• Sonuç bulunamadı

Fuat Köprülü'nün beyanatı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fuat Köprülü'nün beyanatı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

P iy a sa y a Çıktı

Kapağından en son sayfasına kadar beş renkl* tablolar.

Fiyatı: 50 kuruş Hazırltyan: ORHAN URAL

K — ... . ı ıı ı ı ı « 4

Adres: Cağaloğlu Türbedar So. No 18 İSTANBUL, Telefon: 22477 CUMARTES

F

ul

t Köprülümün Beyanatı

Gazeteciler Fuat Köprülü’ye ba ” zı sualler sormuşlar da o da cevaplar vermiş. Okuyucularımız bu cevapları dünkü gazetemizde görmüşlerdir. Bu “fena vatan­ daş,, ile karşılaşmak mecburiye­ tinde kaldığımıza müteessifiz. Fa­ kat siyasî hayatın acılarından bi­ ri bazau zaruret halini alan bu te­ maslardır. Demokrat Parti hare­ ketinde, Fuat Köprülü, ilk adım­ da, memleketini yabancı milletle­ re jurnal edecek derecede haris, kendiliden geçmiş ve çok küçük çapta bir adam olarak hazin bir

Köprülü Fuattır ki, bukadar kü­ çüklükler bahasına elde ettiği me­ buslukta son günlere kadar Halk Partisi içinde kalmıştır. Bugün bu adam nasıl kızarmadan ağzını açar ve halk arasına karışır da düne kadar dalkavuğu olduğu tek parti sisteminin aleyhinde bulu­ nur? Fuat Köprülü, tek parti sis­ temini kuranların ufak bir tevec­ cühünü kazanmak için, müderris­ lik şerefini bile ayaklar altına al­ dığı devrede zorbalar hoşlarına gitmiyeıı gazete idarehanelerine girerek yazı masası başında mu-şöhret kazandı. Arkasından, o j iıarrirlcrin kafalarını tabanca kab muıdar beyanatı muhabir ile hu­

susî bir mülâkat esnasında yap­ mış olduğunu söyliyerek efkârı umumiyede hissettiği nefretin yükünden sıyrılmağa çalıştı. Fa­ kat bu doğru olmıyan bir sözdü. Muhabir derhal kendisini tekzip etti. O, bittabi cevap veremedi. Mülakatta hazır bulunan Celâl Ba- yar Türk vatanı aleyhindeki ifti­ raların ecnebi gazetelerine intikal ettirilmesini doğru bulmıyarak bunların kendi ağzından

bildiril-zası ile yaralıyorlaVdı. Böyle bir devirde uşaklığa can atmış olan Köprülü Fuad’ı bugün bir hürri­ yet kahramanı rolünde görüı^k onun yalnız bir palyaço olduğuna hükmedebiliriz.

Demokrat Partisini kurmak üzere Halk Partisinden ayrılan milletvekilleri lıer şeyi iddia ede­ bilirler. Fakat Halk Partisinin ma­ zisi hakkında bir şey söyliyemez- ler. Onlar, bilhassa Celâl Bayar, tek parti sisteminde ağır mesuli-mesine muvafakat etmediği lial- 1 yetler kabul etmişlerdir. Son da-de, Fuat Köprülü “yazınız, benim

ağzımdan yazınız,, diye İsrar e- der, sonra bunu inkâra kalkar ve tekzip edilince de ağız açmağa cesaret edemezse ne karakterde bir adanı olduğu gözöııüııe çıkmış olur.

İşte bu Demokrat şefi bu­ gün, ilk sözlerinde, seçimlerden sonra Halk Partisi gazetelerinde Demokrat Parti hakkındaki neş­ riyattan şikâyet ediyor. Bu mü­ nasebetle söyledikleri şeylerin yalnız bir yanlışı vardır. O da, kendi tuttukları yolu tasvir eder­ ken bunları Halk Partisine atfet­ mesidir. Demokrat Partisi dedi­ ğimiz o “meçhul,, her gün bir de­ ğil beş, on yalan uydurdu. Hükü­ met ve gazeteler sütunlar dolusu t %'ıziplerle onların fena niyetlerini teşhir ettiler. Istanbuldaki Kenan öner’in vali hakkındaki mağrura- ue ve inatçı isnatlarından sonra zelilâne özür dilemesi hatırlardan çıktı mı zannediliyor?

Azıcık insafı olan tarafsız lıir vatandaş bile teslim eder ki, bü­ tün bu parti mücadelelerinde hü­ cum ve taarruz hep Demokrat Par tisinden gelmektedir. Bu hücum ve taarruz iftiradan, yalandan, mübalâğadan gıdasını almakta, her türlü ahlâk, insaf ve dürüst­ lük hislerinden şiddetle ayrılmak­ tadır. Onun için, bu noktada insaf ve iz’an sahibi vatandaşları vic­ danlarına göre hüküm vermekte

kikaya kadar da partide bulun­ muşlardır. Partiden Çıkmış değil, çıkarılmış yahut çıkmak zorunda bırakılmışlardır. Halk Partisinin içinde nifak yaratarak, yapacak­ ları bir komplo ile Halk Partisi içinde nüfuz ve kudreti ellerine a- lamıyacakları, isterlerse partiden çıkıp ayrı bir parti halinde açık ve serbest çalışabilecekleri kendi­ lerine tebliğ edilince, ister iste­ mez, ayrılmak zorunda kalmışlar­ dır. Hattâ Celâl Bayar, bu söz karşısında bile partiden çıkmak niyetinde olmadığını bildirmiş ve sonradan kararını vermiştir. Bu zatlar kısmen Halk Partisinden ko vuhıncaya ve kısmen de çekilme­ ğe mecbur bir hale getirilinciye ka dar tek parti sistemi ve Halk Par­ tisi iyi idi de bir kaç ay içinde mi değişti ve fenalaştı? Tek parti sis­ temi bütün katiyeti ile hüküm sürdüğü müddetçe medihler, pöh- pölıler, el, etek öpmeler; kapı dı­ şarı edilince, tenkitler, feryatlar, kahramanlıklar! Bu millet içinde kimse bunları görmüyor, bilmi­ yor, anlamıyor mu zannediyor­ lar?

Fuat Köprülü, 1945 senesin­ de Halk Partisi teşkilâtının de­ mokratik olmadığından partide bahsetmiş. Bu dünkü, pek yakın bir tarihtir. O tarihte İsmet İnö­ nü daha Cumhurbaşkanlığının ilk adımında tatbika karar verdiği ve Kâzım Karabekir vesaire gibi et-serbest bırakarak beyanatın diğer rafma topladığı tek parti sistemi kısımlarına geçeceğiz. j aleyhtarı zatlara bildirdiği

demok-Fuat Köprülü memlekette bu- j ratlk prensipleri^ ilân edilmesi za gün görülen demokratik inkişafı > nıaııı geldiğini görmüş ve konfe-Cumhuriyet Halk Partisinin ha- . ransa giden matbuat heyeti reisi- zırladığını inkâr etmektedir. “C. ne de bu yolda talimat vermiş bıı- Halk Partisi yıllarca tek partili hmuyordu.

demokrat prensipini müdafaa ve ı Demokratik sistemi Cumhu- tatbik etti ki, bunun ııe kadar gü-j riyet Halk Partisi tatbik etmiyor lünç bir şey olduğunu söylemeğe i da yahut tatbik etmek istememiş hacet yoktur,, diyor. Fuat Köprü- j de ne olduklarını kısaca lıatırlat- IU bu sözleri söylerken kendi boy- ] tığımız Demokrat Partisi erkânı nuna kendi ehle bir yafta asıp ken-1 mı bu işe önayak olmuşlar? Hay- disini efkârı umumiyeııin tezyif di, kuvvete karşı gelmek herkesin ve tahkirine arzettiğini fark ede- * elinden gelmezdi diyelim ve bu a- miyecek kadar da düşüncesiz, damları mazide bir muhalefet ve davranmıştır. i isyanda bulunmadıklarından

do-Cumhu i* et Halk Partisi yıl- layı mazur görelim. Fakat bugün larca tek parti sistemini müdafaa j yere batırmakta oldukları bu sis- ye tatbik etti. Bunu biliyoruz. j temin uşaklığım yapmağa da bir Fakat tek parti sistemini kuran-« mecburiyetleri mi yprdı? Celâl lar ve tatbik edenler hatalı, hattâ Bayar, tâ ilk günlerdenberi isin kahabatli olabilirlerse de “gü-\- 1 içinde içinde ve nimet sofrasının basım v e n im e t « « iv ,,* ,,,,., v, Iunç„ değildirler. Gülünç, hakir ve • dadır. Refik Koraltan, istiklâl zelil olanlar baştakilerin gözüne j mahkemesi âzası! Düşününüz,

Is-girmek için kıvrım kıvrım yerler de sürünen solucanlar, kâselîsler ve dalkavuklardır ki, bunların i- çinde, haiz oldukları gûya münev­ verlik vasfından dolayı, en çok mesul olanlardan biri işte bu Fu­ at Köprülüdür. Riyakârlık ve mü- daheneyi, tabasbus ve zilleti Dil Kurultayında lisan meselesinde bi­ te göstermekten peri k n lm ı v n n hıı

tikîâl mahkemesi âzası! Adnan Menderes Halk Partisinin Aydın vilâyet lıeyeti idare reisi! Fuat Köprülü ise bunları kıskanarak daha aşağılarda ve daha karanlık­ larda sırıtan bir bedbaht!

Bugünkü demokratik hareke­ ti bunlar mı yaptılar? Fuat Köp- rülii’ııün demokratik esaslara

uy-«nut trftrm oriicri HnlL- P a , . t ; c ;a,V m

İsmet İnönü’nün vermiş olduğu kararı tatbik mevkiine çıkarmak için, elinde hürriyet bayrağı, mü­ cadeleye atılmıştır. Bu hususta Halk Partisinin ne kadar azimli, ve iyi niyetli ve sabırlı olduğunu demokrasi namına irtikâp edil­ mekte olan rezaletler ve matbuat hürriyeti namına yapılan şeka­ vetler ispat etmektedir. Halk Par­ tisi bu adımı atarken hürriyetin nasıl suiistimal edileceğim yakın mazinin tecrübelerinden pekâlâ öğrenmiş bulunuyordu. Fakat mil­ letin kabiliyet ve olgunluğuna iti­ mat ve hürmet hissidir ki, Halk Partisinin kararına ve hareket hattına hâkim olmaktadır. Halk Partisi millete inanmakla hata et­ mediğini seçimlerde milletin ken­ disine gösterdiği itimat ile bir kat daha anlamış bulunmaktadır.

Halk Partisinin elinden hu bayrak hiç bir zaman diismiye- cek, en iyi, en temiz, en vatanse­ ver ileri hareketlerde Halk Parti­ si daima en önde yürüyecektir, Bu hakikati gören ve lıütün memle­ ket için istisnasız bir memnuniyet ve iftihar vesilesi olacak şekilde ilân eden ecnebi münevverlerinin ve meşhur muharrirlerinin yazıla­ rım bir Köpriihi Fuat hükümetin yaptırdığı bir propaganda diye tezyif etmeğe kalkabilir. Isviçre- nin dünyaca tanınmış muhterem bir mütefekkiri ve muharriri olan René Payot’yıı bile satılık bir ka­ lem gibi göstermekle yalnız kendi karakterinin bayağılığım akset­ tirmiş olan bir Fuat Köprülü millî bir sevinçten hisse alamaz. Çünkü yüksek ve temiz hislerin onun ru­ huna sokulabildiklerine dair hiç bir nişane görmemişizdir.

Hüseyin Calıid YALÇIN

* # *

Fuat Köprülü bundan üç dört yıl evvel yazdığım parlak bir ma­ kalede artık tek partili demokra­ si olabileceğine ir indiğimi itiraf ettiğimi söylüyor. Böyle bir ma­ kalemi hatırlamıyorum. Nerede ve ne zaman intişar ettiğini haber verirse ondan sonra meseleyi mü­ nakaşa edebilirim. O zamana ka­ dar, bu söze, pek tabiî olarak, hi- lâfı hakikat ııazarile bakmak icap eder.

H. C. Y.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

厥陰足脈肝所終。大指之端毛際叢。足跗上廉太衝分。踝

Gerçi 30 y›l önce deniz kestaneleri yumurta- lar›n›n bu ifli hidrojen peroksit adl› serbest radikal arac›l›¤›yla yapt›¤› ortaya konmufltu, ancak bu bilgi

Mütabi: Bir hadisin metin bakımından benzeri olan ve en azından sahabi ravisi aynı olmak kaydıyla başka bir senedle rivayet edilen hadis.. Sahabi ravisi farklı olursa ona, daha

Bence şu anda yaşad ları Türkiye’den, onun somut sorunlarında yetiştirdiği insanlardan hareket etmlyorlt Yerli ve yabancı, başka hikayecilerin ye. dıkları

O kadar ki Ekrem beyefendi artık yapacak iş kalmadığı için heye­ tin başında olarak İstanbula avdeti merkezi hükümete yazmıştı.. Bir telgraf da

Yıldız kümeleri, bulutsular ve gökadalar gibi derin gökyüzü cisimleri için hazırlanmış birçok katalog olmasına karşın, özellikle amatör gökbi- limciler tarafından en

[r]

Onun bu kadar çok hadis rivâyet etmiş olmasına rağmen, birtakım şeyleri açıklayamadığını, açıkladığı takdirde zarar görebileceğini ifade eden bazı rivâyetlere hadis