• Sonuç bulunamadı

Sinir sistemi ve egzersiz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sinir sistemi ve egzersiz"

Copied!
101
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sinir sistemi ve egzersiz

(2)

Sinir – Sinir sistemi fonksiyonları

Sinir sistemi vücudun

tüm aktivitelerini

koordine eder.

Organizma

nın içinde bulunduğu duruma

ortama uyumu

nu

sağlar.

Sinir sistemi

veya

dış

ortamdan aldığı uyarıları (

stimulus

)

değerlendirir

ve bunlara

cevaplar

(

respons

) verir.

(3)

Sinir – Sinir sistemi fonksiyonları

Sinir sistemi

ve

endokrin

sistem

homeostasis

i korumak için

sürekli birlikte çalışır.

(4)

Sinir – Sinir sistemi fonksiyonları

Hareket

lerin

istem

li

kontrol

ü sağlanır.

Omurilik refleks

lerinin

kontrol

ü sağlanır.

Hafıza

ve

öğrenme

için gerekli

deneyimler

in

özümsenmesi

sağlanır.

(5)

Sinir sistemi

İç ve dış ortamdan gelen

uyarılar

(impulslar)

reseptörler

aracılığıyla alınırlar.

Reseptörler

belirli uyarıcılara karşı

özelleşmiş

organlardır.

Dış dünyadan alınan

eksteroseptif duyular;

ağrı, ıs, basınç,

dokunma, gıdıklanma, görme, işitme, koku ve tat gibi duyulardır.

(6)

Sinir sistemi

İç organlardan alınan

interoseptif duyular

ise; dolgunluk,

gerginlik, açlık, susuzluk gibi organik duyulardır.

Kaslar, kirişler, eklemler, periost gibi oluşumlardan alınan derin

duyulara ise

proprioseptif duyular

denir.

(7)

Sinir sistemi

Sinir sisteminin

yapı ve fonksiyon birimi

nöron (

neuron

) yani sinir

hücresidir.

Sinir sisteminde hücrelerin bir kısmı ise

destek hücreleri

olan

nörogliyalardır (

neuroglia

).

Nörogliya

lar, nöronları

korur

, nöronların

beslenme

sine ve

metabolizma

sına yardımcı olur.

(8)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) - Neuroglia

Görevleri

ve

özellikleri

şunlardır;

1. Nöronları desteklemek ve korumak.

2. Nöral beslenmeyi sağlamak.

3. Nöral aktiviteye katılmak.

4. MSS’nin savunmasını sağlamak.

5. Uyarılabilme özelliği taşımazlar.

6. Organizmanın yaşamı boyunca mitoz bölünme özelliklerini korurlar.

(9)

Sinir sistemi

SS

’nin

temeli

nöronlardır.

Birkaç milyar

nöron

birbiriyle farklı şekilde

bağlantı

lar kurarak

MSS

’yi oluşturur.

Hücre

boyutları

çok

farklı

dır.

(10)

Sinir - Neuron

Neuronların

görevleri

şunlardır;

1. Uyarıları almak ve iletmek,

2. Bazı hücresel aktiviteleri başlatmak ve

3. Neurotransmitterleri ve diğer bilgi moleküllerini sentezleyip

salgılamak.

(11)

Sinir - Neuron

Bir neuron

üç bölümden

oluşur. Bunlar;

1. Perikaryon

(gövde)

2. Akson

(uzantı)

3. Dendrit

(uzantı)

(12)
(13)
(14)

Sinir - Neuron

1. Perikaryon (hücre gövdesi, soma);

burada

organeller

ve

nukleus

bulunur. Nöronların operasyon merkezidir.

Nöronun,

çekirdeğini

ve membran ile çevreli

sitoplazmasını

içeren

ana bölümü

dür.

Nukleus

yuvarlak

,

büyük

,

sentrik

yerleşimli ve

ökromatik

boyalıdır.

(15)

Sinir - Neuron

Perikaryonda

eksitatör

ve

inhibitör

birçok

sinir sonlanması

vardır.

Uyarıcı

özelliği vardır.

(16)

Sinir - Neuron

2. Akson

(sinir impulsunu diğer hücrelere ileten uzantı);

tek

ve

uzun

olan

sinir lifi

dir.

İmpulsu

hücre gövdesinden

diğer bir nörona

,

kasa

veya

beze

götürür.

(17)

Sinir - Neuron

Bir

sinir hücresi

nin yalnızca

bir aksonu

bulunur.

Ancak

akson

daha

küçük

dallar

a

ayrılarak

diğer

sinir

hücreleri

nde,

kaslar

da veya

organlar

da

sonlanabilir

.

Aksonların

boyu birkaç milimetre

den

bir metre

ye kadar

farklılık

gösterebilir.

(18)

Sinir - Neuron

Akson;

distal kısmı dallanmış ve genişlemiştir. Buraya

sinaptik

yumru

adı verilir.

Bu

yumru

nörotransmitter (

neurotransmitter

)

salgılar

.

Bu salgı

kimyasal bir maddedir

ve

impulsu

bir nörondan diğerine

iletir

.

(19)

Sinir - Neuron

Periferik sinir sistemine

ait nöronların

akson

ları içte

myelin

kılıf,

dışta hücresel kılıf (

schwann

) ile sarılıdır.

Hücresel kılıf

sinir hücresi

yaralanmala

rında önemli rol oynar.

Yalnızca schwann hücreleri

nin çevrelediği aksonlar travma

sonrası

rejenere olabilir

ler.

(20)

Sinir - Neuron

Büyük sinir lifleri

(iskelet kaslarını uyaranlar gibi), akson

miyelin

kılıf

ı ile

çevrili

dir. Miyelin kılıf, büyük oranda yağ ve proteinden

oluşur.

Myelin

beyaz ve yağlıdır.

Elektrik izolasyonu

çok iyidir ve sinir

impulsu

nu

çok hızlı

taşır.

Miyelin

kılıf

içeren

sinir

lifler

ine

miyelinli

,

medullalı

sinir lifi denir.

(21)

Sinir - Neuron

Miyelin

kılıfı sinir lifi boyunca

devamlı değil

dir. Kesintilere

uğrayarak sinir lifini segmentlere ayırır. Bu

kesinti yerleri

ne

Ranvier boğumu

denir.

(22)

Sinir - Neuron

Myelin kılıf

ı aksonu çevredeki dokulardan izole eder ve sinirdeki

uyarı iletimini hızlandırır

,

çünkü

myelinli sinirlerde

uyarı bir

boğumdan diğerine sıçrayıcı

tarzda iletilir.

Myelinsiz

sinirlerde ileti hızı

0.25 m/sn

iken

myelinli

sinirlerde

100 m/sn

olabilir.

(23)

Sinir - Neuron

(24)

Sinir - Neuron

Beynin beyaz cevheri (

substantia alba

) ve omuriliğin beyaz

cevheri

myelin

sayesinde

beyaz

renkte görülür.

(25)

Sinir - Neuron

3. Dendrit (uyarıları almak için özelleşmiş çok sayıdaki uzantı);

hücre gövdesinden çıkan, bir veya birden fazla olabilen

kısa

lifler

dir.

Perifer

den

hücre

gövdesine

impuls

getirirler.

Reseptör görevi

yaparlar.

(26)

Sinir - Nervus

Sinir (

nervus

);

bağ doku

su ile sarılmış

aksonlar demeti

dir.

Sinir hücresinin gövdesi

ve

aksonun başlangıç kısmı gruplar

halinde birleştiğinde

oluşan yapıya gangliyon (

ganglion

) denir.

Gangliyonlar

ın çoğu

omuriliğin dışına

yerleşmişlerdir.

(27)

Sinir - Nervus

Santral

sinir sisteminde akson demetlerine

sinir

yerine traktus

(

tractus

) denir.

Santral

sinir sisteminde

gangliyonlara

nukleus (

nucleus)

adı

verilir.

(28)

Sinir – Uzantılarına göre neuronlar

Nöronlar

uzantılarının sayılarına

göre dörde ayrılırlar. Bunlar;

1. Unipolar nöron;

nöron gövdesinden tek uzantı çıkar.

2. Bipolar nöron;

nöron gövdesinden bir akson bir dendrit çıkar.

(29)

Sinir – Uzantılarına göre neuronlar

(30)

Sinir – Uzantılarına göre neuronlar

3. Multipolar nöron;

nöron gövdesinden bir akson birden çok

dendrit çıkar.

4. Psödounipolar nöron;

nöron gövdesinden tek uzantı çıkar.

Ancak bu uzantı daha sonra ‘’

T

’’ şeklinde ikiye ayrılır.

(31)

Sinir – Uzantılarına göre neuronlar

(32)

Sinir – Fonksiyonlarına göre neuronlar

Nöronlar

fonksiyonlarına

göre de

üç grupta

incelenirler. Bunlar;

1. Motor nöronlar,

2. Duyu nöronları ve

3. İnter nöronlar

dır.

(33)

Sinir – Fonksiyonlarına göre neuronlar

1. Motor

(

efferent

)

nöronlar

; santral sinir sisteminde merkezde

oluşan motor uyarıları

organlara iletirler

.

Kas hücre

leri,

endokrin

ve

ekzokrin bezler

gibi effektör organları

kontrol ederler.

(34)

Sinir – Fonksiyonlarına göre neuronlar

2. Duyu

(

afferent

)

nöronları

; periferdeki reseptörlerden aldıkları

duyu impulslarını santral sinir sistemindeki

duyu merkezlerine

taşırlar

.

(35)

Sinir – Fonksiyonlarına göre neuronlar

3. İnter nöronlar;

nöronlar arasındaki

bağlantı

yı ve

iletişimi

sağlayan

nöronlardır.

(36)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

İki neuron arasındaki

bağlantı

ya sinaps denir.

Sinapslar bir

nörondan diğerine uyarı

iletirler.

(37)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Sinir

impuls

unun

iletildiği

özelleşmiş yapılardır.

Nöronların veya diğer efektör hücrenin

membran potansiyelini

değiştirerek

işlev görür.

(38)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Sinapslar

;

Akso-dendrit;

aksonla dendrit arasında,

Akso-somatik;

aksonla soma arasında,

Akso-aksonik;

iki akson arasında veya

Dendro-dendrit;

iki dendrit arasında olabilir.

(39)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

(40)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Sinaptik düğümler

,

bilginin nöronlar

arasında

taşınması

nda

önemli rol oynarlar.

Uyarıy

ı sinapsa

getiren ilk

nöron

Pre-sinaptik

,

diğeri

ise

Post-sinaptik

nöron adını alır.

(41)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

(42)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Sinapslarda impuls iletimi

elektriksel

veya

kimyasal yollarla

olur.

Elektriksel

sinapslarda

impuls

iletimi çok

daha hızlıdır

.

Kimyasal

sinapslarda

impuls

iletimi

nörotransmitter

ler

aracılığıyla gerçekleşir.

(43)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Presinaptik membran;

sitoplazması

mitokondri

,

sinaptik vezikül

içerir.

Sinaptik veziküllerde

nörotransmitter

bulunur.

Bu veziküller genellikle

somada yapılır

.

(44)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Aksiyon potansiyeli

presinaptik membrana ulaşınca voltaj kapılı

Ca

2+

kanalları

açılır.

Kalsiyum

hücre içine girer. Sinaptik veziküller presinaptik

membran ile kaynaşır ve

nörotransmitter

ekzositoz ile sinaps

aralığına verilir.

(45)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Postsinaptik membran;

postsinaptik

hücre

membranının

kalınlaşmış bölümüdür.

Nörotransmitter

reseptör

lerini

taşır

.

Nörotransmitter reseptöre bağlanınca

iyon kanalları açılır

ve bazı

iyonlar hücre içine girer

.

(46)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Bir stimulus postsinaptik membranda

depolarizasyona

neden

oluyor ve aksiyon potansiyelini başlatıyorsa

eksitatör

(uyarıcı)

olarak adlandırılır

.

Postsinaptik potansiyel

hiperpolarizasyona

neden oluyorsa

inhibitör

(baskılayıcı) postsinaptik potansiyel

olarak adlandırılır

.

(47)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Bir

nöron

un

ateşlenmesi

için gerekli

minimal elektrik

düzeyine

uyarı eşiği

denir.

Hiperpolarite

, dinlenik membran potansiyelini kuvvetlendirerek

aksiyon potansiyelinin oluşmasını engeller

.

(48)

Sinir – Sinapslar (synapsıs)

Yeterli

Na+

iyonunun hücre içine geçişi

aksiyon potansiyeli

oluşturur

.

K+

ve

Cl-

iyonları ise

istirahat membran potansiyelini artırır

.

Yani

hiperpolarite

oluşur ve nöronun

uyarılma

engellenir

.

(49)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) - Neurotransmitter

Sinyal

molekülleridir.

İki sinir hücresi

arasındaki

bağlantı

yı sağlayan

kimyasal

bir

maddedir.

Presinaptik bölgede

sentezlenir ve

veziküllerde

depolanır.

Elektrik uyarısı geldiğinde parçalanan vezikülden

ekzositoz

yoluyla

sinaptik aralığa

gider.

(50)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) - Neurotransmitter

Yeni

nörotransmitter sentezi

için

O

sistemi tarafından üretilen

ATP’ye

ihtiyaç duyulduğundan

sinaptik düğümlerde mitokondri

de

bulunur

.

Nörotransmetter az

miktarda

depo

edildiğinden

sürekli

sentezlenmeli

dir.

(51)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) - Neurotransmitter

Postsinaptik

membranda

özgül

reseptörlere

bağlanan

nörotransmitterler

uyarıcı

veya

inhibitör etki oluştururlar

.

Gamma amino bütirik asidin (GABA)

,

taurin

,

alanin

ve

glycine

inhibitör

nörotransmitterlerdir.

Glutamik

ve

asparik

asitler

ise

uyarıcı

etkisi

olan

nörotransmitterlerdir.

(52)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) – Sumasyonlar

Sinaptik aralığa gelen her stimulus

tek başına

post-sinaptik

nöronu

etkileyecek kadar

kuvvetli olmayabilir

.

Ancak

birçok pre-sinaptik

terminalden

aynı anda

veya

kısa

bir

süre

içerisinde

arka arkaya

alınan

stimuluslar birikir

ve

post-sinaptik nöronda eksitasyon

veya

inhibasyona

neden olurlar.

(53)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) – Sumasyonlar

Birçok stimulusun

bu

toplu etki

sine

spatial

(çok sayıda uyarı)

sumasyon

denir.

Ayrıca

aynı pre-snaptik

terminalden

15 sn

aralılarla deşarj

oluşturmaya yeterli

uyarılar gelirse

ve bunlar

sayıca çok fazla

ve

yeteri kadar

kuvvetliyse aksiyon potansiyeli

(sinir uyarısı) oluşur.

(54)

Sinir – Sinapslar (synapsıs) – Sumasyonlar

Buna

da

temporal

(dalga)

sumasyon

denir.

(55)

Sinir Sistemi – Morfolojik Sınıflama

Sinir sistemi iki ana bölümde incelenmektedir. Bunlar;

1. Santral (Merkezi) sinir sistemi (systema nervosum centrale) ve

2. Periferik sinir sistemi (systema nervosum perifericum) olarak

iki ana

gruba ayrılır.

(56)
(57)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları

Kasta birçok duyu organı vardır. Uzun süren hareketsizlikten

sonra şiddetli bir egzersiz yapıldığında veya kas lifinde meydana

gelen yırtıklar sonucunda oluşan ağrı buna bir örnektir.

Ağrı reseptörleri birkaç tanedir ve kas liflerinde, kas liflerini

besleyen bağ dokusunda ve kan damarlarında bulunur.

(58)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları

Kas, ligament ve eklemlerdeki duyu reseptörleri uzama, gerilme

ve basınca karşı duyarlıdır.

Proprioseptör olarak bilinen bu duyu organları kas dinamiği ve

ekstremite hareketleri hakkındaki bilgileri MSS’ye gönderir.

Böylece MSS, vücut kısımlarının çevremize göre pozisyonunu

algılamamızı sağlar.

(59)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları

Proprioseptörlerin yardımıyla hareketlerimizi daha yumuşak

tarzda ve koordineli yaparız.

Ayrıca normal vücut postürü ve kas tonusunun sağlanmasında

yardımcı olurlar.

Yerçekimini etkisiyle alt çenenin aşağı doğru düşmesi, başın öne

düşmesi ve dizlerin bükülmesi vücudun boşluktaki pozisyonu ile

ilgili bilgileri ileten antigrative kasları tarafından dengelenerek

engellenir.

(60)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları

Kinestetik duyuyu alan üç önemli kas duyu organı vardır. Bunlar;

kas iğciği, golgi tendon organı ve eklem reseptörleridir.

(61)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları

Kinestetik duyuyu alan üç önemli kas duyu organı vardır. Bunlar;

kas iğciği,

golgi tendon organı ve

eklem reseptörleridir.

(62)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Kasta en fazla bulunan proprioseptördür. Kas liflerinin gerilme ve uzunluk değişimleri hakkında bilgi verir. Kasılması gereken MÜ sayısının belirlenmesinde kasa yardımcı olur.

Gerilmenin fazla olması yükün fazla olması demektir. Dolayısıyla ihtiyaç duyulan MÜ sayısı da fazla olacaktır.

Kas iğciği postürün kontrol edilmesinde ve istemli hareketlerin gerçekleştirilmesinde önemli rol oynar.

(63)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Kas iğciği, etrafına bir duyu sinirin spiral şekilde sarıldığı, çevresinde bir kapsül bulunan, değişikliğe uğramış birkaç kas lifidir.

Bu, düzenli kas liflerinden (ekstrafuzal lifler) ayrılan, adapte olmuş kas liflerine intrafuzal lifler denir.

İğciğin iki ucu dışında orta kısmı kasılma becerisine sahip değildir. Her iki ucu uyaran sinir hücrelerine gammamotor veya fusimotor nöronlar denir. Bu sinirler uyarılınca, kas iğciğinin uçları kasılır ve iğciği merkezin aksi yönünde çeker.

(64)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Düzenli kas liflerini uyaran daha büyük motor sinirlere ise alfa motor nöron denir. Bunlar stimule edildiğinde kas normalde olduğu gibi kasılır.

(65)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Kas iğciği lifleri ekstrafuzal liflere paralel olarak uzanırlar. Bu nedenle kasın tamamı gerildiğinde kas iğciğinin merkezi de gerilir.

Bu gerilme duyu sinirini aktive eder ve uyarılar MSS’ye iletilir.

Bu uyarılar düzenli kasları uyaran alfa motor nöronu aktive edebilir ve kas kasılır. Kas kasılırken kısalıyorsa kas iğciği de kısalarak duyusal sinir akışını durdurur ve sonra kas gevşer.

(66)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Tüm kas gerildiğinde veya gamma motor nöronlar motor korteks tarafından uyarıldıklarında (gamma sistem) kas iğciği de gerilir.

Her iki durumda da kas iğciğinden omuriliğe duyusal uyarılar gönderilir. Bu, alfa motor nöronları uyarır ve kas kasılır. Alfa motor nöronların motor karteks tarafından direkt olarak uyarılmaları da mümkündür.

(67)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Kas iğciği hem uzunluktaki değişme hızına hem de kas liflerinin ulaştığı uzunluğa karşı duyarlıdır.

Örneğin dirsek fleksiyonu ile elde bir kitap tutulduğunda, eldeki yük nedeniyle kastaki gerilme tipi tonik gerilmedir ve kasın en son uzunluğu olarak düşünülür.

Yük hafifse lifler orta derecede gerilirler ve kas iğciğindeki duyusal uyarıların deşarj olma sıklığı düşer. Böylece sadece birkaç MÜ’nin aktive olmasına ihtiyaç duyulur.

(68)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Yük artırılırsa kol biraz aşağı düşer. Bu durumda kas iğciği tarafından başlatılan kasılma önkolun yeniden orijinal seviyesine gelmesini sağlar.

Yük artışı ne kadar fazla olursa, kas iğciğinin deşarj olma sıklığı ve kas kasılması da o kadar kuvvetli, dolayısıyla kompanse edici kuvvet de o kadar fazla olur.

Bir başka deyişle, bu tipteki gerilme (pasif gerilme) ile kas iğciği sadece kasın boyundaki değişime değil aynı zamanda uzamanın hızına da cevap verir.

(69)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Kas iğciği gamma sistemi ile de aktive edilebilir. Kas iğciğinin kasılabilen uçları gamma motor nöronlar tarafından uyarılır.

Gamma motor nöronlar, beynin serebral korteksinde lokalize olan motor merkezler tarafından omurilik ile bağlantı sağlayan primidal yolla doğrudan uyarılabilir.

Böylece kas iğciğinin uçları kasılır, orta kısmı gerilir ve duyu siniri uyarılır. Yani kas iğciği kasın geri kalan kısmı dışında kendi başına da uyarılabilir.

(70)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Kas iğciği

Kas iğciği, kas kasılmasına neden olan alfa motor nöronları üç yolla aktive edebilir; tonik gerilme, pasif gerilme ve gamma sistemi.

Tüm bu kontrol mekanizmaları birlikte çalışarak etkili, koordineli ve yumuşak hareketlerin yapılmasını sağlarlar.

(71)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Golgi

tendon organı

Tendon liflerinin içinde, kas ve tendon liflerinin birleştiği noktalarda bulunur. Gerilmeye karşı duyarlıdır ancak aktive olabilmesi için kuvvetli bir gerilme gereklidir.

Golgi tendon organı bulunduğu tendonun ait olduğu kastaki gerilim tarafından aktive edilir. Gerilme sonrasında duyusal bilgi MSS’ye gönderilir ve kas gevşer.

Bir başka deyişle kas iğciğinin tersine (uyarıcı kasılmaya neden olan, fasilite edici) golgi tendon organının uyarılması, bulunduğu kasın inhibasyonu ile sonuçlanır.

(72)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Golgi

tendon organı

Yani, golgi tendon organı kasın gevşemesini sağlar. Bu durum yaralanmaya neden olabilecek yükleri kaldırma sırasında koruyucu bir fonksiyon olarak düşünülebilir.

(73)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Golgi

tendon organı

Kas iğciği ve golgi tendon organı birlikte çalışır. Kas iğciği yumuşak bir hareket sağlamak için gerekli olan doğru kas gerilimi derecesini ayarlar.

Golgi tendon organı ise, aşırı yük olduğunda ve kasla ilgili yapılara zararlı olabilecek durumlarda kas gevşemesini oluşturarak hareketlerin yumuşak, koordineli ve zararsız olmasını sağlar.

(74)

Sinir Sistemi – Kasın duyu organları - Eklem

reseptörleri

Eklemin açısı, eklemin ivmelenmesi ve basınç sonucu oluşan değişikliklerle ilgili bilgiyi MSS’ye gönderir. Tendon, ligament, periost, kas ve eklem kapsülünde bulunur.

Bazı eklem reseptörleri şunlardır; Krause yumrusu, Pasinian korpus ve Ruffini organı.

Tüm reseptörler, vücut ve ekstremitelerin pozisyonundan haberdar olma ve postürle ilgili otomatik refleksler hakkında bilgi sağlarlar.

(75)

Sinir Sistemi – Kas aktivitelerinin nöral

kontrolü

Karmaşık ve zor kas aktivitelerini gerçekleştirebilme becerisi sporda oldukça önemlidir ve MSS’ye bağlıdır. MSS’yi hızlı ve doğru kontrol edebilmek motor becerilerin gelişimi açısından önemlidir.

Afferent sinirler, dorsal kök yoluyla omuriliğe girer ve birkaç nöronla sinaps yaparlar. Bu ara nöronlara internöron denir. Efferent sinir, omuriliği ventral kök yoluyla terk eder ve uygun kasa ulaşır.

Ventral kök liflerinin (efferent) travmaya uğraması, bu motor lifler tarafından uyarılan kas veya kasları etkiler.

(76)

Sinir Sistemi – Kas aktivitelerinin nöral

kontrolü

Gri ve gölgeli bölgeler nöronların hücre gövdelerini içerir. Beyaz alan ise sinirlerin miyelinli olan akson kısımlarından oluşmuştur. Bir alfa motor nöronun uyarılması yaklaşık 300 kas fibrilini uyarabilir.

(77)

Sinir Sistemi – Kas aktivitelerinin nöral

kontrolü

Sinir kopması total paralizi (felç) ile sonuçlanır. Omuriliğe giren afferent liflerin büyük kısmı bir efferent lifle sinaps yapar ve aynı seviyede kalır.

Genel refleks arkta olduğu gibi çıkan ve inen dallara ayrılarak omurilik boyunca yukarı ve aşağıya doğru da uzanırlar.

Nöronlar arasındaki bu gelişmiş iletişim düzeneği ve beyinden ayağa kadar olan bağlantılar MSS’nin koordineli çalışmasını sağlar.

(78)

Sinir Sistemi – Kas aktivitelerinin nöral

kontrolü

Basit hareketler refleks merkezleri tarafında kontrol edilirken, karmaşık hareketler ise omuriliğin üst seviyeleri ve beyin tarafından kontrol edilir.

Omurilikteki motor nöronlar kasların kasılma şekillerini, daha yüksek merkezler ise kasılmanın sıralamasını etkilerler.

(79)

Sinir Sistemi – Kas aktivitelerinin nöral

kontrolü

Yeni becerilerin öğrenilmesinde önemli iki yer serebral korteks ve serebellumdur (beyincik). Serebrumun dış kısmı serebral korteks olarak adlandırılır. Serebral korteksin motor hareketlerle ilgili en önemli kısımları; Duyusal (sensory) korteks, motor korteks ve premotor kortekstir.

(80)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

Duyu korteksi duyusal reseptörlerden gelen afferent bilgilerin çoğunu alan bölgedir. Hem gelen bilgilerin değerlendirilmesinde hem de uygun hareketlerin başlatılmasında doğrudan rol alır.

Motor korteks (primidal sistem); başparmak, işaret parmağı, ayaklar ve dudaklar gibi spesifik kasların tek başına çalışmasını gerektiren ince, farklı hareketlerin kontrolüyle ilgilidir.

Premotor korteks (ekstraprimidal sistem) ise, büyük kas gruplarını da içeren karmaşık hareketlerin kontrol ve koordine edilmesini sağlar.

(81)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

(82)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

Serebellumun en önemli motor fonksiyonu; kas hareketlerini düzenlemek, koordineli, uyumlu ve yumuşak bir tarda yapılmasını sağlamaktır.

Serebellum hareketi başlatmaz.

Motor korteks, proprioseptörler, kutaneöz taktil (dokunma) reseptörleri, işitme ve görme reseptörleri gibi reseptörlerden afferent uyarıları alır; serebral korteks, beyin sapı ve omurilikteki daha düşük seviyedeki motor nöronlara efferent uyarılar gönderir.

(83)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

Primidal sistem (kortikospinal traktus), primidal hücrelerin uzun aksonlarından oluşmuştur ve uyarıların motor korteksten omuriliğin motor nöronlarına gönderildiği yoldur.

Buradan sipinal sinirler çıkar ve iskelet kaslarındaki sonlanmalarına dağıtılırlar. Primidal yolu oluşturan liflerin çoğu omuriliğe girmeden önce beynin medulla seviyesinde karşıya geçerler (çaprazlaşırlar). Bu nedenle sağ motor korteks vücudun sol tarafındaki kasları, sol motor korteks ise sağ taraftaki kasları kontrol eder.

Felç geçirenlerde bu anatomik ilişkinin varlığı oldukça belirgindir. Beynin sağ tarafındaki bir travma vücudun sol tarafındaki kaslarda fonksiyon bozukluğuna neden olur.

(84)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

Sağda primidal (kortikospinal) sistemin serebral korteksten iskelet kaslarına gidiş yolu.

Bu sistem medulla seviyesinde çaprazlaşma yapar ve bu nedenle beynin sol yarısı vücudun sağ tarafını, beynin sağ yarısı ise vücudun sol tarafını kontrol eder.

(85)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

(86)

Sinir Sistemi – Motor fonksiyonların istemli

kontrolü

Vücudun her bölgesini kontrol eden motor korteks alanlarının büyüklüğü temsil ettikleri bölgenin yaptığı hareketin zorluk düzeyine göre değişir. Dil, başparmak, parmaklar, dudaklar ve vokal kord (boğaz) geniş alanlarla temsil edilir.

Bu vücut kısımlarında küçük bir kasın, hatta tek bir fasikülün kasılması için yalnızca minimal bir stimulusa ihtiyaç vardır.

Abdominal bölgede ise primidal bölgenin stimilasyonu ile tek bir kas yerine kas grupları kasılırlar.

(87)

Sinir Sistemi – Özel motor becerilerin

öğrenilmesi

Motor alanın ön kısmında yer alan premotor alan, beynin spor becerileri alanı olarak düşünülmektedir. Özellikle spesifik motor becerilerin kazanılmasında önemlidir.

Ekstraprimidal yol, uyarıların premotor alandan aşağı, omuriliğin daha düşük seviyesindeki motor nöronlarına gönderildiği yoldur.

(88)

Sinir Sistemi – Özel motor becerilerin

öğrenilmesi

Premotor alan ayrıca; talamus, korpus striatum ve serebellum gibi birkaç subkortikal bağlantıya da sahiptir.

Premotor alandan aşağı doğru inen bir uyarı, subkortikal alanlarda değişikliğe uğratılır.

Yani uyarının içindeki gereksiz bilgiler ayıklanır, uyarı kaslar tarafından daha anlaşılır hale getirilir. Böylece hareket daha koordineli şekilde gerçekleşebilir.

(89)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Düzeltme faktörü:

Serebellum büyük kas gruplarını içeren hareketlerin koordinasyonundan sorumludur. Uyarı kaynağından bağımsız olarak motor uyarı ile ilgili bilgileri alır.

Örneğin istemli bir hareket başlatıldığında, uyarılar uygun kasların uyarılması için primidal yoldan aşağı doğru iletilirler. Bu uyarılar aynı anda serebelluma da iletilir.

(90)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Uyarılar kaslar ulaştığında, proprioseptörler (golgi to, kas iğciği, eklem reseptörleri) bu uyarıları serebelluma geri gönderir.

Serebellum iki ayrı yerden gelen bilgileri karşılaştırır ve orijinal uyarının başlatıldığı motor korteksten bir implus (düzeltme faktörü) oluşmasını sağlar.

Daha sonra düzeltici hareket (en iyi ayarlama) oluşturulur.

(91)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Uyarılar kaslar ulaştığında, proprioseptörler (golgi to, kas iğciği, eklem reseptörleri) bu uyarıları serebelluma geri gönderir.

Serebellum iki ayrı yerden gelen bilgileri karşılaştırır ve orijinal uyarının başlatıldığı motor korteksten bir implus (düzeltme faktörü) oluşmasını sağlar.

Daha sonra düzeltici hareket (en iyi ayarlama) oluşturulur.

(92)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Bu, motor kortekste başlayıp, proprioseptörler ve serebellum aracılığıyla tekrar motor kortekse

dönen bir feedback

mekanizmasıdır.

Serebellum motor korteksten gelen bilgiyi değerlendirir, Herhangi bir hata varsa motor kortekse düzeltme emri gönderilir.

(93)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Engelleyici (yavaşlatıcı) etki: Öne arkaya salınım gerektiren hareketlerde serebellum, hareketi kontrol edici ve durdurucu bir fonksiyona sahiptir.

Kol ve bacak hareket ederken ekstremite sınırlarının ötesinde fırlatma eğilimi yaratan bir momentum oluşur.

Ancak serebellumun engelleyici etkisiyle ekstremite, istenilen yerde durur.

(94)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Benzer şekilde serebellum, en son ekstremite pozisyonunu tahmin eder.

Proprioseptörlerden serebelluma gelen bilgiler bütün vücut kısımlarında yapılan bir hareketin yönlendirilmesinde kullanılır.

Motor korteks yoluyla serebellum tüm agonist ve antagonist kasları kontrol eder.

(95)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Hızın algılanması: Serebellum kişilerin objelere ve objelerin kişilere yaklaşma hızlarının algılanmasını sağlar.

Eğer bu yetenek olmasaydı duvarlara, sandalyeye çarpma, tenis topunu kaçırma durumları yaşanırdı.

(96)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Serebellum tarafından dikkate alınan diğer iki değişken ise, ekstremite hareketlerinin hızı ve yerçekiminin ekstremitelerin pozisyonuna olan etkileridir.

Bu faktörlerin algılanması, sporda istenilen ekstremite hareketlerinin yapılması için gerekli olan kas kasılmasının ve gevşemesinin uygun şekilde düzenlenmesini sağlar.

(97)

Sinir Sistemi – Beyincik (Serebellum)

Serebellum ayrıca, kulaktaki semisirküler kanallardaki değişiklikleri yorumlayarak dengenin sağlanmasına yardım eder.

Başın rotasyonel hareketleri sonucu vücudun pozisyonunu da yönlendirir.

(98)

Sinir Sistemi – Duyusal girdi ve motor

beceriler

Bir teoriye göre; beynin duyusal (sensory) alanında beceri gerektiren bir hareket yeterli sayıda yapılırsa ezberlenir ve tekrar yapılmak istendiğinde hemen ortaya çıkar.

Bu ezberlenmiş hareket modeli engram olarak adlandırılır.

Engram bir uyarı tarafından doku protoplazmasında bırakılan sürekli bir iz olarak tanımlanabilir.

(99)

Sinir Sistemi – Duyusal girdi ve motor

beceriler

Örneğin teniste forehand vuruşunu bir süre uygulayan kişide, bir müddet sonra beynin duyusal kısmındaki bazı hücrelerin protoplazma yapısında değişiklikler oluşur.

Bu, öğrenilmiş motor hareketin veya engramın yeniden düzenlenmesiyle sonuçlanır.

Sonuçta bu engram artık beynin duyusal kısmının bir parçası haline gelmiştir ve uygun stimulus verildiğinde hemen ortaya çıkar.

(100)

Sinir Sistemi – Duyusal girdi ve motor

beceriler

Duyusal engram bir proprioseptör feedback mekanizması içerir. Proprioseptörlerden çıkan nöral yollar serebellumdan geçerek serebral korteksteki duyusal alanlara, oradan da motor kortekse ulaşır.

Her merkez motor hareketi gerçekleştiren kasa giden cevabı düzenleyebilir. Bir kez öğrenildiğinde engram depolanır (hafızada saklanır) ve istenildiğinde kullanıma hazır olur.

(101)

Sinir Sistemi – Duyusal girdi ve motor

beceriler

Çok hızlı motor aktivitelerin engramları beynin motor alanında depolanır ve motor engramlar olarak adlandırılırlar.

Yavaş hareketler için beynin duyusal kısmında depolanan engramlar serebellumdaki feedback mekanizmasına benzer bir mekanizmayla çalışır. Frontal lobdaki motor alanda bulunan engramlar, duyusal feedback olmaksızın etkilenebilir.

Örneğin yazı yazma veya klavyedeki hızlı hareketler duyusal feedback mekanizmasının çalışması için yeterli zaman bırakmazlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çizgili kas, kas iğciği, golgi tendon organı, duyu ve motor sinirler, medulla spinalis.. %50 Gebelik, >24 hafta,

• Hastanın bilinç düzeyi azaldığında bilinçsiz hasta bakımı gerçekleştirilmelidir.... Bilinçsiz Hastanın

Somatik SS : Merkezi sinir sistemine duyusal bilgi gönderen periferik sinirlerden afferent (duyusal) ve iskelet kaslarını innerve eden efferent (motor) sinir

• Trans-Golgi ağından ayrılan örtülü vezİküllerin diğer bölümü ile, yine buralardan ayrılan düzgün yüzeyli veziküller, hücre tarafından değişik

DİSRAFİK MALFORMASYONLAR  ANENSEFALİ Akrani Kranioşizis Kraniorrhaşişizis  KRANİA BİFİDA VE İLGİLİ DEFEKTLER Meningosel Ensefalosel

T KASI  HER KAS LİFİ ENDOMİSYUM DENİLEN BAĞ DOKUSU İLE ÇEVRELENEREK DİĞER. KAS

sert minder kaygan döşeme yumuşak saçlar sıcak hava pürüzlü duvar. sarı kalem uzun ağaç

etyolojisi tam bilinmemekle birlikte allerji ile birlikte göğüste tekrarlayan hırıltı, özellikle sabah kuru ve inatçı öksürük, nefes darlığı ile uyanma, efor sonrası