• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 19 Mart 2008

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 19 Mart 2008"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENİ

19 Mart 2008

Haber Özetleri

Irak

 Irak'ta bulunan ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, ABD ve Irak arasındaki yeni stratejik ilişkiler konusunda yapılan müzakerelerin sonuçlanmasında ve gelecek günlerde yasaların önemlilerinin geçirilmesi konusunda Kürt lider Mesut Barzani'nin yardımlarına güvendiklerini söyledi. Ortadoğu turu kapsamında önceki gün Irak'a giden Cheney, Bağdat'ın kuzeyindeki Balad Hava Üssünde 3 binden fazla Amerikan askerine hitap ettikten sonra, kuzeydeki Erbil kentine gitti. Burada Mesut Barzani ile görüşen Cheney, ilk defa gittiği Erbil'e gecikmiş bir ziyarette bulunduğunu belirterek, Barzani ile başta Irak'ın kuzeyi olmak üzere bu ülkeyle ilgili tüm konuları görüştüklerini ifade etti. Cheney, görüşmede terör örgütü PKK sorununun ele alınıp alınmadığı konusunda ise bilgi vermedi. Cheney'nin bölgeyi ziyaretini "tarihi gün" olarak niteleyen Barzani ise yeni, federal, demokratik ve çoğulcu Irak'ın inşa edilmesi için olumlu rol oynayacakları konusunda verdikleri taahhüde uyacaklarını kaydetti. Barzani, Cheney'e Irak Anayasası konusunda verdikleri söze bağlı kalacaklarını söyleyerek, sorunların değil; çözümün parçası olmak için olumlu rol oynamaya devam edeceklerini ifade etti. (AA)(AP)

 Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, ABD öncülüğündeki işgalin başlamasından bu yana geçen beş yıl içinde Irak toplumunda bölünmenin iyice derinleştiğini söyledi. Zebari, AP'ye verdiği demeçte, bu beş yılın umut ve beklentilerle dolu olduğunu, Irak toplumunun bir dönüşüm içerisine girdiğini ve artık bir dönüm noktasına geldiğini belirtti. Bununla birlikte bu dönemin gözyaşı ve kan da getirdiğini ifade eden Zebari, iç savaştan kaçınılabildiğini, özellikle mezhep savaşının çıkmamasının bir başarı olduğunu kaydetti. Zebari, ''Ancak yabancı güçler aniden çekilirse, sonuç felaket olur'', diye konuştu. (AA)(AP)

 Irak'ta Amerikan işgali 5'inci yılını doldururken, ülke ulusal uzlaşı arayışında.

Ancak Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin dün açılışını yaptığı ulusal konferans daha başlamadan sonuca erişememenin işaretini verdi, Sünniler konferansı boykot etti. Irak Başbakanı Maliki, "Ulusal uzlaşı bir slogan değil, Irak'ın yeniden inşası için bir stratejik vizyondur", dedi. Sünni Irak Uzlaşma Cephesi bloğunun sözcüsü ise, "Şii partiler taleplerimizi tanıyıncaya kadar toplantılara katılmayacağız", şeklinde konuştu. Sünniler, güvenlik konularında karar alma sürecine daha fazla dâhil olmayı, hakkında suçlama olmayan tutukluların serbest bırakılmasını ve Şii milis kuvvetlerinin dağıtılmasını istiyor. Saddam Hüseyin döneminin Sünni yetkililerine verilen idam cezaları da Sünnilerin tepkisini çekiyor. (CNNTÜRK)

(2)

 Irak’ta düzenlenen ulusal uzlaşma konferansında konuşma yapan Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, konferansın siyasi güçlerin birliği sloganıyla, ülkede güvenlik ve milli egemenliğin temini amacıyla düzenlendiğini bildirdi. El-Maliki konuşmasının devamında, ulusal uzlaşma planının birçok hedefinin gerçekleştirildiğini belirten Maliki, bu planla elde edilen en büyük kazanımın, ülkenin etnik ve mezhebi anlamda bir iç savaşa sürüklenmesinin önlenmesi olduğunu ifade etti. Öte yandan Irak hükümet sözcüsü Ali El Debbağ, hükümetin, tüm Iraklıların ve tüm siyasi grupların siyasi alana katılımda eşit haklara sahip olduklarını, hiçbir siyasi parti ve grubun siyasi inisiyatifi kendi tekelinde tutamayacağı görüşünde olduğunu belirtti. (www.alsumaria.tv)

 Irak Türkmen Cephesi (ITC) Yürütme Kurulu üyesi ve Milli Türkmen Partisi Başkanı Cemal Şan yaptığı açıklamada, ulusal uzlaşma konferansının Irak’ın siyasi, idari ve ekonomi ile ilgili sıkıntılarını çözmek için değil; sadece toplanmış olma görüntüsü vermek amacıyla yapıldığını açıkladı. Şan yaptığı açıklamanın devamında, “bu gibi konferanslarda Irak’ın bütün siyasi kuruluşlarının davet edilmesi ve Irak’ın siyasi sahasında yeni bir fırsatın yaratılması gerektiğini” söyledi. (www.nahrain.com)

 Irak Yargıçlar Yüksek Kurulundan yapılan açıklamaya göre, genel af yasasından yararlanan kişi sayısının 6456 olduğu açıklandı. Yapılan açıklamanın devamında, “yasanın çıktığı günden itibaren ülkenin her yerinde 9248 dosyanın incelendiği belirtilirken, 2792 dosyanın bu aftan yararlanmadığı” açıklandı. (www.radiodijla.com)

 Irak Parlamentosu ve Irak Uzlaşma Cephesi üyesi Dr. Abdülkerim El-Samerrai bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Cephe üyelerinin, ulusal uzlaşma konferansının bu sıkıntılı durumda başarıya ulaşmayacağı kanaatinde oldukları için toplantıya katılmadıklarını” açıkladı. El-Samerrai konuşmasının devamında, “Irak hükümetinin bu gibi konferanslarda hiçbir başarıya ulaşamayacağını ve siyasi yollarını değiştirmeleri gerektiğini” vurguladı. El- Samerrai, “buna benzer konferansların yapıldığını; ancak hükümetin bu temiz projeyi başaracağına inanmadıkları” açıklamasında bulundu. (www.iraq-ina.com)

 BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) raporuna göre, 2007 yılında AB ülkelerine iltica başvurusunda bulunan Iraklıların sayısı önceki yıllara göre iki kat fazla oldu. Rapora göre, Irak'taki şiddet olaylarının azalmasına rağmen ülkesini terk etmek isteyen Iraklıların sayısında büyük bir artış görüldü. İltica başvurusunda bulunan Iraklı sayısı 2006'da 19 bin 375 iken, bu sayı 2007 yılında 38 bin 286'ya ulaştı. Yaklaşık 17 bin Iraklı da ABD'ye yerleşmek için başvuruda bulundu. BMMYK'nin istatistiklerine göre AB ülkelerine iltica etmek için başvuran her 5 kişiden neredeyse biri Iraklı. 2 milyon kadar Iraklının ise Suriye, Türkiye, Lübnan ve Mısır başta olmak üzere komşu ülkelere yerleşmek istediğini açıklayan BMMYK; 2,5 milyon Iraklının da kendi ülkesinde göçebe hayatı yaşadığına dikkati çekti. İltica başvurusunda Iraklıları Ruslar takip ediyor. (AA)(AP)

 Suriye, Lübnan, Mısır ve Ürdün yetkilileri, Iraklı mülteciler sorununu ele almak üzere bugün Amman'da bir araya geldi. Türkiye'nin de gözlemci olarak

(3)

katıldığı Amman toplantısının açılışında konuşan Ürdün Dışişleri Bakanı Salah Beşir, "yüz binlerce mülteciye kucak açan ülkelere daha fazla yardım edilmesini" istedi. Ürdünlü Bakan, Iraklı mültecilerin evlerine dönmeye hakları bulunduğunu belirterek, "Bizim görevimiz, onların can ve mal güvenliğini sağlamak için gerekeni yapmak", dedi. Toplantıya Türkiye'nin yanı sıra İran, BM ve G8 temsilcileri de gözlemci olarak iştirak ediyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, yaklaşık 2 milyon Iraklı mültecinin bulunduğu Suriye ve Ürdün'e yaptığı yardımı geçen ay artırmıştı. (AA)(AFP)

 ABD öncülüğündeki Irak işgalinin başlamasının 5. yılında konuşan İspanya eski Başbakanı Jose Maria Aznar, savaşı savundu. ABD Başkanı George W.

Bush ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair ile birlikte Irak Savaşının kaderini belirleyen isimlerden olan, dönemin İspanya Başbakanı Aznar, o dönem yaptıklarından pişman olmadığını belirterek, "yine olsa aynı kararı alırdım", dedi. Aznar, "Irak'ın şu andaki durumu, Saddam Hüseyin'in zamanından daha kolay. İdeal bir durum değil; ama daha olumlu. Halk oy kullanıp, seçimlere katılabilir, özgürce konuşabilir, ülkede özgürlük var", şeklinde konuştu. (AA)

Ortadoğu

 İsrail'e resmi bir ziyarette bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, ziyaretinin son günü İsrail parlamentosunda, ''Soykırımın, Almanlar için bir utanç kaynağı olmaya devam ettiğini" vurgulayan Almanca konuşma yapması parlamentonun çeşitli partilerine mensup bazı milletvekilleri tarafından protesto edildi. Protestocu milletvekilleri, Merkel'in konuşması sırasında salondan ayrıldı. Merkel kendisine Knesset'te Almanca konuşma fırsatı verilmesi nedeniyle, İbranice teşekkür etti. Merkel, "Almanya adına 6 milyon Yahudi'nin kitleler halinde öldürülmesi, Yahudi halkına, Avrupa'ya ve tüm dünyaya tarif edilemez acılar getirmiştir", dedi ve soykırım için İbrani dilinde özel olarak kullanılan "Şoa" kelimesini sarf ederek, "Şoa, biz Almanları utanç içinde bıraktı. Kurbanların önünde saygı ile eğiliyorum, Soykırımdan kurtulanların, onların kurtulmalarına yardım edenlerin huzurunda da saygıyla eğiliyorum", dedi. Merkel, Almanya ve İsrail'in, yaşanan soykırım nedeniyle her zaman birbirine bağlı olacaklarını ifade ederken, antisemitizm ve ırkçılığın, Almanya'da veya Avrupa'da bir daha asla bir yer bulmaması gerektiğini söyledi. Konuşmasında, Almanya'nın her zaman İsrail'in arkasında olacağını söyleyen Merkel, İsrail'in Gazze Şeridi ile sınırındaki yerleşim yerlerine Filistinlilerce atılan Kassam roketlerine karşı kesin tavır sergiledi. Merkel, Kassamların sivilleri hedef aldığını dile getirdi ve "Açık bir şekilde söylüyorum.

Kassamlar mutlaka durmalıdır. Terör saldırıları bir suçtur ve asla siyasi anlaşmazlıkları çözmez", dedi. (AA)

 İsrail'de Perşembe günü akşamından itibaren başlayacak Purim Bayramı öncesinde, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da tam kapatma uygulamasına geçti.

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ve savunma ile ilgili kuruluşların ortaklaşa aldığı karar çerçevesinde, İsrail ordusu, bu gece yarısından itibaren 4 gün süreyle Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da tam kapatma uygulayacak. Uygulama, cumartesi günü gece yarısı sonlandırılacak. İsrail ordu sözcülüğü, uygulama süresince insani yardım geçişleri ile doktorların, sağlık görevlilerinin, hükümet

(4)

dışı örgüt temsilcilerinin, avukatlar ile din görevlilerinin, bölge ve irtibat ofislerince geçişlerine izin verileceğini bildirdi. Kapatma uygulaması sırasında, Batı Şeria'da ve Gazze'de ticari geçiş noktalarının açık tutulacağı belirtildi.

Gazetecilerin de geçişlerinde sorun yaşanmayacağı belirtildi. Ordu sözcülüğü, güvenlik riskleri açısından oldukça hassas bir dönemde olunduğuna dikkat çekerek, Purim Bayramı'nda alarm durumunun artırılacağını, Filistinlilerin günlük hayat akışını da koruyarak, İsrail vatandaşlarının emniyeti için riskli noktalarda güvenlik ekipleri varlığının genişletileceğini duyurdu. (AA)

 İsrail savaş uçakları, öğleden sonra sınır yakınlarındaki Yahudi yerleşimlerine düzenlenen roket saldırılarının ardından, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'a karşı füze saldırısı düzenledi. Edinilen bilgiye göre, Beyt Lahya'daki pazar yerinin yakınına düzenlenen füze saldırısında 2'si ağır 12 Filistinli yaralandı. Yaralananlardan 4'ünün İslami Cihad'ın Saraya El Kuds militanı olduğunu bildirildi. İsrail ordusu da saldırıyı doğruladı ve "militanların hedef alındığını" belirtti. Dün Gazze Şeridi'nden de İsrail'e 2 Kassam roketi saldırısı yapılmış, Kassam füzeleri, Şa'ar Hanegev kasabası yakınlarındaki açık alana düşmüştü. (AA)

 İran'da 5 gün önce yapılan meclis seçimlerinin ilk turu tamamlandı; ancak seçime ilişkin tartışma devam ediyor. Seçimlere hile karıştırıldığını iddia eden reformcular, özellikle başkent Tahran'da oyların yeniden sayılmasını istiyor.

Geçen Cuma yapılan seçimlerde oy sayımı tamamlanırken, şimdiye kadar kesin sonuçlara ilişkin açıklama yapılmadı. Oy sayımı sırasında ne kadar milletvekilinin belli olduğuna ilişkin verilen rakamlar da sürekli değişti. İçişleri Bakanlığı ve Ülke Seçim Merkezi de henüz seçim sonuçları hakkında nihai bir açıklama yapmadı. Yarı resmi Fars ajansının seçim sonuçlarına ilişkin yayınladığı istatistiğe göre, meclisteki 290 sandalyeden 223'ünün sahibi ilk turda belli olurken, 67 milletvekilliği için seçim ikinci tura kaldı. Meclise ilk turda girmeyi başaran adaylardan 166'sının muhafazakâr, 33'ünün reformcu, 24'ünün bağımsız olduğu belirtildi. Bağımsız milletvekillerinin çoğunun reformculara yakın olduğu ifade ediliyor. (AA)

Kafkasya ve Orta Asya

 Rusya ve ABD arasında, füze kalkanı konusundaki temel anlaşmazlık konularının aşılamadığı bildirildi. Rus İnterfaks ajansı, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Savunma Bakanı Robert Gates'in Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Savunma Bakanı Anatiy Serdyukov ile yaptığı dörtlü görüşmede füze kalkanı konusunda anlaşmazlığı gideremediklerini duyurdu.

İnterfaks'a açıklama yapan görüşmeleri yakından izleyen bir kaynak, "Rusya ve ABD'nin pozisyonlarındaki temel anlaşmazlıklar ABD'nin füze kalkanından kaynaklanıyor", dedi. Aynı kaynak, "Anlaşmazlık devam ediyor ve Amerikalıların doğu Avrupa'ya füze kalkanı yerleştirme planlarından vazgeçmediği gerçeği de ortada duruyor", ifadelerini kullandı. Görüşmeden sonra hem Rice hem de Lavrov’un, iki ülkenin birçok konuda gelecekte de birlikte çalışacağını özellikle vurguladığı dikkati çekti. ABD ve Rusya'nın silah indiriminin de içinde bulunacağı konuları kapsayacak ''stratejik çerçeve belgesi'' oluşturulması için anlaştığını ifade eden Rice, ''Farklılıklarımız olduğunda bunları bu sayede karşılıklı saygı havası içinde konuşabiliriz'', dedi.

(5)

Rice, iki ülkenin füze kalkanıyla ilgili pozisyonlarındaki farklılığı gideremediğini de sözlerine ekledi. Gates de görüşmeden sonraki ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, füze kalkanının Rusya'ya bir tehdit oluşturmayacağını belirterek, ''bu sistemin Rusya'ya tehdit oluşturmadığına dair güvence konusunda fazla ilerleyemedik'', diye konuştu. (AA)

 ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, temaslarda bulunmak için geldiği Moskova'da dün, ülkenin önde gelen sivil toplum örgütlerinin ve Kremlin'e muhalif hareketlerin liderleriyle bir araya geldi. Rice, sabah kahvaltılı toplantıda bir araya geldiği muhaliflere yaptığı konuşmada, "Buradaki siyasi durumla ilgili ve ABD'nin bunun daha açık ve katılımcı bir siyasi sistem haline gelebilmesi için yapabilecekleri konusundaki fikirlerinizi merak ediyorum", dedi. ABD Savunma Bakanı Gates'in de hazır bulunduğu toplantıya, parlamento dışında kalan siyasi partilerin liderleri de katıldı. Rice, bir gazetecinin "sivil toplum liderleriyle görüşmesinin Kremlin'i kızdırıp kızdırmayacağı" şeklindeki sorusuna, "Sanırım bu bekleniyordu" karşılığını verdi. ABD'nin Moskova Büyükelçiliği konutunda yapılan toplantıya, sosyal demokrat Yabloka Partisi lideri Grigoriy Yavlinskiy de katıldı. (AA)

 Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan eden Abhazya'nın yönetimi, Gürcistan'a ait insansız keşif uçağını düşürdüğünü iddia etti. Abhaz lideri Sergey Bagapş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, dün sorunlu bölgedeki Gali kenti üzerinde Gürcülere ait insansız bir keşif uçağının Abhaz güçleri tarafından düşürüldüğünü ileri sürdü. Gürcistan hükümetine, Abhazya'nın hava sahasını ihlal etmemesi için sıklıkla uyarılarda bulunduklarını belirten Bagapş, ''Hava sahamızın ihlal edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz'', dedi. Bagapş, olayla ilgili resmi açıklamada bulunacaklarını da söyledi. Abhazya'nın Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba da açıklamasında, düşürülen keşif uçağının Amerikan yapımı olduğunu ifade etti. Bu arada Abhaz basını, Gürcü keşif uçağının denize düştüğünü ve olayla ilgili araştırma başlatıldığını duyurdu. (AA)

 Rusya ile Gürcistan arasında bir yılı aşkın bir süre önce askıya alınan hava bağlantısı yeniden kuruluyor. Rusya Ulaştırma Bakanlığından yapılan açıklamada, Gürcistan'ın Rusya'nın havacılık kurumuna olan borcu nedeniyle yaşanan sorununun çözülmesi üzerine, 25 Marttan itibaren hava seferlerinin yeniden başlayacağı belirtildi. Açıklamada, Rusya Ulaştırma Bakan Yardımcısı Boris Krol'un bugün Gürcistan Ekonomi Bakanı Vaktang Lejava'ya bir mektup göndererek, Gürcistan'a düzenli uçuşlara devam edeceklerini bildirdiği ifade edildi. (AA)

Kıbrıs

 KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, İstanbul'a geldi. Kıbrıs Türk Hava Yolları'na (KTHY) ait tarifeli uçakla Atatürk Havalimanı'na gelen Soyer, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Ali Ulutaş ve diğer yetkililerce karşılandı.

Soyer, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte ''Akaretler Sıraevler''in açılışına katılacak. KKTC Başbakanı Soyer, yarın da Lefke Avrupa Üniversitesi'nin ev sahipliğinde Taksim Nippon Otel'de düzenlenecek

(6)

''Kıbrıs'ı Anlamak'' adlı sempozyumda bir konuşma yapacak. (AA)

Kosova

 AB Dönem Başkanı Slovenya, Kosova'nın Mitroviça kentindeki şiddet olaylarını kınadı. Yapılan yazılı açıklamada, Kosova'nın ancak, içinde barındırdığı tüm toplulukların iş birliğiyle kalkındırılabileceği, aynı zamanda hukukun egemenliğine ve demokrasiye saygı duyulması gerektiği belirtildi.

Açıklamada, 27 üyeli AB'nin, BM polis gücü ile NATO barış gücünün düzeni koruma çabalarına tam destek verdiği de ifade edildi. (AA)

 Rusya, Müslüman ülkelerden tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova'yı tanımamasını istedi. Lavrov, Kosova'daki durumun etnik ayrımcılığın ve uluslararası hukukun temel ilkelerinin çiğnendiği bir örneği oluşturduğunu belirterek, Müslüman ülkelerden Kosova'nın bağımsızlığını tanımamasını istedi. Rusya, ABD ve AB'yi Kosova'nın tek taraflı bağımsızlığını tanıdığı için sert şekilde eleştirirken, bunun Balkanlarda yeni çatışmalara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. (AA)

Diğer Haberler

 Afganistan İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dr. Rengin Dadfar Spanta, iki günlük resmi ziyaret için Ankara'ya geldi. Spanta, Esenboğa Havalimanında Dışişleri Bakanlığı ve Afganistan Büyükelçiliği yetkilileri tarafından karşılandı.

Afganistan Dışişleri Bakanı Ankara temasları çerçevesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edilecek, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'la görüşecek. Görüşmelerde iki ülke ilişkileriyle bölgesel meselelerin ele alınması öngörülüyor. Spanta akşam ise Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu tarafından onuruna verilecek yemeğe katılacak. Afganistan Dışişleri Bakanı Dr. Spanta, yarın da İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesinde konferans verecek, öğretim üyeleri ve öğrencilerle bir araya gelecek. (AA)

 Koalisyon güçlerinin tüm çabasına rağmen şiddet olayları ve saldırıların önlenemediği Afganistan'ın güneyine 3200 kadar takviye Amerikan deniz piyadesinin konuşlandırılmasına başlandığı bildirildi. NATO'ya bağlı Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü'nün (ISAF) sözcüsü Tuğgeneral Carlos Branco, Amerikan ordusunun Afganistan'ın güneyinde görevlendirdiği askerlerin bölgedeki operasyonların bütün aşamalarından sorumlu olacaklarını belirtti. Amerikan ordusu 7 ay içinde, bir zamanlar El Kaide'nin kalesi olan Kandahar'daki Amerikan üssüne 3200 asker konuşlandıracak. Kuzey Carolina eyaletindeki Lejeune Kampında görev yapan deniz piyadelerinden 2200'ü Kandahar'da üslenecek. Kaliforniya eyaletinin Twentynine Palms üssünden 1000 kadar deniz piyadesi de Afgan polisi ve askerlerini eğitmek üzere en geç mayıs ayına kadar ülkenin güneyine gitmiş olacak. (AA)(AP)

 Afganistan'ın doğusunda ABD'nin gece düzenlediği baskında 2'si çocuk, biri kadın 6 kişinin öldüğü belirtildi. Host bölge valisinin sözcüsü Khiber Paştun, ABD güçlerinin Hom köyüne düzenlediği baskında 3 erkek, 2 çocuk ve bir

(7)

kadın olmak üzere toplam 6 kişinin öldüğünü söyledi. Öldürülen kişilerin akraba olduğu belirtildi. (AA)

 Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Pul-i-Charkhi cezaevinde ayaklanma çıktı.

Yardım kuruluşu çalışanları, ayaklanan mahkûmların cezaevinin bir kısmını ele geçirdiğini, düzeni sağlamaya çalışan Afgan polisiyle çıkan çatışmada 9 kişinin yaralandığını söylediler. Mahkûmların, Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin, kendilerini temize çıkartan talimatnamesine rağmen bir yılı aşkın süredir serbest bırakılmamalarını protesto amacıyla ayaklandıkları belirtiliyor.

Cezaevindeki 150 kadar mahkûm da protesto için günlerdir açlık grevi yapıyor.

Kabil'in doğusundaki cezaevinde yatanlar arasında birkaç yüz kadar Taliban üyesi bulunuyor. (AA)(REUTERS)

 Tibet'in sürgündeki hükümet yetkilileri, Çinli güvenlik güçleri ve Tibetli protestocular arasındaki çatışmalarda ölenlerin sayısının 99'a yükseldiğini açıkladı. Sürgündeki hükümetin sözcüsü Tubten Şampel, farklı kaynaklardan gelen bilgileri değerlendirdiklerini ve olaylarda 99 kişinin öldüğünü doğruladıklarını kaydetti. (AA)(REUTERS)

Dünya Basını

Amerikan Merkez Bankası FED'in faiz indirimi kararı ve bunun küresel ekonomiye etkisine ilişkin değerlendirmeler gazetelerde önemli yer buluyor.

Guardian, manşetinde Wall Street'e güven aşılamak amacıyla alınan faiz indirimi kararının piyasaları rahatlattığını belirtiyor. Gazeteye göre, Amerikan Merkez Bankası'nın bu kararından sonra diğer merkez bankaları da aynı yolu izlemeleri için baskı altında. Avrupa Merkez Bankası faiz hadlerini yüzde 4'te tutarken, İngiltere'de yakın zaman içinde iki kez indirilmesine rağmen bu oran yüzde 5.25. Guardian'a göre, uzmanlar, mali krizin başladığı geçen yazdan bu yana toplam altı kez faiz indirimine giden Merkez Bankası'nın kredi kriziyle savaşta kozlarının azalmakta olduğuna dikkat çekiyor. Gazete, Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin 1930'lardaki gibi ekonomik buhran yaşanmaması için faiz oranlarını gerekirse yüzde bir, hatta sıfıra çekebileceğini belirtiyor.

Financial Times ise, 0.75 puanlık indirimin kendi içinde çok cesur bir adım olmasına karşın, yine de piyasaların beklentisinin altında kaldığını, Merkez Bankası'nın enflasyon endişesi nedeniyle bir denge gözetmek zorunda kaldığını kaydediyor. Gazetenin başyazısında ise enflasyon tehlikesine dikkat çekiliyor: "Faiz indiriminin büyüklüğü, Amerikan Merkez Bankası'nın kredi krizinin sadece para politikalarıyla çözülemeyeceğine inandığını ortaya koyuyor. Enflasyonun artma riski büyük. Enflasyon, durgunluk tehlikesinin atlatılmasından sonraki döneme bırakılabilecek bir sorun değil."

Daily Telegraph, İngiltere Başbakanı Gordon Brown'un Irak'ta görevli askerlerinin sayısını bahara kadar 4 binden 2500'e indirme kararından geri adım attığını belirtiyor. Brown'ın askerlerin tavsiyesi üzerine yıl sonuna kadar bu konuda adım atmayacağını aktaran gazeteye göre, bu karar, Basra'da İngiliz askerlerinin konuşlandığı hava üssüne yönelik saldırıların sürmesi ve Irak güçlerinin hâlâ yardıma ihtiyaç duymaları nedeniyle alındı.

(8)

Irak, Independent gazetesinin de manşetinde. Gazetenin Ortadoğu uzmanı Robert Fisk, "Babil’in fethinden, Bağdat'ın işgaline tarihten alamadığımız dersler" başlıklı yazısında "Tarihten aldığımız tek ders, tarihten ders alamadığımızdır" diyor ve şöyle devam ediyor: "Amerika'nın askeri itibarı büyük darbe aldı. Müslümanların topraklarında hâlihazırda Haçlı Seferleri sırasındakinden 22 kat daha fazla Batılı asker var. "Niçin oralara gittik. Petrol için mi? Demokrasi için mi? Yoksa İsrail için mi? Ya da kitle imha silahları veya İslam korkusu mu bizi oralara götürdü? "Irak'ı kaybettiğimiz gibi Afganistan'ı da kaybediyoruz. Pakistan'ı da kaybedeceğiz. Oralardaki askeri varlığımız, kibrimiz, tarihten ders almamada ısrar etmemiz ve İslam terörümüz bizi uçuruma sürüklüyor. "Müslümanları kendi başlarına bırakmayı öğrenmedikçe Ortadoğu'da yaşadığımız felaket daha da büyüyecek. İslam'la terör arasında bir bağ yoktur. "Ama bizim Müslüman topraklarını işgal etmemizle terör arasında bir bağ vardır. Bu çok zor denklem değil. Dolayısıyla anlayabilmek için de soruşturma başlatılmasına ihtiyacımız yok." Aynı gazetenin başka bir Ortadoğu uzmanı Patrick Cockburn de, "Bu savaş yalanlarla başladı ve yalanlarla devam ediyor" diyor: "Savaş zamanlarında tüm hükümetler yalan söyler. Ancak Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere son beş yıldır Irak konusunda yalan bir propaganda yürütüyor. Bu Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tanık olduğumuz en gerçek dışı propaganda." Gazete başyazısında ise işgalin sonuçlarıyla ilgili şöyle bir bilânço çıkarıyor: "Demokrasi, Kürt bölgeleriyle sınırlı. Savaştan önce de böyleydi. Irak Hükümeti, hizmet edeceği halktan duvarlarla tecrit edilmiş durumda. Ne merkezi hükümet, ne de 150 bin yabancı asker, Iraklılara Saddam Hüseyin dönemindeki kadar elektrik ve içme suyu götürebiliyor. "Irak polisi ve askerleri hala eğitilemedi. Beş yılda dört bin Amerikan askeri öldü. İngiltere ise 175 kayıp verdi. Amerika'nınkiyle kıyaslanınca bu küçük bir sayı. Ancak haksız ve gereksiz bir savaşta herhangi bir sayı çok büyüktür. Artık dünya sahnesinde Amerika ve İngiltere daha küçük ülkeler. "

Financial Times gazetesi de, Amerika Birleşik Devletleri için savaşın en önemli sonuçlarından birinin itibar kaybı olduğunu belirtiyor: "Amerika'nın gücü ve itibarı savaş ve sonrasında darbe aldı. Bunu düzeltmek, yeni başkanın işi olacak. Ancak Bush yönetimi beş yıl aradan sonra hâlâ savaşın haklılığını kanıtlamaya çalışıyor, Amerikan askerlerinin yakın bir zamanda çekilmesi halinde Batı'nın düşmanlarına yanlış mesajlar gönderileceğini savunuyor.

"Eski Cumhuriyetçi dışişleri bakanlarından Henry Kissinger, böyle bir durumda Hamas, Hizbullah ve El Kaide gibi örgütlerin ağırlığının artacağını, Batı'nın olayları yönlendirme kabiliyetinin ciddi derecede azalacağını söylüyor. "Ancak kimi uzmanlar Amerika'nın şimdiden dünyanın diğer bölgelerinde; Latin Amerika ve Asya'da zemin kaybettiğini söylüyorlar. Bu uzmanlara göre, Washington'un enerjisini Irak'a odaklaması nedeniyle oluşan boşluğu Çin, Rusya ve İran doldurdu. Amerika'nın stratejik otoritesini yeniden tesis etmesi, zaman alacak."

Independent gazetesi yazarı Rupert Cornwell da, ekonomik sorunların Amerika'nın siyasi ağırlığını daha da azalttığını belirtiyor: Irak Savaşı, Amerika'nın askeri gücünün sınırları olduğunu gösterdi. Amerika'nın ekonomik gücünün sınırlarını da şimdiki krizle görüyoruz. Büyük güçler, askeri

(9)

yenilgilerle değil, ekonomik zayıflıkla yıkılır." Independent yazarı Rupert Cornwell, Çin'in Amerika'ya en fazla kredi sağlayan ülke olduğunu anımsatarak, Washington'ın Tibet'te geçen hafta yaşananlar karşısında Pekin'e sesini çıkaramadığını savunuyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Irak Parlamentosundaki Fazilet Partisinin önemli isimlerinden Basim Şerif yaptığı açıklamada, Kerkük sorununun seçim yasasının çıkarılması konusunda siyasi

Suriye'yi ziyaret eden Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad tarafından kabul edildikten sonra yaptığı açıklamada, iki

 İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in resmi konuğu olarak, 3 günlük resmi bir ziyaret için Kudüs'e gelen Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, kendisini İsrail'in dostu

Daha sonra özellikle 2000‟lerin başından itibaren ikinci aşama olarak bölge ülkeleriyle ekonomik, ticari ve enerji ilişkilerini yoğunlaştırma politikası

 Irak Parlamentosundaki Bölgeler Meclisi Başkanı ve Irak Uzlaşma Cephesi üyesi Haşim El-Tayi yaptığı açıklamada, Irak Ulusal Güvenlik Siyasi

Solana, İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakereci Said Celili ile yapılan görüşmeden sonraki açıklamasında, tarafların

 Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimle Türkiye arasındaki temasların bundan sonra da devam edebileceğini, ancak önemli olanın

Görüşmede eski Başbakan İyad Allavi'nin başkanlığındaki heyete konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkesinin her zaman Irak'ın barış ve