• Sonuç bulunamadı

Eğer bu kuram doğru ise metinde sözü geçen Neşa, Kaneş’ten başka bir yer değildir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eğer bu kuram doğru ise metinde sözü geçen Neşa, Kaneş’ten başka bir yer değildir"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Neşa kentinin önemi açıkça uygulanmasına karşılık, kendisinin bir sarayı bulunduğunu bildiğimiz , Kaneş’e hiç değinilmemektedir. Buna bir açıklama getirmek isteyen araştırmacılar Kaneş’in daha Anitta’nın babası zamanında ele geçirilmiş olduğu için Anitta metninde yer almadığını öne sürmekteydiler. Fakat bu pek kabul edilebilir bir varsayım olamazdı, çünkü Anitta babasının da başarılarını belirttiği gibi kendi sarayı bulunan bir kentten söz etmeyi ihmal etmemiş olmalıydı. Bazı araştırmacılar ise soruna başka bir açıdan yaklaşmayı denediler. Onlara göre Kaneş ve Neşa aynı yerin değişik biçimlerde yazılmış adlarıydı. Durum böyle olunca günümüzdeki bazı modern Hint-Avrupa dil ailesine ait dillerdeki örneğin İngilizcedeki başta bulunan KN sessizlerinden K’nin okunmamasına (know sözcüğü gibi) benzer şekilde Kaneş’in Neşa olarak okunması ve zamanla yazıda da K sesinin düşerek kent adının Neşa olarak kalması olasıdır. Eğer bu kuram doğru ise metinde sözü geçen Neşa, Kaneş’ten başka bir yer değildir. Bu sorun, “Anitta hançeri” olarak arkeoloji literatürüne geçen mızrak ucunun bulunduğu 1957 yılından, Boğazköy’de 1970 yılında ortaya çıkarılan bir tabletin okunmasına değin yeri geldikçe tartışıldı. Söz konusu bu tablet efsane türünde bir anlatım içermektedir. Fakat tarihsel olaylara da ışık tutabilecek ipuçlarına sahip olması bakımından çok ilgi çekicidir. “Kaneş kraliçesi bir yıl içinde 30 erkek çocuk doğurdu, ben ne biçim bir şey doğurdum dedi. Kapları pislikle doldurdu, çocukları içine koyup ırmağa bıraktı. Irmak onları Zalpuva ülkesinde denize çıkarttı. Tanrılar çocukları denizden aldılar, onları büyüttüler.” Burada üzerinde durulacak bazı noktalara hemen değinmek gereklidir.

Çocukların ırmağa çıkarılışı ve Tanrılar tarafından büyütülmeleri Önasyada çok sevilen bir motiftir. Akadlı Sargon ve Musa ile ilgili bu tür efsaneler vardır. Genellikle toplumsal köken bakımından geldikleri yüksek yere uygun görülmeyen yani soylu sınıfından olmayan yönetici ve önderlerle ilgili bu tür efsaneler uydurularak soyları gizlenmeye çalışılmakta ya da efsaneleştirilmiş kişiler, tanrısal bir gücün koruyuculuğunda büyütülmüş gibi gösterilmektedir. Burada Kaneş kraliçesinin çocuklarını attığı ırmak Kültepe yakınlarında bir kolu bulunan Kızılırmak olsa gerektir. Kızılırmak ise Bafra’dan Karadeniz’e dökülür. Zalpuva ya da aynı metinde biraz aşağıda Zalpa olarak görülen ülke, bu nedenle Kızılırmak ağzı yakınlarında bir yerde olmalıdır.

Metin özetle şöyle devam etmektedir: “Aradan yıllar geçti, Kraliçe bu sefer de 30 Kız çocuğu doğurdu, onları kendisi büyüttü. Bu sırada oğulları Zalpa’dan Neşa’ya doğru yola çıktılar.

Tabarmara denilen yerde konakladılar, şimdiye kadar nereye gittilerse orada kadınlar yılda sadece 1 çocuk doğurur. Bizi ise anamız bir batımda doğurmuş dediler. Kentin insanları ise bizim Kaneş kraliçemiz de 1 kerede 30 kız doğurdu, daha önce doğurdu 30 oğlan ise kayboldu dediler. Oğlanlar bütün kalpleriyle daha ne arıyoruz, işte anamızı bulduk, gelin

(2)

Neşa’ya gidelim dediler. Neşa’ya vardıklarında anaları onları tanıyamadı ve kızlarını oğullarına verdi. İlk oğullar kız kardeşlerini tanımadılar fakat sonra sonuncu oğlan dedi ki “ kız kardeşlerimizi almayalım,günah işlemeyelim”.” Görüldüğü gibi metinde Kaneş ve Neşa adları birbirinin yerine sık sık kullanılmaktadır. Bu belge yardımıyla önce sadece bir varsayım olarak tartışılan Kaneş=Neşa eşitliği kesinlikle kanıtlanmış olmaktadır. Zalpa ya da Zalpuva olarak geçen şehirlerin arkeolojik verileri henüz yetersiz olduğu için, kesin bir şey söylenememekle beraber, buranın Bafra yakınındaki İkiztepe höyüğü olduğu düşünülmektedir. Eğer bu doğrulanırsa, metinde geçen 3 önemli yerin nerede olduğu tümüyle belirlenmiş olacaktır. Bunların dışında Kuşşar’ın lokalizasyonunun saptanması olası değildir.

Ancak kendini Kuşşar kralı olarak tanıtan Anitta’nın belgelerinden 2 tanesinin de Alişar’da bulunduğuna göre Kuşşar=Alişar eşitliği akla gelmektedir. Gerek Anitta metni, gerekse yukarıda hatlarını verdiğimiz Zalpa öyküsü, Hitit Başkenti Hattuşa’nın bulunması Asur kırevi sağında kurulmuş yerel devletlerle, büyük bir siyasal otorite halini almış Hitit devleti arasındaki bağları açıkça ortaya koymaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 4 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 26 Aral ık 2006 tarihli yazısına göre hamamın, tarihi eser

Bluetooth ile telefona bağlı olan yüzük, üzerindeki minik bir tuşa basıldığında önceden belirlenmiş listedeki kişilere acil durum iletisi gönderiyor.. Gönderilen

Ziya Gökalpin istediği gibi, hakkiyle işlenmemiş Türk ma- sallannı, Türk destanlarını ele alan, halk dertlerini ve dilekle rini san’at kaygusuyla dile

makta bulunan mühim ecnebi musikişinaslardan biri de hassas Çek viyolonsellisti M. San’atındaki iktidarı her yer için muteber bulunan bu kıymetli artist, maruf

Onsuz geçen bir yıl, bütün devrimci savaşımlarında olduğu gibi Atatürkçü ilkelerin korunması için yaptığı savaşımda da ne kadar haklı olduğunu zaman

Saz Semâiieri: Rast, Tahir, Nevâ, Müstear, Kürdî, Karcığar, Sultaniyegâh, Arazbarbusellk, Evcârâ, Hüz­ zam, Selmek, Mahur, Nihavend, Nikriz, Rast (No: 2),

Hücumbotları muayyen bir hedef üzerine yapılacak bir hü­ cuma, mevcudiyeti haber veri­ len bir düşman gemisine karşı, herhangi bir emniyet hattına ya­ pılacak

Bu proje kapsamında Mersin köyü açıklarında yapılan dalışlarda zeminin yapay habitat yerleştirmek için çok uygun olduğu, bölgenin Yason burnu sayesinde batıdan