• Sonuç bulunamadı

OKULÖNCESİNDE MATEMATİK EĞİTİMİ. Okulöncesi Eğitimde Matematik ve Temel Kavramlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OKULÖNCESİNDE MATEMATİK EĞİTİMİ. Okulöncesi Eğitimde Matematik ve Temel Kavramlar"

Copied!
51
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OKULÖNCESİNDE MATEMATİK EĞİTİMİ

Okulöncesi Eğitimde Matematik ve Temel Kavramlar

(2)

MATEMATİK NEDİR? 1

• Yapılandırılmış bir öğretim alanı olarak

matematik yaklaşık 5000 yıl önce Sümerler ve daha sonra Mısırlılar tarafından geliştirilmiştir.

Ancak insan yaşamında matematiğin var oluşu incelendiğinde avcı ve toplayıcı ilk insanın

günlük tüketim gereksiniminden daha fazla yiyeceğe sahip olduğunda bunları saklama

çabalarına, yani 5000 yıldan çok daha öncelere kadar gidilmektedir.

(3)

MATEMATİK NEDİR? 2

• Bu saklama gereksinimi ve saklananların bir şekilde kayıtlarının tutulması zorunluluğu tarımın keşfiyle daha da önem kazanmıştır.

Önceleri sadece bir (1), iki (2) ve çok

kavramları varken daha yüksek sayıların

kullanılmaya başlanması bile çok daha sonraki yıllara denk gelmektedir (Struik, 1987).

(4)

MATEMATİK NEDİR? 3

• İnsan eliyle yapılmış en eski matematiksel nesne, İsviçre’nin Lebombo dağlarında

bulunmuş Lebombo Kemiği’dir. Üzerinde 29 adet çentik bulunan ve bir maymun türü olan babuna ait bu kemik yaklaşık 37.000 yıl

öncesine aittir.

(5)

MATEMATİK NEDİR? 4

• Daha karmaşık bir sayma sistemini yansıtan İshango Kemiği de Afrika’da bulunmuş ve

yaklaşık 20.000 yaşındadır. Yine bir babunun

fibula kemiği (kaval kemiği) kullanılarak yapılan bu sayma işleminin, ayın evrelerini temsil

ettiği düşünülmektedir.

(6)
(7)

MATEMATİK NEDİR? 5

• Sıkça sorulan “Matematik nedir?” sorusuna verilen yanıtlar pek çok farklı algılayışı

yansıtabilir. Matematikçi olarak bilinen bilim insanları bile birbirinden çok farklı tanımlarla çalıştıkları alanı açıklamaya çalışmışlardır. Türk Dil Kurumu da matematiği “aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin

ortak adı” olarak tanımlamıştır.

(8)

Kitap

• Matematiğin tarihi hakkında:

• Struik, D.J. (1996). Kısa matematik tarihi.

(Çeviren: Yıldız Silier). İstanbul: Sarmal.

(9)

OKULÖNCESİ DÖNEM VE MATEMATİK EĞİTİMİ

• Neden okul öncesi dönemde matematik öğretmemiz gerekir?

• Bu dönem çocuklarına yapılandırılmış bir

matematik programı sunmak için erken değil midir?

(10)

OKULÖNCESİ DÖNEM VE MATEMATİK EĞİTİMİ

• Okulöncesi eğitim kurumlarında sunulacak nitelikli bir eğitim, ilköğretim ve sonrasındaki genel başarı düzeyini yükseltecektir.

• Ayrıca, çocuklar doğal bir keşfetme arzusuyla doğarlar. Son yıllarda gelişen bir çalışma alanı olan beyin araştırmaları, çocukların doğar

doğmaz öğrenmeye hazır olduklarını

belirlemiştir (Begley, 1997; Simmons ve Sheehan, 1997).

(11)

OKULÖNCESİ DÖNEM VE MATEMATİK EĞİTİMİ

• Matematik özünde soyut bir olgudur. Aynı zamanda hiyerarşik bir yapıya da sahiptir.

Matematiksel bir kavramı öğrenebilmek için onun öncülü olan kavramı bilmek gerekir.

Örneğin, “üç” bir soyutlamadır ve değişik nesnelerin üçlü gruplarını (üç tane elma, üç tane kalem, üç tane saat vb.) tanıyarak ve onlarla deneyimler yaşayarak bu kavramı anlayabilir çocuklar.

(12)

OKULÖNCESİ DÖNEM VE MATEMATİK EĞİTİMİ

• Bu kavramın üstünde de daha soyut bir kavram olan “sayı” vardır. Çocuğun sayı

kavramını anlayabilmesi için önce “bir”, “iki”,

“üç” gibi kavramları anlamış olması gerekir.

Ancak bundan sonra daha da soyut olan

“sayıların toplanması” ya da “sayıların çıkarılması” gibi kavramları öğrenebilir (Liebeck, 1984).

(13)

Kavramsal bilgi

• Çocuklar bir okulöncesi eğitim kurumuna

gelmeden önce matematikle ilgili doğal yollardan edindikleri yapılandırılmamış (informal) bilgilere sahiptirler. Bu tür bilgilere kavramsal bilgi adı verilir. Kavramsal bilgi, bir matematiksel işlemin neden boyutuyla ilgilenir ve işlemin ardında yatan mantığı açıklamaya çalışır. Bu tür bilgiler çocuk

tarafından çeşitli duyular aracılığıyla evde ya da oyun ortamlarında sezgisel olarak ve keşfederek kazanılır ve karşılaşılan problemleri çözmeye

yarar.

(14)

İşlemsel bilgi

• İkinci bir bilgi türü de işlemsel bilgi olarak adlandırılmıştır. Kavramsal bilginin aksine, işlemsel bilgi matematiksel işlemlerin nasıl boyutuyla ilgilidir. Genellikle okulda öğretim yoluyla edinilir ve semboller kullanmayı

gerektiren problemleri çözebilmek için gerekli kurallar ve işlem basamaklarından oluşur. Bu iki tür bilgiyi ilişkilendirmek her zaman kolay olamamaktadır.

(15)

Örnek 1

• Brezilyalı sokak çocuklarının topladıkları meyveleri sokakta satarken matematiği

kullanabildikleri fakat okul ortamında sunulan benzer bir matematiksel problemi

çözemedikleri bulunmuştur. Sınıfta yeni

matematik kavramlarını tanıtırken bu işlemsel bilgiyle çocukların geçmişten getirdikleri

kavramsal bilgiler arasında doğal bağlantılar kurmalarını sağlamalıdır.

(16)

Dikkat

• Dokunarak, gözleyerek, koklayarak, duyarak, tadarak, hissederek çevreyi anlamak...

• Çocukta duyusal deneyimlerle geliştirilen kavram öğrenimi; bilişsel gelişimi

desteklerken, fiziksel, duygusal ve estetik gelişimi de olumlu yönde etkilemektedir.

(17)

Dale Yaşantı Konisi

(18)

Örnek 2

• Bazı araştırmalar çocukların fiziksel çevrelerini anlama ve kavrama becerilerine çok küçük

yaşlardayken de sahip oldukları belirtilmiştir.

(19)

Hikaye

• Genç bir balık karadaki hayatı öyle merak

ediyordu ki. Ancak su dışında nefes alamadığı için oraya gitme, inceleme ve öğrenme şansı yoktu. Yalnız kendisi gibi suda büyüyen bir

kurbağa yavrusu (iribaş) arkadaşıydı ve bir gün karaya çıkma fırsatı olacaktı. O gün çabucak

geldi ve dışarı çıkan kurbağa karada birkaç hafta geçirdikten sonra suya geri döndü ve genç balığa heyecanla gördüklerini şöyle aktardı:

(20)

Hikaye

• “Bir oraya gittim bir buraya, gezdim durdum anlayacağın. Ve olağanüstü şeyler gördüm.”

dedi kurbağa. “Ne gibi?” diye merakla sordu balık. “Kuşlar,” dedi esrarengiz bir sesle

kurbağa. “Kuşlar!” ve balığa, kuşların

kanatlarından, iki ayaklı olduklarından ve çok değişik renkleri olduğundan bahsetti. Kurbağa konuştukça genç balığın kafasında kuş

tüyleriyle bezenmiş bir balık uçmaya başladı.

(21)

Hikaye

• Kurbağa gördüklerini anlattıkça balık onları da hayal etmeye devam etti: Siyah beyaz benekli, boynuzları olan inek görünümlü bir balık;

ayakları üzerinde yürüyen ve giyimli olan insan benzeri balıklar ve rengârenk kanatları olan

uçan balıklar...

• Balığın zihninde canlanan resim nasıl olur?

(22)

Hikaye

(23)

Dale Yaşantı Konisi

(24)

Korunum

• Üç-beş yaş grubundaki çocukların çoğu, kutuların birer birer karşılıklı dizilmiş olmalarından dolayı aynı sayıda olduklarını bilir. Ardından, çocuklar izlerken, sıralardan birindeki kutuları birbirlerinin karşısına gelmeyecek

şekilde daha geniş bir alana yayılırsa…

• Beş yaşın altındaki pek çok çocuk bu diziliş karşısında sıralardan birine hiçbir kutu eklemeden sadece daha geniş bir alana yaydığını görmüş olsa da, daha uzun olan sırada daha fazla kutu olduğunu belirtmiştir.

(25)

Korunum

• Piaget, bu deneyin sonuçlarına dayanarak, sayı kavramının okulöncesi dönem çocuklarının

kapasitelerini aştığına inanmıştır. Buna göre, çocuklar yaklaşık 7-11 yaşlarını kapsayan

Somut İşlemler Dönemine gelmeden sayı kavramını anlayıp öğrenemezler.

• Nesnenin farklı fiziksel konumlarını zihinde tutabilme ve hatırlayabilmeye becerisine korunum ismi verilir

(26)

Güncel

• Ancak, son 25 yılda gerçekleştirilen deneysel çalışmalar (Xu, 2003), , henüz altı aylık

bebeklerin bile sayıları ayırt edebildiklerini ispatlamıştır. Ayrıca aylık bebekler üzerinde yapılan bir dizi çalışmada bebeklerin iki

boyutlu ve üç boyutlu nesnelerdeki sayısal farkları ayırt ettikleri gözlenmiştir.

(27)

Güncel

• Örneğin bebekler kendilerine gösterilen ve

üzerinde 8 nokta bulunan çizimin, üzerinde 16 nokta bulunan çizimden farklı olduğunu

algılamıştır. Üç-dört yaş grubu çocuklar da henüz anaokuluna başlamadan 5’e kadar sayma gibi çeşitli sayısal becerilere sahiptir.

Ancak bu sayma işlemi ezbere mi yapılıyor

yoksa gerçekten 5 sayısının anlamı bilinerek mi yapılıyor bunun belirlenmesi gerekir.

(28)

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİNİN AMAÇLARI

Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, millî

eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak;

1. Çocukların beden, zihin ve duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak,

2. Onları ilkokula hazırlamak,

3. Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetiştirme ortamı

yaratmak,

4. Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.

(29)

Okulöncesi Matematik Eğitiminin Hedefleri

• matematiğe karşı olumlu bir tutum göstermek

• matematiği anlamak

• matematiksel sorgulama becerisine sahip olmak

(30)

Okulöncesinde Matematik Öğrenme ve

Temel Beceriler

(31)

Karşılaştırma

• İki nesnenin boyut, renk, şekil gibi özelliklere göre aynı ya da farklı olup olmadığını

belirleme işlemidir. Örneğin, verilen bir oyuncak yemek setinin içinden çocuğun sadece çatalları seçmesini istemek bir

karşılaştırma yapmasını gerektirir. Çocuğun nelerin çatal olduğunu bilmesi gerektiği gibi, nelerin çatal olmadığını bilmesi de gerekir.

(32)

Karşılaştırma

• Bu tür etkinliklerde kullanılabilecek bazı

kelimeler ‘uzun’, ‘kısa’, ‘aynı uzunlukta’, ‘daha az’, ‘düz’, ‘yuvarlak’, ‘altında’, ‘üstünde’ olarak sıralanabilir. İlk karşılaştırma etkinliklerinde

çocukların o anda zaten bildikleri kavramlar ve tanıdıkları nesneleri kullanmak, karşılaştırma eyleminde ortak ya da farklı özellikleri

aramaları gerektiğini anlamaları için yararlı olacaktır.

(33)

Sınıflandırma

• Çocukların toplama ve çıkarmayı öğrenmeden önce grupları belli bir özelliğe göre

birleştirmeyi ve ayırmayı öğrenmiş olmaları gerekir. Bu işleme sınıflandırma denir.

(34)

Sınıflandırma

• Örneğin bir çocuk, içinde çeşitli oyuncakların ve blokların olduğu bir kutudan önce blokları ayırarak kendi içinde gruplar. Daha sonra da bu blokları şekillerine göre ayırarak üçgen bloklar, kare bloklar ve dikdörtgen bloklar olarak üç

gruba ayırır. Eğer isterse bu grupları da tekrar renklerine göre ayırabilir.

(35)

Birebir Eşleme

• Sayma kavramını algılayabilmek için gerekli temel beceridir. Bir grubun diğer grupla aynı sayıda nesneye sahip olduğunu görmektir.

Örneğin, hikâye okuma etkinliği sırasında sınıftaki her çocuk için yere bir minder

konularak herkesin bir mindere oturmasını sağlamak birebir eşleme etkinliğidir.

(36)

Birebir Eşleme

• Dışarıda fazla minder kalmamıştır çocuklarla minderler aynı sayıdadır. Dramatik oyun

alanındaki bir çocuğun masada oturan dört arkadaşına birer tane bardak vermesi de

birebir eşleme örneğidir.

(37)

Sıralama

• Sıralama karşılaştırmanın bir üst düzeyidir.

Sıralama, ikiden fazla nesne ya da nesne grubunu karşılaştırmayı gerektirir.

Karşılaştırılan nesneler birinciden sonuncuya doğru sıralanırlar. Örneğin bir oyuncak

kutusunun içinden karşılaştırma yapılarak seçilen çubukların, boylarına göre kısadan uzuna ya da uzundan kısaya doğru dizilmesi bir sıralama işlemidir.

(38)

Sıralama

• Aşağıda resimlendirilen bu örnekte, eğer çocuğun önünde A ve C çubukları varken B çubuğu verilip de nereye yerleştirilmesi gerektiği sorusu

sorulursa, çocuğun B’nin A çubuğundan kısa fakat C çubuğundan ise uzun olduğunu ayıt etmesi ve B çubuğunu ikisinin arasına koyması gerekir. Bu

etkinlikte kullanılması gereken kısa, uzun ve arasına gibi kelimeler başka etkinliklerde de kullanılarak çocuğun matematiksel dili

etkinleştirilebilir.

(39)

Sıralama

(40)

Sayı Kavramı ve Sayma

• Sayı kavramı ve sayıyı anlama, sayı algısı olarak ifade edilir. Sayı algısı, miktarlarla (nicelik) sayma işlemi arasında ilişki kurularak sağlanır. Sayı algısı, daha fazla ve daha az kavramlarının, değişik

miktarların, uzay ve miktar ilişkisinin (sayının korunumu) ve parça-bütün ilişkilerinin

anlaşılmasını gerektirir. Sayma işlemi aslında karmaşık bir süreçtir. Örneğin 5’e kadar sayma işlemini gerçekleştirmek için neler yaptığımızı düşünelim:

(41)

Sayı Kavramı ve Sayma

• Sayılması gereken nesneleri sayılmayacak olanlardan ve o ana kadar saydıklarımızdan ayırırız. Her bir nesneyi bir sözel ifadeyle (sayı isimleri) eşleştiririz. Bunu yapmak için her bir

nesneyi sayma anında bir kelime söyleriz. Sayma sonunda ulaşılan sayının o nesne grubunda

nesnelerden kaç tane olduğunu belirttiğini

algılarız. Sayma işlemi, nesneyi işaret etmeyi ve ona bir sembol atamayı gerektiren simgesel bir sistemi anlamayı gerektirir.

(42)

Sayı Kavramı ve Sayma

Çocukların sayma eyleminin, matematiksel olarak anlamlı olabilmesi için beş ilkeyi zihinlerinde uyguluyor olabilmeliler:

1. Birebir ilişki: Sayı kelimeleriyle nesneler arasında birebir ilişki olmalıdır.

2. Sabit sıra: Sayı kelimeleri tutarlı ve tekrarlanabilir bir düzende sıralanmalıdır.

3. Kardinal: Kullanılan son sayı kelimesi, bir nesne grubunda o nesnelerden kaç tane olduğunu belirtir, en son sayılan nesnenin bir özelliği değildir.

4. Soyutlama: Sayma için herhangi bir türden nesneler bir araya getirilebilir.

5. Dizilişin önemsizliği: Nesneler herhangi bir dizilişte sayılabilir; dizilişin değişmesi sonucu etkilemez.

(43)

İşlem Kavramı

• İşlem yapabilme yeteneği çocukta sayı

kavramının ve sayma becerisinin tamamen

öğrenilmesinden sonra kazanılabilir. Dört, beş ve altı yaş grubundaki çocuklar günlük

yaşamlarında uygun bağlam içinde toplama ve çıkarma işlemini yapabilirler. Örneğin “Elimde dört tane misket var, senin verdiğin iki tane misketi de ekleyince altı misketim oldu” gibi bir cümle kurabilirler. Fakat doğal ortamda kolaylıkla yaptıkları bu işlem…

(44)

İşlem Kavramı

• …kendilerine “Dört artı iki kaç eder” şeklinde sunulursa bunu gerçekleştiremezler. Aynı

işlemi “4 + 2 = 6” şeklinde simgelerle

gerçekleştirmek daha üst düzey bir beceridir ve öğrenciye sunulmadan önce her bir

çocuğun gelişim düzeyi çok iyi analiz

edilmelidir. Böylesi bir matematiksel ifadenin erken tanıtılması, çocukların gelecekte

matematiğe karşı olumsuz tutumlara sahip olmalarına neden olabilir.

(45)

Uzaysal Algı

• Geometriyi yorumlama, anlama ve sevmenin temeli uzaysal ilişkileri anlamakta yatar.

Uzaysal algı için de şekillerin kavranması

gerekir. Uzay kavramının yanı sıra nesnelerin birbirleriyle konum, yön ve uzaklık ilişkileri bu alanda incelenir.

(46)

Uzaysal Algı

• Nerede, ne tarafta gibi sorulara verilecek altında, üstünde, arkasında, yukarısında, içinde gibi yanıtlar bu becerilere örnek verilebilir. Şekillerle ilgili olarak da kare

şeklinde bir çizim ya da nesne tanıtıldıktan sonra çocuklardan sınıfta ya da yakın

çevrelerinde kare olan nesneleri

belirlemelerini istemek örnek olabilir.

(47)

Ölçme

• Ölçme, nesnelere ortak özelliklerine göre birbirleriyle karşılaştırma olanağı verecek şekilde bir sayı atama işlemidir. Nesnelerin miktar, hacim, ağırlık, uzunluk, ısı gibi

özellikleri sayılarla ifade edilebilir. Örneğin sınıflama ve sıralama becerilerini kavramış çocuklara uzun ve kısa gibi kavramları

kullanabildikleri için sayıları kullanarak uzunluk ölçme becerisi tanıtılabilir.

(48)

Ölçme

• Ölçme işlemi santimetre, kilogram, litre gibi standart ölçü birimleri kullanılarak

gerçekleştirilebileceği gibi adım, karış, kol gibi standart olmayan birimler kullanılarak da

yapılabilir. Ayrıca ip, bloklar ya da kitap gibi nesneler kullanılarak “Arabam iki blok

uzunluğunda” ya da “Bardak dört kitap

yüksekliğinde” gibi ölçüm sonuçları da elde edilebilir.

(49)

Grafikler

• Grafik iki ya da daha fazla sayısal ifadenin arasındaki ilişkiyi resimlendirmek amacıyla kullanılan matematiksel bir araçtır. Ölçme ve sayma işlemleri sonunda ulaşılan veriler

grafikte kullanılır. Beş yaşından itibaren çocuklar blok grafik olarak tanımlanan

aşağıdaki gibi basit bir grafiği kullanarak iki nesnenin miktarlarını karşılaştırabilir.

(50)

Grafikler

• İlk başlarda sadece iki nitelik ölçerek grafik oluşturulabilir ve çocuklar yetkinleştikçe bu sayı artırılabilir. Şekil 3.5’teki örnekte sınıftaki çocukların sahip olduğu kedi ve köpeklerin

sayıları belirlenerek buna ilişkin grafik hazırlanmıştır.

(51)

Türk Eğitim Sisteminde Kazandırılması Amaçlanan Beceriler

• Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından 2013’da yayınlanan Okul Öncesi Eğitim Programı, bu dönem çocukları için belirlenen kazanımları (amaç) ve göstergeleri

(kazanım) sıralamıştır. Bilişsel Alan, Dil Alanı, Sosyal-Duygusal Alan, Motor Alan ve Özbakım

Becerileri olarak beş temel alan belirlenmiş ve bu alanlar için kazanım ve göstergeler sunulmuştur.

Bilişsel alanda özellikle matematikle ilgili kazanım ve göstergeler ekte sıralanmıştır(MEB, 2013;s:22).

Referanslar

Benzer Belgeler

Böylece tarım alanlarında yağış, buharlaşma, yüzey akışı, infiltrasyon, taban suyu düzeyi, toprak yapısı, topografya ve yeterli bir drenaj sisteminin

hane halkı sayısı kesikli, hanedeki kişilerin ağırlıkları sürekli değişkenlerdir. Nitel değişken ise, sayısal değerler ile ölçülemeyen değişkenlerdir. Bunlara kategorik

ve genellikle çevre-okul ilişkileri, öğretmenin toplumsal görevi, okulun toplumdaki yeri, okul etkinliklerine biçim veren toplumsal etkenler vb. konular üzerinde inceleme

– Sporda performansı etkileyen fizyolojik, bilişsel ve psikolojik tüm parametrelerin geliştirilmesi için yapılan çalışmalar ve toparlanma süreci olarak

21) k tane iþçinin günde 12 saat çalýþmasýyla 20 günde bitirilebilen bir iþi, iþçi sayýsý artýrýlarak ve günde 10 saat çalýþýlarak 10 günde bitiriliyor..

Herhangi bir sistemle ilgili gözlemler yapmak ve gözlem sonuçlarına dayalı doğru kararlar verebilmek, ölçme ve değerlendirme konusundaki ilkeleri ve yaklaşımları

 Çocuklarda ilk daimi diş genellikle 6 yaşında ve süt azılarının Çocuklarda ilk daimi diş genellikle 6 yaşında ve süt azılarının gerisindeki boşluktan süt

– Kişilerin yaşama atılmadan, meslek kollarında  çalışmaya başlamadan önce okul ya da okul  niteliği taşıyan yerlerde genel ve özel bilgiler