• Sonuç bulunamadı

TA UTA DÖN YOR!.. YASALAR NASIL. K peklerin, ay lar n, aslanlar n vb. bir ok canl n n

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TA UTA DÖN YOR!.. YASALAR NASIL. K peklerin, ay lar n, aslanlar n vb. bir ok canl n n"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K

peklerin, ay lar n, aslanlar n vb. bir ok canl n n bireysel olarak izdi i s n rlar n n oldu unu, bu alan i inde kendi ailesi ve h kimiyetini kabul etmi olan t rde leri ile ya ad klar n biliyoruz.

Temelde insan i in de durum farkl de ildir. nsanlar da, nce kendi h kimiyet s n rlar n topluluklar ola- rak belirliyorlar. Sonras nda, bir yandan bu s n rlar n muhafazas n temin etmeye, di er yandan o s n rlar i inde ya ama kurallar n olu turmaya al yorlar...

Bir lozofun u mealdeki s z ilgin tir. Yery n- deki kavgalar esasen, buras benimdir diye ak lan ilk ka klar n s k lmesi m cadelesidir. 1

Bug n toplumlar ba kas n n kaz klar n s k p ye- rine kendi kaz klar n akma m cadelesi i indeler.

Tabii bitmeyen kavgalar, entrikalar, silahlanma, d nyev le me ve akla gelebilecek her t rl sorunlu kavramlar bu m cadeleden beslenmekte, herkes kendine bir me ruiyet zemini aramakta...

Anayasalar bir toplumsal uzla metni olarak mil- letlerin kendini devlet olarak tan mlamas s recin- de nemli bir g sterge say l yor. Her devlet kendini tan mlarken bir uzla metnine ihtiya duyuyor. Bu ba lamda anayasalar n, esas olarak kurucu mec- lisler taraf ndan ve ola an st d nemlerde olu tu- rulabilecek metinler oldu unu bilmekte yarar var.

Yery nde canl lar genel olarak to luluklar halinde ya ar. Her to lulu un i g d sel kurallar e bu kurallar n ge erli k l nd s n rlar olur.

Bu ger eklik kar s nda anayasalar n, ya an lan alan ve o alan zerinde ya ayacak olan toplumun in a edilmesi hede ni, her zaman insan duygu ve kurallar i inde ger ekle tirdi ini d nmek yan lt - c olacakt r. Olu turulan anayasalar n i erikleri, o- unlukla ola an st d nemlerin kahramanlar n n kutsanmas ve ya an lan ola an st d nemin ga- lip unsurlar n n tercihlerinin kabul ettirildi i, hatta onlar n kutsand ya da tebaay k s tlay p, kurucu- lar n ve temel kirlerini dokunulmaz k lan metinler olarak da kar m za kmakta.

Hemen hemen t m anayasa rneklerinde bu yap y ve izlerini g rmek m mk nd r.

Hukuk kurallar olarak bilinen ve ya am d zenle- yen e itli kanunlar, i te bu temel kabul edilen e- kirdek yasan n (Anayasa etraf nda r l r.

Bir lkede ticaret, miras, aile, tra k, deniz, ileti im, sa l k, e itim, imar, se im, y netim ve daha y zler- ce ba l k alt nda, olu turulan kanunlar, temel kabul edilen anayasaya ayk r olamazlar. Burada Anaya- sa di er t m kanunlar i in bir k stas olu turma ve me ruiyet sa lay c olma konumundad r.

Hangi sistem olursa olsun y netmek i in yasama, y r tme ve yarg ya ihtiya duyar. G n m z ko ul- lar nda geli mi say lan lkelerde ar (kanun ko-

YASALAR NASIL

TA UTA

DÖN YOR!..

S leymaniye akf Y netim Kurulu yesiHASAN MUSTAFA ARSLAN marslan@kita vehikmet.com

(2)

u meclislerdir. Kanunlar bu meclisler eliyle yap l r.

Örnekleyecek olursak, T rkiye'de de 1920 anaya- sas , bat daki benzerlerinden hareketle bu ekilde olu turulmu , Te kilat Esasiye Kanunu di er ad yla Anayasa'n n ilk maddesi yle d zenlen- mi

MADDE 1 -

Hakimiyet bil kayd art milletindir.

dare usul , halk n mukadderatan bi at ve bil il idare etmesi esas na m stenittir.

MADDE 2 -

cra kudreti ve te ri salahiyeti milletin yeg ne ve hakiki m messili olan B y k Millet Mec- lisinde tecelli ve temerk eder.2

MADDE 3 -

T rkiye Devleti, B y k Milleti Meclisi taraf ndan idare olunur ve h kûmeti B y k Millet Meclisi H kûmeti unvan n ta r.

Yukar daki rnekten hareketle ilkesel u tespitler yap labilir.

- kinci lke ari'nin (Kanun koyucu. millet olmas ve milletin bu g c n Meclis eliyle kullanmas . - nc ilke Te kilat Esasiye'nin k stas olmas . Yani yap lacak di er kanunlar n bu esasa ayk r ola- mamas .

Ya anan e itli deneyimler neticesinde devlet y - netimi ile me gul olan zihinler, hukukun i lerli inin sa lanabilmesi ve y r tmenin denetlenebilmesi i in Yasama Y r tme ve Yarg erkleri aras nda bir denge olu turmaya al m lard r. Bat demok- rasilerinin hemen tamam nda kral olgusunun ekil olarak da olsa halen var olu u, en son ve st karar verici bir yap y tamamlanm olmaktad r.

Krall n olmad devlet sistemlerinde ise onama erki, T rkiye Cumhuriyeti'nin 1961 Anayasas 'nda yeniden d zenlendi i gibi Anayasal Kurumlar'a tevdi edilir. Meclis, Anayasa Mahkemesi ve Cum- hurba kan s z konusu anayasal kurumlar aras n- dad r. Bu sistemin ad Parlamenter sistemdir. Parla-

(3)

DENEME - YASALAR NASIL TA UTA DÖN YOR menter sistemde kanun yap c Meclis olsa da nihai karar Anayasa Mahkemesi verir.

Anayasa Mahkemesi de sonu ta insanlardan m - te ekkil bir kurumdur. Verece i kararlarda, yaslana- ca bir k stasa ihtiya duyar. Bu k stas da kurucu meclis taraf ndan ihdas edilmi olan Anayasad r.

T m di er Anayasal kurumlar bu temel yasay re- ferans g stererek kendi uygulamalar n n s n rlar n tespit ederler.

Uygulamac lar n, y netim b rokrasisinin hukuk li- ini sa lamak i in mevcut yasalar n d na kama- yaca a ikard r. F trata uygun olmayan herhangi bir durum ile kar la lsa, iki tercih aras nda bocalansa veya hukuk bir kaide bulunamad durumda dahi hukuk zeminin d na kmadan kamu erkinin de aleyhine olmayan bir karar verilmek durumundad r.

Tam da buras konunun u noktalar n te kil eder.

En st karar merciine yasal me ruiyet tan nd ktan sonra, o me ruiyetin onanmas yla di er t m kamu mekanizmas da bir me ruiyet zeminine kavu - makta ve kazan lm bu me ruiyet ile faaliyetlerini yapabilmektedirler.

Tan mlanm s n rla- r n d na k lmas hukuksuzluk olarak adland r lmaktad r.

Hakl dahi olunsa

k staslar, s z konusu hakk n olu mas na uygun tan mlanmam ise o hakl l n bir me ruiyeti s z konusu olmayacakt r.

Yery z nde devlet olarak bilinen d zenlerin, y r r- l kte olan rijit Anayasa'lar n n tamam nda, insan ili kilerinde olmas gereken ve insan do maktan dolay olu an bireysel tabii haklar varsa kral n haklar ndan, kral yoksa kamu menfaatinden, sonra gelir. Kamusal olan n, bireye kar olu an st nl -

n n me ruiyetini Anayasalar sa lar.

Bu tespit eriat ile idare olunan y r rl kteki sl m devletlerinde de farkl de ildir. eriat h k mleri- nin ge erli bulundu u lkelerde istisnas z herkes Kur n' en st kaynak olarak tan ml yor olsa da - iliyatta b yle olmad g r l r. G n m z eriat uy- gulamalar n n t m nde, referans kayna ge mi - te olu turulmu olan uygulamalard r.

Bug n, bu uygulamalardan birinin yanl l hem Kur n' n lafz , hem de f tr olarak ispatlansa dahi eski h k m y r rl kten kald r lamamakta ya da yeni h k m uygulama olana bulamamaktad r.

Uygulamac lar ana kaynak (Kur n yerine, onun lafz n n kenar na yaz lm a klamalar ve bu a k- lamalar n bir ekilde hayata ge irilmi uygulamala- r n referans almay tercih etmekteler.

Hukukun st nl ba lam nda ngiliz Anayasa hukukcusu E. W. Ridges yle bir tespitte bulunu- yor:

Hukukun st nl n n ilk m meyyi vasf , key- f sal hiyetin yoklu udur. Bu, her eyin, s k s k ya bir hukuk lik i inde cereyan demek de de ildir.

dar faaliyetin her merhalesinde ok geni takdir hakk na ihtiya vard r. Fakat bu gibi takdir hakla- r , muayyen bir kanundan veya comman la 'un bir kaidesinden do ma lar. cra u vu da len muhta bulundu u b t n salahiyetlere m lik de ildir. H - k metin ve belediyelerin se menlerine kar siyas bak mdan mes'ul olan m nteha u uvlar taraf ndan idare edili inden beri, idare, art k bir mutlak h k m- dar de ildir. Memur muamel t nda hukuk ek ller

ns yak olarak ara t rmakta e mesul yet kar - s nda kald aman hukukun h maye- s ne s nmaktad r Mahkemeler de, icra u vuna kar duyulan eski k skan l tevar s etmi lerdir. Eski Common la haklariyle at t takdirde, icra sal hiyetleri ilti ama taraftar de ildirler. 3

Yukar da anlat lan rijit anayasal sistemlerde, yasa- ma, y r tme, yarg d ng s i inde varolan me rui- yet halkas n geni letebilecek bir karar mekanizma- s n n olmay sorunun temelini te kil etmekteydi.

G n m z sl m devletlerinde olmas gereken sis- temin, gelene in olu turdu u b rokrasi marifetiyle

al t r lamamas durumu da yukar daki sorundan hi farkl de ildir. H lbuki Allah yle buyurmu tur:

M minler! Allah'a itaat edin, bu El iye itaat edin e si den olan yetki sahi lerine de. er b r eyde an- la ma l a d ersen onu Allah'a e l s ne g - t r n Allah a e ahiret g n ne inan yorsan b yle ya ars n . B ylesi hay rl olur e ok g el sonu verir. (Nis 4/59

E er bir eyde anla ma l a

d erseni onu Allah a e El isine g t r n.

(4)

Ayette a k a y neten bir i aret edilmekte, ancak y netim ba bo b rak lmamaktad r. Anla mazl -

a d ld nde ana kayna a gidilmesi gerekti i a kca belirtilmektedir.

Her ne sebeple olursa olsun Kur n a gidi in n t kand nda kaotik bir

durumun olu aca a k- t r. D nem d nem sap- malar olsa da akl selim davran ld nda sorunla- r n Kur n a g t r lmesi, problemleri zecek ve g zel sonu lar n olu ma- s na ve tatmin edici h - k mlerin ger ekle mesi- ne vesile olu turacakt r.

sl m benimsemi olan birey ve toplumlar n ana- yasas n n Kur n olmas beklenir. Oysa, Kur n n anayasalar zerinde belirleyici ol-

mas , onun kanun olmas ndan daha st n ve de erli bir yakla md r. s- l m toplumlar nda bu alg n n kay- bolmas , g n m zde artan ihtiya lar ve g nl k ya am n i leyi ini d zen- leyen kanunlar n oklu u kar s nda maalesef Kur n' yetersiz sayan ka- naatleri geli tirmi tir.

Kur n' n ibadet, evlilik, bo anma, miras gibi belirli birka alanda ma- tematiksel l ler koydu una tan k oluyoruz. Di er bir ok konuda ise Kur n insanlara temel prensipleri nerir. zerinde biraz d n ld -

nde Allah' n ya ama ait nerdi i prensiplerin tamam n n insan tabia- t na en uygun prensipler oldu u an- la l r.

Bu durumda sl m' n geli ti i toplumda peygam- berin vefat ndan nce de varolan asabiyet (Akra- bal k. kavgalar n n vefat ndan hemen sonra da ba g sterdi ini g r yoruz. D rt halife d neminden sonra ise saltanat n me ruiyeti sa lanarak, yery - z krall /halifeli i olu turdu unda tan k oluyo- ruz. e itli kavramlar zerinde sl m ad na y zy llar i inde ger ekle tirilen anlam oynamalar n n, salta- nat n s rd r lebilirli inin ve k l g c n n egemen-

li ine nas l hizmet etti i ortad r. Bug n sl m olarak bildi imiz e itli uygulamalar n Kur n ve s nnet ile uzaktan yak ndan ilgisinin olmad net bir ekilde g r lmektedir. Ancak halen bile M sl manlar ve sl m toplumlar bu yanl lar terkedememe soru- nuyla bo u makta, saltanat n s rd r lmesi i in

olu turulmu f kh uygu- lamalar din zannetmek- ten s yr lamamaktad r.

eriat uygulad n d - nen toplumlar n bu yap lar n sorgulatmama- s , mezhep olarak tercih ettikleri f k h uygulama- lar na dine sar l r gibi sa- r lmalar , sl m Camias nda hukuk/f k h alan nda geli menin n n kapatmakta ve Allah' n insana sundu u en temel haklar dahi bir ihtiya olmaktan

karmaktad r.

Bu ba lamda rneklenebilecek say s z konu mev- cut olup, maksad n a aca ndan bu yaz ya al n- mam t r. S leymaniye Vakf 'n n yay nlar ve si- telerinde ilgilenilebilecek hemen t m ba l klar, gelenekteki kaynaklar yla birlikte bulunabilir.

Allah' n ayakta tutulmas n tavsiye etti i bir kavra- m ise zellikle hat rlamakta yarar var.

M minler! Allah i in ahitlik ya arak k st ayakta tutan ki iler olun ister kendini , ana baban eya

sl m benimsemi olan birey e to lumlar n anayasas n n Kur n olmas

beklenir. Oysa, Kur n n anayasalar erinde belirleyici olmas , onun kanun olmas ndan daha st n e de erli bir

yakla md r

(5)

yak nlar n aleyhine olsun isterse engin eya fa- kir olsunlar, Allah onlara si in yak nl n dan daha yak nd r. Ar ular n a uymay n yoksa sa ars n . A n e i b ker eya ahitlikten ka arsan bi- lin ki, Allah ya t n her i in i y n bilir. (Nis 4/135

Ayette ge en el-K st kavram yorumcular taraf n- dan adalet, hak, insaf, iyilik olarak de erlendirilmi - tir.

Allah ayette inananlara bu kavram ayakta tutanlar- dan olmalar n tavsiye ediyor. Bireysel olarak iyilik ad na g sterilecek hassasiyetlerin toplumda olum- lu bir kar l olaca muhakkakt r. st yap da baz yanl l klar ve d zensizlikler olsa da bireylerin ter- cihlerini do rudan yana koymalar hangi toplumda olursa olsun hukukun tepeden t rna a kendisine

eki d zen vermesine yol a acakt r.

sl m bir anlay ve sistem i inde herhangi bir ge- rek eyle ortaya kar lan yanl , M sl manlar n ca- hillikle s rd rmesi kabul edilemez. Bu M sl man- lar insanl k i in rnek ve ahit olmaktan karacak bir tutumdur. B ylesi bir k t rneklik, Allah' n in- sanl a yapt ve hi kimsenin hay r diyemeyece i f trata uygun ya amsal nerilerin herkesce kabul edilmesinin n ndeki en b y k engeldir.

Bat hukuk normlar kula a ho gibi gelse de kendi toplumsal menfaatlerini her daim insanl n men- faatlerinin n nde tutan s m r mant ile olu - turulmu oldu u i in evrensel z mleri ortaya

karma ans na sahip de ildir. Bat normlar n n ar- d ndan ko maya al an M sl manlar ise ellerinin alt ndaki stelik il h olan ve t m insanl n arad form lleri i eren kitaplar ndan habersiz ya amaya devam etmektedir.

H lbuki hurafe, asabiyet, saltanat ve madd kay- g lardan uzak bir anlay la mevcut hukuk kurallar i inde ger ekle tirilmesi m mk n ok kolay baz d zenlemeler ile yery z nde bar ortam n n te- mellerini olu turma f rsat sadece M sl manlar n elinin alt ndad r.

Ta ut'u bireyin tek ba na m cadele etmede g yetiremeyece i, insanlar k lele tiren, onlar ken- dine hizmet ettiren yery z krall klar eklinde yo- rumlarsak yukar da anlat lan ve insanlar k lele - tiren hukuk yap lar n neye, nas l hizmet ettikleri

kolayca anla labilir.

nsanlar n kendi rd kleri hukuk kozas ile nas l bir esaret yap lanmas i ine girdiklerine bakmalar ge- rekiyor. Kur n' n adeta bir kontrol kalemi gibi do - ruyu yanl tan ay ran fonksiyona kavu turulmas ,4 insanl n her alanda arad z mlerin n n a acak bir form l olarak kar m zda durmaktad r.

Notlar

1 George Bernard Shaw a ait olabilir.

2 cra kudreti ve te ri salahiyeti 1961 Anayasas nda Anaya- sal Kurumlarca y r t l r eklinde de i tirilmi tir.

3 Bkz: ngiliz Anayasa Hukuku sh:201 Yazan: E. W. RIDGES / eviren: Asistan Dr. Mukbil H. Özy r k.

4 Furkan.

DENEME - YASALAR NASIL TA UTA DÖN YOR

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu sahada, hükümetin yapacağı iş birliğiyle Amerika ev inşaatçılığında geçmiş senelerdeki ic- raatları kat kat geçecek bir faaliyet belireceği gi- bi, işsizlik

Mektebin plânı L şeklinde olup esas kısımda bir antre, kat merdiveni ve arkada toplantı ve spor salonu vardır.. Diğer kola,

Yüzbaşıoğlu, 22 Temmuz'daki seçimin ardından oluşacak yeni Meclis'in 40 gün içinde cumhurbaşkanını seçmesi gerektiğini, aksi halde Meclis'in feshedilip genel

Anayasa Mahkemesi'nin DTP ili ilgili kapatma davas ında, davanın açılıp açılmayacağına ilişkin raportör görüşü için yapt ığı toplantı yaklaşık 1 saat sürmüştü..

‹lk ola- rak 1815 y›l›n- da Nathaniel Bowditch tara- f›ndan kaleme al›nm›fl olmas›na ra¤men ayr›nt›l› bir flekilde 1857 y›l›nda Jules Antonie

Krenarkeota, bilinen tüm canl›lardan daha yüksek s›cakl›klarda yaflayan türleri içerse de, bu organizman›n topra¤›n içinde ve daha ›l›ml› s›cak-

İt raz konusu kuralla Yargıtay Başkanlar Kurulunun 'Yönet m Kurulu' kararlarına t raz üzer ne verd ğ kararların aleyh ne başka yargı merc ne başvuru olanağının

Dava d lekçes nde özetle, Danıştay Başkanının başkanlığında, Başsavcı, başkanvek ller ve tüm da re başkanlarından oluşan Danıştay Başkanlar Kurulunun gen ş