• Sonuç bulunamadı

PROF. DR. AHMET NİZAMETTİN AKTAY

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share " PROF. DR. AHMET NİZAMETTİN AKTAY "

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

§ Çalışma yaşamında işsizlikle ortaya çıkan sonuçlar bütün kesimleri etkileyecek. Hiçbir kesim geleceğinden tam emin değil. Bunlar göz ardı edilmemeli. Yani Pandemi her tarafı kesen bir bıçak gibi sallanmaktadır.

§ Önce üniversite ile başlayalım. Pandemi eğitimi nasıl etkiledi. Bu yılın mezunlarında bir eksiklik olacak mı?

Maalesef bütün Dünyayı saran virüs bizi de son derece etkiledi. Bu yılın Mart ayının ikinci haftasında sonra bizler de öğrencilerimizin eğitimleri- nin aksamaması ve eğitimin aynı kalitede devam etmesini sağlayabilmek için teknolojik imkânları kullanarak çalışmalar yaptık. Bir şekilde uzak- tan eğitim diyebileceğimiz canlı anlatımlar ya da ders kayıtları biçiminde derslerimiz yerine getirildi. Sınavlarımız da ayni şekilde tamamlandı. An-

SÖYLEŞİ

(*)

PROF. DR. AHMET NİZAMETTİN AKTAY

(**)

KARATAHTA/İş Yazıları Dergisi Sayı: 17/Ağustos 2020 (s:95-98)

(*) Prof. Dr. Ahmet Nizamettin Aktay ile söyleşiyi, dergimiz Genel Yayın Yönetmeni Dr. Naci Önsal gerçekleştir- miştir. / nacionsal@hotmail.com

(**) 1980 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde (daha sonra Gazi Üniversitesi) asistan olarak göre-

ve başladı. 1985 yılında Dr. unvanını aldı. 1986 yılında Doçentlik çalışmalarında bulunmak üzere Almanya’ya git- ti. Alexander Friedrich-Erlangen Üniversitesi Hukuk Fakültesinde misafir öğretim elemanı olarak bir yıl çalıştı.

1988 yılında Yardımcı Doçent Dr. olarak atandı. 1992 yılında Doç. Dr. ve 1998 yılında da Prof. Dr. unvanını aldı. 1988- 1999 yılları arasında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Başkan Yardımcılığı, 1992–1994 yılları arasında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcılığı ve vekilliği, 2006-2011 yılları arasında Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanlığı, 2015-2018 yılları arasında da İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı (Dekan Vekili) idari görevlerinde bulundu. Aktay, idari görevlerinin yanı sıra 1978 – 1980 yıllarında Adliye stajı sonrası yetkili C. Savcılığı ve Ağır Ceza Mahkemesi üyeliği (Hakim), 1984-2017 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Resmi Arabuluculuk, Arabulu- culuk görevi, çeşitli Bakanlara Danışmanlık, 2000 – 2002 yılları arasında Telekomünikasyon Kurumu (sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Üst Kurul Üyeliği, Gazi Üniversitesi Senato Üyeliği, 2003 – 2007 yılları arasında Avrasya (ART) Televizyonunda Program Yapımcılığı (Küreselleşme) ve Türkiye Ulusal Güvenlik Stratejileri Araş- tırma Merkezi (TUSAM) kurucu üyeliği yaptı. Aktay tarafından kaleme alınmış hukuk kitapları, uluslararası ve ulusal hakemli dergilerde yayımlanan çok sayıda makale bulunmaktadır. /ahmetnizamettinaktay@gmail.com

Dr. Naci Önsal - Prof. Dr. Ahmet Nizamettin Aktay

(2)

96

cak hukuk eğitiminde öğrenci ile öğretim üyesinin bizzat karşı karşı- ya gelerek eğitim yapmasının öne- mi düşünüldüğünde bu dönemdeki eğitimin bu eksiklik sebebiyle ye- terli olmadığı kanaatindeyim. Çün- kü hukuk eğitiminde öğretim üyesi sadece kanun maddelerini anlat- maz, maddelere ilişkin ruhu anlatır, sosyal etkilerini anlatır, muhakeme yeteneğini anlatır, suçluyu anlatır, suçsuzu anlatır, psikolojik tahlillere girer, sebep sonuç ilişkisine başvu- rur ve bunları öğrencisinin gözünün içine bakarak birebir anlatır. İşte bu sene bu eksikti.

Her ne kadar teknolojik imkân- lar kullanılarak bazı dersler bilgi- sayar ekranında öğrenci karşısında anlatılmışsa da, birebir yapılan der- sin tadını alamadık.

Bu yönleriyle bakıldığında bu sene öğrencilerimize bazı şeyle- ri eksik vermenin huzursuzluğu bende var.

§ Pandemi süreci uygulamalarını

“çalışma yaşamı” boyutunda de- ğerlendirir misiniz?

Pandemi bütün toplum haya- tını etkiledi. Özellikle de üretim ve hizmetler sektöründe yer alan çalışanları etkiledi. Üretim durdu, hizmetler durdu. Bunun anlamı iş- sizliktir. İşsizlik yoksulluktur. Yok- sulluk, sonunda kaosa varan so- nuçların ortaya çıkmasına yol açar.

Bu sebeple birçok devlet (hemen

tamamı) tehlike geçmeden, işyer- lerini işletmeleri açmaya başladılar.

Çünkü başka bir tehlike görmek- te idiler. Bunu önlemeye çalıştılar.

Ancak hastalığın yaygınlaşmasının durmaması daha büyük tehlikele- ri hazırlamakta gibi durmaktadır.

Buna dikkat etmek lazım.

Çalışma yaşamında işsizlikle ortaya çıkan sonuçlar bütün ke- simleri etkileyecek. Hiçbir kesim geleceğinden tam emin değil. Bun- lar göz ardı edilmemeli. Yani Pan- demi her tarafı kesen bir bıçak gibi sallanmaktadır.

§ Pandemi sonrası her şey eskisi gibi olacak, ya da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak mı?

Bu sorunu cevabı Pandeminin

SÖYLEŞİ / PROF. DR. AHMET NİZAMETTİN AKTAY

(3)

97

KARATAHTA / İş Yazıları Dergisi

gelişmesine bağlı. Virüs birden şe- kil değiştirip kaybolursa birden her şey eski haline dönebilir. Ancak vi- rüs varlığını devam ettirirse, ya da varlığını devam ettirirken etkisini de artırırsa Tanrı insanlarımızı ko- rusun demek lazım. Çünkü ekono- mik ve siyasi kaygılarla alınan ya da alınmayan önlemler insanların çok daha kötü zamanlar yaşama- sına sebep olabilir. Önlemlerin katı ya da gevşekliği, toplum bilincinin oluşturulamaması sonuç olarak geleceği belirleyecektir. Bu da yö- neten, yönetilen hepimizin elinde- dir.

§ İşsizliği azaltmak, piyasaları canlandırmak ve ekonomiyi rayına sokmak için neler yapılmalı?

Olmazsa olmaz öncelik salgı- nın kontrol edilmesidir. Başkaca önlemler sonuç vermez. Birincisi budur. Bunun dışında önceliğe alı- nan önlemler ile ne işsizlik önlenir, ne de ekonomi rayına girer. Bence salgının ortadan kaldırılmasının önlenmesi için alınacak önlemler palyatif, geçici tedbirler olacaktır.

Salgın sürdüğü sürece alınacak önlemlerin değeri de azalacaktır, salgın yeniden yaygınlaşma gücü içerisinde olacaktır. Bu da yapılan harcamaları uzun vadede anlamsız kılar. Yapılan harcamalara da yazık olur.

Salgın sona erdirilirse her şey kendiliğinden yoluna girer. Ancak

salgını tetikleyecek gelişmeler de sürekli kontrol altında tutulmalıdır.

Örneğin turizm amaçlı sınırların açılması (salgının önlenmesi dünya ölçeğinde durmadıkça) başlı başına bir tehlike olarak durmaktadır. Tu- rizm sektörünün daha uzun vadeli bir zarar alanı olacağı düşünülme- lidir. Özellikle Almanya’nın Türki- ye’ye karşı tutumu iyi okunmalı- dır. Burada teknik ve siyasal birçok tercih bir aradadır.

§ Gençlerin meslek seçimi tercih-

lerinde değişiklik olacak mı?

Kanaatimce değişiklikler ola- cak. Salgın özellikle teknolojinin anlamını büyüttü. Teknolojiye ya- pılan yatırımın önemi arttı. Bunu yanında gıda maddeleri üretimi ve tarımın önemi de öne çıktı. Ancak tarım faaliyetleri zor ve tercih edi- lebilirliği düşük olduğu için geride kalıyor. Şimdiye kadar ihmal edilen tarıma Devletin yatırım yapması bu alan sevki artırır.

Rahat ve fazla zorlanmadan ya- şamaya alıştırılmış gençler için her

(4)

98

iş zor olacaktır. Gençliğin bu hali çağın bir hastalığı olarak görülmeli.

Eğitim politikaları bu yönüyle sınıf- ta kaldı.

§ Gazi Üniversitesi menşeilisiniz, Gazi ve Hacı Bayram Veli ayrımı için ne düşünüyorsunuz?

Kurumlar gelenekleriyle yaşar.

Ben 1980 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi döne- minde akademik camiaya asistan olarak girdim. 1982 yılında Gazi Üniversitesi kuruldu. Bünyesine Türkiye’nin en seçme yükseköğ- retim Kurumları katıldı. 2018 yılına kadar Gazi üniversitesi bir dev ha- line geldi. Her yönüyle Türkiye’nin gündemini belirleyen çalışmalara el attı. Siyasetten tıbba, ekonomi- den sağlık çalışmalarına, spordan teknolojik gelişmelere, milli eğitim çalışmalarına kadar Türkiye’nin her alanı Gazi Üniversitesi ile doldu.

Sırf çok büyüdü denilerek üniver- sitenin ikiye bölünmesini yerinde bulmadım. Gazi üniversitesinin çok önemli iki Fakültesi Hukuk Fakül- tesi ve İktisadi İdari Bilimler Fa- külteleri psikolojik olarak bundan

etkilendi. Öğretim üyelerinde de belirgin bir burukluğun olduğunu görüyorum.

§ İşverenlerin pandemi sonrası İş Hukukunda yeni istekler zorlaya- caklarını düşünüyor musunuz?

Kesinlikle işverenlerden yeni talepler gelecektir. Basından takip ettiğimiz kadarıyla buna ilişkin bir çalışmanın da yapıldığı ve masa- ya konulmaya hazır hale geldiği değerlendirilmelidir. Hatta hemen söyleyelim yıllarca işverenlerin beklediği KIDEM TAZMİNATI he- men ortaya atıldı ve bazı çalışmala- rın yapıldığı görüldü. Ancak siyaset desteği olmadan bunu çıkması çok zordur. Lakin siyaset desteği de var gibi gözükmekte. İşçi ve işverenin aralarında anlaşarak bu konuda bir düzenleme meydana getirmeleri- nin istenmesi de anlaşılabilir gibi değil. Menfaatlerin katı bir biçimde çatıştığı, işverenin işçilerin bileğini bükmek için yıllarca beklediği bir zamanda ikisinin oturup da düzen- leme yapmasını ben beklemem.

Bekleyenler de hayal kırıklığı ya- şarlar.

SÖYLEŞİ / PROF. DR. AHMET NİZAMETTİN AKTAY

(5)

KARATAHTA/İş Yazıları Dergisi Sayı: 17/Ağustos 2020 (s:99-108)

(6)

100 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (RESMİ GAZETE TARİH: 12 HAZİRAN 2020 CUMA/ SAYI: 31153)

(7)

101

KARATAHTA / İş Yazıları Dergisi

(8)

102 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (RESMİ GAZETE TARİH: 12 HAZİRAN 2020 CUMA/ SAYI: 31153)

(9)

103

KARATAHTA / İş Yazıları Dergisi

(10)

104 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (RESMİ GAZETE TARİH: 12 HAZİRAN 2020 CUMA/ SAYI: 31153)

(11)

105

KARATAHTA / İş Yazıları Dergisi

(12)

106 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (RESMİ GAZETE TARİH: 12 HAZİRAN 2020 CUMA/ SAYI: 31153)

(13)

107

KARATAHTA / İş Yazıları Dergisi

(14)

108 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI (RESMİ GAZETE TARİH: 12 HAZİRAN 2020 CUMA/ SAYI: 31153)

(15)

Prof. Dr. Nuri ÇELİK (1936-2020)

Sevgi, Saygı ve Rahmetle Anıyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

50 “Başbakanlığın güven istemine dair tezkeresinin, gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer alması; güven istemi görüşmelerinin 6.4.1989

„ Görüntüler, sabit diskten görüntü işleme bilgisayarına periyodik olarak aktarılarak eserlerin demirbaş numaralarına göre ayrı.

Yavaş büyüme dönemlerindeyse, çocuğa oyun ve diğer faaliyetler için daha çok enerji kalır ve çocuk daha neşeli, birlikte yaşanması daha kolay bir davranış

Fikrî kökenleri daha eskiye götürülebilir ama faşizm “resmî olarak” İtalya’da ortaya çıkmış, ora- dan da uluslararası ölçekte bir hadise haline gelmiş, yeni bir

Doktora: Advance Topics in Public Finance, Strategic Management and Business Policy, Government Decision Making in Public Finance, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası,

2010 yılı İstanbul Avrupa Kültür Başkenti kapsamında yürütülen “İs- tanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Projesi” ile hangi kültür de- ğerlerine sahibiz

Zhu Feng’a göre, Çin- ABD arasında daha önce olduğu gibi rekabet devam edecek ancak yeni bir Soğuk Savaş meydana gelmeyecektir.. Ancak Pentagon, 2011’den beri Çin’e

Her ne kadar fiyatlaması nedeniyle işleme baştan beri sıcak bakmasam da o tarihte hızla artan krediler nedeniyle banka üst yönetiminin aldığı karar gereği, sermayeyi