• Sonuç bulunamadı

YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER PROF. DR. GÜL FATMA YARIM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER PROF. DR. GÜL FATMA YARIM"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAĞDA ERİYEN

VİTAMİNLER

PROF. DR. GÜL FATMA YARIM

(2)

Suda eriyenler Yağda eriyenler

C vitamini

(askorbik asit) B Grubu vitaminler

enerji oluşumunda görev alanlar

kan yapımında

görev alanlar diğerleri

Tiyamin (B1) Riboflavin (B2)

Niasin (nikotinik asit) (B3) Biotin (vitamin H)

Pantotenik asit (B5)

Folik asid B12 vitamini

Pridoksin (B6) Pridoksal Pridoksamin A vitamini

D vitamini E vitamini K vitamini

Vitaminler

(3)

Yağda ve suda eriyen vitaminlerin karşılaştırılması

Yağda eriyen vitaminler Suda eriyen vitaminler

Kimyasal olarak C, H, O C, H, O - N, S veya Co

Bulunuşu Provitaminleri bitkilerde, aktif şekilleri hayvansal dokularda

Bazı hayvansal dokularda yüksek, bazılarında çok düşük miktarda bulunur

Provitaminleri yoktur Bitkiler ve

mikroorganizmalar tarafından sentezlenir Bütün hayvansal

dokularda bulunur Biyokimyasal etkisi Genellikle yapısal ünitelerin

metabolizmasının düzenlenmesinde

Enerji transferinde

Depolanması Vücutta lipitlerle birlikte B grubu vitaminler

depolanmaz, C vitamini iz miktarda depolanabilir

Atılımı Dışkı İdrar ve dışkı

(4)

A vitamini ( retinol, akseroftol, epitel koruyucu vitamin)

A vitamini, uzun zincirli yapısında 5 çift bağ bulunduran bir alkol olup renksizdir ve yağda çözünür

(5)

A vitamini

• Retinoller, retinaller ve retinoik asitler olmak

üzere A vitaminin çeşitli vitaminik türleri bulunur

• Retinol (A1) ve 3-dehidroretinol (A2), A vitamininin iki doğal şeklidir

• Suda çözünmeyen bu bileşenler mineral yağlarda çözünürler

• A1 uzun zincirli yağ asitleri ile esterleşmiş olarak memeli karaciğerinde bulunur

• A2 tatlı su balıklarının yağlarında bulunur

(6)

A vitamininin;

• alkol (retinol)

• aldehit (retinal) ve

• asit (retinoik asit) olmak üzere 3 ayrı

formu vardır

(7)

• Hayvanlarda retinolün uzun zincirli yağ asidi esterleri halinde, bitkilerde ise bir provitamin olan -karotenler halinde bulunur

• Retinol, hormon etkisine sahiptir

• Retinal, görme pigmenti rodopsinin öncülüdür

• Retinoik asit ve metabolitleri, epitel hücrelerinin farklılaşmasını sağlarlar

A vitamini

(8)

• Provitamin olarak tanımlanan bitkisel kaynaklı karotenler ve kriptoksantinlerden barsakta

dioksijenaz ile katalizlenip 2 retinale dönüşür,

enzimlerle retinole indirgenir veya retinoik asite okside olur ve karaciğere taşınır

• Retinol, retinol-bağlayan proteinlerle kanda taşınır

• A vitaminin en etkili ve yaygın türü karoten’dir.

• Bir çok sebze ve meyvenin sarı-portakal rengini veren bileşiktir

A vitamini

(9)

-karoten

(10)

A vitamini

• Merada otlayan hayvanların A vitamini kaynağı bitkilerde bulunan provitamin A (karotinoid)

ve β-karotin’dir

• Büyüyen bitkilerin yeşil kısımları karotince zengindir

• A vitamini bitkisel kaynaklarda bulunmaz

• Bitkilerle alınan A vitamini öncülleri hayvansal dokuda aktif formu A vitaminine dönüştürülür

(11)

• A vitamini ve karotin oksijenli ortamda hasara uğrar ve sıcaklık artışı

oksitlenmeyi artırır

• Bitkilerin hasat edilmesinde maruz kaldığı güneş ışınları da oksidasyona neden olur

A vitamini

(12)

A vitamininin aktivitesi

• A vitamininin aktivitesi IU (International unit) olarak olarak ifade edilir

• 1 IU A vitamini = 0,300 μg retinol ya da

• 0,550 μg vitamin A palmitatın biyolojik aktivitesidir

• A vitamini aktivitesi (IU), RE ( retinol equivalents) olarak da ifade edilir

• 1 RE = 1 mg retinol ya da 6 mg β-karotinin aktivitesi ya da diğer provitamin karotinoidlerin 12 mg'ı

(13)

A vitaminin fonksiyonları

• A vitaminin görme fonksiyonunda önemli görev alır

• Görme fonksiyonunda A vitamininin biyokimyası,

Retinada rodlar ve koniler olmak üzere iki tip

fotoreseptör hücreleri bulunur. Rodlar, siyah-beyaz görüşü sağlar ve donuk ışığı karşılık verirler

Koniler, renkli görüşü sağlar ve parlak ışığa karşılık verir.

Bu hücrelerde pigmentlerin oluşumu için A vitamini gereklidir

• Hücre ve intrasellüler memberanların dayanıklığının sağlanması

• Epitel dokunun bütünlüğünün sürdürülmesi

• Glikoproteinlerin sentezi

(14)

A vitamini eksikliği

• Göz ve deride dejeneratif değişiklikler

• Gece körlüğü, kornea nekrozu

• Deride kuruluk ve pullanma

• Kemik doku büyümesinde ve yapılanmasında bozukluk

(15)

• Sığırlarda yem tüketimi azalır, kıllarda

kalınlaşma, eklemlerde ve göğüste ödem teşekkülü, gözyaşı akıntısı, körlük, gece

körlüğü, diyare, konvülziyonlar, düzensiz kemik gelişimi, infertilite, abort, ölü doğum, yeni

doğan buzağılarda körlük

• Mastitise predispozsyon

A vitamini eksikliği

(16)

• A vitamini eksikliği bulunan yeni doğan

buzağılarda ölüme neden olabilecek üzeyde şiddetli ishal

• Genç buzağılarda gözyaşı akıntısı, kas

koordinasyonunda bozukluk ve konvulziyonlar

A vitamini eksikliği

(17)

• Kanatlılarda büyüme geriliği, enfeksiyonlara yatkınlık, görme fonksiyon bozukluğu, kas koordinasyonunda bozukluk

A vitamini eksikliği

(18)

• Koyunlarda sığırlarla hemen hemen aynı bozukluklar şekillenir

• Koyunlar gece körlüğüne sığırlardan daha duyarlıdırlar

• Yün veriminde ve kalitesinde bozulma

A vitamini eksikliği

(19)

• A vitamin eksikliğinin erken belirtilerinden biri,

karanlığa karşı adaptasyon bozukluğu ile karakterize gece körlüğü (niktalopi)’dir.

• Gece körlüğünde; retinada rodopsinin yeniden sentezi aksamış olup rodopsin düzeyi azalmıştır

A vitamini eksikliği

(20)

A vitamini eksikliği

• Enfeksiyon, yüksek sıcaklık, tiroid fonksiyon

bozukluğu gibi faktörler β-karotinin A vitaminine dönüşümünü engeller

• Kanatlı koksidiyozunda bağırsak duvarı

mikrovilluslarının hasarı nedeniyle A vitamininin emilimi azalır

• Beslenmede/rasyonda fosfor, çinko, protein yetersizliği ile

• Nitrat dfazlalığı A vitaminine ihtiyacı artırır

(21)

• Alınan günlük vitamin A miktarının

normalin çok üstünde olması halinde hipervitaminoz A oluşur

A vitamini fazlalığı (hipervitaminoz A)

(22)

A vitamini fazlalığı (hipervitaminoz A)

• Tek yüksek doz verildiğinde, akut

toksisiteye bağlı olarak, abdominal ağrı, bulantı, kusma, baş dönmesi ve sinirlilik

• Uzun süre yüksel dozda alındığında kemik ve eklem ağrısı, kıl dökülmesi,

dudaklarda kuruma ve çatlama, anoreksi, hipertansiyon, kilo kaybı, hepatomegali

(23)

• Hipervitaminoz A tablosunda, kemiklerin epifiz sonundaki kıkırdak büyümesinde

yavaşlama olur ve epifiz yarığı erken kapanır A vitamini fazlalığı (hipervitaminoz A)

(24)

D vitamini ( Kalsiferol, antiraşitik vitamin )

D vitamininin;

ergokalsiferol (D2, bitki,mantar ve mayalarda) ve

kolekalsiferol (D3, hayvansal organizmada) olmak üzere iki formu bulunur

(25)

D vitamini

• D vitamini bir steroid prehormondur

• aktif molekül olan 1,25-dihidroksikolekalsiferol hücre içi reseptör proteinlere bağlanır

• 1,25-diOH D3 –reseptör kompleksi hedef

hücrelerin çekirdeğindeki DNA ile etkileşerek seçici olarak gen ifadesini uyarır veya gen transkripsiyonunu baskılar

• 1,25-diOH D3’ün en önemli etkisi, plazma

kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) konsantrasyonlarını regüle etmektir

(26)

D vitamini

• Küf, maya ve bitkilerde bulunan ergosterol’den ultraviyole ışınlar ile D2 elde edilir

• Deride bulunan 7-dehidrokolesterol güneş ışınları etkisiyle prekolekalsiferole ve D3’e dönüşür

• Vitamin D, derinin güneş ışığına maruz kalması ile elde edilebilir veya vitamin D içeren gıdalardan alınır

• Başlıca balık karaciğeri, yumurta sarısı, süt ve karaciğer

• D vitamini kaynaklarıdır

(27)

D vitamini sentezi

(28)

D vitamini kaynakları;

• Besinsel kaynaklar

Bitkilerde bulunan ergokalsiferol ve hayvan

dokularında bulunan kolekalsiferol (vitamin D3) vitamin D kaynaklarıdır

• Endojen D vitamini öncülü

Kolesterol sentezinde bir ara metabolit olan 7-dehidrokolesterol, dermiste ve epidermiste

güneş ışığının etkisi ile kolekalsiferole dönüştürülür

D vitamini

(29)

D vitamininin metabolizması

• D vitamini gasterointestinal sistemden etkin şekilde emilir. Lenfotik yolla karaciğere

taşınır. Biyolojik aktivitesini gösterebilmek için metabolik olarak değişikliğe uğraması gerekir

• Vitamin D dolaşımda D-bağlayıcı proteinlere bağlı halde bulunur

• Karaciğerde 25-hidroksilaz ile 25-

hidroksivitamin D’ ye, böbrek ve plasentada ise 1-hidroksilaz ile 1,25-hidroksivitamin D’ye metabolize olur

(30)

•1,25-hidroksivitamin D, vitamin D’nin aktif formudur

•Dolaşımdaki 1,25 (OH) D konsantrasyonları başlıca parathormon (PTH) ve fosfat tarafından düzenlenir

•PTH, 1,25(OH) D’ nin sentezini artırır

•Fosfat kısıtlanması ve hipofosfatemi de 1,25(OH) D’nin yapımını artırır

•Hipokalsemi PTH salımını uyararak dolaylı olarak 1,25(OH) D’yi artırır

D vitamininin metabolizması

(31)

Ca metabolizmasının düzenlenmesi

Ca konsantrasyonu

Paratiroid hormon

D vitamini sentezi

Ca emilimi

Kan

Ca mobilizasyonu Ca geri-emilim

(32)

Ca metabolizmasının düzenlenmesi

Ca konsantrasyonu

Kalsitonin

Kan

Ca mobilizasyonu Ca atılımı

(33)

D vitamininin biyokimyasal etkileri

1,25-dihidroksi Vitamin D, duodenumda kalsiyum

emilimini, ileumda ise fosfat emilimini uyararak serum kalsiyum ve fosfat düzeylerinin sürekliliğini sağlar

• Paratiroid bezleri üzerine direkt etki ile PTH’nın

sentezini ve salımını inhibe eder. Hücresel etkilerini, spesifik vitamin D reseptörlerine bağlanarak gösterir

• Kemikte yüksek konsantrasyonda vitamin D ve PTH kemik yıkımını artırır, kalsiyum ve fosfatın

serbestleşmesini sağlar

(34)

D vitamini

• D vitamini, civcivlerin gelişimi için esansiyeldir

• D vitamini, yumurta sarısı kesesindeki Ca- bağlayan proteini (kalbindin) uyarır

• D vitamini, yumurta sarısı Ca mobilizasyonunu sağlar

(35)

D vitamini eksikliği

• Organizmada D vitamininin düzeyi en iyi 25-hidroksi- kolekalsiferol ölçümü ile belirlenir

• Vitamin D’nin 25-hidroksi-kolekalsiferole çevriminin yetersizliği

• Taşındığı protein ile birlikte üriner kayıp

• Yeteri miktarda güneşe maruz kalamama

• Diyetteki yetersizlik

• Malabsorpsiyon sendromu

• Şiddetli karaciğer hastalığı

(36)

D vitamini eksikliği

D vitamini gereksiniminden az alındığında vücuttaki Ca-P dengesi bozulacağından

kemiklerde ve dişlerde yumuşama meydana gelir

• çocuklarda raşitizm

• yaşlılarda osteomalasi görülür

(37)

D vitamini eksikliği

(38)

D vitamini eksikliği

• Feniton ve fenobarbital gibi ilaçların karaciğer enzimlerini indüklemesi ile

• Nefrotik hastalarda 25-hidroksi-kolekalsiferolün üriner kaybı ile

• Malignitede görülen hiperkalsemiye bağlı olarak

• Hiperfosfatemi, hipoparatiroidizim, hipomagnezemi

(39)

D vitamininin klinik önemi

Hiperkalsemi, hiperkalsiüri, hipokalsemi durumlarında

• Kemik ve mineral metabolizma bozukluklarında

• Tüberküloz hastalığında

• Lenfomalı hastalarda

• Raşitizim hastalığında

• Hiperparatiroidizmde

(40)

E Vitamini

• Antisterilite vitamini, antidistrofik vitamin, fertilite vitamini olarak da anılır

• α-; Β-; γ-; δ-tokoferol ve tokotrionellor vitamin E’nin doğal formlarıdır.

(41)

E Vitamini

E vitamininin başlıca kaynakları;

• bitkisel yağlar

• yeşil sebzeler

• et

• karaciğer

(42)

E Vitamini

• Hayvansal ve bitkisel yağlarda bulunur

• En aktif şekli tokoferol’dür

• Suda erimez, yağda erir

• Oksitlenmeye karşı duyarlı olup biyolojik etkilerini kaybeder

• Ulteraviyole ışıkta harap olur

• Besinlerdeki yağlarla birlikte alınır

(43)

E vitamininin metabolizması

• Tokoferol bitkilerde sentezlenir

• Özellikle çimlenmekte olan hububat, tokoferol bakımından zengindir

• Vücuttan metabolizma ürünü olarak asit glukuronidi idrarla atılır

• Safra asitleri E vitamininin barsaklardan

emilimini sağlar, şilomikronlar ile birlikte lenf yolu ile kan dolaşıma geçer

• Tüm dokularda depolanır

(44)

E vitamininin fonksiyonları

• Hücre zarlarında lipit peroksidasyon inhibitörü olarak rol oynar

• Normal üreme, kas bütünlüğü ve

eritrositlerin hemolize direncini sağlar

• Vitaminleri, karotinleri ve doymamış yağ asitlerini oksitlenmeye karşı korur

(45)

• E vitamini, araşidonik asit metabolizmasında görev alır

• Araşidonik asit metabolizması reaktif oksijen kaynağıdır

• E vitamini peroksit oluşumunu engelleyerek antioksidan etki sergiler

E vitamininin fonksiyonları

(46)

E vitamini döllenmenin ve plasentanın

oluşmasında, testislerin ve yumurtalıkların

gelişmesinde önemli rol oynayarak infertiliteyi engeller

E vitamininin fonksiyonları

(47)

E vitamininin fonksiyonları

Fosforilasyon reaksiyonlarında görev alır (ATP sentezi)

• C vitamininin sentezinde görev alır

• Selenyum ve kükürtlü amino asitlerin metabolizmasında işlev görür

(48)

E vitamini eksikliği

• Yetişkinler, günde vücut ağırlıklarının 1 kg’ı için 0,1-0,2 mg, yeni doğanlar ise 0,5 mg tokoferole ihtiyaç duyarlar

• Eksikliğinde kaslarda zayıflık, musküler distrofi, beyaz kas hastalığı şekillenir

• Huzursuzluk, ödem, hemolitik anemi

• Eritrosit yaşam süresinin kısalması

(49)

E vitamini eksikliği

• Büyüme geriliği

• Uterusta dejenerasyon

• Embriyonun damar sisteminde dejenerasyon ve anemi

• Antikor üretiminde aksama

(50)

• Tüm hayvanlarda ve insanlarda infertilite

• İnsanlarda ve maymunlarda anemi

• Kedilerde ve minklerde sarı yağ hastalığı (pansteatitis)

• Kanatlılarda embriyonal ölümler, yumurta çıkış gücünün azalması

• Tavşanlarda ve kanatlılarda kas distrofisi

E vitamini eksikliği

(51)

E vitamini eksikliğiyle birlikte selenyum eksikliği de varsa;

• Karaciğer hasarı, ensefalomalasi, eksüdatif diyatez ve beyaz kas hastalığı

E vitamini eksikliği

(52)

• Buzağılarda ve kuzularda kaslarda sertlik,

şişme ve ağrı ile karakterize beyaz kas hastalığı

• Atlarda motor sinir hastalığı ve dejeneratif miyeloensefalopati

E vitamini eksikliği

(53)

• Beyaz kas hastalığı, daha çok yeni doğan

ruminantlarda selenyum eksikliği ile birlikte gözlenir

• Kalp kası hasara uğrar, etklenen hayvan ayakta duramaz

E vitamini eksikliği

(54)

civciv ensefalomalazisi (deli civciv hastalığı)

• genç piliçlerde (2-4 haftalık) E vitamini yetersizliğine bağlı olarak gelişir

• beyin kanaması, nekroz, eş güdüm bozukluğu, opistotonus ve çırpınmalar karakterize olup ölümle sonuçlanır

E vitamini eksikliği

(55)

K vitamini (koagülasyon faktörü)

• Bitkilerde fillokinon (vitamin K1)

• İnce bağırsak bakteri florasında menakinon (vitamin K2)

• Tedavi için vitamin K’nın sentetik bir türevi olan menadion (vitamin K3)

(56)

K vitamini

(57)

• Suda çözünmez, yağda çözünür

• Ultraviyole ışığa duyarlıdır

• Bitkisel kaynaklı olan fillokinonlar (K1), bakteriyel kaynaklı menakinonlar (K2) ve sentetik türevi olan menadoinlar (K3)

K vitamini

(58)

K vitamini

K vitamini kaynakları;

• bitkiler

• bitkisel yağlar

• karaciğer

• yumurta

(59)

K vitamininin emilimi ve metabolizması

• Emilimi, yağda eriyen vitaminlerle aynıdır

• Fillokinon aktif transportla, menakinon pasif difüzyonla ince bağırsaklardan emilir

• Fillokinon ve menakinon mukozal zarlardan

şilomikron yapısında lenfatik dolaşımla karaciğere taşınır

• Menadion intestinal kanaldan, portal kanla karaciğere taşınır

(60)

• K vitamini kandan dokulara β- lipoproteinlerle taşınır

• K vitamini safra ile atılır

• K vitamininin bazı yıkılım ürünleri idrarla atılır

K vitamininin atılımı

(61)

K vitamininin fonksiyonları

• Pıhtılaşma faktörlerinin belli glutamik asit birimlerinin karboksilasyonunda koenzim olarak işlev görür

(62)

K vitamininin fonksiyonları

• K vitamini, protrombin ve kanın pıhtılaşma faktörleri II, VII, IX ve X’in karaciğerde

sentezlenmesini sağlar

• Bu proteinler inaktif öncül moleküller olarak sentezlenirler ve K vitamini bu moleküllerin posttranslasyonel modifikasyonunu sağlar

(63)

K vitamini

• K vitamini karaciğerde protrombin, prokonvertin (vıı),

plazma-tromboplastin komponenti (ıx) ve stuart faktör (x) gibi kanın pıhtılaşma faktörlerinin oluşumunda

gereklidir

• Eksikliğinde kanda protrombin miktarı azalır ve pıhtılaşma süresi uzar

(64)

K vitamini eksikliği

K vitamini eksikliği nadir görülür

• K vitamini ince barsak bakterileri tarafından sentezlenir ya da besinlerle yeterince alınır

• K vitamini eksikliğinin başlıca nedeni yağ malabsorbsiyonudur

• Uzun süreli antibiyotik kullanımında ince bağırsak bakterileri yıkıma uğradıkları için endojen K

vitamini sentezi baskılanır ve hipoprotrombinemi oluşabilir

(65)

Yenidoğanlarda K vitamini eksikliği

• Yenidoğanların bağırsakları steril olup K vitamini sentezi yoktur

• Anne sütü günlük K vitamini ihtiyacının yaklaşık olarak 1/5’ini sağlar

K vitamini eksikliği

(66)

• Yeni doğanlarda ve yumurtadan çıkan civcivlerde kanamalara bağlı ölümler

K vitamini eksikliği

(67)

• Kanın pıhtılaşmasında oluşan bozukluk nedeniyle kanamaya eğilim, anemi ve vücut boşluklarında kanama odakları

K vitamini eksikliği

(68)

• Ruminantların bozulmuş tatlı yonca samanı ile beslenmesi K vitamini

antagonisti olan doğal dikumarol kaynağı olması nedeniyle K vitamini eksikliğine

yol açar

K vitamini eksikliği

(69)

• K vitamininin plasentadan geçişi zordur, ancak, dikumarolün geçişi kolaydır. Bu

nedenle yavruda da K vitamini yetersizliği ortaya çıkar

• Yavrularda; pıhtılaşma bozuklukları,

pıhtılaşma süresinin uzaması ve hemoraji gelişir

K vitamini eksikliği

(70)

• Tek mideli hayvanlarda oral sülfonamid uygulaması K vitamininin intestinal

sentezini baskılar

K vitamini eksikliği

(71)

Uzun süre yüksek miktarda K vitamini

uygulaması yavrularda hemolitik anemi ve buna bağlı sarılığa yol açabilir

Yüksek doz K vitamini eritrosit membranlarını hasara uğratır

K vitamini toksisitesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yine de 1,25 dihidroksivitamin D’nin renal fosfor transpor- tunu direk olarak nasıl etkilediği tam olarak bilinmemekte- dir; osteoblastlardan sentezlenen, fosfatürik bir hormon olan

Hazırlama: Hidroalkollü kuru ekstresi %2 Glikolik ekstresi %5 At kestanesi ekstresinin kersetin ve kemferol türevleri gibi çok sayıda flavonoit içeriklerinden dolayı hücre

• L-askorbik asit kolayca okside olarak Dehidro L-askorbik aside dönüşür... C

• Besinlerle veya ilaçlarla fazla miktarda yağda çözünen vitamin alımı sonucunda gelişebilir.. Vitamin

miştir.Sonuç olarak, otlu peynir örneklerinde saptanan vitamin E miktannın, diğer peynir çeşitlerinde belirlenen de·. ğerlerle ayn'ı sınırlar içinde oldu~

Gebelik boyunca retinol ve α -tokoferol arasında önemli korelasyon bulunurken, vitamin D 3 seviyelerinin küçük dalgalanmalar dışında istikrarlı bir seyir

Bu amaçla tedavi öncesi ve tedavi sonrası hayvanların klinik durumu, hematolojik (Hematokrit değer, alyuvar, akyuvar, formül lökosit) ve bazı biyokimyasal parametreler (ALT,

Sonuç olarak; çalışmaya alınan hayvanlarda serum A vitamini düzeyinin sağlıklı buzağılar için bildirilen normal değerlerde olduğundan oküler dermoidin oluşumunda