• Sonuç bulunamadı

Salih Paşa dün hükümeti kurdu:Hüseyin Rauf Bey Mustafa Kemal’e yolladığı bir telgrafta:“Bu şekil, Damad Ferit’e zaman kazandırmak için sarayın tertibidir” diyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Salih Paşa dün hükümeti kurdu:Hüseyin Rauf Bey Mustafa Kemal’e yolladığı bir telgrafta:“Bu şekil, Damad Ferit’e zaman kazandırmak için sarayın tertibidir” diyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-77-'SCLlv^9b

9 MART 1920 P.tesi No: 251

GAZETESİ

H A ZIR LAYAN

ÖMER SAMİ COŞAR

Hüseyin Rauf bey Mustafa Kemal’e yolladığı

bir telgrafta: “ Bu şekil, Damad Ferit’e

zaman kazandırmak için sarayın tertibidir” diyor

İstanbulun

işgaline dair

gizlenemedi

Ingiliz ve Fransız gaze­

telerine, Türk başkenti­

nin işgaline karar ve­

rildiğini açıkladılar, Bu

haberlerin

Istarİbulda

yayınlanmasına

san­

sür mani oluyor

LONDRA Yüksek Konsey toplan tılannda İstanbul’un iş­ gal; ile ilgili olarak alı­ nan gizli karar hakkın da ilk haberler önceki gün Londra gazetlerinde yayınlanmıştır.

Daily Telegraph ga­ zetesi, Loyd Corc Hükü metinin, İstanbul dolayla nnda bulunan İngiliz donanma ve ordu birlik­ lerine bu şehr; işgal et­ meleri için emirler gön­ dermiş olduğunu açıkla­ maktadır. Ayrıca İngi­ liz Hükümeti, Fransa ve İtalya’ya da başvurarak bu hareketine kendisi ile birlikte katılmalarım talep eylemiştir. Bu ga­ zeteye göre, İngiltere Os manii İmparatorluğu’n - da kendisine özel herhan gi bir imtiyaz koparma emeli peşinde koşmamak tadır. Daily Telegraph: «Fakat Türkiye, akla gelmeyecek bir küstah­ lıkla intikam ve katliam politikasına tâkip etmek te devam eylerken İn­ giltere elleri kollan bağ lı duramazdı» d iy o r! Daily Express gazetesi de; «Müttefikler İstan­ bul şehrini işgale karar vermişlerdir» demekte­ dir. Bu İngiliz gazetesi de, Tüıklerin Trakya- da Rumlara karşı giriş­ tikleri taarruzların ya­ rattığı tehlikeye de işa­ ret etmektedir. (Buna dair haberler ise, Atina’ da yaratılmıştır). Ayrıca Daily Express, Ermeni katliamından mesul gör­ düğü İzzet Paşa’mn da

Damat Ferit’i iktidara getirmek için tertioler peşinde olduğu açıklanan Padişah Vahidetlin

Başbakanlığa davet edü- mesi ihtimâlinin yarattı­ ğı tehlikelere işaret ey­ lemektedir !

Times gazetesi ise, İs­ tanbul’un tarihin; tah­ rif eyleyen uzun bir makalesinden bu şehir­ den Türklerin neden atıl ması gerektiğini izaha ça lışmaktadır.

İngiliz basmana ayrıca intikâl ettirilmiş resmî bir tebliğde ise, mütte­ fiklerin Türkiye Hükü - metine sert bir nota göo derdikleri ve bu notayı, lüzumlu görüldüğü tak­ dirde, sert tedbirlerin de tâkip edebileceği bil­ dirilmektedir.

Evening _ Standard ga­ zetesi de, İstanbul’un iş- gâline doğru gidilmek­ te olduğunu açıklamak­ ta ve bu şehrin dolayla­ rında İngiltere’nin 30.000 kişilik bir askerî kuv­ veti bulunduğunu ve bunun 13.000 kişisinin de, «Hindistan askeri» olduğunu kaydetmekte­ dir.

YENİ BİR HARP PARİS .— Fransız gazeteleri iki günden beri İstanbul şehrinin işgâl altına alın maşı ile ilgili haberlerle doludur! (Le TEMPS) ve (Journal deş Debats) 7 marttan itibaren ve Londra’dan aldığı haber­ lere dayanarak bu ko­

nuyu yorumlamaktadır­ lar. (Le TEMPS) dünkü

ı başmakalesinde, İstan­

bul'un işgalinin yen; bir şey olmayacağını belirte­ rek, müttefik kuvvetle­ rinin bu şehre mütare­ keden sonra girdiklerini Ve 16 aydan berj orada bulunduklarını hatırlat­ maktadır. Bu gazete, ; Londra ve Atina’da iste­

nildiği gib; şimdi bu iş­ galin veni bir şekle so- kulacağını ve muhteme­ len bazı bakanlıkların iş gâl altına alınacağını ve parlâmento’nun da dağı­ tılacağını kaydetmekte ve şöyle demektedir:

« — Eğer sonuna ka­ dar gidilirse İstanbul Türkiye’nin başkenti ola rak kalabilir. Fakat hiç bir zaman müstakil bir Türkiye’nin başkenti ola­ maz. Kısacası Türk hükü metine ya bir protakto- rayı kabul etmek fakat bu şehirden defolup git­ mek şıklarından birini kabul etmesi istenecek - tir.»

Fransız gazetesi müta­ rekeden ve zaferden 16 ay sonra, barışı kabul ettirmek için yeni bir harb; eöze almak icarı e - deceğini de eklemekte­ dir. Le TEMPS, men­ faatleri dolayısiyle Fran sa’nın da bu yeni işgale katılması gerektiğ;. tezi­ ni savunmaktadır.

Bosfor gazetesi, ancak diktatör olarak iktidara ge

lebilecek olan Damat Ferit'in Kuvayi Milliyeye kar­

şı sevkedeoek kuvvet bulamıyacağım anlayınca

Padişahın, hükümeti kurmak hususundaki teklifini

reddettiğini açıkladı.

v o s s n

Salih Paşa, mütarekeden sonraki dokuzuncu Osmanh Hükümetini teşkil etmiş ve va zifeye başlamıştır. Al; Rıza Pa şa Hükünıeti’ndeki Şeyhülis­ lâm İbrahim Efendi, İçişleri Bakanı Hazım Bey, Dışişleri Bakam Sefa Bey, Harbiye Ba­ kanı Mustafa Fevzi Paşa yer­ lerini yen; kabinede de aynen muhafaza etmişlerdir. Bahriye, Maliye Bakanlıkları ile Şura­ yı Devlet Başkanlığı dolduru­ lamamıştır. Bahriye Bakanlığı na Başbakan Salih Paşa vakâ- leten bakacaktır. Bu defa Na fia Bakam olan Tevfik Bey Maliye Bakanhğı’nı şimdilik vekâleten idare edecektir. Ma arif Bakanlığı’ na getirilen Ab durrahman Şeref Bey de Dev let Şûrası Başkanlığı’nda ve­ kâleten kalacaktır.

Mülkiye Dairesi Başkam Ce lâl Bey Adliye, Defter; Hakanî Emini Ziya Bey Ticaret ve Ziraat, eski Şeyhülislâm Ömer Hıılûsi Efend; de Evkaf Ba­ kanlıklarına getirilmişlerdir.

SA R AY ’IN TERTİBİ ! Heyeti Temsiliye Üyesi ve Sivas Milletvekili Hüseyin Ra­ uf Bey dün akşam kabine üze- rindek; görüşlerini aşağıdaki şekilde Mustafa Kemal Paşa’-

ya bildirmiştir:

«Bu şekil, Damat Ferit Pa- şa’ya zaman kazandırmak mak sadiyle Saray’ın tertibidir. Sa­ lih Paşa, bir buhrana set çek­ mek suretiyle bu suretle va­ tana yararlı bir hizmet yaptığı­ na inanmaktadır. Bizim fikri­ miz bu kabineye itimat ver­ memektir ve bunu, grupta te­ min için çalışıyoruz. Ferit Pa­ şa tehlikesi el’an mevcuttur. O’na nazaran vaziyetin temin buyrulması marûzdur.

«Şayanı dikkat olarak şu­ nu da arz edelim ki, Salih Paşa’ca Mili’ Meclis dahilinden bakan almaklığın imkânsızlığı anlaşıldıktan sonra, hariçten alacağı kimselerin tespiti için grubun fikrin; yoklayacaktı. Halbuki sonra bundan da vaz- geçecerek kabineyi kendili­ ğinden teşkil eylemiştir.»

Rauf Bey yeni Adliye Ba­ kanı için de : «Celâl Bey’in mesleğini bilmiyoruz» demek le iktifa etmiştir.

Hatırlarda olduğu gibi kabi­ neye milletvekillerinden ba­

kan alınmamasını bizzat Pa­ dişah istemiştir.

8 mart tarihli Hattı Hüma­ yunda Padişah bütün emelinin, milletin tahtın etrafında bir­ lik halinde bulunmasının te­ mini olduğunu bildirmiştir.

FRANSIZ ADAMI

İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Dö Robek tarafından kabine buhranı ve yeni Baş­ bakanla ilgili olarak 5 martta Londra’ya gönderden bir şifre telgrafta, Salih Paşa’dan, «Silik bir şahsiyet» diye bahsetmek te ve onun Fransızların ada­ mı olduğunu ileri sürdüğü öğ renilmiştir.

DAMAT FERİT: DİKTATÖR !

Son günlerde Damat Fe­ rit’in Başbakan yapmak iste­ yenlerin gizli maksatlarının ne olduğunu, Yunan hizmctiu de bulunan bir Fransız tara­ fından çıkarılan (BOSFOR) gazetesi dünkü nüshasında ga­ yet açık bir surette ve şu şe­ kilde anlatmaktadır:

«Damat Ferit Paşa iktidar mevkiine ancak diktatör ola­ rak gelebilirdi. Her neye mal olursa olsun memlekette in­ tizam ve meşruiyet tesisine kat’iyen karar vermesi lâzım dı. Bunun için de askerî bir dayanağa yâni Kuvayi Millîye’ ye karşı koyacak askeri kıtala ra ihtiyacı vardı. Bu şartı koy mak meseleyi halletmek de­ mektir. Çünkü Damat Ferit Paşa’nm bu kaıtaları tedarik e ilebilmesi ihtimâli yoktur. İş­ te bunun içindir ki, Damat Ferit Paşa eski arkadaşların­ dan olan bir askerle uzun uzun görüştükten sonra Baş­ bakanlığı reddetmiştir!

«Damat Ferit Paşa bu zatı hem Harbiye ve hem de İçiş­ leri Bakanlığı’na geçirecekte Diktatörlük gayesi bu iki ba­ kanlığı bîr elde birleştirmeyi icap ettirmekteydi.

«Yalanlamalara rağmen Da nıat Ferit Paşa Saray’a dâ- vet edilmiş ve kendisine Baş­ bakanlık Padişah tarafından teklif olunmuştur. Damat Fe­ rit Paşa arkadaşları ile görüş­ mek ve siyasî vaziyeti tetkik etmek için müsaade istemiş ve yukarıda söylediğimiz sebepler den dolayı da hu teklifi red­ detmiştir.»

(2)

2

STİKLÂL HARBİ GAZETESİ, SALI 9 M A R T 192<J

İngilizlerin işgal altına almayı tasarladıkları İstanbul’d a . Başbakanlık binası.

Ingiliz yüksek komiseri, şehirde hangi

noktaların işgal edilmesi lâzım geldiğini

Londra'ya bildirdi. Parlamentonun

dağıtılmasını tavsiye etti

Mustâfa Kemalin

basına tavsiyeleri

ANKARA

İngiliz Yüksek Komiseri A - miral Dö Robek öncekj gün Londra’ya yolladığı bir telgraf ta, İstanbul’un işgali ile ilgili görüşlerini açıklamaktadır. în giliz amirali, Yüksek Konse­ yin, Ali Rıza Paşa ile Bakan­ larıma tevfiki hususundaki tek lifini yerinde görmemekte ve buna mukabil Milliyetçi li­ derler ile İttihat Terâkki’nin tehlikeli elemanlarının tevkif edilmeleri gerektiğini kaydet­ mektedir.

Amiral Dö Robek, mütare­ keden beri mevcut işgalin b'ü defa, «Fiilî bir işgale» çev­ rilmesini savunurken, yapı­ labilecek hareketleri de şu şekilde .özetlemektedir:

— Bakanlıklar, resmî daire­ ler, polis, jandarma merkezle­ ri, posta ve telgraf işgal edi­ lerek kontrol altına alınır.

— Muhtemelen Parlâmento­ yu da işgâı etmek gerekecek­ tir.

Fakat İngiliz yüksek komi­ seri bir geniş işgal hareketi karşısında neler olabileceğini de kendi kendine sormaktan kendini alamamakta ve şu ih­ timâlin göz önünde tutulması­ nı da istemektedir:

— Bu vaziyette hükümet teş kili imkânsız olacaktır. Resmî çevreler greve gidecektir. Sul­ tanın ve Parîâmento’nun ve hal kın umumiyetle tutumunun ne olacağı da belirsizdir.

Amiral, işgâlin başlaması ile bir beyannâme neşredilmesi ni ve bunda milliyetçilere kar şı Padişah’ı, hilâfeti ve halkı korumak için böyle bir hare­ kete girişildiğinin ilân " olun­ masını da tavsiye etmektedir. Ayrıca, yüksek komiser, İz­ mir’i, Edirne’yi ve Erzurum’u koparan. Padisah’ı bir muha­ fız alayı ile İstanbul’da bıra­ kan barış şartlarının çok şid­

detli bir mukavemetle karşı­ lanacağını da tekrar tekrar Londra’ya bildirmiş, takviye lüzumu üzerinde yeniden dur­ muştur.

Amiral Dö Robek, İstanbul’ un işgali ile ilgüi hazırlıkları dün General Milne ve Fransız Yüksek Komiserj Defrance ile ile yeniden görüşmüştür. Bu görüşmeler İtalyan yüksek ko miserinden gizli tutulmuştur. Üç yüksek komiserinin iştira­ ki ile bir toplantının bu sabah yapılacağı da öğrenilmiştir.

İNGİLİZ ORDU

GAZETESİ NE D İY O R ? İngiliz (Karadeniz ordusu) nun sözcülüğünü yapan ve İngüiz birlikleri için şehrimiz de çıkarılmakta olan (Orient News) adlı gazete, Anadolu milletperverlerine «Çılgınlar» diye çattığı bir makalesinde son kabine buhranı için şun­ ları yazmaktadır:

«B u makalemiz intişaı et­ mezden evvel belkj de yeni kabine teşekkül etmiş olacak­ tır. Türkiye’de mütemadiyen zuhur eden kabine buhranla­ rının sebep ve âmillerini İtti­ hat ve Terâkki’nin yerine he­ men geçen millî hareketin Mü let Meclisini tamamen mura­ kabesi altında tutmasında ve dahilde memleketin menfaat­ leri hilâfına hareketlerde bu­ lunmasında aranmalıdır.

Merkezî hükümet bu ka­ dar aykırı siyasî fikirlere mâ lik olan bu adamları imhâ et­ mek hususunda âciz göstermiş tir.

Bu adamlar muhtelif fırsat­ lardan istifade ederek memle­ keti mütareke hükümlerini ifa edemiyecek bir hâle getirmiş­ lerdir. Bunun neticesi olarak Türkiye’de birçok hükümetler gelip geçmiş, halbuki bu adam lar vilâyetlerdeki hususî

teş-.küâtına ve çılgın siyasetleri­ ne devam etmişlerdir.

Eski pantürk taassubunun Avrupa efkarıumumiyesinin müzaheretine mazhar olma­ ması ve neticede bu umumî efkârda nahoş bir tesir ya­ parak şiddetli bir sarsıntı pey da etmesi pek tabiî id i

(

yeiıi

= 9 marttan 16 marta ka-| dar muteber azamî pe- 5 rakende fiat listeleri İa- | şe Müdürlüğü’nce üân İ edilmiş ve gazetelere de = göndeıilmiştir.

| Yeni narh listes; şöy-| ledir:

I Unlan Avusturyalya, = Kanada unlan ekstra ok | kası 31 kuruş. Yerli b i- I rinci 26, ikinci 23 kuruş, i Pirinç: Amerikan p i-| rinci 59, Tosya (Kasta- I monu) pirinci 48. kuruş. 1 Nohut: Birincj Biga | nohutu 32, ikinci (27) ve | Bandırma nohutu 17 ku - 5 ruştur.

j§ Makama: Yerli beyaz İ makarna 44, esmer m a- | kama 38 kuruş.

İ Çalı Fasulyasi: Okka-| sı 34 kuruş.

| Bulgun Ala bulgur 32, = orta bulgur 28, âdi b u l- | gur 23 kuruş.

| Patates: Okkası 20-16 İ buruştur.

1 Şeker: Kare şekeri 88,

Heyeti Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa, Müdafaai Hukuk Cemiyetlerine 4 mart­ ta yolladığı bir telgrafta, gaze­ telerin ve bilhassa Kuvayı MU lîye sözcüsü olarak hareket eden gazetelerin dikkate alma ları gereken bazı hususları bil­ dirmiştir.

«Şu sırada Kuvayı Milîîye- nin sözcüsü olarak tanınmış gazetelerin vatanın yüksek men faallerin; az çok ihlâl edebiie cek bazı hatâlara düşmeleri» ihtimâline karşı Mustafa Ke­ mal’in işaret ettiği hususlardan biri d e :

« — Avrupa’da daima em­ peryalizm tesisine hücum et- nıek»tir.

Mustafa Kemal Paşa’ııın, göz önünde bulundurulmasını istediği diğer hususlar şun­ lardır:

— Avrupa efkârıumumîyesi­ nin aleyhimizde yaratdmak is­ tenilen cereyanlara kolaylıkla kapılmalarına yardım edecek tezyifat ve tabkirattan kaçın­ mak.

— Müdafaa! Hukuk husu­ sundaki neşriyat ve müdafaat- ta daima hukukumuza ve fedâ­ kârlığımıza istinat ederek İti­ lâf devletleri arasındaki anlaşmazlıkları yalnız Avru­ pa gazetlerinin neşriyatım nak letmek suretiyle bahsetmek.

— Suriye ve Arabistan, İrak. Elviyeî Selâse, Kafkasya, A - zerbeycan ve Gürcistan me­ saili hakkında bunları hiçbiriy le dilgir etmeyecek ve hukuk ve istiklâllerine tamamen ta­ raftar bulunduğumuzu gös­ terecek tarzda idareî lisan ey­ lemek ve protestolarda mua- hezatta, İtilâf Devletlerini ida­ re eden bugünkü hükümetleri muhatap addederek dahna ef­ kârı umumiyenin ve milletlerin hak ve adalet tarafları olduğu na emin bulunduğumuzu tek­ rar etmek.

— Vflson prensiplerinin dai­ ma her millet için müdafaa! hukuk esas olduğunu göster­ mek, küp şekeri 104 kuruş«. 1 Zeytinyağı: Birinci y e - | meklik zeytinyağı 125, § ikinci (110) ve üçüncü | (95) kuruştur.

Yağlar: Halis Halep | yağı 200 kuruş, A m e- E rikan pamuk yağı: 105, ğ ayçiçeği yağı 800 kuruş- =

tur. =

İyi tuzlu Trabzon y a - = ğı: 180, âdi trabzon yağı: § 165, iyi Anadolu yağı: | 165-150 kuruştur.

Sabunlan Ekstra külçe | sabunu 73, yerli ekstra: ğ 58 kuruş.

Zeytinler: Trilya nâ- | mı altında satılan zey- § tin: 70, yerli birinci zey- | tin; 60, yerli ikinci zey- 1 tin: 55, üçüncü (47) ku - | ruştur okkası. | Gaz yağı: Brinci A m e- § rian gaz yağı: (beyaz): § 34, Batum gazı: 34. R o- | manya çifte arslanlı: 26 I kuruş.

înee tuz: Okkası 10 | kuruştur.

— Anadolu ve Rumeli’nin sı­ kı ve samimi bir millî birlik ile mevcudiyetini muhafazaya âzim bulunduğunu ispat etmek,

— Din meselelerinde daima müteyakkız ve takdirkâr bu­ lunmak ve hilâfeti İslâmiye’- nin masuniyeti gayesine mü­ teveccih bir Usan kullanmak, — Avrupa devletlerinden hiç birine karşı mütehakkimâne ve tafrafuruşane lisan kullar,d- tnayarak kanımızı fedâ eyle­ memize azm ve imanımıza is­ tinat ettirmek,

— Islâm âlemi hakkmda- ki neşriyatta Turanizm ve Pa­ nislamizm propagandasından te vekki ederek Asya’dakj ha­ reketlerin Müslüman millet­ ler tarafından kendi hudutla­ rı ve milliyetleri dahilinde is­ tiklâle kavuşmak dâvasından ibaret bulnduğunu ilân etmek

--- ♦

---Alem darın

M. Kemal

Paşa'ya

tavsiyesi

« Süt dökm üş kedi gibi bit k öşey e çekilsen daha iyi ob

mazmı ? »

ALEMDAR gazetesinin dun kü nüshasında (Nakşiberap) başlıklı fıkra sütununda, «A y dede» imzası ile Mustafa Ke­ mal Paşa için şunlar yazılmış­ tır:

Millet Paşası, Paşadayı ya­ hut dayıpaşa, bırak elindeki ötmez boruyo, sana artık dert 1; çoban gibj dağ başında ya­ nık yanık kaval çalmak düştü. Yapıcıyım diye işe başladın meğerse yıkıcıimişsin, dülger istedik ırgat çıktın, baltayı vur dun memleket çamım devir­ din. Şn yaptığım beğeniyor musun? Cankurtaranun dedin (bir kelimeyi sansür çıka r -mış)... Hekim çağırdık Ezrail geldi. Kaldıramıyacağin yükün altına sana kim gjr dedi. Y ı­ lan deliğinene çöp sokarsın. A n kovanına niye el uzattın? Damla damla akan musluğu büsbütün kuruttun, hâni da­ ha bol akacaktı? Ağır ağ:r yoluna giden atı mahmuzlan ıp çökerttin. Hâni koşup uçacak il. Ne beceriksiz elin varmış. Arpa ektik, dan çıktı, pişmiş aşa su katıldı. Olanları beğen­ dim m i?

Hâni su getirecektin! Üs­ telik testiyi de kırdın. Hani kaş yapacaktın, üstelik göz de çıkardın.. Hâni civciv alacaktık, üstelik yunıurtalan da cılık et tin.

Erzurum’daki hesap İstan­ bul’a Uymadı. Anladın a...

Kerametlerin kendinden men kûl kaldı. Hâni su üzerinde yürüyecektin, dere bile aşa­ madın. Hâni ateşe girecektin, sıcağa bile dayanamadın. Hâ­ ni ölüye can verecektin, uyku bile açamadın. İttihat ocağını yaktın...

Marifetlerin; beğendin mi? Artık büyük lâfa yekûn mt san, çıkma? voldan geri dön-

sen, bu dâvadan elini çeksen süt dökmüş kedi gibi bir kö­ şeye çekilsen daha iyi olma; nıı ? »

'.ımııınıtııımmıiHiiHiııımmmıımnımiMimmımnmnmımmıımmımııımtMnımmımmımıııiı. 2iııııtifliııııııiiiııııifiıııiH itım ııııııııııiHiiHiım ııııııuıııııııııııııııııııııııııııııım ıım ııiH nıııtıtıı«iiıiH £

I Gıda maddelerinin

!

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Periyodik Tablo’daki aktinidler grubunun plütonyum ve küriyum gibi görece geç keflfedilen ve nükleer santral yan ürünleri olarak tand›¤›m›z ya da taban malzeme

Yaş olsa ol­ sa dünyayı daha bir topluca, daha bir geniş açıdan görmeye yarayabilir ve bu niteliği ile gidenin yanında asıl kalanın, dünyayı dün­ ya

Ortaköy, bakımsız soka klan, otopark ve trafik sorunu, bar ve lokantalara polis baskısı, özensiz esnafı ve este tikten uzak binalarıyla bir gerileme dönemi

İkinci Dünya Harbinin sona erdiği 1945 yılının Ekim ayında Londrada toplanan Birleşmiş Milletler Eğitim Konferansında (1) eğitim ve bilim yönünde

Nous avons des raisons pour penser que si les dirigeants arméniens obéissant aux vœux de leurs Ressortissants, avaient réclamé la tutelle française en Cilieie,

15 gün önce İstanbul'da hizmete giren Mezzaluna, duvarlarını süsleyen 140’tan fazla “yarım ay” temalı resimle renkli bir dekorasyona sahip.. Fotoğraf: Tarık

Akut koroner sendromda diğer bir hemşirelik tanısı; reperfüzyon sırasında iskemik hücrelerin irritabilitesine sekonder gelişen hız, ritim ve iletim

Hasta ve sağlıklı bireylerin uyku ile ilgili olarak yaşadıkları sorunları, uykuyu etkileyen hastalıkları, çevrenin koşullarını belirleyebilmeli ve uyku kalitesini