• Sonuç bulunamadı

Büro-Hizmet Binaları Prof. Dr. Şevket SUNAR İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büro-Hizmet Binaları Prof. Dr. Şevket SUNAR İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B ü r o - H i z m e t B i n a l a r ı

P r o f . Dr. Ş e v k e t S U N A R İ.T.Ü. M i m a r l ı k F a k ü l t e s i Ö ğ r e t i m Ü y e s i

1. G i r i ş :

Günümüzde, çeşitli araştırma kuru-luşlarınca yapılan kantitatif analizler, bü-ro - hizmet alanlarına duyulan ihtiyacın giderek büyük bir hızla arttığını ortaya koymaktadır. Örneğin, lA.U.R.P.'oln (Ins-titut d'Amenagement et d'Urbanisme de la R6gion Parrsienrıe) Paris için yapılmış olduğu bir araştırmaya göre, 1962'de, 300.000 m2 olan yıllık yeni büro kullanma alanı ihtiyacı, 1985 de 900.000 m2'ye, 2000 yılında ise 1.000.000 m2'ye ulaşa-caktır. Benzer şekilde, istatistik! veri ve göstergeler, artan şehirleşme hızı ve bu-nunla paralel gelişen hizmet kesimi alan ihtiyacının, gelişmiş ve/veya gelişmekte olsun bütün ülkeler için gelecek 20 yıl 'içinde mevcut büro kullanma alanfarının iki misline çıkartılmasını zorunlu hale ge-tireceğini açık seçik gözler önüne ser-mektedir. Yalnız bu durumda, başta ye-terli arsa bulma ve yatırım harcamaları olmak üzere çeşitli sorunlar gündeme ge-lecek ve konunun bütününe bugünkünden farklı biçimde eğilmek ve büro binaları mekân organizasyonlarına daha rasyonel1

ve bilimsel yönde yaklaşmak hem ülke yararı, hem de bir meslek adamı olarak kişisel sorumluluklarımız açısından gerek-li ye şart olacaktır.

Bu nedenle, büro-hizmet binaları ile .ilgili yeni kavram ve kabulleri efe alıp bu yönlü mekansal organizasyon (tasarım) kriterlerini ortaya koymak ve konuyu bir ölçüde tartışma ortamına getirmek biz-ler İçin bugün; gerçekten, kaçınılmaz ol-maktadır. Zira, son yıllarda gerek mimari proje yarışmalarında ve gerekse kamu ve/veya özel kesim uygulamalarında gö-rülen klişeleşmiş, birbirini tekrarlayan tek düze çözümler düşündürücü olduğu kadar, bu tür bir «ihtiyacın ne denli ge-rekli olduğunu da vurgulamaktadır. 2. B ü r o - h i z m e t b i n a l a r ı

i ç i n d e k i f a a l i y e t l e r : 2.1. F a a l i y e t l e r i n t a n ı m ı :

Büro-hizmet binalarının tasarım ve mekansal düzenlemeleri, temelde, iş or-ganizasyonu ve onun ortaya koyduğu so-runlar İle çok yakından ilgilidür. Özellikle,

çalrşma alanlarının düzenlenmesinde kul-lanıcıların nitelik ve nicelikleri ile orga-nizasyon biçiminin oluşturduğu bir dizi faaliyet türü dikkâte alınmak durumunda-dır.

Bilindiği gibi, organizasyon, genel ta-nımı içinde birden fazla kişinin belli bir amaca dönük olarak birlikte çalışma veya yaşamalarının gerektirdiği koşul ve du-rumları yansıtır. Doğal olarak da, organizas-yon veya kuruluş biçimi, takip edilen ama-ca, İşletmelerin özellikle ve büyüklükleri-ne göre farklılık gösterir. Bu da hiç kuş-kusuz, işletme içinde blyerarşik bir düze-ni gerektirir, görev ve sorumluluklarda ka-demefenmeye yol açar. Zira, büro-hizmet binalarında sürdürülen faaliyetler, ister maklnalarla, isterse insanlarla ya da her ikisi tarafından birlikte yürütülsün, genel anlamda verilerin alınması, biriktirilmesi, değerlendirilmesi, değiştirilmesi ve yeni-den ortaya konulması şeklinde tanımlan-mak durumundadır. Bir bakıma, büro ça-lışma alanları, bu tanıma göre verilerin 'işlendiği yerlerdir, denilebilir. 2.2. F a a l i y e t l e r i n n i t e l i k l e r i :

Genelde, bir bürokratik organizasyo-nun en çarpıcı yönü, oorganizasyo-nun gözler önüne serdiği biçimsel kurallar ve amaçlar sis-temidir. Keza, bu tür bir faafiyet zincirin-de görevler, yetkiler ve işlemler resmen onaylanmış bir biçime göre düzenlenmiş-lerdir. Organizasyonun gereği, görevler paylaştırılır, yetkiler alınır ve/veya dev-redilir, iç ve dış haberleşmeye yön veri-lir ve çok kere de, kişilere verilen İş ve sorumluluklar arasında (eşgüdümü) ko-ordinasyonu sağlayacak bir yol bulunmaya çalışılır.

Bununla beraber, kuruluş içinde sür-dürülen biçimsel ya da formel (resmi) dü-zen. büyük bir olasılrkla, kişileri değil, rol-leri ya da sürdürülen uzmanlaşmış çaba ve faaliyetleri gözfer önüne sermektedir. Ayrıca, bir organizasyon şemasında veya bir «oı-ganigram» (organlgramme) da gös-terilen ilişki ve faaliyet türleri, içinde da-ha yoğun ve doğal insani davranışların yer aldığı bir kalıp veya çerçeve niteliğin-de karşımıza çıkmaktadır .

Bugün, büro ve 'hizmet binalarının biçimleniş ve mekansal düzenlenme şeksi-lerine bakacak olursak, genellikle iki fark-lı durumla karşılaşırız. Bunlardan biri, oda, oda bölünmüş geleneksel büro binaları, diğeri ise, açık. bölünmemiş ve fonksi-yonel mekan kavramının geçerli kalındığı çözümler.

Hiç kuşkusuz, bu farklılığı, kuruluşla-rın bünyeleri, büyüklükleri, çalışma ve fa-aliyetlerin şekil ve özelliklerine bağlı ola-rak değerlendirmek gerekir. Zira, ekip halinde yapılan, ya da «rutin» göreneğe bağlı yeknesak çalışma ve faaliyetler için geçerli ve uygun olabilecek bir düzenle-me, hizmetin yalnız ve tek başına yapıl-ması sözkonusu olduğu durumlarda öne-mini büyük ölçüde yitirmektedir.

Bu nedenle, büro ve hizmet binaları-nı, kullanıcı organizmaların bünyelerinde sürdürülen çalışma biçimi ve görevler açısından ele aldığımızda, genellikle; — Yönetim ve idari işlerle ilgin hacimler, — Rutin, göreneğe bağlı yeknesak

hiz-metlerin göıüldüğü mahaller, otarak iki farklı bölüm şeklinde belirle-mek mümkündür.

F.J. Laugdon'un yapmış olduğu bu yönlü araştırma ve survey çalışmalarında da belirttiği gibi (1); «Sekiz ve daha faz-la kişinin kulfaz-landığı haoimlerdeki faaliyet dizisi veya çalışma türü, genellikle «ru-tin hizmetleri kapsamaktadır. Yine, aynı araştırmaya göre, tek kişi tarafından kul-lanılan mahallerde bulunan personelin % 80'i teknik ve yönetim işleri ile uğra-şanlar veya onların özel sekreter ve ste-nograflarıdır.

Benzer şekilde, «Buildlng Research Station» ın, 1950'lerden sonra İngiltere' de inşa edilmiş büro binaları üzerinde yap-mış olduğu bir tesbit çalışması da, — daha çok banka ve sigorta

şirketleri-nin gruplar halinde personelini çalış-tırdığını,

— diğer kuruluşlarda ise, aynı hacmi paylaşan personel sayısının çok daha az olduğunu

(2)

Öte yandan, sözü edHen araştırma-da, yapılan tesbit ve elde edilen bulgu-lara dayanıbulgu-laraktan, halihazırdaki büyük kuruluşlarda dahî, «çalışma grubu» boyu-tunun, yani, günlük faaliyet sırasında bir-birleriyle yakın ilişkili personel sayısının öyle zannedildiği kadar büyük olmadığı belirtilmektedir. Diğer bir ilginç sonuç da; ayrık, bölünmüş büro hacimlerinin kü-çük organizmalar kadar büyük kuruluşla-rın tecrit edilmiş çalışma biçimini gerek-tiren küçük grup ve fertleri tarafından kullanıldığının ortaya konmasıdır.

Kısaca, organizma - içi faaliyet ke-simleri, bugün olduğu gibi, gelecekte de farklı görev ve ilişki düzeni içinde bulu-nacaklar, sayıca az veya çok, fakat farklı boyut ve nitelikteki hacimler hem bünye içinde birlikte yer alacak, hem de kendi-lerine ihtiyaç duyulacaktır.

2.3. O r g a n i z a s y o n f a r k l ı l ı k l a r ı : Konu, faaliyetler açısından ele alın-dığında, farklı organizasyon şekillerinin, farklı büro düzenlemelerini gerektireceği hususu gözden uzak tutulmamalıdır Ör-neğin, bölünmüş, geleneksel büro düzen-lemelerinin merkezi görünüşlü organizma-ların «hiyerarşik yapısına; seıbest - fonk-siyonel mekan anlayışının ise, merkezi olmayan organizmaların serbest haberleş-me şekillerini daha uygun ofduğu söyle-nebilir. Aynı şekilde, yüksek kademe per-sonelin, fazla olduğu ve karar verme, da-nışma gibi, yönetimsel faaliyetlerin ağır-lık kazandığı kuruluşlar ile rutin, görene-ğe bağlı yeknesak işler yapan personelin fazla, yüksek kademe personelin az ol-duğu ve hiyerarşik düzenin karmaşıklık getirmediği kuruluşlarda, büro faaliyetle-rinin tür ve mekansal ihtiyaçları da, doğal olarak farklı nitelikte olacaktır.

Bilindiği gibi, büro ve hizmet binala-rı içinde sürdürülen «faaliyet zinciri» kap-samında haberleşme ve bilgi iletimi (oom-munication) nin yönü, genelde üç türlü-dür. BunFarı, kısaca;

— Hiyerarşik düzen İçinde yukardan aşa-ğıya doğru haberleşme (düşey haber-leşme)

— eşdeğer mevki ve görevlerde bulu-nanlar arası haberleşme (yatay ha-berleşme),

— Hiyerarşik düzen içinde aşağıdan yu-karıya doğru haberleşme (tırmanan-aşamalı haberleşme) şeklinde tanımlayabiliriz. Kuşkusuz kuru-luşların organizasyon biçimleri de, haber-leşmenin yönünü etkilemektedir. Örneğin, merkezi organizasyona sahip kuruluşlar? da, genellikle yukarıdan aşağıya ve/veya aşağıdan yukarıya dönük bir haberleşme-ye ağırlık verilir. Merkezi olmayan

orga-nizasyonlarda ise, çeşit kademelerde ya-tay ilişki ve haberleşme daha yoğun ol-maktadır.

Bir bürobizmet binasında kimin kim ile ve ne ölçüde beraber çalıştığını, ya da çalışması gerektiğini «haberleşme hat-ları (llgnes de la oommumication) belir-ler; bu nedenle de, bina içi mekansal dü-zenlemelerde bunların bilinmesi gerekli ve şart olmaktadır. Fakat, çok kere; bu tür sorunlar, ya da personelin iş ilişkileri, organizasyon içindeki raileri, önemleri veya organizasyon biçiminin niteliği yete-rince araştırılmadan bina içi mekansal düzenlemelere girişilmekte; sonuçta da, bina işletmenin ihtiyaçlarına uyacağına; kuruluş binaya uyma durumuna getiril-mektedir.

3. F a a l i y e t l e r i n

p r o g r a m l a m a a ç ı s ı n d a n d e ğ e r l e n d i r i l m e s i : işletme içi haberleşme yoğunluğu ne denli büyük olursa olsun, organizasyon gereği ortaya çıkan rol ve hiyerarşik fark-lılıklar sonucu büro ve hizmet binalarında, mekanın küçük ve ölçülü çalışma alanları-na ayrılması, büyük bir olasılıkla zorunlu olmaktadır. Örneğin, Federal Almanya'da çok derin ve büyük açık büro düzenleme-lerine son yıllarda gösterilen tepki ve bu konuda yapılan eleştiriler, tasarımcıları, aynı anda hem geleneksel, hem de ser-best düzenlemeye olanak tanıyan ve «dö-nüşebilir mekan» (reversible space) ola-rak adlandırılabilecek çözümler İle İlgi-lenmeye yöneltmiştir (2). Zira, Koontz ve O'Donnel'in işaret ettiği gibi, kuruluşla-rın büro hizmetleri kesimlerindeki bir amire bağrı personel sayısı üst kademe-lere oranla, alt-kademelende daha fazla-dır, bu sayı üst kademeler Içfin 4-8, alt kademeler için ise 8-15 veya biraz daha fazladır (3).

Yalnız, daha önce yapılmış olduğu-muz büro faaliyetleri tanımında da belir-tildiği gibi, büro binaları ne türlü düzen-lenirse düzenlensin, büro nacmi bütünün-de,

— Çalışmanın tür ve önemi ölçüsünde işlenen verilerin konumu, yerleştiril-mesi ve muhafazası sözfkonusu ola-caktır,

— Çalışmanın türü, bünyesi, şekil ve ö-nemi belirli tipteki mobilya, ekipman ve personeli gerekli kılacaktır, — Donatım ve personel devinimi için

gerekli alan ihtiyacının yeterli ölçüde tutulması zorunlu olacaktır.

Kısaca, yukarıda değinilen hususlar; büyük, küçük, geleneksel veya açık düzen büro mahalleri için günümüzde geçerlilik 'kazanmış mekansal ihtiyaç ve fonksiyon-ları ortaya koymaktadır. Kuşkusuz, bunla-rın büro binaları ihtiyaç programı ve

di-zaynında gözönünde tutulması gerekli ve şarttır

4. B ü r o - h l z m e t b i n a l a r ı i l e i l g i l i m e k a n s a l o r g a n i z a s y o n k r i t e r l e r i : Bürohizmet binaları gibi çok yönlü ve çeşitli alternatif çözüm yolları olabi-len bir karar probleminde durumla İlgili «karar öncüllerini» doğru seçmek ve de-ğerlendirmek kadar, saptanacak mekan organizasyonuna ait kriterlerin dökümü de, kanımca büyük önem taşımaktadır. Zira, mimari tasarım çalışmalarında, me-kan organizasyonuna ilişkin etütlerin bun-larla birlikte yürütülmesi gerekli ve şart olmaktadır.

öte yandan, sözkonusu karar ve kri-terlerin doğru ve yeterli düzeyde tutul-maları, bulunacak alternatif çözümlerin mukayese ve karşılaştırılmalarına olanak tanryacağı gibi, tasarım çalışmalarında bir «kontrol aracı» olma niteliğini de göstere-cektir. Kuşkusuz, bu tür kanar ve mekan organizasyonuna ilişkin kriterler program-lanacak tesis veya binanın büyüklük ve karmaşıklığı ölçüsünde farklı önem taşı-ma durumunda olacaktır.

Yalnız bunları, çok az sayıda tertiple-necek «genel» nitelikteki kriterlere indir-memek ne derece yrarsız ise, sayılarım gereksiz şekilde arttırmak ve özellikle, «'spesifik» yönlü kriterleri de programla-ma çalışprogramla-malarının başında işin içine sok-mak, o ölçüde hatalı sayılabilir. Bu açıdan, büro-hizmet binaları için geçerli olabile-cek mekan organizasyonu kriterlerini üç bölümde toplamak mümkündür:

a İdari ve hizmet yönlü kriterler: b. Mimari ve teknik yönfii kriterler. c. Beşerî ve davranışsal yönlü

kri-terler

Her bölüm içinde yer alabilecek kri-terleri dökümü ise, şu şekilde yapılabilir.

a idari ve ihzmet yönlü kriterler: — Servisler içi veya arası

faaliyet-zinoirlni tamamlama veya onlarf bütünleme ya da servisler arası sıkı uyarlık sağlama, — Ortak mahaî veya ekipmanlardan

yararlanma, ya da onları birlikte kullanma,

— Haberleşme, yazışma, malzeme ve gereçlerin servise giriş ve ulaş-ma kolaydığı,

— BinaJiçi dışa açık bölümlerin sınır-landırılması,

— Dışardan gelenlerin (personel dı-şındaki kişi ve ziyaretçilerin) kontrolünü sağlama ve kofeylaş-— Gürültülü çalışma, uyumsuz ve

faaliyet karışıklığı gibi durumla-rı yansıtan yönetimsel sıkıntıladurumla-rın yer aldığı mahalleri ayırma.

(3)
(4)

mahal adı kişi başına kullanma alanı Büro düzen-ihtiyacı (normal mobilya dahil) lenme türü

Genel müdür 37 — 42 m2 Geleneksel ta da bölünmüş Genel Md. Yaıd. 23 — 33 m2 » Bölüm Bşk. veya Bölüm Şefi 18 — 23 m» » Bölüm Bşk Yd. veya Bölüm Şefi Yard. 14 — 18 m2 •

Uzman memur 14 — 18 m2 grup halinde

Şef 8 — 11 m2

Sekreter (daktilo) 9 m2

Evrak Şefi 7 m2 açık düzen

Evrak memuru 5.5 m2

Teknisyen 9 m2 grup halinde

Teknik ressam

(deslnatör) 7 m2 açık düzen

Benzer şekilde, büro - hizmet blnala-rındaki iç düzenleme farklılıkları nede-niyle kişi-alan değerlerinin oran ve dağı-lışları da, bu yönlü analiz ve tesbitlere göre, şu şekilde olmaktadır. Bina türü Geleneksel - bölünmüş büro personelin açık - fonksiyonel büro personelin 6. S o n u ç :

Buraya kadar değindiğimiz hususları özetlersek, öyle görülüyor ki, bugün için ortaya çıkan sorun veya sorunlara gerçek anlamda yaklaşabiime olanağı, ancak bü-ro faaliyet ve işlevlerinin belirlediği ihti-yaçları kesin ve açık programlar halinde tayin ve tanımlamakla mümkün olabile-cektir. Yalnız, sorunun bütününde «bina programı» ile «bina kullanma programı» arasındaki farklılığın gözden uzak tutul-maması gerekir. Zira, bunlar farklı kav-ramfardır. Örneğin, geleneksel büro tar-zında ele alınmış bir çözüm şeklinin ser-best düzen büro alanlarına dönüştürül-mesinde, bu nedenle, çok yönle teknik ve mimari zorlamalar ortaya çıkmaktadır Bu konuda, sadece «hareketli yük» fark-lılığını belirtmek, sanırım yeterli olacak-tır, zira, bölürmvüş-geleneksel büro bina-larında 250 kg/m2 oferak kabul edilen «hareketli yük» mertebesi, fonksiyonel mekan anlayışında düzenlenmiş açık

bü-% 9Q 3 <m2 den büyük % 20 4.5 m2 den büyük % 10 9 m2 » % 100 9 m2 den büyük % 50 10 m2 » % 20 12 m2 » % 10 14 m2 » % 2 16 ım2 »

ro alanlarında 350-400 kg/m2 alınmak zo-rundadır.

'Kuşkusuz, bu durum bizleri, «esnek-bükülgen» mekan düzeni veya kısaca «fleksibilite olanağı» diyebileceğimiz ye-ni bir kavramla karşı karşıya getirmekte-dir. Kanımca bu olgu, bina içi düzenleme-lerde tesbit edilen bir programa göre ve belfi zaman parçalarında geniş çapta bir mekan birleşmesi veya bölünmesi yanı sıra; mevcut eşya, mobilya ya da ekipma-nın yeniden tanzimine olanak tanıyan bir biçimleniş; yani, bir «plan değiştirme ye-teneği» şeklinde tanımlanabilir.»

Başka bir deyişle, «fleksibilite» ya da «esneklik» veya «bükülgenlik» özelliği, daha önce belirlenmiş herhangi bir uyar-cılığa (adaptasyona) gerek duyulmadan, mekan veya hacimlerin sayılarını, çalış-ma veya kullançalış-ma zaçalış-manını ve içerde ge-çen faaliyet biçimlerini değiştirmeğe ola-nak tanıyan bir bina kalitesi olarak

belir-lenebilir.

Günümüzde, esneklik - bükülgenlik gereğini veya, daha doğrusu bu tür me-kan düzenini gerektiren başlıca iki ne-den vardır. Bunlar, kısaca, — kuruluşlarda zaman içinde ortaya

çı-kan bünye değişiklikleri, — gelecekteki değişiklikler şeklinde tarif ve nitelendirilebilir.

Birinci tür «esneklik - bükülgenlik» nedenleri bizi «evrimci -evolutif büro» diyebileceğimiz fonksiyonel mekan çö-zümlerine götürmektedir. Yalnız bunun «sökülebilir - demontabl» duvar veya pa-nolarla gerçekleştirilen çözümlerden çok farklı olduğunu bilmek gerekir. Zira, bu tür olanaklarla eskiden daha farklı ve fonksiyon değişikliklerine belki daha uy-gun boyutlarda bir büro mekanı elde ede-bileceğimizi, yani, demontabl panoları bir yerden söküp daha uygun bir yere kolay-ca taşıyıp takabileceğimizi bir an için var-sayarsak dahi, o anda elde edilen yeni mekanın yine de, esnek veya bükülgen olmaktan uzak, donmuş ve statik görünü-münü sürdüren bir mekan olduğu savını kesinlikle ortadan kaldıramaz. Kaldı ki, böyle bir çözüm şekli fazladan ek bir ta-kım harcamaları da gerektirecek nitelik-tedir.

Kısaca, bugün- için henüz zaman için-de çeşitli kullanış istek ve biçimlerine uyabilen veya kuruluşun ya da çağımızın gereği olarak ortaya çıkan ve iç düzenle-mejerdeki anıi değişiklik ihtiyaçlarına ola-nak tanıyan «esnek-bükülgen» mekan ör-nekleri yok denecek kadar azdır, ve bun-lar çoğunlukla «fonksiyonel mekan» anla-yışı doğrultusunda gerçekleştirilmiş, fa-kat kuruluşların bünye, büyüklük ve ça-lışma şekillerinin de buna elverişli oldu-ğu hal şartı içinde olanak bulan örnek-lerdir.

Öte yandan, bilindiği gibi, ne idari yönetim, ne de ticarî kuruluşların hiç bi-risi gelecekteki on, yirmi veya otuz yıl içinde, ya da binanın tüm kullanma süre-since karşılaşılacak durumların ne ola-cağı hakkında tesadüflerin ötesinde söz söyleyecek olanak ve bilgilere bugünden sahip değillerdir. Fakat, açrk mekan şek-linde düzenlenmiş bürobizmet binalarının; oda, oda veya bölüm, bölüm ayrılmış dü-zenlemelere nazaran, mekansal ihtiyaç ve değişikliklere daha uyarlanabilir olduğu söylenebilir. Zira, bu tür çözümlerde, baş-langıçta öngörülen bina programı, bina kullanma programından ayrı olarak tertip edilmiş bulunmaktadır. Bu suretle de, za-man içinde servis ve kişilerin daha uy-gun biçimde yerleştirilmeleri veya gerek-li değişikgerek-liklerin gerçekleştirilmes<i ve bu yönde ortaya çıkabilecek engel ve

(5)

zorla-mafarın giderilmesi büyük ölçüde müm-kün olabilmektedir. Keza, «fonksiyonel mekan» tertiplerinde mobilya ve iç dü-zenlemelerin birbirlerine bağlı ve karşı-lıklı olarak yer değiştirmeleri 'sağlana-bildiğinden, başlangıçta yapılacak her-hangi bir yer tahsisine gerek duyulmadan çalışma postalarının teşkili ve yerleştiril-meleri rahatlıkla söz konusu olabilmek-tedir.

Yalnız, hemen belirtelim ki, «fonksi-yonel mekan» anlayışı içinde düzenlenecek açık çalışma alanlarının «esneklik -bükülgenlik sınırları» bir bakıma; gürültü, kirlilik, duman, sağlık, güvenlik,... vb. gibi sorunlarla belirlenmek durumundadır. Bu nedenle, açık mekan 'düzenlemelerinde, «esneklik - bükülgenlik» veya «fleksibli-tenin» yozlaşma ve etkisiz hale gelmeme-si için ortaya çıkan bütün sorunlar üze-rinde özenle durmak, kuşkusuz gerekli ve şart olmaktadır.

Özellikle, daha önce de değinildiği gibi, «fonksiyonel mekan» anlayışı içinde düzenlenecek açık büro tertipleri, kuruluş ve organizmaların

—• bünye — 'büyüklük

— çalışma ıdüzen ve türlerine uygunluğu ölçüsünde sözkonusu edilebi-lecek bir çözüm şekli olduğu gerçeğini hiç bir zaman akıldan çıkarmamak gere-kir.

Bu konuda araştırma yapan Batılı ku-ruluş ve 'örgütler, gelecekteki değişiklik-leri karşılayabilmek için, inşa edilmiş ya-pay çevrede yapılacak teknik değişiklik-lerden daha çok «insani bükülgenliğe» İnanmanın veya güvenmenin daha doğru ve anlamlı olacağına işaret etmektedir-ler. Bir araştırmanın dediği gibi, « bu günü. belirsiz bir geleoeğe kurban et-memek gerekir» (6).

Bence de, bükülgerı-esnek ve uyar-lanabilir bir bina ortaya koymak şayet bir zorunluluk ise, bu, mimari programlama ve tasarlamadaki kararsızlık ve belirsiz-likler için hiç bir zaman bir mazeret ol-mamalıdır!

(1) — F. J. L a n g d o n : «Modern Offl-ces, NBS Research Paper 41» ve «User Research in Office Design» BRS Current Paper Design Series 18. (2) — AJ.29 October 1975 (3) — K o o n t z a n d O ' D o n n e l l :

«Principles of Management, and analysis of Managerial funotions» Mc Graw - Bili, 1968.

(4) — D a v i e s , R. a n d B o o t h . B . : «The Office Shell» A. J. 13 June 1973. (5) — A. J 20 Maroh 1968 (6) — E r i c P e a r s o n : «La

construc-tion scolalre et l'innovaconstruc-tion dans l'enseignement» OCDE 1975 A r n o L a p p a t : «Technique de l'avenlr

pour l'Ğtablissement des projets de bureaux» Build : batiment Internati-onal 5. annöe No. 2 mars-avril 1972 H. H i b o n : «La conception des bâtl-ments administratifs en espace fonc-tionnel» Cahiers du C.S.T.B. No. 127, mars 1972, cahier no. 1089 Ş e v k e t S U N A R — N e c a t i

İNCE-O Ğ L U : T.C. Tekel Genel Müdür-lüğü Hizmet Binası ihtiyaç Programı Araştırması 1978.

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğrenciler 20 Nisan 2020 Pazartesi günü saat 13.00’da Bölüm tarafından temin edilen araçla, Fakülte önünden ve öğretim üyesi Dr.. İrfan PAKSOY nezâretinde

Bir yaşam biçimi olarak bilim adamlığı her şeyden önce yetişkin birey davranışı ile hoşgörülü, alçak gönüllü, kendini demetleyebilen sabırlı ve paylaşımcı yapısı

Otobüs sektörünün ve şirketin, 2020 yılının değerlendirilmesi ile 2021 öngörülerinin paylaşıldığı online basın toplantısına, Mer- cedes-Benz Türk Otobüs Pazar- lama

Bilgisayar Mühendisliği, Bilgisayar ve Bilişim Sistemleri Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Matematik Mühendisliği, Matematik-Bilgisayar Bilimleri lisans mezunu olmak

Üniversitelerimizin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde okutulan Eski Türkçe ve Orta Türkçe veya Tarihi Türk Lehçe- leri derslerinde, öğrencilerin eski veya orta

Kimya bilimi diğer bir çok alanla ilişkili olduğu için bazen merkezi bilim olarak da adlandırılır.. •Doğal ve sentetik yağlar,

Kurucuları arasında Atatürk’ün yakın silah arkadaşları ve bazı eski İttihatçılarında bulun- duğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, ilk muhalefet partisi olarak siyasi

Yine en son yaflad›klar› travmadan önce, daha farkl› alanlarda, yaflam›- n›n çeflitli alanlar›nda farkl› ruhsal travmalarla karfl› karfl›ya kalan insanlarda ise yine