• Sonuç bulunamadı

Kanatlılarda Solunum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kanatlılarda Solunum"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

 Canlı vücudunda cereyan eden kimyasal reaksiyonlar vücut sıcaklı ğına bağlıdır. Dolayısıyla vücut fonksiyonları da vücut sıcaklığına b ağlıdır. Sıcaklığın artması reaksiyonları hızlandırır, düşmesi ise yav aşlatır. Sıcaklığın vücut fonksiyonlarında neden olduğu dalgalanma yı önlemek için memeli ve kanatlılarda vücut sıcaklığını sabit sınırla r içerisinde tutan bir takım mekanizmalar gelişmiştir. Bu nedenle m emeli ve kanatlılara homeoterm (sıcakkanlı) hayvanlar denir.

 Vücut sıcaklıkları çevre ısısına göre değişen canlılara ise poikiloter m (soğuk kanlı) hayvanlar denir. Bu grupta balık, amfibi ve reptiller bulunmaktadır.

Kanatlılarda Solunum

Prof. Dr. Hakan Öztürk

(2)

Omurgalı Hayvanlarda Dört Tip

Gaz Değişim Organı Görülür

(3)

Deri üzerinden gaz değişimi amfibilerde önemlidir. Burada oksi- jen ve karbondioksit

gazları derinin kılcal da- marları ile ortam havası arasında değiştirilir

(açık sistem, çünkü

çevredeki hava sahası

neredeyse sınırsızdır).

(4)

Memeli akciğerinde gaz değişimi:

Burada gaz değişimi

akciğer alveollerinin ka-

piller damarları ile alve-

oler boşluk arasında

Gerçekleşir (havuz sis-

temi, çünkü alveoller

içinde büyük, ancak

gene de sınırlı bir oksi-

jen kaynağı bulunmak-

tadır).

(5)

Kuş akciğerinde gaz Değişimi: Gaz değişimi kapiller damarlar

ile içinden gaz akan pa- rabronşlar arasında

gerçekleşir, burada

iki akım yönü birbirine

dikdir (çapraz akım).

(6)

Balık solungaçlarında

gaz değişimi: Balıklarda

O

2

ve CO

2

değişimi, ba-

lık solungaçlarının se-

konder lamellerinin kıl-

cal damarları ile sekon-

der lameller arasından

akan su arasında ger-

çekleşir. Kan ve suyun

akışı birbirine ters yön-

dedir (ters akım siste-

mi).

(7)

a Kuşların göğüs-karın alanında akciğerlerin

ve birkaç büyük hava kesesinin yerleşimi.

(8)

Kuşların akciğerleri özellikle iyi uçucularda mükemmel bir

solunum organı olarak görev yapar.

Akciğerler küçüktür ve memelilerde olduğu gibi serbest bir

şekilde göğüs boşluğunda durmazlar.

Gövde boşluğunun duvarlarına yapışık ve omurganın yanlarında, kaburganın ara boşluklarına gömülmüş halde

bulunurlar.

(9)

Akciğerin bronşiyal borularından birçok hava kesesi çıkmaktadır.

Bunlar; boyun, göğüs ve karın kısımlarına doğru uzanır.

Çoğu kuş türünde 9 hava kesesi vardır: 1 interklaviküler kese ve

her biri çift olmak üzere servikal, anterior torasik, posterior torasik ve abdominal keseler.

Burada Hava Keselerinin Resmi Var!

(10)

Ön keselerinde CO

2

’den zengin hava bulunurken arka hava ke- selerin de O

2

’den zengin hava bulunur.

HAVA KESELERİNDE HAVA DEĞİŞİMİ OLMAZ!

Burada Hava Keselerinin Resmi Var!

(11)

Kuşlarda göğüs kafesinin yapısı, akciğerlerin yerleşi- mi ve solunum işlemi memeli hayvanlardan farklıdır.

Bir kuşun soluk alışı ve havanın akciğerden atılışı diyafram aracılığıyla olmaz.

Kuşlarda solunum; vücut boşluğunun büyüklüğünü artıran yada azaltan göğüs kafesinin kas kontraksi- yonları ile kontrol edilir.

KUŞLARDA DİYAFRAM YOKTUR!

Bunun yerine bazı kuşlarda bağ dokudan yapılmış

ince bir membran bulunur ve bu da vücut duvarına

bağlanmıştır.

(12)

Trakea iki ana bronşa ayrılır, bunlar da sekon-

der bronşlara dallanır. Sekonder bronşladra gaz

alış-verişinin yapıldığı çok sayıda parabronşlar

ile bağlantı kurarlar.

(13)

(Dorsal) sekonder bronştan hava tek yönlü olarak parabronşlar bo-

yunca (ventral) sekonder bronşlara akar. Parabronşların lümenin-

den birçok hava kılcalı uzanır ve bunlar kan kılcal damarlarıyla ya-

kın temas halindedir. Kan ve hava kapillerleri arasındaki ince bari-

yer üzerinden difüzyonla gaz değişimi gerçekleşir. Gaz akımı ve

kan akımının yönleri birbirine çaprazdır.

(14)

Parabronştaki gazda (üst siyah eğri) bireysel kan kılcal damarların-

daki kanda (kırmızı çizgiler) O

2

kısmi basınç eğrilerinin seyri görül-

mektedir. En sağdaki kılcal damarlar en yüksek O

2

kısmi basıncına

ulaşırlar, çünkü bunlar parabronşların başlangıcındaki henüz kulla-

nılmamış taze hava ile temas ederler. Sonuç olarak, kapillar kanın

karışmasından sonra oluşan arteriyel P

O2

ekspiratorik P

O2

'den daha

yüksektir, bu nedenle çapraz akım sistemi memeli akciğerindeki

ha-vuz sisteminden daha verimli bir gaz değişim sistemidir.

(15)

Kuşlardaki pulmoner gaz değişimi, memeli akciğe- rinin "havuz sisteminin" aksine, arteriyel P

O2

'nin

ekspiratuar P

O2

'den daha yüksek olmasını sağlayan oldukça verimli "çapraz akım" prensibine göre

gerçekleşir!

(16)

Oklar, kuş akciğerindeki parabronşların ventilasyon prensibini göster- mektedir. Okun siyah yarısı: inspirasyon, trakea ve mezobronş yoluyla dorso-bronşlar ve kaudal hava keselerine olan hava akımını göstermekte- dir.

Okun kırmızı yarısı: ekspirasyon, kaudal hava keselerinden dorsobronşla- ra ve mezobronşlar yoluyla dışarıya olan hava akımını göstermektedir.

İnspirasyon ve ekspirasyon fazlarında temiz hava dorsobronşlardan para- bronşlar yoluyla aynı yönde ventrobronşlara akar. Ventilasyonda kranial hava keseleri kaudal hava keselerine göre daha az önemlidir.

(17)

Kuş akciğerinin özel bir avantajı, taze havanın parabronşlar

boyunca hem inspirasyon hem de ekspirasyon sırasında akması ve bu akımın her zaman aynı yönde olmasıdır!

Kuşların akciğerleri hava kılcallarına sahip parabronşlardan

oluşmuştur. Taze hava sekonder bronş yoluyla parabronşlara akar.

Ventilasyon, akciğerlerin çevresindeki hava keseleri sistemindeki

hacim değişiklikleri tarafından gerçekleştirilir.

(18)

b Ventilasyon sırasında kuşların göğüs kafesi hareketleri. İki eklemle birbi- rine bağlı kaburgalar (vertebral ve sternal kaburgalar) inspirasyon sırasın- da göğüs iç boşluğunu yanlara ve özellikle ventrale doğru genişletir. Kesikli çizgiler: inspirasyon pozisyonu, düz çizgiler: ekspirasyon pozisyonu.

Çift ok, inspirasyon ve ekspirasyon arasında sternumun kaudal ucunun ha- reketini göstermektedir. Böylece göğüs boşluğu genişler ve bilhassa

kaudal hava keselerinin hacminde artış olur.

(19)

Kuşlar dinlenme sırasında memelilerdekine benzer bir arteriyel P

O2

değerine sahiptir (80-100 mmHg). Buna karşın P

a,CO2

değeri biraz daha düşük olup 25 ila 40 mmHg arasında bulunur. Bu durumda 7,45 ile 7,6 arasındaki pHa değeriyle respiratorik bir al- kaloz söz konusudur. Aynı vücut ağırlığında dinlenme koşulların- da kuşlar memelilerden daha yüksek bir ventilasyona sahiptir.

Bu da P

a,CO2

'deki hafif hiperventilasyonu anlaşılır kılar. Koşma ve uçma gibi fiziksel aktiviteler sırasında kuşlar belirgin şekilde

hiper-

ventilasyon gösterir, yani P

a,CO2

çok belirgin şekilde azalır. Bu du- rum kuşların ısı kaybetmesine hizmet eder, hatta bazı türlerde bu

amaçla polipne yapılır. Bazı kuş türleri 6.000 metreye kadar veya ekstrem durumlarda 8.000 metreye kadar olan oldukça yüksek

irtifalarda uçabilir. Böyle yüksek irtifalarda hüküm süren hipoksik koşullar altında bile kuşlar belirgin hiperventilasyon yapar ve

P

a,CO2

değeri 8 mmHg'nin altına kadar düşer. Bu kuş türleri hem

hipokapniyi hem de çok şiddetli hipoksiyi memelilere kıyasla çok

daha iyi tolere ederler.

(20)

Kuşlarda solunumun regülasyonu Glomus caroticum (özellikle O

2

'ye duyarlıdır), akciğerlerdeki CO

2

sen- sörleri ve beyindeki pH ve CO

2

sensörleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Fiziksel aktiviteye solunum uyumunun sağlanması için memelilerdekine benzer mekanizma- lar vardır. Birlikte innervasyon, yani fiziksel aktivitenin başlangıcında yüksek beyin bölgeleri tarafından solu- num merkezinin aktivasyonu ve Reafferenz prensibi- ne göre kaslardaki kimyasal ve mekanik sensörlerden solunum merkezine periferik bilgilerin ulaştırılması

kuşlardaki solunumun regülasyonunda da etkili

görünmektedir .

(21)

Teşekkürler

Referanslar

Benzer Belgeler

• Yellow fever (sarı humma) virüsü (sadece kültürü) • Yersinia pestis (sadece kültürü) UN 2900 Infectious substance, affecting animals (Hayvanları etkileyen enfeksiyöz

söz konusu yedi beyin bölgesi arasındaki bağlantıların kontrol grubundaki bireylerde incelenen bağlantılara göre daha güçlü olduğu gözlemlendi.. Araştırmacılar bu

Konferans ve Çalışma Grubu Toplantısı Açılış ve Kapanış oturumları Kazakistan Milli Bilimler Akademisi konferans salonunda birlikte düzenlenmiştir.. The

Araştır- macıların kullandığı modelle- me, 100 milyardan fazla yıldız içeren büyük gökadaların sahip oldukları maddelerin yaklaşık yarısını gökadalar arası madde

Ulus markalaşması ve kamu diplomasisi görülmektedir ki dünyada büyük-küçük, gelişmiş-gelişmekte olan, eski-yeni pek çok ülke tarafından kullanılan uygulamalar

Bunun hava kirliliği ile sağlıklı insanlardaki solunum yolu mikropları arasında bağlantı kuran ilk araştırma olduğunu söyleyen Mariani, bu konunun daha fazla ilgi

“Bir Eski Acun için Söylenmiş Şi- i r ’inde eski günlere, “eşsiz bir zaman” olarak nitelediği günlere özlemini betimle­ me yoluyla ortaya koymuş, şiirin

Özal, Şeref Salo- nu’nda Ankara’dan birlikte geldiği A- NAP Milletvekilleri İbrahim Özdemir, Yusuf Namoğlu, Rasim Zaimoğlu ve A- NAP'tan bir yıl süreyle