• Sonuç bulunamadı

Tümör belirteçleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tümör belirteçleri"

Copied!
35
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tümör belirteçleri

(2)

TÜMÖR BELİRTEÇLERİ

Tümör markerları genellikle tümör hücreleri, bazan da kanser olmayan hücreler tarafından üretilen maddelerdir.

Bu maddeler serumda, idrarda, tümör dokusunda veya diğer dokularda bulunur.

Farklı kanser türlerinde değişik tümör belirteçleri bulunur.

Bazı belirteçler değişik kanser türlerinde de bulunur.

Tümör belirteçleri her kanserli hastada yükselmez.

Bazı belirteçler kanser olmadan da yükselebilir.

(3)

Sık rastlanan solid tümörlerin ayırıcı tanısında kullanılan

biyobelirteçler

Kanser türü Belirteç

Meme Dokuda ER, PR (bazı akciğer ve uterus kanserlerinde zayıf pozitif olabilir).

Gross kistik hastalık proteini

Kolon/barsak Dokuda CDX2

Akciğer Dokuda TTF-1 (ayrıca tiroid kanserinde de pozitiftir, ancak tiroid ca.da tiroglobulin pozitifliği de vardır).

Melanom Doku S100, Melan-A, HMB 45, MITF

Over kanseri WT1

Prostat kanseri Kanda veya dokuda PSA, idrarda PCA3

Erkek germ hucreli tm Kanda veya dokuda AFP, β-HCG

Dokuda PLAP

Kadında koryokarsinom Kanda veya dokuda beta-HCG

(4)

İdeal bir tümör belirteci nasıl olmalıdır?

Belirlenen tümör türü için özgül olmalı,

Vücut sıvılarında saptanabilmeli,

Küçük tümörlerin erken tanısı ve taranmasında duyarlı olmalı, Tümör henüz çok küçük olsa bile plazmada ölçülebilecek düzeyde bulunmalıdır.

Tümör büyüklüğü ile plazma düzeyleri arasında korelasyon olmalı,

Metastaz varlığında vücut sıvılarında saptanabilmeli,

Ya sadece tümörün bulunduğu dokuda bulunmalı ya da tümör tarafından sentezlenmeli,

Hastalığa tutulmuş tüm kişilerde pozitif olmalı,

Sağlıklı kişilerde ve benign durumlarda bulunmamalı/ düzeyi çok düşük olmalı

Dokuya spesifik olmalı eğer diğer dokularda da sentezleniyorsa immünolojik özellikleri farklı olmalı,

Yarı ömrü çok uzun olmamalı,

Kolay ve ucuz olarak ölçümü yapılabilmeli,

(5)

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK KULLANIM AMAÇLARI

Neoplazi taraması, Risk belirlemesi, Kanser tanısı,

Kanserin klinik sınıflandırılması, Tedavi seçimi,

Tedaviye yanıtın izlenmesi, Prognozun belirlenmesi, Rekürrens saptanması,

Metastaz takibi. Kanser rekürrensinin saptanabilmesi ise, tedaviye yeniden başlanmasına yada tedavide değişiklik yapılmasına olanak sağlar.

(6)

TÜMÖR BELİRTEÇ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE ÖNEMLİ

NOKTALAR

Tedavi öncesi “base line” değeri bilinmeli (Referans aralığı içerisindeki artışlar anlamlı olabilir),

Ne kadar değişimin önemli olduğu bilinmeli ( ilerleyen hastalık olarak en az

%25 artış önem taşımakta),

Belirteç yarı ömürleri bilinmeli (Örn.; hCG:12-24 saat, PSA:2-3 gün, AFP:5 gün),

Belirteç düzeyindeki belirgin artış mutlaka teyit edilmeli, Belirteçler eski sonuçlarla birlikte raporlanmalı,

CA 125 menstrüasyon sırasında ölçülmemeli (2-3 kat yüksek),

Kolestazın CA 19-9’u, idrar yolu infeksiyonları ve prostatitin ise PSA düzeylerini yükseltebileceği dikkate alınmalıdır.

(7)

Tümör belirteçlerinin yapılarına göre sınıflandırılması

 Enzimler, izoenzimler

 Hormonlar

 Onkofetal Antijenler

 Monoklonal antikorlar tarafından tanınan karbonhidrat epitoplar

 Reseptörler

 Genetik değişiklikler

(8)

Enzimler

 Prostatik ait fosfataz

 Laktat dehidrogenaz

 Alkalen fosfataz

 Amilaz

(9)

Reseptör belirteçler

 Östrojen ve progesteron reseptörlerinin varlığı meme kanserinde hormon tedavisi için iyi bir göstergedir.

 Östrojen ve progesteron reseptörü (+) olan hastalar hormonal tedaviye daha iyi yanıt verme

eğilimindedirler.

(10)

Genetik belirteçler

1)Hedef genler

 Karsinogenezde rol oynayan 4 temel gen grubu vardır:

 *Protoonkogenler

 *Tümör baskılayıcı genler

 *Apoptozu düzenleyen genler

 *DNA onarımından sorumlu genler

(11)

2) Kromozomal lokasyonlar

 Bazı tümörlerde karakteristik olarak kromozomun bir bölümünün ayrılıp başka bir kromozoma bağlandığı, çoğunlukla bu değişimin karşılıklı olduğu

belirlenmiştir

Philadelphia kromozomu

 Kronik myeloid lösemide görülen Philadelphia kromozomunda 9. ve 22. kromozomlar karşılıklı olarak yer değiştirmiştir

(12)

Onkofetal antijenler

 Oncofetal antigens are proteins produced during fetal life.These proteins are present in high

concentration inthe sera of fetuses and decrease to low levels ordisappear after birth.

 In cancer patients, these proteins reappear

 AFP - CEA

(13)

Karbonhidrat belirteçler:

 Bu grupta yer alan belirteçler ya tümör hücre yüzey antijenidir, ya da tümör hücrelerinden

salınmaktadırlar.

 Bunlara karşı geliştirilmiş monoklonal antikorlar aracılığı ile serumda ölçülebilmektedirler.

(14)

Protein belirteçler

Bu grupta yer alan en önemli belirteçler β2 mikroglobulin, ferritin, tiroglobulin ve

monoklonal immunglobulindir

(15)

Hormon belirteçler

 hCG

 Gastrin

 Kalsitonin

 Epinefrin , norepinefrin

(16)

Karbohidrat belirteçler

 CA 15-3

 CA125

 CA19-9

(17)

Tümör taraması için test hassas ve spesifik olmalıdır Hassasiyet kişinin hasta olup olmadığını göstermesidir Spesifite hasta olmayan kişiyi göstermesidir

Ancak çoğu marker kanser taraması için hassas ve spesifik değildir

Bu, çok kullanılan markerler için bile böyledir Örn:

Prostat spesifik antijen (PSA) prostat kanserini anlamak için kullanılır. Ancak benign durumlarda da yükselir

Bir diğer tümör markeri, CA 125, over kanseri teşhisi için kullanılır.

Ancak bu da tüm kadınlarda yeterince hassas ve spesifik değildir

(18)

Risk markerları ne demektir?

Bazı kişiler, spesifik genlerde mutasyon veya değişiklikler sonucunda bazı tür kansere yakalanma riski taşırlar

Bu değişikliklere risk belirteci denir. Tümör belirtecinden farklıdır.

Bu belirteçler bazı kişilerin bazı kanserlere yakalanma olasılığını bildirir

Tümör belirteçleri ise bazı kanserlerin teşhisinde ve tedavinin gidişatında kullanılır

Tümör belirteçleri bize kanser olasılığını söyler ancak tek başına kanser teşhisi için yeterli değildir

Teşhis çoğunlukla biyopsi ile birlikte yapılır

(19)

Alfa-fetoprotein (AFP) <10 ng/mL

Fetus taraması; Maternal kan ya da amnion sıvısında (Nöral tüp defekti-spina bifida ,

Ansefalopati 

Down sendromu ) KC tümörü ~ 400 ng/mL

Akut ve kronik hepatit ~ 100 ng/mL

AFP ayrıca bazı testiküler kanserler ve ender tip over kanserlerinde de yükselir

Beta-2-mikroglobulin (B2M)

< 2.5 mg/L

Multiple myeloma, KLL, bazı lenfomalarda yükselir Böbrek hastalıklarında ve hepatitde yükselir

B2M değeri yüksek olan kişilerde prognoz zayıftır Test ayrıca tedavinin gidişatını gösterir

(20)

Mesane tumor antigeni (BTA)

Mesane kanseri olan kişinin idrarında bulunur

Ancak böbrek taşı veya idrar yolu enfeksiyonu gibi durumlarda da yükselir

(21)

CA 15-3 (Cancer antigen 15-3)

30 U/mL

Genellikle meme kanseri olan kişileri saptamada kullanılır

Hastalığın erken dönemlerinde hastaların % 10 unda, ilerlemiş dönemlerde hastaların % 70 inde

yükselir

Tedavi başarılı olunca düşer.

Tedavinin ilk haftasında değer yükselebilir. Çünkü ölen kanser hücreleri içeriklerini dolaşıma salar.

Akciğer over kanserlerinde, benign meme olaylarında ve hepatitde de yükselir

Tarama belirteci değildir

(22)

CA 27.29

40 U/mL

Meme kanseri hastalarda teşhiste , tedaviden önce, ve tedavinin gidişatını, metastaz olup olmadığını anlamak için kullanılır

CA 15-3 ten daha yeni bir test olmasına rağmen daha hassas değildir

Kanseri olmayan kişilerde de yüksek olabilir ve her kanserli hastada yükselmez

(23)

CA 125

35 U/mL

Epitelial over kanserinde teşhis ve tedavinin gidişatını anlamak için kullanılan standart testtir

% 90 kadında yükseldiğinde kanser ileri dönemdedir

Hasta kadınların yarısında hastalık overin dışına yayılmadan önce yükselmektedir.

Bu nedenle tarama testi olarak kullanılmaktadır

Ancak tarama testi olarak kullanılırken kanserin erken

teşhisinde bazan yetersiz kalması ve başka kanserlerde de, ya da kanser olmayan vakalarda da yükseldiği bilinmelidir

Uterus fibroidlerinde veya endometrioziste de yükselir

Ayrıca akciğer, pankreas, meme, kolon kaserlerinde yüksektir

(24)

CA 72-4

Over ve pankreas kanserlerinde, sindirim kanalında, özellikle midede başlamış kanserlerde kullanılan yeni bir markerdir

Diğer markerlere göre avantajlı olup olmadığı bilinmemektedir

CA 19-9 37 U/mL

Önce kolorektal kanserin teşhisini yapmak üzere geliştirilmişti Daha sonra pankreas kanserlerinde kullanılmaktadır

Hastalığın erken dönemlerinde değeri genelde normal olduğu için iyi bir tarama testi değildir

Pankreas kanseri için en iyi testtir

Değer yüksek çıktığında hastalığın ileri dönemi olduğu anlaşılır

Hala Kolorektal kanserlerde ve sindirim sisteminin diğer kanserlerinde (mide, safra kanalı), ve inflamatuvar barsak hastalığı, tiroid hastalığı ve pankreatitde gibi kanser olmayan hastalıkların teşhisinde kullanılır

(25)

Carcinoembryonic antigen (CEA)

< 3 ng/mL

Kolorektal kanseri için kullanılır.

Yükseldiğinde kanser ilerlemiştir Tedavinin takibi için kullanılır

Akciğer ve meme kanserinde, tiroid, pankreas, karaciğer, mide, prostat, over, serviks, safra kesesi kanserlerinde de yükselir

Hepatit, COPD, kolit, pankreatit, ve sağlıklı sigara içicilerde yüksektir

(26)

Calcitonin

5 - 12 pg/ml

Tiroid bezin parafoliküler C hücrelerinden salınan bir hormondur

Serum Ca düzeyini regüle etmektedir

Medullar tiroid kanserinde (MTC) > 100 pg/ml değerine ulaşır

Erken teşhiste kullanılır

MTC kalıtımsal bir kanser olduğu için, ailedeki riskli kişilerin diğer kişilerin erken teşhisinde önemlidir

Akciğer kanseri, lösemide de yükselir Ancak bunların takibinde kullanılmaz

(27)

Epidermal growth factor receptor (EGFR)

Bu test HER1 olarak da bilinir.

Kanser dokusunda bulunan bir reseptördür Kanserli dokuda bu reseptör ölçülür.

Reseptörün yüksek olması kanserin hızlı geliştiğini, metastaz özelliğinin olduğunu, ve tedavisinin zor olduğunu belirtir

(Prognozu kötü)

EGRF reseptörlerini inhibe eden agresif bir tedavi gerektiğini gösterir

Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, baş-boyun kanserleri, kolon, pankreas, ve meme kanserlerinde yükselir ve tedavinin gidişini gösterir

(28)

Hormon reseptörleri

Meme kanserlerinde tümör dokusu, östrojen ve progesteron reseptörleri açısından test edilir

Bu iki hormon kanser hücresinin büyümesini sağlar

Östrojen reseptörü taşıyan meme kanseri hücresi "ER- pozitif“, progesteron reseptörü taşıyan doku ise "PR- pozitif“ olarak değerlendirilir

Meme kanserlerinin 2/3 ünde bu reseptörlerden biri pozitif çıkar.

Hormon reseptor-pozitif meme kanserlerinde kanser

yavaş gelişir, reseptörsüze göre daha iyi bir görüntüdedir Bu kanserler Tamoksifen (östrojen analoğu) veya

Aromataz inhibitörleri ile tedavi edilir

(29)

Meme kanseri türleri:

• Endokrin reseptör (estrogen veya progesteron reseptör) pozitif

Meme kanserlerinin 75% i ER pozitif, bunların ayrıca 65% i ayrıca PR pozitiftir.

• HER2 pozitif (%20-30)

• Triple (üçlü) negatif; estrogen, progesterone reseptörleri, ve HER2 açısından negatif

• Triple (üçlü) pozitif; (% 10-17) estrogen, progesteron reseptorleri ve HER2 açısından pozitif

Bu bilgiler hekime tedavi açısından önemli veriler sağlar

Tamoxifen (selective estrogen receptor modulators -SERM), estrogen reseptorlerini bloke ettiği için ER p+ lerde kullanılır.

Aromatase inhibitorleri (Al’s) de ER pozitif post-menapozal kadınlarda östrojen üretimini durdurdukları için kullanılır

(30)

HER2 (=HER2/neu, erbB-2,veya EGFR2)

Dokuda test edilir

Meme kanserlerinin % 20-30 unda HER2 geninin proteini aşırı düzeyde üretilmektedir

HER2 pozitiflerde meme kanserinin hızlı büyüdüğünü, diğer meme kanserlerine göre daha hızlı yayıldığını gösterir.

Prognozu kötü rekurrensi yüksektir Başka kanserlerde de yükselir

Her yeni teşhis edilen meme kanserinde HER2 ye bakılmalıdır HER2-pozitiflerde kanser reseptör inhibitörlerine iyi cevap verir

HER2 ayrıca over, mide ve uterus kanserinde de yükselir.

HER2 proteini, östrojen reseptörü ile regüle edilir. Dolayısı ile östrojen pozitiflerde kullanılan TAMOKSİFEN, HER2

ekspresyonunu da baskılar

(31)

Human chorionic gonadotropin (HCG)

HCG (beta-HCG) testis ve over kanserlerinde (germ hücre tümörlerinde) yükselir

Mediasten (göğüsün ortası) kanserlerinde de yüksektir Bazı şartlarda kanserden şüphelenilmesini sağlar;

Örn: Hamilelik bittiği halde uterus hala büyü

kse

(32)

Prostate-specific antigen (PSA)

< 4 ng/mL

Prostat kanseri için bir markerdir

Prostat bezi tarafından üretilen bir proteindir

Prostat kanserinde yükselir ama başka nedenlerle de yükselir Benign prostat hiperplazisinde (BHP),

Yaşlı erkeklerde,

Prostat enfeksiyonu ve enflamasyonunda,

Semenin atılmasından 2 gün sonra da yüksektir

 10 ng/mL olduğunda kanser olasıdır

 4 – 10 arası gri bölgedir, ¼ sıklıkta kanser görülür

 > 4 ng/mL değerinde biyopsi yapılmalıdır

Çünkü bazı prostat kanserlilerde değer yükselmez, bazılarında değer yüksektir ama kanser yoktur

Hastanın takibinde yararlanılır

(33)

Prostatic acid phosphatase (PAP)

PAP yine prostat kanseri için kullanılır

Multiple myeloma ve akciğer kanseri için kullanılır

Prostate-specific membrane antigen (PSMA)

PSMA prostat hücrelerinde bulunur

Yaşlanma ve prostat kanserinde yükselir

PSMA hassastır ama PSA dan daha iyi olduğu kanıtlanmamıştır

(34)

Thyroglobulin

Thyroglobulin tiroid bezi tarafından yapılır

Normal değeri yaşa ve cinsiyete göre değişebilir

Thyroglobulin düzeyi pek çok tiroid hastalığında ve kanserinde yükselir

Tedavi ve recurrensi takip için kullanılır

Bazı kişilerde oto immün bir şekilde thyroglobuline karşı antikor üretilmiştir. Bu test sonuçlarını etkiler. Bu nedenle anti-thyroglobulin antikorları da birlikte ölçülür

(35)

Referanslar

Benzer Belgeler

Piyasa düzenleyici ve denetleyici kurumların yetkililerine göre; bankalarda iç denetimde bir bütçenin sağlanmasının istenmesi banka düzenine müdahale olarak

(Rosaceae), MARE 9440 Ayva Leaves Leaves Leaves Leaves Abdominal pain Cold Antitussive Diabetes Decoction Decoction Infusion Infusion

Kültür Bakanlığı na

Bu yazıda, akciğerde kitle görünümü olan, bilinen bir bağışıklığı baskılayan hastalığı ve korti- kosterodid kullanımı öyküsü olmayan ve ileri incelemeler

Gemcitabine/cisplatin tedavisinde progresyon durumu incelendiğinde de toplam maliyet içindeki en büyük maliyetin kemoterapi ilaç maliyeti olduğu, ikinci sırada

Ancak tüm bu değerlendirmele- rin genel sonuçları şöyledir: Tedavi edilen yaşlı- lar tedavisiz gruba göre anlamlı olarak daha uzun yaşamaktadır; yaşlılarda suboptimal

Şiirin her za­ man sesi vardır, sesi olmayan şiir yok­ tur, sesi yoksa kendi yoktur.. İşle bu­ nun için şiirin sesini kaybetmemesi­ ne önem vermek

Ön elikle döndürerek kaplama yöntemi ile tek-katman olarak hazrlanan lmlerin belirli bir dalgaboyu bölgesi için gerekli olan indis ve kalnlk de§erleri elde edilmi³tir.. Sonra