• Sonuç bulunamadı

Hukuksuz Verilen Kınama Cezası İptal Edildi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hukuksuz Verilen Kınama Cezası İptal Edildi"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

yapılmaktadır. Karantina tedbirlerine uymak kanuni bir zorunluluk olup kamu görevlisinden kaynaklanmayan bu durumdan dolayı kamu görevlisini bir bakıma cezalandırmak anlamına da gelecek biçimde mali ve sosyal haklarından kesinti yapmak açıkça hukuka aykırıdır.

Bu kesinti uygulamasının bir başka açıdan kamu görevlilerini, Türk Ceza Kanunu'nun “Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki 195 inci maddesi ile diğer mevzuat hükümlerine, talimatlara ve emirlere uymamaya zorlama anlamına geldiğini de özellikle belirtmek isteriz.

Netice itibariyle yukarıda izah ettiğimiz üzere, covid-19 tedbirleri gereği zorunlu olarak rapor verilerek konutlarında karantinada kalmaları kararı alınan kamu görevlilerinin sosyal denge tazminatlarında kesinti yapılıp yapılmayacağına dair kurumunuza yapılacak yazılı ve şifahi görüş taleplerine karşı, ilgili mevzuat hükümleri, yargı kararları ve bilhassa covid-19 hastalığının yayılımının azaltılmasına yönelik çıkarılan ilgili genelgeler doğrultusunda sosyal denge tazminatlarında kesinti yapılmaması yönünde görüş belirtilmesi hususunda

Belediye Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca sözleşmeli personel olarak görev yapan Üyemizin iş akdinin belediye tarafından hukuksuz bir şekilde feshedilmesinin ardından, sendikamız tarafından açılan dava sonucu söz konusu işlemin iptaline hükmedilerek, Üyemizin yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının iadesine karar verildi.

SAYI 83 2021

G

(2)

2 BÜLTEN

Balıkesir 1. İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda şu ifadelere yer verildi; “Asli ve sürekli nitelikte kamu hizmeti ifa eden sözleşmeli personelin içinde bulunduğu “kamu hukuku bağlantılı, esasları idare tarafından önceden düzenlemiş, güvenceli durum” sebebiyle dayanması gerekmektedir. Bu hakkın kamu hizmeti gereklerinde, ölçülülük, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine uygun kullanılması gerekmektedir. Oysa dava konusu işlemde; davacı

ile sözleşme yenilenmezken, diğer bazı personelin sözleşmesinin yenilendiği görülmekte olup, somut ve objektif gerekçeleri gösterilmeksizin tesis edilen işlemin bu yönüyle eşitlik ve uygun gerekçe ilkelerine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmaktadır.”

Dava neticesinde işlemin hukuka aykırılığı tespit edildiği gibi Üyemizin tazminat isteminin kabulüne, yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının da ödenmesine hükmedildi.

| HUKUK

(3)

Sendikamızın Açtığı Dava

Sonucunda Üyelik Çalışması

Yapan Şube Başkan Yardımcımıza İstanbul Büyükşehir Belediyesi

Tarafından Hukuksuz Verilen Kınama Cezası İptal Edildi

İstanbul 9 No’lu Şube Başkan Yardımcımızın Sendikal Çalışmaları Nedeni ile Maruz Kaldığı İftiralar Bezdirme ve Baskı Uygulamaları ile Verilen Hukuksuz

Kınama Cezası İptal Edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Anadolu Yakası İtfaiye Müdürlüğü bünyesinde görev yapan İstanbul 9 No’lu (İtfaiye) Şube Başkan Yardımcımıza, İtfaiye Gruplarında gerçekleştirdiği sendikal çalışmalar esnasında maruz kaldığı iftiraları, uygulanan bezdirme ve baskıyı ispatlamak isteyen Şube Başkan Yardımcımıza verilen hukuksuz disiplin cezası sendikamızın açtığı dava neticesinde iptal edildi.

(4)

4 BÜLTEN

Şeflik kadrosu için görevde yükselme ve unvan değişikliği sözlü sınavına giren ve verilen düşük puana yaptığı itirazı reddedilen Üyemiz adına açtığımız davada, sözlü sınavda ses ve görüntü kaydının alınmadığı, idarenin takdir yetkisini keyfi olarak kullandığı ve adaylar arasında tarafsız kalmadığı, sınav ilanında sınavın ‘Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikli Esaslarına Dair Yönetmelik’ kapsamında yapılacağının duyurulmuş olmasına rağmen yazılı ve sözlü sınav değerlendirmesinin ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’ kapsamında yapılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından dava konusu işlemin iptaline karar verilerek, idarenin mevzuata ve hukuksal denetime uygun olarak sözlü

sınavı yeniden gerçekleştirmesine, sınava Üyemizin katılımını sağlanarak yeniden değerlendirmeye tabi tutulmasına hükmedildi.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan İtfaiye ve Zabıta Memurlarımızın yiyecek yardımı konusunda yaşanan sıkıntıların çözülmesi için Sendikamız tarafından idari başvuru yapıldı. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yapılan idari başvuruda, mevzuatta açıkça belirtilen hükümlere göre İtfaiye ve Zabıta personeline üç öğün yemek sağlanması veya yemek yardımının yapılması ifade edildi.

İdari başvuruda şu ifadelere yer verildi;

“Mevzuatımıza göre belediyelerde İtfaiye ve Zabıta olarak görev yapan personele çalışma durumuna göre 3 öğüne kadar yemek veya yiyecek yardımı verilmesi gerekmektedir. Belediye İtfaiye Yönetmeliğinin 37 nci maddesi şöyledir: “24 saat iş, 48 saat istirahat şeklinde çalışan itfaiye personeline 3; 12 saat iş, 24 saat

(5)

istirahat ve 12 saat iş, 12 saat istirahat şeklinde çalışan itfaiye personeline 2, 12 saatten az çalışan itfaiye personeline 1 öğün yemek verilir. Yiyecek giderleri 657 sayılı Kanunun 212 nci maddesi esas alınarak belediyece karşılanır.”

Keza Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 37 nci maddesi şöyledir: “24 saat iş, 48 saat istirahat şeklinde çalışan zabıta personeline 2; 12 saat iş, 24 saat istirahat ve 12 saat iş, 12 saat istirahat şeklinde çalışan zabıta personeline 1 öğün yemek verilir. Yiyecek giderleri 657 sayılı Kanunun 212 nci maddesi esas alınarak belediyece karşılanır.” 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212 nci maddesi ise konunun yönetmelikle düzenlemesini emretmekte olup, bu madde gereği Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği yürürlüğe konulmuştur.

Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir: “Yiyecek yardımı haftalık çalışma süresi 40 saati aşmayan yerlerde öğle yemeği olarak verilir. Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan memurlara, görevlerinin diğer yemek saatlerinde de devam etmesi şartıyla üç öğüne kadar yemek verilebilir.”

Yukarıdaki mevzuat hükümlerinin ilgili kurumlarda nasıl uygulanması gerektiği ise 01/09/2019 tarih ve 30875 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. Toplu Sözleşme Dönemine ilişkin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının Üçüncü Kısmının Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklar başlıklı Dördüncü Bölümünün 12 nci maddesiyle şu şekilde belirtilmiştir:

“19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında görev yapan itfaiye ve zabıta teşkilatı personelinden, anılan Yönetmelik hükümlerine göre öğle yemeği verilen ve öğle yemeği dışındaki yemek saatlerini de kapsayacak şekilde kesintisiz olarak görevlerine devam edenler, aynı Yönetmelik hükümleri çerçevesinde ve öğle

yemeği hariç olmak kaydıyla, iki öğüne kadar ücretsiz olarak yemek yardımından YARARLANDIRILIR.”

İşbu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı hükmünde açık olarak “YARARLANDIRILIR” ibaresi geçmesi nedeniyle, belediye başkanlıklarına bu konuda bir takdir hakkı verilmemektedir. Belediyeler, 24 saat esasına göre çalışan zabıta ve itfaiye personeline üç öğün yemek temin etmekle yükümlüdürler.

Binaenaleyh kurumunuzda çalışıp da yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre 3 öğün yemek yardımı almaya hak kazanan itfaiye ve zabıta personeline hak ettikleri yemek yardımının verilmesi veya yemek hizmetinin sağlanması için gereğinin yapılmasını saygıyla arz/rica ederiz.

Çanakkale-Lapseki Belediyesi’ne ‘yüz tanıma sistemi’ ve benzeri biyometrik uygulamalarla Anayasaya, kanunlara, ulusal ve uluslararası yargı kararlarına aykırı olarak gerçekleştirilen hukuka aykırı olan mesai takibi uygulamasına son verilmesi gerektiğini bildirdik.

Yazımızda şu ifadelere yer verdik:

“Belediye Başkanlığınız tarafından kurumunuz personeli için yüz tanıma sistemi ile mesai takibi uygulamasına geçildiği öğrenilmiştir. Söz konusu uygulama Anayasamızda koruma altına alınan temel haklara, özel hayatın gizliliği ilkesine ve Kişisel Verilerin Korunması Kanununa açıkça aykırılık teşkil etmekte olup uygulanmaya son verilmesi gerekmektedir.

Şöyle ki;

Anayasanın 12 nci maddesine göre “Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” Bu temel haklardan biri de “Özel Hayatın Gizliliği” başlığıyla anayasanın 20 nci maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin üçüncü fıkrası şöyledir:

“Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların

(6)

6 BÜLTEN

düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”

Diğer yandan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 99 ve devam eden maddelerinde devlet memurlarının çalışma saatleri ile günlük çalışma saatlerinin başlama ve bitme saatlerinin tespitine yönelik düzenlemelere yer verilmiş olup, biyometrik yöntemlerle mesai kontrolüne dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Danıştay 15. Dairesinin 2014/4562 Esas sayılı kararında biyometrik yöntemlerin, ölçülebilir fizyolojik ve bireysel özellikleri aracılığıyla gerçekleştirilen ve otomatik şekilde doğrulanabilen kimlik denetleme tekniklerini ifade ettiği belirtilerek, bu yöntemler arasında parmak izi tanıma, avuç içi tarama, el geometrisi tanıma, iris tanıma, yüz tanıma, retina tanıma, DNA tanıma gibi yöntemlerin bulunduğu, “parmak izi ya da yüz tarama sistemi” gibi biyometrik yöntemlerin kamusal alan da olsa “özel hayatın gizliliği” ilkesi kapsamında bulunduğu ve toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmadığı göz önünde tutularak hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.

Benzer şekilde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 4 Aralık 2008 tarihli S. ve Marper / Birleşik Krallık kararında kişilere ait parmak izi, hücre örneği ve DNA profillerinin saklanmasının, başvurucuların özel yaşamının gizliliği hakkına yönelik orantısız, aşırı bir müdahale olduğu ve demokratik bir toplumda gerekli bir müdahale olarak kabul edilemeyeceğini vurgulayarak uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8 inci maddesini ihlal ettiğine hükmedilmiştir.

Binaenaleyh kurumunuzda personelin giriş çıkış kontrolünün alternatif yollar ile sağlanması mümkün iken kişilerin biyometrik veri niteliğindeki yüz tanıma şeklinde kişisel verisinin alınmasının 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 4 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “İşlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma” ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

Danıştay 11. Dairesinin 2017/4906 sayı ve 13.06.2017 tarihli kararı doğrultusunda da personelin yüz tanıma sistemi ile mesai kontrolünün yapılması uygulamasının, temel hak ve hürriyetler içerisinde sayılan özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında kişisel bilgi veya kişisel verilerin alınması kavramları içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Netice itibarıyla “yüz tanıma sistemi” ve benzeri biyometrik yöntemlerle mesai takibi uygulamalarının anayasaya, kanunlara, ulusal ve uluslararası yargı kararlarına aykırı olması nedeniyle kurumunuzda yüz tanıma sistemi ile mesai takibi sistemi uygulamasına son verilmesini talep eder, gereğinin yapılmasını arz/rica ederiz.”

Sendikamız tarafından Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na yapılan idari başvuruda, belediye bünyesinde çalışan sözleşmeli personele ödenen sosyal denge sözleşmesine ilişkin işveren sigorta prim payının ödenmemesi tespiti ile tanzim edilen sigorta kesintisi tutarlarının sözleşmeli personelin maaşlarından yasal faizi ile birlikte kesilmesi yönünde yapılan işlemlerin hukuka aykırı olması nedeniyle durdurulması ve sözleşmeli personelin maaşlarından mezkur kesintilerin yapılmaması gerektiğini belirterek söz konusu işlemlerin iptal edilmesi talebinde bulunduk.

İdari başvuru yazımızda şu ifadelere yer verildi;

“Kurumunuzda çalışan sözleşmeli personele ödenen sosyal denge tazminatına ilişkin işveren sigorta prim payının ödenmemesi tespiti ile tanzim edilen Sayıştay 3. Dairesinin 07.09.2020 tarih ve 2018-118 sayılı ilamından kaynaklı olarak, kesilmesi gerektiği iddia edilen sigorta kesintisi tutarlarının sözleşmeli personelin maaşlarından yasal faizi ile birlikte kesilmesi yönünde yaptığınız işlemlerin, hukuka aykırı olması nedeniyle durdurulması ve sözleşmeli personelin maaşlarından mezkur kesintilerin yapılmaması gerekmektedir.

Sözleşmeli personelden yapılmak istenen kesintiye dayanak yapılan raporda; “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Kanunu’nun Prime esas kazançlar başlıklı 80 inci maddesinde sözleşmeli personele ödenen ücret, prim, ikramiye gibi kalemlerin sigorta primine esas kazanca dahil edileceği

(7)

belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, sözleşmeli personelin sigorta primine esas kazancına dahil edilmeyecek istisnalar sayılmış ve bahsi geçen istinaslar arasında sosyal denge tazminatlarının yer almadığı görüldüğünden, yetkili sendika ile imzalanan sözleşmeye binaen ödenen sosyal denge tazminatının sigorta primine tabi tutulması ve bu ödemelere ilişkin işveren paylarının SGK’ya ödenmesi gerekmektedir. Bu itibarla bulgu doğrultusunda işlem yapılmasının gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.”

denilmekte olup, bu görüş açık biçimde eksik inceleme nedeniyle hatalı oluşturulmuştur.

Sosyal denge sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerin prime esas kazançlardan sayılabilmesi için öncelikle ilgili kanunun 80 inci maddesinde açıkça düzenlenmesi gerekmektedir. Sayıştay ilamında ise aynı maddenin devam fıkralarında prime esas kazanca dahil edilmeyecek istisnalar içinde sosyal denge tazminatının yazılmamış olmasından bahisle, sosyal denge sözleşmelerinden kaynaklı ödemelerin prime esas kazanç olduğu iddia edilmiştir. Böylece kanun hükmü, mefhum-ı muhalif yöntemiyle yorumlanmış olup, bu ise kanunilik ilkesine açıkça aykırıdır.

Memurlara fazla ve yersiz olarak yapılan maaş, ek ödeme, tazminat, yolluk gibi ödemelerde tahsilat işlemleri Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusunda değil, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce yayımlanan Kişilerden Alacaklar Konulu 16 Sıra Nolu Tebliğde yer alan mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılmalıdır. Bu nedenle sözleşmeli personele maaşlarından kesinti yapılmasına olanak sağlanması amacıyla imzalatılmak istenen taahhütname usulsüz ve hukuka aykırı işlem niteliği taşımaktadır.

Netice itibariyle, yukarıda izah edilen nedenlerle sözleşmeli personelin maaşlarından kesinti yapılabilecek herhangi bir kamu zararı oluşmamış olup, aksini kabul etmemekle birlikte, kamu zararı olduğu düşünülse dahi yersiz yapıldığı iddia edilen ödemelerin, ödemenin yapılmasından itibaren 60 gün içinde istenmesi gerektiğinden ötürü, sözleşmeli personelin

maaşlarından bahis konusu kesintilerin yapılmaması, kesinti yapılmasına dair zorla taahhütname alınmaması, buna ilişkin işlemlerin iptal edilmesi için gereğinin yapılmasını arz/rica ederiz.”

(8)
(9)

1994 yılında Hakk’ın üstünlüğüne inanarak çıktığımız bu büyük emek yolculuğu, aşmamız gereken barikatları, kaldırılması gereken yasakları, geliştirilmesi gereken hakları, sahip çıkılması gereken değerleri bize işaret eden tarihi bir davetti.

Bu davetle kurulduğumuz günden bugüne, hızla artan bir ivme ile ayrım yapmadan ve ayrıştırmadan insan ve emek hakkı için mücadele ettik. Hak temelli bir yaklaşım ile bu mücadele engelli bireylerin herkes gibi sosyal yaşama katılımı, ayrımcılığa uğramadan eşit vatandaş olarak onurlu bir yaşam sürdürebilmesi, ulaşım, erişim engellerinin kaldırılarak nitelikli eğitim olanağına kavuşması ve üretim içerisinde hakkıyla yer alması yönünde gerçekleşti.

Engelliliğin insana değil, insanın herhangi bir uzvuna ya da sistem tasarımına dönük bir tanımlama olduğunu kabul ederek, bu yönüyle “engelli insan” tasvirini reddederek, engeli olan bireylere dönük eşitliği sağlayıcı, adaleti inşa edici çalışmalar, önermeler, talepler, itirazlar ve teklifler geliştirmeyi, “Engelsiz Türkiye, Engelsiz Dünya” hedefinin ön şartı olarak görüyoruz.

Bu kapsamda Yerel Yönetim Hizmet Kolunda faaliyet gösteren kurumlarımız başta olmak üzere “Engelsiz Türkiye” hedefinin uygulanabilirliği ve engelli bireylerin topluma daha etkin katılımının sağlanması açısından büyük bir sorumluluğumuzun olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Bu yaklaşım ile Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikamızda Engelliler Komisyonu kurarak engeli bulunan bireylerin hak mücadelesi yanında yer aldık.

Engeli olan bireylerin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek, herkes gibi sosyal hayata eşit ve etkin katılımını sağlamak için çaba sarf etmek en önemli sorumluluklarımızdan biridir. Güçlü, müreffeh, hedefine sağlam adımlarla yürüyen Yeni Türkiye vizyonunda toplumun bütün katmalarının imkân ve fırsatlardan eşit şekilde yararlanması esastır. Bu kapsamda hedeflerimizden biri de engeli olan bireylerin güvenli ve bağımsız olarak, kendilerine yeter koşullar içerisinde sağlıklı ve mutlu bir şekilde sosyal hayatta ve istihdamda yerini almasını sağlamaktır.

İnsan Hakkı bakışıyla, engeli bulunan bireylerin, insan onuruna uygun çalışma şartlarına ve mali-sosyal-özlük haklarına sahip olması, hak temelli bakış açısıyla yöneten ve karar üreten kamu yönetimiyle muhatap olması, çalışmaların yapılması noktasında 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün milat olmasını, “Herkes için engelsiz dünya” temennilerimizin karşılık bulmasını umut ediyor,

“Engelsiz Türkiye yolunda hep birlikte çalışacağız”

diyoruz.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Bem-Bir-Sen Engelliler Komisyonu Başkanımız Sadullah Daban ise azim ve kararlılıkla hayatın içerisinde yer alacaklarını belirterek,

“Hayatı hep birlikte paylaşıyoruz. Engelimizin karşımıza bir engel olarak çıkarılmadığı, hak ve adaletin adil olarak uygulandığı bir çalışma yaşamı istiyoruz. Engelsiz bir hayat için herkes sorumluluk almalıdır. Sendikamız bu hususta üzerine düşen görevleri yapmaktan hiçbir zaman geri durmamış, engelli bireylerin hayata eşit ve etkin katılımı için her zaman taşın altına elini koymasını bilmiştir. Bu kutlu emek mücadelesinde her daim engelli haklarını önceleyen, çalışma hayatı başta olmak üzere engeli olan bireylerin toplumsal hayata eşit ve daha etkin katılımı için büyük gayret gösteren Bem-Bir-Sen teşkilatımıza bir kez daha teşekkür ediyor, bu büyük ve güçlü ailenin bir ferdi olmaktan onur duyduğumu belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

(10)

10 BÜLTEN

Covid-19 pandemisinin yayılımında gelinen

aşamada tüm Dünya’da ve özellikle Avrupa’da hızlı bir artış yaşandığı ve Ülkemizde de vaka ve hasta sayılarında yükseliş görüldüğü hepimizin malumudur.

Bu çerçevede 30.11.2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda Sokağa Çıkma Kısıtlamaları Genelgesi yayınlanmış ve bu doğrultuda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının 30.11.2020 tarih ve 46676 sayılı yazısı Valiliklere ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli tedbirleri ve çalışma düzenlemelerini yapmaları konusunda talimat verilmiştir.

Covid-19 Pandemisi ile mücadele engelli bireylerin hareket kısıtlılığı, kimi zaman bir yardımcıya ihtiyaç duyması ve hem insanlarla hem de etrafındaki tüm nesneler ile temas halinde olması, engelliler açısından virüse yakalanma ve bulaş riskini arttırmaktadır.

Ortopedik ve görme engelli bir bireylerin iş yerine ulaşım süreci ile iş yerindeki bulaş riskleri engelli olmayan bireylere göre daha fazladır.

Şöyle ki; Tekerlekli sandalye kullanan bireylerin tekerlek ve çemberinin hareket sırasında yer ile ve ardından el ile teması kaçınılmazdır. Baston kullanan bireylerin hareket ve ulaşımları sırasında çevre ile ardından kullandığı baston, yürüteç gibi yardımcı araç ve gereçler ile teması söz konusudur.

Bir ortopedik engelliyi düşünelim; iki bastonla yürüyor, evinden çıktı işyerine gitmek için toplu taşıma aracına binecek. Araca binerken mutlaka destek için aracın herhangi bir yerine dokunacak, duyarlı bir vatandaş yardım etmek için koluna girmeye çalışacak ve bu birey dokunduğu her yüzeyden aldığı virüsü aynı zamanda kullanmak zorunda olduğu bastonlarının tutma yerine bulaştırarak virüsün kendisi ile birlikte gezmesini sağlayacak. Ellerini yıkasa bile değneklerini her an yıkayabilmesi mümkün olmayacaktır. Ayrıca bu birey işyerinde ve yine ulaşım esnasında; otururken, kalkarken yine ellerini

kullanmak zorunda olacaktır. Ayaklarını kullanamayan

ortopedik engelli birey elleri ile günlük işlerini halleder, elleri ile yürür, elleri ile oturur, elleri ile kalkar. Aynı durum tekerlekli sandalye kullananlar için de geçerlidir.

Bir eli/kolu olmayan bir kişiyi düşünelim. Bu durumda olan engelli bireylerin hijyen kurallarını sağlayabilmesi için sık sık elini yıkaması mümkün olmayacaktır. Elini yıkaması için birinin desteğine ihtiyacı olabilecektir. İki eli/kolu olmayan biri de aynı şekilde hijyen kurallarını sağlayabilmek için, yemek yemek için, su içmek için birinden yardım talebi ile pandemi ile mücadelenin önemli kurallarından biri olan mesafe kuralına uyamamış olacaktır.

Görme engelli bireylerin çoğunlukla çevreye dokunarak hareket etmeleri ile yapılan temas bulaş riskini arttırmaktadır. Bununla birlikte engelli bireylerin bağımsız hareketinin sağlanamadığı durumlarda refakat edilmesi ile yakınlaşma sağlanması, sosyal mesafe kuralının ihlalini kaçınılmaz kılmaktadır.

Bir görme engelliyi düşünelim; yine işine giderken belki annesi, babası, eşi veya çocuğunun koluna girecek ve fiziksel mesafeye uymadığı için uyarılacak sürekli. Beyaz bastonu ile tek başına yürüdüğünde yine elleri ile de temas ederek yönünü bulacak.

İşyerinde de yine el teması ile sürekli yönünü bulacak ve kendisinden önce kimin, nasıl temas ettiğini bilmediği her tür nesneye el teması yapmak zorunda kalacak. Bu her iki örnekte olduğu gibi özellikle ellerini çok sık (hatta sürekli) kullanmak zorunda kalan engelli birey, bir kere dalgınlık ile ellerini ağzına, gözüne ya da burnuna götürdüğünü düşünürsek hem kendi hem toplum sağlığı açısından hiç iyi olmayacağını hepimiz biliyoruz.

İşitme engelli bireylerin iletişimi çoğunlukla işaret dili ve dudak okuma yöntemi ile mümkün olduğundan, bu dönemde maske kullanımının bu iletişim kanalını

ENGELLİ HAKLARI |

Ayhan METİN

Engelli Hakları Köşesi

Covid-19 Pandemisinde

Engelli Olmak

(11)

kapatması da ayrı bir olumsuz durum ortaya

çıkarmaktadır.

İşitme engelli bireylerimizin de H90.3 Sensorinöral çift taraflı işitme kaybı olanlar, maske taktıklarında iletişim sıkıntısı çekmektedir. Ayrıca herkes maskeli olduğundan dudak okuyan işitme engelli kişilerin de iletişimi tamamen yok olmaktadır.

Engelli kamu çalışanlarımız hiçbir

| ENGELLİ HAKLARI

hatta ölümlere sebep olabilmektedir. Diğer taraftan Covid-19 virüsüne yakalanmış engelli bir bireyin iyileşme sürecinde ve sonrasındaki bakım koşulları çok daha zor bir süreç teşkil etmektedir. Birçok engelli çalışanımızın halen risk altındadır.

Hem engelli çalışan bireylerin sağlığı hem de halk

sağlığı göz ününde bulundurulduğunda, pandemi ile mücadelenin etkinliğinin desteklenmesi amacıyla engelli bireylerin çalışmalarına normalleşmenin tamamen sağlanacağı süreye kadar ara verilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyim.

Buradan bu konuda gerekli çalışmanın yapılması için ilgili tüm yöneticilere çağrı yapmak istiyorum. Tüm illerde engelli bireylerin bu pandemi sürecinde risklerin ve şartların normale dönmeye başlamasına kadar idari

izinli yerinde olacaktır diye düşünüyorum.

(12)

ŞUBELERİMİZDEN HABERLER |

12 BÜLTEN

Ankara 1 No’lu

Şubemizin Hizmet Binasının Açılışını Gerçekleştirdik

Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası Ankara 1 No’lu Şubemizin hizmet binasının açılışını gerçekleştirdik. Genel Başkanımız Levent Uslu, Genel Başkan

Yardımcılarımız Medeni Sevinç, Nurettin Sever, Ankara 1 No’lu Şube Başkanımız Feridun

Güneş, Ankara 2 No’lu Şube Başkanımız Mehmet Demir, Ankara 3 No’lu Şube Başkanımız Hanefi Sinan ve Ankara 1 No’lu Şube Başkan Yardımcılarımız katıldı.

Şube hizmet binamızın hayırlara vesile olmasını tememni eden Genel Başkanımız Levent Uslu,

“Üyelerimizin daha nezih bir ortamda daha insanca yaşamasını sağlamaya, becerilerini geliştirmeye, sosyal ve kültürel düzeylerini yükseltmeye, geleceğe güvenle bakmalarını temin etmeye çalışıyoruz. Bu noktada şubemizin yeni hizmet binasının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Yardımcımız

(13)

| ŞUBELERİMİZDEN HABERLER

Nurettin Sever’in Katılımıyla

Düzce’de Emekliler Günü Programı

(14)

ŞUBELERİMİZDEN HABERLER |

14 BÜLTEN

Sendikamızda Özveriyle 26 Yıl Görev Yapan Ensar Demir’e

Teşekkür Ederiz

(15)

| ŞUBELERİMİZDEN HABERLER

Bem-Bir-Sen Olarak

Batman’a ve Batmanlılara Yapılan Hakareti Kabul Etmiyoruz

"P…o Çukurunda Debeleniyoruz” başlıklı yazısında Batmanlılara yönelik aşağılayıcı ifadeler kullanan

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Işıl Özgentürk’ün hakaretlerine karşı Batman İl

Başkanımız Diyaddin Demirhan basın açıklaması yaparak Batman Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Daha önce de “Yeni Kuşak Türbanlılar” başlıklı yazısında başörtüsüne ve başörtülü kadınlara yaptığı aşağılık benzetmeler sonucunda 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Özgentürk’ün, Batmanlılara yönelik hakaretlerini Bem-Bir-Sen olarak kabul etmediğimizi ifade eden Batman İl

Başkanımız Demirhan, “Cumhuriyet Gazetesinde sözde yazar müsveddesi olan şahsın, Batman ve Batmanlılar hakkında hiçbir bilgisi olmadan kulaktan duyma bilgilerle Batmanlı kızlarımız hakkındaki söylemleri en hafif deyimiyle terbiyesizliktir, ahlaksızlıktır. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’

anlayışını benimseyen bir medeniyetin mensupları olarak kadınlarımıza, kızlarımıza bu kafatasçı kişilikler

gibi yalandan değil gerçekten değer vermekteyiz. Bu yazar müsveddesini ve sözde gazeteyi şiddetle

kınıyoruz.” dedi.

Bem-Bir-Sen Batman İl Başkanlığı olarak Cumhuriyet Gazetesi yazarı Özgentürk hakkında “halkın bir kesimini bölge farklılığına dayanarak basın yoluyla alenen aşağılama" suçunu işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Demirhan,

“Hakaret ve iftira ile dolu olan yazıda onur, şeref ve saygınlığı rencide eder nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmekle, bölge halkının tamamına hakarette bulunulmuştur. Adı geçen yazarın yazısındaki ifadeler, hakaret suçu kapsamına girmektedir. Hakaretin mağduru Batman'da yaşayan veya Batmanlı olan tüm kişilerdir. Bu bağlamda Bem- Bir-Sen olarak, Batman'da yaşayanlar adına ve Batmanlılar adına şikâyetçiyiz. Şikâyet edilenler hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Hemşerilerimize edepsizce yapılan ithamları kabul etmiyoruz.”

şeklinde konuştu.

(16)

ŞUBELERİMİZDEN HABERLER |

16 BÜLTEN

Eskişehir Şubemiz

Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız ve

Anadolu Üniversitesi Rektörü

(17)

| ŞUBELERİMİZDEN HABERLER

Prof. Dr. Fuat Erdal’a Ziyaret

Bem-Bir-Sen Eskişehir Şube Başkanımız Fethullah Özsarı ve Şube Başkan Yardımcılarımız Güray Karamankaya, Murtaza Demir, Yıldırım Yılmaz ve İbrahim Ergöl ile birlikte Eskişehir Valimiz Sn. Erol Ayyıldız ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Fuat Erdal'a hayırlı olsun ziyaretinde bulundular.

Artvin Valisi

Yılmaz Doruk’tan

(18)

ŞUBELERİMİZDEN HABERLER |

18 BÜLTEN

İl Başkanlığımıza Ziyaret

Artvin Valisi Yılmaz Doruk, Bem-Bir-Sen Artvin İl Başkanlığımızı ziyaret etti. İl Başkanımız Erdal Genç’in ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette çalışma hayatı ve sendikal faaliyetler ele alındı.

Ziyaretlerinden ötürü Artvin Valisi Yılmaz Doruk’a teşekkürlerini ileten İl Başkanımız Erdal Genç, görüşmeden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Artvin Valisi Yılmaz Doruk ise misafirperverliklerinden

ötürü İl Başkanımız Genç ve İl Başkan Yardımcılarımıza teşekkürlerini iletti.

(19)

| ŞUBELERİMİZDEN HABERLER

Bem-Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanımız Faruk

Zihni ve Şube Başkan Yardımcılarımız Fevzi Karataş, Aziz Kılıç, Mehmet Gökkaya, İmran Volkan Şan ve Cihat Karagöz ile birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi

Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu’yu ziyaret etti.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan Memurlarımızın hakları ve sendikal faaliyetler noktasında görüş alışverişinde bulunulan görüşmelerden ötürü Kocaeli Büyükşehir Belediye

Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu’ya teşekkürlerini ileten Bem-Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanımız Faruk Zihni görüşmeden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu ise Bem-Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanımız Faruk Zihni ve beraberindeki heyete ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini iletti.

Kocaeli Şubemizden

Kocaeli Büyükşehir Belediye

Başkanı Doç.Dr. Tahir Büyükakın ve Genel Sekreter

Balamir Gündoğdu’ya Ziyaret

(20)

ŞUBELERİMİZDEN HABERLER |

20 BÜLTEN

Sivas Şube Başkanımız Mustafa Pakoğlu beraberindeki heyet ile birlikte Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’i ziyaret etti.

Sivas Belediyesi bünyesinde çalışan Memurlarımızın hakları ve yaşadığı sorunların çözümü noktasında gerçekleştirilen ziyaretten ötürü Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’e teşekkür eden Sivas Şube Başkanımız Mustafa Pakoğlu, sorunların çözümü noktasında istişare mekanizmasının önemine değindi.

Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ise Sivas Şube Başkanımız Pakoğlu ve beraberindeki heyete ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini

iletti.

Sivas Şubemizden Sivas Belediye

Başkanı Hilmi Bilgin’e

Ziyaret

(21)

| ŞUBELERİMİZDEN HABERLER

Kırşehir İl Başkanımız Menderes Doğan, İl

Başkan Yardımcılarımız Cengiz Maral ve Osman Ergül ile birlikte Çiçekdağı Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu’nu ziyaret etti.

Çiçekdağı Belediyesi bünyesinde çalışan Memurlarımızın hakları ve yaşadığı sorunların çözümü noktasında gerçekleştirilen ziyaretten ötürü Çiçekdağı Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu’na

teşekkür eden İl Başkanımız Doğan, sorunların çözümü noktasında istişare mekanizmasının önemine değindi.

Çiçekdağı Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu ise İl Başkanımız Doğan ve beraberindeki heyete ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini iletti.

Kırşehir İl Başkanlığımızdan Çiçekdağı Belediye Başkanı Hasan Hakanoğlu’a

Ziyaret

Şırnak İl Başkanlığımızdan

Silopi-Başverimli Belediye

Başkanı Medeni Tatar’a

Ziyaret

(22)

ŞUBELERİMİZDEN HABERLER |

22 BÜLTEN

Şırnak İl Başkanımız Ahmet Temel, İl Başkan Yardımcılarımız ile birlikte Silopi-Başverimli Belediye Başkanı Medeni Tatar’ı ziyaret etti.

Başverimli Belediyesi bünyesinde çalışan Memurlarımızın hakları ve yaşadığı sorunların çözümü noktasında gerçekleştirilen ziyaretten ötürü Başverimli Belediye Başkanı Medeni Tatar’a teşekkür eden İl Başkanımız Temel, sorunların çözümü

noktasında istişare mekanizmasının önemine değindi.

Başverimli Belediye Başkanı Medeni Tatar ise İl Başkanımız Temel ve beraberindeki heyete

ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini iletti.

(23)

TAZİYELER |

Ardahan

İl Başkan Yardımcımız

Erdoğan Koç

Rahmet-i Rahman’a Kavuştu

Ardahan İl Başkan Yardımcımız Erdoğan Koç

Rahmet-i Rahmana kavuştu. Hakk'a yürüyen Ardahan İl Başkan Yardımcımız Erdoğan Koç’un cenazesi Ankara-Sincan Cimşit Mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından dualarla defnedildi.

Cenaze merasime Genel Başkan

Yardımcılarımız Recayi Karslı, Medeni Sevinç ve Rahmetli İl Başkan Yardımcımızın çok sayıda seveni katıldı. Koç Ailesine taziye dileklerini ileten Genel

Başkan Yardımcılarımız Kaslı ve Sevinç, Merhum İl Başkan Yardımcımız Erdoğan Koç’a ALLAH’tan (c.c.) rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileklerini iletti.

Bem-Bir-Sen olarak Merhum Erdoğan Koç

Başkanımıza, ALLAH’dan (c.c.) rahmet, Bem-Bir-Sen camiamıza, ailesine ve yakınlarına başsağlığı sabr-ı cemil niyaz ederiz.

(24)

24 BÜLTEN

Mekânı Cennet-i Âlâ olsun inşaAllah.

(25)
(26)

26 BÜLTEN

(27)
(28)

28 BÜLTEN

(29)
(30)

30 BÜLTEN

VEFAT - EMEKLİ |

VEFAT

Kilis Belediyesi; Ahmet Şenel

Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği; Kayhan Erbay

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü: Hakan Karaçuha

Şırnak İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği; Turan Zeyrek

İstanbul Sultanbeyli Belediyesi; Harun Uslu Kırıkkale Belediyesi; Hasan Cura

İstanbul İ.E.T.T. Genel Müdürlüğü; Kayhan Boytap Gaziantep Şahinbey Belediyesi; Sibel Nacaroğlu Kayseri Melikgazi Belediyesi; Nevzat Pehlivan Elazığ Belediyesi; Mehmet Akif Gül Hatay Kırıkhan Belediyesi; Kamil Özden Melek

Vefat Etmiştir.

Cenab-ı Allah’tan Rahmet, Ailelerine Başsağlığı Dileriz.

EMEKLİ

DÜZCE :

Düzce Belediyesi; Aydın Alemdar, Semra Şen, Uğurcan Gündoğdu,

ERZURUM :

Erzurum Büyükşehir Belediyesi; Muzaffer Güney, İskender Özdemir, Metin Kılıç,

Karaçoban Belediyesi; Fesih Erhan, İzettin Yigit, Oltu Belediyesi; Abdullah Karaman, Sebahattin Çevik, ESKİŞEHİR :

Mihalıççık Belediyesi; Hasan Ünal, GAZİANTEP :

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi; Mustafa Tozluoğlu, Derviş Seçer, Memik Kargı, Mustafa Örs,

GİRESUN :

Giresun Belediyesi; Emine Kara,

Tirebolu Belediyesi; Cemal Zamboğlu, Kadir Aydın, Temel Ay, Turgut Ada,

HATAY :

İskenderun Belediyesi; Ahmet Faruk Okur, Ali Gündüz, Emine Yıldırım,

Hasan Arız,

ISPARTA :

Isparta Belediyesi; Bülent Arlıoğlu, Keziban Kıyak Şengül, Mustafa Özkan, Naci Erkmen, Ramazan Suvay, Ahmet Kumtepe, Ali Dikmen, Harun Okumuş, Tahsin Kaya, Mehmet Ali Akoğlanoğlu, Senirkent Belediyesi; Halil İbrahim Çaylak,

İSTANBUL :

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi; Bekir Küçük,

Cemalettin Yüktaşır, Enver Açın, Gülşen Köse, Aydın Gedici, Mehmet Bahat, Ahmet Hamzaoğlu, Halil Tanır, İbrahim Özer, Ahmet Rifat Kahyaoğlu, Sezer Beygiret,

İ.E.T.T. Genel Müdürlüğü; Ali Yüksel, Emine

Kandemir,Erdal Fida, Feride Tuğral, Hakan Serdar Çiftçi, Halide Arda, Halil Ergün Kızılkaya, Hülya Göze,

İlhan Poyraz, Melahat Türkmen, Muammer

Başeğmez, Münevver Budak, Nuray Çetinok, Nurettin Aslan, Ramazan Öz, Recep Ablak, Salih Özcan, Saliha Canaylı, Sedat Demirbağ, Şadiye Hanım Aras, Ünsal Şimşek, Yaşar Demircioğlu,

Çekmeköy Belediyesi; Sabri Duman,

Üsküdar Belediyesi; Bülent Akduran, Cemil Sönmez, Pendik Belediyesi; Ahmet Erhan Gökal, Ali Haydar Erdem, Aydın Çakır, Banu Onarır-Balyalı, Fatma

Bayraktar-Ademoğlu, Gülsen Ergün, Hikmet Çakal, Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Keleş, İsmail Uysal, Mahmure Arslan, Mehmet Ulaş, Musa Kurhan, Nuray

Erdem, Semra Aloba, Sevinç Erdoğan, Yılmaz Eldemir,

Sultanbeyli Belediyesi; Ahmet Hulusi Kadıoğlu, Tuzla Belediyesi; Selahattin Çelikel,

İZMİR :

Bayındır Belediyesi; Süleyman Türek, Buca Belediyesi; Haydar Sönmez,

Gaziemir Belediyesi; Ali Kalkan, Mustafa Köylü, Tire Belediyesi; Naile Özkürkçüler Çeltikcoğlu, KAYSERİ :

Hacılar Belediyesi; Ali Ekinci, Aysel Erbay, Muammer Mutlutürk,

İncesu Belediyesi; Mehmet Balıkcı, Melikgazi Belediyesi; Abdi Benli, KOCAELİ :

Çayırova Belediyesi; Ali Taşkaya,

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi; Ayşe Endeş, Hanife Canan Özcan, Kadir Erol, Osman Poyraz, Osman Ayvazoğlu,

Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi; Arif Zeki Yalvaç, Körfez Belediyesi; Ahmet Mızrak, Muammer Tunay Aygün, Selahattin Sönmez,

KONYA :

Seydişehir Belediyesi; İbrahim Basmacı, MALATYA :

Malatya Büyükşehir Belediyesi; Alper Yiğit, Selahattin Aslan, Hacı Bayram Çatar, Mustafa Deveci,

MARDİN :

Mardin Büyükşehir Belediyesi; Ahmet Ay,

ORDU :

Akkuş Belediyesi; Salih Bilgili,

Altınordu Belediyesi; İbrahim Güzeltepe, Gölköy Belediyesi; İlhan Genç, Remzi Ay, Tekin Özçelik,

Ordu Büyükşehir Belediyesi; Murat Tombul, OSMANİYE :

Bahçe Belediyesi; Alaaddin Yakar, Hamza Ergen, Mehmet Şahin,

Üyelerimiz Emekli Olmuştur.

(31)

Hayatlarının Bundan Sonraki Bölümünde Sağlık, Huzur ve Esenlikler

Dileriz.

(32)
(33)

Referanslar

Benzer Belgeler

Pir Sultan Abdal Kültür Derne ği Başkanı Genç, katliamı yaratan zihniyetin bütün kadrolarıyla iktidarda olduğunu vurguladı.. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Özel de

Ön proje kpsamında Sivas-Merkez Kızılırmak Nehri koridorunda Peyzaj Karakter Analizi ve Değerlendirmesi (PKAD) çalışmalarına dayalı koruma, onarım ve rekreasyonel

Bu işlemden sonra oynar ağızlı cep bıçakları için gerekli olan ağzın, sapa takıldıktan sonra bıçağın açılıp kapanırken, arkasının sapın içinde herhangi bir

Türbede kendisinin haricinde Akbaş Baba’nın yakınlarına ait olduğu tahmin edilen dört mezar daha vardır. Kerametleri : Türbenin yanındaki çeşmeden abdest alıp

Sivas çeşmeleri hakkında ikinci önemli bilgiye, 1637 tarihinde Vezir-i Azam Bayram Paşa'nın İran seferine giderken şehre yapmış olduğu su vakfında rastlıyoruz"..

Yapılan değerlendirmede çalışma süreleri ile seropozitiflik oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilememiştir (p değerleri sırası

Sivas Madımak Oteli’nde gerçekleştirilen katliam davasında yakınların müdahillik talebi, 16 yıl sonra kabul edildi.. Firari sanıkların yargılanmasına

Mitinge, Taksim direnişi damgasını vurdu, kitle sık sık "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Her yer Taksim her yer direniş", "Hükümet