• Sonuç bulunamadı

Fed Detayları ve Yeni Dönemde Olası TCMB Adımları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Fed Detayları ve Yeni Dönemde Olası TCMB Adımları"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 1

Fed Detayları ve Yeni Dönemde Olası TCMB Adımları

Amerikan Merkez Bankası (Fed) tarafından gerçekleştirilen Aralık ayı FOMC toplantısında piyasa beklentilerine ve Grup düşüncemize paralel bir şekilde faiz koridoru uygulamasında 25 baz puanlık artış kararı alındı. Böylece 16 Aralık 2008 tarihinde başlatılan sıfır faiz uygulamasına son verildi ve Başkan Yellen’ın tabiri ile bir dönem sona ermiş oldu. Yeni süreçte banka tarafından faiz koridoru aralıkları yüzde 0.25-0.50 aralığında belirlenecek. Söz konusu oran aynı zamanda bankacılık sisteminin borçlanmasında referans değer olarak kabul edilecek.

Banka tarafından alınan diğer kararlarda ise:

 Bankaların tutmak zorunda oldukları rezervlere ödenen faiz oranı yüzde 0.25 seviyesinden yüzde 0.50’ye,

 Ters repo işlemlerinde kullanılan faiz oranı yüzde 0.05 seviyesinden yüzde 0.25’e,

 Discount rate olarak tanımlanan, ticari ve büyük bankalara acil likidite sağlanmasında referans olarak kullanılan faiz oranı ise yüzde 0.75 seviyesinden yüzde 1’e yükseltildi.

Banka tarafından uygulanan para politikasında iktisadi anlamda bilinen tanımıyla parasal sıkılaştırma dönemine geçişin başladığı çıkarımı yapmak hata olur. Yeni dönemde para politikalarında ilk etapta normalleşme, akabinde ise bilanço küçültme operasyonları ve küçük çapta piyasadan likidite çekilmesine tanıklık edeceğiz. Düşüncemize Fed Başkanı Yellen tarafından açıklamaların da destek verdiği kanaatindeyiz. Buna göre faiz artışları kademeli ve açıklanacak olan ekonomik verilere bağlı olmaya devam edecek.

Orkun GÖDEK DenizBank

Özel Bankacılık Grubu Yönetmen

Düzey 3 Türev Araçlar

Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der.

orkun.godek@denizbank.com +90 212 348 51 60

İSTANBUL

(2)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 2

Banka tarafından kamuoyu ile paylaşılan ekonomik projeksiyonlarda Eylül ayı toplantısına göre bazı revizyonlar gerçekleştirildi. Buna göre medyan değer olarak baktığımızda 2016 yılı büyüme rakamı 0.1 yüzde puan yukarı revizyon ile yüzde 2.4, işsizlik oranı 0.1 yüzde puan indirim ile yüzde 4.7, PCE enflasyonu 0.1 yüzde puan indirim ile yüzde 1.6 ve çekirdek PCE enflasyonu ise 0.1 yüzde puan indirim ile yüzde 1.6 seviyesinde belirlendi. Ayrıca 2015 yılı çekirdek PCE enflasyonundan da 0.1 yüzde puan indirim yapıldı yüzde 1.3 seviyesinde olmasının beklendiği belirtildi. Fed yönetimi enflasyonun (PCE) 2017 yılı sonunda yüzde 1.9, 2018 yılında ise yüzde 2 olan resmi hedefe ulaşacağını öngörüyor. Söz konusu rakamlar Eylül ayı toplantısı ile aynı olarak korunmuş durumdalar. Federal Fonlama Oranı beklentilerine bakıldığında, 2016 yılı için yüzde 1.4, 2017 yılı için 0.2 yüzde puan ile yüzde 2.4 ve 2018 yılı için de 0.1 yüzde puan ile yüzde 3.3 seviyeleri karşımıza çıkıyor. Uzun dönem faiz oranı beklentisi ise yüzde 3.5 ile sabit tutuldu.

Gelecek dönem ekonomik verilerde büyümenin kırılgan yapısı ve enflasyonun düşük seyri yakından takip edilecek. Bu iki kalemde gözlenecek gelişmeler alınacak faiz kararları üzerinde etkili olacaktır. Keza işgücü piyasası verilerinin de popülaritesini koruyacağını söylemek yanlış olmaz.

Eylül ayı toplantısında 13 üye ilk faiz artışı kararının 2015 yılında alınmasını beklerken, Aralık ayı toplantısında kamuoyuna açıklanan FOMC Dot Plot detayları bu rakamın 15/17 olduğunu gösteriyor. Buradan faiz artışı kararının oy çokluğu ile alındığı sonucuna ulaşmak mümkün.

2016 yılında Federal Fonlama Oranı’nın yüzde 1.4 seviyesinde (medyan) gerçekleşmesi bekleniyor. Söz konusu rakamdan çıkaracağımız anlam bize 1 baz puanlık faiz artışının daha gündeme gelebileceğini gösteriyor. 25 baz puanlık artışların olabileceği düşünüldüğünde gelecek yıl 4 toplantıda adım atılabildiğini görebiliriz. Grup beklentimiz ekonominin mevcut sağlıklı koşullarını koruduğu ortamda 2 toplantıda toplam 50 baz puan faiz artışının olabileceği yönünde. Bu senaryonun hayata geçmesi halinde piyasalarda paniğin artmadığı ve sürecin kontrollü yönetildiğine tanıklık edebiliriz.

Gelecek dönemde gelişmekte olan ülkeler grubundan para çıkışları ve portföy değişimleri devam edebilir. Bu konuda rüzgarın terse döneceğine dair net bir kanıt elde bulunmuyor.

Ancak çıkış hızının yavaşlaması ve ev ödevini yapmış olan ülkelerin pozitif ayrışacağını düşünüyoruz. Bu durumda seçim döngüsünü tamamlamış, reform beklentisinin olduğu ve emsal ülkelere kıyasla ucuz fiyatlamalarda seyreden Türk lirası cinsi varlıklarda yukarı yönlü fiyatlama isteği ile karşılaşabiliriz. Ancak ülkeye dair hali hazırda devam eden jeopolitik riskler, artan terör ve şiddet olayları, Başkanlık yönetimi tartışmaları ve 2016 yılının bahar aylarında gündeme gelmesi beklenen Merkez Bankası yönetimi atamaları hareketin kalıcılığını ve hızını sınırlayabilecek etkenler olarak ön plana çıkabilir.

(3)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 3 Olası TCMB Adımları

Banka yönetimi tarafından daha önce kamuoyuna açıklanan yol haritası kapsamında Fed’in attığı adımları takiben para politikalarında normalleşme sürecinin içerisine girilmesini bekliyoruz. Bu kapsamda ilk adım 17 Aralık sabahı itibarıyla Amerikan doları cinsi zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlara ve serbest hesaplara ödenen faiz oranı yüzde 0.24 seviyesinden yüzde 0.49’a yükseltilerek atılmış oldu. Bu kanaldan bankacılık sisteminin maliyetlerinde azalış ve kısmi derecede telafinin amaçlandığını söyleyebiliriz.

22 Aralık tarihinde gerçekleşecek olan Para Politikası Kurulu toplantısında TCMB yönetimince 1 hafta vadeli repo faiz oranının 50 baz puan artış ile yüzde 8 seviyesine, gecelik (o/n) borç alma faiz oranının ise 75 baz puan artış ile yüzde 8 seviyesine yükseltilmesini bekliyoruz. Ayrıca gecelik (o/n) borç verme faiz oranında herhangi bir revizyona gidilmeyeceği ve yüzde 10.75 seviyesinin korunacağı kanaatindeyiz.

Normalleşme politikaları çerçevesinde gelecek dönemde haftalık repo faizi üzerinden bankacılık sisteminin fonlanmasında artış göreceğiz.

Sistemin içerisine düştüğü açığı bu kanaldan kapatma isteği arttıkça sıkılaşmanın boyutlarında yukarı yönlü hareket gözlenecek ve ağırlıklı fonlama oranında yüzde 9-9.5 aralığında işlemlerin yoğunlaştığına tanıklık edeceğiz. İhalelere verilen tekliflerin ve TCMB’nin karşılama isteğine bakıldığında sıkılaşmanın Kasım ayında artış gösterdiğini grafik üzerinden görmek mümkün.

Merkez Bankası yönetimi bir süredir para politikalarında normalleşme adımları atmaya çalışıyor. Bu kapsamda piyasa yapıcı konumda bulunan bankalara tanınan avantajlı durum Ekim ayından bu yana iptal edilmiş ve sistemin tamamının aynı maliyet üzerinden likiditeye ulaşımı sağlanmaya çalışılıyor.

(4)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 4

Türk lirasının yabancı para birimleri karşısındaki fiyatlama performansına paralel faiz koridorunun üst bandının zaman içerisinde kullanılıp kullanılmayacağına karar verilecek.

Hali hazırda yüzde 10.75 seviyesinde bulunan maliyet ile yerel para biriminin korunmaya çalışıldığını görüyoruz. Fiyatlamalarda istikrar sağlanana dek bu kanalın aktif bir şekilde kullanılacağını düşünüyoruz.

(5)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 5

UYARI NOTU

Bu e-posta, varsa ekleri ve içerdiği bilgiler, özeldir ve gizlidir, yalnızca gönderildiği belirtilen kişi/kişilerin kullanımı içindir. Bu e-postanın, alıcısı dışında başka bir kişi tarafından ve belirtilen amaç dışında okunması kopyalanması, yönlendirilmesi ve kullanılması yasaktır. Bu mesaj ve eklerinin tarafınıza yanlışlıkla ulaşmış olması durumunda lütfen mesajı gönderen kişiyi haberdar ederek bize ulaşın, gizliliğini koruyun ve hiçbir şekilde saklamayın. Mesajı gönderen kişinin veya DenizBank A.Ş. ve iştiraklerinin, yetkisiz kişilerce erişilen ve/veya içeriği bozulan mesajlar veya bu mesajların içerdiği bilgiler ile ilgili herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu doküman DenizBank A.Ş. tarafından bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, burada yer alan her türlü bilgi ve değerlendirme, hazırlandığı tarih itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenirliliğine inanılan halka açık yayın/yayım kaynaklarından elde edilerek derlenmiştir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır.

DenizBank A.Ş. ve iştirakleri, bu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini hiçbir şekilde garanti etmemektedir. Bu dokümanda belirtilen ürünler çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucu para kaybı yaşanabilecektir. Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası/Yabancı Para bazında değer kaybı olabileceği, devletin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım-satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyeceği bilinmelidir. Tanıtılan ürünler, belli bir yatırımcının hedefleri, mali durumu ya da gereksinimleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır, bu nedenle mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu dokümandaki bilgilere dayanılarak alınacak yatırım kararlarının sonuçlarından, burada yer alan bilgi, değerlendirme ve istatistiki şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan hukuki açıdan müşteri sorumludur. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Yatırım ürünleri; mevduat olmayıp, Denizbank A.Ş., ve diğer ilgili kuruluşların ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun teminatı, garantisi, sigortası ya da herhangi bir yükümlülüğü altında değildir. Yatırım ürünleri, Devlet güvencesi altında değildir. Anaparanın yitirilmesi dahil çeşitli yatırım riskleri içerebilir. Yatırım ürünlerinin geçmişteki performansları, gelecekteki performanslarının göstergesi değildir. Fiyatlar düşebilir ya da yükselebilir. Döviz cinsinden yatırım ürünleri, dövizdeki muhtemel dalgalanmalar nedeniyle anapara kaybı da dahil kur risklerine maruz kalabilir. Yorumların müşteri tarafından nihai değerlendirmesinde orijinal metnin dikkate alınması esastır. Ürünler ile ilgili soru veya şikayetlerinizi iletmek için 444 0 801 Önce Müşteri Hattı'nı arayabilir ya da www.denizbank.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Aktinik keratoz, verruka vulgaris, se- boreik keratoz, trikilemmoma, epidermoid karsinom ve melanom gibi birçok hastalık altta yatan sebep olabilir.3 Yu ve arkadaşları,

Yani alan

[r]

Geçen yıl aynı dönemde barajlardaki su miktarının 142 milyon 810 bin metreküp olduğu ifade edilen internet sitesinde, kullanılabilir su oranının yüzde 5,58 olduğu

veriyor.Yaz ı seçim öncesi dönemde istatiksel verileri okurken dikkatli olmamız gerektiğini gösterirken, kimin hangi veriyi nas ıl kullandığını düşündürmesi açısından

Tar ım sektöründe geçen yıl da büyüme rakamlarıyla ilgili aynı durumların yaşandığını hatırlatan Eker, dördüncü çeyrekte rakamlar ın kesinleşmesiyle tarım

Kentlerde de k ırsalda da işsizlik oranı yüzde 2,2 arttı kentte yüzde 14,2'ye, kırsalda da yüzde 9,3'e yükseldi.. Öte yandan iktisatç ı Mustafa Sönmez'in bianet'te

Tarıma yönelik sabit sermaye yatırımı 2014’te bu yıla göre yüzde 9.1 artarak 16 milyar 975 milyon liraya ulaşacağını anlatan Bayraktar, tarımın daha fazla yatırımı