• Sonuç bulunamadı

IŞIK Mantarlar dışında diğer bitkiler fotosentez, solunum, özümleme, transpirasyon gibi temel fizyolojik olaylarını yönlendiren enzim ve hormonlar ile başta klorofil olmak üzere renk pigmentlerinin oluşumu için ışığa ihtiyaç duyarlar.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "IŞIK Mantarlar dışında diğer bitkiler fotosentez, solunum, özümleme, transpirasyon gibi temel fizyolojik olaylarını yönlendiren enzim ve hormonlar ile başta klorofil olmak üzere renk pigmentlerinin oluşumu için ışığa ihtiyaç duyarlar."

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

IŞIK

Mantarlar dışında diğer bitkiler fotosentez, solunum, özümleme, transpirasyon gibi temel fizyolojik olaylarını yönlendiren enzim ve hormonlar ile başta klorofil olmak üzere renk pigmentlerinin oluşumu için ışığa ihtiyaç duyarlar.

(2)

Enerji birimi gram-kaloridir.

Enerji çok küçük olduğu zaman Joule veya Erg kullanılır.

1 gr kalori 4.18 Joule = 41,8 milyon Erg dir.

Işık şiddeti mum ile olur. Buna göre ışık şiddeti 1 metre uzaklıktaki bir mumun verdiği ışık miktarıdır veya 1 metre uzaklıkta standart bir mum ışığının birim alana yaydığı ışık miktarıdır ve bu Lüks veya mum-metre olarak ölçülür.

(3)

Güneş ışınları dalga boylarına göre üç ayrı gruba ayrılmaktadır.

1. Kırmızı ötesi ışınlar: 700 milimikronun üzerinde dalga boyuna sahip olan ışınlardır.

Yeryüzünün ısınmasını sağlamaktadırlar

2. Görünür ışınlar: 400-700 milimikron arasında dalga boyuna sahip ışınlar.

- Güneş ışığının gözle görülebilen orta boylu ışınları (400-700 milimikron) bitkilerde fotosentez başta olmak üzere temel fizyolojik ve biyokimyasal olayları yönlendirirler.

(4)

- Mor, mavi, yeşil: 400-510 milimikron

- Kırmızı ötesi ışınlar: 610-700 milimikron dalga boyuna sahip olanlar fotosentez açısından önemlidir. Çünkü klorofil, görünür kırmızı ve mavi renkli ışınları emme, yeşili yansıtma özelliğine sahiptir.

- Sarı ve turuncu ışınlar: Dalga boyları 610-510 milimikron arasında

3. Mor ötesi ışınlar: 400 milimikrondan daha küçük dalga boyuna sahip ışınlar

- Mor ötesi ışınların 315-400 milimikron dalga boyuna sahip olanları, bitkilerde cüceleşme, yapraklarda kalınlaşma ve tüylenmeye neden olurken, daha kısa boylu ışınlar ise öldürücü veya bitkide mutasyona sebep olmaktadır.

(5)

Genel olarak;

Güneşten, atmosferin dış yüzeyine gelen ışınların %7 si kısa dalga boylu, %50 si orta dalga boylu ve %43’ü uzun dalga boylu ışınlardır.

Atmosferi geçerek yer yüzüne oluşan toplam ışınların %1’i kısa dalga boylu, %39 u orta dalga boylu ve %60’ı uzun dalga boylu ışınlardır.

Yeryüzüne ulaşan toplam ışınların bitki tür ve çeşidi ile çevre koşullarına bağlı olarak sadece %1’ lik kısmı fotosentezde kullanılmaktadır. Güneşten gelen ışık ışınlarının %35’i atmosfer ve yeryüzünden uzaya yansıtılmakta, %14’ü atmosferde, %51’i kara ve su yüzeylerinde tutulmaktadır.

(6)

Güneşten atmosfere gelen ışık enerjisi (2 g cal/cm2/dak) değişik atmosferdeki kalınlıklardan geçerek yeryüzüne ulaşır. Kısa dalga boylu ultraviyole ışınların büyük bir bölümü atmosferde bulunan ozon gazı, uzun dalga boylu ışınların özellikle atmosferin yeryüzüne yakın katlarında daha fazla bulunan toz ve duman gibi katı parçacıklar tarafından tutulur.

(7)

Işık Yoğunluğu

Yetiştiricilikte ışığın dalga boyunun yanı sıra ışık yoğunluğu ve süresinin de önemi vardır.

Işık yoğunluğu güneş ışınlarının dünyaya geliş açısı ile ilgili olduğu için mevsimlere ve günün saatlerine göre farklılık göstermektedir. Genellikle kış aylarında ışık yoğunluğu ve süresi azalırken, günlerin uzamasına paralel olarak artış görülmektedir.

(8)

Işık yoğunluğunun bitkinin isteğinden fazla olması;

• Sürgün boylarında kısalmaya

• Tek yıllık bitkilerde bodurlaşmaya

• Çiçek tomurcuğu oluşumunun engellenmesine

• Yapraklarda sertleşme ve tüylenmeye

• Yaprakları tüketilen türlerde rengin açılmasına ve kalitenin düşmesine sebep olur.

Badem, Antep fıstığı, kayısı, zeytin, asma, domates, biber, patlıcan, hıyar, kavun, karpuz, kamellia, kaktüs

(9)

Işık yoğunluğunun bitkilerin isteğinden az olması durumu;

• Sürgün boylarında uzama

• Cılızlaşma, gevrekleşme

• Yaprak alanında azalma

• Yeni sürgün oluşumunun gerilemesi

• Yapraklarda sararma, solma

• Erken yaprak dökümüne neden olur.

Çilek, ahududu, kiraz, dut, ıspanak, maydanoz, marul, fittonia, eğreltiler, ficus

(10)

Bazı bahçe bitkilerinde özellikle süs bitkilerinde, ışık yoğunluğunun fazla olduğu yöne doğru bir eğilim görülür.

Fototropizm (ışığa yönelim) denilen bu durum, bitkinin ışık alan yönlerinde yapraklanma ve sürgün oluşumunun daha fazla, ışığı az alan yönlerinde ise tersi olması durumudur. Özellikle süs bitkilerinde görülmektedir. Bu da bitkinin sağlıklı gelişmesini engeller. Bu nedenle bahçe bitkileri yetiştirilecek yerin iyi ışık alan yerler olmasına özen gösterilmelidir.

(11)

Bahçe bitkilerinde ışık yoğunluğu kadar gün uzunluğu da(ışıklanma süresi) büyüme ve gelişme üzerine etkilidir. Fotoperiyodizm denilen bu durumda, ışıklanma süresinin azlığı veya fazlalığı nedeniyle, gelişme yönünden sorunlar ortaya çıkar.

Bahçe bitkilerinin büyük bir çoğunluğu günde 10-12 saat gün uzunluğu ister. Uzun günler gelişmeyi ve generatif faza geçmeyi hızlandırır.

(12)

Bitkilerin büyük çoğunluğu gün uzunluğu istekleri yönünden başlıca 3 ana grupta toplanmaktadır. Bunlar;

1. Uzun Gün Bitkileri: Gün uzunluğu10-12 saatten fazla olunca generatif devreleri hızlanan bitki cins, tür ve çeşitleri uzun gün bitkileri denir. Bu bitkilerin vegetatif gelişmeleri kısa günlerde olmamaktadır. Ispanak, marul, bezelye, turp, serin iklim tahılları, patates bu grupta yer almaktadır.

(13)

2. Kısa gün bitkileri: Gün uzunluğu 10-12 saatten az olunca generatif devreleri hızlanan bitki cins, tür ve çeşitlerine uzun gün bitkileri denir. Bu bitkilerin vejetatif devreleri uzun günlerde olmaktadır. Bu gruba örnek olarak tek yıllık bahçe bitkilerinden fasulye, tarla bitkilerinden mısır çeltik soya, pamuk, süs bitkilerinden krizantem verilebilir.

(14)

3. Nötr gün bitkileri: Uzun yada kısa gün uzunluğunun çiçeklenmelerine etkisi bulunmayan bitki cins, tür ve çeşitlerine nötr gün bitkisi denir. Domates, biber, patlıcan, baş salata, tropik bölgelerde yetişen pek çok bitki grubu bu grupta yer almaktadır.

(15)

KAYNAK

Ağaoğlu, S. ve ark. 1995. Genel Bahçe Bitkileri. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Eğitim, Araştırma ve geliştirme Vakfı Yayınları No:4.

Dokuzoğuz, M. 1974. Meyve Ağaçları ve Çevre İlişkileri. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi yayınları, İzmir.

Top, N. ve Zincirlioğlu, Ö. 1987. Bitkilerin Ekolojik Girdi İstekleri.

Eser, D. 1997. Tarımsal Ekoloji. Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayın No.1473, 176 s., Ankara.

Akman, Y., Güney, K. 2006. Bitki Ekolojisi Botanik, Palme Yayınları No: 345.

Akman, Y., Ketenoğlu, O., Kurt, L., Güney, K., Tuğ, M., Bitki Ekolojisi, Palme Yayınları No: 300.

Referanslar

Benzer Belgeler

 lentiseller transpirasyon..  Yaprakta suyun yol izi. Ksilemden mezofil hücre çeperine Yaprakta suyun yol izi. Ksilemden mezofil hücre çeperine doğru stoma poru aracılığı

Yeşil bitkiler güneş enerjisi sayesinde havanın Yeşil bitkiler güneş enerjisi sayesinde havanın karbondioksitini indirgeyerek organik madde karbondioksitini indirgeyerek

Fotosistem I ‘in reaksiyon merkezindeki klorofil P700 olarak isimlendirilmektedir, bünkü bu pigmet 700 nm dalga boyundaki ışığı ( spektrumun uzak kırmızı ışık bölgesi)

´· µ·² Þ«´¹«´¿® òòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòòèï ìòêò Ç»¼·²½· ß´¬ Ю±¾´»³»

İç mekan bitkileri doğadaki diğer bitkiler gibi fotosentez yapabilmeleri, büyüme ve gelişmeleri için ışığa gereksinim duyarlar.. Kökeni tropikal ormanlara dayanan ve

Işığın doğal kaynağı güneştir ve elektromanyetik dalgalar halinde dünyamıza gelen ışığın içerisinde dalga boyları birbirinden farklı çeşitli

Işıklı devrede, yeşil bitkilerin hücrelerinde bulunan fotosentetik pigmentler (klorofil a, klorofil b, karotenler ve ksantofiller) tarafından alınan ışık

Larynx yukarıda ligamentler ve kaslar ile hyoid kemiğe tutunduğu için hyoid kemik ile birlikte hareket eder.. Larynx aşağıda ise trachea ile