• Sonuç bulunamadı

Etki gücü ve mekanizması: Bakterilerde protein sentezini inhibe eder (50 S alt üniteyi). Ayrıca memeli kemik iliği hücrelerinde doza bağımlı olarak mitokondrial protein sentezini de engelleyebilir. Bakterostatiktir;

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Etki gücü ve mekanizması: Bakterilerde protein sentezini inhibe eder (50 S alt üniteyi). Ayrıca memeli kemik iliği hücrelerinde doza bağımlı olarak mitokondrial protein sentezini de engelleyebilir. Bakterostatiktir; "

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FENİKOLLER

(2)

Bu grupta

• Kloramfenikol,

• Tiamfenikol ve

• Florfenikol bulunur

KLORAMFENİKOL

Kloramfenikol, Streptomyces venezuelae’den türemiştir. Bir nitrobenzen grubu kapsar. Bu p-nitro grup insanlarda idyosinkratik aplastik anemiye neden olur. Tiamfenikol p-nitro grubu yerine sulfometil grubu bulundurur.

Florfenikol ise p-nitro grubu bulundurmaz. Son iki bileşik insan veya diğer türlerde aplastik anemiye neden olmaz. Ancak, doza bağımlı olarak kemik iliğini baskılayabilirler. Kloramfenikolün D ve l-izomeri vardır. Ancak l- formu aktiftir. Kloramfenikolün palmitat ve sodyum süksinat bileşikleri vardır.

Kloramfenikolle tedavi edilen türler arasında köpek, kedi ve atlar bulunur.

(3)

Etki spektrumu: Geniş spektrumludur. Çoğu Gram pozitif ve bazı Gram negatiflere etki eder. Spektrum yönünden tetrasiklinlere benzer.

Riketsiya ve Klamidyalara etkilidir. Terapötik yoğunluklarda anaerobların çoğu, Gram pozitif aerobların çoğu, non-enterik aeroblara etkilidir.

Mycoplasma ve Proteus türlerine in vitro etkili olmakla birlikte, etkileri güvenli değildir; mikoplazma pulmonary enfeksiyonlarında etkisiz kalır.

Etki gücü ve mekanizması: Bakterilerde protein sentezini inhibe eder (50 S alt üniteyi). Ayrıca memeli kemik iliği hücrelerinde doza bağımlı olarak mitokondrial protein sentezini de engelleyebilir. Bakterostatiktir;

yüksek yoğunluklarda bakterisid olabilir.

(4)

• Farmakokinetik: Kas içi emilimi iyi değildir ve irkilti yapar. Tek mideli ve preruminal buzağılarda sindirim sisteminden iyi emilir; taylarda ağızdan biyoyararlanımı %83, kısraklarda ise %40’tır (tek uygulamada).

Kloramfenikol palmitat kedilerde zayıf emilir. Ruminantlarda kloramfenikol rumende inaktive olur. İlacın lipidlerde çözünmesi ve proteinlere orta

derecede bağlanması, serebrospinal sıvı ve SSS’i dahil çoğu doku ve organda etkili yoğunluğa ulaşmasına neden olur. Fakat dokulardaki konsantrasyonları farklıdır. En fazla karaciğer ve böbreklerde bulunur (köpeklerde). Topikal oftalmik uygulanması, akuoz humorda etkili

yoğunluğu sağlar. Süte, plöraya ve assitik (peritonla ilgili) sıvılara geçer.

Plasentayı geçer ve anne plazmasındakinin %75’ine ulaşır. Yangı olmadıkça kan-prostat geçişi zayıftır.

• Lipidlerde çözündüğü için bütün türlerde dağılım hacmi büyüktür.

Eliminasyon yarı ömrü türler arası farklılıklar gösterir (Kedilerde 5-6 saat)

• Safra ve idrarla atılır. Yeni doğanlarda eliminasyon yarı ömrü aynı türün erişkinlerine göre daha uzundur (glukuronik konjugasyonun

yetersizliğinden).

(5)

• Kullanımı: S.S.S’e iyi geçtiği ve intrasellüler bakterilere (Salmonella gibi) etkili olduğundan halen kullanılmaktadır.

• Besin üreten hayvanlarda kullanımı yasaktır. Ancak süs balıklarında ve diğer besin üretmeyen hayvanlarda kullanılabilir. Felin panlökopenisi gibi viral hastalıklarda gelişen sekunder bakteriyel enfeksiyonları bastırmak için yaygın kullanılır.

• UYARI: Kloramfenikol’ün besin üreten hayvanlarda kullanımı 1994 yılında AB tarafından yasaklanmıştır.

• İstenmeyen etkileri: Uygulayıcılar eldiven giymeli ve deri ile temastan kaçınılmalıdır. Kemikte reversibl olarak birikir ve kemik iliği hasarına

(Aplastik anemi-Yeni doğanlarda mavi çocuk sendromu-Graysendromu) neden olur. Böyle durumlarda tedaviye 1 hafta ara verilmelidir.

• Kloramfenikol bakteriostatik olduğu için bakterisid etkili beta-laktam antibiyotiklerle birlikte kullanıldığında etkilerini önleyebilir. Ayrıca

barbitüratların metabolize olmasını baskılar. Eğer bu şekilde kullanılırsa pentobarbital anestezisi uzar.

(6)

Florfenikol

• Kloramfenikol türevi olan tiamfenikolün florlu analoğudur. Yapısında bir flor atomu vardır. İnsanlarda Gray sendromuna neden olmaz. Bu nedenle besin üreten hayvanlarda kullanılabilir. Spektrum yönünden kloramfenikole benzer. Ondan farklı olarak kloramfenikole direnç

gelişmiş suşlara etkili olabilir.

• Etki gücü ve etki mekanizması: Bakteriostatiktir. Bakterilerde protein

sentizini inhibe eder.

(7)

• Farmakokinetik: Ağızdan ve parenteral yoldan biyoyararlanım iyidir.

Ancak, ağızdan uygulamalarda süt vb emilimi önemli ölçüde azaltır.

Dokulara dağılımı iyidir. Akciğer, kalp, pankreas, iskelet kası, dalak ve sinovya’ya geçer. Yüksek konsantrasyonlarda safra, böbrek, ince

bağırsak ve idrarda bulunmuştur. Beyin ve akuöz humora geçer. Serum proteinlerine düşük oranda bağlanır. İdrar ve dışkıyla vücudu terk

eder. En önemli ve en uzun atılan metaboliti florfenikol amindir. Suyun

ısısı parçalanmada önemlidir. 8.5-11.5 C’de hızla metabolize edilir ve

florfenikol amin şekillenir. Atlantik salmonların bağırsaklarından hızla

emilir. Dağılımı ve metabolizması hızlıdır. Primer olarak aminlenmiş

türevi şeklinde atılır.

(8)

• Kullanımı: Sığırlarda bakteriyel pnömoninin profilaksisi ve

sağaltımında, pododermatitiste, ve keratokonjuktivitis sağaltımında kullanılır. Sığırlarda im veya sc kullanılır. Kas içi genel doz 20 mg/kg’dır.

Etkisi 48 saat sürer. Bu süre sonunda bir uygulama daha yapılmalıdır.

Deri altı yoldan 40 mg/kg uygulanır. 4-6 gün etki sürdüğünden tek doz yeterlidir. Salmonlarda furunkulosisin sağaltımında önem taşır.

Atlantic salmonlarda Aeromonas salmonicida enfeksiyonlarına 20

mg/kg dozda mükemmel etkilidir. Balıklarda ampirik kullanım dozu

ağızdan 40-50 mg/kg/gün’dür (veya günde iki kez).

(9)

• Tiamfenikol: Yan etkisi yok denecek düzeydedir. P-nitro grubunda sulfometiksil grubu taşır. Kloramfenikolden 1-2 kez daha aktiftir.

Emilme ve dağılması kloramfenikole benzer. Ağızdan biyoyararlanımı preruminant kuzu ve buzağılarda %60’tır.Karaciğer glukuronid

konjugasyon ile elimine edilmez. Fakat idrarla değişmemiş olarak atılır.

Laktasyondaki sığırların sütünde terapötik yoğunlıkta geçebilmektedir.

Avrupa ve Japonyada oldukça fazla kullanılır. Fakat, Kuzey Amerika’da

uygun görülmemektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Anne çocuğun kemik iliği nakil sürecinde fiziksel olarak zorlanmanın yanı sıra duygusal olarak ta oldukça zor bir dönem geçirmektedir (Forinder 2004).. Kendi varlığını

Yine kontrol grubu ile 5 µg/kg grayanotoksin-III verilen Grup 1 arasında tüm zamanlarda anlamlı fark bir bulunamadı.. Farklı

Kemik iliği transplantasyonu (KİT) sonrası bronşiyolitis obliterans (BO) tanısı alan 12 hasta retrospektif olarak değerlendi- rildi.. Olguların 8’i kadın, 4’ü

a koronal t1 ağırlıklı, b koronal StIR MRG’de korteks: femoral ve iliyak kenarları çevreleyen ince düşük sinyalli hat, fovea kapitis: femur başı mediyal yüzünde

Kalıcı tünelli santral toplardamar kateterler: kemik iliği nakli gibi uzun süreli tedavi gerektiren durumlarda kullanımı uygundur... 7 HANGİ TOPLAR DAMARLAR

• Aplastik anemi (AA), anormal kemik iliği infiltrasyonu veya fibrozisi olmaksızın hiposellüler kemik iliği ve pansitopeni ile seyreden idiyopatik, kalıtsal veya ikincil

• Kuvvetli asitlerdeki dekalsifikasyonunun fazlalığı rutin yöntemlerle zayıf boyamaya neden olmaktadır ve.. Romanowski teknikleri güvenilmez ya da

Bakteri ribozomlarında protein sentezini inhibe ederek.. DNA ve RNA sentezini [nükleik asit sentezini]