• Sonuç bulunamadı

Ceza infaz kurumları yeninden sosyalleşmeyi sağlamalı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ceza infaz kurumları yeninden sosyalleşmeyi sağlamalı"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ceza infaz kurumları yeninden sosyalleşmeyi sağlamalı

Kasım 22, 2011 - 1:50:45

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Geçmişini bilmeyen, geçmişiyle yüzleşmeyen, geçmişten ders almayan milletlerin geleceği de karanlıktır'' dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Geçmişini bilmeyen, geçmişiyle yüzleşmeyen, geçmişten ders almayan milletlerin geleceği de karanlıktır'' dedi.

Bakan Ergin, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünce Afyonkarahisar'daki bir otelde düzenlenen 2. Hizmet İçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ceza ve infaz kurumlarının geçmişte yaşanan olumsuzluklarının 3 ana nedeni olduğunu söyledi.

Sorunları ''Yaratılanı severiz Yaradan'dan ötürü'' anlayışıyla insanı merkeze alan bir yaklaşımla ele aldıklarını ifade eden Bakan Ergin, şunları kaydetti:

''Geçmişini bilmeyen, geçmişiyle yüzleşmeyen, geçmişten ders almayan milletlerin geleceği de karanlıktır. Ceza infaz kurumlarının geçmişinde isyan, firar, rehin alma, tehdit ve adam öldürme gibi suçlar yer almaktadır. Geçmişte yaşanan sorunlar, kalabalık koğuş sistemi, büyük şehirlerde yeterli sayıda ceza infaz kurumu bulunmaması, teknolojik güvenlik önlemlerinin kısıtlılığı gibi fiziki

yapılanmanın yetersiz olmasıdır, bunların yanında ceza infaz kurumlarının ihtiyaç duyulduğunda ulaşılmakta güçlük çekilen, dağınık genelgelerle yönetilmek zorunda kalınmasıdır. Uygulamayı kolaylaştıran derli toplu bir mevzuatın bulunmamasıdır. Hem sayı hem de eğitim bakımından yeterli personel bulunmamasıdır. Anılan sorunların var olduğu bir ortamda hükümlünün suçlu davranışını fark ederek bunu değiştirmesi ve bir meslek veya sanat öğrenmesine yönelik eğitim ve iyileştirme

faaliyetlerini yapmasının mümkün olmaması nedeniyle infaz hizmetleri alanında reform yapılması zorunlu hale gelmiştir. İnfaz sistemimizde olumsuz algılarla öne çıkan, Ankara'da Ulucanlar,

İstanbul'da Bayrampaşa kapalı ceza infaz kurumları kapatılmış, Ulucanlar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

(2)

müze haline getirilmiştir. Koğuş sistemine dayalı olan 73 ceza infaz kurumu oda sistemine dönüştürülmüştür.''

Cezaeevlerinin kısa vadedeki çözümleri

Bakan Ergin, cezaevlerindeki kapasitenin yetersiz olduğunun farkında olduklarını belirterek, şunları söyledi:

''Sorunun 5 yıllık kısa vadede çözümü amacıyla hazırlanan planlama gereğince 2011'de 17 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 10 bin 686 kişilik, 2012'de 24 ceza infaz kurumunun hizmete

açılmasıyla 9 bin 850 kişilik, 2013'te 41 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 20 bin 456 kişilik, 2014'te 23 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9 bin 900 kişilik, 2015'te 33 ceza infaz

kurumunun hizmete açılmasıyla 17 bin 700 kişilik olmak üzere 68 bin 592 kişilik kapasite oluşturularak toplamda 184 bin 147 kişilik kapasiteye ulaşılması, çağdaş infaz rejimine uygun

olmayan, toplam 15 bin 697 kişilik kapasitesi bulunan küçük ilçe ceza infaz kurumlarının da bu süreçte kapatılarak net olarak 168 bin 450 kişilik kapasiteye ulaşılması planlanmıştır.

Ceza infaz sistemi ve kurumlarının standartları

Ergin, 2003'ten bu yana çağdaş infaz rejimine uygun olmayan, şehir yerleşim merkezi içinde kalan, yeterli eğitim ve iyileştirme çalışması yapılamayan ve kaynak israfına yol açan 189 ilçe ceza infaz kurumunun kapatıldığını bildirdi.

Bakanlık olarak fiziki yapıdaki bütün bu iyileştirmeler ile kamu hizmetinin kalite ve etkinliğinin artırılması, adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti gerekleri çerçevesinde ceza infaz sistemi ve kurumlarının uluslararası standartlara kavuşturulmasını amaçlandıklarını kaydeden Bakan Ergin, şöyle konuştu:

''Ancak infaz hizmetlerinin amacı, modern binalar yapıp suçlu davranışı gösteren insanları buralara kapatarak toplumdan izole etmek değildir. İnfazın asıl amacı hükümlünün suç davranışının farkına vararak yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumlarını

kolaylaştırmaktır. Hükümlülerin sonsuza kadar ceza infaz kurumlarında tutulamayacağını, mahkemeler tarafından verilen ceza sürelerinin sonunda salıverileceğini asla

unutmamalıyız. Salıverilmelerinden sonra, sosyal alanların tamamında birlikte

yaşayacağımız, kaldırımları paylaşacağımız, komşuluk yapacağımız bu insanların işlediği suçun farkına varmasını sağlamadan yeniden suç işlemelerinin önlenmesi mümkün değildir. Bunu sağlayacak eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini yürütmek bizim en zor görevimizdir.''

Mevzuatta yaşanan dağınıklığın ve yetersizliğin ortadan kaldırılması amacıyla 2005'te 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un çıkarıldığını hatırlatan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, kanunun doğru anlaşılmasını sağlamak üzere Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük ile uygulamayı göstermek amacıyla 10 genelgenin yürürlüğe konulduğunu kaydetti.

Bakan Ergin, ceza infaz kurumu personelinin uluslararası standartlara uygun, çağdaş infaz anlayışını benimseyerek hukuka ve insan haklarına saygıyı içselleştirerek insan odaklı kamu hizmeti anlayışını geliştirmeleri amacıyla 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve

(3)

Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu'nun çıkarıldığını hatırlattı.

Bu kapsamda Ankara, İstanbul, Erzurum ve Kahramanmaraş'ta kurulan personel eğitim merkezlerinin faaliyete geçirildiğini ifade eden Ergin, Denizli'de düşünülen 5. Personel Eğitim Merkezi'nin gelecek yıl açılmasının planlandığını bildirdi.

Ergin, şöyle konuştu:

''Eğitim merkezlerimizde insan hakları, infaz sistemimiz, Avrupa cezaevi kuralları, uluslararası mevzuat, psikoloji, iletişim, güvenlik konuları başta olmak üzere

personelimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda eğitim verilmektedir. 2000'den bugüne kadar söz konusu eğitimlere toplam 68 bin 799 personel katılmıştır. Bu kapsamda 2010'da 9 bin 593 personelimize eğitim verilmiştir. Ayrıca, diğer kurum ve kuruluşlarla yapılan iş birliği çerçevesinde eğitim merkezlerimizde Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul Adli Tıp Kurumunda ve adliyelerde görev yapan personel ile Türkiye Adalet Akademisinde hakim adaylarına eğitim verilmiştir.''

Ergin, personel eğitim kurslarının sadece Türkiye'de değil 'Afganistan, Sudan, Bosna-Hersek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Moldova, Suriye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin ceza infaz kurumlarında çalışan toplam 363 personele verildiğini kaydetti.

Türkiye'de ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların hastane, mahkeme ve il dışı sevklerinde kullanılmak üzere toplam 603 nakil aracı bulunduğunu belirten Ergin, tutuklu ve hükümlülerin uçak ve trenle nakilleri için de girişimlerin başlatıldığını söyledi.

Ergin, ''Sivil havacılık kuralları gereği uçağa silahla binilmesinin yasak olması nedeniyle sınırlı bir şekilde kullanılan uçakla hükümlü ve tutuklu naklinin yaygınlaştırılması konusunda da çalışmaların devam ettiğini belirterek, ''Yine bu kapsamda trenle hükümlü ve tutuklu nakli için çalışmalar sürdürülmektedir'' diye konuştu.

Mahkemelere video konferans sistemi

Ergin, yargı hizmetlerinin verilmesinde teknolojiden en üst düzeyde faydalanmak, sevk ve nakilleri en aza indirmek için sesli, görüntülü kayıt ve video konferans sistemine geçileceğini söyledi.

Bakan Ergin, şöyle devam etti:

''Avrupa Birliği'nin desteğiyle yürütülen Adalete Daha İyi Erişim Projesi kapsamında 133 ağır ceza merkezi bünyesinde 225 ağır ceza ve çocuk ağır ceza Mahkemesi duruşma salonlarına, gerçekleşen duruşmaları kayıt altına almak ve farklı yerlerdeki ilgili duruşma salonları arasında eş zamanlı iletişim ve canlı görüşme imkanı sağlamak amacıyla sesli, görüntülü kayıt ve video konferans sistemi

kurularak geçici kabulleri yapılmıştır. Bu sistemin büyük ceza infaz kurumlarında kurulması çalışmaları halen devam etmektedir. Mevcut sistemin bir kısmı da daha modern ekipmanlarla değiştirilmektedir.

Bu çalışmalar tamamlandığında video konferans aracılığıyla uzakta bulunan 'sanık, tanık, şikayetçi' gibi kişilerin dinlenilmesi sağlanmış olacaktır. Dolayısıyla söz konusu sistem, talimatla ifadesi ya da savunması alınacak kişilerin bizzat mahkemesince beyanlarının alınmasını, sanıklar için yol

tutuklaması uygulamasının kaldırılmasını, bu çerçevede ceza muhakemesinin doğrudan

doğruyalık-yüz yüzelik ilkelerinin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacaktır. Sistem sayesinde ortalama günlük 5 bin, 5 bin 500 hükümlü ve tutuklunun başka illere nakil, duruşma ve hastaneye

(4)

götürülmesinin önüne geçilecek, personel ve nakil giderlerinde önemli miktarlarda tasarruf sağlanacaktır.''

Elektronik izleme gelecek yıl başlıyor

Bakanlık olarak önem verdikleri çalışmaların başında elektronik izlemenin geldiğine değinen Ergin, ''Elektronik izleme, bazı hükümlü ve tutukluların elektronik haberleşme yöntemleriyle toplum içinde izlenmesi ve gözetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun korunmasını destekleyen, gelişmiş ülkelerde uygulamaya konulan ve gittikçe yaygınlaşan bir yöntemdir. Elektronik izlemeyle ilgili ön çalışmalar tamamlanmış olup 2012 yılının ocak ayında pilot uygulamalara başlanacak. Uygulama başladıktan sonra kamuoyu ayrıca bilgilendirilecek'' dedi.

Ergin, Adalet Bakanlığına bağlı olarak etkili bir denetimli serbestlik hizmetinin

planlanmasını, kurulmasını ve uygulanmasını sağlamak amacıyla Türkiye'de Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi'nin 1 milyon 600 bin avro bütçeyle kurulması ve uygulanmasının sağlandığını kaydetti.

Elektronik izlemeyle ilgili çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü ifade eden Ergin, ''Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi yaklaşık 3 milyon avrodur. Projeyle Türkiye'de etkili ve işlevsel bir elektronik izleme sistemi

oluşturmak için bilgi ve deneyim kazanmak, bu yolla Türkiye için AB standartlarıyla uyumlu en uygun sistemi belirlemek amaçlanmaktadır'' diye konuştu.

Ceza infaz kurumu personeli eğitilecek

Ergin, uluslararası standartları bilen ve uygulayan, çağdaş infaz anlayışını benimseyen, hukuka ve insan haklarına saygıyı öncelikli görev bilen, insanı bütün ilişkilerin merkezine oturtan, her türlü olumsuz duygu ve düşünceyle baş etmesini bilen, tecrübe sahibi ve bu bilincini her geçen gün yükselten bir ceza infaz kurumu personeli olması için eğitim verileceğini söyledi.

Türkiye'de 28 bin 625'i infaz ve koruma memuru olmak üzere toplam 37 bin 24 personelin görev yaptığını belirten Ergin, ''Bu sayının yeterli olmadığını biliyor ve artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda 2012 yılı başlarında yaklaşık 6 bin personel alınacak'' dedi.

Ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin sağlanması

TBMM'ye sevk edilen Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı Taslağı hakkında da bilgi veren Ergin, ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin sağlanmasının, hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemlerinin yapılmasının Jandarma Genel Komutanlığından alınarak Adalet Bakanlığına

devredileceğini söyledi.

Bakan Ergin, bu tasarıyla güvenlik hizmetlerinde görev alacak personelin zor ve silah kullanma yetkisi, kullanacakları silah, araç ve gereçlerin temini, atama, unvan, görev, yetki, sorumluluk, eğitim ve çalışma esas ve usullerinin de düzenlendiğini belirtti.

Tasarıda dış güvenlik hizmetlerinin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 5 yıl içinde İçişleri Bakanlığıyla yapılacak protokolle aşamalı olarak Adalet Bakanlığına devrinin öngörüldüğünü ifade eden Ergin, şöyle konuştu:

(5)

''Tasarı infaz hizmetlerinde görev yapan personele 'A grubu' kadroları açarak personel rejiminde önemli değişiklikler yapmaktadır. Ceza infaz kurumlarında dış güvenlik hizmetleri mevcut haliyle toplam 17 bin er, erbaş ve rütbeli jandarma personeli tarafından yerine getirilmektedir. Dış güvenlik hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için, vardiya sistemi de dikkate alındığında, 24 bin 335 yeni kadroya ihtiyaç duyulmuş ve tasarıya eklenmiştir. Yaptıkları zorlu ve hassas görev karşılığında yeterli özlük haklarına sahip olmadığına inandığımız personelin özlük haklarını iyileştirmek için tasarıda bu konuda düzenleme ve iyileştirmeler yapılmıştır.''

Adalet Bakanı Ergin, konuşmasının ardından, etkinliğin gerçekleştirildiği otelin salonunda bulunan elektronik kelepçeler ile infaz koruma memurlarının yeni üniformalarıyla ilgili olarak görevlilerden bilgi aldı.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Maddeye göre sözleşmeci devletler kendi yetki alanları içinde bulunan herkese Sözleşmede tanınan özgürlükleri tanımakla yükümlüdürler... Herkesin yaşam

 Bir ceza /muamelenin insanlık dışı ya da aşağılayıcı sayılması için, bunların yol açtığı ıstırap ve aşağılanma duygusunun, herhangi bir meşru

 Bu belirleme yapılırken, suçsuzluk karinesi de göz önüne alınarak, özgürlükten uzun süre mahrum bırakmayı meşru kılan bir kamu yararının varlığını kabul

 F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarımız ve Özellikleri.  L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarımız

(4) Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar ve hükümlü oldukları suçtan başka bir fiilden dolayı

kurumlara ayrılmaya hak kazandığı halde, nakledileceği kurumun kapasitesi ve/veya hükümlünün yaşı ve sağlığı gibi nedenlerle açık kurumlara gidemeyenler

(17) 42 yaşında bir kadın hastayı intihar amaçlı malatiyon (60 mL) alması üzerine muskarinik, nikotinik ve santral bulgularla seyreden bir organofosfat intoksikasyonu

12 kişilik bir sınıfta Zeynep orta tarafta sondan üçüncü sırada, Ertuğrul orta tarafta dördüncü sırada, Deniz pencere tarafında sondan dördüncü sırada, Zümra