Acil Psikiyatrik Hastanın Stabilizasyonu
Prof. Dr. Ahmet Ünal Psikiyatri AD
1
AMAÇ
Akut ortaya çıkan psikiyatrik belirtilerle başvuran hastaları değerlendirmek ve saldırgan davranışa yaklaşım prensiplerini açıklamak
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
1. Acil psikiyatrik değerlendirme ilkelerini sayar 2. Saldırgan davranışın ayırıcı tanısını yapabilir
3. Kendisine ve çevresine zarar verme riski olan hastalara yaklaşımı tanımlayabilir 5. Saldırgan hastaya gerekli acil müdahaleyi yapar
4. Konversiyon bozukluğunu tanır, acil müdahaleyi yapabilir 5. Alkol yoksunluğunu tanır, acil müdahaleyi yapabilir
2
Acil Psikiyatrik Değerlendirme
Acile psikiyatrik belirtilerle başvuran bir hastada ilk yapılması gereken bu belirtilerin organik bir nedene bağlı olup olmadığını değerlendirmektir
Psikiyatrik belirtilere yol açan durumlar
Kafa travması
Genel tıbbi durumlar (ör: ensefalit)
Alkol madde kullanımı
Serebrovasküler hastalıklar
Metabolik bozukluklar
Çeşitli ilaçlar
3
Psikiyatrik – tıbbi etiyolojileri ayırt etmede yardımcı olabilecek noktalar
40 yaşın üstünde ya da 12 yaşın altında olmak
Akut başlangıç
Görsel ve koku hallusinasyonu
Bilinç değişikliği ve yönelim bozukluğu
Nörolojik belirtiler
Anormal vital bulgular
Alkol ya da madde kullanımı
Yeni başlanmış ya da değişmiş ilaç tedavisi, çoklu ilaç kullanımı
4
İdeal olarak;
Bütün hastalarda geniş biyokimya
Tam kan sayımı
İdrar toksikolojisi (madde taraması)
Yapılması uygundur
Şu durumlarda beyin görüntülemesi gerekir:
Kişilikte ani değişmeler (özellikle 50 yaş üstü)
Ani ortaya çıkan afektif ya da psikotik tablolar
Kafa travması öyküsü
Fokal nörolojik belirtiler
Hareket bozuklukları
Uzamış katatoni
Konvülsiyon
Deliryum
5
Bazen tanıdan bile daha öncelikli olarak hastanın stabilize edilmesi gerekir
Örneğin saldırgan bir hasta ile karşılaşınca, önce kendisine ve çevresine zarar vermesini engelleyecek fiziksel ve farmakolojik girişimler yapılmalıdır
Ayrıca hastanın yaşamsal işlevlerinin korunması ve gözlenmesi gereklidir
Ör: Uzun süre katatonide olan bir hastada dehidratasyon olasılığı atlanmamalıdır
Hastaya ve yakınlarına anlaşılır ve yeterli açıklamalar yapılmalı ve güven verilmelidir
Hasta yakınlarına bilgi verirken mümkünse hastanın izni alınmalıdır
6
Hastanın kendisine ya da bir başkasına yakın zamanda ciddi zarar verme ile ilgili düşünceleri hasta-hekim sırrına girmez
Şu durumlarda hastanın onayı olmadan da acil müdahale, tedavi ve yatış yapılabilir:
Hasta durumunun ve hastalığının farkında değilse
İntihar riski taşıyorsa
Başkalarına zarar verme potansiyeli varsa
Bilinç ya da ciddi muhakeme bozukluğu varsa
Hekim gerekli gördüğü durumda hastanın kendisi ve yakınları istemese de zorla yatış yapabilir. Yaptığı işlemi de en kısa zamanda savcılığa bildirmekle yükümlüdür
7
Saldırgan Hasta
Potansiyel saldırgan davranışı öngörebilmek önemlidir Saldırganlık açısından risk faktörleri:
Fazla alkol alımı
Madde intoksikasyonu
Tehditkar tutumlar
Saldırganlık öyküsü
Psikotik bir hastadaki paranoid düşünceler
Saldırma emri veren işitsel hallüsinasyonlar
Katatonik eksitasyon
Tutuklanma ya da kriminal davranış öyküleri
Kesici / delici alet bulundurma
8
Bazen saldırganlık riskini abartarak hastaya yaklaşmak da hastayı saldırganlaştırabilir
Ör: Sadece irritabilitesi olan bir hastaya tespit gömleği giydirmeye kalkmak onu saldırganlaştıracaktır
Gerekli durumlarda yardımcı personel ya da güvenlik görevlisi görüşmeye eşlik etmelidir
Paranoid bir hastayı sıkıştırıldığını hissettirebilecek şekilde odanın kapıdan uzak bir köşesine oturtmamaya dikkat edilmelidir
Özellikle paraoid hezeyanları olan hastalarla göz kontağını sürekli tutmamak, yavaş ve tedbirli hareket etmek, hiçbir şekilde sırtını dönmemek, elleri her zaman açıkta ve görünür bırakmak dikkat edilmesi gereken konulardır
Klinisyenin görüşme biçimi tehdit edici, cezalandırıcı ve otoriter olmamalıdır
Yardımcı, anlayan ve yargılamayan bir tutum önemlidir
9
Saldırgan davranışın ayırıcı tanısı
1. Primer psikiyatrik bozukluklar:
Psikoz
Mani
Sanrısal bozukluk
Demans
Kişilik bozukluğu
Dissosiyatif bozukluk
Dürtü kontrol bozukluğu
2. Madde ya da ilaç intoksikasyonu ya da yoksunluk tablosu 3. Organik bozukluklar
Serebral neoplazm
Serebral enfeksiyonlar
Temporal lob epilepsisi
10
Saldırgan davranış olmadan engellenmeye çalışılmalıdır
Eğer hasta kızgınlık ve ajitasyon belirtileri gösteriyorsa, işbirliği kurmuyorsa;
Güvenlik personeli hemen çağrılmalı
Medikasyon uygulanmalı
Gerektiğinde tespit kullanılmalıdır Sedasyon için;
Haloperidol 5-10 mg IM ya da IV tek başına (Norodol 5 mg amp) ya da benzodiazepinle kombine uygulanabilir
Haloperidol hasta stabilize olana kadar yarım ile 1 saatte bir tekrarlanabilir (hızlı trankilizasyon)
Genellikle 50 mg üstü dozlara gerek kalmaz
11
Diazepam (Diazem 10 mg amp) IM olarak 5-10 mg uygulanabilir
Solunum depresyonu riski nedeni ile IV uygulamadan kaçınılmalıdır
Benzodiazepinler MSS’ni baskılayarak solunum depresyonu ve konfüzyona neden olabilirler
Bu nedenle şu durumlarda benzodiazepinler tercih edilmemelidir:
Deliryumu ya da organik beyin patolojisi olanlarda
MSS’ni baskılayan diğer nedenlerin varlığında
Alkol ve madde intoksikasyonu olanlarda
12
!!! Klorpromazin (Largactil) enjeksiyonunun güçlü sedatif etkisi ve düşük ekstrapiramidal yan etkileri nedeniyle ülkemizde saldırganlık durumlarının tedavisinde sık tercih ediliyor olması ciddi bir tıbbi hatadır. Çünkü:
Klorpromazin MSS’ni baskılar
Hepatotoksiktir
Ciddi kardiyovasküler yan etkileri vardır
Birçok tıbbi durumda kontrendikedir
Tıbbi durumunu değerlendiremediğimiz bir hastaya bu tedaviyi uygulamak ciddi hayati tehlikelere yol açabilir
13
Saldırgan olmayıp sadece ajite olan bir hastada parenteral tedaviye alternatif olarak ağızda eriyen tabletleri olan antipsikotikler (planzapin, risperidon) ya da benzodiazepinler (lorazepam) hastayı daha fazla ajite etmemek için tercih edilebilir
İlaçlarla saldırganlığın engellenemediği durumda ya da ilaç tedavisini uygulayabilmek için hastanın fiziksel olarak tespit edilmesi gerekebilir
Bu amaçla deri kayışlar en güvenli olarak kullanılabilir
İşbirliği kurmasa bile hastaya işlemin neden yapıldığı açıklanmalıdır
Fiziksel tespiti en az 4 kişi yapmalıdır
Hastanın ekstremiteleri karyolanın kenarlarına özel kayışlarla bağlanırken göğsü de yine özel bir kayışla yatağa tespit edilir
14
Tespitteki hasta sürekli gözlem altında olmalı ve hayati fonksiyonları ile konforu izlenmelidir
Aspirasyonu engellemek ve hastanın tehlike algısını azaltmak için başının altında bir yastık bulundurulmalıdır
Genellikle tespite alınan hasta bir süre sonra sakinleşir
Tespitteki hastaya ilk yapılacak yaklaşım sözel müdahaledir
Daha sonra IV ya da IM antipsikotikler uygulanabilir
15
İntihar Eğilimi Olan Hasta
16
Konversiyon Bozukluğu
Ülkemizde acil başvuruların önemli bir kısmını oluşturur
Konversiyon genellikle akut bir stres sonrası ortaya çıkan, herhangi bir organik nedenle açıklanamayan sahte nörolojik belirtilerden oluşur
En sık karşılaşılan türler;
Kol ve bacaklarda güçsüzlük
Boğazda düğümlenme hissi (globus histericus)
Psödoepileptik nöbetler
Afoni
Tipik örneği, evde çıkan bir tartışma sırasında bayılan düşük sosyokültürel seviyeden kadınlardır
17
!!! Konversiyon bozukluğu olan hasta rol yapmamaktadır
Ör: Konversiyon körlüğü olan bir kişi görmesini engelleyen hiçbir organik bozukluk olmamasına rağmen gerçekten görmemektedir
Ancak hastanın abartılı tavırları klinisyende rol yaptığı izlenimini uyandırabilir
Konversiyon belirtileri bilinen anatomik yollara ve fizyolojik mekanizmalar uymaz
Bir paralizi motor inervasyon örüntülerine uymayıp belirli bir hareketi yapamamayı ya da vücudun bir bölümünü hareket ettirememeyi kapsar
Konversiyon belirtileri çoğu zaman tutarsızlık gösterir
Bir başka şeyle ilgilenirken felçli ekstremite istemeden hareket ettirilebilir
18
Ayırıcı tanı
1. Epilepsi
Grand mal Epilepsi Konversif bayılmanın ayırıcı tanı özellikleri:
* Grand mal
Tetikleyici neden olmayabilir
En çok 1-2 dakika sürer
Aniden tehlikeli olabilecek düşme
Herhangi bir yerde olabilir
Bilinç kaybı vardır
Tekrarlayan tonik klonik kasılmalar
Dilini ısırabilir
Refleks bozuklukları vardır
İdrar inkontinansı olabilir
Uykuda olabilir
Postiktal konfüzyon vardır
Nöbet sonrası uyuma isteği vardır
Nöbet sırasında tipik EEG bulguları vardır
Serum prolaktin artmıştır
19
* Konversiyon
Ruhsal stresle ortaya çıkar
Daha uzun, bazen saatlerce
Düşüş tehlikeli değildir
Genellikle insanların önünde korunarak düşer
Sesleri duyar, cevap veremez
Kendini yerden yere atma, debelenme
Dil ısırma nadirdir
Refleksler normaldir
İdrar inkontinansı nadirdir
Uykuda görülmez
Bayılma sonrası konfüzyon yoktur
Genellikle ağlayarak açılır
EEG normal ya da bozuk olabilir
Serum prolaktin artmaz
20
2. Organik patolojiler
Multipl skleroz, geçici iskemik atak geçici nörolojik belirtilere yol açabilir 3. Simülasyon (temarüz)
Askerlikten muaf olmak ya da mahkemede ceza almamak gibi somut nedenlerle hastalığı taklit etmektir
4. Yapay bozukluk (Munchausen sendromu)
Simülasyonda olduğu gibi somut bir çıkar olmaksızın kişinin hasta rolünü uzun süreli olarak benimsemesi ve bu şekilde ilgi odağı olması durumudur
Ör: Kendisine insülin uygulayarak kan şekerini düşürebilir
21
Değerlendirme ve tedavi
Konversiyon bozukluğu olan hastalar genellikle acile birkaç kişi tarafından gürültülü bir şekilde getirilirler
Hem hastayı hem de çevresini ilgilendiren bir stres mevcuttur
Bu nedenle hasta ve çevresi bütüncül bir yaklaşım içinde ele alınmalıdır
Hastayı getiren kişiler çoğu kez yaşanan çatışmanın merkezini oluşturur
Ör: hastanın kendisiyle tartışırken kendisiyle tartışırken bayıldığı eşi
Hasta kendisini getiren kişilerden ayrı bir odaya alınmalı
Yakınlarından bilgi alırken hastanın yanında sadece bir hemşire bırakılmalıdır
Eğer konversiyon belirtilerinden hemen önce bir çatışma olmuş ve hastanın belirtileri bilinen nöroanatomi, fizyoloji, patoloji ile çelişiyorsa ileri tetkiklere gerek yoktur
22
Hastaya ve yakınlarına fiziksel bir bozukluğun olmadığı açıklanarak yatışmaları sağlanmalıdır
Mevcut belirtilerin azaltılması ya da ortadan kaldırılması ve krize müdahale edilmesi acilen yapılması gereken şeylerdir
Asıl psikiyatrik tedavi uzun vadelidir
Hasta uygunsa psikoterapi uygulanmalıdır
Acil şartlarda konversiyon hastalarının telkin edilebilir olma özelliklerinden yararlanarak belirtilerin geçeceği telkin edilir
Çok dramatik, çok gürültülü bir şekilde ve anlamlı bir iletişim kurulamayan vakalarda ilk önce sakinleştirici ilaçlarla hastayı sakinleştirmek gerekebilir (Diazepam 10 mg)
Bu yola iletişim kurmanın mümkün olmadığı durumlarda başvurulmalı
23
Hastaların çoğu çevrelerinden uzaklaştırıldıktan kısa bir süre sonra sakinleşirler ve hekimin destekleyici yaklaşımı ile konuşarak açılırlar
24
Panik Atağı
Hasta panik atağı sırasında gelmiş dahi olsa verilecek herhangi bir ilacın etkisi daha başlamadan panik nöbeti büyük ihtimalle sona erecektir
Ard arda panik atakları yaşayan hastalara ağızdan benzodiazepin türü ilaçlar verilebilir
Hızlı etki ettiği için alprazolam tercih edilir
Diazepam ağızdan verildiğinde etkisi daha yavaş başlar
Damardan verilmesi solunum depresyonu riski nedeniyle tercih edilmez
Kas içine verildiğinde biyolojik etkisi ağızdan vermeye göre daha üstün değildir
Anksiyeteli hastaya sıcak ve empati kurarak yaklaşılmalı
Kalp çarpıntısı gibi bedensel yakınmalarına ilişkin açıklama ve güvence verilmelidir
Böylece hastayı ikna etmek amacıyla tetkiklerin gereksiz yere tekrar tekrar yapılması önlenir
25
Alkol Yoksunluğu
Belirtiler
Birkaç saatten birkaç güne kadar değişen bir zaman içinde gelişir (en sık 24-36 saat)
Otonomik hiperaktivite (taşikardi, terleme vb)
Ellerde tremor
Uykusuzluk
Bulantı ya da kusma
Psikomotor ajitasyon
Anksiyete
Grand mal konvülsiyonlar
Gelip geçici görsel, dokunsal ya da işitsel hallüsinasyonlar ya da illüzyonlar
26
Deliryum tremens, çok fazla ve uzun süreli alkol kullanımın sonlandırılması ya da azaltılmasından 24 saatten 7 güne kadar değişen bir süre içinde gelişir (en sık 48-72 saat)
Deliryum tremenste alkol yoksunluğuna deliryum belirtileri eşlik eder
27
Tedavi
Hafif alkol yoksunluğu vakaları ayaktan tedavi edilebilir
Deliryum tremens vakaları hastaneye yatırılıp vital bulgular yönünden yakın takibe alınmalıdır. Tedavide şunlar olamlıdır:
Benzodiazepinler
Hastayı sakinleştirir
Otonomik hiperaktivite belirtilerini ve aşırı hareketliliği kontrol altına alır, deliryum halini önler
Hastaların genellikle sedatif ilaçlara direnci olduğu için yüksek doz benzodiazepin gerekir
Doz hastaya göre ayarlanır
28
Diazepam, ağızdan ilaç alabilenlere: 40-120 mg/gün
Ağızdan alamayanlara: sakinleşinceye kadar her 10-20 dakikada bir 5-10 mg IV, Sakinleştikten sonra her 45-60 dakikada bir 10 mg IV verilir
Tiamin
Wernicke ensefalopatisini engellemek için ilk 5 gün Tiamin 100 mg IM ya da IV verilir
Tiamin yanında vitamin B12 ve folat (1 mg) verilebilir Sıvı-elektrolit
Aşırı hareketlilik, kusma, ateş hallerinde sıvı kaybı fazladır ve elektrolit dengesizlikleri görülebilir
29
Ağızdan alabilen hastalara şekerli su, çay, hoşaf gibi şekerli sıvılar ve ayran gibi tuzlu sıvılar bol bol verilir (günde 3-5 lt)
Ağızdan alamayanlara %5 Dekstroz ve serum fizyolojik günde 3-4 lt verilir
30