• Sonuç bulunamadı

MISIR: ONDAN SONRA NE?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MISIR: ONDAN SONRA NE?"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MISIR: ONDAN SONRA NE?

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 4 Temmuz 2013 Sohbeti,

Assalamu alaikum ey hadirun. Ey yaran Şahı Merdan. Günümüz hayır, akıbetimiz hayır olsun. İşimiz hayır, akıbetimiz hayır olsun. Ey Müslüman olanlar Allahu Zül Celal'in emri şerifini tutunuz.

Kamçılanmadan, kamçı vurulmadan Tavrınızı düzeltiniz. Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Huu.

Huuu diyelim, Rabbimiz. Kendi'ni zikredenleri sever. Bugün yeni bir gündür. Şaban-ı Muazzam'ın son perşembesidir.

Destur ya Rical'Allah. Meded ya Şahı Merdan. Dinleyelim. Kuvvetlenelim. Aşkı şevkimiz ziyade olsun.

Buyrunuz, merhaba ey yaran Şahı Merdan. Merhaba dendiği vakitte üzerinde olan sıkıntı alınır. Koca Mısır o kadar milyon insan var. Sokaklara dökülmüşler, çağırıyorlar. Bağırıyorlar. Ne istediklerini bilmiyorlar. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Halbuki Mısır İslam aleminin göz bebeği olan, ilim merkezi olan mübarek bir yerdir. Bugün onlar kavgaya düşmüştür. Yakışmıyor.

Buyur ey Şahı Merdan. Birkaç söz dinleyelim, anlayalım, anlatalım. Koca Mısır hakkında birkaç söz geliyor mübarek Şahı Merdan hazretlerinden. Ben ki Şahı Merdan'ım, bana çağıranınız yoktur. Şahı Merdan kuvvetini bana giydirdi Cenab-ı Hak; Habibi'nin ümmetlerine kuvvet vermek için. Masha'Allah, ey Şahı Merdan. Ey yaran-u Şahı Merdan. Şahı Merdan'ın ahbabları. Onun güzel yolunu arayanlar.

Soranlar, o yolda gitmek isteyenler.

Merhaba. Diyelim sözümüzün başında Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Bu Mısır ahalisi hepsi sokağa döküleceğine hepsi Bismillahi r-Rahmani r-Rahim, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim, Bismillahi r-Rahmani r- Rahim deseler her şeyleri açılır. Ey Mısır ahalisi. Ve uleması, ve urefası, arifleri Evliyalar yatağı koca Mısır.

öğrenemediniz mi onlardan ki her işin başı Bismillah olmasa "fa huwa abtar". "Kullu amrin dhi balin lam yubda' bi Bismillahi fa huwa abtar" Besmelesiz başlayan iş kısırdır. Neticesi yoktur. Bunu öğrenemediniz mi yüz milyon Mısır ahalisi? Allah'a çağırmayı öğrenemediniz mi?

Yazıklar olsun size. Yedikleriniz helal olmaz; içtikleriniz helal olmaz. Üzerinize kamçı gelecektir.

Sokaklarda bağırıyorsunuz. Aklınıza geliyor mu? Bu memleketin sultanı var. Kapısına varalım, eşiğini öpelim. Sultanımız var burada. Peygamber nesli pakinden rahmet geldi bize. Varalım buradan, dilenelim dediniz mi?

Sokaklarda koşturacağınıza gelip de desenize ey Peygamber nesli pakî Hazreti Hüseyin Efendimiz Sultan sizsiniz. Bizim halimiz size malum. Bizi bu vartadan kurtaracak sizsiniz. Acem adam gönderdi o Sultana eşiğini öpsün diye; lakin yanlış yoldadır diye başına ayakkabı attırdı. Kabul etmedi. Sultan o. Sultanı tanı.

Sokakta ne koşturursun sen? Ey Mısır ahalisi! Milyonlarca insan sokakta bağırıyor. Ne bağıracaksın?

(2)

Ve Allah'ın istediği gelsin. Diye gitsene Sultan'ın karşısına. Ulemalar nerede? Safı saf gidip eteğini öpseler. Toprağını öpsünler. Mübarek ayak bastığı yerini öpsünler. Ulemanız nerede? Bilmiyor musunuz ki Hasan, Hüseyin Efendilerimiz Ol Habibi Kibriya'nın sevdiği Muhammedun Mustafa (sav). Onun hatırını bozmaz. Niye gitmezsiniz? Ne koşturursun sokaklarda? Sonra ne oldum? Milyonlarca insan sokaklarda bağırıyor. Irhal, irhal, ben Arapça'yı o kadar bilmem de irhal nedir dedim. Ne çağırıyorlar?

Sizin Türkçe'niz ile irhal dediği vakit cehenneme git demek manasınaymış. O manasında mı Mısırlılar?

Irhal dediği cehenneme git manasında. E sizin başınıza onu oturtturan onu kaldırıp cehenneme yollamadan sokaklarda bağırmayla iş yürümez. Bağırıp çağırıyorlar irhal, irhal. Demiyorlar; ya muhawwilal hawli wal ahwal hawwil haalana ila ahsanil hal. Ey bir hali, bir hale döndüren Rabbımız halimizi iyiye döndür demiyorlar.

Kaç yüz camiler var, medreseler var. Dergahlar var, türbeler var. Mısır ahalisi gidemiyor. Gidemiyor kapılarına. Desinler ki ey Mübarek Allah'ın indinde sizin kadrü kıymetiniz yücedir. Bizim için şefaat edin diyemiyor. Yola koşturuyor. Yolda kime çağırıyor. İşte diyoruz ya irhal, irhal manası; derhal başımızdan gitsin bu. Gitmez. Ensenize bindirildi o. Mısır hem ilmin merkezi, hem ehli beytin tacı olan makam.

Gitsenize, sokakta ne koşturursunuz?

Sultanul Enbiya'nın sevgili torununun huzuruna gidip içeri girmeden ayakkabınızı çıkarıp, öpseydiniz onun toprağını. Bidattır. Bidat başınızı yıksın, yıkılsın. Sultanın huzuruna gitmek bidatmış. Amerika'nın elçisine, sefirine gitmek bidat değil. Acem'den para isteme bidat değil, haram değil. Ama Enbiyalar Sultanı Allah'ın Habibi'nin Mübarek torununa gidip de seslenmek; o bidattır. Bidatsa koşturun yollarda.

Allah Allah. Mısır ahalisi sokaklara dökülmüş. Kime koşturuyorsunuz? Kime koşturursunuz?

Koşturduğunuz Sultan var mı? Yok. Ama bağırıyoruz; irhal, irhal. Derhal git diyoruz.

Buyur ey Şahı Merdan. Terbiye olsun bu asi insan. "Aman Ya Rabbi, Aman Ya Rabbi." diye çağıran var mı? Sokaklarda sürüler gibi koşturuyorlar. Irhal çağırıyor. Adrikna ya Rijal'Allah. Adrikuna ya Rijal'Allah.

Adrikuna ya Ahli Baytin Nubuwwa. Diyen var mı? Yok. Hepsi süsleniyor. Güzel elbiseler giyiyor. Kadın erkek sokaklarda alışveriş ediyor. Bağırıyorlar yalnız "irhal". Git başımızdan.

Buyur ey Şahı Merdan. Öğrensin bu insanlar ki onlar nadandır, akılsızdır. Akılları yok, edebleri de yok.

Gidecekleri yeri bilmiyor bu milyonlarca insan. Eh bir adamı kaldırdık diyor. Kavga kıyamet kopardık.

Yerine, yerine bir başkasını uyduracağız. Beğenmedik, irhal; ona da git diyeceğiz. Kim gelecek başınıza.

İyileri gönderdiniz dışarı. İyileri gönderdiniz. Sultanlarınızı gönderdiniz. Asalet sahiplerini gönderdiniz.

Ki Peygamber buyurdu, alaihi s-salatu was salam: Ahir zamanda başlar ayak olur, ayaklar baş olur.

Yazıklar olsun Mısır'a, Mısır'da okuyanlara, ulemasına, umerasına. İki paralık bir adam ile beş yüz senelik Hidiv Sultanı Mısır'ın, ki hazinesi 7 devletin hazinesi gibiydi. Doluydu altın. Gönderiniz onları.

(3)

Getirdiniz çingeneleri. Çingenelerin belası başınıza şimdi geldi. Irhal, Abdun Nasır'a ne söylemediniz irhal? Ondan sonra gelenlere ne söylemediniz? Elinize göre bir adam buldunuz. O da kendini bilmeyen bir kişidir. Onun arkasına düştünüz; irhal, irhal. E o adam senin gibi bir adam. Bırakır gider, alacağı bir şey yok yanına. Söylesene ey ulema. Koca Ezheri Şerifin uleması nasıl insansanız üzerinize öyle ümera tayin olunur. Siz yaramazsınız, işleriniz yaramaz.

Mısır hakkında ayeti kerime geldi. Söyle ey ulema Karadavi ne söylemezsin? Fasıkların beldesini size göstereceğim diyor. Ulema bilir. Niye söylemiyor? "Saoreekum dara alfasiqeena". (7:145) Bu

Kelamullah'tır. Mısır fıskı fücurda birinci derecede olmasa bu bela başlarına gelmezdi. Söyle ey Ezher uleması. Allah sizden soracaktır. Bu kadar insanı hayvan yerine saydınız. Sokaklara döküldüker, çağırıyorlar. Dün çağırırlardı, irhal git cehennem ol. Bugün o adamcağızı geri çektiler. Bir başka sersem geldi oraya. Gelecek alkışlıyorlar ki gitti, e iyisi geldi mi?

Ey Mısır ahalisi "Kama takunu yuwalla alaikum". "Saoreekum dara alfasiqeena". (7:145) Mısır

hakkında. Söylüyor mu ulemanız? Ağızlarını kapatmışlar. Siyaset denilen necasetin içine düşmüş Mısır'ın ayanı da, ayak takımı da, başta olanları da. "Saoreekum dara alfasiqeena". (7:145) Fıskı fücur Mısır'daki kadar bir yerde yok. Bela gelmez kul azmayınca. Yani kırbaç inmez insana, ta ki azsın. Mısır azdı, Mısır ahalisi azdılar. Koca Hidiv'i kovdular, getirdiler ayak takımlarını. İş buraya geldi şimdi. Adam bulunmuyor başa çıksın.

Allah uyumaz. "La Ta'khudhuhu Sinatun Wa La Nawmun"(2:255) Uyku basmaz Allah'ı. "Al-Lahu La 'Ilaha 'Illa Huwa Al-Hayyu Al-Qayyumu La Ta'khudhuhu Sinatun Wa La Nawmun" (2:255) Allah uyumaz,

uyuklamaz da. Yaptığınıza bakıyor. "Dara alfasiqeena" dedi. Her türlü haram olan şeyi işlediler. Başlarına bu ceza geldi. Irhal diyor, git. Gider ama gelen ondan iyi çıkmaz ki. Kendimizi değiştirmesek başımıza kim gelirse aynı boyadandır. Asker gelip durdurttu. Dedi ki bu adamı bırakın. Hükmeden biziz şimdi. E nereye kadar hükmedecek?

Onlara da diyecek ahali irhal. Kime verelim? Yahudiye verin. E yahudiye veririz diyor. Para getirsin bize.

"Dinukum dinarukum" Muhyiddin Arabi Hazretleri söyledi. O zamanın insanlarına dininiz dinarınızdır, siz altına tapan, paraya tapan insanlarsınız. Siz Allah'ı unutanlarsınız, size kamçı gelecektir. Geldi kamçı.

Şimdi ferah ediyorlar. Buyur ey Şahı Merdan. Bir kaç kırbaç vurmak lazım. Haşarılık yaptı. Mısır ahalisi haşarılık yaptı. Dini, imanı, İslam'ı bıraktı. Modaya uydu. Mısır en modalı. En birinci moda Mısır'da var.

En birinci pisliği de orada bulur, fıskı fücurun. Gelecek kırbaç. Şimdi bitti. Ferah ettiler. Peki ferah ettiniz. Ulemanız geldi mi Ezheri Şerif'e? Veyahut Sultan'a geldi mi? Peygamber torununa geldi mi?

Orada as salatu wa s-salamu alaika ya sayyida l-awwaleena wa l-akhireen'in bağrına bastığı şehit Hasan Hüseyin Efendilerimiz, size biz de dakhalat ettik, dakhilak, dediler mi? Yok. Sokaklarda at gibi

koşturuyorlar.

(4)

Ey ahali, Mısır ahalisi zannetme ki bu adam indi daha iyisi gelir. Yok! Yolu madem şaşırdınız, yiyeceğiniz kamçıdır. Yüz adam değişse kamçı değişmez. Ta ki "'Inna Al-Laha La Yughayyiru Ma Biqawmin Hatta Yughayyiru Ma Bi'anfusihim"(13:11) Değişmezseniz değiştirmez. Yüz tane reis gelse aynı sıfatta gelir.

Söyle ey Ezher uleması, ey Karadavi. Alim olan kim, söylesenize. Değiştirmez Allah ta ki siz değişesiniz.

Oh şimdi ferah ettiler. Neyle ferah ettiler? Bir adam gitti, cepleriniz doldu mu? İşiniz yürüdü mü?

Kulluğunuz arttı mı? Şükrettiniz mi? Şükredeniniz yok, yollarda çağıranınız çok. Mursi, Mursi gitti, Kursi geldi. Ne oldu? Aynı yolda giderseniz haliniz budur. Kamçıyı yiyeceksiniz. Ey mübarekler ne yapalım? Bize söyletiyorlar. Mısır, Mısır, ulemaların merkezi. İnsanların alim olması lazım gelirken her türlü fısk ve fücuru orada yaptılar. Görenler var. Görenler var.

Her gelen deveye binmek için gelmedi Mısır'a, her gelen ihramı görmek için gelmedi. Her türlü maksatları, hayvani sıfatların serbest olduğu için geldiler oraya. Allah görüyor jalla jalaluhu.

Göstereceğim diyor. "Saoreekum dara alfasiqeena". (7:145) Nasıl kırbaç gelecek? Şimdi Mısır ahalisi ferah etmiş. Ferah etme. Halini değiştir. Adam değiştirmekle değil. İnsan kendilerini değiştirecektir ki yukarıdan emir gelsin, halleri değişsin. "'Inna Al-Laha La Yughayyiru Ma Biqawmin Hatta Yughayyiru Ma Bi'anfusihim"(13:11)

Ey Şanlı Rasul bizi şefaat buyur. Ey Şanlı Peygamber yaranı Ahl-i Bayti Nubuwwa bize merhamet edin.

Bize arslanlarınızdan gönderin. Bizi ıslah ediciler gönderin. Yoksa aynı amelde gidersek yüz adam değiştirsek gene o, gene odur. Değişmezsen "'Inna Al-Laha La Yughayyiru Ma Biqawmin Hatta Yughayyiru Ma Bi'anfusihim"(13:11) Yalan var, dolan var, her türlü fitne var. Bunları değiştireceksin.

Ey Rabbimiz bize Sahib gönder. Ey Rabbimiz bizi affeyle. Ol Habibi'nin sevgili torunu için, hürmeti için bu Mısır'ın üstündeki yük kalksın. Biz de söylüyoruz. Bizim vazifemiz de bu. Biz de söyledik. Abdun aciz bir kulum. Lakin Mısır'ı severiz. Mısır, hem Enbiya da oldu, evliyalar oldu, ulemalar geldi. Onların bu hale düşmelerini istemeyiz. İstemiyorlar. Değiştir halini. Ne Amerikan'a avuç aç, ne Alman'a. Ne de Mısır'ı Acem'e sat; ne de Mısır'ı Çin'e bağışla; ne de Mısır'ı Rus'a bırak. Yok. Mısır'ın şerefi var. Peygamber sancağını çek, kadınlar eve, erkekler işlerine dönsün, ibadetü taatına dönsün, hemen işler düzelecektir.

Ey Rabbimiz bizi affeyle. Sevindiler, o adamı kaldırdık. O adam bir tek adam, bir şey yapacağı yoktu.

Onun gibi yerine yüz kişi gelse aynıdır. Siz değişeceksiniz. Kadınlara sokağa çıkmak haramdır. Ulema ne söylemez? Kucak kucağa millet sokaklarda, kadın erkek tepişirken inayet gelir mi oraya? Süslü püslü kadın erkek sokaklarda it taşlar, bağrışırken, hangi inayet olacak? Gidin Sultan'a. Emretsin, fitne dursun.

Ey Şahı Merdan. Ey Şahı Merdan bize imdat gönderin. Her memleket böyle oldu. Bizi de değiştirsinler.

Kötü hallerimizi bırakalım. Allah yoluna dönelim. Küfrün yollarını, rezilliklerini atalım. İslam'ın sancağını kaldıralım. O zaman inayet yetişir size. Ey Şahı Merdan ifadeniz eyler yaranı hayran.

(5)

Çek kılıncını ey Şahı Merdan. Biz aciz kul olduk, bir şey yapamıyoruz. Ey Rabbimiz bizi affeyle. Ey Habib, Allah'ın sevgili Habibi bizi doğru yola sürecek Sultan gönder ya RasulAllah. Ey Şahı Merdan amin demek sizindir. Akıbetimiz hayrolsun. İslam'ın sancağı yere düşmez. Lakin o sancağı kaldırmayanların hepsi yıkılacaktır. Hepsi yıkılacaktır. Peygamber sancağını kaldırmasa hepsi yıkılacaktır. Türk'ü de, Kürd'ü de, Arab'ı da, Acem'i de.

Allahu akbar, Allahu akbar, Allahu akbar wa Lillahi l-hamd. Gelecektir. Sultan gelecektir. Fatiha.

MashaAllah ya Ahl-i Bayti Nubuwwa. Bastığınız toprağı öpelim, sancağınızı taşıyalım. Bizi rezil edenler rezil olsunlar. İslam'ı rezil etmeye uğraşanlar rezil olsunlar. Kalksın İslam'ın sancağı, çek, korkma. Fatiha.

Kuvvetimiz var.

Ey mübarekler Mısır'da Enbiya, Evliya. Ne yapalım? Bize izin var. Bağırıp çağırmaya size yok. Ama sancak gelecektir, sancağı kaldıracaksınız. Fatiha. Allahu Allah, Allahu Allah, Allahu Rabbi, la ilaha illa Hu.

Al-hamdu lillah. "Wakafa biAllahi shaheedan"(48:28) "Muhammadun Rasulu Al-Lahi"(48:29) Aman ya Rabbi.

Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=8333&name=2013-07-04_tr_Misr.mp4

Referanslar

Benzer Belgeler

j U [sam Zeynep Hotiç (Ataç), Akbank Bebek Sa­ nat Galerisi’ndeki kişisel sergisinde sulu boya tekniği ile ilginç doğa yorumlamalarını izleyiciye sunu-

A nesteziden sonra bilincin yerine gelmesi temel olarak, anestetiğin vücuttan uzaklaştırılması ve beyindeki elektriksel etkinliğin giderek anestezi öncesindeki haline gelmesi

Gizli bir gururla konuşuyorlardı, çünkü Nazım Hikmet gibi milletlerarası bir şair yetiştirmenin gururunu açıkça belirtmek bugün Türkiyede hattâ Türkiye

Sabahattin ve Lûtfullah Beyler, Ahmet Rıza, İsmail Kemal (1), bi­ lâhare Amasya mebusu olan İsmail Hakkı Paşa (2), «Kanunu Esasi* gazetesi sahiplerinden Hoca

Sonuç olarak immün sistemde yetmezliği olan veya diya- bet gibi immün yetmezliğe neden olabilecek komorbiditeleri olan hastalarda saptanan renal kitleler karşısında, infeksiyon-

letlerarası Ticaret Odası tarafından dünyada yılın işadamı seçilen Vehbi Koç'u dün saat 10.00'da kabul e tti.'Vehbi Koç, görüşmeden sonra yaptığı

Şehirin içinde üçgen bir arsa üzerine bütün daireleri tamamen güneş ve havadan faydalanacak şekilde plânlanan bu blok apartmanlarda 500 kişi iskân edilebilecektir.. Bir

Sözlü ve yazılı tüm çağrılara “Biz çED raporumuzu aldık, orada her şeyi anlattık”diye yanıt vererek katılmayan, bunun yerine toplantının olduğu gün yerel gazetelere