3. Sınıf
Apse, granülom, kist, yara iyileşmesi
Prof.Dr.Funda TUĞCU
Apse
Doku organ yada boşluklarda cerahat birikmesi ile sınırlı süpüratif yangı olarak tanımlanır.
Etken çoğunlukla stafilokoktur.
Apsede lokal bir doku harabiyeti vardır. Apse odağını nekrotik doku artıkları ve nötrofiller doldurur.
Nekrotik dokuların apse kavitesi içinde parçalanması ve büyük moleküllerin depolimerize olması halinde apse
kavitesinde molekül sayısı artar, apse odağında ozmotik basınç artar, apsenin içine çevreden sıvı akımı olur. Bu şekilde apse kavitesi gerginleşir, apse cidarı, apsenin piyojenik membranı bir noktadan yırtılır.
Bu yerden doku aralıklarına geçen cerahat kendine buralarda bir yol açar. Bu yolla vücudun iç yada dış boşluklarına açılır.
Apse
Absenin lokalizasyonunu saptamak, yayılım belirtisini ortaya koymak amacıyla dikkatli bir fizik muayene yapılmalıdır.
Gözle muayene ve palpasyon, yüzeyel dentoalveoler ve fasyal alan enfeksiyonlarının (bukkal, kanin, submental alanlar gibi) varlığını ortaya çıkarmasına rağmen,
derin enfeksiyonların varlığından her zaman kuşku duyulmalıdır.
Odontojenik enfeksiyonlar fasiyal boşluklar boyunca ilerleyebilir. Periapikal abselerden, boyundaki yüzeyel ve derin enfeksiyonlara kadar çeşitlilik gösterir.
Bunlar; fasiyal yüzeyler (masseterik, sublingual,
submandibular, submental, temporal, bukkal, kanin ve parafarengeal boşluklar) boyunca yayılabilir.
Odontojen enfeksiyon ağız içinde lokalize kalabildiği gibi ağız dı şına da açılma eğilimindedir ve yüzün
mimik kasIarı ve çiğneme kasIarı iltihabın yön lenmesinde önemli rol oynarlar.
Çe nelerde alveoler yapı civarına ya pışan kaslar bir engel oluşturarak iltihabı ağız içinde sınırlı tutmaya çalışırlar ancak her zaman bunu başaramazlar.
Eğer apeksteki en feksiyon kas engelini aşarsa o zaman çeşitli anatomik boşluklarda top lanarak loj apselerini meydana ge tirir.
Periapikal granüloma(Kronik Apikal Periodontitis)
Diş çürüklerinin kronik bir komplikasyonudur. Kök kanalından periapikal dokulara gelen kronik
irritasyonlara karşı periapikal alveoler kemiğin savunma reaksiyonudur.
Apikal granülomlar, genellikle pulpası nekrotik bir dişin apeksinde gelişen akut apikal periodontitis olgusunun kronikleşmesiyle oluşur ya da doğrudan kronik yangı biçiminde başlar.
Radyolüsent görüntüyü granülom olarak değerlendirirken anatomik yapılara dikkat etmek gerekir. Bu görüntü
foremen insisivum, for. mentale ve maksiller sinüsle karışabilir.
Fizyolojik haleyle karışabilir. Bu ayırımda;
1-Fizyolojik hale hemen apeksten başlar, patolojik olay apeksin daha üst kısmına yapışık görünür.
2-Fizyolojik hale gösteren dişte kanal oldukça geniştir ve apeks açıktır. Patolojik olayda kanal darlaşmıştır, apeks kapanmıştır.
3-Fizyolojik hale çok köklü dişlerde eşit büyüklükte görülürken, patolojik durumda değişik büyüklüktedir.
Yara İyileşmesi
Travma ile başlatılan hücresel ve biyokimyasal olayların yeni doku oluşumuyla sonuçlanmasıdır.
Yara iyileşmesinin temelini hücre büyümesi ve yenilenme yani rejenerasyon oluşturur.
Organizmada ölü hücrelerin yenilenmesi ve lokal
zedelenmede onarım gücü yaşam için kritik önem taşır.
YARA İYİLEŞMESİ TİPLERİ
• Primer İyileşme (temiz yara)
• Sekonder İyileşme (doku kaybı var)
• Tersiyer İyileşme (enfeksiyon riski var
)Kist
Vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen sıvı ya da gazla dolu patolojik boşluklara “kist”
denilmektedir.
“Patolojik boşluk” olarak nitelediğimiz alana kistin lümeni adı verilir.
Vücudun diğer bölgeleri ile kıyaslandığında kistler en sık çenelerde görülürler. Bunun sebebi epitel artıklarının en fazla çenelerde
bulunmasıdır
Çene kistleri, odontojenik epitel kaynaklı olabilecekleri gibi, ağız içi epiteli gibi tamamen farklı bir embriyolojik kökenden de
kaynaklanabilirler.
Çene yüz bölgesindeki epitelyal kistler, orjin aldıkları epitele göre odontojenik (dişler ile ilgili olan) ve nonodontojenik (dişler ile ilgili olmayan) kistler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Odontojenik olmayan kistler embriyonel gelişim sırasında füzyon hattına sıkışan epitel artıklarından kaynaklanır.
Odontojenik kistler kökenleri göz önüne alındığında gelişimsel ve inflamatuar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Gelişimsel kistler, kemik veya periferal gingival dokular içerisinde kalan malassez, dental lamina veya mine organı gibi odontojenik epitel
artıklarından gelişmektedirler.
Diğer bir yandan, inflamatuar kistler inflamasyon ile birlikte gözlenmektedirler
Odontojenik kistlerin tedavisinde;
Enükleasyon, marsupyalizasyon, marsupyalizasyonu takiben
enükleasyon ve enükleasyon ile birlikte küretaj gibi farklı uygulamalar yapılmaktadır.
Tedavi yönteminin seçimi lezyonun boyutuna, lokalizasyonuna,
anatomik yapılarla olan komşuluğuna ve hastanın sistemik durumuna göre değişmektedir.