• Sonuç bulunamadı

Turk J Neurol: 17 (1)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Turk J Neurol: 17 (1)"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

‹skemik ‹nmede Etyolojik S›n›fland›rma

Etiologic Classification in Ischemic Stroke

ÖZET

‹skemik inme etyopatogenezinde çok say›da faktör rol oynar. Bunlar› patofizyoloji temelli farkl› fenotipik, terapötik ve prognostik özel- likler gösteren gruplara ay›rmak esast›r. Ancak bu flekilde tutarl› bilgi üretilebilir, araflt›rmac›lar aras›nda ortak bir dil oluflturabilir ve farkl› zamanlarda yap›lan çal›flma sonuçlar› nesilden nesile do¤ru bir flekilde aktar›labilir. Günümüz sistemleri temelde inme etyolojisi- ni iki farkl› metot kullanarak alt tiplere ay›r›r. Fenotipik sistemler tan›ya yönelik test bulgular›n› bir eleme sürecine tabi tutmaks›z›n özetler. Bunun aksine nedensel sistemler test bulgular›n› bir karar verme sürecinden filtre edip muhtemel tek bir nedene indirgemeyi amaçlar. Bu makale, etyolojik inme s›n›fland›rmas›n›n tarihçesi ve önemli teorik özelliklerini anlat›p, temel etyolojik s›n›fland›rma sis- temlerini özetlemeyi amaçlamaktad›r.

Anahtar Kelimeler: ‹skemik inme, etyoloji, s›n›fland›rma.

ABSTRACT

Etiologic Classification in Ischemic Stroke Hakan Ay

Massachusetts General Hospital, Harvard Medical School, Boston MA, United States of America

Ischemic stroke is an etiologically heterogeneous disorder. Classification of ischemic stroke etiology into categories with discrete phe- notypic, therapeutic and prognostic features is indispensible to generate consistent information from stroke research. In addition, a functional classification of stroke etiology is critical to ensure unity among physicians and comparability among studies. There are two major approaches to etiologic classification in stroke. Phenotypic systems define subtypes by providing a summary of abnormal test results organized in major etiologic categories. Causative systems, on the other hand, integrate diagnostic test results and clini- cal stroke features through a decision-making process to identify the most likely etiology. This article intends to provide a review on the important historical, theoretical and practical aspects of etiologic stroke classification and the current classification systems.

Key Words: Ischemic stroke, etiology, classification.

Hakan Ay*

Harvard Tıp Fakültesi, Massachusetts Hastanesi, Bostan MA, Amerika Birleşik Devletleri

* Dr. Ay, Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından sağlanan araştırma destek bursundan faydalanmıştır (RO1-NS059710).

Turk Norol Derg 2011;17:1-6

(2)

G‹R‹fi

‹skemik inme, etyolojik aç›dan t›pta bilinen en hetero- jen hastal›klardan birisidir. Yüzün üzerinde farkl› kardiyak, arteryel, hemodinamik, reolojik ve sistemik bozukluk beyin kan ak›m›n›n kesintiye u¤ramas›na ve buna ba¤l› iskemik beyin hasar› geliflmesine neden olur (1,2). Tan›sal teknolo- jilerdeki geliflmelere paralel olarak bu rakam her geçen gün art›fl göstermektedir. Günümüz teknolojisi ile yap›lan tan›- ya yönelik çal›flmalar, iskemik inmelerin yaklafl›k yar›s›nda birden fazla etyolojik bozukluk oldu¤unu ortaya koymakta- d›r (1). Bu hastalarda inme etyolojileri çok farkl› kombinas- yonlarda ortaya ç›kabilir ve bu da etyolojik heterojeniteyi daha da art›r›r. Bu kadar heterojen bir hastal›¤› fonksiyonel bir s›n›fland›rma sistemi kullanmadan anlamak ve tedavi et- mek mümkün de¤ildir. Ayr›ca, fonksiyonel bir s›n›fland›rma sistemi klinik çal›flmalar için hasta seçimi, genetik ve epide- miyolojik çal›flmalar için ise fenotipleme ve prognozun de-

¤erlendirilmesi aç›s›ndan vazgeçilmezdir.

ETYOLOJ‹K SINIFLANDIRMANIN TAR‹HÇES‹

‹skemik inmelerin farkl› mekanizmalar ile meydana ge- lebilece¤i ilk kez Rudolf Virchow taraf›ndan 1848 y›l›nda ortaya at›lm›flt›r (3). Virchow otopsi s›ras›nda damar içeri- sinde t›kan›kl›¤a yol açan maddeler oldu¤unu gözlemlemifl ve bunlara “trombüs” ad›n› vermifltir. Bunlar›n genellikle

“arteriyoskleroz” olarak adland›r›lan damar bölgelerine ya- p›fl›k oldu¤unu, ancak bazen ba¤l› olduklar› yerlerden ko- pup dolafl›m içerisinde ilerleyebileceklerini belirtmifl ve bu olaya da “embolizm” ismini vermifltir. Virchow ayr›ca kalp içerisine yerleflmifl olan p›ht›lar›n ekstremitelerde yapt›¤›

gangrenlere benzer flekilde beyinde de gangrenlere yol açabilece¤ini ileri sürmüfl ve “kardiyak embolizm” kavram›- n› ortaya atm›flt›r (4). Ayn› y›llarda, Durand-Fardel beyin do- kusu içerisinde yayg›n olarak gözlenen ve lakün olarak ad- land›r›lan küçük kavitasyon alanlar›n›n geçirilmifl iskemik hasara ba¤l› olabilece¤ini ileri sürmüfl ve “laküner infarkt”

kavram›n› tan›mlam›flt›r (5). Takip eden 100 y›l boyunca ar- teriyoskleroz, tromboz, emboli, kardiyak emboli ve laküner infarkt kavramlar› sadece birer otopsi bulgusu olarak kal- m›flt›r. Etyolojinin hasta hayatta iken belirlenmesi ve grup- land›r›lmas›, t›bb›n di¤er alanlar›nda oldu¤u gibi tan›sal tek- nolojilerdeki geliflmelere paralel olarak mümkün olmufltur.

Yirminci yüzy›l›n ortalar›nda ateroskleroza ba¤l› periferik damar t›kan›kl›klar›nda cerrahi yöntemler ile olumlu sonuç- lar al›nmas›, bu yöntemlerin serebrovasküler dolafl›ma da uygulanmas›n› gündeme getirmifltir (6). Endarterektomi k›- sa zamanda özellikle karotid arter t›kan›kl›klar›nda yayg›n bir tedavi haline gelmifltir. Bu dönemde iskemik inmeler, t›- kan›kl›k bölgesinin cerrahi aç›dan ulafl›labilirli¤ine göre “bü- yük” ve “küçük” damar t›kan›kl›klar› fleklinde ikiye ayr›lm›fl- t›r. Aortik yay, proksimal karotid arter, subklavyen arter ve vertebral arterler büyük damar, di¤er tüm arterler küçük damar olarak s›n›fland›r›lm›flt›r (7). ‹lerleyen y›llarda mikro-

enstrümentasyon ve magnifikasyon yöntemlerindeki gelifl- melere paralel olarak orta serebral arter de cerrahi aç›dan ulafl›labilir bir arter haline gelmifl ve büyük damar t›kan›kl›-

¤› olarak s›n›fland›r›lmaya bafllanm›flt›r. ‹nme alan›ndaki bir di¤er önemli geliflme, 1950’li y›llarda heparinin iskemik in- me tedavisinde kullan›lmaya bafllanmas› olmufltur (8). Bu- nun do¤al uzant›s› olarak inmeler “embolik” ve “trombo- tik” olarak ikiye ayr›lmaya bafllanm›flt›r. Dalsgaard-Nielsen 1955 y›l›nda embolik inmeleri (apoplexia embolica cerebri) semptomlar› ani bafllayan, h›zl› düzelen, genel damar yap›- s› ve kan bas›nc› normal olup kalp hastal›¤› olan genç has- talarda ortaya ç›kan bir inme flekli, trombotik inmeleri ise (apoplexia thrombotica cerebri) genellikle yavafl bafllay›p ilerleme gösteren, uyku s›ras›nda ortaya ç›kabilen ve ate- roskleroz ve kalp hastas› olan yafll› veya genç bireylerde meydana gelen bir olgu olarak tan›mlam›flt›r (7). Yine 1955 y›l›nda, o zamanki ad› ile Ulusal Nörolojik Hastal›klar ve Körlük Enstitüsü (National Institute of Neurological Dise- ases and Blindness; NINDB) iskemik inmede antikoagülan tedavi etkinli¤inin belirlenmesi için yap›lacak çok merkezli çal›flmalarda kullan›lmak üzere iskemik inme alt tiplerinin tan›mlanmas› için bir komite görevlendirmifltir (8). Bu komi- tenin hedefi “inme alt tiplerinin aç›k ve tart›flmaya yer b›- rakmayacak flekilde tan›mlanmas› ve de¤iflik co¤rafi bölge- lerde pratik yapan hekimlerin ayn› flekilde bu tan›mlar› kul- lanmas›n›n sa¤lanmas›” olarak belirlenmifltir. Her ne kadar bu hedefe ulafl›lamam›fl ise de, NINDB s›n›fland›rmas› gü- nümüzde halen geçerli olan etyolojik s›n›fland›rma prensip- lerini ortaya koymufl ve ard›ndan gelen birçok s›n›fland›rma sistemine kaynak teflkil etmifltir. NINDB sisteminde iskemik inme etyolojileri “aterotromboz”, “kardiyak embolizm”,

“nadir nedenlere ba¤l› inmeler” ve “nedeni belirlenememifl olan inmeler” fleklinde dört temel gruba ayr›lm›flt›r. O dö- nemde tan›sal yöntemlerin k›s›tl› olmas›, etyolojik alt tip ta- n›mlar›n›n daha çok klinik özelliklere göre yap›lmas›n› ge- rekli k›lm›flt›r. Ayn› Dalsgaard-Nielsen tan›mlamas›nda oldu-

¤u gibi, etyolojik gruplara özgün (spesifik) olmayan ancak her bir etyolojik grupta s›k görülen (sensitif) klinik unsurlar tan›mlar›n içerisine girmifltir. Örne¤in; inmenin yavafl ilerle- me göstermesi, öncesinde benzer geçici iskemik ataklar ol- mas›, hipertansiyon ve diyabet gibi vasküler risk faktörleri- nin bulunmas› aterotrombotik inme tan›s› için destekleyici faktörler olarak belirlenmifltir. Bu faktörler gerçekten ate- rotrombotik inmelerde s›k görülür. Ancak ayn› faktörler kardiyak embolizm veya küçük damar t›kan›kl›¤› (laküner infarkt) gruplar›nda da s›k görülür. Bu faktörlerin gruplar aras› ay›rt edici özellikleri düflüktür. Etyolojileri tan›mlamak için bunlar gibi özgün olmayan faktörlerin kullan›lmas› s›- n›fland›rma hatas›na (misclassification) yol açar. Özgünlük- ten (spesifisite) daha çok duyarl›l›k (sensitivite) a¤›rl›kl› yak- lafl›m tan›sal yöntemlerdeki geliflmelere ba¤l› olarak zaman içerisinde azalm›fl olsa bile halen günümüzde kullan›lan bir- çok s›n›fland›rma sisteminde a¤›rl›¤›n› korumufltur.

(3)

1960 ve 1970’li y›llarda inme alan›nda üç önemli gelifl- me olmufltur. Bunlar bilgisayarl› beyin tomografisinin kul- lan›ma girmesi, kateter anjiyografinin kabul edilebilir komplikasyon oranlar› ile yap›lmaya bafllanmas› ve Miller Fisher taraf›ndan laküner infarktlar›n klinik ve patolojik özelliklerinin tan›mlanm›fl olmas›d›r. Harvard Cooperative Stroke Registry araflt›rmac›lar›, 1978 y›l›nda NINDB s›n›f- land›rmas›n› mevcut geliflmeler ›fl›¤›nda yeniden düzenle- mifllerdir (9). Harvard s›n›fland›rmas›, NINDB s›n›fland›rma- s›ndaki dört temel etyolojik gruba ilave olarak “laküner in- farkt” grubunu içerir. Beyin ve beyin damarlar›n› görüntü- leme imkan› dönemin etyoloji anlay›fl›nda önemli de¤iflik- liklere neden olmufltur. Beyin lezyonu varken efllik eden damarsal bir lezyon olmamas› önceki sistemlere göre daha objektif bir flekilde embolizm tan›s› koyma imkan›n› sa¤la- m›flt›r. Subjektif tan›mlar kullanan önceki sistemlerin yeri- ne k›smen objektif tan›mlar kullanan Harvard sistemine geçifl, emboli tan›s›nda %3’lerden %30’lara ulaflan bir ar- t›fla neden olmufltur (7,9). Bilindi¤i gibi, sonraki y›llarda teknolojik geliflmeler ve tan›sal öznellikteki art›fla ba¤l› ola- rak inmede embolizm oran› %75-80’lere ç›kacakt›r. ‹lerle- yen y›llarda özellikle manyetik rezonans, ultrasonografi, ekokardiyografi ve noninvaziv anjiyografi yöntemlerinin klinik kullan›ma girmesi, Harvard sistemindeki alt grup ta- n›mlar›n› daha objektif kriterler kullanarak revize eden ye- ni sistemlerin ortaya ç›kmas›na yol açm›flt›r (1,2,9-15).

Bunlardan baz›lar› zaman›n gereksinimlerine göre kuralla- r›n› yenilememifller ve kullan›mdan kalkm›fllard›r (8,10,14).

Di¤erleri camia taraf›ndan k›s›tl› bir kabul ve kullan›m gör- müfltür (12,15). Günümüzde s›k kullan›lan s›n›fland›rma sistemleri ile ilgili temel bilgilere ilerleyen bölümlerde yer verilecektir.

ETYOLOJ‹K SINIFLANDIRMANIN ÖNEML‹ ÖZELL‹KLER‹

Günümüzde inme nedenini kesin olarak tespit edecek

“nihai standart” bir teknoloji yoktur. Etyolojik faktörler ile inme aras›nda neden-sonuç iliflkisi kurulurken etyolojik faktörlerin mevcudiyetinin yan› s›ra, iliflkinin kuvvetini be- lirleyen baz› dolayl› klinik, radyolojik ve tan›sal özelliklere bak›l›r ve iliflki belirli bir hata pay› içerisinde tarif edilir. Ör- ne¤in; beyin tomografisinde internal kapsülün arka baca-

¤›nda laküner infarkt tespit edilen atriyal fibrilasyonlu bir hastada, difüzyon MRG’de laküner infarkta ilave olarak bir baflka akut infarkt görülmesi küçük damar t›kan›kl›¤›ndan daha çok atriyal fibrilasyonun inmeden sorumlu oldu¤una iflaret eder. Nedensellik iliflkisini desteklemek için kullan›- lan yard›mc› faktörlerin sistematik bir metot kapsam›nda bir araya getirilip, kolayl›kla anlafl›labilir ve uygulanabilir bir flekilde etyolojik kategori tan›mlamalar› içerisine entegre edilmesi, araflt›rmac›lar aras› uyum (güvenirlilik) için son derece önemlidir.

De¤erlendiriciler aras›ndaki “güvenirlik” bir s›n›fland›r- ma sisteminin kalitesinin en önemli göstergelerindendir

(16). Mükemmel güvenirlikten sapmalar “ölçüm hatas›”

veya “s›n›fland›rma hatas›”na neden olur; bu da s›n›fland›r- ma sonuçlar›n›n hasta bak›m› için kullan›labilmesini veya farkl› araflt›rmac›lar›n çal›flmalar›n› karfl›laflt›rmay› güçleflti- rir (17). Güvenirli¤in do¤ru yorumlanmas›, etyolojik inme s›n›fland›rmas›nda de¤erlendiriciler aras›nda anlaflmazl›¤a neden olan faktörleri anlamay› gerektirir. Anlaflmazl›klar genelde de¤erlendiricilerin bilgi ve deneyim farkl›l›klar›n- dan kaynaklan›r. Alt tipin yüksek güven derecesinde tayin edilebilmesi, ancak hastada belirli bir etyoloji tek potansi- yel mekanizma ise mümkündür. Hali haz›rdaki tan› tekno- lojileri ayn› anda var olan birden fazla etyolojinin saptan- mas›na olanak sa¤lad›¤›ndan, nedensel alt tipleme önem- li bir araflt›rmac› yanl›l›¤›na maruzdur. S›n›fland›rma sis- temlerinin kalitesini belirlemede kullan›lan bir di¤er unsur

“geçerliliktir”. Etyolojik inme s›n›fland›rmas›nda geçerlilik, inmenin neticelerini tahmin etmede veya tedavi seçiminde s›n›fland›rmalar›n ifle yaray›p yaramad›¤›n› belirtmek için kullan›l›r. Günümüzde kullan›lan etyolojik inme s›n›fland›r- ma sistemlerinden (Harvard Stroke Registry, Stroke Data Bank TOAST, Baltimore-Washington System) hiçbirisi yük- sek güvenilirlik ve geçerlilik göstermez (9-12,14).

‹nmede etyolojik s›n›fland›rma için iki ana yaklafl›m var- d›r: Fenotipik ve nedensel. Fenotipik alt tipler, ana etyolo- jik gruplardaki anormal test bulgular›n›n düzenlenmesine dayanarak yap›l›r. Bu tür s›n›fland›rma sistemine örnek ola- rak “Baltimore-Washington, Causative Classification of Stroke System (CCS)” ve ASCO (Atherothrombosis, Small vessel disease, Cardiac causes, and Other uncommon ca- uses) verilebilir (1,2,12,13). Fenotipik sistemde hasta bir- den fazla etyolojik alt tipe ayr›labilir. Örne¤in; %50’den fazla t›kan›kl›¤a neden olan karotid stenozu ve atriyal fib- rilasyonu olan bir hasta “büyük arter aterosklerozu + kar- diyak embolizm” olarak s›n›fland›r›l›r. Fenotipik s›n›fland›r- mada, pozitif test bulgular› aras›nda de¤ifl-tokufl olmaz, dolay›s›yla istemsiz bir bilgi kayb› söz konusu de¤ildir. Fe- notipik alt tipleme, etyolojik alt tipler aras›ndaki etkileflme- leri çal›flma olana¤› sa¤lar, büyük çapl› epidemiyolojik ve genetik çal›flmalarda hasta seçimini ve idari amaçl› kodla- may› kolaylaflt›r›r. Fenotipik s›n›fland›rman›n temelinde ya- tan fikir çok de¤erli olmas›na ra¤men önemli bir problemi vard›r: ‹nme hastalar›n› çok say›da kategorilere ay›r›r. Ör- ne¤in; her bir etyolojiyi dört olas› durumda (majör, minör, yok, bilinmiyor) tan›mlayan dört etyolojik kategorili bir fe- notipik sistem, olas› 256 alt tiple sonuçlan›r (44). Neticede bu durum fenotipik yaklafl›m›n pek çok klinik araflt›rmada kullan›lmas›n› k›s›tlar.

Araflt›rmalarda etyolojik alt tiplerin say›s› istatistiksel güç ile ters orant›l›d›r; etyolojik alt tipler azald›kça, araflt›r- ma daha az say›da hasta ile yap›labilir. Bu da, çal›flman›n masraf›n› azalt›p, süresini k›salt›r. Dolay›s›yla, tan›sal test sonuçlar› ve klinik inme özelliklerini bütünlefltirip, her bir hasta için en olas› nedensel alt tipi belirlemek elzemdir.

(4)

TOAST (Trial of ORG 10172 in Acute Stroke Treatment System) ve CCS nedensel sistemlerin örneklerindendir (1,2,11). Nedensel alt tipin belirlenmesi, fenotipik s›n›f- land›rman›n tersine, iskemik inme de¤erlendirmesinde bulgular›n özellikleri, vasküler risk faktörleri ve tan›sal test sonuçlar› gibi pek çok farkl› özelli¤i bütünlefltirmeyi gerektiren bir karar verme sürecidir. Örne¤in; atriyal fib- rilasyon ve ciddi karotid stenozu bulunan bir hastada, stenotik arterle ayn› taraf hemisferde farkl› yafllarda bir- den fazla infarkt tespit edilmesi altta yatan mekanizma- n›n daha yüksek olas›kl›kla “büyük arter aterosklerozu”

oldu¤unu iflaret eder.

GÜNÜMÜZDE KULLANILAN

ETYOLOJ‹K SINIFLANDIRMA S‹STEMLER‹

Makalenin bu bölümünde modern ve s›k kullan›lan s›- n›fland›rma sistemleri ile ilgili temel bilgilere yer verilecek- tir (18).

TOAST Sistemi

TOAST sistemi akut iskemik inmede heparinoid tedavi- sini test eden bir çal›flmada kullan›lmak üzere 1990’l› y›lla- r›n bafl›nda gelifltirilmifltir (11). Sistem temelde klinik özel- liklere dayan›r fakat bilgisayarl› tomografi, manyetik rezo- nans, transtorasik ekokardiyografi, ekstrakraniyal karotid ultrason ve e¤er varsa serebral anjiyografi bulgular›n› da kullan›r. TOAST sistemi befl ana alt tipten oluflur: “Büyük arter aterosklerozu”, “kardiyak embolizm”, “küçük damar t›kan›kl›¤›”, “saptanm›fl baflka bir sebepten kaynaklanan inme” ve “sebebi saptanamam›fl inme”. ‹lk dört kategori için iki olas› durum söz konusudur (olas›/yüksek risk veya mümkün/düflük risk), en son kategori ise “nedeni bilinme- yen grup”, “iki veya daha fazla potansiyel sebebi olan grup” ve “tan›ya yönelik araflt›rmalar›n yetersiz oldu¤u grup” fleklinde üçe ayr›lm›flt›r. Bu kategoriler 11 alt tipli bir sistem oluflturur.

Daha önceki s›n›fland›rma sistemleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›n- da, TOAST sistemi alt tip belirlenmesi için daha objektif öl- çütler kullan›r (8-10,14). Büyük arter aterosklerozu teflhisi koyabilmek için %50’den fazla stenoza neden olan ate- rosklerotik lezyonun vasküler görüntüleme delili olmas› ge- rekir. Laküner infarkt tan›s› beyin görüntülemesindeki iske- mik lezyonun büyüklü¤ü (1.5 cm çap›ndan büyük) ve yeri (beyin sap›, subkortikal beyaz cevher) ile teyit edilir. Ayr›ca, bu s›n›fland›rma sistemi tan›sal araflt›rmalar›n kapsaml›l›k derecesini alt tiplendirmeye dahil eder; “olas›” alt tip, an- cak tan›sal de¤erlendirmeler di¤er etyolojileri d›fllarsa ko- nur. E¤er bir alt tipe ait delil varsa fakat di¤er alt tipler için tan›sal testler yap›lmam›flsa “mümkün” tan›s› konur.

Yaklafl›k 20 y›ld›r “nihai standart” s›n›fland›rma sistemi olarak kullan›lmas›na ra¤men, geçen zamanda TOAST sis- teminin önemli k›s›tlamalar› oldu¤u ortaya ç›km›flt›r. TO- AST sistemi birden fazla etyolojisi olan hastalar› ayr› bir s›-

n›fa ay›r›r (iki veya daha fazla sebep ya da s›n›fland›r›lama- yanlar). Bu yaklafl›m di¤er etyolojik s›n›flardaki do¤rulu¤u art›rmak amac›yla yap›lm›fl olsa da, günümüz inme testle- ri ile s›kl›kla birden fazla olas› etyoloji saptanmas› nedeniy- le inme hastalar›n›n yaklafl›k yar›s› “s›n›fland›r›lamayan”

grubuna dahil edilir (1,2,19,20). Ayr›ca, TOAST sisteminde

“yetersiz araflt›rma” tan›m›n›n mu¤lak olmas›, alt tip belir- lemede de¤erlendiriciler aras› uyumsuzlu¤a neden olur.

Rutin klinik uygulamalarda pozitif bir test bulgusu elde edildi¤inde tan›sal araflt›rmalar genelde durduruldu¤un- dan, TOAST sisteminde etyolojik alt tipler s›kl›kla düflük güvenlik seviyesinde (mümkün) tayin edilir. Alt tip tayin karar› yay›nlanm›fl TOAST kurallar›na göre de¤il de, de¤er- lendiricilerin kiflisel fikirlerine göre yap›l›rsa, “s›n›fland›r›l- mam›fl” ve “mümkün” gruplar›nda azalma görülür fakat buna karfl› güvenirlik azal›r. Orijinal TOAST yay›n›nda ra- por edilen yüksek de¤erlendiriciler aras› güvenirli¤e ra¤- men, ba¤›ms›z araflt›rmac›lar›n yapt›¤› takip eden çal›flma- larda TOAST sisteminin güvenirli¤i orta-düflük derecede, kappa de¤erleri 0.42-0.54 aras› bulunmufltur (11,21-25).

CCS Sistemi

CCS, TOAST’›n ana k›s›tlamalar›n› aflmak için tasarlan- m›flt›r. Temel amaç “s›n›fland›r›lmayan” ve “yetersiz arafl- t›rma” kategorilerini fliflirmeden yüksek güvenirli¤e ulafl- makt›r. Bu amaca ulaflmak için CCS iyi tan›mlanm›fl, kolay- l›kla tekrarlanabilir ve tamam›yla kan›ta dayal› bir altyap›

oluflturur (2). CCS, günümüz tan›sal inme de¤erlendirme- sinde kullan›lan en ileri teknolojileri (difüzyon a¤›rl›kl› gö- rüntüleme, perfüzyon a¤›rl›kl› görüntüleme, ekstra ve int- rakraniyal arterlerin BT ve MR anjiyosu, transtorasik ve transözefageal ekokardiyo ve Holter) de¤erlendirmeye da- hil eder.

CCS inme etyolojilerini ve bunlar› destekleyen delillerin gücünü analitik olarak tartma üzerine kurulu tamamen otomatize bir sistemdir. CCS program› hem nedensel hem de fenotipik alt tipleri belirlemede kullan›l›r. Bu internet kökenli programa, akademik kullan›mlar için ücretsiz ola- rak “http://ccs.mgh.harvard.edu” adresinden ulafl›labilir.

Otomatize edilmifl CCS, inme ile ilgili özellikleri yorumlar- ken de¤erlendiriciler aras› de¤iflkenli¤i k›s›tlamak, veri giri- flinde tutarl›l›k sa¤lamak ve dolay›s›yla inme s›n›fland›rma- s›nda de¤erlendiriciler aras› güvenirli¤i art›rmak amac›n›

güder. CCS sisteminin güvenirlili¤i çok say›da çal›flma ile incelenmifl ve “yüksek” olarak belirlenmifltir (kappa= 0.80- 0.90) (1,2,26). Bu güvenirlik çal›flmalar›nda “s›n›fland›r›la- mayan” grubuna (birden fazla etyoloji) dahil edilen hasta- lar›n yüzdesi %0-12 aras›nda bulunmufltur.

CCS iskemik inmeyi, t›pk› TOAST sistemi gibi, ana et- yolojik gruplara ay›r›r. Fakat, alt tiplerin tan›mlar› TO- AST’›nkilerden biraz farkl›d›r: Büyük arter aterosklerozu, klinik olarak ilgili ekstrakraniyal veya intrakraniyal arterler- de aterosklerozdan kaynaklanan oklüziv veya stenotik

(5)

(çapta %50’den fazla azalma, %50’den az azalma ile bir- likte plakta ülser ya da tromboz veya akut laküner infark- t›n oldu¤u bölgeyi besleyen penetran arterin orijininde protrude plak) vasküler hastal›k olarak tan›mlan›r. Emboli- nin kardiyak kaynaklar›, nesnel bir %2’lik primer inme risk efli¤i kullan›larak, yüksek ve düflük risk alt tiplerine ayr›l›r.

Küçük damar hastal›¤› tan›s›, bazal veya beyin sap› penet- ran arter bölgelerinde, penetran arterin ç›kt›¤› yerdeki ana arterde patoloji (örn. fokal aterom, ana damar diseksiyo- nu, vaskülit, vazospazm) olmadan, 20 mm’den daha kü- çük çapl› ve klinik olarak uyumlu tek bir akut infarkta ait görüntüleme bulgusu oldu¤unda düflünülür. TOAST siste- minde oldu¤u gibi, CCS’deki “sebebi saptanmam›fl” grup alt gruplara ayr›l›r: “Nedeni bilinmeyen”, “yeteri kadar araflt›r›lmam›fl”, “s›n›fland›r›lamam›fl (birden fazla etyolo- ji)” ve “kriptojenik embolizm”. En son grup (kriptojenik embolizm), normal gözüken bir arterde ani sona erme (cut-off) veya daha önceden t›kal› olan bir arterin tama- men rekanalizasyonuna ait anjiyografik bulgusu olan hastalar› saptamay› amaçlayan yeni bir s›n›ft›r. Bu hasta- lar›n farkl› s›n›fa ayr›lmas› araflt›rmac›lar›n yeni emboli kaynaklar›n› daha ar›t›lm›fl popülasyonlarda çal›flabilmesi- ni sa¤layacakt›r.

CCS’deki ana alt tipler nedensel kan›t›n a¤›rl›¤›na göre üç derecede tan›mlanm›flt›r: “Bariz”, “olas›” ve “müm- kün”. Nedensel kan›t›n a¤›rl›¤›, her bir nedenle iliflkilendi- rilen primer inme riski rakamsal tahminlerine göre belirle- nir. Bu risk tahminleri kullan›larak farkl› inme mekanizma- lar› büyükten küçü¤e s›raland›r›l›r ve böylece en olas› inme nedeni bulunmaya çal›fl›l›r. Bir etyoloji, ancak e¤er yüksek inme riski tafl›yan tek potansiyel mekanizma ise “bariz” ta- n›m›n› al›r (örn. atriyal fibrilasyon). E¤er inmenin nedeni düflük veya belirsiz risk tafl›yan bir bozukluk ise (örn. pa- tent foramen ovale), mekanizma “mümkün” olarak s›n›f- land›r›l›r. Birden fazla bariz etyoloji varsa, “olas›” inme me- kanizmas› saptan›r. Bunun için etyolojilerden birini daha yüksek oranda inme sebebi yapabilecek klinik ve laboratu- var özelliklerin varl›¤›na bak›l›r. Örne¤in; büyük arter ate- rosklerozu için ipsilateral internal “watershed” sahada in- farktlar olmas›, kardiyoaortik emboli için her iki ön veya her iki ön ve arka dolafl›mda birden fazla akut infarkt ol- mas› ve küçük damar hastal›¤› için bir önceki hafta içeri- sinde tekrarlayan stereotipik laküner geçici iskemik ataklar olmas› nedensel iliflkinin gücünü belirlemede kullan›lan

“olas›” kriterlerdir.

CCS, nedensel iliflkiler aras›ndaki kesinli¤i belirlerken tan›sal de¤erlendirmenin kapsaml›l›k derecesini de göz önünde bulundurur. Eksik tan›sal testin alt tip s›n›fland›r- mas›ndaki etkisi, di¤er tan›sal test bulgular›na ve klinik in- me özelliklerine ba¤l› olarak her bir hasta için ayr› ayr› be- lirlenir. Örne¤in; ekokardiyografi yap›lmamas› atriyal fibri- lasyonu olan bir hastada (kardiyoaortik embolizm) alt tipi de¤ifltirmez, büyük arter aterosklerozu olan hastada gü-

venlik seviyesini düflürür (bariz yerine muhtemel büyük ar- ter aterosklerozu) ve büyük arter aterosklerozu ile birlikte efl zamanl› sistemik emboli bulgular› olan hastada büyük arter aterosklerozunun neden olarak belirlenmesini engel- ler (yetersiz de¤erlendirme).

ASCO Sistemi

ASCO, inme hastalar›n› etyolojik karakteristiklerinin bi- leflimine göre s›n›fland›ran tipik bir fenotipik sistemdir (13). Alt tip tan›mlar› subjektif kriterler ile birlikte uzman görüfle dayan›r ve di¤er sistemlerinkinden biraz farkl›d›r.

Aterotrombozun tan›s› klinik olarak uyumlu arterde

%70’ten fazla stenoz veya %70’ten az stenozla birlikte lu- minal tromboz veya aortik yayda hareketli trombus varsa düflünülür. Küçük damar hastal›¤›n›n kesin tan›s› için çap›

15 mm’den küçük bir infarkt›n gösterilmesiyle birlikte eski laküner infarkt varl›¤› veya yak›n geçmiflte tekrarlayan benzer geçici iskemik ataklar›n varl›¤› gereklidir. Kardiyak emboli kaynaklar›, göreceli olarak de¤iflik risk gruplar›na ayr›l›r. Bu sistem iskemik inmeyi toplam 625 fenotipik ka- tegoriye ay›r›r.

ASCO sisteminin en önemli özelli¤i alt tipleri tan›sal de-

¤erlendirmenin kalitesine göre derecelendirmesidir: 0, ta- n›sal testler hiçbir anormallik göstermez; 1, nihai standart bir test ile kesin nedenin do¤rudan gösterilmesi; 2, mü- kemmel olmayan duyarl›l›k ve özgüllü¤e sahip testlerle ke- sin olmayan nedenin varl›¤›n›n saptanmas›; 3, efllik eden patolojinin oldu¤u fakat inmenin do¤rudan bir sebebi ol- mad›¤› durumlar; 9, belirli bir alt tip için uygun tan›sal test- lerin yap›lmam›fl oldu¤u durumlar. ASCO sistemine göre, büyük arter aterosklerozu, atriyal fibrilasyonu ve laküner infarkt› olan bir hasta “büyük arter aterosklerozu + küçük damar hastal›¤› + kardiyak emboli” (ya da A1-S1-C1-O0) olarak s›n›fland›r›l›r.

ASCO sistemi, inme ile nedensel ba¤lant› gösterme zo- runlulu¤u aramaks›z›n baz› inme özelliklerini (örn. lökoara- iyozis, kronik mikrokanamalar, Virchow-Robin aral›¤› ve klinik olarak ilgisiz aterosklerotik hastal›k) de¤erlendirme- ye dahil eder. Vasküler hastal›¤›n kökenleri ile iliflkili faktör- lerin göz önüne al›nmas›, fenotipin altta yatan sebepten daha önemli oldu¤u büyük çapl› çal›flmalara hasta seçi- minde kolayl›k sa¤lar. Örne¤in; küçük damar hastal›¤›n›n genetik belirleyicilerini araflt›ran bir çal›flmada, inmeye la- küner olmayan mekanizmalar yol açm›fl olsa bile, lökoara- iyozisi olan hastalar› dahil etmek gerekçelendirilebilir. Ne- densellik iliflkisi tafl›mayan efl zamanl› bozukluklar inme hastalar›nda oldukça s›k görülür. Bu bozukluklar›n katego- riler aras› ay›rt edici özellikleri k›s›tl›d›r. Aksine, tan›mlar›n- daki mu¤lakl›klar sebebiyle de¤erlendiriciler aras› uyum- suzlu¤a neden olabilirler. Efl zamanl› özellikleri sisteme da- hil etmenin, s›n›fland›rma sisteminin geçerlili¤i ve güvenir- li¤i üzerine etkisi ancak zamanla ö¤renilebilecektir. ASCO sisteminin güvenirlili¤i henüz bilinmemektedir.

(6)

SONUÇ

Etyolojik s›n›fland›rma sistemleri inmenin etyopatogene- tik yap›s›n› anlamak için önemli bilgiler içerir. TOAST sistemi yaklafl›k 20 y›ld›r nedensel alt tipi belirleme amac›yla kullan›- lan bir araçt›r. Güvenirli¤inin orta derecede olmas› problem teflkil etmektedir. CCS sistemi nedensel alt tipleri analitik, objektif ve kan›ta dayal› olarak yüksek güvenirlikle belirle- yen otomatize bir sistemdir. CCS ve ASCO sistemleri hasta- lar›n fenotipik özelliklerine göre s›n›fland›r›lmas›na olanak sa¤lar. Mevcut sistemlere göre belirlenen inme alt tiplerinin inmenin klinik takibinde, özellikle de tedavi kararlar›na yar- d›m edebilmede ne kadar kullan›fll› oldu¤unu anlayabilmek için daha ayr›nt›l› çal›flmalara gerek vard›r.

KAYNAKLAR

1. Ay H, Furie KL, Singhal A, Smith WS, Sorensen AG, Koroshetz WJ. An evidence-based causative classification system for acu- te ischemic stroke. Ann Neurol 2005;58:688-97.

2. Ay H, Benner T, Arsava EM, Furie KL, Singhal AB, Jensen MB, et al. A computerized algorithm for etiologic classification of ischemic stroke: the Causative Classification of Stroke system.

Stroke 2007;38:2979-84.

3. Virchow RLK. Gesammelte Abhandlungen zur wissenschaftlichen Medizin. Frankfurt: Meidinger Sohn & Co, 1856:219-732.

4. Virchow RLK. Ueber die acute Entzundung der Arterien. Archiv Pathologie Anatomie 1847;1:272-378.

5. Durand-Fardel CLM. Traitédu ramollissement du cerveau. Paris:

J.B. Baillie`re, 1843.

6. Eastcott HH, Pickering GW, Rob CG. Reconstruction of internal carotid artery in a patient with intermittent attacks of hemip- legia. Lancet 1954;267:994-6.

7. Dalsgaard-Nielsen T. Survey of 1000 cases of apoplexia cereb- ri. Acta Psychiatr Neurol Scand 1955;30:169-85.

8. [No authors listed]. A classification and outline of cerebrovas- cular diseases. Neurology 1958;8:395-434.

9. Mohr JP, Caplan LR, Melski JW, Goldstein RJ, Duncan GW, Kist- ler JP, et al. The Harvard Cooperative Stroke Registry: a pros- pective registry. Neurology 1978;28:754-62.

10. Sacco RL, Ellenberg JH, Mohr JP, Tatemichi TK, Hier DB, Price TR, et al. Infarcts of undetermined cause: The NINCDS stroke data bank. Ann Neurol 1989;25:382-90.

11. Adams HP Jr, Bendixen BH, Kappelle LJ, Biller J, Love BB, Gor- don DL, et al. Classification of subtype of acute ischemic stro- ke. Definitions for use in a multicenter clinical trial. TOAST. Tri- al of ORG 10172 in Acute Stroke Treatment. Stroke 1993;24:35-41.

12. Johnson CJ, Kittner SJ, McCarter RJ, Sloan MA, Stern BJ, Buch- holz D, et al. Interrater reliability of an etiologic classification of ischemic stroke. Stroke 1995;26:46-51.

13. Amarenco P, Bogousslavsky J, Caplan LR, Donnan GA, Henneri- ci MG. New approach to stroke subtyping: The A-S-C-O (phe- notypic) classification of stroke. Cerebrovasc Dis 2009;27:502-8.

14. Mohr JP, Barnett HJM. Classification of ischemic strokes. Stro- ke: Pathophysiology, Diagnosis, and Treatment. 1sted. Phila- delphia: Churchill Livingstone, 1986:281.

15. Hajat C, Coshall C, Rudd AG, Patel M, Bhalla A, Howard R, et al. The inter- and intraobserver reliabilities of a new classificati- on system for ischaemic stroke: The South London Stroke Re- gister. J Neurol Sci 2001;190:79-85.

16. Chmura Kraemer H, Periyakoil VS, Noda A. Kappa coefficients in medical research. Stat Med 2002;21:2109-29.

17. Choi SC, Clifton GL, Marmarou A, Miller ER. Misclassification and treatment effect on primary outcome measures in clinical trials of severe neurotrauma. J Neurotrauma 2002;19:17-22.

18. Ay H. Advances in the diagnosis of etiologic subtypes of ische- mic stroke. Curr Neurol Neurosci Rep 2010;10:14-20.

19. Comess KA, DeRook FA, Beach KW, Lytle NJ, Golby AJ, Albers GW. Transesophageal echocardiography and carotid ultraso- und in patients with cerebral ischemia: prevalence of findings and recurrent stroke risk. J Am Coll Cardiol 1994;23:1598-603.

20. Tejada J, Diez-Tejedor E, Hernandez-Echebarria L, Balboa O.

Does a relationship exist between carotid stenosis and lacunar infarction? Stroke 2003;34:1404-9.

21. Gordon DL, Bendixen BH, Adams HP Jr, Clarke W, Kappelle LJ, Woolson RF. Interphysician agreement in the diagnosis of subtypes of acute ischemic stroke: implications for clinical tri- als. The TOAST Investigators. Neurology 1993;43:1021-7.

22. Goldstein LB, Jones MR, Matchar DB, Edwards LJ, Hoff J, Chi- lukuri V, et al. Improving the reliability of stroke subgroup clas- sification using the Trial of ORG 10172 in Acute Stroke Treat- ment (TOAST) criteria. Stroke 2001;32:1091-8.

23. Atiya M, Kurth T, Berger K, Buring JE, Kase CS. Interobserver agreement in the classification of stroke in the women’s health study. Stroke 2003;34:565-7.

24. Meschia JF, Barrett KM, Chukwudelunzu F, Brown WM, Case LD, Kissela BM, et al. Interobserver agreement in the Trial of ORG 10172 in Acute Stroke Treatment classification of stroke based on retrospective medical record review. J Stroke Cereb- rovasc Dis 2006;15:266-72.

25. Selvarajah JR, Glaves M, Wainwright J, Jha A, Vail A, Tyrrell PJ.

Classification of minor stroke: intra- and inter-observer reliabi- lity. Cerebrovasc Dis 2009;27:209-14.

26. Arsava EM, Ballabio E, Benner T, Cole JW, Delgado-Martinez MP, Dichgans M, et al. The Causative Classification of Stroke system: an international reliability and optimization study. Ne- urology 2010;75:1277-84.

Yaz›flma Adresi/Address for Correspondence Dr. Hakan Ay

13thStreet, CNY149-2301 Massachusetts General Hospital 02129 Boston, MA/United States of America

E-posta: hay@partners.org

gelifl tarihi/received 28/12/2010 kabul edilifl tarihi/accepted for publication 01/01/2011

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak güçsüzlü¤ün alt ekstremitenin proksimal kaslar›n- da hakim olmas›, üst ekstremite proksimal kaslar›n› da belirgin olarak etkilemifl olmas›, biyopsi sonucunda

Table 1.The clinical presentation, examination findings, radiological features, laboratory data, management, and clinical outcome of the three patients with POEMS syndrome

Bulgular: Levodopa dozu, görsel halüsinasyonlar› pozitif olanlarda anlaml› derecede yüksek olarak bulunurken (p= 0.048), yine bu grupta Bileflik Parkinson

A 25-year-old male with relapsing-remitting multiple sclerosis (RRMS) presented with three transient episodes of horizontal diplopia after the last three administrations of

In this study, a 55-year-old male MM patient with headache and diplopia due to skull base mass lesion near the clivus is presented as a rare presentation of MM.. Key Words:

His CT brain scan with contrast study reve- aled a solitary ring-enhancing lesion of approximately 1 cm diameter in the left parietal lobe area with significant peri- lesional edema

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye Department of Neurology, Faculty of Medicine, University of Hacettepe, Ankara, Turkey.. Turk Norol

1 Ege Üniversitesi Beyin Araştırmaları ve Uygulama Merkezi Gender Reflex Laboratuvarları ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyofizik Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye.. 2