• Sonuç bulunamadı

Ordu Bölgesi’nde Yapay Habitat Alanlarının Belirlenmesi ve Ön Deneme Çalışmaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ordu Bölgesi’nde Yapay Habitat Alanlarının Belirlenmesi ve Ön Deneme Çalışmaları"

Copied!
55
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

ORDU ÜNİVERSİTESİ

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ORDU BÖLGESİ’NDE YAPAY HABİTAT ALANLARININ

BELİRLENMESİ VE ÖN DENEME ÇALIŞMALARI

SELMAN ALTAŞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BALIKÇILIK TEKNOLOJİSİ MÜHENDİSLİĞİ

ANABİLİM DALI

(2)

T.C.

ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BALIKÇILIK TEKNOLOJİSİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

-ORDU BÖLGESİ’NDE YAPAY HABİTAT ALANLARININ

BELİRLENMESİ VE ÖN DENEME ÇALIŞMALARI

SELMAN ALTAŞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

(3)

TEZ ONAY

Selman ALTAŞ tarafından hazırlanan “ORDU BÖLGESİ’NDE YAPAY

HABİTAT ALANLARININ BELİRLENMESİ VE ÖN DENEME

ÇALIŞMALARI” adlı tez çalışmasının savunma sınavı 01.08.2019 tarihinde

yapılmış ve jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Ordu Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü BALIKÇILIK TEKNOLOJİSİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI - YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Danışman

Doç.Dr. Mehmet AYDIN

Jüri Üyeleri İmza

Danışman

Doç. Dr. Mehmet AYDIN

Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği, Ordu Üniversitesi

Doç.Dr. Cengiz MUTLU Biyoloji, Giresun Üniversitesi

Dr.Öğr.Üyesi Adil SÖZER

Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği Ordu Üniversitesi

(4)

I

TEZ BİLDİRİMİ

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan ve kullanılan intihal tespit programının sonuçlarına göre; bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

Bu çalışma Ordu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünün AR-1204 numaralı projesi ile desteklenmiştir.

(5)

II

ÖZET

ORDU BÖLGESİ’NDE YAPAY HABİTAT ALANLARININ

BELİRLENMESİ VE ÖN DENEME ÇALIŞMALARI

Selman ALTAŞ

ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BALIKÇILIK TEKNOLOJİSİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ, 44 SAYFA (TEZ DANIŞMANI : Doç. Dr. Mehmet AYDIN)

Yapay resifler, balık ve deniz canlılarına barınma, beslenme, korunma ve üreme alanı sağlanması amacıyla deniz tabanına insan eliyle yerleştirilmiş yapılardır.

Bu araştırma projesi ile bölgedeki uygun yapay habitat alanları belirlenmiş ve yapay habitatların Karadeniz’de uygulanabilirliği araştırılmıştır.

Bu süreçte Ünye ve Perşembe ilçelerinde çeşitli bölgeler belirlenip dalışlar gerçekleştirilmiştir. Zemin yapısının ve ortamın yapay habitat alanı için uygun olup olmadığı incelenmiştir.

Uygun bulunan istasyonların öncelikle zemin yapısı, dere ve ırmak ağızlarına olan mesafeleri, resifin yerleşeceği derinlik, bölgedeki tür çeşitliliği, istasyona yakın olan doğal yaşam alanlarının mesafesi dikkate alınmıştır.

Yapay resif imalatında kullanılacak malzeme ve materyal seçimi katkı ile mukavemeti arttırılmış beton yönünde olmuştur. Yapılacak olan beton blokların ölçüleri tespit edilip şartlara uygun sac kalıp tercih edilmiş ve imalat sürecine geçilmiştir.

Araştırma kapsamında bölgede uygulaması yapılan Ünye ilçesinde 100 adet beton blok ve 3 adet yolcu otobüsünün izleme çalışmaları ve Perşembe ilçesinin Mersin Köyü mevkiine 60 adet beton yerleştirilmiş ve izleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Perşembe Bölgesi’ne 17-18 m derinliklere yerleştirilen 1m3

blokların 6 yılın sonunda hiç bozulmadan ve batmadan işlevlerini yerine getirdiği tespit edilmiştir.

Sonuç olarak, Karadeniz Bölgesi’nde beton blokların 17 metreden daha derinlikte uygulanabilir olduğu belirlenmiştir.

(6)

III

ABSTRACT

DETERMINATION OF ARTIFICIAL HABITAT IN THE ORDU REGION

AND PRELIMINARY STUDY

Selman ALTAŞ

ORDU UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

FISHERIES TECNOLOGY ENGINEERING

MASTER THESIS, 44 PAGES

(SUPERVISOR: Assoc. Prof. Mehmet AYDIN)

Artificial reefs are structures placed on the seabed by human hands in order to provide shelter, nutrition, protection and area of reproduction for fish and sea creatures.

With this research project, suitable artificial habitat areas were determined and the applicability of artificial habitats in the Black Sea region was investigated.

In this process, various regions in Ünye and Perşembe were determined and diving was carried out. It was investigated whether the seabed and the environment were suitable for the artificial habitat area.

The ground structure of the suitable stations, the distances to the rivers and streams, the depth where the reef will settle, the diversity of species in the region, and the distance of the natural habitats close to the station were taken into consideration. The choice of materials and materials to be used in the production of the artificial reef was in the direction of concrete strengthened with additives. After determining the dimensions of the concrete blocks and chosing suitable sheet of metal moulds the manufacturing process was started.

Within the scope of the research, 100 concrete blocks and 3 passenger buses in Ünye district and another 60 concrete blocks in the Mersin Köyü of Perşembe location were placed and monitored.

It was found that 1m3 blocks placed in the depths of 17-18 m in Persembe Region performed their functions without any deterioration and sinking after 6 years. As a result, it has been determined that concrete blocks can be applied at a depth of more than 17 meters in the Black Sea Region.

(7)

IV

TEŞEKKÜR

Tez konumun belirlenmesi, çalışmanın yürütülmesi ve yazımı esnasında başta danışman hocam Sayın Doç. Dr. Mehmet AYDIN’a, tez yazım aşamasında desteklerini esirgemeyen kıymetli eşim Derya Yeşim ALTAŞ’a ve projenin oluşum sürecinde bana destek olan aileme teşekkürü bir borç bilirim.

(8)

V İÇİNDEKİLER TEZ BİLDİRİMİ ... I ÖZET ... II TEŞEKKÜR ... IV İÇİNDEKİLER ... V ŞEKİL LİSTESİ ... VI ÇİZELGE LİSTESİ ... VII SİMGELER ve KISALTMALAR LİSTESİ ... VIII

1. GİRİŞ ... 1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ... 6

3. MATERYAL ve YÖNTEM ... 8

3.1 Yapay Habitat Oluşturmanın Amaçları ... 8

3.2 Yapay Habitat Planlama Aşamaları ... 8

3.3 Yer Tespit Çalışmaları ... 9

3.4 Yapay Resif İnşasında Malzeme ve Tasarım Seçimi ... 9

3.4.1 Malzeme ... 9

3.4.2 Tasarım ... 10

3.5 Proje Çalışma Alanı ... 10

3.6. Çalışmadan Beklenen Faydalar ... 11

4. BULGULAR ... 12

4.1 Yapay Habitatlara Uygun Alanların Belirlenmesi ... 12

4.2 Ünye Bölgesi’nde Yapılan Çalışmalar ... 12

4.3 Ünye Bölgesi’nde Yapılan Projede Kullanılan Malzemeler ... 15

4.4 Ünye Bölgesi’ndeki Yapay Habitatların Transferi ve Su Altına Yerleştirilmesi ... 17

4.5 Ünye Bölgesi’nde Atılan Resiflerin İzlenmesi ... 18

4.6 Perşembe Bölgesi’nde Yapılan Çalışmalar ... 20

4.7 Mersin Köyü Yapay Habitat Çalışmaları ... 22

4.7.1 Mersin Köyü Yapay Habitat Alanın Belirlenmesi Çalışmaları ... 23

4.7.2 Mersin Köyü Yapay Habitat Olarak Kullanılan Beton Blokların İmalatı ... 25

4.7.3 İmal Edilen Beton Blokların Mersin Köyü Balıkçı Barınağına Transferi ... 28

4.7.4 İmal Edilen Beton Blokların Atım Bölgesine Transferi ve Atım İşlemleri ... 30

4.7.5 Atılan Resiflerin 6 Yıl Sonraki Durumu ... 37

5. TARTIŞMA VE SONUÇ ... 38

6. KAYNAKLAR ... 41

(9)

VI

ŞEKİL LİSTESİ

Sayfa

Şekil 3.1 Ordu Bölgesi haritası ... 11

Şekil 4.1 Ünye Bölgesi’nde gerçekleştirilen istasyonlar ... 13

Şekil 4.2 Ünye Bölgesi’ndeki resif alanı ... 14

Şekil 4.3 Kullanılan 302 model otobüsler... 15

Şekil 4.4 Çalışmada kullanılan sac kalıplardan biri ... 16

Şekil 4.5 Transfer yapılacak limana istiflenmiş beton bloklar ... 16

Şekil 4.6 DOKA projesi kapsamında düzenlenen tören ... 17

Şekil 4.7 Resiflerin transferi ... 17

Şekil 4.8 Resiflerin atımı ... 18

Şekil 4.9 Yapay habitat olarak bırakılan otobüsün bir yıl sonraki görüntüsü ... 19

Şekil 4.10 Yapay habitat olarak bırakılan beton blokların bir yıl sonraki görüntüsü 19 Şekil 4.11 Perşembe Bölgesi derinlik kodları ... 20

Şekil 4.12 Perşembe Bölgesi’nde araştırılan istasyonlar ... 21

Şekil 4.13 Perşembe Bölgesi’nin zemin yapısı ... 21

Şekil 4.14 Mersin Köyü balıkçı barınağı ... 23

Şekil 4.15 Mersin Köyü’ndeki resif alanı ... 24

Şekil 4.16 Mersin Köyü’nde resif yerleştirilecek alanın zemin yapısı ... 24

Şekil 4.17 Projede kullanılan plywood kalıp ... 25

Şekil 4.18 Projede kullanılan sac kalıp ... 26

Şekil 4.19 Blokların içlerine yerleştirilen demir döşeme şekli ... 26

Şekil 4.20 Beton bloğun köşe bölgesindeki demir döşeme şekli ... 27

Şekil 4.21 Resif ünitesi ölçüleri ... 28

Şekil 4.22 İmal edilen beton blokların limana istiflenmesi ... 29

Şekil 4.23 Limana istiflenmiş beton bloklar ... 29

Şekil 4.24 Blokların gemiye yüklenmesi 1 ... 30

Şekil 4.25 Blokların gemiye yüklenmesi 2 ... 30

Şekil 4.26 Beton blokların denize atılması1 ... 31

Şekil 4.27 Beton blokların denize atılması 2 ... 31

Şekil 4.28 Beton blokların denize atılması 3 ... 32

Şekil 4.29 Beton blokların denize atılması 4 ... 32

Şekil 4.30 Dalış hazırlıkları1 ... 33

Şekil 4.31 Dalış hazırlıkları 2 ... 33

Şekil 4.32 Blokların bulunduğu derinlik. ... 34

Şekil 4.33 Blokların sualtındaki görüntüleri 1 ... 35

Şekil 4.34 Blokların sualtındaki görüntüleri 2 ... 35

Şekil 4.35 Blokların sualtındaki görüntüleri 3 ... 36

(10)

VII

ÇİZELGE LİSTESİ

Sayfa Çizelge 1.1 Türkiye kıyılarında 2013 yılına kadar yapay resif projeleri ... 4 Çizelge 1.2 TOB tarafından izin verilip henüz bilgi verilmemiş projeler ... 4

(11)

VIII

SİMGELER ve KISALTMALAR LİSTESİ

ABD : Amerika Birleşik Devletleri ALTAŞ : Altaş İnşaat A.Ş

C30 : Bir santimetrekaresi 300 kilogram ağırlığa dayanan beton DOKA : Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı

km : Kilometre m : Metre m2 : Metrekare m3 : Metreküp PVC : Polivinil Klörür

SCUBA : Self Contained Underwater Breathing Apparatus TOB : Tarım ve Orman Bakanlığı

(12)

1

1. GİRİŞ

Dünya denizlerindeki canlı stokları, aşırı avcılık yöntemleri, ekosistem değişiklikleri ve özellikle insan kaynaklı kirliliklerden dolayı azalmakta, hatta bazı türler yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Denizel ortamlara müdahalelerden dolayı hassas ekosistemler ve doğal resifler çevresel etkilerden zarar görmektedir. Denizel yaşam ve bazı önemli türler özellikle habitat kayıplarından dolayı yok olmuştur. Bu ve benzeri etkilerin en uygun çözümlerden biri de kıyısal alanlarda yapay resif uygulamalarıdır (Jensen, 2002; Lök 1995). Dünya çapında sucul organizmaların varlığını arttırmak ve habitat yaratmak için su ortamlarına çeşitli yapılar yerleştirilmiştir. Bu yapılar küçük ölçekli sınırlı çevre değişikliklerinden, karmaşık büyük yapıların mühendisliğine kadar geniş deniz alanları olabilmektedir (Seaman ve Sprague, 1991). Deniz canlıları için yeni tip habitat yaratmak, mevcut habitatları korumak ve geliştirmek için denize yerleştirilen farklı yapay resiflerin pratikteki uygulamaları dünya çapında büyük oranda artmaktadır (Seaman ve Spraque, 1991; Collins ve Jensen, 1996). Yapay resifler, 1980’li yıllara kadar deniz canlılarını arttırmak için inşa edilmiş, ancak son yıllarda su kalitesini iyileştirme, ekosistemi yenileme ve çevreyi korumaya yönelik konular da yapay resiflerin oluşturulmasında belirleyici olmaya başlamıştır. Daha sonraları ise yapay resiflerin deniz yaşamının korunması ve yeniden yapılandırılmasında önemli bir etken olarak nitelendirilmiştir (Rilov ve Benayahu, 2000; Angel ve Sapanier, 2002; Einbinder ve ark., 2006). İlk zamanlar ağaç kütükleri, ağaç dalları ve yaprakları, bambular gibi materyallerle başlamış olan yapay resif çalışmaları, daha sonraları mühendislik ve teknoloji etkisi ile farklı materyaller ve tasarımlar uygulanmıştır (Bohnsack, 1991). Öncelikli amacı küçük ölçekli balıkçılığı destekleme ve geliştirme amacı olan yapay resifler daha sonraları habitatların korunması ve restorasyonu, sportif balıkçılık, dalış turizmi ve akuakültür gibi yeni amaçlara hizmet etmeye başlamıştır (Erdem, 2006).

Yapay resifler belli bir zaman sonra işlevlerini yitirebilmektedirler. Yapay resiflerin denizel ortama katkı sağlayabilmesi için, Japon bilim adamları, en az 30 yıl işlevlerini yerine getirmeleri gerektiğini belirtmektedirler (Nakamura, 1985). Yapay resifler daha çok kıyısal alanlarda uygulanmaktadır. Bu alanlar özellikle dalgaların, dalgaların oluşturduğu akıntıların, gelgit etkilerinin, rüzgâr akıntıları ve benzerlerinin

(13)

2

etkileri nedeniyle meydana gelen sedimantasyon sonucu bulundukları zemine bir süre sonra batabilmektedirler (Yüksel ve ark., 1998).

Yapay resif uygulamaları, her geçen gün uygulama alanı, tasarım, malzeme seçimi, yerleştirme teknikleri, çevresel ve biyolojik koşullara göre planlama, yapay resif inşası öncesi kullanım amacına uygun malzeme seçimi ve tasarımı önemli bir konu haline gelmiştir (Seaman ve Sprague, 1991). Düzbastılar ve Lök, (2004) yapmış oldukları çalışmada, çalışmalar sırasında güvenliğin sağlanması, ekonomik kaybın önlenmesi, çevreye zarar vermemesi, biyolojik etkisinin maksimum düzeyde olması için uygun malzeme ve en iyi tasarımın tespit edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Cirik ve Neşer, (1999) yapay resif çalışmalarında, en önemli aşamanın planlama ve proje amacının belirlenmesi olduğunu belirtmiştir. Proje amacının, bölgenin ihtiyaçlarını ve sorunlarını çözücü nitelikte katkıda bulunması ve yürürlükteki kanunlarla çatışmaması gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca mümkünse kullanıcı kitlenin belirlenmesi, daha sonra çıkabilecek tartışmaları engellemek açısından önemini ifade etmişlerdir. Yine Cirik ve Neşer, (1999) aynı çalışmalarında yerin seçiminin önemini, yerleştirilecek olan sistemin doğal hidrolojik koşullara etkisinin olamasın, mevcut deniz trafiğini engellememesini ve uygulama alanların kirlenmemiş bölgelerden seçilmesi gerektiğini, resiflerin ana materyalini oluşturacak malzemenin ve tasarımının proje amacına, uygulama alanının topoğrafik özelliklerine ve o bölgenin biyolojik faktörlerine uygun olarak seçilmesinin uygun olduğunu ve ayrıca proje maliyetini düşürmek için basit ve hızlı üretilebilecek tasarımların tercih edilmesini tavsiye etmişlerdir. Sonu ve Grove, (1985) ise aynı zamanda yapay resif uygulamalarının ekonomik açıdan kazançlı olması gerektiğini belirtmişlerdir.

Lök, (1995) yapmış olduğu çalışmada, yapay resiflerin inşasında kullanılacak malzemelerinin seçiminde en önemli kriterler dayanıklılık, güvenilirlik, ucuza mal olması, taşınabilirliği ve yerleştirme esnasındaki çarpmalara, serbest düşüşe, dalgalara, akıntı yüklenmelerine, delici organizmalara karşı dayanıklı olmalı ve çalışma ömrünün uzun olması gerektiğini belirtmiştir.

Yapay resif çalışmalarında kaya blokları, hurda yapılar (otomobil, gemi, otobüs, vagon vb.), toprak testiler, cam takviyeli plastikler, PVC borular da tercih

(14)

3

edilebilmektedir. Hurda yapıların ömürlerinin kısa olması ve üzerlerinde metalik yağların bulunmasından dolayı denizel ortamın kirlenmesine neden oldukları için uygun bulunmamak ama yine de kullanılmaktadır. Hurda malzemeler resif olarak kullanımı durumunda mutlaka kimyasal maddelerden arındırılmalıdır Cirik ve Neşer, 1999). Beton malzemeler ise, deniz suyuna karşı dayanıklı olması, farklı özelliklere göre şekillendirilebilmesi ve tropik sularda mercan resiflerine benzer şekilde tasarlanabildiği için resif yapımında tercih edilmektedirler (Ulugöl, 2008). Uygulanacak yapay resifin boyutları, hedef türlere ve onların biyolojik niteliklerine göre tasarlanmalıdır (Ulugöl, 2008). Karmaşık dizayn edilmiş resifler, daha küçük ve çok sayıda boşluklara sahip olması, predatörlere karşı sığınak bulan birey sayısını ve resifin verimliliğini arttırmaktadır (Ulugöl, 2008).

Yapay resif çalışması Ülkemizde ilk olarak 1983 yılında İzmir Körfezi’nde beton ve metal yapılar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Daha sonra İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nde benzer uygulamalar beton, pişirilmiş toprak ve lastik malzemelerden oluşturdukları yapay habitatları denize yerleştirilmeleriyle devam etmiştir (Cirik ve Neşer, 1999).

Ülkemizde kayıtlı ve izlenen ilk yapay resif projesi ise 1992 yılında İzmir Körfezi, Hekim Adası kıyılarında gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmada 9 ve 18 m derinliklere 30 adet blok yerleştirilmiştir (Lök ve Gül, 2005). Kamuya ait ilk yapay resif uygulaması ise 1995 yılında Dalyanköy’de 700 m açıkta 21 m derinlikte 1 m³’lük 100 adet beton blok yerleştirilmiştir (Gül, 2001). Daha sonra 2003 yılında, Kuşadası, Pamucak sahilinde yavru balıkların habitat oluşturularak korunması ve üretimi amacıyla 475 adet 1.2x1.2x1.2 m3

küp blok yerleştirilmiştir (Lök, 2004). 2006 yılında Alanya’da dalış turizminin gelişmesi ve küçük ölçekli balıkçılığın desteklenmesi amacıyla 20 m boyundaki polis botu, 26m derinliğe batırılmıştır. Ayrıca aynı bölgeye her biri 1 ton 500 adet beton blok ve 3000 adet amfora yapay resif olarak atılmıştır. 2007 yılında Bodrum'da, 37 m boyunda askeri bir tanker 36 m derinliğe, daha sonra ikinci bir gemi Karaada'da 26 m derinliğe ve askeri bir uçak batırılmıştır (Anonim, 2012a).

(15)

4

Çizelge 1.1’de Türkiye kıyılarında günümüze kadar yapılmış yapay resif projeleri verilmiştir. Çizelge 1.2’de ise izni alınmış fakat henüz sonuçlarının ilgili Bakanlığa bildirilmediği projeler yer almaktadır.

Çizelge 1.1 Türkiye kıyılarında 2013 yılına kadar yapay resif projeleri (Savut, 2012)

Bölge/Proje Tarih Kullanılan Malzeme Adet Derinlik (m)

İzmir İç Körfez 1989 Eski troleybüs kasaları 10 16–20 İzmir Hekim Adası 1992 Kübik beton blok 30 9–18 Foça Orak Adası 1994 Artı şekilli beton blok 20 17 Çeşme-Dalyanköy 1995 Kübik ve artı beton blok 100 20–21 İzmir İç ve Orta körfez 1997 Tek sıra çok delikli beton 150 15–25 İzmir-Ürkmez 1998 Beşgen kubbe beton blok 160 14–21 İzmir-Gümüldür 1998 Kübik beton blok 180 16–21 İzmir Urla Ahtapot Resifi 1999 Türe özgü 50

İzmir-Selçuk 2002 Kübik beton blok 475 14–16 İzmir Urla Ahtapot Resifi 2005 Türe özgü 110 14–20 İzmir-Urla 2005 Artı şekilli beton blok 10 14 Antalya-Alanya 2006 Kübik beton, Gemi, Toprak testi 500, 1, 3000 20–25,

26, 20–25

Antalya-Kaş 2006 Ahşap tekne 1 22

İzmir-Gümüldür 2006 Beton büz 180 20–30

Muğla-Bodrum 2007 Gemi, Uçak 2, 1 18–30, 28

Antalya-Uç Adalar 2007 Gemi 1 29

Antalya-Side 2007 Gemi 1 24

Ulusal resif Edremit

Körfezi 2011 Kübik beton blok 9900 17-30

Ulusal resif Edremit

Körfezi 2011 Trol savar 330 17-30

Çizelge 1.2 Bakanlık tarafından izin verilip henüz bilgi verilmemiş projeler (Savut, 2012)

Bölge/Proje Tarih Kullanılan Malzeme

Mersin-Erdemli 2009 Gemi

Antalya-Kaş 2009 Uçak

Adana-Yumurtalık 2009 Beton Blok

Edirne Saros Körfezi 2010 Uçak, Gemi ve Muhtelif Malzemeler

Antalya-Finike 2010 Beton Blok

Düzce-Akçakoca 2010 Beton Blok

Balıkesir-Mudanya 2010 Beton Blok

Yalova-Merkez 2011 Beton Blok

Rize-Merkez 2011 Beton Blok

Trabzon-Sürmene 2011 Beton Plakalar

Antalya-Kaş 2011 Gemi

Antalya-Merkez 2011 Uçak

Balıkesir-Mudanya 2011 Beton Blok

Aydın-Didim 2011 Gemi

Kocaeli-Karamürsel 2011 Beton blok, Gemi

(16)

5

Ülkemizde 1999 yılına ilk olarak “Yapay Resif Uygulamaları Projelendirme Kılavuzu” hazırlanmıştır (Anonim, 2012b). Günümüzde resif çalışmaları ve gerekli izinler Tarım ve Orman Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altındadır. Resif çalışmalarını kapsayan projeler ile ilgili ön çalışma raporu ile ilçe ya da il müdürlüğü vasıtasıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, Balıkçılık ve Su ürünleri Genel Müdürlüğü’ne başvurulur. Genel Müdürlük projeyi yapay resif kılavuzuna ve bölgedeki yasal faaliyetlere göre değerlendirir ve proje uygulanabilir düzeyde görüldüğü halde onay verilir.

(17)

6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Buckley ve Hueckel, (1985) yapay resiflerin biyolojik çalışmalarında görsel sayım yönteminin bazı balık popülasyonlarının tahmininde bu yöntemin kullanabileceğini bildirmişlerdir.

Harmelin ve ark., (1985) görsel sayım uygulamalarında araştırıcının eğitiminin çok önemli bir etken olduğunu belirtmişlerdir.

Anderson ve ark., (1989) yaptıkları çalışmalarında habitat yapısı ile balık boyu ve dağılımı arasındaki ilişkiyi araştırmış, balık yoğunluğunun sayısal olarak kayalık resifin üst kısmında daha fazla, büyük balıkların kumlu alanları, küçük balıkların ise kayalık alanları tercih ettiklerini belirlemişlerdir.

Brock ve Norris, (1989) dört farklı resif dizaynının etkinliğinin analizi konulu araştırmalarında; çeşitli modüllerden oluşan dört farklı yapıdaki resif grubunun etkinliğini tespit için, her birinde ayrı ayrı ve eşit hacimlerde çizgisel görsel sayım tekniği uygulamış ve sonuçta atık materyallerden rasgele atılmış resifleri en az etkin, özel olarak inşa edilmiş modüllerin belli bir düzen içinde yerleştirilmesiyle oluşturulan resiflerin en etkin olduğunu tespit etmiştir.

Hixon ve Beets, (1989) yapay resif tasarımlarında dar ve geniş hollere sahip modüllerin büyük karnivor türlerin artmasına olanak sağladığını belirtmişlerdir. Santos ve Monteiro, (1997) iki farklı yapay resif tipini araştırmış ve kontrol bölgesi olarak kullanılan resifsiz alanda uzatma ağları ile örnekleme yaparak av miktarlarını karşılaştırmışlardır. Sonuç olarak yapay resiflerin tür çeşitliğini ve birey sayılarını arttırdığını belirtmişlerdir

Düzbastılar, (2001) laboratuvar koşulları altında yaptığı çalışmasında, yapay resif modellerinde oluşan lokal oyulma derinliği dalga yüksekliği, dalga periyodu, dalga dikliği, resif boyutu ve resif düzenine değiştiğini belirtmiştir.

Lök ve ark., (2002) Türkiye’de 2002 tarihine kadar yapılan yapay resif projelerini amaç, projede kullanılan resif modüllerinin dizaynı ve çalışmadan elde edilen sonuçlar açısından değerlendirmişlerdir.

Düzbastılar ve Lök, (2004) yapay resif uygulamalarında farklı malzemelerden blok, modül ve sistemler yaparak flora ve fauna araştırmışlardır.

(18)

7

Lök ve Gül, (2005) tarafından İzmir Körfezi Hekim adasındaki deneysel çalışmalarında resif öncesi ve sonrası balık faunası incelenmiş ve resif sonrası tür zenginliğinde ve bolluğundaki önemli artış olduğunu belirtmişlerdir.

Ulugöl, (2008) yaptığı çalışmada, yapay resiflerin Akdeniz kıyısında bulunan Avrupa ülkeleri kadar yaygın bir şekilde kullanılmasının ülkemizin ve halkımızın menfaatine olacağı ve bunun devlet kurumları ile belediyeler gibi yerel yönetimler tarafından desteklenmesi gerektiğini bildirmiştir.

Savut, (2013) çalışmasında, Edremit Körfezi, Altınoluk Beldesi kıyılarında yürütülen yapay resif projesi örneğinde, yapay resiflerde planlama ve uygulama süreci ortaya konulmaya çalışmıştır.

(19)

8

3. MATERYAL ve YÖNTEM

Çalışmada kullanılan materyal ve yöntemlerde yapay resiflerde uygulanması ve uyulması gerekli olan aşağıda belirtilen genel kurallar uygulanmıştır.

3.1 Yapay Habitat Oluşturmanın Amaçları

Yapay habitat uygulamalarının farklı gerekçeleri olmakla birlikte, genel yaklaşım;

 Önemli denizel habitatları (deniz çayırları gibi) ve nesli tehlike altında olan türleri korumak,

 Yavru balıkların barınması ve beslenmesi için uygun alanlar yaratmak,

 Istakoz, böcek ve ahtapot gibi habitat bağımlısı türlere habitat sağlamak,

 Dalış turizmini ve sportif balıkçılığı arttırmak,

 Kıyısal balıkçılığı desteklemek,

 Hassas ekosistemlerin korunmasını sağlamak,

 Yasadışı balıkçılık faaliyetlerini engellemek,

 Yetiştiricilik faaliyetlerinde yeni yerleşim alanları sağlayarak deniz bitkileri ve kabukluları yönünden deniz faaliyetini artırmak,

 Kaybolan habitatları restore etmek,

 Biyolojik çeşitliliği artırmak,

 Dalga kaynaklı erozyonu önlemek,

 Bilimsel araştırma yapmak şeklindedir.

Bu genel amaçların yanı sıra, planlanan bölgenin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Amaç, bölgenin ihtiyaçlarına ve sorunlarına çözücü nitelikte katkıda bulunmalı ve yürürlükteki kanunlarla çatışmamalıdır. Eğer mümkünse kullanıcı kitlenin belirlenmesi, ileride çıkabilecek tartışmaları engellemek açısından önemlidir.

3.2 Yapay Habitat Planlama Aşamaları

Yapay habitat projelerin başarılı olabilmesi için uygun bir şekilde planlanması gerekmektedir. Öncelikle projenin amacı belirlenmeli, yer tespiti çalışmaları yapılmalı, tasarım ve bu tasarıma uygun malzeme seçilmeli, yerleştirme planı belirlenmeli, resifler yerleştirilmeli ve ardından izleme çalışmaları gerçekleştirilmelidir.

(20)

9

3.3 Yer Tespit Çalışmaları

Yapay resiflerin başarılı olabilmesi için yerin seçimi büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda sıralanmıştır;

 Seçilen yer yürürlükte olan yasal faaliyetlerle (turizm, askeri, seyir, balıkçılık, yetiştiricilik, kıyı idaresi gibi) çatışmamalıdır,

 Resif yüksekliği su derinliğinin 1/3'ünden fazla olmamalı  Resif gruplarının yerleşimi en fazla 40 m ile sınırlandırılmalı,  Konulacak zemin balçık ve çamur olmamalı

 Resif yerleştirilecek zeminlerinin eğimi 30o’ den fazla olmamalı,

 Yerleştirme alanında şiddetli akıntı bulunmamalı,  Akarsu ve deşarj alanları etkisinden uzak olmalı

 Deniz çayırlarının üzerine resif modülleri yerleştirilmemeli,

 Balıkçılık ve ekolojik açıdan önemli olan bazı fiziko-kimyasal parametreler (akıntı, ışık geçirgenliği, sıcaklık, oksijen, tuzluluk, kirleticiler gibi) belirlenerek, bölgenin bu kriterler için uygunluğu araştırılmalı,

 Kirlenmemiş alanlar seçilmeli, deniz suyunun bulanık olmamasına dikkat edilmeli (Cirik ve Neşer, 1999).

Balıkçılık amaçlı oluşturulacaksa resifler, kıyıya ne çok yakın ne de çok uzak olmalıdır. Çok yakın olursa karasal kökenli popülasyon ve deniz trafiğinden dolayı olumsuz etkilenebilir. Çok uzak olursa da balıkçıların ulaşımında akaryakıt giderini arttırır. Eğer resif, habitat artırımı veya bazı özel bölgelerin korunması amacını güdüyorsa kıyıya olan uzaklık önemli değildir. Çevredeki doğal resifler ile yapay resifler arasındaki etkileşimleri minimize etmek için, resifler arasındaki mesafe en az 600–1000 m olmalıdır (Lök, 1995).

3.4 Yapay Resif İnşasında Malzeme ve Tasarım Seçimi 3.4.1 Malzeme

Yapay resiflerin malzemesi, demir iskelet ve güçlendirilmiş yüksek dozajlı betondan malzemeden olması tercih edilmelidir. Resif inşasında kullanılan malzeme denizel ortamdaki biyolojik ve fiziksel aktiviteler sonucu kirliliğe ve resif modelinin parçalanmasına neden olmamalıdır. Yapay resif inşasında atık malzemeler (eski

(21)

10

araba lastikleri, uygun olmayan metal taşıtlar vb.) tercih edilmemelidir (Lök, 1995; Savut, 2012).

3.4.2 Tasarım

Resiflerin tasarımında dönmeyi önleyecek, dalgaların yol açtığı su hareketlerinden doğabilecek etkileri giderip, canlıların kolay tutunabileceği yüzeyleri olan, kolay dökülebilen veya yerleştirilebilen, denge açısından ağırlık merkezi aşağıda olan yapılar tercih edilmelidir. Ayrıca, su hareketleri ve yasadışı balıkçılık faaliyetleri sonucunda kolayca parçalanıp, dağılmayacak şekilde inşa edilmelidir. Canlı türleri korumak ve gelişimini sağlamak için ile inşa edilecek resif modülleri, bu türlerin doğal ortamdaki davranışları ve kullandıkları habitat tiplerine benzemelidir. Resif modüllerinin tasarımı, inşaat teknikleri açısından kolay ve seri üretimi sağlayacak şekilde olmalı, resif modüllerinin şekli ve boyutları ayrıntılı olarak tanıtılmalıdır (Lök, 1995; Savut, 2012).

3.5 Proje Çalışma Alanı

Proje çalışması Ordu ili sınırlarında gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı’nın bölge haritalarından yararlanılarak harita üzerinde resif alanlarına uygun muhtemel alanlar belirlenmiştir (Şekil 3.5.1). Daha sonra harita üzerinde belirlenmiş alanlara dalışlar yapılarak, zeminin yapay habitat yerleştirmeye uygunluğu araştırılmıştır.

(22)

11

Şekil 3.1 Ordu Bölgesi haritası

3.6. Çalışmadan Beklenen Faydalar

Belirlenen koordinatlara yerleştirilecek olan resiflerin, yerleştirildiği alan ve çevresindeki balık biyokütlesini arttırması, yapay resiflerde büyüyen ve çoğalan yavru balıkların belli bir süre sonra çevredeki balıkçılık sahalarına dağılarak av vermesi, çevredeki biyolojik çeşitliliği arttırarak gen havuzuna katkı sağlaması, azalan canlı deniz kaynaklarının korunmasına, sürdürülebilir balıkçılığa ve ekonomimize katkısı gibi çok büyük faydalar sağlaması ve en önemlisi ise Karadeniz Bölgesi’nde resif çalışmalarının uygulanabilirliğinin belirlenmesidir.

Hedef alınan kesim öncelikli olarak, ülkemizdeki balıkçılık sektörünün büyük bir kesimini oluşturan kıyı balıkçılar, amatör balıkçılar ve dalış turizmi vb. faydalanıcılarıdır.

(23)

12

4. BULGULAR

4.1 Yapay Habitatlara Uygun Alanların Belirlenmesi

Proje kapsamında, Ordu ili bölgesinde yapay habitat yerleştirilebilecek uygun alanların belirlenmesi amacıyla öncelikle Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmış ve derinlik hatlarını gösteren haritalar incelenmiştir. Bu kapsamda yapay habitata uygun alanlar harita üzerinde belirlenmiştir. Belirlenen alanlara 2012 ve 2014 yılları arasında dalışlar yapılarak zemin etütleri yapılmış ve uygun alanlar belirlenmiştir. Ordu ili sınırları dahilinde Ünye ve Fatsa ilçelerinin yapay habitat alanlarına çok uygun olmadığı, Bolaman mevkisi ile Perşembe arasında uygun alanlar olduğu tespit edilmiştir. Fatsa Bölgesi’nin bazı yerlerinin çok sığ, bazılarınınsa çok derin olması, ayrıca bölgeye büyük ırmakların akmasından dolayı, deniz tabanında çok miktarda yumuşak sediment olması dolayısıyla uygun olmadığı belirlenmiştir.

4.2 Ünye Bölgesi’nde Yapılan Çalışmalar

Ünye Bölgesi’nde Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü’nün Doğu Karadeniz Kalkındırma Ajansı (DOKA) kapsamında yürütmekte olduğu projeye müdahil olunmuş ve projeye danışmanlık hizmeti verilmiştir. DOKA projesi kapsamında özellikle dalış turizmini geliştirmek ve küçük balıkçılığı desteklemek amacı ile Ünye sınırları dâhilinde bölgeye 3 adet 302 otobüs atılması planlanmıştır. Bu projeye dâhil olunduktan sonra bölgede zemin etütleri yapılmış ve yapay habitatların atılabileceği uygun alan belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca proje yöneticileri ile yapılan görüşmeler sonrasında bölgeye beton bloklar da yerleştirilmesine ikna edilmiştir. Ünye bölgesinde zemin etüdü amaçlı yapılan çalışmalarda Ünye açıklarında 6 istasyon belirlenmiş ve dalışlar gerçekleştirilmiştir (Şekil 4.1)

(24)

13

Şekil 4.1 Ünye Bölgesi’nde gerçekleştirilen istasyonlar

Dalga hareketlerinden ve akıntılardan fazla etkilenmeyen koy içerisinde, yapay resif yerleştirilmesine uygun olan 14-22 m derinlikler arasında yapılan dalışlarda Şekil 4.1’de görülen 1, 2, 3, 4 nolu istasyonların zemin yapısının tamamen yumuşak çamur ve balçıktan oluştuğu belirlenmiştir. Bu tabaka kalınlığının minimum 1m olduğu ölçülmüştür. Hem resiflerin batma ihtimali hem de dalışlar sırasında oluşacak bulanıklıktan dolayı bu alanların resife uygun olmadığı belirlenmiştir.

5 ve 6 nolu istasyonların zemin yapısının çok sert plaka taşlardan oluştuğu tespit edilmiş, fakat bölgede askı maddesinin çok olduğu ve zeminin üzerini askı maddesi ile ince bir tabaka olarak kapladığı belirlenmiştir.

DOKA projesi kapsamında yapay habitatların Ünye sınırları içerine yerleştirilmesi gerektiğinden, Ünye körfezi içerisinde yerleştirilecek resiflerin en uygun alan olarak 5 ve 6 nolu istasyonlar civarında olması gerektiği belirlenmiştir (Şekil 4.2). Bu istasyonların zemininin çok sert olmasından dolayı resif malzemelerinin zemine iyice oturmaması ihtimaline karşı da, resif malzemelerinin tonozlarla zemine sabitlenmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.

(25)

14

Şekil 4.2 Ünye Bölgesi’ndeki resif alanı

Yapay habitatların yerleştirileceği istasyonların karadan uzaklığı yaklaşık 1 km olarak tespit edilmiştir. Yerleştirilecek yapay habitatların derinliğinin dalış için de uygun olması amacıyla 18-22 m olması gerektiği kararlaştırılmıştır.

Uygun görülen resif alanlarının balıkçılık faaliyetlerinin gerçekleştirildiği liman bölgesine ve dalış teknelerinin bağlanacağı limana yakın olması da büyük bir avantaj olarak değerlendirilmiştir. Yapılacak resif çalışmasının doğal olarak dalış noktalarının çok az olduğu bu bölgede dalış turizmine katkı sağlayacağı şüphesizdir. Resif yerleştirilmesine uygun olan resif bölgesinde yapılan dalışlardaki gözlemlerde sadece 2 tür kaya balığı gözlenmiş neredeyse başka canlı türü ile karşılaşılmamıştır. Bolca kum midyesi, kara midye, tarak ve istiridye ölü kabukları tespit edilmiştir. Biyolojik ön çalışma kapsamında, bölgedeki deniz canlılarının biyolojik çeşitliliğini tespit etmek için resif alanında, bölge balıkçılarından yardım alınarak, uzatma ağlarıyla (2 parça- 17 mm- fanyalı - misina ağlar) avcılık yapılmış (gün batımı bırakıldı ve gün doğumu kaldırıldı) ve operasyonda 4 adet iğneli vatoz, 67 adet göğebakan balığı, 22 adet trakonya, 4 adet dil, 15 adet rapana, 53 adet iskorpit, 50

(26)

15

adet barbun, 1 adet mezgit, 1 adet istavrit, 4 adet hamsi, 340 adet Liocarcinus depurator türü yengeç, 2 adet pavurya, 14 adet kum yengeci yakalanmıştır.

4.3 Ünye Bölgesi’nde Yapılan Projede Kullanılan Malzemeler

DOKA projesi kapsamında 3 adet 302 tipi yolcu otobüsü kullanılmıştır (Şekil 4.3). Bu kapsamda hurda olarak satın alınan otobüslerin ekosisteme zarar vermemesi için motor aksamları, yağ ve boya kısımları temizlenmiştir.

Şekil 4.3 Kullanılan 302 model otobüsler

DOKA projesi kapsamında 100 adet beton blok imal edilmiştir. Bu kapsamda sac malzemeden kalıplar yapılmış (Şekil 4.4) ve 1 m3

lük beton bloklar imal edilmiştir (Şekil 4.5).

(27)

16

Şekil 4.4 Çalışmada kullanılan sac kalıplardan biri

(28)

17

4.4 Ünye Bölgesi’ndeki Yapay Habitatların Transferi ve Su Altına Yerleştirilmesi

Yapay habitatların yerleştirileceği alanda bulunan limanda istiflenen yapay habitatlar Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) projesi kapsamında yapılan bir törenle bölgedeki bir trol teknesine yerleştirilerek atılacak alana transferi sağlanmıştır (Şekil 4.6 ve Şekil 4.7).

Şekil 4.6 DOKA projesi kapsamında düzenlenen tören

(29)

18

Atılacak bölgeye transfer edilen bloklar birer birer denize atılmıştır (Şekil 4.8).

Şekil 4.8 Resiflerin atımı

Yapay habitatlar suyun altına yerleştirildikten sonra dalga etkisini ile taşınarak yer değiştirme olasılığını ortadan kaldırmak için kalın halatlar ile otobüsler ve beton bloklar birbirlerine bağlanmıştır.

Bölgede yapılan bu çalışmanın yerinin belirlenmesi için de büyük bir metal şamandıra ile sabitlenmiştir. Fakat birkaç ay sonra şamandıranın balıkçılar tarafından kesildiği belirlenmiştir.

4.5 Ünye Bölgesi’nde Atılan Resiflerin İzlenmesi

Bölgede yerleştirilen resiflerin izlenmesi amacıyla bir yıl sonra dalışlar gerçekleştirilmiştir (Şekil 4.9 ve Şekil 4.10). Yapılan araştırma dalışlarında resifler yerleştirildikleri alanda bulunmasına rağmen, beklenen düzeyde resiflerin üzerinde canlıların yerleşmediği gözlemlenmiştir. Bunun nedeni olarak da bölgede askı

(30)

19

maddesinin çok olması, yapay habitatın üzerinde tutunan canlı organizmaların üzerini kaplaması ve çoğalmalarını engellediği düşünülmektedir.

Şekil 4.9 Yapay habitat olarak bırakılan otobüsün bir yıl sonraki görüntüsü

(31)

20

Atım sonrasında yapay habitatların üzerlerinin farklı bitkisel organizmalar, bazı Mollusca türleri tarafından kaplandığı, bazı yengeç ve balık türlerinin yaşam alanı olarak bu habitatları kullandıkları gözlemlenmiştir.

Bölgedeki biyolojik izleme çalışmaları imkânlar dâhilinde devam etmektedir.

4.6 Perşembe Bölgesi’nde Yapılan Çalışmalar

Bu bölgede yapay habitatlara uygun zeminlerin bulunup bulunmadığı amacıyla harita üzerinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir (Şekil 4.11).

Şekil 4.11 Perşembe Bölgesi derinlik kodları

Derinlik kodlarına bakıldığında Perşembe Çamburnu’nun doğu tarafının yapay habitat için derin ve uygun alan olmadığına karar verilmekle beraber, Perşembe limanına yakın olmasından, resiflerin taşınması, balıkçı ve dalış teknelerinin ulaşım rahatlığı olmasından dolayı yine de bu alanında zemin yapısı araştırılmıştır. Bu kapsamda 3 ana istasyonda (1-2-3 nolu ist) dalışlar gerçekleştirilmiştir (Şekil 4.12).

(32)

21

Şekil 4.12 Perşembe Bölgesi’nde araştırılan istasyonlar

Perşembe bölgesindeki 1-2-3 nolu istasyonlarda yapılan dalışlarda bölgenin yapay habitat için çok derin (40-50m) olduğu, ayrıca çok fazla eğim olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.13).

(33)

22

Ayrıca zeminin tamamen boş istiridye kabukları ile kaplı olduğu ve zemindeki kabukların yüksekliğinin 20-30 cm olduğu tespit edilmiştir.

Yason burnunun batı tarafında yapılan istasyonlarda(14-17) bölgenin derin olmasına rağmen yapay habitat için uygun alanların olduğu fakat bölge şiddetli dalgalara ve hâkim rüzgârlara açık olduğundan dolayı tercih edilmemelidir.

Mersin köyü ile Yason burnu arasında yapay habitat için uygun alanların olduğu yapılan dalışlarda (7-13 nolu istasyonlar) tespit edilmiştir.

Bu proje kapsamında Mersin köyü açıklarında yapılan dalışlarda zeminin yapay habitat yerleştirmek için çok uygun olduğu, bölgenin Yason burnu sayesinde batıdan gelen şiddetli dalgalara karşı maruz kalmaması ve bölgede bir balıkçı barınağının oluşu nedeniyle bu bölge ön deneme çalışmalarımız için seçilmiştir.

4.7 Mersin Köyü Yapay Habitat Çalışmaları

Mersin Köyü Ordu iline 26 km, Perşembe ilçesine 11 km uzaklıkta nüfusunun çoğunluğunun balıkçılık ile geçimini sağladığı 400 haneli bir yerleşkedir. Başlıca gelir kaynağı tarım ve balıkçılık olan Mersin Köyü’nde bir de liman mevcuttur. Bu bölgede deniz tabanı 1m derinliğe kadar kayalık, diğer alanların kumlu alanlardır. Bölgedeki eğim oldukça azdır. Yıl boyunca yoğun olarak uzatma ağları ile mezgit, istavrit, barbun, iskorpit ve palamut avcılığı yapılmaktadır. Bunların dışında palamut avının serbest olduğu dönemlerde voli avcılığı, yine yıl boyunca olta ile sportif avcılık yapılmaktadır. Bunlar dışında insan faaliyetleri oldukça azdır. Mersin Köyü’nde bulunan balıkçı limanına sezon içerisinde gırgır tekneleri faaliyet göstermekte bunun dışında liman kütüğüne bağlı 4-12 m uzunlukta küçük balıkçı tekneleri mevcuttur. Ayrıca liman içerisinde tekne yapım, bakım ve onarımlarının yapıldığı küçük çaplı işletmeler vardır (Şekil 4.14).

Mersin balıkçı barınağı resif blokların depolanması açısından geniş alana sahiptir. Ayrıca bu alanın geniş olması blokların transferini yapan tırların boşaltma işlemlerini de kolaylaştırmaktadır. Barınağın büyük balıkçı gemilerin girmesi için uygun derinliğe sahip olması, resiflerin limandan atım bölgesine transferini sağlayan büyük

(34)

23

transfer gemisinin de mendireğe yanaşabilmesine müsaade etmesi transferi kolaylaştırmıştır.

Şekil 4.14 Mersin Köyü balıkçı barınağı

Ön deneme çalışmaları için bölge paydaşları ile toplantılar düzenlenmiştir. Bu kapsamda bilgilendirme toplantılarına bölge balıkçıları, bölge kooperatif başkan ve üyeleri, bölge yöneticileri ve Tarım ve Orman Bakanlığı, il ve ilçe Müdürlüğü ilgili personelleri iştirak etmişlerdir. İlgili paydaşlar konu hakkında bilgilendirilmiş, sunumlar yapılmış, projenin bölgeye ve bölge halkına sağlayacağı faydalar açıklanmıştır. İlgili paydaşların görüşleri alınmış ve proje bu kapsamda biçimlendirilmiştir.

4.7.1 Mersin Köyü Yapay Habitat Alanın Belirlenmesi Çalışmaları

Mersin köyü açıklarında zeminin uygunluğu için yapılan dalışlarda en uygun alanın 410.11’.87’’ Kuzey ve 37.77’.91’’ Doğu koordinatı olan Mersin koyunun doğu kısmında olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.15)

(35)

24

Şekil 4.15 Mersin Köyü’ndeki resif alanı

Bu bölgede yapılan dalışlarda bölgenin zemin yapısının 17-18 m derinliklerde çok uygun olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.16).

Şekil 4.16 Mersin Köyü’nde resif yerleştirilecek alanın zemin yapısı

Bölge düz bir zemin yapısına sahip ve bölgenin 300 m uzağında küçük bir kayalık yapı mevcuttur. Ayrıca atılacak resiflerin batmayacağı nitelikte de bir sert kum yapısına sahiptir.

(36)

25

4.7.2 Mersin Köyü Yapay Habitat Olarak Kullanılan Beton Blokların İmalatı

Bu çalışma kapsamında üretilmesi planlanan beton blokların imalatında kullanılmak üzere plywood malzemesinden bir adet kalıp yapılmıştır (Şekil 4.17). 1.5x1.5m boyutlarında bulunan bu kalıpla yapılan üretimde birkaç beton bloğu üretimi sonrasında kalıbın bozulduğu ve kullanımı mümkün olmadığı belirlenmiştir.

Şekil 4.17 Projede kullanılan plywood kalıp

Plywood malzemeden yapılmış kalıp ile 6 adet 1.5 m3

lük resif bloğu imal edilebilmiştir.

Proje kapsamında sac kalıp modeli tasarlanmış ve bir adet kalıp imal edilmiştir. Üretilen bu kalıp, resif bloklarının üretimine uygun, 2.5 mm siyah çelik sac malzemeden yapılmış, 1mx1mx1m ölçülerinde küp şeklinde, 20 cm beton çıkaracak kalınlığında, kalıbın her yönünde boşluklar bulunan ve boşlukları 60 cm genişliğinde olan, kolay açılır kapanır mekanizması ve kalıp sacları profil demirle desteklenmiştir (Şekil 4.18 ve Şekil 4.19).

(37)

26

Şekil 4.18 Projede kullanılan sac kalıp

(38)

27

Şekil 4.20 Beton bloğun köşe bölgesindeki demir döşeme şekli

Proje kapsamında imal edilen kalıbın imalatı sonrasında beton blokların üretileceği alana götürülmüştür. Proje kapsamında üretilen beton bloklar ALTAŞ beton mikserlerinde kalan harç kullanılarak imal edilmiştir. Bu kapsamda kalıpların içerisine konacak olan demir malzemeler de parça demirlerden ve artık demirlerden elde edilmiştir. Demir döşenmiş kalıplara beton mikserlerinde kalan malzeme boşaltılarak, kurumaya bırakılmıştır. Beton bloklar kuruduktan sonra kalıplar açılarak yeniden beton dökülmeye hazır hale getirilmiştir. Bu şekilde 6 adeti 1.5 m3

lük olmak üzere 60 adet beton bloğu imal edilmiştir.

Resif ünitesi dizaynı dış yüzey kenar uzunlukları 1 m x 1 m x 1 m küp şeklinde, iç yüzey kenar uzunlukları 60 cm x 60 cm x 60 cm ve her bir yüzeyin et kalınlığı 20 cm olacak şekilde imal edilmiştir (Şekil 4. 21).

(39)

28

Şekil 4.21 Resif ünitesi ölçüleri

Yapay resiflerin deniz suyuna karşı dayanımını artırmak için katkı maddesi kullanılarak TSE standartlarına uygun olarak üretilmiştir. İmalatı sırasında beton, vibratör ile sıkıştırılarak dökülmüş, gerekli bakım ve kür uygulanmış beton dayanımlarının C30 beton kalitesini yakaladığı yapılan deney ile tespit edilmiştir. Yapay resif blokları imalat sonrası iç ve dış yüzeylerinde kesici ve delici nitelik taşıyan, demir ve kalıp parçalarından temizlenmiş yüzeyleri pürüzsüz hale getirilmiştir.

4.7.3 İmal Edilen Beton Blokların Mersin Köyü Balıkçı Barınağına Transferi

İmal edilen beton blokları inşaat alanında depolandıktan sonra Mersin Köyü balıkçı barınağına transferi için ALTAŞ BETON’nun imkânlarından yararlanılarak 2 tıra yüklendi ve balıkçı limanına transferi sağlanmıştır. Limana transfer edilen beton bloklar yine ALTAŞ A.Ş.’ne ait kreyn sistemi olan gemi yardımı ile tır kamyonlarından indirilerek liman alanına istiflenmiştir (Şekil 4.22 ve Şekil 4.23).

(40)

29

Şekil 4.22 İmal edilen beton blokların limana istiflenmesi

(41)

30

4.7.4 İmal Edilen Beton Blokların Atım Bölgesine Transferi ve Atım İşlemleri

Hava şartlarının uygun olduğu 28 Ekim 2013 tarihinde ilgili paydaşların da katılımı ile (proje çalışanlar-Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi- Sahil güvenlik Komutanlığı- Gıda Tarım ve Hayvancılık İl ve İlçe Müdürlüğünün ilgili personelleri, kooperatif üyeleri, bölge balıkçıları, liman başkanlığı ve medya) gerçekleştirilmiştir.

Bu kapsamda limana istiflenen beton blokları ALTAŞ AŞ. Gemisine yüklenerek atım bölgesine transferi sağlanmıştır (Şekil 4.24)

Şekil 4.24 Blokların gemiye yüklenmesi 1

(42)

31

Atım bölgesine gelindiğinde, yine kreyn sistemi ile bloklar belirlenen bölgeye dökme yöntemi ile ikişer, ikişer bırakılmıştır (Şekil 4.26, 27,28,29).

Şekil 4.26 Beton blokların denize atılması1

(43)

32

Şekil 4.28 Beton blokların denize atılması 3

(44)

33

Beton blokların başarılı bir şekilde atımı gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemek amacıyla, bölgeye dalış gerçekleştirilmiştir (Şekil 4.30 ve Şekil 4.31).

Şekil 4.30 Dalış hazırlıkları1

(45)

34

Beton bloklar sabitlenen şamandıra etrafına atılmıştır. Bundan dolayı bloklar birbirinden çok ayrılmadan amaca uygun bir şekilde bir arada kalması sağlanmıştır. Beton bloklar planlandığı gibi 17 m derinlikteki kum zemin üzerinde olduğu kırılmadan yerleşmiş olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.32)

Yapılan kontrol dalışında hemen hemen bütün bloklar bir arada olduğu, yaklaşık 100m2 lık bir alanda dağılmış halde, birkaç adedi de üst üste olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.33,34 ve 35).

(46)

35

Şekil 4.33 Blokların sualtındaki görüntüleri 1

(47)

36 Şekil 4.35 Blokların sualtındaki görüntüleri 3

(48)

37

4.7.5 Atılan Resiflerin 6 Yıl Sonraki Durumu

Atılan resiflere tam 6 yıl sonra Temmuz 2019 tarihinde dalışlar yapılmıştır. Yapılan dalışlarda resiflerin yeri tespit edildikten sonra görüntüleri fotoğraflandırılmıştır (Şekil 4.36).

(49)

38

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yapay resif çalışmaları son yıllarda yaygınlaşmaktadır. Bu kapsamda ülkemizde merkezi ve yerel yönetimler resif çalışmalarına destek vermiş ve balıkçılar önemli işbirlikleri yapılmaya başlanmıştır (Savut 2012).

Ülkemizde uygulanan en kapsamlı yapay resif uygulaması Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi arasında yapılan işbirliği sonucunda 2008 yılında çalışmalara başlanmış ve Avrupa’daki en büyük yapay resif uygulaması Edremit Körfezi Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir (Savut, 2012). Bu çalışma kapsamında 9900 adet beton blok ve 330 adet trol savar blok yerleştirilmiştir. Ülkemizde 14 farklı bölgede yapılan resif çalışmasında ortalama 164 beton blok yapay resif olarak atılmıştır (Çizelge 1.1). Bu çalışmada ise 60 beton blok 18 m derinliğe yerleştirilmiştir. Diğer çalışmalara oranla daha az sayıda beton blok çalışılmıştır. Resifler uygulama alanına yerleştirilirken özel vinçler kullanılmalı veya tabanı açılan gemilerle zemine boşaltma yapılmalıdır (Düzbastılar ve Lök, 2004). Resif uygulamalarında yer tespitinden sonra modüller ya serbest düşme tekniği ya da gemi vinci ile deniz tabanına kadar indirilerek yerleştirilebilir. Bu çalışmada ise gemiden denize boşaltma yöntemi kullanılarak resifler deniz tabanına yerleştirilmiştir.

Proje çalışmasında 60 adet resif bloğu imalatı gerçekleştirilmiştir. Normal şartlarda bir bloğun maliyeti 1500 lira civarındadır. Bu çalışma kapsamında beton mikserlerinde kalan harç kullanılarak bloklar imal edilmiştir. 5000 lira gibi çok kısıtlı proje bütçesi ile birkaç dalış malzemesi ve kalıp alınmıştır.

Ülkemizde inşaat sektöründe kullanılan mikser kamyonlarında kalan harçlar düşünüldüğünde, iyi bir planlama ile binlerce resif beton bloğunun üretilebileceği düşünülmektedir. Ayrıca kanalizasyon işlerinde kullanılan faklı çaplardaki beton büzler, imalat veya nakliyat sırasında kırılmakta ve kullanım dışı olmaktadır. Bu kırılan beton büzlerle çevremizde yol kenarlarında sıkça karşılaşılmaktadır. Bu büzler balıkların barınak olarak kullanabileceği çok ideal ortamlardır. Özellikle

(50)

39

Karadeniz Bölgesi’ndeki demersal balık türleri (Kötek, Karagöz, Eşkina, İsparoz vb) bu tip habitatları çok tercih etmektedirler. Bu büzlerin iyi bir organizasyonla, toplanarak yapay habitat olarak kullanılması balıkçılığımıza ekonomiye ve dalış turizmine çok fazla katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Bu araştırma proje kapsamında Ordu Bölgesi’nde yapay habitatlar için en uygun alanların Perşembe – Çamburnu ile Bolaman arasında kalan zeminin kum ve çamurlu olmayan 17-35 m derinlikler olarak tespit edilmiştir. Cirik ve Neşer (1999) yapmış oldukları çalışmada benzer olarak bu derinliklerin resif yerleştirmeye uygun alanlar olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca beton blokların yapay habitatlar için dayanıklı, çevre dostu ve ulaşımı kolay malzemeler olduğu tespit edilmiştir. Benzer olarak Lök (1995) yapmış olduğu çalışmasında benzer malzemelerin kullanımını tavsiye etmişlerdir.

Bu araştırma projesi kapsamında beton bloklar deniz tabanına yerleştiril ve bölgede uygulanabilirliği takip edilmiştir. Altı yıl 17 m derinlikte kalan beton blokların hiç bozulmadan ve batmadan işlevlerini yerine getirdiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla bölgede beton blokların uygulanabilir olduğu düşünülmektedir.

Karadeniz dalga yapısı, sıklığı ve yüksekliği açısından diğer denizlere oranla daha ağır şartlara sahiptir. Yapay resiflerin uygulamasında binlerce lira harcanmaktadır. Bu masrafların boşa gitmemesi için yapılan bu araştırma sonuçları göz önünde bulundurularak göre 17 metreden daha sığ sularda uygulanmaması, daha derin sularda ise uygulanmasında hiçbir sakınca görülmemektedir.

İlgili Bakanlıktan özel izinle gerçekleştirilen Karadeniz Bölgesi’ndeki bu projede, Karadeniz’deki resif çalışmalarının etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın biyolojik açısından ve balıkçılık açısından etkilerinin belirlenebilmesi için en az 3-5 yıl daha takip edilmesinde fayda görülmektedir.

Bu projede, önümüzdeki süreçte izlenecek adımlar çok önemlidir. Gerekli izleme çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Elde edilen sonuçlar, bundan sonra yapılacak yapay resif çalışmaları için de oldukça önemlidir. Yapay resifleri farklı yöntemlerle izlenebilir en yaygın olanları; av araçları kullanılarak yapılan izleme çalışmaları, video kayıt sistemiyle izleme çalışmaları ve görsel sayım teknikleridir. Av araçları

(51)

40

ile yapılan çalışmalar ucuza mal olmaktadır. Görsel sayım tekniklerinin avantajları; yaşam alanlarına zararları yoktur. Davranışa yönelik çalışmalar için doğrudan gözlem sağlar. Kısa süre içinde hızla tekrarlanabilir. Ancak suyun temizliği, görüş mesafesi ve gözlemcinin tecrübesi ve yeterliliği sınırlayıcı etkenlerdendir. Biyolojik veri alınamaz (Harvey ve ark. 2001). Bu proje kapsamında hem görsel yöntem hem de örnekleme amacıyla uzatma ağları kullanmak planlanmıştır. Karadeniz Bölgesi çok yağış alan ve fazla sayıda küçük ve büyük ırmakların denize dökülmesinden dolayı suda askı maddesi çok fazla ve bulanıktır. Dolayısıyla görsel yöntemlerin uygulanabilirliği neredeyse mümkün değildir. Bu kapsamda bu çalışmada her iki yönteminde kullanılması planlanmış olmasına rağmen, yüksek lisans süresinin sınırlandırılması nedeniyle, yeterli izleme çalışması yapılamamış ve çalışmanın bu zamana kadarki kısmı ile tez sonuçlandırılmıştır. Resifler danışman hocam tarafından izlenmeye devam edilecektir.

(52)

41

6. KAYNAKLAR

Anderson, T.W., De Martini, E.E., & Roberts, D.A. (1989). The relationship between habitat structure, body size and distribution of fishes at a temperate artificial reef. Bulletin of Marine Science, 44(2), 681-697.

Angel, D.L, & Spanier, E. (2002). An application of artificial reefs to reduce organic enrichment caused by net-cage fish farming: preliminary results. ICES Journal of Marine Science, 59, 324-329.

Anonim, (2012a). Bodrum Sualtı Derneği. http://www.bosad.com/haberler/ haberpinar1bat.htm

Anonim, (2012b). Tarım ve Orman Bakanlığı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını düzenleyen 33/1 numaralı Sirküler. http://www.bsgm.gov.tr/ mevzuat/mevzuat_ana.html#sirkuler

Bohnsack, J.A. (1991). Habitat structure and design of artificial reefs. In habitat structur: The Physical Arrangement of Objects in Space. Bell S. S., Mc Coy E. D ve Mushinsky H. R. (Ed). Chapman and Hall, London: 412-426.

Brock, R.E., & Norris, J.E. (1989). An analysis of the efficacy of four artificial reef design in tropical waters. Bullettin of Marine Science, 44(2), 934-941.

Buckley, R.M., & Hueckel, G.J. (1985). Biologicial processes and ecological development on an artificial reef in Puget Sound, Washington. Bulletin of Marine Science, 37(1), 50-69.

Cirik, Ş., & Neşer, G. (1999). Ülkemiz deniz teknolojisinde yeni bir uygulama alanı: yapay barınaklar. İstanbul 1999. Gemi İnşaatı ve Deniz Teknolojisi teknik Kongresi Bildiri Kitabı. (Editörler: Aldoğan, A.İ., Ünsal Y., Bayraktarkatal, E.) Yapım Matbaacılık Ltd. İstanbul.

Collins, K.J., & Jensen, A.C. (1996). Artificial reefs. In Oceanography: An Illustrated Guide, pp. 259-272, Ed., C.P. Summerhayes, S.A. Thorpe, Manson Publishing.

(53)

42

Düzbastılar, F.O. (2001). Yapay resiflerin yapısal ve teknik özellikleri üzerine bir araştırma. E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi A.B.D. Doktora Tezi, İzmir.

Düzbastılar, F.O., & Lök, A. (2004). Yapay resif inşasında kullanılan birincil malzemeler. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 21(1-2),181-185.

Einbinder S., Perelberg, A., Ben-Shaprtur, O., Foucart, M.H., & Shasar, N. (2006). Effects of artificial reefs on fishing grazing in their vicinity: evidence from algae presentation experiments, Marine Environmental Research, 61(1),110-119.

Erdem, E. (2006). Sinop iç liman bölgesinde kurulan yapay resiflerin etkinliği üzerine bir çalışma. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi A.B.D. Yüksek Lisans Tezi, Samsun. Harmelin-Vivien, M., Harmelin, J.G., Chauvet, C., Duval, C., Galzin, R., Lejeune,

P., Barnabe, G., Blanc, F., Chevalier, R., Duclerc, J., & Lasserre, G. (1985). Evaluation des peuplements et papulations de poissons. Méthodes et problèmes. Terre Vie, 40, 467-539.

Harvey, E., Fletcher, D., & Shortis, M. (2001). Improving the statistical power of length estimates of reef fish: a comparison of estimates determined visually by divers with estimates produced by a stereo video system. Fisheries Bulletin, 99,72-80.

Hixon, M.A., & Beets, J.P. (1989). Shelter characteristics and Caribbean fish assemblages: Experiments, Japan. Bulletin of Marine Science, 44(2), 997-1003.

Jensen, A. (2002). Artificial reefs of Europe: perspective and future. ICES Journal of Marine Science, 59, 3-13.

Lök, A. (1995). Yapay resiflerin uygulanabilirliği üzerine bir araştırma. E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri A.B.D. Doktora Tezi, İzmir.

Lök, A. (1998). Yapay resif araştırmalarında kullanılan sualtı görsel sayım teknikleri. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı. (Editörler) Aktas S., Kömürcü G.,Gürkan L.,Toklu A.S., S:35-37.

(54)

43

Lök, A. (2004). Yapay resif projelerinde planlama ve örnek bir proje: Selçuk-Pamucak. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı, 27-28 Kasım 2004, İstanbul. Bildiriler Kitabı: 84-87.

Lök, A., & Gül, B. (2005). İzmir Körfezi Hekim Adası’ndaki deneysel amaçlı yapay resiflerde balık faunasının değerlendirilmesi. E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, 22 (1-2), 109-114.

Lök, A., Metin, C., Ulaş, A., Düzbastılar, F.O., & Tokaç, A. (2002). Artificial reefs in Turkey. ICES Journal of Marine Science, 59,192-195.

Nakamura, M. (1985). Evolution of artificial fishing reef concepts in Japan, Bulletin of Marine Science, 37 (1), 271-278.

Rilov, G., & Beneyahu, Y. (2000). Fish assemblage on natural versus vertical artificial reefs: the rehabilitation perspective. Marine Biology, 136(5), 931-942.

Santos, M., & Monteiro, C. (1997). The Olhao artificial reef system (South Portugal): Fish assembles and fishing yield. Fisheries Research, 30, 33-41. Savut, M. (2012). Altınoluk yapay resif projesi örneğinde yapay resiflerde planlama

ve uygulama. ODU. Fen Bilimleri Ens. Yüksek lisans tezi, Ordu.

Seaman, Jr. W., & Sparague, L.M. (1991). Artificial habitat practices in aquatic systems. In Seaman Jr. W., Sparague, L.M.(Eds.), Artificial Habitats for Marine and Freshwater Fisheries. Academic Press, pp.1-29

Sonu, C.J., & Grove, R.S. (1985). Typical Japanese reef modules. Bulletin of Marine Science, 37, 348-355.

Ulugöl, M. (2008). Güney Avrupa Ülkelerinde Yasadışı Balıkçılığın Engellenmesinde Yapay Resiflerin Kullanımı. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojileri A.B.D. Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Yüksel, Y., Çevik, E., & Çelikoğlu, Y. (1998). Coastal and port engineering. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Ankara, 401.

(55)

44

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Selman ALTAŞ

Doğum Yeri : ORDU

Doğum Tarihi : 05.10.1985

Yabancı Dili : İngilizce

E-mail : selmanaltas@altas.com.tr

İletişim Bilgileri : Ordu Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğrenim Durumu :

Derece Bölüm/ Program Üniversite Yıl

Lisans Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Ordu Üniversitesi 2012 Y. Lisans Fen Bilimleri Enstitüsü Ordu Üniversitesi 2019

İş Deneyimi:

Görev Görev Yeri Yıl

Satış Müdürü Altaş İnşaat A.Ş. 2008-2014 Genel Müdür Altaş Özel Eğitim Hiz. Tic.A.Ş. 2014-

Referanslar

Benzer Belgeler

Bakan, 1976 bütçesinden Vakfa 10 milyon ayrıldığını, Vakıf özvarlığına Çen- gelköy'deki Sadullah Paşa Yalısının bağış olarak katıldığını, ilerde turizme açılacck

 Kimyasal olarak sudaki tüm organik bileşiklerin parçalanması için gerekli oksijen miktarı ise kimyasal oksijen ihtiyacı (COD) olarak adlandırılır..  Suların COD

The geographic distribution patterns of bryophytes are similar to those of the terrestrial vascular plants, except that there are many genera and families and a

• Biyoçeşitliliğe yönelik ana tehdit unsurlarının tümü, habitat kaybı, habitat parçalanması, çevre kirliliği, küresel iklim değişikliği,.. kaynakların

Kentlerde yaşam çok hızlı değişmekte ve buna bağlı olarak kent yapısı doğal olarak flora da hızlı değişim geçirmektedir.... Klimaks aşaması insanların

Omurgasız organizmalar kentsel alanlardaki habitat çeşitliliğine paralel olarak son derece değişiklik gösterir... Vejetasyonun süksesyonel değişimi ile birlikte böcek

• Artan insan nüfusu yüzünden, büyük boyutlu habitat kaybı ve parçalanması, ve insan.. etkisiyle kitlesel

Food: Common carp eat fish eggs, algae, other water plants, insects, earthworms, snails, and crayfish.. They also eat old dead plant parts from