan çalışmalar yoktur.. Mevcut