• Sonuç bulunamadı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ MALATYA, KULUNCAK KUZEYİNİN VE BATISININ MADEN JEOLOJİK İNCELEMESİ Abdulkadir PEKTAŞ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2010 Her hakkı saklıdır.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ MALATYA, KULUNCAK KUZEYİNİN VE BATISININ MADEN JEOLOJİK İNCELEMESİ Abdulkadir PEKTAŞ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ANKARA 2010 Her hakkı saklıdır."

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MALATYA, KULUNCAK KUZEYİNİN VE BATISININ MADEN JEOLOJİK İNCELEMESİ

Abdulkadir PEKTAŞ

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

ANKARA 2010

(2)

Abdulkadir PEKTAŞ tarafından hazırlanan “Malatya, Kuluncak Kuzeyinin ve Batısının Maden Jeolojik İncelemesi” Adlı tez çalışması 08.06.2010 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Prof. Dr. Taner ÜNLÜ

Jüri Üyeleri

Başkan: Prof.Dr.Cem SARAÇ

Üye: Prof.Dr.Taner ÜNLÜ

Üye: Doç.Dr.İ.Sönmez SAYILI

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Orhan ATAKOL Enstitü Müdürü

(3)

Yüksek Lisans Tezi

MALATYA, KULUNCAK KUZEYİNİN VE BATISININ MADEN JEOLOJİK İNCELEMESİ

Abdulkadir PEKTAŞ

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Taner ÜNLÜ

Toros Kuşağının doğu ucunda yer alan Malatya ili Kuluncak ilçesi yakın çevresinde; Toros platformu üzerine Meastrihtiyen öncesi yaşta tektonik olarak yerleşmiş olan ofiyolitik kayaçlar, temeli oluşturmaktadır. Bunların üzerine posttektonik havza çökelleri uyumsuz bir biçimde gelmektedir. Paleosen yaşlı granitik kayaçlar ile Miyosen yaşlı volkanitler sahada gözlenen magmatik aktiviteyi karakterize etmektedir.

Saha çalışmaları, mineralojik ve petrografik incelemeler sonucunda, çalışma sahasında;

ultramafik ve mafik kayaçlar, kireçtaşları ve konglomeralar ile siyenitik kayaçlar ve bu kayaçların yoğun olduğu bölgelerde fluorit oluşumları ile farklı lokalitelerde kromit cevherleşmeleri ve manyetit oluşumlarına özgü litolojiler belirlenmiştir.

Cevher mikroskobisi ve jeokimyasal çalışmalar ile; sahada gözlenen Alpin tipi yatakları karakterize eden kromititlerin yanı sıra, kurşun-çinko, demir, fluorit,manyezit ve vermikülit oluşumlarına ortam hazırlayan yankayaç ve cevher örneklerine özgü parametreler irdelenmiştir

Tüm çalışma sonucunda; bölgede ultramafik kayaçlarda, olasıl lateritleşmeler sonucunda Ni ve Co elementlerince zenginleşmeler saptanmıştır. Granitik kayaçlara bağlı geç hidrotermal etkiler (listvenitleşmeler) ise, daha önceki oluşumları maskelemiştir . Bu kayaçlarda yüksek Cr içeriği dikkate değerdir. Alkali siyenit, siyenit ve trakit örneklerinde ise yüksek NTE, U ve Th element içerikleri saptanmıştır. Fluorit örneklerinde de çok yüksek NTE ve yüksek U, Th element içerikleri belirgindir.

(4)

Master Thesis

MINING GEOLOGICAL INVESTIGATIONS AT THE NORTH AND THE WEST OF KULUNCAK, MALATYA

Abdulkadir PEKTAŞ

Ankara University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Geological Engineering

Supervisor: Prof. Dr. Taner ÜNLÜ

Pre-Maastrichtian ophiolitic rocks which are tectonically emplaced on Taurus platform are the basement at around Kuluncak area of Malatya province located at the east of Taurus Belt. Post tectonic basin sediments unconformably overlie this unit. Magmatic activity at the study area is characterized by Paleocene granitic rocks and Miocene volcanites.

According to field studies and mineralogical and petrographical investigations, ultramafic and mafic rocks, limestones and conglomerates, syenitic rocks and fluorite occur in these areas, in addition, lithologies related with chromite and magnetite occurrences are determined.

Due to the microscopic and geochemical studies, alpine type chromitites, lead and zinc, iron, fluorite, magnesite and vermiculite occurrences are interpreted with their wall rocks and ore samples.

Consequently, lateritic enrichments of Ni and Co elements at ultramafic rocks of the region are found. Late hydrothermal effects related with granitic rocks(listvenites) mask all previous formations. High Cr content is important at these rocks. REE, U and Th enrichments are determined in alkali syenite, and trachyt samples. Very high REE and high U and Th enrichments outstand in fluorite samples

June 2010, 90 pages

Key Words : Malatya, Kuluncak, Ophiolite, Granitoid, Mining Geology

(5)

Malatya, Kuluncak kuzeyinin ve batısının maden jeolojik incelemesi konulu tez çalışması, sayın Prof. Dr. Taner ÜNLÜ danışmanlığında, Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Maden Yatakları-Jeokimya Anabilim Dalı’nda; 2009-2010 yılları arasında hazırlanmıştır.

Tez çalışmasının tüm aşamalarında bilgi birikimi, değerli yorum ve önerileri ile çalışmamı yönlendiren, mesleki bilgi yanında, çalışma yöntemi prensipleriyle de donanımımı sağlayan değerli hocam sayın Prof. Dr. Taner ÜNLÜ’ye (Ankara Üniversitesi),

Petrografi çalışmalarında verdiği katkılar ve yorumlarıyla, farklı düşünce açılımları sağlayan sayın Doç. Dr. İ. Sönmez SAYILI’ya (Ankara Üniversitesi),

Jeokimyasal analizlerin yapımı konusunda yardımcı olan sayın Prof. Dr. Yusuf Kağan KADIOĞLU’na (Ankara Üniversitesi),

Tezin hazırlanması sırasında çeşitli konularda katkılar sağlayan sayın Prof. Dr. Cem SARAÇ’a (Hacettepe Üniversitesi),

Sedimanter birimlerin mikroskobik olarak tanınmasındaki katkılarından dolayı sayın Prof.Dr. Yavuz OKAN’ a (Ankara Üniversitesi),

Arazi ve büro çalışmalarında desteklerini esirgemeyen ve yorumlarıyla teze katkı koyan sayın Prof. Dr. Mehmet ÖNAL’a (İnönü Üniversitesi),

Deneyiminden büyük ölçüde istifade ettiğim sayın Dr. Yusuf Ziya ÖZKAN’a,

Ocaklarda yapılan çalışmalarda her türlü yardım ve desteği veren Bilfer Madencilik elemanlarına,

Yürekten teşekkürlerimi sunarım.

Abdulkadir PEKTAŞ

(6)

ÖZET ... ..I ABSTRACT……….………..….II ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR …………..………..…...……….………….III SİMGELER DİZİNİ ... VI ŞEKİLLER DİZİNİ ... VII ÇİZELGELER DİZİNİ ... XI

1. GİRİŞ ... 1

1.1 Çalışma Alanını Tanımı ... 1

1.2 Çalışma Alanının Coğrafik Durumu ... 1

1.3 Çalışmanın Amacı ... 3

1.4 Çalışma Yöntemi ... 3

1.4.1 Saha çalışmaları ... 3

1.4.2 Laboratuvar çalışmaları ... 3

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ... 5

3. BÖLGESEL JEOLOJİ ... 7

4. ÇALIŞMA SAHASININ JEOLOJİSİ ... 10

4.1 Stratigrafi ve Litoloji ... 10

4.2 Ultrabazik-Bazik Kayaç Topluluğu ... 13

4.2.1 Harzburjitler ... 14

4.2.2. Dunitler ... 15

4.2.3 Gabrolar... 15

4.2.4 Listvenitler ... 15

4.3 Siyenit Porfir ve Trakitler ... 16

4.4 Çökel Kayaçlar ... 19

5. YAPISAL JEOLOJİ ... 22

5.1 Alvar Yaylası-Hamal Çayı Fay Sistemi ... 22

5.2 Yunnuk-Düşüksöğüt Fay Sistemi ... 22

5.3 Kıvrımlar ... 22

6. MİNERALOJİK VE PETROGRAFİK ÇALIŞMALAR ... 25

6.1 Ultramafik Kayaçlar ... 28

6.1.1 Serpantinitler ... 30

6.1.2 Serpantinleşmiş Peridotitler ... 33

(7)

6.1.5 Silisleşmiş ve/veya Karbonatlaşmış Ultramafik Kayaçlar

(Listvenitler)………....36

6.2 Mafik Kayaçlar ... 38

6.3 Asidik Magmatik Kayaçlar ... 43

6.4 Sedimanter Kayaçlar ... 48

6.4.1. Üst Kretase Kireçtaşları ... 49

6.4.2 Üst Kretase Konglomeraları ... 50

6.4.3 Pliyosen (?) Kireçtaşları ... 51

6.5 Fluorit Cevherleşmeleri ... 52

7. CEVHER MİKROSKOPİSİ ... 55

8. JEOKİMYA ... 64

9. MADEN JEOLOJİSİ ... 77

9.1 Krom Ocakları... 77

9.1.1 Karadere Ocağı ... 77

9.1.2. Yılmaz ve Çakır Ocakları... 77

9.1.3 Alvar Ocakları ... 79

9.1.4 Kuluncak Kuyu Ocağı ... 80

9.2 Kurşun- Çinko Ocakları ... 80

9.3 Demir ocakları ... 81

9.4 Fluorit Ocakları ... 83

9.5 Manyezit Ocağı ... 84

9.6 Vermikülit Oluşumları ... 84

10. SONUÇLAR ... 86

KAYNAKLAR ... 88

ÖZGEÇMİŞ……… ....…...90

(8)

AÜ Ankara Üniversitesi Bio Biyotit

Ca Kalsiyum

Cr Kromit

Cu Bakır

Fe Demir

F Florit

Kçt Kireçtaşı

K, G, D, B Temel Coğrafik Yönler

Man Manyetit

Mg Manyezit

NTE Nadir Toprak Elementleri

Ol Olivin

Op Ortopiroksen Pl Plajiyoklaz ppm Milyonda bir

Pi Piroksen

Pb Kurşun

Zn Çinko

(9)

Şekil 1.1 Çalışma alanının yer bulduru haritası... 2

Şekil 3.1 Çalışma alanının 1/500 000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası Sivas Paftasındaki yeri……….…………8

Şekil 3.2 Çalışma alanının genelleştirilmiş dikme kesiti……….………... .….9

Şekil 4.1 Çalışma alanının jeoloji haritası ... 11

Şekil 4.2 Çalışma alanının genel görünümü ... 13

Şekil 4.3 Çalışma alanında gözlenen harzburjitler ... 14

Şekil 4.4 Bicir güneyindeki gabrolardan bir görünüm ... 16

Şekil 4.5 Serpantinitlerden listvenitlere geçiş ... 17

Şekil 4.6 Kapıkaya yöresindeki listvenitler ... 17

Şekil 4.7 Kuluncak batısında izlenen siyenit porfirler ... 18

Şekil 4.8 Sığırkıran doğusunda izlenen trakitler ... 18

Şekil 4.9 Sığırkıran zirvesi trakitleri ... 19

Şekil 4.10 Alibeyli tepe civarı alkali siyenitleri ... 20

Şekil 4.11 Ultrabazik-bazik kayaçlar üzerine transgresif yerleşen konglomeralar ... 21

Şekil 4.12 Yer yer kristalize olmuş Karapınar kireçtaşları... 21

Şekil 5.1 Dunitleri kesen bir fay sistemi ... 23

Şekil 5.2 Demir çakılları içeren Yunnuk fay breşi ... 23

Şekil 5.3 Kıvrımlı Eosen kireçtaşları... 24

Şekil 6.1 Karadere Sarı Murat tepe arasından alınan serpantinleşmiş peridotit ... 28

Şekil 6.2 Günlenme gösteren dunitik ultramafik kayaç ... 29

Şekil 6.3 Gül ocağı civarından alınan serpantinleşmiş peridotit ... 29

Şekil 6.4 Eskiköy deresi batısından alınan piroksenit örneği ... 30

(10)

Şekil 6.7 Serpantin mineralleri arasında kataklastik kromit taneleri ... 32

Şekil 6.8 Serpantinit içinde talk mineralleri ... 32

Şekil 6.9 Elek dokusu sunan serpantinleşmiş olivinler arasında bastitleşmiş ortopiroksen minerali ... 33

Şekil 6.10 Orta iri taneler arasında piroksenler ve serpantinleşmiş olivinler ... 34

Şekil 6.11 Karadere ocağından alınan masif kromit cevheri ... 34

Şekil 6.12 Karadere ocağı yarı masif kromit cevheri ... 35

Şekil 6.13 Alvar ocağından alınan benekli kromit cevheri ... 35

Şekil 6.14 Serpantin ve talk mineralleri arasında kümülatlar şeklinde yeralan kataklastik kromit taneleri…. ... 36

Şekil 6.15 Serpantin ve talk mineralleri arasında kümülatlar şeklinde yeralan karbonat damarları tarafından kesilmiş kromit taneleri…. ... 36

Şekil 6.16 Karbonatlaşmış ve silisleşmiş ultramafik kayaç – lisvenit... 37

Şekil 6.17 Serpantinitlerin silisleşip karbonatlaştıkları ve genç kuvars damarcıkları ile kesildikleri görünüm… ... 37

Şekil 6.18 Serpantinleri kesen karbonat damarları ve onları kesip öteleyen kuvars damarları ... 38

Şekil 6.19 Kamışlı Yivek dereden alınan piroksen ve plajioklazları belirgin gabroyik kayaç ... 38

Şekil 6.20 Bicir güneyinden alınan gabroyik kayaç ... 39

Şekil 6.21 Seylik tepeden alınan gabroyik kayaç ... 39

Şekil 6. 22 Dilinimlerinden itibaren opaklaşmış piroksenler ve serizitleşmiş plajioklazlar ... 40

Şekil 6.23 İkizlenmeli ve yarı öz şekilli ve uralitleşmiş piroksenler ... 41

Şekil 6.24 Özşekilsiz plajioklazlar ve taze piroksenler ile uralitleşmiş piroksenler .... 42

(11)

Şekil 6.26 Sığırkıran T. Zirvesinden alınan trakit örneği ... 43

Şekil 6.27 Sığırkıran T. kuzeybatısından alınan trakit örneği ... 43

Şekil 6.28 Fluorit ocakları arasından alınan siyenit örneği ... 44

Şekil 6.29 Adatepe batısından alınan siyenit örneği ... 44

Şekil 6.30 Kızılgüney tepe kuzeyinden alınan alkali siyenit örneği ... 45

Şekil 6.31 Alibeyli tepe kuzeydoğusundan alınan alkali siyenit porfir örneği... 45

Şekil 6.32 Feldispatlarında akma dokusu sunan trakit ... 46

Şekil 6.33 Feldispat fenokristalinin etrafını saran ışınsal akma dokulu feldispatlar .... 47

Şekil 6.34 K-Feldispat fenokristal ve hamurundan oluşan siyenit porfir ... 47

Şekil 6.35 K-Feldispatlar içinde öz şekilli egirin kristalleri ... 48

Şekil 6.36 Kösürelik civarından alınan kireçtaşı örneği ... 49

Şekil 6.37 Karbonat damarları tarafından doldurulmuş kireçtaşı ... 49

Şekil 6.38 Taban konglomerasına ait örnek ... 50

Şekil 6.39 Kayaç ve mineral parçalarından oluşan konglomera ... 50

Şekil 6.40 Bej renkli kireçtaşı ... 51

Şekil 6.41 Gözenekli değişik mineraller içeren kireçtaşı ... 51

Şekil 6.42 Alçakçal tepe doğusundan alınan fluorit örneği ... 52

Şekil 6.43 Alibey tepe kuzeydoğusundan alınan fluorit örneği ... 53

Şekil 6.44 Eflatun ve mor renkli fluoritler ve aralarındaki yarı opak-opak mineral adacıkları ve tüm kayacı kesen karbonat damarcıkları ... 54

Şekil 7.1 Kromitlerde bol çatlaklı yapı... 55

Şekil 7.2 Kromit tanelerinde tane sınırları boyunca gözlenen kromspinel dönüşümleri ... 56

Şekil 7.3 Kromit tane çatlaklarında gözlenen lineyit grubu mineral oluşumları ... 56

(12)

Şekil 7.6 Hematit ve mangan grubu minerallerinin birlikte görünüşü ... 58

Şekil 7.7 Hematit çubukları ve gang içersinde mangan grubu minerallerin farklı bir tanedeki görünüşü ... 59

Şekil 7.8 Pirit relikti içinde limonitlerin görünüşü ... 59

Şekil 7.9 Rutil- anataz ve hematit birlikteliği ... 60

Şekil 7.10 Bir rutil tanesinin görünüşü ... 60

Şekil 7.11 Hematit sfen birlikteliği ... 61

Şekil 7.12 Limonit içersinde pirit relikti ... 61

Şekil 7.13 Limonit içersinde açık renkli anataz-rutil tanelerinin dağılımı ... 62

Şekil 7.14 Bir hematit tanesinin görünüşü ... 62

Şekil 7.15 Mineral dönüşümü rutilden bir görünüş ... 63

Şekil 9.1 Karadere krom ocağı ... 78

Şekil 9.2 Çakır krom ocağı ... 79

Şekil 9.3 Alvar krom ocağı ... 79

Şekil 9.4 Kuluncak kuyu krom ocağı ... 80

Şekil 9.5 Terkedilmiş bir kurşun galerisi ... 81

Şekil 9.6 Zülfikaroğlu Çal demir ocağı ... 82

Şekil 9.7 Fuorit ocağı ... 83

Şekil 9.8 Manyezit ocağından bir görünüm ... 84

Şekil 9.9 Yunluk mahallesi demir ocağında izlenen manyetit ve vermikülit oluşumları ………..…85

(13)

Çizelge 6.1 Çalışma alanından alınıp mikroskopik olarak incelenen örnekler ... 26

Çizelge 8. 1 Serpantinleşmiş harzburjit örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 68

Çizelge 8. 2 Dunit örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 69

Çizelge 8.3 Piroksenit örneğine özgü jeokimyasal veriler ... 70

Çizelge 8.4 Gabro örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 71

Çizelge 8.5 Alkali siyenit örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 72

Çizelge 8.6 Siyenit örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 73

Çizelge 8.7 Trakit örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 74

Çizelge 8.8 Listvenit (laterit) örneklerine özgü jeokimyasal veriler... 75

Çizelge 8.9 Fluorit örneklerine özgü jeokimyasal veriler ... 76

(14)

1. GİRİŞ

1.1 Çalışma Alanının Tanımı

Malatya ili Kuluncak ilçesi civarında yer alan çalışma alanı; 1/25000 ölçekli Malatya K39-a1, Malatya K39-a2, Malatya K39- a3 ve Malatya K39- a4 paftaları sınırları içinde kalmaktadır (Şekil 1.1.). Bölgeye ulaşım Malatya- Hekimhan -Kuluncak veya Malatya- Darende- Kuluncak yollarından sağlanmakta olup, yollar asfalt yapılmış durumdadır.

Kuluncak kuzeyinde kalan kısma ulaşım stabilize yollarla sağlanmakta olup, batısında kalan kısma ulaşım ise bir kısmı asfalt, bir kısmı stabilize olan yollarla sağlanabilmektedir. Malatya-Kuluncak arası asfalt olup, yaklaşık 120 km’dir.

Kuluncak’tan çalışma alanlarının son noktalarına olan uzaklık yaklaşık 25 km olup, stabilize yollarla çalışma alanlarının sınırlarına ulaşılmaktadır.

1.2 Çalışma Alanının Coğrafik Durumu

Çalışma alanı Malatya il sınırları içinde olup çok az bir kısmı Sivas il sınırları içinde kalmaktadır. Bölge karasal iklim şartları etkisinde olup, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı bir iklimin etkisindedir.

Bölge, Alp Orojenik kuşağının Anadolu’nun güney ve doğu kesiminden geçen bölümünde yer alması nedeniyle, yoğun tektonik hareketlerden etkilenerek çok engebeli bir morfoloji kazanmıştır.

Bölgedeki önemli yükseltiler; Akpur tepe (1650 m), Sarı Murat tepe (1684 m), Sığırkıran tepe (1704 m), Maden tepe (1606 m), Payamlı tepe (1612 m), Zülfükaroğlu Çal tepe (1725 m), Ziyaret Çal tepe (1677 m)’dir. Yörenin en alçak kesimleri ise Tohma Çayı’nın yatağıdır.

Büyük akarsu olarak Fırat’ın bir kolu olan Tohma çayı çalışma alanını, KB köşesinden GD köşesine doğru, Bicir-Alvar-Kuluncak boyunca kat eder. Tohma çayının suyu yaz, kış akmaya devam eder. Bitki örtüsü bakımından vadilerde kayısı bahçeleri dikkat çekmektedir.

(15)

Şekil 1.1 Çalışma alanının yer bulduru haritası

(16)

1.3 Çalışmanın Amacı

Bu araştırmanın kapsamında; Malatya ili Kuluncak ilçesi civarında gözlenen ultrabazik- bazik kayaçlar alt birimlerine ayırtlanarak haritalanacak, maden ocak ve bölgede yer alan zuhurlar incelenecektir. İnceleme alanından toplanan örnekler üzerinde yapılacak makroskopik ve mikroskopik incelemelerle, jeokimyasal analizlerin bütünleştirilmesi sonucunda, sahanın jeolojik yapısı ve sahada yer alan cevherleşmeler hakkında yorumlar yapılacaktır.

1.4 Çalışma Yöntemi

Çalışma alanında farklı yazarlar tarafından farklı zamanlarda jeoloji ve maden jeolojisi amaçlı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda yapılan haritalar ve yorumlardan tezde de yararlanılmıştır. Büro çalışmaları sırasında arazi ile ilgili öncel çalışmalar derlenmiş, makale ve raporlar incelenmiştir. Ayrıca saha çalışmaları ile jeolojik harita oluşturulmuş ve toplanan örneklerde mineraloji, petrografi ve jeokimyasal analizlere yönelik laboratuvar çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

1.4.1 Saha Çalışmaları

Saha çalışmaları 2009 yılı yaz aylarında yapılmıştır. Daha önce 1985-1997 yılları arasında Bilfer Madencilik A.Ş’nde ve özel olarak araştırmacı bu bölgede çalıştığından hızlı bir süreç içerisinde sahadan, bölgede gözlenen kayaçların mineralojik ve petrografik özelliklerini belirlemek amacıyla sistematik bir şekilde örnekler derlenmiştir. Alınan örneklerden 43 tanesinden ince kesit, 20 tanesinden cevher mikroskopisi ve 20 tanesinden de jeokimyasal analizler yapılacak şekilde bir çalışma sistematiği gerçekleştirilmiştir.

1.4.2 Laboratuvar Çalışmaları

Laboratuar çalışmaları tüm örneklerden hazırlanan ince kesitlerde,ince kesitlerden seçilen cevher mikroskobisi için hazırlanmış parlak kesitlerde yapılan mineralojik ve petrografik çalışmalar ve tüm bu sonuçların değerlendirilmesi sonucu seçilen örneklerde yapılan kimyasal analizlerin değerlendirilmesi biçiminde yürütülmüştür. Bu kapsamda

(17)

43 adet örneğin ince kesiti AÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü İnce Kesit Laboratuvarı’nda hazırlanmıştır. Yapılan ince kesitler LEİTZ marka polarizan mikroskop altında incelenerek, kayaçların mineralojik, petrografik ve dokusal özellikleri belirlenmiştir.

Seçilen 20 adet örnekte MTA Genel Müdürlüğü MAT Dairesinde parlatma kesiti hazırlanmış ve aynı 20 adet örnek AÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Mineraloji ve Petrografi Araştırma Laboratuvarı’nda Jeokimyasal analizlerle değerlendirilmiştir

(18)

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Çalışma sahası Türkiye’nin önemli bir demir cevheri havzası olan Hekimhan- Hasançelebi-Karakuz bölgesi gibi demir cevherleşmelerinin yoğun biçimde yer aldığı sahanın yaklaşık 30 km batısında yer alması ve bölgenin maden yatak ve zuhur zenginliği bakımından ilginç olması nedeni ile birçok jeoloji ve maden jeolojisi çalışmalarına konu olmuştur (Pilz 1937, Konvenko 1938, Jacobson 1971, Akkoca ve Kurt 1974, Kurtman 1978, Kıral ve Yılmaz 1989, Bozkaya ve Yalçın 1992, Gürer 1992, 1994, Stendal vd. 1995) . Çalışma alanının tamamını veya bir kısmını içine alan çalışmaların en önemlileri kısaca aşağıda verilmiştir.

Chaput (1936), Bölgede ilk çalışma yapanlardan biridir. Ultrabazik-bazik kayaçlar üzerine transgresif olarak gelen birimin Üst Kretase yaşında olduğunu paleontolojik bulgulara dayanarak kanıtlamıştır.

Blumenthal (1937), Hekimhan-Hasançelebi bölgesindeki cevherleşmeleri incelemiş ve oluşumların büyük bir fay zonunda pnömatolitik-metazomatik yolla geliştiklerini savunmuştur.

İzdar (1961), Kuluncak yöresinin stratigrafisini ve yapısını çalışmıştır. Ayrıca yöredeki cevherleşmeleri de inceleyerek köken konusunda değerlendirmelerini yapmış ve oluşum biçimlerini açıklamaya çalışmıştır.

Ayan ve Bulut (1964), Gürün-Darende yöresinin statigrafisini ve yapısını incelemişlerdir.

Leo vd. (1973), yöredeki magmatik kayaçların radyometrik yaş belirlemelerini yaparak, bölgenin mineral kaynakları ve jeolojisini çalışmışlardır.

İzdar ve Ünlü (1977), Hekimhan-Hasançelebi ve Kuluncak bölgesindeki özellikle sedimanter birimleri yaş sıralamasına göre; Alt, Orta ve Üst seri olarak ayırtlamışlardır.

Özer ve Kuşçu (1986), Kuluncak yöresindeki demir cevherlerinde arama çalışmaları gerçekleştirmiş ve değerlendirmelerini yapmışlardır.

(19)

Özgenç ve Kibici (1994), Kuluncak-Başören köyü britolit damarlarının jeolojisi ve kimyasal-mineralojik özelliklerini çalışmışlardır.

(20)

3. BÖLGESEL JEOLOJİ

Çalışma alanı Doğu Toroslar kuşağında yer almaktadır. Sahanın büyük bir bölümünü çok genel anlamda değişik yaş, tür ve boyutlarda blok ve allokton kaya birimlerinden oluşan Bozkır birliğine ait birimler kaplamaktadır. Bozkır birliği; Bolkar dağı, Aladağ ve Geyik dağı birliklerinin üzerinde tektonik ilişkili konumda yer almaktadır. Bozkır birliğinin kapsadığı kaya birimlerinden bazıları aynı yaşta olmalarına karşın, farklı fasiyesleri sergilemektedirler. Derin deniz koşullarını yansıtan bu birimler, değişik boyda ofiyolit bloklarını, tüf ve bazik denizaltı volkanitlerini içerir (Özgül, 1976).

Yöredeki en yaşlı birimler, Permiyen yaşlı dolomitik kireçtaşları, kalkşist, fillit, kuvarsit ve kuvars-şistten oluşur (Baykal, 1966).

Bölgede Mesozoyik yaşlı birimler oldukça kalın bir biçimde izlenmekte olup, bunların çoğunluğu karbonatlardan oluşan sedimenter bir istif biçimindedir. Triyas; şeyl-killi kireçtaşı ve konglemeralarla temsil olunur. Bunların üzerine Jura-Alt Kretase yaşlı, yer yer dolomitik kireçtaşları gelir. Çalışma alanında bulunan ofiyolitik karmaşık bu kireçtaşları üzerine sürüklenmiştir. Bu tektonik yerleşmenin Üst Kretasede gerçekleştiği düşünülmektedir ( Şekil 3.1).

Yukarıda anılan istif taban konglomeralarıyla başlayan ve yoğun biçimde kireçtaşı litolojileriyle temsil edilen post-tektonik havzaya özgü litolojiler tarafından örtülmektedir. Daha geniş bölgede volkano-sedimanter karakter taşıyan bu istif Kuluncak bölgesinde granitik kayaçlar tarafından katedilmektedir.

Bu istif Eosen ve Oligosen yaşlı genç çökeller tarafından uyumsuz bir biçimde örtülmektedir. Miyosen yaşlı volkanitler ise bölgenin en genç volkanik aktivitesi biçiminde izlenmektedir (Şekil 3.2).

(21)

Şekil 3.1 Çalışma alanının 1/500 000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası Sivas paftasındaki yeri

(22)

Şekil 3.2 Çalışma alanının genelleştirilmiş dikme kesiti

(İzdar ve Ünlü 1977 , Özgenç ve Kibici 1994’ten değiştirilerek alınmıştır).

(23)

4. ÇALIŞMA SAHASININ JEOLOJİSİ

4.1 Stratigrafi ve Litoloji

Çalışma alanının en eski birimi ; altındaki Jura-Kretase yaşlı kireç taşları üzerine tektonik olarak yerleşmiş olan ultrabazik- bazik kayaçlardır. Üst Kretase yaşlı bu ultrabazik-bazik kayaç topluluklarının, Üst Kretase yaşlı bir örtü altında aşınma pencereleri halinde yüzeyledikleri izlenmektedir. Üst Kretase birimleri içinde ada biçiminde yüzeylemeler veren bu ultrabazik-bazik kayaç topluluklarının, birbirleriyle kökensel ilişkili, yerleşim sırası ve sonrasındaki tektonik etkilerle dilimlenmiş, özdeş bir ofiyolitik kütlenin parçaları olarak düşünülmektedir. Ultabazik-bazik kayaç topluluğu üzerine taban konglomerası ile başlayan Kampaniyen yaşlı bir çökel istif transgresif olarak gelmektedir.Onun üzerine Maastrihtiyen-Oligosen yaş aralığına sahip;

marn, kumtaşı ve kireç taşlarından oluşan birim uyumsuz olarak çökelmiştir. Çalışma alanında en genç birim olarak Pliyosen yaşlı çakıltaşları ve alüvyonlar izlenir (Şekil 4.1).

Öte yandan trakit ve siyenit porfir biçiminde izlenen Üst Kretase-Paleosen yaşlı bir siyenit sokulumu ultrabazik-bazik kayaçları keser (Şekil 4.2). Üst Kretasede bölgede farklı fasiyeslerde çökelmeler oluşmuştur. Bazı yerlerde marn-kumtaşı-kireçtaşı çökelimleri izlenirken, bazı kısımlarda kırıntılı tortullar ve resifal kireçtaşları volkanik ürünler ile birlikte çökelmiştir.

Bölgedeki Tersiyer oluşukları Paleosen yaşlı kireçtaşlarıyla başlar (Kurtman, 1973).

Eosen oluşukları Paleosen’i, açık uyumsuzlukla örter ve değişik fasiyeslerde gelişir.

Bazı yerlerde fliş karakterindedir. Konglomera-kumtaşı silttaşı-marn ve kireçtaşlarını kapsar. Bazı yörelerde ise tüfit, andezit lav ve aglomeraları Eosen birimleri içinde yer alır. Oligosen yüzlerce metre kalınlığındadır, “Jipsli Seri” olarak adlandırılır (Ketin,1983) ve jipsli, alacalı kumtaşı-silttaşı ardalanmasından meydana gelir.

(24)
(25)
(26)

Şekil4.2 Çalışma alanının genel görünümü

4.2 Ultrabazik-Bazik Kayaç Topluluğu

Çalışma sahasının güneyi ve batı kısmını kaplayan bu kayaçlar, 1/500 000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritasında Üst Kretase yaşlı ayrılmamış ofiyolitler olarak gösterilmiştir. İnceleme alanında gözlenen krom yataklarının içinde yer aldığı bu ultrabazik-bazik kayaçlar, yer yer çökel kayaçlarla karışık durumdadır. Birimler arasındaki dokanaklar faylanmış ve tektonik dilimlenmeyle bazı birimler kamalanarak kaybolmuş ya da incelmiştir. Yer yer de, Kuluncak yöresinde olduğu gibi tanınmayacak derecede değişimlere uğramıştır.

Dizinin en alt kesimini tektonit dokular sunan başlıca harzburjitlerden oluşur. Onların üzerine faylı bir dokanakla kümülat yapı ve dokulara sahip kayaçlar gelir. Kümülat dunit ve gabrolar olarak iki birime ayrılan bu kayaçların üzerinde ise, çökel kayaçlar yer alır.

(27)

Ultrabazik-bazik kayaçlar bu çalışmada; harzburjitler, kümülat dunitler, piroksenit- gabrolar diye üç birim biçiminde haritalanmışlardır. Ayrıca bunların silisleşmiş karbonatlaşmış türevleri olan listvenitler de haritada gösterilmiştir.

4.2.1 Harzburjitler

Çalışma alanının en yaygın kayaçları harzburjitler olup, Kuluncak civarı ve batı kısmında geniş alan kaplarlar (Şekil 4.3).

Haritada harzburjit-serpantin diye gösterilen bu birim, başlıca harzburjitlerden oluşmakla birlikte, gerçekte az oranda iç yapıya uyumlu katman ya da mercekler halinde dunit içerir. Harzburjitler ve dunitler ileri derecede serpantinleşmişlerdir. Bu oranın

%75’in üzerinde olduğu söylenebilir.

Harzburjitlerin dış yüzeyleri; ince bir limonitlik kılıfla kaplanmış olup, tipik bir sarımsı- kırmızımsı renge boyanmıştır. Genellikle yüksek engebeli bir görünüme sahiptirler.

Arazide, piroksen kristallerinin parlama yapan yüzeyleri ile kolayca tanınabilmektedir.

Harburjitlerin, daha doğrusu ultramafik tektonitlerin üzerine belirgin bir faylı dokanakla kümülat dokulu kayaçlar (kümülat dunit ve gabrolar) gelir.

Şekil 4.3 Çalışma sahasında gözlenen harzburjitler

(28)

4.2.2 Dunitler

Kambak tepe, Kuzuyatağı tepe, Alakilise yayla evleri kuzeyi ve Zopçu tepe güneyinde yüzeyler. Yeşilimsi-sarı,gri renklerde ve toprağımsı yüzeylenmeler biçiminde izlenir.

İlk bakışta bir kiltaşı yada marn görünümü sergiler. Kolayca aşınabildikleri için,tatlı eğimli bir topoğrafya sunarlar.

Arazide makro ölçeklerde kümülat karekterleri açık biçimde izlenememektedir. İleri derecedeki serpentinleşme ilksel dokularını maskelemektedir.

Tektonik dilimlenmeler nedeniyle dunitler çoğu yerde kamalanmıştır. Bu yüzden değişik kesitlerdeki kalınlıkları çok değişebilmekte, hatta bazı yerlerde bu kamalanmalar sonucu kaybolabilmektedir.

4.2.3 Gabrolar

Çalışma alanının batı kısımlarında çok yaygın olarak görülmektedirler. Gabrolar içerdikleri olivin / piroksen / plajiyoklaz kristallerinin oranlarındaki değişimlerle beliren mm ya da cm ölçeğinde belirgin katmanlanmalı bir yapı sunarlar. Gabrolardan alınan örneklerin ince kesitlerinde tipik kümülat dokular izlenmiştir. Çoğu örnekte makroskobik ölçekte ilksel mineraloji önemli oranda değişmeye uğramış görünse de, ilksel dokuların daha iyi korunduğu izlenmektedir.

Olivin içermeyen gabrolar en yaygın gabro türüdür, ancak yer yer olivin gabrolar da sahada yüzeylemektedir (Şekil 4.4) .

4.2.4 Listvenitler

Teorik olarak , serpantinitlerin silisleşmiş, karbonatlaşmış türevlerine listvenit denilmektedir. Kuluncak kuzeyinde silisleşmiş-karbonatlaşmış ultrabazik kayaçlar geniş alanlar kaplar. En tipik yüzeylemeleri Sarı Mağara tepe, Kızıl Sivri tepe, Payamlı tepe, Kızılgüney tepe, Çamderebaşı tepe, Zülfükaroğlu Çalı tepe, Düşüksöğüt tepe ve Yunnuk mahallesi dolaylarında görülür.

(29)

Şekil 4.4 Bicir güneyindeki gabrolardan bir görünüm

Listvenitler çoğu yerde köken kayaçları olan serpentinitlerle birlikte, iç içe, gelişigüzel biçimde karışık olarak bulunurlar (Şekil 4.5-4.6). Listvenitler karbonat damar ve damarcıkları tarafından yoğun bir biçimde katedilmektedir.

4.3 Siyenit Porfir ve Trakitler

Başlıca Alvar köyü güneyinde Sığırkıran tepe ve Maden tepe dolayında, Hamamın Gediği civarında , Alçak Çal civarında ve Sofular Başören arasında yüzeylerler. (Şekil 4.7, Şekil 4.8- 4.9). Sığırkıran tepe de trakit, Kızılsivri, Hamamın gediği ve Kuluncak kuzeyinde ise siyenit porfir biçiminde görülürler. Yüzeylenmemiş bir siyenit sokulumunun kanıtı olarak kabul edilen bu kayaçlar ultrabazik-bazik kayaçları ve Üst Kretase yaşlı birimleri keserler (İzdar 1961, Leo vd. 1969). İzdar (1961) sokulumun yaşını, göreceli yaş verilerine dayanarak Paleosen olarak öne sürmüştür.

(30)

Şekil 4.5 Serpantinitlerden litvenitlere geçiş

Şekil 4.6 Kapıkaya yöresindeki listvenitler

(31)

Şekil 4.7 Kuluncak batısında izlenen siyenit porfirler

(32)

Şekil 4.9 Sığırkıran zirvesi trakitleri

Leo vd. (1969) ise Kuluncak kuzeyinde Üst Kretase yaşlı kireçtaşlarını kesen alkali siyenit daykının yaşını K/Ar yöntemiyle 65.12 ± 1.6 milyon yıl olarak saptamıştır (Şekil 4.10). Buna göre sokulumun yaşı Üst Kretase-Paleosen aralığına karşılık gelmektedir.

Siyenit sokulumunun ultrabazik-bazik kayaçlar üzerindeki olası metazomatik etkileri sonucu, Kuluncak yöresinde yaygın olarak izlenen listvenitleşmelere ve cevherleşmelere yol açtığı düşünülmektedir. Siyenit kayaçların cevher getirici olduğu kadar (örneğin kurşun cevherleşmeleri), ultrabazik-bazik kayaçlardaki etkileşimleri sonucu element mobilizasyonları ile bazı cevherleşmelerde de önemli roller oynayabileceği (örneğin demir cevherleşmeleri) düşünülmektedir.

4.4 Çökel Kayaçlar

Çalışma alanı dışı ve güneyinde en yaşlı çökel birim; ultrabazik-bazik kayaçların üzerinde tektonik dokanakla yer aldığı, tabandaki Jura-Kretase yaşlı kireçtaşlarıdır.

(33)

Şekil 4.10 Alibeyli tepe civarı alkali siyenitleri

Ultrabazik-bazik kayaçlar üzerinde uyumsuz biçimde transgresif olarak gelen Üst Kretase yaşlı taban çakıltaşları yer alır (Şekil 4.11). Bu çakıl taşları çokluk sırasıyla gabro, diyabaz, serpantinit ve radyolarit çakıllarından oluşur.

Çakıltaşlarından üste doğru Üst Kretase yaşlı yer yer volkanik katkılar da içeren, kırmızı, boz renkli kumtaşı, marn, kireçtaşı litolojisindeki kayaçlara geçer (İzdar, 1961) (Şekil 4.12).

Üst Kretase yaşlı bu birim üzerinde ise açılı uyumsuzlukla gelen Eosen yaş aralığına sahip kireçtaşı ve marnlar izlenir.

Yunnuk mahallesi dolaylarında yüzeyleyen konglomera ve kumtaşları, Oligosen yaşlı olarak kabul edilmiştir (Leo ve Altunlu 1971).

Sahada en genç birim olarak, büyük vadiler boyunca görülen ve çevredeki kayaçların kum, çakıl boyutundaki tutturulmamış kırıntılarından oluşan alüvyonlar yer alır.

(34)

Şekil 4.11 Ultrabazik-bazik kayaçların üzerine transgresif olarak yerleşen konglomeralar

Şekil 4.12 Yer yer kristalize olmuş Karapınar kireçtaşları

(35)

5. YAPISAL JEOLOJİ

Pliyosen, Pliyo-kuvarterner çakılları ve alüvyonlar dışında çalışma alanındaki tüm birimler genel anlamda kıvrımlanmış ve yoğun olarak faylarla kesilmiştir. Çalışma sahasındaki etkin yapısal gidiş güneydoğu-kuzeybatı doğrultuludur. Haritalanan alanda başlıca iki fay sistemi egemendir. Bu iki sistemin dışında ise çok sayıda küçük faylanmalar da görülmektedir.

5.1 Alvar Yaylası-Hamal Çayı Fay Sistemi

Çalışma sahasının batı kısmında Alvar yaylası ile Hamal çayı deresine kadar devam eden harzburjitlerle kümülatlar arasında bir dokanak oluşturan fay zonu, güneydoğu- kuzeybatı doğrultulu fayların en etkinidir. Yaklaşık 9 km. kadar devam eden bu fay, 50- 100 m genişliğindeki ezik bir zonun oluşumuna neden olmuştur. 70-75º kuzeydoğuya eğimli bir ters faydır (Şekil 5.1) .

5.2 Yunnuk-Düşüksöğüt Fay Sistemi

Çalışma sahasının kuzey kesiminde yer alan önemli bir faydır. İnceciğin tepenin doğusundan Darılıdere’nin kuzeybatısına kadar uzanmaktadır ve bu lokalitede Koca Çal Başı tepenin altında yüzeyleyen Eosen sonrası volkanik kayaçların altında kaybolur. Bu fayın yüzeyleyen uzunluğu yaklaşık 12 km’dir. Fayın Saylak tepe ve Düşük söğüt tepe arasında izlenmesi oldukça zor olup, bu doğrultudaki devamı ancak olasıl biçimde düşünülmektedir. Doğrultusu güneydoğu-kuzeybatı yönlü olup eğim atımlı bir faydır (Şekil 5.2).

5.3 Kıvrımlar

Kıvrımlı yapıların en tipik örneği Yunnuk mahallesinin kuzeyinde ve batısında çökelmiş Eosen kireçtaşlarında görülür (Şekil 5.3). Bu kıvrımlanmanın ultrabaziklerin yerleşmesi esnasındaki yükselmelerle ilişkili oluştuğu varsayılmaktadır

(36)

Şekil 5.1 Dunitleri kesen bir fay sistemi ( Alvar yaylası)

Şekil 5.2 Demir çakılları içeren Yunnuk fay breşi

(37)

Şekil 5.3 Kıvrımlı Eosen kireçtaşları

(38)

6. MİNERALOJİK VE PETROGRAFİK ÇALIŞMALAR

İnceleme alanından yapılan saha çalışmaları sırasında alınan çok sayıdaki örnekten seçilen 43 adedinden incekesit hazırlanmış ve mikroskobik olarak incelenmişlerdir.

Çalışma alanında ağırlıklı olarak ultramafik ve mafik kayaçlar, kireçtaşları ve konglomeralar ile siyenitik kayaçlar ve bu kayaçların yoğun olduğu bölgelerde fluorit cevherleşmelerinden örnekler derlenmiştir. Ayrıca bir adet manyetit çakılı ve bir adet manyezit örneği de alınmıştır. Ancak bu son iki örnekte mineralojik çalışma gerçekleştirilmemiştir (Çizelge 6.1). Sahadan alınan örneklerden 24 tanesi ultramafik kayaçları, onların cevher içerenlerini ve altere olmuş türlerini temsil etmektedir. Çeşitli derecelerde serpantinleşmiş peridotitler, serpantinitler ve peridotitler ve piroksenitten 12 örnek, bu ultramafik kayaçlar içinde yüksek oranlarda kromit mineralleri içermeleri nedeniyle kromititler olarak adlanan cevherli kayaçlardan ise 6 örnek incelenmiştir.

Karbonatlaşma ve silisleşme geçirmiş peridotitler listvenitler olarak adlandırılmış olup bu örneklerin sayısı ise 6’dır. Mafik kayaçlar olarak alınan 4 örnek ise gabroyik kayaçlar olarak ayırtlanmışlardır. Yapı ve dokuları ile mineralojik bileşimleri açısından farklılıklar sunan siyenitik kayaçlardan da 6 adet örnek mikroskop altında incelenmiştir.

Sedimanter kayaçlardan ise 4 örnek mikroskobik olarak incelenmiştir. Çalışma sahasının önemli cevherleşmelerinden sayılan mor renkli fluorit içeren 3 örnekte de mineralojik incelemeler yapılmıştır.

Yukarıdaki belirtilen örneklerin dağılımları ışığında, mikroskobik incelemelerle elde edilen mineralojik ve petrografik verilere dayanarak; Ultramafik Kayaçlar, Mafik Kayaçlar, Asidik Magmatik Kayaçlar, Sedimanter Kayaçlar ve Fluorit Cevherleşmeleri olmak üzere 5 ana grup altına toplanarak sunulmuştur.

(39)

Çizelge 6.1 Çalışma alanından alınıp mikroskobik olarak incelenen örnekler

Örnek No Kayacın Adı Örneğin alındığı yer

MK 1 Dunit (Listvenit) Avlar Ocağı civarı

MK 2 Listvenit Avlar Ocağı civarı

MK 3 Serpantinit (dunit) Avlar Ocağı civarı MK 4 Serpantinit (dunit) Alakilise kuzeyi MK 5 Serpantinit (dunit) Avlar Ocağı batısı

MK 6 Dunit Kuzu Yatağı doğusu

MK 7 Dunit Kuzu Yatağı batısı

MK 8 Kireçtaşı (Pliyosen ?) Avlar Ocağı civarı MK 9 Konglomera (Üst Kretase) Bicir Güneyi MK 10 Kireçtaşı (Üst Kretase) Kösürelik MK 11 Kireçtaşı (Üst Kretase) Kösürelik

MK 12 Kromitit Karadere Ocağı

MK 13 Kromitit Karadere stok sahası

MK 14 Kromitit Avlar Ocağı

MK 15 Kromitit Avlar Ocağı

MK 16 Kromitit Çakır Ocağı

MK 17 Kromitit Çakır Ocağı

MK 18 Trakit Sığır Kıran T. zirvesi

MK 19 Trakit Sığır Kıran T. kuzeybatısı

MK 20 Gabro Kamışlı Yivek dere

(40)

Çizelge 6.1 Çalışma alanından alınıp mikroskobik olarak incelenen Örnekler (devamı)

Örnek No Kayacın Adı Örneğin alındığı yer

MK 21 Piroksenit Eskiköy deresi batısı

MK 22 Gabro Bicir güneyi

MK 23 Gabro Kıllı Ziyaret tepe

MK 24 Olivin Gabro Seylik tepe

MK 25 Piroksenit Avlar Ocağı doğusu

MK 26 Serpantinleşmiş Harzburjit Sarı Murat tepe MK 27 Serpantinleşmiş Harzburjit Çakır Ocağı yanı

MK 28 Serpantinleşmiş Harzburjit Karadere- S.Murat T.arası MK 29 Serpantinleşmiş Harzburjit Karadere doğusu

MK 30 Serpantinleşmiş Harzburjit Gül Ocağı yanı MK 31 Siyenit porfir Florit ocakları arası

MK 32 Siyenit Adatepe batısı

MK 33 Listvenit Kapıkaya

MK 34 Listvenit Kuyu Ocağı civarı

MK 35 Listvenit Kızıl G tepe kuzeyi

MK 36 Fluorit cevheri Alçak Çal tepe doğusu MK 37 Fluorit cevheri Alçak Çal tepe doğusu MK 38 Manyetit çakılı Zülfikaroğlu Çal tepe

MK 39 Listvenit Yunnuk manyetit ocağı

MK 40 Fluorit cevheri Alibeyli tepe kuzeydoğusu MK 41 Alkali Siyenit porfir Kızıl Güney T. kuzeyi MK 42 Alkali Siyenit Alibeyli tepe kuzeydoğusu

MK-43 Manyezit Kuluncak güneyi

(41)

6.1 Ultramafik Kayaçlar

Yapılan saha çalışmaları sırasında el örneklerinde bu kayaçlar yeşil-koyu yeşil renklerde görülmektedir (Şekil 6.1). Bazen günlenme olayları sonucu kayaç açık kahverengi renklerde de görülebilmektedir (Şekil 6.2). Yer yer elek dokuları belirginleşirken bazen de piroksen minerallerini gözle ya da lup ile görmek olasıdır (Şekil 6.3). Bazı örnekler ise belirgin olarak piroksen minerallerince zenginleşmişlerdir (Şekil 6.4). Bir kısım örneklerde ise siyah renkleri ve bol miktarlarda bulunmaları ile tipikleşen kromit tane ve seviyeleri gözlenmektedir. Örneklerin bazılarının açık renkli ince damar ve damarcıklar şeklinde kesildikleri izlenmektedir. Bu tanımlamalardan hareketle yapılan incekesit çalışmalarında büyük olasılıkla dunitten dönüşmüş serpantinitler, serpantinleşmiş peridotitler, piroksenit, kromititler ve silisleşmiş-karbonatlaşmış ultramafik kayaçlar (listvenitler) belirlenerek mineralojik özellikleri aşağıda sunulmuştur.

Şekil 6.1 Karadere Ocağı Sarı Murat Tepe arasından alınan serpantinleşmiş peridotit.

(42)

Şekil 6.2 Günlenme gösteren dunitik ultramafik kayaç (Kuzu yatağı doğusu)

Şekil 6.3 Gül Ocağı civarından alınan serpantinleşmiş peridotit

(43)

Şekil 6.4 Eskiköy deresi batısından alınan piroksenit örneği

6.1.1 Serpantinitler

Kayaçlarda en çok rastlanan mineral olivinlerdir. Olivinler hemen hemen tamamen bozunarak serpantin minerallerine dönüşmüşlerdir. Böylece kayaçta elek dokusu baskın hale gelmiştir. Serpantinleşme sırasında açığa çıkan manyetit damarcıklarını da görmek olasıdır. Ancak bölgeden alınan örneklerde çok yaygın manyetitleşme gözlenmemiştir (Şekil 6.5). Bu bulgudan hareketle olivin minerallerinin demirce zengin olan türlerden ziyade forsteritçe zengin ilksel bileşime sahip oldukları düşünülmektedir. Serpantin minerallerinin ise lifsi görünümleri ile krizotil ve levhamsı görünümleriyle de antigorit türlerinde olabileceğini varsaydırmaktadır. Serpantin damarları kalın değildir.

(44)

Şekil 6.5 İleri derecede serpantinleşmiş (krizotil) olivinler içeren dunit. Serpantin mineralleri arasında az oranda manyetit mineralleri de açığa çıkmıştır.

a.Tek nikol b.Çift nikol

Bu tür kayaçlarda, oranları % 5 in altında kalan piroksen minerallerine de rastlanmaktadır. Piroksenlerin büyük bir kısmı, dilinimlerine paralel sönme göstermeleri ile ortopiroksen türündedir. Bu minerallerin de serpantinleşerek bastitleştikleri saptanmıştır (Şekil 6.6). Ayrıca dilinimlerine göre eğik sönen klinopiroksenler de izlenmiştir.

Kayaçlarda az miktarda özşekiller sunmayan ve kataklazma geçirmiş kromit taneleri görülmektedir (Şekil 6.7).

Şekil 6.6 Serpantinleşmiş peridotit içinde bastitleşmiş ortopiroksen minerali,çift nikol

(45)

Şekil 6.7 Serpantin mineralleri arasında kataklastik kromit taneleri, tek nikol

Serpantinleşmelere eşlik eden bir diğer mineral ise talktır. İncekesitlerde ikinci mertebenin girişim renklerini sunan talklar kolaylıkla tanınmakta olup kayaçlarda talklaşmalar şeklinde izlenmektedir (Şekil 6.8).

Şekil 6.8 Serpantinit içinde talk mineralleri (ta), çift nikol

Yukarıda belirtilen özelliklerden hareketle bu kayaçların dunitten itibaren serpantinleştikleri söylenebilir.

ta

(46)

6.1.2 Serpantinleşmiş Peridotitler

Bu kayaçlarda yine çok miktarda serpantinleşmiş olivin izlenmektedir. Elek dokuları gelişirken serpantin minerallerin aralarında manyetitlerin açığa çıktığı görülmektedir.

Ancak bu grup kayaçlarda ortopiroksen ve klinopiroksen türündeki piroksen mineralleri miktarı daha fazladır. Özellikle de bastitleşmiş ortopiroksen zenginliği belirginleşmektedir (Şekil 6.9). Yine az miktarda özşekilsiz kromit tanelerine rastlanırken kayaçlarda talklaşmaların yer yer arttığı da görülmektedir. Bu verilerden hareketle bu kayaçların serpantinleşmiş harzburjit oldukları söylenebilir.

Şekil 6.9 Elek dokusu sunan serpantinleşmiş olivinler arasında bastitleşmiş ortopiroksen (op) minerali

a. Tek nikol b. Çift nikol

6.1.3 Piroksenit

Sahadan alınan bir örnek mikroskobik olarak incelendiğinde içinde olivinlerin yanı sıra bol miktarda piroksen minerali olduğu görülmüştür. Olivinlerde serpantinleşmeler izlenirken, piroksenlerin daha taze olarak kaldıkları görülmektedir (Şekil 6.10).

op

(47)

Şekil 6.10 Orta-iri taneler halinde piroksenler(pi) ve serpantinleşmiş olivinler (ol)

a. Tek nikol b. Çift nikol

6.1.4 Kromititler

İncelenen sahada Alvar, Karadere, Çakır Ocakları gibi krom ocakları bulunmakta olduğu daha önce belirtilmişti (Çizelge 6.1). Bu ocaklardan alınan el örneklerinde masife yakın olarak (Şekil 6.11 ve Şekil 6.12) ve benekli (leopar) (Şekil 6.13) olarak tanımlanabilecek kromit yığışımlarından oluşan cevher örnekleri görülmektedir.

Şekil 6.11 Karadere Ocağından alınan masif kromit cevheri

ol pi

pi

pi

(48)

Şekil 6.12 Karadere Ocağı yarı masif kromit cevheri

Şekil 6.13 Alvar Ocağından alınan benekli kromit cevheri

Bu kayaçların incekesitlerinde opak minerallerin bol miktarda yer aldığı belirlenmiştir.

Bu opak minerallerden yapılan parlak kesitte minerallerin kromit olduğu saptanmıştır.

Kesitler kromitçe çok zengin hatta masif kromit yığışımlarından oluşmaktadır.

Kromitlerde kataklazma etkileri izlenmektedir. Kromit minerallerin genellikle serpantin ve talk mineralleri arasında kümülatlar şeklinde yer aldığı (Şekil 6.14), bazende aynı minerallere karbonat damarlarınında eşlik ettiği (Şekil 6.15) görülmektedir. Diğer opak minerallerle ilgili bilgiler “Cevher Mikroskobisi” bölümünde sunulmuştur.

(49)

Şekil 6.14 Serpantin ve talk mineralleri arasında kümülatlar şeklinde yer alan kataklastik kromit taneleri

a.Tek nikol b.Çift nikol

Şekil 6.15 Serpantin ve talk mineralleri arasında kümülatlar şeklinde yer alan kataklastik kromit taneleri karbonat damarları tarafından kesilmişlerdir.

a. Tek nikol b. Çift nikol

6.1.5 Silisleşmiş ve/veya Karbonatlaşmış Ultramafik Kayaçlar (Listvenitler)

Serpantinleşmiş peridotit kayaç dokularının az çok korunduğu bu kayaçlar uğradıkları alterasyonlar nedeniyle sarımtrak ve boz renkler almışlardır (Şekil 6.16). İçlerinde çeşitli kalınlıklarda başta karbonatlar olmak üzere silis damar ve damarcıkları bazen çok yoğun olmak üzere sıklıkla görülmektedir.

(50)

Şekil 6.16 Karbonatlaşmış ve silisleşmiş ultramafik kayaç(listvenit)

Kayaçların serpantinit oldukları incekesit incelemelerinde rastlanılan serpantin mineralleri, kromitler ve elek dokularından hareketle rahatlıkla söylenebilmektedir. Bu kayaçlarda farklı olarak belirlenen bir özellik; ince ve yer yer kalınlaşan ve ağırlıklı olarak karbonat daha az olarak da silis damar ve damarcıklarının az ya da yoğun olarak izlenmesidir (Şekil 6.17). Mikroskobik incelemeler karbonat damarlarının daha önce oluştuklarını daha sonrada silis damar ve damarcıklarıyla kesildiklerini göstermektedir (Şekil 6.18). Kayaçlarda bu karbonatların kalsit, dolomit veya manyezit olduklarına mikroskop altında karar verilememektedir. Bunun için diğer mineral tanımlayıcı yöntemler kullanılmalıdır.

Şekil 6.17 Serpantinitlerin silisleşip karbonatlaştıkları ve genç kuvars damarcıklarıyla kesildikleri görülmektedir

a.Tek nikol b.Çift nikol

(51)

Şekil 6.18 Serpantinleri kesen karbonat damarı ve onları kesip öteleyen

kuvars damarı

a. Tek nikol b. Çift nikol

6.2 Mafik Kayaçlar

El örneklerinde ağırlıklı olarak yeşil renkli görülmekle birlikte dikkati çeker biçimde beyaz renkli prizmatik minerallerinde gözlenmesi ile belirgin bir özellik kazanırlar. El örneklerinde mineraller gözle görülebilmektedir. Bu nedenle faneritik dokuya sahip kayaçlardır. Oldukça taze görünümleriyle dikkat çekmektedirler (Şekil 6.19, Şekil 6. 20, Şekil 6.21).

Şekil 6.19 Kamışlı Yivek dereden alınan piroksen ve plajiyoklazları belirgin gabroyik kayaç

(52)

Şekil 6.20 Bicir güneyinden alınan gabroyik kayaç

Şekil 6.21 Seylik tepeden alınan gabroyik kayaç

Mikroskobik olarak incelenen 4 adet gabroyik kayaç, gerek iç görünümleri gerekse incekesitlerde izlenen mineralleri, tane büyüklükleri ve dokusal ve alterasyon özelliklerine açısından ayrı ayrı özellikler sunmaktadırlar. O nedenle burada her bir örneğin özellikleri sunulmuştur.

MK-20 numaralı örnek: Kayaç holokristalin olup başlıca plajiyoklaz ve piroksenlerden oluşmaktadır. Plajiyoklazlar genellikle özşekilsiz ve yarı özşekilli olup polisentetik ikizlenmeler göstermekte ve az ya da çok oranda serisitleşmelere uğramış olarak izlenmektedir (Şekil 6.22). Piroksenler ise tek yönlü ve yer yer iki yönlü dilinimleriyle belirginleşmekte olup yarı özşekilli ve özşekilsiz olarak görülmektedir.

Bu örnekte opak mineral yok denecek kadar azdır sadece piroksenler dilinimlerinden

(53)

itibaren opaklaşmışlardır (Şekil 6.22). Piroksenler dilinimlerine göre eğik söndüklerinden klinopiroksen olarak tanımlanmıştır. Kayaç gabro olup çok ince karbonat damarları tarafından kesilmişlerdir.

Şekil 6.22 Dilinimlerinden itibaren opaklaşmış piroksenler (pi) ve serisitleşmiş plajiyoklazlar (pl)

aç Tek nikol b. Çift nikol

MK-22 numaralı örnek: Holokristalin yaklaşık eş tane boyutlu plajiyoklaz ve piroksenlerden oluşan bir kayaçtır. Plajiyoklazları iki ya da çok sayıda ikizlenme içeren kombinasyonlar sunmakta olup yarı özşekilli ve özşekilsiz olarak görülmektedir (Şekil 6.23). Plajiyoklazlar taze olup alterasyona uğramamıştır. Piroksenler özşekilsiz bazen yarı özşekilli olarak görülmekte dilinimlerine göre eğik sönmektedir. Bu klinopiroksenler bu örnekte daha yoğun bir biçimde uralitleşmeye uğramışlardır (Şekil 6.23). Ayrıca gerek tek tek gerekse bazı yerlerde kümeler ve damarcıklar halinde opak mineraller izlenmektedir. Bu kümelenmeler damarcıklar değildir ve uralitleşme sonucu açığa çıkmışlardır. Kayaç gabro’dur.

pi

pl

(54)

Şekil 6.23 İkizlenmeli yarıözşekilli plajiyoklazlar (pl) ve uralitleşmiş piroksenler (pi).

a.Tek nikol b. Çift nikol

MK-23 numaralı örnek: Kayaç orta-iri boyutlu holokristalin dokulu minerallerden oluşmuştur. Gözlenen ana mineraller yine plajiyoklaz ve piroksenlerdir. Dissemine halde ve ayrıca bozunmalar sonucu ortaya çıkan opak mineraller de vardır.

Plajiyoklazlar yarı özşekilli ve özşekilsiz olarak bulunmaktadır. Polisentetik ikizlenmeler ve bazen de iki ikiz bireyli ikizlenmeler ve bunların kombinasyonları içermektedir. İçlerinde küçük uralitleşmiş piroksen kapanımları içeren plajiyoklazlar da vardır. Piroksenler ise dilinimlerine göre eğik sönmektedir. Piroksenlerin bir kısmı ileri derecede uralitleşmiş iken diğer bir kısmı ise uralitleşmemiş ya da çok az uralitleşmiştir (Şekil 6.24). Bazı piroksenler kümelenmeler halinde görülmekte ve içlerinde damarcıklar ve disseminasyonlar şeklinde opak mineraller bulunmaktadır. Kayaç uralitleşmiş gabro olarak nitelendirilebilir.

pi

pl

(55)

Şekil 6.24 Özşekilsiz plajiyoklazlar (pl) ve taze piroksenler (pi) ile uralitleşmiş piroksenler (upi)

a.Tek nikol b.Çift nikol

MK-24 numaralı örnek: Kayaçta bol miktarda plajiyoklaz ve daha az piroksen ve yer yer gözlenen olivinler tipiktir (Şekil 6.25). Plajiyoklazlar ve piroksenler özşekilsizdir.

Plajiyoklazlarda ikizlenmeler görülürken piroksenler dilinimlerine göre eğik sönmektedirler (klinopiroksen). Kayaç çok taze olup alterasyona rastlanmamıştır. Opak mineral oranı çok azdır. Kayaç olivin-gabro olarak adlandırılabilir.

Şekil 6.25 Olivin(ol), piroksen(pr) ve plajiyoklaz(pl) mineralleri içeren olivin gabro.

a. Tek nikol b.Çift nikol

ol

pr

pl

upi pi

pl

(56)

6.3 Asidik Magmatik Kayaçlar

Bu kayaçlar el örneklerinde pembe, gri ve kızılımsı turuncumsu sarı renkli faneritik ve porfirik dokular sunmaktadır. Bazı örneklerde akma dokusu tipiktir. Diğerlerinde ise holokristalin doku belirgindir. Yapılan mikroskobik çalışmalar sonucu Trakit (Şekil 6.26 ve Şekil 6.27), Siyenit porfir (Şekil 6.28) ve Siyenit (Şekil 6.29) ile Alkali Siyenit (Şekil 6.30) ve Alkali Siyenit porfir (Şekil 6. 31) kayaçları ayırtlanmıştır. Ancak gerek el örneği düzeyinde gerekse mikroskobik incelemelerde farklı doku ve mineralojik bileşimler izlenmektedir. Bu nedenle aşağıda her grup ayrı ayrı anlatılacaktır.

Şekil 6.26 Sığır Kıran tepe zirvesinden alınan trakit örneği

Şekil 6.27 Sığır kıran tepe kuzeybatısından alınan trakit örneği

(57)

Şekil 6.28 Fluorit ocakları arasındaki bölgeden alınan siyenit örneği

Şekil 6.29 Adatepe batısından alınan siyenit örneği

(58)

Şekil 6.30 Kızıl Güney tepe kuzeyinden alınan alkali siyenit örneği

Şekil 6.31 Alibeyli tepe kuzeydoğusundan alınan alkali siyenit porfir örneği

MK-18 numaralı örnek: Az miktarda, özşekilliye yakın, bazen iki bireyli ikizlenmeler sunan albitik ve sanidin türü küçük boyutlu fenokristaller izlenmektedir. Hamur holokristalin küçük taneli akma dokusu sunan feldispat çubukcuklarından oluşmaktadır (Şekil 6.32). Kayaçta bol miktarda kırık ve çatlaklarda gelişmiş opak mineral damarcıkları görülmektedir. Bunlar oksidasyon sonucu kahverengi ve kızılımsı- kahverengi renkler almışlardır. Kayacın adı trakit olarak belirlenmiştir.

(59)

Şekil 6.32 Feldispatlarında akma dokusu sunan trakit

a. Tek nikol b. Çift nikol

MK-19 numaralı örnek: Özşekilliye yakın çok miktarda olmayan iki ikiz bireyinden oluşan kristalleri de gözlenen albit ve sanidin türü olduğu tahmin edilen fenokristaller izlenmektedir.

Hamur ışınsal, prizmatik, akma dokusu gösteren feldispatlardan oluşmuştur (Şekil 6.33). MK-18 örneğine benzer görünüm sunmaktadır. Yine kayaçta okside olmuş özşekilsiz ancak disseminasyonlar şeklinde izlenen opak minerallerde bol miktarda gözlenmektedir.

Her ne kadar MK-18 ve MK-19 örnekleri trakit olarak adlandırılmışsa da hamuru oluşturan kesimde volkan camına rastlanmaması ve hamur malzemesinin mikrolit boyuttan büyük ve tanınabilir boyutta feldispatlardan oluşmuş olması, buna karşın az da olsa fenokristallerin görünmesi bu kayaçların sub-volkanik olabileceğini düşündürmektedir.

(60)

Şekil 6.33 Feldispat fenokristalinin etrafını saran ışınsal,akma dokulu feldispatlar, çift nikol

MK-31 numaralı örnek: Bu örnekte iri-çok iri K-feldispat fenokristalleri görülmektedir (Şekil 6.34). Bazı K-feldispatların üstünde yeniden K-feldispatlar büyümüştür. Kesitte az miktarda küçük tane boyutunda biyotitler görülmekte olup bunlardan bazıları tamamen opaklaşmıştır. Ayrıca saçılımlar halinde farklı boyutlarda özşekilsiz opak minerallere de rastlamak olasıdır. Hamur kısmı ise tamamen K- feldispatlardan oluşmuştur. Kayacın dokusu olarak porfirik ve glomeroporfirik dokulardan bahsedilebilir.

Şekil 6.34 K-Feldispat fenokristali ve hamurdan oluşan Siyenit porfir

a. Tek nikol b. Çift nikol

(61)

MK-32 numaralı örnek: Kayaç holokristalin dokuludur. Ancak minerallerin tane boyları eşit değildir. İzlenen mineraller özşekilsiz ve yarıözşekilli K-Feldispatlar, olasılıkla albitik plajiyoklazlar ve genellikle özşekilli alkali piroksenler (egirin?) olarak verilebilir. Bu çalışma sırasında Raman Spektroskobisi veya Elektron mikroprob analiz yöntemleri uygulanılmadığından mineraller sadece optik olarak değerlendirilmiştir.

Egirinlerin feldispatlar içinde kapanımlar halinde olması (Şekil 6.35) onların ilk önce oluşan mineraller olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca kayaçta az miktarda biyotit de gözlenmiştir.

Şekil 6.35 K-Feldispatlar içinde özşekilli egirin kristalleri

a.Tek nikol b. Çift nikol

6.4 Sedimanter Kayaçlar

Sahadan alınan 2 kireçtaşı örneği Üst Kretase ye ait birimlerdendir. Bir örnekte yine yapılan haritaya göre Üst Kretase konglomeralarına aittir. Son örnek ise Pliyosen olarak haritalanmış birimden alınan kireçtaşıdır. Bu kayaçlara aşağıda ayrı ayrı sunulmuştur.

(62)

6.4.1 Üst Kretase Kireçtaşları

Bu kayaçlar açık bej, beyazımsı renkli, tıkız, ince taneli karbonatlardan oluşur. Saha verilerine göre Üst Kretase ile temsil edilen birimlerden alınan örneklerde çatlaklarında karbonat damarcıkları izlenmektedir (Şekil 6.36).

Bu kayaçlar pelajik ortamı, derin deniz ortamını temsil eden mikritik, mikropelloidal kireçtaşı olarak tanımlanabilir. Kayaçlarda birkaç tane radyolarya gözlenmiştir. Bu kayaçlar Kretase fasiyesine aittir (Şekil 6.37).

Şekil 6.36 Kösürelik civarından alınan kireçtaşı örneği

Şekil 6.37 Karbonat damarları tarafından doldurulmuş kireçtaşı (Tek nikol)

(63)

6.4.2 Üst Kretase Konglomeraları

Kırmızıya çalan renkleri ile belirginleşen bu kayaçta farklı kayaç parçalarına ait çakıllar görülmektedir (Şekil 6.38). İncelenen incekesitte metamorfik kayaç parçaları olarak saptanabilenler fillit, kuvarsit türü kayaç parçaları sayılabilir. Ayrıca gabroyik ve mikrolitik hamuru olan volkanik kayaç parçaları ile karbonatlı kayaç parçaları saptanabilmiştir. Bunlar dışında da türü belirlenemeyen kayaç parçaları da vardır. Bu kayaç parçalarının aralarında piroksen ve plajiyoklaz mineralleri olmak üzere değişik mineral taneleri de bulunmaktadır (Şekil 6.39).

Şekil 6.38 Konglomeraya ait örnek

Şekil 6.39 Kayaç ve mineral parçalarından oluşan konglomera.

(64)

6.4.3 Pliyosen (?) Kireçtaşları

Sahadan Pliyosen olarak haritalanmış birimden alınan bir örnek bej renkli yer yer boşluklu ve ufak mineral tanelerinden oluşan bir kireçtaşıdır (Şekil 6.40).

Şekil 6.40 Bej renkli kireçtaşı

Gevşek dokulu, travertenimsi olan bu kireçtaşında yer yer boşluklar ve bazı mineral taneleri ve opak minerallerden oluşmaktadır (Şekil 6.41).

Şekil 6.41 Gözenekli, değişik mineraller içeren kireçtaşı.

a.Tek nikol, b. Çift nikol

(65)

6.5 Fluorit Cevherleşmeleri

Fluorit içeren mor renkli cevher örneklerinde açık sarı renkli benekler halinde benekcikler gözlenmektedir. Ayrıca cevherleşmeleri kesen karbonat damarları vardır (Şekil 6.42 - 6.43). Fluoritlerin mor rengi onlarda radyoaktif elementlerin olduğuna işaret etmektedir. Bu saptama ileride Jeokimya Bölümünde verilen analiz sonuçlarında görüleceği gibi NTE ve U ve Th elementlerinin varlığı ile doğrulanmaktadır.

Şekil 6.42 Alçak Çal tepe doğusundan alınan fluorit cevheri örneği

(66)

Şekil 6.43 Alibeyli tepe kuzeydoğusu fluorit cevheri

Kayaç ince kesitte incelendiğinde çok bol miktarda fluorit minerallerinden oluştuğu görülmektedir. Floritlerde zonlar halinde ve yer yer noktasal biçimde eflatun ve mor renkli kesimleri tipiktir. Bu renklenmeler, içerdikleri radyoaktif elementlerin yarılanma süreleri esnasında yaydıkları radyasyondan kaynaklanmaktadır. Floritlerin arasında kirli kahverengi yarı opak ve opak mineral adacıkları vardır. İleride verileceği üzere bu opak mineral topluluklarının limonit hematit ve piritten oluştuğu belirlenmiştir. Tüm kayacı kesen ince karbonat damarcıkları fluoritleri kesmiş ve onları breşleştirmişlerdir (Şekil 6.44). Bu kayaçtan da Raman Spektroskobisi ve Elektron Mikroprob çalışmaları yapılamadığından bazı minerallerin özellikle de Nadir Toprak Elementleri üzerinde kesin veriler elde edilememiştir.

(67)

Şekil 6.44 Eflatun ve mor renkli fluoritler ve aralarındaki yarı opak-opak mineral adacıkları ve tüm kayacı kesen karbonat damarcıkları.

a.Tek nikol, b.Çift nikol.

(68)

7. CEVHER MİKROSKOBİSİ

İnce kesitleri yapılan örneklerden seçilen; kromit mineralince zengin örneklerden, gabrolardan, siyenitlerden ve fluoritlerden örnekler derlenerek, parlatma kesitleri hazırlanmış ve MTA , MAT Dairesi elemanları yardımı ile LEITZ marka üstten aydınlatmalı mikroskop yardımı ile cevher mikroskobisi çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Bu çalışma sonucunda aşağıdaki veriler elde edilmiştir :

Kromitçe zengin örneklerde kromit tanelerinin bol çatlaklı yapıda oldukları izlenmektedir. Bazı kromitlerin çok az oranda kromspinele dönüştükleri saptanmıştır.

Ayrıca bazı kromit tanelerinin çatlaklarında oluşan boşluklarda lineyit grubu minerallerin yer aldığı gözlenmektedir (Şekil 7.1- 7.3) .

Şekil 7.1 Kromitlerde bol çatlaklı yapı (Resim Boyu: 0.6 mm)

(69)

Şekil 7.2 Kromit tanelerinde tane sınırları boyunca gözlenen kromspinel dönüşümleri (Resim Boyu: 0.6 mm)

Şekil 7.3 Kromit tane çatlaklarında gözlenen lineyit grubu mineral oluşumları (Resim Boyu: 0.6 mm)

(70)

Gabro örneklerinde eser miktarda özşekilli pirit taneleri (7.5-8 mikron tane boyutlarında) ve yine eser miktarda rutil-sfen dönüşümleri izlenmektedir ( Şekil 7.4 - 7.5).

Şekil 7.4 Çok ince taneli pirit oluşumları sfen tanesi ile birlikte (Resim Boyu: 0.6 mm)

Siyenit örneklerinde silikat minerallerinin boşluk ve çatlaklarında bol miktarda limonitler izlenmektedir. Ayrıca bu limonitlere özşekilli ve özşekilsiz rutil-anataz toplulukları eşlik etmektedir. Bir diğer örnekte rutil içeren hematit çubukları fazla miktarda gözlenmektedir.

Bu beraberliğe pirit relikti içeren limonitler de eşlik etmektedir. Ayrıca, hematit çubukları arasında eser miktarda mangan grubu mineraller de izlenmiştir (Şekil 7.6-7.13). Fluorit örneklerinde eser miktarda submikroskobik hematit taneciklerine ince taneli limonitler eşlik etmekte ve eser miktarda öz şekilli piritler izlenmektedir. Ayrıca mineral dönüşümü şeklinde rutiller de saptanmıştır (Şekil 7.14 - 7.15).

(71)

Şekil 7.5 Rutil –sfen dönüşümlerinin özgün bir tane boyutunda görünüşü (Resim Boyu: 0.6 mm)

Şekil 7.6 Hematit ve mangan grubu minerallerin birlikte görünüşü (Resim Boyu: 0.6 mm)

(72)

Şekil 7.7 Hematit çubukları ve gang içersinde mangan grubu minerallerin farklı bir tanedeki görünüşü (Resim Boyu: 0.6 mm)

Şekil 7.8 Pirit relikti içinde limonitlerin görünüşü (Resim Boyu: 0.6 mm)

(73)

Şekil 7.9 Rutil-anataz ve hematit birlikteliği (Resim Boyu: 0.6 mm)

Şekil 7.10 Bir rutil tanesinin görünüşü (Resim Boyu: 0.6 mm)

(74)

Şekil 7.11 Hematit- sfen birlikteliği (Resim Boyu: 0.6 mm)

Şekil 7.12 Limonit içerisinde pirit relikti (kalıntısı) (Resim Boyu: 0.6 mm)

(75)

Şekil 7.13 Limonit içerisinde açık renkli anataz-rutil tanelerinin dağılımı (Resim Boyu: 0.6 mm )

Şekil 7.14 Bir hematit tanesinin görünüşü (Resim Boyu: 0.6 mm)

(76)

Şekil 7.15 Mineral dönüşümü rutilden bir görünüş (Resim Boyu: 0.6 mm)

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Yaptığı çalışmada Anderson-Darling ve Shapiro-Wilk testlerinin güçlü olduklarını ve bu iki test arasında güç bakımından çok küçük farklılıklar olduğunu

Çalışmada kullanılan test sisteminde çok yöne gönderim için uzak bilgisayar ağları arasında kurulan seri hatlar üzerinde veri iletişimin gerçekleştirilmesinden sonra

Test edilen sistem çok büyük olasılıkla böyle bir görüntüleme amacıyla kullanılacak olmamasına karşın, optik sistemin kaçak ışın performansının

Asetilen ve etilen deneylerinde farklı koşullarda üretilen nanotüplerin metal içerikleri birbirine oldukça yakın iken Si taban malzeme ve alümina deneyleri

BATGEN-1 Gen havuzunun Sonbahar ve İlkbahar Dönemlerine Ait UPOV Kriterlerine Göre Morfolojik Karakterizasyonu

Araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin sadece keçi, inek+ keçi karışık ve inek+ koyun+ keçi karşık sütü tüketme oranlarının sırasıyla; %1,2, %1,8,

(2009) Microtus arvalis ve Microtus rossiaemeridionalis sibling türlerinin Bulgaristan ve Türkiye örnekleri üzerine yaptıkları çalışmada bazı kafatası ölçüleri

Böyle bir sürecin kesikli olarak gerçekleştiği bir tepkime kabına (Karagöz 1991) tek girdi-tek çıktı (SISO) dinamik matrisli denetim uygulanmasını Fortran’a dayalı