• Sonuç bulunamadı

ALLAH KELÂMINDA (BEN) (BİZ) LÂFIZLARI...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ALLAH KELÂMINDA (BEN) (BİZ) LÂFIZLARI..."

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

103

ALLAH KELÂMINDA (BEN) (BİZ) LÂFIZLARI...

BEN = Zatı ahadiyetleri...

BİZ = Esmalarıyla tecelli şekilleri, kudret ve güçlerin ve bütün bu tecellilerin ustası, yapanı yani (Rab'bı)...

Bu doğrudur. Hak'dır.

Ben = Vahiy = Zatı ahadiyetinden südur eder.

Biz = Kudret ve kuvvetlerinin tezahürleridir.

Muntazam değişmeyen bir kanun halinde...

Maddi ve manevi ne varsa hepsi dahil Vahyin Şekilleri:

1- (Ben) dağa vahyettim 2- (Ben) Ağaca vahyettim.

3- (Ben) Arıya vahyettim.

4- (Ben) Meryem'e vahyettim.

5- (Ben) Resul'e vahyettim.

6- (Biz) Nebilere vahyettik.

(2)

104

Âdem ve bütün Peygamberler göğe bakarak. Oturarak. Diz çökerek. Ellerini göğe doğru kaldırarak. Muayyen bir yıldıza bakarak vahiylerini daima gece alırlardı.

Ses olarak alırlardı.

İsa ayakta: Turda göğe bakarak ellerini kaldırırlardı. Vahyi daima gece alırlardı, ve muayyen yerlerde,Musa Turda,İsa dağda...

Vahiy, bunlara kuvvetli ilham şeklinde adeta duyarak işiterek...

Resulü Ekrem ise zaman ve mekân olmadan her yerde gece ve gündüz mübarek kalplerine çevrilerek vahiy'i Cebrail'den alırlardı...

(Lânü ferrigu beyne ahadin min resulih) Ayeti kerimesi.

(Ben) (Biz) Lâfızlarında gizli Hak'kın murad'ı ve arzusundaki hikmetin ifadesidir. Bu Ayeti Kerime...

Kelâmın südur yeri aynıdır: Musa'ya (İbranice). İsa'ya (Süryanice).

Resul'e (Arapça) ya çevrilerek gelirdi.

Aralarında Resullerin fark yoktur lâfzı bunu ifade eder.

Manaya çok dikkat ediniz...

BEN = Ruha... Sırdır.

BİZ= Ceset'de câri hayy'ı husule getirdiği bütün havas ve hassalar her türlü işleme, ahenk... Kâinattaki…

Bunların içine dalmak için bazı Ayeti Kerimeler vardır.

Bunları iyi anlamak gerekir, demişlerdir...

1 - Errasihûne fil ilim: İlimde rasih olanlar (Rasih kimdir).

2- Fezkiruni Ezkirkûm: Beni anınız, ben de sizi anarım.

3- Ennellâhe rabbe rabbeküm: Ben Allah, Rab'bım, sizin de Rab'bınızım.

4- Velegat kerremna beni Âdem'e: Âdem'e kerem olarak hüner ve keramet (Verildi)...

(Verdik) denmiyor. (Verildi) yani gizli gibi. Sanki ara bul onu demektir.

(3)

105

5- Velezikrullahu ekber: En büyük zikir Allah'ın zikridir (Beni anınız). Tavsiye ediyor. O zaman (Ben de sizi anarım) Serbest bırakmış, sana verileni bulursan (Ben de sizi zikrederim) demek benim zikrime girersin, işte o zikir en büyük zikirdir ki Allah'ın zikridir.

6- Ekimussalâtel Zikri: Benim zikrim için namaz kıl. Benim zikrim ne demektir.

7- Ene celisimin zikri: Ben beni zikredenle hembezmim...

Kur'ân-ı Kerim'de: Bazen Cenabı Allah doğrudan doğruya konuşur. Bazen Resul'un ağzıyla konuşur. Bazen ortak gibi başkasının ağzından konuşur. Bazen yokmuş gibi, başka biri konuşur zannedersin.

(Yarattık). (Yarattı). (Yaratacak). (Yaratıldı). Lâfzı celilleri bunu apaçık ifade etmektedir.

Daha fazla söyleyemeyiz.

Aklın eremediğini akla sokmağa çalışmakda akla hakaret vardır.

Allah'ın yarattığı şeylerde Allah'ın kudretini görmeye çalış.

Allah'ı ispata kalkmak şüphe etmenin tam kendisidir.

Allah'ı yarattığı şeylerle varlığını ispata kalkma. Kime ispat etmeğe uğraşıyorsun.

Sen bilebildin mi? Evet mi?Evet. O halde sus...

Hayırsa defol kitabımızı okuma...

Allah'ın dışında değilsin ki onu göresin.

Siz kendi kendinizi dışarı attınız aklınızla...

Sonra o akıl ile ne arıyorsun...

Hiçlik, yokluk diye bir şey yoktur. Herşey vardır.

Aklın durduğu ve boşlukta kaldığı hudut, ötelerin ötesidir.

Fakat akıl yine çırpınıyor. Nedir bu ötelerin ötesi...

Başı da yok, sonu da...

Neyapacaksın ötelerin ötesini...

Merak değil mi...

Öğrendin ne olacak, cevap veremiyeceksin şimdiden söyle­

yeyim... Tımarhane...

(4)

106 Bunlara akıl (Ermez) değil... (Yetmez)...

Elbette açılır birgün perdeler ötenin ötesinden, sana da görünür öteler.

Bu dünya perdesinde...

Bunlara aklı yeten var mı? Olmaz olur mu. Bak onlardan birinin söylediklerini söyleyeyim dinle:

Sonra o mübarek zatın ruhuna abdestli olarak bir fatiha oku...

Abdestsiz fatiha okunmaz ha..

''Allah'ı idrakden aciz olduğunu beşer hissettiği dakikada onu idrak etmiştir".

"Allah'ı bulamıyacağını anladığı dakikada insan Allah'ı bulmuştur''...

O zaman ötelerin ötesi nedir burnunun ucu kadar yakın olduğunu anlarsın.

'Hayır ve evet''in dışında cevaplar vardır.

Hataların güzel tarafları vardır. Ümitsiz olmamalıdır.

Bunları hakkıyle öğrenirsen Resulü Ekrem'in o zaman (gözümün nuru) dur dediği namazın miraç olduğunu anlarsın.

Mekânda iken Lâ mekâna dalmak, kudret âlemine sokulmak olduğunu, namaz nedir anlarsın.

İnsan (Ahseni takvim) yaratıldı.

O halde (insan) aklın varamadığı Lâmekânı içine almış bir mekândır.

Akşam ve sabah namazları Miraç'ta emrolunmuştur.

(Güneş doğmadan evvel, güneş battıktan sonra namaz kıl) emir böyle...

Bu namazları vaktinde kıl, onların kazası yoktur.

Kim ne mırıltı ederse etsin...

Hatta Resulü Ekrem" Süvariler sizi kovalasa bile sabah nama- zının sünnetini kaçırmayın" diye buyurmuştur.

Bu, Resulü Ekrem'in sabah namazına verdiği kıymetin gizli ifadesidir.

(Bilmediğimiz bir âlemde ) Miraç'ta Cenab-ı Allah tarafından (Güneş doğmadan ve battıktan sonra) Namaz kılmak emrolundu.

(5)

107

Arada vasıta yok. Doğrudan doğruya. Sonra ayeti Kerime ile te'kiden bildiriliyor.

Kur'an-ı Kerim'de: Sabah akşam namaz kıl o kadar. Miktar yok..

Ondan sonra Cebrail vasıta olmadan, (Ânıvahit)te Mekke'ye döndü...

İmkân âleminden kudret âlemine kendisine vasıta Cebrail'di.

Kudret âleminden İmkân âlemine gelmede vasıta yok...

Resulü Ekrem Miraç'tan döndüğü gece uyuyamıyor. Sabah güneş doğmadan Cebrail geliyor, imam oluyor, Resulü Ekrem'le birlikte iki rekat sabah namazı kılıyor.

Cebrail namazda cehri okuyor.

Akşam'ı büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla bekledi Resulü Ekrem…

Cebrail ve Mikail Aleyhisselâm geldiler. Yine Cebrail cehri okuyarak namazı kıldırdı ikinci rekâttan sonra kaidede otururken Cebrail (Allahu Ekber) dedi ve ayağa kalktılar. Bu arada, Cebrail ile Mikail kayboldu.

Resulü Ekrem ne yapacağını bilemedi, hafi olarak bir fatiha okudu veya okumadı, kati olarak bilmiyoruz. Üçüncü, rekatı tamamladı ve selâm verdi.

Müteakiben iki rekat daha namaz kıldı. Bu iki rekatın sebebini açıklamak doğru değildir. Bize düşmez. Halvette öğrenmek ancak belki mümkündür. Haketmiş ise o da...

Hadiste: ''Süvariler sizi kovalasa Yıine siz sabah namazının iki rekat sünnetini bırakmayın". Söylemesi bir tavsiye değildir. Gizli bir hikmetin ifadesi olduğu gibi, kendilerine has bir nezaket içinde ümmete emirdir.

Çünkü emrin yalnız Allah'a ait olduğunu bildiğindendir.

Cebrail Aleyhisselâm ile birlikte kıldılar. Cebrail'in bu namaza refakatı da muhakkak ki emirlerdir.

Vaktinde kılınmayan sabah namazı öğleye kadar (Bilirsiniz) kaza değil sünnet ile birlikte kılınmasıııa ruhsat verilmesi bundan dolayıdır.

(6)

108 Halbuki sünnetlerin kazası yoktur.

Ertesi günü sabah namazında Resulü Ekrem Cebrail'i bekledi, gelmedi. Heme iki rekât sünnet namazı kıldı. Bekledi Cebrail gelmeyince iki rekat sabah namazı farzı kıldı.

Sabah namazının sünneti Resulü Ekrem'in şükür namazı oldu...

Bazı kimselere vakit geçse bile akşam ve sabah namazları kazaya kalsa bile sünnetleri de birlikte kılınır.

Sebebini söylemek doğru olmaz (Fetvai hindi)...

Akşam namazının sünneti için birşey söylememeleri, niçin söylemedikleri de bir hikmete bağlıdır.

Hülâsa:Sabah ve akşam namazlarını vaktinde kıl.Nerede bulunur- san bulun(Sokakta,vapurda,tayyarede,trende)onların kazaları yoktur.

Rekâtlarından ziyade vakitlerinin kıymeti vardır. Kim ne söylerse söylesin, ne mırıldanırsa mırıldansın bu böyledir...

Mekke'de sabah ve akşam namazları kılınmıştır. Abdest almak, gusül etmek henüz emrolunmamıştı. Bunlar Medine'ye teşriften sonra emrolunmuştur.

Resulü Ekrem yalnız ağızlarını çalkalardı ve ceddim Hz.

İbrahim dua edeceği zaman böyle yaparmış...

Medine'ye teşriflerinde (Hafuzu Alesselatı Vesselatı Vusta) Ayeti indiği zaman (Ara namazları da) kılınız, emri üzerine beş vakit namaz olmuştur .

Sabah akşam namazlarında Melâikeler'de kendi tesbihatını bu namazları vaktinde kılınlarla yaparlar. Onların vakitlerini bilme­

diğimizden (Sabah namazının sünnetini kaçırmayınız). Bir rahme­

tin kaçırılmaması için Resul'ün gizli bir tavsiyesidir ümmetine...

Unutmayın.

Sabah vaktinde âlemde herşey başkadır.

Canlı cansız, her şeyde bir sükûn vardır.

Tam bu vakitte afet olmaz. O zaman azdır, kısadır. Seher vaktidir. O zaman bir rüzgâr eser. Hayvanlar susar (Ven necmû veş şeceru yescudan) Ayeti o zaman tecelli eder.

Şebnem o zaman düşer. Muayyen bir çiçek ve onda (...) bir koku vardır, her şeyde.

(7)

109

Denizde (Met cezir) olur. Kuşlar zikrederler. Rızık dağılır.

Yıldızlar bile kıpırdamaz. Bütün bunlar (Sünnetullah) kanunlarının fiziki, kimyevi, meteorolojik nizamı ile örtülmüş ve perdelenmiştir.

Kâinattaki bütün tabii kuvvetler maddenin görünmeyen atom- larına ait hareket işleme halleridir.

Bütün kâinat, âlem, hareketten ibarettir. Sükûn yoktur.

Tesbihat budur. Kemale erme, gelişme, hareket ve tekâmül vardır.

Eskiyen madde yerine hissolunmaksızın yeni maddeler ortaya çıkar. Herşeyin hakikatini bilmek mümkün değildir.

Hakikatler ya maddi veya manevi olur. Maddi ilimler his ve akıl ile, manevi ilimler keşf ve ilham yollarıyla idrak olunur.

His ve akıl yoluyla idrak olunan maddi hakikatler, dış âlemin yüzünden istitlâl ile hasıl olan hakikatlerdir.

Dış âlemin iç yüzü keşif ve ilham ile hasıl olan ilâhi bilgilerdir.

Kelimesiz, sözsüz bir tebliğin, mesajın sözcüsü medyumu olmak herkesin kârı değildir.

Namazınızın bir kısmını evlerinizde (kılın) (kılınız) değil...

Teker teker bir ihtardır.

Evlerinizi kabirlere çevirmeyin, Hadisi şerifinde Resulü Ekrem ne demek istemiştir: Kabirlerde namaz kılınmaz. Evinizi kabirlere çevirmeyin demekle, evinize de rahmeti çekin demektir. Eviniz ölü değildir. Nurlansın demektir. En basit olarak bunu açıklamak da doğru değil.

26.2.1985

Referanslar

Benzer Belgeler

Kaz Da ğları, Artvin Cerattepe, Bergama Kozak Yaylası, Madra, Efemçukuru, Eşme, Tunceli Ovacık.... Dağlarımız, ovalarımız

Uygarlığımız kadar eski bir sömürü biçiminin kanunlar veya hukuk yoluyla yahut bu sömürüyü planlayıp düzenleyen zihniyetin kesin olarak reddinden ve bu redde

NÂZIM Hikmet Belgeseli için ün­ lü şairin görsel arşivi sürgünden döndü.. İşte, Moskova'da Yazar­ lar Birliği'nin salonunun ortasına yerleştirilen ve çiçek

Sanatçı, Avrupa’nın çeşitli kentlerinde ve öncelikle Paris, Basel, Düsseldorf, Berlin, Brüksel, Münih, Strasbourg, Cenevre, Edinburgh, Bordeaux’da sergiler

aylarda serum spe- sifik IgG (IgG4) antikorlarında anlamlı bir artış tespit ettiler.. Aynı sonuçları Bousquet'in (l) Dp antijeni immünoterapisi sonuçlarında da gör-

Çalışmadaki ED’li hastaların oral bulguları ile ilgili olarak; olguların tamamında (n =49, %100) diş eksikli- ği, mandibular protrüzyon ve diş eksikliği olan alanlar- da

kara meşin bir ceket gibi taşıyacaksın, Onu bilmem benim. yıldızların uzaklığınca

İdrarda virus atılımının uzun sürdüğü göz önünde bulundurularak serum ve idrar örnekleri 5 Ekim 2017’de tekrar iletildiğinde, erkek hastanın idrarında Zika virusu