• Sonuç bulunamadı

Güneydoğu'da sosyal yaşam: (Diyarbakır'ın Kulp ilçesi örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güneydoğu'da sosyal yaşam: (Diyarbakır'ın Kulp ilçesi örneği)"

Copied!
107
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SOSYOLOJİ ANA BİLİM DALI

GÜNEYDOĞU’DA SOSYAL YAŞAM:

(Diyarbakır’ın Kulp İlçesi Örneği)

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof.Dr.Abdullah TOPÇUOĞLU

HAZIRLAYAN

Vefa AKDOĞAN

(2)

ÖNSÖZ

Bu çalışmada genel olarak güneydoğu bölgesi özel olarak ise kulp ilçesinde sosyal yaşamın karakteristik görünümleri açıklanmaya, çalışılmıştır. Bu çalışmayla aslında kent sosyolojisine mütevazı bir katkı sağlamıştır. Bu yapılırken ilk önce betimleyici bir şekilde o kentin kodlarını ele veren demografik, coğrafi, kültürel ve tarihsel yapısı verilmeye çalışılmıştır. İlçeye has olup biraz daha derinlemesine çalışmayı gerektiren başlıklar üzerinde daha kapsayıcı durulmuştur.

Gerçekleştirilen bu çalışma sadece bana hasredilecek bir çalışma olmayıp, değerli fikir ve eleştirileri ile katkılarını unutamayacağım hocalarıma teşekkür etmek isterim. En başta bana destek veren ve çalışmanın nihayete ermesinde büyük emeği olan danışman hocam Prof.Dr. Abdullah TOPÇUOĞLU’’na teşekkür ederim.

Çalışmanın her aşamasında değerli fikir ve eleştirileri ile bana katkı sağlayan Arş.Gör.M.Ali AYDEMİR kardeşime ayrıca teşekkür ederim. Araştırmanın anket formunu oluşturmam esnasında fikirlerini benimle paylaşan ve yardımlarını esirgemeyen değerli kardeşim Hasan ALTUNDAŞ’a ayrıca teşekkür ederim.

Burada ismini zikretmeden geçemeyeceğim bir diğer isimde değerli mesai arkadaşım, kardeşim, dostum Adnan ÇELİK’e önce her daim dostluğu için sonrada araştırma metnini okuyarak yanlışlarımı düzeltmemde yaptığı katkılar için teşekkür ederim.

Ve ayrıca anketlerin uygulanması esnasında yardımlarını esirgemeyen, TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) personeline de katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Vefa AKDOĞAN

(3)

ÖZET

Bu çalışmada her ne kadar güneydoğu fotoğrafı içinde olmuş olsa bile bazı noktalarda güneydoğu fotoğrafını tersyüz eden Kulp ilçesi incelenmeye çalışılmıştır. Bu yapılırken ilçenin kendini bir şekilde içinde dönüştürdüğü ekonomik, demografik ve kültürel kodları kapsayıcı bir şekilde analiz edilmiştir. Ayrıca ilçe bir dönem güneydoğu coğrafyasını etkisi altına alan terör olaylarından çok etkilendiği için kırsaldan ilçe merkezine göçün en çok yaşandığı bir yer olması hasebiyle kent ortamı içinde olsalar bile çoğu noktalarda köylülük refleksini aşamayan karelere rastlamaktayız. Buda bize durumu açıklamamız için sosyal bilimler literatüründe devşirilen “geçiş toplumu” terimini getirmektedir. Bunun için bizde çalışmamızda Kulp ilçesinin yer yer güneydoğululuk fotoğrafını tersyüz eden yer yer de köylülük karelerine hapsolmuş hallerini geçiş toplumu kavramı ile açıklamaya çalışıyoruz. Anahtar kelimeler:Güneydoğu fotoğrafı, ekonomik kod, demografik kod, kültürel kod, terör olayları, göç, köylülük refleksi, geçiş toplumu

(4)

ABSTRACT

In this study,Kulp-a district in Diyarbakır-was tried to be investigated.Although it is stated in the southeast part of Turkey,it turns the southeast photograph inside out in some points.While doing this,its economical, demographic and cultural codes in which it turns itself were analyzed extensively. Also,the district was affected by terrorism very much that influenced the southeast geography in a period of time.Therefore,it became a place where immigration from rural area to city centre is mostly seen.People live in the city centre;nevertheless we come across the images that can’t exceed the reflex of being villager.This brings us ‘Transition Society’ the term used in the literature of social science and it helps us explain the situation.Because of this,in our study we try to clarify the term ‘transition society’ with the states of Kulp in which it sometimes turns the southeast image inside out, it is sometimes confired to being peasants.

Key Words: Southeast image, economical code, demographic code, cultural code, acts of terrorism, immigration, reflex of being peasants, transition society.

(5)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ………. I ÖZET……… II ABSTRACT………... III İÇİNDEKİLER.LİSTESİ………IV TABLOLAR LİSTESİ……….. VI GİRİŞ………. 1

I. BÖLÜM: ARAŞTIRMANIN KAPSAMI, METODOLOJİSİ VE KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ 1.1. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI ve METODOLOJİSİ 1.1.1. Araştırmanın Kapsamı ve Amacı……… 3

1.1.2. Araştırmanın Yöntemi, Veri Toplama ve İstatistiki Teknikler……4

II.BÖLÜM:ARAŞTIRMANIN YAPILDIĞI KULP İLÇESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 2.1 .Kulp İsminin kaynağı………6

2.2.Kulp’un Tarihçesi………..6

2.3.Kulp’un Coğrafi Konumu…………..………8

2.4.Nüfus ve Son Yıllarda Değişen Nüfus Yapısı………..….………9

2.4.1.Kulp’un Kır Nüfusu……..………..………..……….11

2.4.2. Şehir Nüfusu………..……….………….……….14

2.5.Eğitim……….………..16

2.6.Ekonomik Yapı………...……….…………....18

2.7.Sosyal ve Kültürel Hayat……..………..………….19

2.7.1.Aşiret ve Kan bağı İlişkileri………..19

2.7.2. Kültürel Gecikme ve Kulp sosyal yapısı……...20

2.8.Evlilik Kurumu ve Akrabalık İlişkileri ………..….22

2.9.Erkek Çocuğun Önemi ve Kadının Toplumsal Statüsünün Düşmesi …..……..24

2.10.Giyim Alışkanlıkları………...25

2.11.Kulp’ta Göç ve Sosyal Değişim………..………..27

2.11.1.Kırdan Kente Göç………...30

2.12.Kulp’ta Dini Hayat………..……….33

2.12.1.Şeyhlik ve Seyitlik Kurumları Olarak Kulp’ta Dini Çekim Merkezleri: Türbeler ………..36

(6)

III. BÖLÜM: ARAŞTIRMA VERİLERİNİN ANALİZİ

3.1.Cinsiyet ve Eğitim Durumu………..40

3.2.Evlilik ve Aile………...43

3.3.Boş Zaman ve Sosyal Yapı………...51

3.4.Dini Hayat……….54

3.5.Kitle İletişim Araçları ve Haberleşme………..57

3.6.Yenilik Algısı………66

3.7.Aktualite………69

3.8.Göç ve Sosyal Yapı………..71

3.9.Değişkenler Arası İlişkiler………80

SONUÇ ………..………...88

KAYNAKÇA……….89

(7)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo no: Sayfa no:

Tablo 1: Cinsiyet dağılımı. ...40

Tablo 2: Yaş dağılımı ...40

Tablo 3: Örneklem grubunun eğitime göre dağılımı...40

Tablo 4: Örneklem grubunun ilköğretimden sonra okuma sebeplerinin dağılımı ...41

Tablo 5:Örneklem grubunun ilköğretimden sonra okula gitmeme sebeplerinin dağılımı42 Tablo 6: Medeni durum ...42

Tablo 7:Kaç yıldır evlisiniz...43

Tablo 8: Kaç çocuğunuz var ...43

Tablo 9:Kaç çocuğunuz olmasını isterdiniz...43

Tablo 10: Evlenmeme nedeni(eğer evli değilseniz) ...43

Tablo 11: Hiç tanımadığınız kızla evlendirmek isteyen anne-babanın sözünü tutup tutmama durumu...44

Tablo 12: İstemediğiniz biriyle sizi evlendirmek isteyen büyüklerin sözünü tutup tutmama durumu...44

Tablo 13: Eş seçimine dair tercih tutum durumu ...44

Tablo 14: Evlilik ile ilgili bilgi durumu...45

Tablo 15: Evlilik ile ilgili bilgileri nerden öğrendiği ...45

Tablo 16: Erkek/kız arkadaşınız olmasını ister miydiniz ...46

Tablo 17: Bekar kız ve erkeğin arkadaşlık yapması uygun olur mu ...46

Tablo 18: Şehirli bir kızla mı köylü bir kızla mı evlenmek istersin...47

Tablo 19: Bunu tercih etmenizin sebebi ...47

Tablo 20: Erkekler hanımlarını dövebilirler mi ...47

Tablo 21: Kadınlarla ilgili düşüncelerden hangisine katılırsınız ...48

Tablo 22: Ailenizle her hususta anlaşıyor musunuz...48

Tablo 23: Ailenizle ilgili her çeşit kararda fikriniz soruluyor mu...49

Tablo 24: Ailenizle her konuyu tartışıyor musunuz...49

Tablo 25: Evliyseniz ailenizle beraber mi yoksa ayrı mı kalıyorsunuz...49

Tablo 26: Size göre yeni evlenen çiftler anne-babalarıyla mı kalmalı yoksa ayrı ev mi kurmalılar ...50

Tablo 27: Boş zamanları değerlendirme durumu...50

Tablo 28: Arzunuza kalsa bütün gün ne yaparsınız...51

(8)

Tablo 30: En çok sevilen meslek dağılımı ...52

Tablo 31: Yıllık şahsi gelir durumu...52

Tablo 32: Ailenin yıllık gelir durumu...53

Tablo 33: Namaz kılıyor musunuz dağılımı ...53

Tablo 34: Namaz kılmadığınız için üzülüyor musunuz dağılımı...54

Tablo 35: Oruç tutar mısınız dağılımı ...55

Tablo 36: Kur’an okumasını biliyor musunuz dağılımı ...55

Tablo 37: Kendini dine bağlı biri sayıyor musunuz dağılımı ...55

Tablo 38: Temel dini bilgileri nerden aldınız dağılımı...55

Tablo 39: Çevre şartlarının ibadetinizi etkileme/etkilememe durumu ...56

Tablo 40: Televizyon izleme dağılımı...56

Tablo 41: Televizyondaki programlardan en çok hangisinin izlendiği dağılımı ...57

Tablo 42: Gazete okuma dağılımı ...57

Tablo 43: Gazete okumaya içten istek duyuyor musunuz dağılımı ...58

Tablo 44: Hangi gazetenin okuduğuna dair dağılım ...58

Tablo 45: Niçin bu gazetenin okunduğu durum dağılımı...59

Tablo 46: Gazetede en çok neleri okursunuz dağılımı ...60

Tablo 47: Kitap okuyor musunuz dağılımı ...61

Tablo 48: Hangi çeşit kitabın okunduğuna dair dağılım ...61

Tablo 49: Okunulan kitabın nerden temin edildiği dağılımı...62

Tablo 50: Niçin kitap okuyorsunuz dağılımı ...62

Tablo 51: Okuduğunuz kitaplardan yazar mısınız dağılımı...63

Tablo 52: Şu ana kadar okunulan kitaplardan elde edile fayda dağılımı...63

Tablo 53: Vilayete(il) gitme dağılımı...64

Tablo 54: Niçin vilayete gidersiniz dağılımı...64

Tablo 55: Sinemaya gider misiniz dağılımı ...65

Tablo 56: Sinema size ne veriyor dağılımı ...65

Tablo 57: Saç uzatma ve top sakal bırakma durumu ...66

Tablo 58: İlçe kadınlarının giyimlerinin nasıl karşılandığı durumu...66

Tablo 59: Size göre kadınlar ehram giymeli midir...66

Tablo 60: Size göre kadınlar kıyafetle ilgili tüm yenilikleri almalı mı ...67

Tablo 61: Vilayette yaşamayı isteyip-istememe durumu ...67

Tablo 62: Alkol(içki) kullanma dağılımı ...68

(9)

Tablo 64: Devamlı sigara içme durumu dağılımı...68

Tablo 65: Nüfus planlaması(doğum kontrolü) nedir dağılımı ...69

Tablo66: Nüfus planlamasını tasvip ediyor musunuz durumu . ...69

Tablo 67:Nüfus planlamasını tasvip etmeme durumu ... 69

Tablo 68: Kaç yıldır Kulp’ta yaşıyorsunuz dağılımı...70

Tablo 69: İlçeye yapılan göçün sebepleri dağılımı ...71

Tablo 70: Köye tekrar dönmek ister misiniz dağılımı...71

Tablo 71: Kulp’a ne zaman göç ettiniz dağılımı ...72

Tablo 72: Evde toplam kaç kişi yaşıyorsunuz dağılımı...72

Tablo 73: Göç ederken ilk önce hangi mahalleye yerleştiniz dağılımı ...73

Tablo 74: Niçin bu mahalleye yerleştiniz dağılımı ...73

Tablo 75: Oturduğunuz konut tipi nedir dağılımı ...74

Tablo 76: Oturduğunuz evin altyapı sorunu var mı dağılımı...74

Tablo 77: Günlük çöpleri nereye bırakırsınız dağılımı ...75

Tablo 78: Ekmek ihtiyacınızı nerde karşılıyorsunuz dağılımı ...75

Tablo 79: Kendinizle Kulplu yerliler arasında bir fark görüyor musunuz dağılımı...76

Tablo 80: Kulp’ta en çok kime güvenirsiniz dağılımı...77

Tablo 81: Borç para ihtiyacınız doğarsa kimden karşılarsınız dağılımı...78

Tablo 82: Kredi kartı kullanıyor musunuz dağılımı ...78

DEĞİŞKENLER ARASI İLİŞKİLER TABLOLARI Tablo 1.Yapılan göç ile göçün tarihi arasındaki İlişki………...80

Tablo 2.Tercih edilen gazete ve okunma sebebi ilişkisi……….81

Tablo 3.Eş seçimi ve eğitim durumu ilişkisi………..82

Tablo 4.Eğitim durumu ve boş zaman ilişkisi………83

Tablo 5.Eğitim durumu ve doğum kontrol……….…....84

Tablo 6.Cinsiyet ile izlenen televizyon programları arasındaki ilişki………...86

(10)

GİRİŞ

Bu araştırmanın konusu, Güneydoğuda sosyal yaşamı Kulp ilçesi örnekliğinde araştırmaktır.Araştırmanın ana savı ise , araştırma alanı olan Kulp ilçesinde bir değişimin yaşandığıdır.Bu değişimin sosyal, ekonomik, kültürel ve politik boyutları vardır.Araştırma sosyolojik bir çalışma olduğu için konunun sosyal değişme yönü ana eksen olarak ele alınacak, bu eksen etrafında ekonomik, politik ve kültürel değişmeler incelenerek topyekün toplumsal değişme olgusu kavranmaya çalışılacaktır.

Kulp ilçesi, Türkiye’nin diğer yerlerine göre az gelişmiş bir ilçedir.Mevcut durumdaki yapısıyla, az gelişmişlik ilçe için gelenekçi bir yapıyı içermektedir.Öte yandan gerek iç dinamikleri sayesinde, gerekse de dış müdahaleler vasıtasıyla bir değişim süreci yaşanmaktadır.Söz konusu dış müdahale ile kastedilen tüm dünya genelinde uygulanmakta olan, kendini bir şekilde tüm dünya halklarının sistemlerine tam kalbine işleyen ve dünya halklarını tek tipleştiren küreselleşme olgusu kastedilmektedir.Dolayısıyla burada söz konusu olan bir yanda varolan gelenekçi toplumsal yapı, öte yandan bu yapıyı çözmeye çalışan kalkınma plan ve programları ile bunları hayata geçirecek yatırımlardır.Yani ilçede üç farklı durumun varlığından söz edebiliriz:

1. Var olan toplumun yapısı ve toplumun ve tipi 2. Bu durumun değişmesi

3. Değişim süreci

O halde değişimin yaşandığı ,bu değişimin yönünün gelenekçi toplumsal yapıdan modern toplum yapısına doğru olduğu varsayımından hareket edersek, çalışmada böyle bir değişimin yaşanıp yaşanmadığı konusunda ve ayrıca değişimin hızı, yönü ve niteliği hakkında çeşitli açıklamalar yapılmıştır.

Kısacası: ilçede iki yapı bugün karşı karşıya gelmiş bulunmaktadır.Bunlardan birincisi gelenekçi yapı,diğeri ise modernleşme süreçleridir.Yüz yıllardır süregelen ve özellikle kırsal alandaki sosyal, ekonomik ve kültürel yapılarda görülen yaşayış biçimleri gelenekçi yapıyı temsil ederken, geçiş toplumu karakteristiği ise modernleşme sürecini temsil etmektedir.

O nedenle bu çalışma hem bugünü tespit etmekle gelecekte bölgenin sosyal değişmesi ile ilgili çalışma yapacak olanlara bir hareket noktası teşkil etmekte, hem de geleneksel yapılarla , modernleşme faktörlerinin etkileşiminin yaratmakta olduğu dönüşümleri belirlemekle ilginç bir noktaya oturmaktadır.

Araştırmaya yön veren bu düşüncelerden hareketle, ilçenin toplumsal yapısı açıklanmaya çalışıldı.Dolayısıyla çalışma alanı olarak ilçenin sosyal yapısı, o yapıyı

(11)

görünür kılan temel bazı konular ışığında ele alınması çalışmanın temel sorusu olmuştur.Betimleyici bir araştırma olarak bu çalışma herhangi bir hipotezin sınandığı bir çalışma olmaktan ziyade merkeze alınmış bir sorun üzerine bina edilmiştir.

Çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümü araştırmanın kapsamı, metodolojisinden oluşmaktadır. Bu bölümde ilk olarak araştırmanın kapsamı ve amacı açıklanmış, araştırmanın yöntemi, veri toplama, anket formu gibi bazı teknik açıklamalar yapılarak araştırmanın künyesi oluşturulmuştur.

İkinci bölümde ise Kulp ilçesinde sosyal yapı bazı alt başlıklar şeklinde betimleyici olarak açıklanmıştır.

Araştırmanın üçüncü ve son bölümünde ise sahadan toplanan verilerin analizi yapılmıştır. Sahadan toplanan veriler tablolaştırılmış ve tabloların açıklamalarına yer verilmiştir.Bu bölümde son olarak araştırma hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır.

(12)

I.BÖLÜM: ARAŞTIRMANIN KAPSAMI, METODOLOJİSİ

I.1.ARAŞTIRMANIN KAPSAMI ve METODOLOJİSİ

I.1.1. Araştırmanın Kapsamı ve Amacı

Bu çalışma güneydoğu da yaşayan insanların toplumsal ilişkilerini anlama ve ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda Diyarbakır ilinin kulp ilçesi örneğinde uygulamalı olarak gerçekleştirilen bir araştırma yürütülmüştür. Kuşkusuz kulp ilçesi örneğinden yola çıkarak güneydoğudaki toplumsal hayatın mutlak biçimlerini anlamak ve ortaya koymak tam anlamıyla kapsayıcı olmayacaktır. Zira kendi içinde kültürel ve yerel farklılıkları barındıran bir tarihi yerleşim alanı olarak güneydoğu Anadolu çok kapsamlı ve geniş ölçekli araştırılması gereken bir bölgedir. Fakat çalışmanın bir noktada sınırlandırılması ve sonraki çalışmalara ışık tutması açısından kulp ilçesinde böyle bir çalışmanın yapılması bir çok açıdan faydalı olacaktır. İlk olarak kulp ilçesi güneydoğu Anadolu bölgesinin kültürel çeşitliliğini içinde barındıran, tarihi öneme sahip bir ilçedir. İkinci olarak güneydoğu Anadolu bölgesinin en eski yerleşim alanlarından biri olması asabiyle toplumsal hayatın kurgulanış formlarını en özlü şekliyle içinde barındıran bir ilçedir. Üçüncü olarak şehir merkezine uzak olması yaşam tarzında geleneksel öğelerin muhafaza edilmesini sağlamış ve şehir merkezinde yaşanan göç ve hareketlilik sonucu ortaya çıkan melez desenleri kendisinden uzak tutmuştur. Dördüncü olarak bölgedeki diğer yerlere kıyasla biraz daha almaya açık, yenilikleri kabullenip bu yenilikleri sergileme konusunda cesur olan bireylerden kurulu bir sosyal yapıya sahip olduğu içindir. Daha sayılabilecek pek çok unsur bu çalışmanın kulp ilçesi ile sınırlandırılmasını, dahası özelde kulp ilçesinin kendisinin bir araştırma konusu yapılmasını haklılaştırmakta ve gerekli kılmaktadır.

Çalışmada özel olarak gerçekliği sınanan bir hipotez bulunmamaktadır. Dolayısıyla çalışma var olan durumu ortaya koymayı amaçlayan betimleyici bir araştırma olmuştur. Fakat değişkenler arasında karşılaştırma yapılarak nedensel açıklamalar da yapılmıştır.

Araştırma verileri SPSS 11,00 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda her bir soru için frekans ve yüzde dağılımlarını gösterir tablolar oluşturulmuştur. Uygun soruların tanımlayıcı analizleri yapılarak ortalama ve standart sapmaları alınmıştır. Ayrıca ilçenin sosyal yapı haritasını ortaya çıkarıcı çeşitli değişkenler etrafında sondajlamaya

(13)

yönelik nedensel açıklamalar yapabilmek amacıyla çapraz tablolar oluşturulmuş ve ki kare anlamlılık testi uygulanmıştır.

1.1.2. Araştırmanın Yöntemi, Veri Toplama ve İstatistiki Teknikler

Araştırmamız temel olarak bir alan araştırmasıdır.uygulamalı niteliği ağır basmaktadır. Bölge içinde örnek yer çalışması olarak bu ilçeye yoğunlaşmamızın sebebi yukarıda da belirttiğimiz gibi bölge genelinden çok farklı özelliklere sahip olması, geleneksel evre ile modern evre arası çok belirgin bir geçiş toplumu özelliği göstermesi ve en önemlisi terör olaylarından en çok etkilenen yer olduğu için farklı farklı alt başlıklarda hazırladığımız sorularla ilçenin genel bir sosyal haritası çıkarılmaya çalışılmıştır.

Araştırmanın uygulamasında ise eşlerin bir arada olması gibi bir sınırlama getirilmedi, bireysel olarak erkekler ve kadınlarla görüşmeler yapıldı. Bu sebeple örneklem sayısında cinsiyet dağılımının eşit oranlarda olmasına özen gösterildi, fakat uygulamada karşılaşılan bazı sıkıntılar bu oranlarda çok küçük bir sapmaya sebep oldu. Ve 200 kişi ile görüşme yapılması planlanan araştırma hedeflenen dahilinde 200 kişi ile görüşülerek tamamlandı. Tesadüfi örneklem yoluyla yapılan görüşmeler ilçe merkezlerinin belirli mahallelerinde gerçekleştirilmiştir.

Araştırma Kulp kent merkezinde bulunan 3 mahalle olan Merkez Eski Mahalle, Merkez Yeni Mahalle, Vali Ünal Erkan Mahallesinde gerçekleştirilmiştir. Bu mahallelerin seçilmesinin temel sebebi tezimizin temel amacı olan ilçenin soso-kültürel yapısını ortaya çıkarma amaçlıdır.Araştırmanın uygulaması 5-15 Nisan tarihleri arasında 10 kişilik bir ekiple gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın uygulanmasında saha araştırmalarında deneyimi olan tamamı TÜİK(Türkiye İstatistik Enstitüsü) personellerinden oluşan bir ekip görevlendirilmiştir.

Bu genel açıklamadan sonra, kullanılan bilgi kaynaklarını şu dört grupta toplayabiliriz: 1- Yazılı kaynaklar: Bunlar, Kulp’la ilgili makale, broşür, yıllık, gazete v.s’dir. ama Kulp üzerinde bilimsel anlamda ciddi bir çalışma yapılmadığı için ben toparlayıcı anlamada, bana çalışmamda ışık olabilecek ciddi eserler bulamadım. Bu bir yönüyle benim için bir dezavantajdı diğer bir yönüyle de benim için bir avantajdı. Benden önce Kulp ilçesi ile ilgili sadece coğrafya bölümünden bir öğrenci yüksek lisans tezi hazırlamış, onun dışında akademik, serbest v.s tarzında Kulp üzerine yazılmış metinlere rastlamadım.

(14)

2-Resmi Kurumlardan Alınan Bilgiler: Resmi kurumlardan daha çok ilçenin demografik ve eğitim durumlarını gösterir bilgileri içeren brifing dosyalarını alıp o dosyalarda niceliksel olarak duran ifadeleri sözel –niteliksel bir tarzda metin haline getirdim.

3- Mülakat:Kulp ilçesi ile ilgili çalıştığım ilk günden itibaren benim rahat olmamı sağlayan tek şeyin mülakat olduğunu söyleyebilirim. Çünkü ilçenin farklı farklı yerlerinde fraklı kişilerle ilçenin sosyal dokusu üzerine gerçekleştirdiğim sohbetlerin bana veri sağlama noktasında önemini unutamam.

Bu yaptığım görüşme sonuçları hem anketin hazırlanmasında önemli rol oynamış, hem de anket verilerinin analizinde bana çok katkı sağlamıştır.

4- Anket ve Anket Formunun Tanıtımı: Kulp ilçesindeki sosyal yapıyı, ilçedeki sosyal yapıyı görünür kılan alt başlıklarda (evlilik, eğitim, aktüalite, göç, kitle iletişim araçlarının kullanımı, din, aile, boş zaman kullanımı, yenilik) yapacağımız tespitler için, rakamlı sonuçlar elde etmek ve çeşitli kesimlerden fertlerinde bazı tutum ve davranışlarını tespit edebilmek için araştırmanın son aşamasında bir anket uyguladık. Anketin hazırlanmasında, ilçede uzun süre bulunmamın ve yaptığım mülakatların sonuçlarından faydalandım.

Anket sorularının hazırlanmasında bazı sorular çok ana esaslarda kaldı, ayrıntıya inilmedi. Çünkü, özellikle bugünün siyasi ortamında bölge konjöktörü göz önüne alındı ve problem doğuracağını tahmin ettiğimiz mülakatlar ve anketler yapılmadı. Siyasi tercih gibi konular bunlardandır. Bu tür soruların anketin tamamına karşı olumsuz tavır takınılmasına neden olabileceği göz önüne alındı

Araştırmada kullanılan anket formu 83 sorudan oluşmaktadır. Sorular belirli bir sıraya göre düzenlendi; önce şahsi bilgiler, sonra sosyal yapıyı ortaya çıkarıcı sorular ile bazı tutum ve davranışların tespitini esas alan sorular yer aldı.

Anket formumuzdaki sorulardan 1,2.sorular kişisel bilgilere yönelik sorular; 2,3,4 ve 5.sorular eğitim durumu ile ilgi;6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22.sorularevlilik ile ilgili; 23,24,25,26.sorular aile ile ilgili; 27,28.sorular boş zaman kullanımı ile ilgili; 29,30,31,32.sorular sosyal yapı ile ilgili; 33,34,35,36,37,38,39.sorular din ile ilgili; 40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56.sorular kitle iletişim ve haberleşme ile ilgili;57,58,59,60,61,62,63,64.sorular yenilik algısı ile ilgili;65,66,67.sorular aktualite ile ilgili; 68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83.sorular göç ile ilgili sorulardan oluşmuştur.

(15)

II.BÖLÜM: ARAŞTIRMANIN YAPILDIĞI KULP İLÇESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

2.1.KULP İSMİNİN KAYNAĞI

İlçenin eski adı Pasur’dur. Pasur, çevresinde hendeği bulunan kale anlamına gelmektedir. Ayrıca Pasur’un Başkale anlamına geldiğini söyleyenler de vardır. Mahalli dilde ise “Peya-Sor” yani “ Kızıl yamaç” anlamına gelmektedir. Bu ismi de hemen yanındaki kızıl yamaçlı Andok Dağı’ndan aldığı bilinmektedir. Başka bir rivayete göre Pasur adı, “Baya-Sar” yani “Soğuk rüzgâr” anlamına da gelmektedir. Kulp adının yeni sayılabilecek bir geçmişe sahip olduğu iddiası pek doğru değildir. Mahalli rivayetlere göre vaktiyle Kefrum kalesinde oturup bölgeye egemen olan Kulpo isimli derebeyinden adını aldığı söylenir. Ancak bu bilgi sözlü kültür kaynaklarından alınmıştır. 1540 tarihli Tahrir Defterinde Kulp Diyarbakır eyaletine bağlı bir ocaklık olarak görülmektedir. Bu da Kulp isminin daha eskilere dayandığını göstermektedir.

2.2.KULP’UN TARİHÇESİ

Kulp’un tarihi anlatılırken şu an ilçe merkezinin bulunduğu yerden ziyade güneydoğuda Kefrum Kalesi, kuzeydoğuda Aygün Kalesi ve batıdaki Ağaçlı Kalesi arasında kalan bölgenin tarihi kastedilmektedir.

Kulp Diyarbakır'ın en uzak ilçesidir. Silvan'ın kuzeyinde yer alan bu ilçemiz kış aylarında uzun süre kar altında kalır. Volkanik ve birinci derecede deprem bölgesi olan sarp bir bölgede kurulan Kulp, eski bir yerleşim merkezidir. Ürettiği nefis ballarıyla tanınan Kulp, Kefrum Kalesi, Kanikan Mağaraları, Kale-i Ulya, Ağaçlı Kalesi, Büyük Kaya, İmamı Gazali Türbesi ve çok eski olduğu sanılan Bahemdan Köyü gibi eski eserleriyle de geniş bir tarihi zenginliğe sahiptir (Menteş;1988:78).

Tarihte ilk yerleşmelerin kurulduğu yerlerden biri olan Mezopotamya bölgesinin kuzeyinde, su kaynaklarının bol olduğu bir yerde kurulduğundan birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetler sırasıyla; Sümerler, Hititler, Urartular, Kimriler(Acemler) ve Artuklular’dır.

(16)

Tarihin ilk çağlarında bu bölgeye Sümerler yerleşmiş, daha sonra bir süre de Etiler egemen olmuşlardır. Ardından Artuklular ve Kimriler yerleşmişlerdir. Bölgede bu dönemden itibaren egemen olan Asurlular'ın egemenliği M.Ö. 606'da son bulunca önce Medler'in, sonra Persler'in eline geçmiştir. M.S. 226'da Romalılar'ın, 637 yılında ise Halid bin Velid tarafından işgal edilmiştir. Bir süre Cizre'ye, sonra Diyarbakır'a ve Silvan'a bağlanmış, sonra Şeyhoğulları, Büveyhoğulları, Mervanoğullarının eline geçmiş, 1516 yılında ise burayı Osmanoğulları işgal etmiştir

M.Ö 606 yılında Urartu medeniyetine son veren Medler, bölgeye hâkim olmuşlardır. Daha sonra Perslerin eline geçen bölge Büyük İskender’in Pers hâkimiyetine son vermesiyle Roma İmparatorluğunun hâkimiyetine girmiştir.. M.S 637 yılında Hz. Ömer döneminde Diyarbakır Halit Bin Velid tarafından alınmıştır. Halit Bin Velid, komutanlarından Hâkim Bin Haşim’i Silvan’ı almaya memur etti. Silvan Müslümanların eline geçince derebeyleri zulmünden rahatsız olan Pasur halkı bir heyetle komutana giderek Müslümanlığı kabul etmiştir. İslam devletine katılan Pasur daha sonra Türklerin 1071 de Anadolu’ya girmesiyle sırasıyla Büyük Selçuklular, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular ve Safevilerin hâkimiyetine geçmiştir. 1516 Mercidabık Savaşı ile Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlıların hâkimiyetine alınmıştır. O tarihten bu yana Türklerin hâkimiyetinde kalmıştır.

1540 tarihli Tahrir Defteri’ne göre Kulp, Diyarbakır eyaletine bağlı bir ocaklık olarak görülmektedir. 1871 tarihli Diyarbakır salnamesinde ise Silvan ilçesinin bir bucağı konumundadır. Tarihin akışı içerisinde Kulp 1927 yılına kadar Lice sancağına bağlı Muş ilinin bir bucağı iken daha sonra Diyarbakır iline bağlı bir ilçe merkezi haline getirilmiştir

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz “Yavuz Sultan Selim ve Kürtler” adlı yazısında Doğu Anadolu’daki sancakları idare tarzı açısından üç gruba ayırır ve Yavuz Sultan selim döneminde Kulp’un Yurtluk ve Ocaklık tarzındaki sancaklardan birisi olarak Diyarbakır’a bağlı olduğunu söyler. Bu sancakların imtiyazlı bir statüsünün olduğunu belirten Akgündüz, bu memleketlere merkezden özel olarak kadı tayin edildiğini belirtir.

Tarih içerisinde önemli sayılabilecek olaylara sahne olmayan Kulp`u I. Dünya savaşı sırasında Rus ordularının güneye doğru ilerleyişinin burada durdurulduğu Diyarbakır tarihi ile birlikte değerlendirmek daha doğru olur.

(17)

Mustafa Kemal Atatürk 1916 yılının Ağustos ayında (6–7 Ağustos) Ruslarla çarpışmalarda bulunurken İlçenin Şen yayla Bölgesine kadar gitmiştir. Günümüzde dokuz virajlar diye anılan yere kadar da yol yaptırmıştır. İlçede halen Mustafa Kemal’in yanında olmuş ve onunla birlikte çarpışmış ya da o günlerin anılarını dinleyerek büyümüş insanlar vardır.

Kulp ilçesinin bağlı bulunduğu Diyarbakır merkeze olan uzaklığı 127 km. olup, yılın her mevsiminde ulaşım rahatlıkla sağlanabilmektedir.

Kulp ilçesi; Merkez, Yeni; Vali Ünal Erkan, Yeşilköy ve Tepecik Mahallelerinden oluşmaktadır. Bu mahallelerin muhtarlıkları da ayrı ayrıdır.

Kulp ilçesi, ilçe merkezi haricinde bir belde (Ağaçlı), 3 bucak (Ağaçlı, Hamzalı, Aygün) 54 köy ve 87 mezradan oluşmaktadır. Ancak resmiyette yer almayan yerleşim birimi olarak 93 adet mezra bulunmaktadır.

2.3.KULP’UN COĞRAFİ KONUMU

Kulp ilçesi Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 1941’de toplanan 1. Türk Coğrafya Kongresinin belirlemiş olduğu bölgeler ayrımında Güneydoğu Anadolu Bölgesi içersinde yer alan Diyarbakır ilinin bir ilçesi durumundadır. Konum itibariyle Güneydoğu Torosların güney eteklerine kurulmuş olan Kulp ilçesi; kuzeyinde Bingöl, kuzeydoğusunda Muş, doğusunda Sason, batısında Lice ve güneyinde Silvan-Hazro ile sınır teşkil eder.(Karakuş,2001:32)

Batıda Lice İlçesi ile Sarum Çayı sınır oluştururken, kuzey sınırında İnceburun dağları ve Bingöl dağları ile Bingöl’ün Genç ilçesinden ayrılır. Kuzeydoğuda Kulp ile Murat Nehri su toplama havzalarının birbirinden ayrıldığı su bölümü çizgisini oluşturan Andok Dağı ve Şen Yaylası ile sınır oluşturur. Doğuda Aygün Çayı ile Sason ilçesinden ayrılırken, güneyde Güneydoğu Torosların en güneyindeki dağ sırası ile Silvan’dan ayrılır.

Kulp ilçesi 1602 kilometrekarelik bir yüz ölçüme sahip olup yer şekilleri özellikleri bakımından çeşitlilikler gösterir. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 1132 m olup bu özelliğiyle Türkiye ortalamasına yakındır. İlçenin en yüksek yerini Kulp’un kuzeydoğusunda, Kulp ile Muş arasındaki Andok Dağı (2840 m) oluştururken, diğer önemli yükseltiler Sipan

(18)

Dağı (2478 m), Kendal Dağı (2123 m) ve Ömer Dağı’dır (2018 m). En alçak kısmına ise ilçenin güneyinde Silvan sınırına yakın tektonik bir çukurluk olan Kulp Çayı vadisinde rastlanır. Buranın denizden yüksekliği 850 m.’nin altına düşer.(Karakuş,2001:35)

2.4.NÜFUS VE SON YILLARDA DEĞİŞEN NÜFUS YAPISI

a. Kulp’ta Nüfus:

Kulp’ta nüfus konusu incelenmeden önce, ilçenin idari açıdan gösterdiği değişiklikleri ele almak yerinde olacaktır.

Kulp, tarihçesinde de belirtildiği gibi 1927 yılında ilçe merkezi haline getirilmiştir. Daha önce Lice sancağına bağlı bir bucak yerleşmesi olarak görünmektedir. İlçe merkezi yapılırken nüfus 2000’in biraz üzerindedir. İlçe merkezi yapılmasıyla birlikte çevre köylerin ticaret ve alış-veriş yaptığı bir merkez durumuna gelmiştir. Daha önce Lice ve Ağaçlı (Cıkse) ile gerçekleştirilen ticari ilişkiler Kulp’a kayınca ilçe nüfusunda hızlı bir canlanma meydana gelmiştir.

Ancak 1927–1960 yılları arası çeşitli nüfus istatistikleri bulunamadığı için çalışmayı 1960’tan sonra meydana gelen nüfus hareketleriyle sınırlandırmak durumunda kalınmıştır. Tablo 1’de görüldüğü gibi 1960 yılında 2700 olan Kulp nüfusu beş yılda 712 kişilik artışla 1965’te 3412’ye ulaşmıştır. 1970’te 3800 olan Kulp nüfusu düzenli bir artış göstererek 1975’te 5128, 1980’de 5518 olmuştur. Kulp nüfusunun 1960–1980 yılları arasındaki büyüme hızı düzenli ve yavaştır. Bunda ilçenin henüz şehirsel fonksiyonlarının gelişememesi etkili olmuştur. Özellikle 1980’den sonra ilçenin yavaş yavaş şehirsel fonksiyonlarını kazanmaya başlaması ve doğal nüfus artışının binde 40’ın üzerinde olması nedeniyle ayrıca kır nüfusundan ilçeye yaşanan göçlerle ilçe nüfusu artmaya devam etmiştir. 1985 yılında 6219 olan ilçe nüfusu 1990 yılında 7472’ye yükselmiştir. Tablo 1’den anlaşılacağı gibi Kulp’ta nüfus 1980 yılına kadar sürekli ve düzenli bir artış göstermesine rağmen ilçe nüfusu, bu dönemde doğal nüfus artışı olan doğum oranlarının yüksek olmasına sağlık koşullarının yetersizliği yüzünden bebek ölümleri nüfusun çok hızlı artmasını önlemiştir. Ayrıca Kulp’tan büyük şehirlere yaşanan göçler de bu dönemde nüfus artışını etkilemiştir.(Karakuş,2001:47)

(19)

Yıllar Nüfus 1960 2700 1965 3412 1970 3800 1975 5128 1980 5518 1985 6219 1990 7472 1997 13200 2000 17675

Tablo 1:Kulp İlçe merkezinin Yıllara Göre Nüfus Artışı

1980 yılından sonra ülke genelinde gelişen ulaşım, sağlık ve diğer sosyal hizmet sektörlerinin etkisi Kulp’a da yansımıştır. Bu dönemden sonra ilçede şehirsel fonksiyonların yavaş yavaş gelişmesi ile ilçe nüfusu köylerden yaşanan göçlerle büyümeye başlamıştır. Özellikle sağlık koşullarının iyileştirilmesiyle bebek ölümlerinin azalması bunda çok etkili olmuştur. 1990 döneminden sonra ilçede yaşanan güvenlik sorunları nedeniyle, ilçe merkezinden yerli nüfusun kitlesel halde göç etmesine rağmen köylerden gelen insanların ilçeye yerleşmesiyle nüfusta eksilme olmadığı gibi tersine çok büyük bir artış meydana gelmiştir. Bu dönemde kır ve şehir nüfusu oranlarında çok büyük değişiklikler yaşanmış nüfusun sosyo-ekonomik yapısı göçlerle çok büyük değişiklikler göstermiştir. Bu dönemde köylerden gelen nüfus Kulp’ta yeni mahalleler oluşturmuş ve köy tipi meskenlerin sayısı özellikle Kulp’un güneyine doğru genişleme imkânı bulmuştur. Nitekim 1997 nüfus sayımına göre 13200 olan kulp nüfusu en son 22 Ekim 2000 yılı genel nüfus sayımına göre 17675’e yükselmiştir. (veriler Kulp İlçe Nüfus Müdürlüğünden alınmıştır).

1990 yılı itibariyle nüfusun % 12’si ilçede % 88’i köylerde yaşarken 2000 yılı sayımına göre nüfusun % 40’ı ilçe merkezinde % 60’ı ise köylerde yaşamaktadır. Bu oranlar karşılaştırıldığında görülecektir ki son yıllarda kır nüfusunun büyük çoğunluğu ilçe merkezine kaymıştır.

(20)

Kulp genel olarak göç veren bir ilçe olduğundan nüfusun yarıdan biraz fazlasını kadınlar oluşturmaktadır. 1990 sayımına göre toplam 7472 olan Kulp nüfusunun 3620 kişisi erkek (% 49), 3852 kişisi ise kadındır (% 51).

2.4.1.KULP’UN KIR NÜFUSU:

a- Kır Nüfusunun Gelişimi:

Kulp ilçesi kır nüfusu 1927’den 1960’a kadar geçen dönemde sürekli artmasına rağmen bu konuda sayısal verileri net olarak ortaya koyan herhangi bir doküman bulunmamıştır. Sadece bu dönemde bölge genelinde kır nüfusunun şehir nüfusundan çok fazla olduğunu 1960 yılında 22580 olan toplam kır nüfusu Tablo 2’de görüldüğü gibi hızlı bir artış göstererek 30 yıl içerisinde % 100 büyüyerek 1990 yılına gelindiğinde 43028’e yükselmiştir. Kır nüfusunun bu dönemde büyümesinin en önemli nedeni doğum oranlarının yüksek olmasıdır.(Karakuş,2001:49) Yıllar Nüfus 1960 22580 1965 27350 1970 31140 1975 33000 1980 35000 1985 38500 1990 43028 1997 24560 2000 22755

Tablo 2 : Kulp ilçesinde Kır Nüfusunun Yıllara Göre Dağılımı

Aile başına ortalama 7–8 çocuk düşmektedir. 1990 yılından sonra yaşanan olaylar nedeniyle kır nüfusu büyük bir azalma göstererek 2000 yılına gelindiğinde 22755 kişiye düşmüştür. 1990 yılı itibariyle toplam nüfusun % 88’ni oluşturan kır nüfusu, 2000 yılına girildiğinde toplam nüfusun yarısından biraz fazlasını oluşturmaktadır. Bu da kır nüfusunun

(21)

yarısından fazlasının 1997 yılına gelindiğinde bulunduğu yerden göç ettiğini göstermektedir. Bu dönemde 51 köy ve 179 mezranın yarısından fazlası terör olaylarının yarattığı güvenlik sorunu nedeniyle boşaltılmıştır. Kulp’ta kır nüfusunun büyüme oranlarına baktığımız zaman 1960 ile 1970 arasında % 30 oranında artarken 1970 ile 1980 arasında büyüme hızı düşerek % 15’e düşmüştür. 1980 ile 1990 arası tekrar büyüme hızı artarak % 23’lük bir büyüme gerçekleşmiştir. 1990’dan sonra büyük bir azalma yaşanarak % 45 oranında bir nüfus azalması gerçekleşmiştir. Son yıllarda güven ve huzur ortamının tekrar yerleşmesine bağlı olarak köye dönüşlerin başlamasıyla ilçenin kır nüfusu tekrar büyüme eğilimine girmiştir.

b – Köy Nüfusu Dağılışı ve Yoğunluğu

Kulp ilçesi köylerinin günümüzdeki nüfus dağılışına baktığımızda yıllar arasında büyük farklılıklar görülmektedir. 1960 yılında 22580 civarında olan kır nüfusu bu dönemde ilçenin toplam nüfusunun % 90’nını oluşturmaktadır. 1990 sayımına göre 43028 kişi olan kır nüfusu, toplam nüfus içinde % 88’lik bir paya sahiptir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre kır nüfusu 22755’e düşmüştür. Bu da ilçenin toplam nüfusu içerisinde % 60’lık bir paya sahiptir.

Yine 1990 yılı nüfus dağılış haritasına baktığımız zaman nüfusun oldukça düzenli bir şekilde dağıldığını görmekteyiz. Oysa 2000 yılı nüfus dağılış haritasında ise özellikle karayolları güzergâhındaki Kulp’a yakın köylerde nüfus toplanırken, Kulp merkezine uzak ve dağlık kesimlerdeki köylerin hemen hemen hepsinde nüfus yoğunluğu düşüktür.

Kulp ilçesi köylerini nüfus büyüklükleri açısından üç grupta toplamak mümkündür. Birinci grup nüfusu 500’den az olan köyler, ikinci grup nüfusu 500–1000 arası olan köyler, üçüncü grup ise nüfusu 1000’den fazla olan köyleri oluşturmaktadır.

Kulp ilçesine bağlı toplam 51 köy (muhtarlık), bunlara bağlı 180 mezra bulunmaktadır. Köylerden nüfusu en fazla olan Ağaçlı (Cıksé), 1992 yılında belde haline getirilmiştir. Tablo 4’e baktığımız zaman nüfusu 500’den az olan 15 adet köy vardır. Bu da toplam köy sayısının % 29’unu oluşturmaktadır. Nüfusu 500–1000 arası olan köyler ise 20 adettir. Bunların da toplam köy sayısı içerisindeki oranı % 39’dur. Nüfusu 1000’den fazla olan köyler ise 16 adettir. Bu köylerin toplam köy sayısı içerisindeki oranı ise % 32’dir. Toplam nüfusun % 57’si nüfusu 1000’den fazla olan köylerde yaşamaktadır. Bu köylere bağlı

(22)

mezra sayısı oldukça fazladır. Nüfusu 500–1000 arası olan köylerde ise toplam nüfusun % 31’i yaşamaktadır. Nüfusu 500’den az olan köylerde ise toplam nüfusun % 12’si yaşamaktadır. Söz konusu köyler ya yeni kurulmuştur ya da dağlık alanlarda verimsiz araziler üzerinde kurulan köylerdir.

Nüfusu 500’den Az Nüfusu 500–1000 arası Nüfusu 1000’den fazla

Yıllar Köy Sayısı Nüfus Oranı Köy Sayısı Nüfus Oranı Köy Sayısı Nüfus Oranı

1990 15 %12 20 %31 16 %57

2000 34 %30 11 %35 6 %35

Tablo 4: Kulp İlçesinde Köylerin Nüfus Büyüklüklerine Göre Dağılışı

Tablo 4’de görüldüğü gibi kulp köylerinin % 70’den fazlası nüfusu 500’den fazla olan büyük köylerdir. Nüfusu 1000’den fazla olan köyler, özellikle tarım arazilerinin geniş yer kapladığı köylerdir. Bu köylerde hem zirai faaliyetler hem de hayvancılık oldukça gelişmiştir. Söz konusu köylere bağlı sürekli ve geçici yerleşmeler fazladır. Örneğin Aygün köyüne bağlı 24 adet mezra bulunmaktadır. Nüfusu 1000’den fazla olan köyler: Ağaçlı, Aygün, Hamzalı, Alaca, Karabulak, Karpuzlu, Narlıca, Konuklu, Uzunova, Özbek gibi düzlük alanlara kurulmuş köylerdir. Nüfusu 500’den az olan köyler, dağlık olan yerlerde tarım arazilerinin sınırlı veya verimsiz olduğu aynı zamanda diğer geçim kaynaklarının da sınırlı olduğu köylerdir. Bu köyler genellikle daha önce bir başka köye bağlı mezra iken sonradan muhtarlık yapılmışlardır. Bunlar Ünal, Üçkuyu, Kurudere, Barın, Ağaçkorur, Düzce gibi köylerdir.

Genel olarak ilçenin yerleşme alanı çok geniş ve arazisi dağlıktır. Bu nedenle ilçe merkezi dahil hemen hemen tüm yerleşmeler yamaçlara kurulmuşlardır. Bu durum köylerin ulaşımını güçleştirmiştir. Yine de 1990 yılı itibariyle yol ve elektrik gibi hizmetler köylerin tamamının yakınına götürülmüştür. Ancak dağlık kesimlerdeki köy yolları kar yağışı yüzünden yılın belli dönemlerinde kapanmaktadırlar.

(23)

2.4.2. ŞEHİR NÜFUSU

a- Nüfusun Gelişimi:

1927 yılından önce nüfusu 1000 kişi civarında bir bucak yerleşmesi durumunda iken bu tarihten sonra Kulp’un ilçe merkezi haline getirilmesiyle nüfus hızla artmaya başlamıştır. İlçe merkezi haline getirildikten sonra idari ve fonksiyonel yapısı değişen Kulp, özellikle hizmet sektöründe çalışan memurların tayin edilmesiyle büyük bir nüfus artışı yaşamıştır. Daha sonra ilçeye bağlanan köylerden Kulp’a yerleşenler bu dönemde yoğunluk kazanmıştır. 1960’lara gelindiğinde 2700 olan Kulp nüfusu bu dönemden sonra doğal nüfus artışıyla düzenli bir şekilde artarak 1980 yılında 5500’e ulaşmıştır. Kulp asıl gelişme devresine 1970’ten sonra girmiştir. Bu dönemde ülke genelindeki ekonomik kalkınma Kulp’a da yansıyarak ilçe merkezinde kentsel fonksiyonlar yavaş yavaş yerleşmeye başlamıştır. Yine bu dönemde çevre köylerden öğrenim görmek ve köy yaşamının feodal yapısından kurtulmak amacıyla ilçe merkezine göçler yaşanmıştır.(Karakuş,2001:50) 1975 Lice Depremi sırasında Kulp ta etkilenmiştir. Kulp’un güneyine doğru yeni mahalleye baraka tipi prefabrik konutlar yapılarak çevre köylerden evleri zarar görenler buraya yerleştirilmiştir. 1990 yılından sonra ilçe çeşitli sebeplerle sürekli göç vermesine rağmen Kulp’un köylerinden yaşanan kitlesel göçlerle nüfus dengelenmiştir ve bu nedenle bu dönem içerisinde iki katına çıkmıştır. 1997’de 13200 olan Kulp nüfusu göçlerin devam etmesine bağlı olarak 2000 nüfus sayımına göre; Merkez Yeni Mahallede 11875, Merkez Eski Mahallede 4139, Yeşilköy Mahallesinde 938 ve Tepecik Mahallesinde 723 kişi olmak üzere toplam 17675 kişi sayılmıştır. Nüfusun bu denli artmasında ilçede bulunan askeri nüfus da etkili olmuştur.

b-Şehir Nüfusunun Özellikleri:

— Nüfusun Yaş, Bağımlılık ve Cinsiyet Yapısı

1990 yılı esas alındığında Kulp’ta yaşayan toplam 7472 kişiden 0–14 yaş grubunda olanlar 3020 kişidir. Bu da toplam nüfusun % 40’ını oluşturmaktadır. 15–65 yaş grubunda olan yetişkinler nüfusu 4018 olup, toplam nüfusun % 56’sını oluşturmaktadır. Bu dönemde 65 yaş üstü ihtiyar nüfus 434 kişi olup toplam nüfus içindeki payı % 4’tür.

(24)

İlçede 0–14 yaş grubu çocuk nüfus, doğal nüfus artışının ‰ 34 gibi Türkiye ortalamasının üzerinde olmasıyla yine bu yaş grubundaki nüfus da Türkiye ortalamasının üzerindedir. (Türkiye ortalaması % 38). 15–65 yaş grubu yetişkin nüfus ise Türkiye ortalamasının altındadır. (Türkiye ortalaması % 58). Bunda ilçede yaşanan çalışma yaşındaki faal nüfusun göçü etkili olmuştur. 65 yaş üstü ihtiyar nüfus oranı ise Türkiye ortalamasına yakındır (Türkiye ortalaması % 4).

Kulp’un nüfus piramidine baktığımız zaman 15–65 yaş grubu çalışan nüfusun Türkiye ortalamasının altında olduğunu görmekteyiz. Bunun başlıca nedeni geçim olanaklarının kısıtlılığı yüzünden çalışmak veya iş bulmak amacıyla yapılan göçlerdir. 0–14 çocuk yaşının daha fazla olması doğal nüfus artışı olarak açıklanabilir. Doğum oranlarının oldukça yüksek olması neredeyse aile başına ortalama 10 çocuk düşmesi sonucunu doğurmaktadır. Yine 0–6 yaş grubunda tekrar bir azalma göstermesinin nedeni göçlere bağlı olarak Kulp’ta evlenme yaşında olan genç nüfusun azlığı ile açıklanabilir. Bu yaş grubundaki genç nüfus ya çalışmak ya da öğrenim görmek amacıyla ilçe dışına göçmüştür. Ayrıca nüfus piramidinin tabanında daralmanın görülmesi, eğitim ile birlikte aile planlama bilincinin yerleşmesiyle fazla çocuk yapma anlayışının terk edilmesiyle açıklanabilir.

Nüfusun cinsiyet yapısına bakıldığında genel bir kanı olarak göç veren yerlerde kadın nüfusu erkek nüfusundan daha fazladır. Bu durum Kulp ilçesi için de geçerlidir. Kulp’ta 1990 yılı itibariyle nüfusun % 51’ini kadınlar oluştururken % 49’unu erkek nüfus oluşturmaktadır. Bunun temel nedeni göçe erkek nüfusun daha fazla katılmasıdır. Ancak son yıllarda askeri nüfusun ilçede artmasıyla Kulp’ta kadın ile erkek nüfusu dengelenmiş hatta son nüfus sayımında erkek nüfus kadın nüfusu geçmiştir.

KENT KIR

TOPLAM ERKEK KADIN TOPLAM ERKEK KADIN

7472 3620 3852 43010 21200 21810

Oranı % 49 % 51 Oranı % 49 % 51

Tablo 5: 1990 yılı Kulp’ta Nüfusun Cinsiyet Yapısı

Sonuç olarak Kulp ilçesi nüfus özelliklerine baktığımız zaman kendi içerisinde yıllara göre büyük farklılıklar gösterdiğini görürüz. İlçe nüfusu 1927’den günümüze % 260 oranında

(25)

büyüme sağlamıştır. Sürekli dışarıya göç vermesine rağmen şehir nüfusu artmıştır. Ancak kır nüfusu azalmıştır. Bunun değişik nedenleri vardır. Başlıca nedenler: Kulp’ta geçim alanlarının kısıtlı olması, verimli tarım arazilerinin sınırlı olması, fazla engebeli bir araziye sahip olduğundan ulaşımın gelişmemesi gibi faktörlerdir. Bütün bu faktörler nüfusun dışarıya göçünü hızlandırmıştır.

2.5.EĞİTİM

Kulp ilçe nüfusu okur-yazar oranlarına baktığımız zaman yıllara göre, nüfusun cinsiyet yapısına göre ve nüfusun yaş gruplarına göre büyük farklılıklar gösterdiğini görmekteyiz. 1990 yılı itibariyle Kulp’ta okur-yazar oranı % 88’dir. Bu oran 1945 yılında % 30 civarındadır. Yani 1945 yılında nüfusun % 70’i okuma-yazma bilmemektedir. 1960’lara kadar okur-yazar olan nüfusun büyük çoğunluğu erkek nüfus iken, 1990’na gelindiğinde okur-yazar nüfusun % 45’i kadın olmuştur. Buna göre erkek nüfus içinde okuma yazma oranı % 94, kadın nüfus içinde okuma yazma oranı % 82’dir. Kulp’ta hem erkek hem de kadın nüfusun okuma-yazma oranı Güneydoğu Anadolu Bölgesine göre yüksektir. Bu durumu doğuran bazı sosyo-ekonomik faktörler vardır. Özellikle Kulp’ta mevcut tarım arazilerinin artan nüfusu besleyememesi insanları başka mesleklere yönelmeye sevk etmiştir. Okur-yazar oranı değişim tablosu aşağıda verilmiştir.

Yıllar 1945 1960 1990 2000

Okur-Yazar Oranı %30 %43 %88 %94

Yıllara Göre Okur-Yazar Tablosu

2005–2006 Eğitim-Öğretim yılına göre Kulp merkezde 4 ilköğretim, 1 yatılı ilköğretim okulu ve 1 lise mevcuttur. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (Y.İ.B.O) 1971 yılında açılmış olup özellikle köylerinde okul bulunmayan ve sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilerin çoğunlukta olduğu bir okuldur. Bu okul yükseköğrenim kurumlarına birçok öğrenci göndermektedir. Kulp’ta yükseköğrenim gören nüfus oranı oldukça fazladır. İlçede okur-yazar nüfusun yaş grupları arasındaki dağılımına baktığımız zaman oranlar arasında büyük farklılıklar olduğunu görmekteyiz. Genç nüfusun okuma-yazma oranı yüksek iken ihtiyar nüfusun okuma-yazma oranı düşüktür.

(26)

Okulun Adı Kuruluş Tarihi Öğretmen Sayısı Öğrenci sayısı Kulp Lisesi 1978 21 460 Y.İ.B. Okulu 1971 23 599 Barış İ.Ö.O 1976 23 596 Merkez İ.Ö.O 1968 13 363 Atatürk İ.Ö.O 1981 31 1002

Vali Nafiz Kayalı İ.Ö.O 1998 15 306

Tablo: Kulp İlçesindeki Okullar İle Öğrenci sayıları (2006)

Merkezde bulunan ilköğretim okullarının 5 tanesinde toplam 2866 öğrenci bulunmaktadır. Bu okullarda 56 Sınıf Öğretmeni, 53 Branş Öğretmeni, 5 Kısmi Zamanlı Sözleşmeli Öğretmen, 1 Ek ders karşılığı görev yapan öğretmen ve 11 Anasınıfı öğretmeni görev yapmaktadır. Ayrıca ilçede tek olarak bulunan lisede de 21 branş öğretmeni görev yapmaktadır.

İlçeye bağlı olan köy İlköğretim Okullarından 53 tanesi açık durumda olup tek veya çok derslikli bir şekilde eğitim-öğretime devam etmektedir. Güvenlik sorunları nedeniyle köy ilköğretim okullarımızdan 29 tanesi kapalıdır. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre 2005–2006 eğitim öğretim yılı itibariyle köy ilköğretim okullarında eğitim gören aktif öğrenci sayısı 3587’dir. Bu köy ilköğretim okullarında 59 Sınıf Öğretmeni, 20 Kısmi Zamanlı Sözleşmeli Öğretmen, 14 Vekil Öğretmen, 17 Ek Ders Karşılığı görev yapan Öğretmen ve 3 Anasınıfı öğretmeni görev yapmaktadır.(İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2005 Brifing Raporu)

2.6.EKONOMİK YAPI

İlçe ekonomisi genellikle tarım ve hayvancılığa dayanır. Arazi yapısının dağlık ve engebeli olması nedeniyle ancak % 4,3’ ü tarıma elverişli arazi olup, genellikle buğday, arpa, yonca ve tütün ekimi yapılmaktadır. Tarım genellikle aile işletmeciliği şeklinde olup bazı

bölgelerde kestane, ceviz, badem ve sulu bölgelerde kavak

(27)

Tarım arazisinin yetersiz olması nedeniyle yaygın olarak hayvancılık yapılmaktadır. Ancak son yıllarda bölgemizde meydana gelen terör olayları hayvancılığa da darbe vurmuş ve hayvancılık büyük ölçüde azalmıştır.

Arıcılık ipekböcekçiliği ve halıcılık da ilçemizde diğer bir gelir kaynağıdır. İpekböcekçiliğin yeniden canlandırılması için çalışmalar devam etmektedir. Son yıllarda geliştirilen ipekböcekçiliği projesi ile koza üretimi eski rakamlarına ulaşmıştır. Doğal kaynaklar bakımından kayda değer arama çalışmaları yapılmamıştır.

1989 –1992 yılları arasında İslamköy civarında krom madeni çıkartılmış, terör olayları nedeniyle üretim durdurulmuştur. 1911–1912 yıllarında Aygün köyü civarında demir madeni işletmeciliği yapıldığı bilinmektedir. İlçenin kuzeyinde Yaylak köyü civarında alçı taşı, Karabulak köyünde mermer yatakları bulunmaktadır.

İlçenin engebeli bir yapıya sahip olması tarımsal potansiyeli olumsuz bir yönde etkilemiş olup insanların devlet memuru olmaya yöneltmiştir. Bu da doğal olarak ilçedeki okuma-yazma oranını artırmıştır.

İlçe merkezinde yaşayanların önemli bir kısmının temel geçim kaynağı küçük çaplı ve iş merkezleri işletmeciliğidir. Bunlar giyim ve ev eşyası ticareti, tarımsal ürün işletmeciliği lokanta ve kahvehane işletmeciliği ile her türlü gıda maddesi ticareti yapmaktadırlar.

2.7.SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT 2.7.1.Aşiret ve Kan bağı İlişkileri

Kulp sosyo-kültürel hayatında aşiret ve onun en küçük birimi olan aile, sosyolojik olarak özel bir öneme sahip olup kökleri yüzyıllara dayanmaktadır.coğrafi, ekonomik, siyasi ve toplumsal faktörler bu örgütlenmelerin ortaya çıkması ve zaman içinde giderek kurumsallaşmasına neden olmuştur.(Halifeoğlu,2006:81, Emiroğlu, Ünsal,2000:23) Aşiret, ortak bir ataya dayanan ve akrabalık temelinde örgütlenmiş, genellikle toprak bütünlüğü de olan kendine özgü bir iç yapıya sahip sosyo-politik bir birimdir.(Bruinessen,2004:82) Bu

(28)

mekanizma adeta modern toplumdaki sosyal sigorta ve güvenlik işlerini görmektedir. Çünkü hastalıkta, sağlıkta, ölümde, düğünde veya askerlikte aşiret mensubunun sıkıntılarını gidermek ya da sevincini paylaşmak için başvurduğu kişi yakın akrabalarıdır. Bu sıkı dayanışma psikolojik olarak yalnızlık duygularını giderirken, sosyal olarak güçlü hissetme hissini, maddi olarak ta dar günde elini uzatma sistemini sürekli canlı tutmakta ve işletmektedir.

Bölgede aşiret, kabile örgütlenmesi, cemaat anlamında kullanılmaktadır. Kabile örgütlenmesinin bölgedeki genel adı aşiret düzenidir. Baba soyuna bağlılık, ilişkilerin işleyişindeki esas unsurdur. Bu bağlamda kabileyi birbirine kan bağı ile bağlı olduğuna inanılan aileler oluşturmaktadır.(Ökten, 2000:23)

Aşiret reisleri tarafından yönetilen, bugün artık siyasi birer birlik özelliğini taşıyan aşiretler, kırsal alanda toplumsal örgütün en baskın öğeleridir. Aşiret içinde her birimin bir lideri vardır. Ama sonuçta reislerin tümü bütün birliğin reisi olan “Aşiret liderine” bağlıdırlar. Aşiret reisliği bir çok fonksiyonu ile kurumlaşarak aşiret reisliğini oluşturmuştur.

Aşiret lideri aşiretin yönetiminden, öteki aşiretlere karşı üstünlüğün korunmasından, aşiretin kabileleri arasında ahenkli ilişkilerin sürdürülmesinden sorumludur.( Bruinessen,2004:98) Kulp’ta bu anlamda örgütlenmiş aşiret liderleri mevcut olup bunların büyük çoğunluğunu parlamenter, Belediye Başkanı, Siyasi Parti İl Başkanı, İl Genel Meclis üyesi olarak görebiliyoruz. Çünkü aşiret halkı için aday olanın niteliği ve partisi önemli değil, bağlı olduğu aşiret önemlidir. Kendi aşiretinden birisi aday olduğunda ise başka bir kişi ve partiye oy vermesi söz konusu değildir. Çünkü bu safhada yönlendiren şey kan bağları, akrabalık dürtüleri, biz duygusu, birliktelik, güç, şan ve prestij mekanizmasıdır.

Kulp’ta sosyal hayat içinde aşiret liderliğinin yanı sıra ağalık ve şeyhlik kurumları da etkin bir rol oynarlar.

Ağalık kurumu mülkiyet ilişkilerini, şeyhlik ise Din ve dine bağlı üretim ilişkilerini kontroledegelmiştir. Sonuçta ağaya bağlı köyler ve köylüler, şeyhe bağlı tarikat ve müritlerin oluşması politika için güçlü bir zemin oluşturmuştur. Dolaysıyla aşiret lideri için aşiret insanının politikada oynadığı rol ne ise ağa için köylünün, şeyh için müridin oynadığı rol o olmuştur. Kurulan bu ilişkilerin sayesinde parlamentoya aşiret liderlerinin yanı sıra, ağa ve şeyhler her zaman ağırlıklı olarak girmiştir. Aynı ağırlık belediye başkanlığı, il genel meclisi hatta köy muhtarlığı seçimleri söz konusu olduğunda da geçerli olmuştur.

Ancak bütün bu gelişmelere rağmen bölgede ve özellikle Kulp’ta bir yenileşme ve değişme eğilimi görülmektedir.

(29)

Siyasi platformda aşiret temelinde kan bağı esasına göre örgütlenmiş grupların etkinliği birinci planda yer almakla beraber, gelenekçi ve feodal yapıya dayalı bu birlikler azda olsa kentlerde sanayileşmenin, kırda tarımda makineleşmeye geçmenin etkileriyle çözülmeye yüz tutmuştur. Bu durumun oluşmasında genç kuşağın, özellikle de okumuş gençliğin payı büyüktür.

Sonuç olarak sosyal değişme sürecinde aşiret sistemi ile ilgili tespitler şöyle sıralanabilir:

-Hızla değişen koşullar karşısında aşiretçi yapı her gün biraz daha çözülmektedir. Bu süreç teknoloji ve getirdiği olanaklarla birlikte nüfusun hızlı bir şekilde artışı, tarımda makineleşme ve sulama ile birlikte yeni tekniklerin kullanılması , gelişen ve yerleşen kitle iletişim ve ulaşım araçları ve yeni kurulan alt yapı sistemleri karşısında yakın bir gelecekte tamamlanarak aşiretçi gelenekçi yapıyı tamamen parçalaması beklenmektedir.

-Yerleşik hayata geçiş ve şehir ile köy arasındaki mobilite, aşiretçi kırsal yapının çözülmesini hızlandıran başka iki temel etkendir.

2.7.2. Kültürel Gecikme ve Kulp Sosyal Yapısı

a. Kitle İletişim Araçlarındaki Gelişmelerin Yarattığı Kültürel Gecikmeler Kitle iletişim araçlarında meydana gelen teknolojik gelişme genelde bölgenin özelde ise Kulp ilçesi toplumsal yaşamının bir hayli ilerisinde bulunduğundan, arada bir kültürel boşluk meydana getirmiştir. Bu kültürel boşluk veya gecikme bazı sosyal uyumsuzluk problemlerine ve dolaysıyla sosyal çözülmelere neden olmaktadır.(Özer,1998:123)

Burada dikkat edilmesi gereken önemli husus şudur: İletişim ve ulaşım olanaklarıyla toplumun zihni yapısı arasındaki derin uçurumun nedeni; teknolojik gelişmelerin bölgenin ve Kulp’un iç dinamiklerinin gelişmesi sonucu ortaya çıkması yerine, bazı dış toplumlardan Türkiye’ye, Türkiye’den de bölgeye ve Kulp’a transfer yoluyla enjekte edilerek kullanıma açılmasıdır. Çünkü 1980’li yıllara kadar kitle iletişim araçları açısından zayıf olan Kulp, son 20 yıl içinde adeta patlama göstermiştir.

Ancak bölge açısından hazin bir durum teknolojinin kendini tümüyle kullanım alanına sunduğu bir çağda hala okuma yazma bilmeyenlerin oranı çok yüksek seviyelerde seyretmektedir. Çünkü bir yer düşününki; Televizyon izleme oranı %90, köylerin nerdeyse tümünde elektrik ve %60-70’inde telefon var. Ama aynı toplumda( özellikle kırsal alanda) kadınların %76’sı hala okuma-yazma bilmiyor(Özer,1990:59). Bu durum derin bir kültürel gecikme olayını ifade etmektedir.

Bütün bunlara rağmen, bölgede ve Kulp’ta teknolojik ilerleme ve gelişmenin meydana getirdiği kültürel gecikmenin bu durumda yaratacağı en önemli oluşum sosyal çözülme

(30)

problemleridir. Burada sosyal çözülmenin yönü aşiretsel ve dinsel toplum birim ve kurumlarından modern ve laik toplumun kurum ve değerlerine doğrudur. Bu gelişmeler, geçiş halindeki toplumların taşıdığı özellikleri akla getirmektedir. Yani, teknolojinin sunduğu imkanlar yatay ve dikey olarak toplumsal hareketliliği arttırmaktadır. Bu durum yeni kurum ve değerlerle tanışmayı onlara entegre olmayı beraberinde getirmektedir. Bunun sonucunda kapalı bir toplum özelliği taşıyan kırsal alan toplulukları dışa açılmaktadır. Dışa açılmadan doğan etkileşim kan bağı ve akrabalık esasına dayalı şeyhlik kurumunu, bey-köylü ilişkisine dayanan ağalık düzenini ister istemez etkileyerek sosyal çözülmenin meydana gelmesine olanak tanıyacak koşulları oluşturmaktadır.

b. Kültürel Gecikme ve Arabesk

Kültürel gecikmenin yaratmış olduğu toplumsal uyumsuzluğa verilebilecek en ilgi çekici durum arabesk alanlardır. Arabesk örneği bu geçiş sürecinde sosyal çözülmenin yaratmış olduğu toplumsal uyuşmazlığı ifade etmektedir.

Kulp özelinde durum şöyledir:

Makine kırsal alanda boş işgücünü yaratmıştır. Maddi kültür öğesi olan kitle iletişim araçlarındaki ilerleme yatay hareketliliği kolaylaştırmış ve hızlandırmıştır.bunun sonucunda köyden Kulp’a akınlar başlamıştır. Gerek kırsal alanda tutunamayarak ,gerekse de terör olayları nedeniyle Kulp’a gelen insanlar( Kulp şehir merkezi gerekli imkanı sunmadığından dolayı) tutunmayarak varoşlara savrulmuştur. Yani köylü olmaktan çıkan insanlar kentlide olamamış, arada kalmıştır. Kendi köklerinden koptuktan sonra kente uyum sağlayamamanın getirmiş olduğu bu “ara yaşam” kendine has yaşam biçimleri, ara( köy-kent arasında kalan yani ne köylü, ne de kentli olan) değerleri ve kültürleri geliştirmiştir arabesk müzik gibi. Bu nedenle arabesk yaşam toplumsal uyuşmazlık halinin yarattığı kültürel yabancılaşma halidir denebilir. Dolaysıyla teknolojik ilerleme ve küresel imkanlar bir yandan toplumun bazı sınıf ve katmanlarını daha müreffeh kılarken( bu gelişmelere altyapısı hazır olmayan köylerinden çeşitli nedenlerle kopup gelen kırsal kökenli topluluklarda), toplumun bir kesimini de adeta ilçenin varoşlarına savurmuş, orada toplumsal uyuşmazlıklara, gerginliklere ve sorunlara neden olmuştur.

Bunların yanı sıra, 1920’lerden itibaren modern dünya ile bütünleşmek isteyen Türkiye altyapı ve endüstriyel gelişme hamlelerinin yanı sıra medeni kanunlarında, siyasette ve buna bağlı bazı kurumlarda bir takım yenilikler getirmiş, gelişme düzeyine paralel olarak bunları hayata geçirmiştir.

Buna karşılık genelde bölgede özelde ise Kulp’ta yazılı olmayan aşiret yasları, tabular, töreler hüküm sürmüş, güç ve prestij ön planda tutulmuş, iş yaşamında modern kurallar hakim

(31)

kılınmamıştır. İki kültür arasında yaşanan bu boşluk bazı sorunların bugüne kadar sürüp gelmesine neden olmuştur.

Yasalara riayet edilmesi yerine, kan davası yoluyla öç alınması, siyasette arzu edilen katılımın olmaması, kadınların iş hayatına yeterince katılmaması Kulp ilçesi sosyal hayatı için söylenebilecek kültürel gecikme örnekleridir.

2.8.Evlilik Kurumu ve Akrabalık İlişkileri

Kulp’taki kan ve akrabalık bağı evlilik ilişkisi ve kurumu ile kurulur ve sürdürülür. Evlilik, farklı cinsten olan iki kişinin birlikte yaşamalarını sağlayan bir çeşit toplumsal sözleşmedir.(Aydın,1997:55) Evlilik kurumu soyun sürdürülmesinde önemli olduğu kadar aşiretin genişlemesinde ve etkin bir güç haline gelmesinde önemli bir işlev görmektedir.

O nedenle aşiretlerde evliliklerin yönü genellikle içe doğrudur.(Bruinessen,2004,118) Mümkün mertebe dışarıdan kız alıp, dışarıya kız verme olayından kaçınılır. Delaney’e göre Aşiret baba soyludur. Tüm akrabalık sistemlerinin soyun sürdürülmesini sağlayan kan birliği üzerinde kurulmuş olduğunu varsaymıştır.(2001:177) Bir başka aşiretten bile olsa eve getirilen gelin, içine geldiği aşirete tabii olur. Bu yüzden aynı köyden aynı aşiretten evlenmeler daha yaygındır. Hatta akraba evliliği yaygın olup, akraba evliliği içinde amca çocukları evliliği önemli bir yer tutmaktadır. Burada aşiret mensubu bu tür evliliklerle kanının bir başka bir kanla karışmasını istemediği göstermekle birlikte kendi içindeki evliliklerle daha sağlam ve güçlü bir yapıya kavuşacağını sanır. Yakın akraba evliliğinin tıbbi açıdan taşıdığı sakıncalardan haberdar değildir. Bu sakıncalar hatırlatıldığında ise tepki göstermekte bunu kabul etmemektedir. Bu inancın bir sonucu oluşmuş töre gereği, aşiret mensubu evli kişinin(erkeğin) ölmesi durumunda dul kalan eşi, bekar olan küçük kardeşiyle evlendirilir. Bunda törenin yanı sıra, aile mensubunun dışarıya verilmemesi, namusun korunması, evin dağılmaması gibi etmenler rol oynamaktadır ve bu geleneği yönlendirmektedir.

Kulp’ta görülen ikinci tip evlilikte dış evliliktir. Öte yandan akrabalıların pekişmesi için berdelli usulde evlilik tipide görülmektedir. Bu üç evlilik tipi, (iç evlilik, dış evlilik, berdel usulu) bize kulp’ta mevcut olan evliliklerin yönünü göstermektedir. Ayrıca tek eşli evliliğin yanı sıra çok eşli evliliklere de rastlanmaktadır. Tek eşli evlilik en yaygın evlilik tipidir. Kulp’taki mevcut evliliklerde son yıllara kadar dini nikaha dayanan evlilik kurumu son yıllarda yerini resmi nikaha bırakmıştır. Resmi nikaha yönelik olan talepler kentleşme ve kent kültürünü içselleştirme nispetinde artmaktadır.

Çok eşli evlilik, maddi durumun iyi olması, kadının kısırlığı, erkek çocuk tutkusu ve törenin etkin olduğu durumlarda görülmektedir. Hali vakti yerinde olan ve zengin kişiler

(32)

genellikle ev işlerinin çokluğunu gerekçe göstererek evlenmektedir. Başlık parası ve düğün masrafları sorun teşkil etmediğinden ilçenin biraz daha kırsal köken aidiyetini yoğun yaşayan üst gelir gruplarında bu evlilik tipi görülür.

Kısırlık ise çok eşli evlilik için ikinci bir gerekçedir. Çünkü çocuğu olmayan kişinin evlenmesi çevredeki kişiler tarafından yadırganmaz. Bilakis bu durumdaki bir kişinin yeniden evlenmesi çevre tarafından teşvik edilir.

Ama genelde Kulp’ta ikiden çok evlilik daha ziyade çocuğu olamayanların çocuk sahibi oluncaya kadar evlenmeyi sürdürmeleriyle ortaya çıkan bir durumdur. Tabii burada özellikle erkek çocuğun önemi de unutulmamalıdır. Çünkü kimi zaman sırf kız çocuğu sahibi olduğundan, erkek çocuğa kavuşmak arzusuyla evlenenlerde vardır. Bunun nedeni de hayatta çok önemsenen soyun ancak erkek çocukla sürdürüldüğüne inanılmasıdır. Böyle olunca üstüne kuma veya kumalar gelen kadın bu duruma itiraz etmeyerek sabırla katlanır.

Bakıma veya çalışmasına ihtiyacım vardı diyerek birden çok evlenenler daha çok yüksek gelir grubunu oluştururken gelenek ve adet olduğu için yeniden evlendim diyenler, hem daha çok çocuk sahibi olmak, hem de başkalarından geri kalmamak hem de İslam düşüncesinde birden çok kadınla evlenmeyle ilgili hüküm üzerine durumu açıklamışlardır.

Temel yapılanması geleneksel aşiret sistemine dayanan Kulp’ta evlenmelerin yönü dışarıdan çok içeriye dönük olmasına rağmen dış evliliklerde görülür.

Dış evlilik, diğer aşiret ve ailelerden kız almak biçiminde gerçekleşir. Bu tür evlilikler daha çok aşiretler arasında dostluk ve akrabalık bağı kurma, politik birlik oluşturma veya çatışma durumunda olan, kan davası güden aşiretler arasında barışı sağlamaya yöneliktir. Bunlardan farklı olarak son yıllarda gönül bağına veya isteğe bağlı evliliklerin sayısında da bir artış olduğu söylenebilir. Bu durum giderek görücü usulünü işlevsiz kılmakta ve ortadan kaldırmaya zorlamaktadır. Görücü usulü evliliklerde damat adayı evleneceği kızı çoğu kez daha önce hiç görmemiş ve tanımamıştır.

Berdel usulü ise, evlilik çağındaki iki erkekten her birinin diğerinin kız kardeşiyle evlenmesi usulüdür. Yani her damat diğerinin kız kardeşini almaktadır. Bu evliliğin gerçekleşmesi için evlenecek çağda iki erkeğin ve her birinin evlenme çağında kız kardeşlerinin bulunması gerekir.

Bu tarz evlilik başlık parasını ortadan kaldırdığından yoksul ve orta gelir düzeyindeki aileler arasında daha yaygın görülmektedir. Ayrıca amca çocukları arasında içe yönelik akrabalığın pekiştirilmesi amacıyla yapılan değişik usullü evlenmeler olduğu gibi dışa yönelik olarak daha güçlü ve derin bağlar kurma için yabancı aileler arasında da gerçekleştirilen berdel türü evlilikler vardır.

Şekil

Tablo 4: Örneklem grubunun ilköğretimden sonra okuma sebeplerinin dağılımı
Tablo 6:  Sayı  Yüzde  Eğitimci  113  56,5  rehberlik ve danışmanlık  10  5,0  mühendis-mimar  15  7,5  Avukat  22  11,0  sağlık hizmetleri  39  19,5  Toplam  199  99,5  Cevapsız  1  ,5  Toplam  200  100,0
Tablo 11: Evlenmeme nedeni(eğer evli değilseniz)
Tablo 16: Evlilik ile ilgili bilgileri nerden öğrendiği
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Analiz Birimi : Derlenen verilerin hangi birim temelinde tanımlanacağı/analiz edileceği ile ilgilidir. (birey, grup, örgüt, kurum ve

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon

Araştırmanın Raporu – Yöntem - Araştırma Modeli - Tarama Modelleri (Genel).. • Genel tarama modelleri; çok sayıda elemanı olan bir evrende evrenin tamamı veya

Olgusal Süreç Kullanılan Araçlar  Deney: Bir gözlem biçimidir.  Sıradan bir gözleme göre

Sosyal yardımların, sosyal güvenlik sistemi dıĢında farklı kurum ve kurumlarca yürütülmesi için, Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢmayı TeĢvik Fonu, Sosyal Yardımlar

Bu araştırmanın konusu ve amacı Sakarya Büyük Şehir Belediyesi Sosyal Gelişim Merkezinde engelli insanların halk müziği koro dersine karşı tutumları, derse

[r]

Aklınızdan geçenleri gündelik araştırma niteliğinden akademik araştırma niteliğine yaklaştırmak için ilk uygulanacak yöntem zihin haritalandırmasıdır. Beyin