• Sonuç bulunamadı

— Kuraklıktan kaçınan bitkiler:

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "— Kuraklıktan kaçınan bitkiler:"

Copied!
31
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

BİTKİLERİN KURAK VE SICAĞA DAYANIM STRATEJİLERİ

— Kurak ve sıcak iklimi olan bölgelere adapte olmuş bitki taksonlarının geliştirdikleri adaptasyon stratejileri

temelde altı tiptir:

— Kuraklıktan kaçan bitkiler:

— Kuraklıktan kaçınan bitkiler:

— Kuraklığa tahammül gösteren bitkiler

— Kuraklığa direnen bitkiler

— Yavaş yaşayanlar:

— Dirilen bitkiler

(3)

Kuraklıktan kaçan bitkiler:

— Yağışlı mevsimde çimlenerek hızla büyüyüp, gelişen ve tohumlarını oluşturup kurak dönem öncesi yaşam

devrelerini tamamlayan, kurak dönemi tohum halinde

geçiren tek yıllık bitkilerdir.

(4)

Holosteum umbellatum

(5)

Kuraklıktan kaçınan bitkiler:

— Büyüme faaliyetlerini yeterli suyun bulunduğu

devirlerle kısıtlayan sukulent olmayan çok yıllıklardır.

— Bunlara kurak mevsimde yaprak döküp uyku haline geçiren uygun su bulunduğunda yaşamsal faaliyet gösteren çalılar örnek verilebilir.

— Kuraklıkta yaprak dökümü veya yaprakların daha

kserofitik olanlarla yenilenmesi ile su ekonomisi yapan

odunlular bu gruptadırlar.

(6)

Kuraklıktan kaçınan bitkiler:

—

Çok yıllık bitkiler de mevsimsel değişimlerin getirdiği farklı koşullara karşı bu tür mekanizmaların bir kısmından

oluşan gelişmeler ile uyum sağlayarak yaşamlarını sürdürürler.

—

Kışın soğuk koşullarına karşı geliştirdikleri korunma

mekanizmalarına benzer önlemlerle kurağa da direnmeye çalışırlar.

—

Örneğin kışın su alımını ve dokularındaki suyu azaltır, su alımı ve büyümelerini tümüyle durdururlar, baharda su alımını tekrar başlatarak üreme etkinliklerini tamamlar ve kurak bölgelerde yaz süresince büyümelerini kısıtlarlar.

—

Sonbaharda kışa hazırlanmaya başlarken kuraklığa

dayanıklılıkları da artar ve kışın en üst düzeye çıkar.

(7)

Kuraklıktan kaçınan bitkilerin başlıca adaptasyonları

— 1. Kuraklıkta Yaprak dökenler; kurak dönemlerde yapraklarını ve hatta bazıları gövdelerini dökerler.

— 2. Yapraklarını Şubat Nisan arası üretirler ve

yapraklar ekstrem yaz kuraklığına kadar kalır.

(8)

Yapraklar polimorfik olabilir.

— a. Erken baharda yeterli su varken ve sıcaklık mutedilken yüksek fotosentez değerine sahip geniş yeşil yapraklar üretilir.

— b. Kurak ve aşırı sıcak dönemlerde fotosentez kabiliyeti düşük fakat az ısınan ve düşük transpirasyon yapan küçük ve tüylü

yapraklar üretilir.

— c. Örnekler: Encelia farinose, Ambrosia dumosa

(9)

Gövde fotosentezi yapılabilir.

a. Gövde yapraklardan daha az transpirasyon yapar.

— b. Su stresi azken fotosentez yapraklarla yapılır fakat su stresi olduğunda gövde ile yapılır.

— c. Örnek: Hymenoclea salsola

(10)

Bazı bitkiler tamamen yapraksızdır ve gövdeleri ile

fotosentez yaparlar Örneğin.Ephedra spp., Menodora

spinescens, Thamnosma montana .

(11)

Kuraklığa tahammül gösteren bitkiler:

— Su kaybını azaltacak morfoloji ve anatomiye sahip

olduğu gibi su alımında etkili kök sistemi geliştiren ve özel morfolojik, fizyolojik ve biyokimyasal

mekanizmalara sahip olan bitkiler; Örn: (Larrea tridentata)

— Alt gruplar olarak da:

(12)

Derin köklü ve su kaybını azaltan bodur, dikensi

yapraklı, freatofitler

(13)

Yumrulu veya rizomlu geofitler

(14)

Herdem yeşil ve sklerenkimatik iskeletleri

olan sklerofitler

(15)

— 1. Gerçek kserofitler yıl boyu yapraklarını korurlar ve fotosentez yaparlar.

— 2. Su kaybını azaltacak çok farklı adaptasyonlara sahiplerdir.

— 3. Frateofitler: Gerek yüzeyi saran gerekse yer altına uzayıp taban suyuna ulaşan çok gelişkin kök

sistemlerine sahiptirler.

(16)

Kuraklığa direnen bitkiler:

— Su depolayarak, alımının mümkün olmadığı

dönemlerde bile normal yaşamlarını sürdürecek biyokimyasal ve fizyolojik mekanizmaları olan, su kaybını da en alt düzeyde tutan sukulent bitkiler.

Yapraksız ve etli, yeşil gövdeli olanlar ve su depolayan

sukkulentler bu gruptadırlar.

(17)

1. Sukulentlik bu gruptaki bitkilerinen

karakteristik özelliğidir.

(18)

2. Çöl sukulentleri genellikle sığ köklüdür ve

yağışlarda hızlıca suyu toplayabilirler.

(19)

3. Gövde genelde yoğun bir mumla örtülüdür

ve buda kütükular su kaybını önler.

(20)

4. Yapraklar genelde dikenlere indirgenmişlerdir, ve bu

hacim alan oranını azaltır. Kaktüslerde bu oran 2.5 dur,

Agavenin sukulent yapraklarında bu oran 0.92 dur, ve

çoğu sukulent olmayan bitkide bu oran 0.01 dur.

(21)

5. Dikenler ayrıca ısınmayıda azal2r. Opun%a bigelovii

kaktüsünde dikenlerin al2nda sıcaklık 11 C ye kadar daha

düşüktür.

(22)

6. Çoğu kaktüs ve Agave gibi sukulentler kısa periyotlarda 60C sıcaklıkları tolere edebilirler.

Fakat bunların fidecikleri sıcağa dayanıksızdır ve 80 C lik toprak yüzey sıcaklığıyla baş edemezler.

7. Bu yüzden bu bitkilerin fidecikleri ana bitkinin

gölgesinde büyürler.

(23)

8. CAM fotosentezi yaparlar.

(24)

9. Çöl sukulentlerinde su kaybı çok azdır fakat

fotosentez ve büyüme hızıda yavaştır. Örneğin

Ferocactus acanthodes yılda 2 cm den az büyür.

(25)

Yavaş yaşayanlar:

— Genelde metabolizmaları çok yavaş olduğundan kurak alanlarda yaşayabilen Welwitschia mirabilis’i örnek

verebiliriz.

(26)

Dirilen bitkiler :

— Şiddetli kuraklıkta tüm yaşamsal etkinliklerini

durdurarak su bulduğunda tekrar canlılık kazanan bitkilerdir bu özellikteki bazı bitki türleri Afrika’da bulunmuş o

— lup, özellikleri incelenmektedir. Bu bitkiler

Poikilohidri gösterir. Selaginella lepidophylla örnek

olarak verilebilir.

(27)

Selaginella lepidophylla

(28)

Diğer Adaptasyonlar:

— Mikrofili: Tipik sıcak çöl bitkileri küçük ve dar

yapraklara sahiplerdir, buda yaprakların sıcaklıklarının

stomalar kapalı olduğunda dahi ortam sıcaklığına yakın

kalmasını sağlar. Bu kurak ve sıcak dönemleri atlatmak

için hayati bir adaptasyondur.

(29)

Güneş ışınlarıyla yapılan açı:

— Güneş ışınlarıyla parallel duran yapraklar özellikle aşırı

yaz öğlen sıcaklıklarını atlatmak için önemlidir.

(30)

Yaprak ışık yansıtması / absorbansı oranı

—

Mesik komunitelerde bu oran 85% civarlarındadır.

—

Bu orançöl komunitelerinde ortalama 60-85% dir, Encelia farinosa bitkisinde 29% e kadar düşer.

—

Tüylerde kızılötesi ışınları yansıtarak ve absorbe ederek

ısınmayı önler ve Yaprak sıcaklığını ve transpirasyonu

azaltırken fotosentez hızınıda azaltır.

(31)

Yaprak parçalanması:

—

Akasya yaprakları gibi küçük parçalar halinde parçalanmış

yapraklar, su kaybını ve ısınmayı azaltırlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer yaprak parçalara bölünmüş olarak çok sayıda yaprakçıktan (foliyol) meydana geliyorsa bu tür yapraklar bileşik yaprak olarak adlandırılır.. Bileşik yapraklarda

 Yünlü giyim ve ev eşyalarının dikimi ve yapımı sırasında arta kalan kırpıntı ve parçalar.  Kullanılmış eski giyim ve ev eşyalarının parçalanması ve

Yüksek sıcaklık çevrimi yoğuşturucu sıcaklığının (T Y ) sistemin COP ve ikinci kanun verimliliğine etkisi incelenirken düşük sıcaklık çevrimi buharlaşma sıcaklığı

üzerinde bırakıldığı, davacı şirketin 11.06.2010 tarihinde idareye şikâyet başvurusunda bulunduğu, başvurunun reddi üzerine 30.06.2010 tarihinde, aşırı düşük

Böylece buz kristalleri başlangıçta hücreler arası boşluklarda oluşma eğilimindendir ve hücreler arası buz kristalleri büyüdükçe devam eden donma,

Yetiştiricilik sırasında özellikle çiçeklenme dönemindeki düşük sıcaklıklar (10 oC’ nin altında) meyve ve sebzelerde meyve tutumu sorunlarının ortaya

- Mor ötesi ışınların 315-400 milimikron dalga boyuna sahip olanları, bitkilerde cüceleşme, yapraklarda kalınlaşma ve tüylenmeye neden olurken, daha kısa

SEAS (Simvastatin and Ezetimibe in Aortic Stenosis) çalışmasında, 1873 asemptomatik, zirve transvalvüler gradiyentlerine göre aort darlığı orta derecede olan