• Sonuç bulunamadı

Week 3

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Week 3"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Week 3

ÇEVİRMENDE BULUNMASI GEREKEN TEMEL NİTELİKLER

Herhangi bir çevirmende bulunması beklenen ilk ve en açık görülür nitelik, onun kaynak dili doyurucu bir biçimde bilmesidir. Çevirmenin, "genel anlamı şöyle bir çözmesi" ya da sözlüklere başvurmada ustalık kazanmış olması (zaten her zaman yapmak zorundadır bunu) yetmez. Çevirmen, yalnızca iletinin açıkça ortada olan içeriğini anlamakla kalmamalı, ince anlam ayrımların, sözcüklerin anlamlı, coşku-sal değerlerini ve iletinin "tadını ve ruhunu" belirleyen biçemsel özellikleri de

kavramalıdır. Kaynak dilin zenginliklerini bilmekten daha önemlisi, alıcı dil üzerinde tam bir denetime sahip olmaktır. Kaynak dildeki iletiyle ilgili bilgiler çoğunlukla bir ölçüde sözlüklerden, yorumlardan, teknik yazılardan çıkarılabilir ama alıcı dildeki ustalığın yerini tutabilecek hiçbir şey yoktur. Gerçekten de çevirmenlerin yaptıkları yanlışların çoğu ve en ciddileri, öncelikle alıcı dili adamakıllı bilmemekten kaynaklanır. Bununla birlikte bir dili genel olarak bilmek başka, kendine özgü bir konuda uzmanlık bilgisine sahip olmak başka şeylerdir. Örneğin insan, dili genel olarak bilebilir ama gene de nükleer fizik ya da organik kimya konusunda hiçbir şey bilmeyebilir. Böylesi bir genel bilgi, bu gibi alanlarda çeviri yapabilmeye yetecek temel oluşturmaz. Başka deyişle, çeviri sürecinde sözkonusu olan iki ya da daha fazla dile ek olarak çevirmen, ilgili konuyla da baştan sona tanışık olmalıdır (Limaye, 1955).

Çevirmen, gerekli teknik bilgilerin hepsine sahip olsa bile gerçekten sezgin bir insan değilse, aslında yetkinliğe erişemez. Basil Anderton (1920, s. 66) çevirme nin özgün yazar karşısındaki bu sezgisini, iyi oyuncunun rolünü "hissetme"sine benzetiyor: "Kullanması gereken sözcükler önceden belirlenmiştir.

O, bu sözleri hareket, ses ve yüz ifadesi diliyle yorumlamak zorundadır: kısacası onun bu sözcükleri gözle görülür, kulakla işitilir insan coşkularına çevirmesi gerekir; o, kişileri kendinde yeniden

yaratmalıdır." Benzer biçimde çevirmende de, öykünme yeteneği, yazarın rolünü oynayabilme yetisi, onun davranışlarım, konuşmasını ve edasını en yakın biçimde kesinleştirebilme becerisi bulunmalıdır.

……….

THE CONSTITUTION OF THE REPUBLIC OF TURKEY (1961) PART TWO FUNDAMENTAL RIGHTS AND DUTIES

General Provisions

I. The Qualification and the Protection of the Fundamental Rights

ARTICLE 10- Every person has individual, inviolable, untransferable and unrenouncable

fundamental rights and freedoms. The state removes all political, economic and social obstacles which limit the fundamental rights and freedoms of individuals irreconcilable with the peace of persons, social justice and the principles of the state of law; it provides the conditions required for the development of the material and moral existence of individuals.

II. Substance of the Fundamental Rights

ARTICLE 11- The fundamental rights and liberties may only be limited by laws in accordance with the text and spirit of the Constitution. A law can not violate t he substance of a right or freedom even if it is for the benefit of public welfare, public morale, public order, social justice and national security.

III. Equality

ARTICLE 12- Every person is equal before the law without exception of language, race, sex, political opinions, philosophical thoughts, religion and sect. No privilege may be granted to any person, family, group or class.

IV. The Status of ForeignersARTICLE 13- The rights and freedoms defined in this part, may be limited for foreigners by law in accordance with the international law.

Referanslar

Benzer Belgeler

A reading of Layton’s poetry relating to the Jewish themes brings to light the matrix of Nihilism as was conceived by Nietzsche.. By presenting this aspect in his Jewish poems,

Particularly in countries where the vast majority of the population belongs to one particular religion, exhibition of the rituals and symbols of this religion without regard

of food security only from the physical (economic) accessibility of food for population, it is necessary to include the parameters of social accessibility in the known system

In the foreground there is not income redistribution through the budget and free social services as in the Swedish model, but creating the favorable economic

İlk tahsile Süleymaniyedeki Kaptanpaşa mektebinde başlamış ve orta tahsilinden sonra Kuleli askerî tıbbiye idadîsiie askerî rüşdiyeyi ik­ mal ederek

[r]

During 1921-37 the government appointed the Auxiliary Committee of Statutory Commission on Education as an adjunct of the Simon Commission and revived the Central Advisory Board

SED assistance, a tool developed by the state to combat child poverty, is a form of economic support for children who are unable to access education, health